11 Temmuz 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

11 Temmuz 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Hitler'e göre, kadının en güzel Çeviren: Nâzım Kemal tarafı göğüs ve kalçalarıdır Münih, Aralık 1937 . Çok gükür artık Bicuerin gpsyehlatrie» sinden — kurtulu- yorum! İki hafta Zarfında he- men her gün bir çanta içinde . kilitli bulunan bu kitabı, Hitle Te vermek üzere, «Kara köşkse taşındım, durdum. O, bundan bir takım notlar çıkardıktan sonra; — Şimdi bu kitabı alıp gö- türebilirsin, dedi. Onu, hiç kim se yanımda görmemelidir. Zira bunüun birçok kötü tefsirlere yol açması ihtimali var Hitler konuşurken yüzüme, gözlerini açıp, öyle dik dik ba- kıyordu ki ondan âdeta ürk- tüm. O herhalde delirdiğini sa- nacak kadar şaşırmadı! Bunun la beraber deha ve deliliğe da- ir verdiği izahat karşısında tüylerim ürperdi, Hitler, dâhi- den bahsederken şunları ileri- ye sürüyordu: — Dâhi, normal adamın dün yasından tamamile farklı mâ- nevi bir âlemde yaşar. Ancak gu var ki o, normal adamın dün yyasına daima bir dönmek im- kânına sahiptir. Yolu kapalı bulduğu takdirde ise, normol sa; insanlar - üzerinde, tıpkı Hoelderlin veya Neron gibi bir deli intibar bırakır.. Dâhilerin çoğu, böyle bir sı- mırdan haberdar - olmadıkları Açin hiçbir tehlikeye maruz d>- gillerdir. Fakat ben, Sehakeâ- peare gibi, bu sınırın mevcut olduğunu — biliyorum. — Yalnız Schakespeare, sevimli ve yu- muşak bir adamdı; bir plândan öbür plâna kolaylıkla geçebili- “yordu. Halbuki ben, sert ve ha Sin bir adamım. Bu sınırları havaya uçurmam kabildir.. İş te o zaman ne olgeağını görür- sünüz. . Hitlerin gözleri, esrarlı biz aşıkla yanıyordu. Bu gözlerden korktum. Onun yanından git- mek mecburiyetinde olduğun için seviniyor; söylediği şeyle- Ti, daha sonra doktor W ye. sormak üzere, defterime not e- diyordum. . 1938 Ocak 1938 Bir çarşamba akşamı.. Hit- lerin güzelliğim — hususunda gösterdiği ihtimam, beni ger- çekten mütehassis bırakıyor. Düşünün ki tıpkı bir İspartalı gibi yaşıyan bu adam, sırf be- nim hatırım İçin, mütehassıs- Jdarla uzun uzun konuşmak zah metine katlanıyor. Bana gön- derdiği kremler, zannederim ki iyi cinsten.. Maamafih kötü de olsalar, onları kullanacağım Hitler, nasıl güzelleşeceğim dair bana bazı malümat ver- mekten de geri kalmıyor. Me- selâ haftada iki defa, yüzüme, taze ve çiy dana eti sürmemi ve “yine haftada bir defa zeytin 'yağile yıkatmamı favsiye edi. 'yor ve göyle diyor: — Bir kadının en. mühim ta- rafı göğüs ve kalçalarıdır. Sen bilhassa, bunlara dikkat et E- va! Şu muhakkak ki artist bir ruha sahip olan Führerin gü- zellik bahsinde derin bir - vu- kufu var.. Demek ki ben, bu') dan böyle göğsüme ve kalçala- rıma dikkat etmeliyim, Vücüdu mün geriye kalan kısımlarının pek o kadar ehemmiyeti yok.. Hele bacakların ve karnın, bu- şın hiçbir alâkası olmadığı her kesçe malüm. Hitler, masaj yaptırmamı da istemiyor. Vücuduma parafin sürmeme kizıyor. Zira o bir yer de, «parafin kanserinden» balı- sedildiğini duymuş.. — Halbuki €oktor, bütün bu endişelerin i- sabetsizliğini ileriye sürüyot. Amma benim elimden ne ge- lir? Ben hiç ona saçma — olduğunu miyim? “ Doğrusu benim doktora da pek itimadım yok.. — Zira, | Sinsi adamıni bizi bir. tecrübi lese, bütün Alman halkı buna inanacak Hitlerin, giymemi ziyadesile arzuladığı meşinden kısa pan- çin gerçekten zahmet çekmiş- tim, Halbuki şimdi bundan da- ha rahat birşey tasavvür ede- miyorum, Zira bu meşinden kı sa pantalon, vücuda yor Ve deri Üstünde, yumuşak lek için de eynı şey dar rahat olabileceğine akıl er- diremiyorum. Hitler, gece gömleklerinin kordelâlı olanlarını seviyor ve bunları kendi elile çözmek pek hoşuna gidiyor. Ben de bu gön leklere bayılıyorum.. 1938 Obe palz Nasır hekimi Machek'in - O- bersalz'a, vaktinde gelmeyişi, Hitlerle Avusturyaya mütcal- Tik mühim bazı meseleleri mü- nakaşa eden Sehuschuning'i güc bir duruma sokmuştu. Adolf, nasırı yüzünden rahatsız görü nüyor ve vaktinde gelmiyen Machek'e küfürler. savuruyor- du. Çektiği ıztırab onu sert ve haşin yapmıştı. — Sebuschning ile olan konuşmasını, pek er- kenden sona erdirdi. Halbuki esas mesele; makul bir anlaş- maya varmaktı. Bu hale sebep, Machek'in bir otomobil kazası geçirmiş olma- sıydi. Haziran 1938 Julios Streicher'in çifti dâvetli idik. Yol, araba ile bir saatten fazla sürmüştü. Çiftli- ği baştan başa dolaştık. Julius un oturduğu ev, kırmızı kadi- fe kaplı mobilyaları, döşemele- Ti örten halılarile geniş ve ay- dinlık bir yerdi, O, dâvetlileri- ne malikânesini gezdirmekten bir zevk düyuyordu. ana gelince ben, çok yorgun Jeler de beni hiç ilgilendirmi- yordu. Garner olmasa, sıkıntı- “dan patlıyacaktım. O bana Ju- 'tında susuz bi tan sonra ona patlayıncaya kadar su ver- diğini anlattı. Bu manzara gü- ya Julius'u çok güldürüyor- muş.. Halbuki K. aksi olarak» Ju- Mus'un güzel vücutlara hayran, duygulu bir artist olduğunu id dia ediyor, onun genç Yahudi kızlarını çiftliğe dâvet ederek önünde çırıl çıplak oynattığın: söylüyordu. Fakat bundan bana ne? Akşam üzeri, yine her zama: olduğu gibi çok içildi Zelzele Kandilli rasadhanesinden bildi . rilmiştir: Bugün saat 7 yi 3 saniye geçe merkez Üssü rasadhanemizden 3500 kilömetre uzakta- olan şiddetli bir zelzele kaydedilmiştir, “Adana, gitli Güney Doğu Akdeniz — seferine tahsis — edilen AAdana vapuru- dün Baat 16 da limanımızdan ayrılmış tır. Vapurda 47 yolcu ve dört ton yük mevcuttu. —Adana vapuru İz. Mire yolcularının bir kısmını bızak tıktan sonra yoluna devam ede - rİcektir. Aynı vapurla Burhanettin Efendinin nâşıda Beyruta gönde - Tilmiştir, bu tahtası yapmağa kalktığına ka Ha SATEK hergeye röğmenl — açılmış-olan beş * | Adolf'a yava, avaş inanmağa | Başlıyorum. Sokak adamı da| — büroda başlıyor tıpkı benim gibi, ona büyük bir saffetle iman ediyor. Bugün Hit ler, arzın güneş etrafında de- ğil de, aksine olarak, güneşin arz etrafında döndüğünü söy- talona, Ök önceleri, alışmak İ- yapışmı- bir ipek gibi kayıyor. Şimdi ge tığım sıralarda bunun ne ka- düşmüştüm. Zaten zirai mese” Hus'ün vahşi bazı zevklere düş başladı . kün olduğunu, meselâ kocamun EŞ bir-öküzü bütün gün güneş Pendikte bir haftadır devam e - tayyare ile çekilen bir akrobasi hareketleri ve paraşütle atlayışlar yapıldı, şok güzel teriler bu suretle sone ermiş oldu. riz, HABERLERİ Kok kömürü tevziatı Bugünden itibaren yeni Kömür Satış ve 'Tevzi Mücssese 'ai halka kok kömürü satışına bu sabahtan — itibaren — başlıyacaktır, İBvvelce de yazdığımız gibi geçen yıl 1 ton alanlar bu yıl 750 kilo, geçen yıl 15 ton alanlar bu yıl 1 fon 250 kilo kok alabilecekler, yal niz geçen yıl 500 kilo kok alanlar bu yıl yine aynı mikdarı alacak - lardır, Müessosenin İstanbül müdürlü. gü bu seng tevziatta halka kolay. hk olsun diye Galata Kozluca han daki bürodan başka Fatih, Emi - nönü, Üsküdar ve Kadıköyde ol mak Üzere ayrıca dört büro daha ihdas etmiştir. Her haftanın pa - zartesi günleri gazetelerle ilân e. dilecek Sıra numaralarına göre bu ralarda ordinolar verilecektir, Or. dino tevziat sırasını kaybeden is. tihkak sahipleri kömürlerini bü tün tevzlat yapıldıktan sonra ala bileceklerdir. Kızılayın Pendikte açtığı kamplar Ilkokul talebeleri için açılan kampın birinci devresi bitti Kızilay Kurumu — dört — senedir Pendikte istirahata — ve — bakıma müuhtaç yoksul ilk okul çocukla . rı için kamp açmaktadır. Kampların her devresi 24 gün devam edecektir. Birinci devre so 'na ermiştir. Bu devreye 320 öğren ci iştirâk etmiştir. , Önümüzdeki hafta ikinci devre ö00 öğrenci ola rak faaliyete geçecektir. — Üçüncü devrenin de yine 500 öğrencisi 0- lacaktır, Kozılay kurumu her sene kamp kurduğu Çamlık sahasını satın al. mıştir, Burada daimi tesisler vü. cuda getirmiştir. Bu kampta bina içinde — bulunan bir de revir açıl. mıştır. Revirde dalmi bir. doktor vazife görmektedir. Kurum, kam pa iştirâk eden öğrencilerin sayı - ni arttırdığından — buradaki hi mam / ve mutfağı - genişletmişi Ayrıca sinema veri de yapılmıştır, Burada haftada iki kere çocuk. lara faydalı filimler gösterilmek - tedir, Erkek İzcilerin kampı ( den kız İzcilerin kapmı sona ermiş tir. Aymı yerde erkek izcilerin kampı başlamıştır. Bu kampa İs tanbul ve Tophane sanat enstitüle riyle Darlşşafaka ve ikinci ti ret liseleri ve Gelenbevi orta okulu izcileri iştirâk etmektedirler, — İz. ci sayısı 154 dür Bu kamp da ö. nümüzdeki hafta sonuna kadar de vam edecektir, Bunları liseli izci. lerin üçüncü devre kampı takip e. decçktir. T. H. K" uçaklarıhın dünkü gösterileri 'Türk Hava Kurumu tarafından tertiplenen ve Hava Kurum' filo. | sunun iştirâki ile yapılan Hava mi ( tingi dün sabah Yeşilköyde icra e dildi. Merasimde İstanbul — Valisi Lütfi Kırdar, İst. Komutanı Kâ - zım Dindaş ve ” C.H,P, İstanbul başkanı Esat Durüsoy hazir bulun dular, İlk olarak kadınlar arasında ja pılan uçuşlar çok — müvaffakiyetli oldu. Kadın uçucularımız Vali ve Komutan tarafından tebrik edildi, Bundan sonra uçak ve plânörler de muhtelif akrobasi hareketlerine geçildi ve tek tayyare ile alçak - tan yüksek akrobasi — hareketleri, plânörün Muntazam — ve bir gekilde yapılan gös BUYÜUÜK AŞK ROMANI Yazan: SERVER BEDİ Nejad da bir sigara yakarak: — Ne tecavüzü? dedi. — Sana o mektupları gönde- Yen adam... — Kim o adam? — Vildan, omuzlarının kü- gümseyen bir silkinişinden son- ra: — Onu sana sonra anlatırım. Şimdi sorma. Bu benim hayatı- ma fırtına gibi girmiş bir damdır. Mithat'ın bana silâh gekmesine sebep olan odur. Ba- na Mithat'ın ağzından' tehdit mektupları yollayan da o, Bu- nu daha yeni öğrendim. — Adı ne? — Adını bırak, Peki, adı Zâ- fir. — Arap mı? — Hayır, bunları niçin soru- yorsun? Bir değil, iki adamdır ©. Bir bakarsın dünyanın en a- kıllı ve centelmen adamıdır, bir bakarsın gangster. Beni Mithat- 'tan ayırıp almak İstedi, razı ol« Madım, Mithatı kışkırttı. - Müt- hiş bir tiptir, Nejad. — Anlıyorum: Müthiş ve se- — Evet, dinle. Bak ne oldu.. Bu daha müthiş birşey. Şimdi anlayacaksın ki, Zâfir'in yap- mayacağı şey yoktur. — Çabuk anlat. — Geceleri çok geç uyuyo - Tum... Sinirlerim gergin... Dün sabah da geç uyandım. Saat on vardı. Kalktım... Uykumu ala madığım için vücudumda — kı - rıklık vardı. Kahvaltı, falan, ya rım saat sonra yine yattım. yumuşum... Uyumak da değil de, öyle, tatlı bir. dalgınlık... Yüzüm duvar tarafına dönüktü. Oda kapısının açıldığını ve içe- riye birinin girdiğini duydum... Belmin değildi. Halasına git - mişti sabahtan. Anjel de kapıyı vurmadan girmezdi. Belki vur- du da ben duymadım. Bazen ya par öyle... Telefondan biri is -« terse, usulcacık odaya girer, bakar; uyuyorsam, çıkar; u- yanıksam haber — verir, Başımı gevirmeden sordum: — Sen misin Anjel? Ne var? Telefon mu? Cevap alamadım... Adımlar yaklaşıyordu. Döndüm, baktım. No. 37 Hemen doğrulup oturdum. Hay kıracaktım. Karşımda Zafir, bir elinde rövelver, namluyu göğsü me doğru tutuyordu. Öteki eli- nin parmağını dudağının üstü- ne koymuştu. Gözleri, aman Ya Tabbi, nasıl parlıyordu! — Vildan! dedi. Sus!, Bağı- rırsan, bir sanife sonra yok « Bun... Seni de, kendimi de öl- dürüm. Beni dikkatle dinlersen çıkıp gideceğim! Rica ederim, yalvarırım sana, ellerini çıkar ve yorganın üstüne koy. Hiç kı mıldama... Herhangi bir hare- ket yaparsan... yahut... bir ses çıkarırsan, ateş etmek mecburi- yetinde kalacağım. Yalvarırım Bana, dediğimi yap... Ellerimi çıkarıp yorganın üs tüne koydum, Sesimi çıkarma - dım. Geldi, yatağın ayak ucuna oturdu. Benim göğsüm inip kal kıyordu... Ellerim, ayaklarım buz kesilmişti. Dondum, kal - dım... Bu fena sürpriz anından kurtulmak lâzımdı, vakit kazan mak lâzımdı. Hiç bir gey düşü- memiyordum o anda... Gözlerim ikide bir kapıya gidiyordu. Ah« YENE SABAH ZŞA e Sosyolog Gözi e G l ıi Karakler n Oruç nasıl tutulur ?.. namaz kılsa, ne kadar oruç tu'sa, Öğleyin bir arkadaşın Ikram ettk K sigarayı almadı ye I e di meovkiünde kalmakta ve karakterleri —— OYMUOĞNL. v' K ain aradil Yazan: SI onlarla bağımsız bulunmaktadır. d, Hiç şüphesiz akşama kadar, #aK MN Gövaz . . . a Milletlerin karakterlerini gelişti - 'e yedi, me de içti. Fakat biraz son eden millet li karakterle — başka k a tramvayda — bilmeyerek — ayağına llli arl addlke c l Prof. Hilmi Ziya ÜLKEN | zetimederi n kendli Yatlaaanı va Te 'ir satmaş onun bir kişilik kazanır ve — medeniyette —<— — — Yaşa aa a T aa Kazan -| — Affedersinizi Ki adai ger. bılar, —. grllamdimdiği ve' oün. göre Serklie lisa dökliror; -hi öasilmalini Düti a: | aa DKŞ 3 a aa ll lasan| . Dalesloe vabisi, OU Gileolar İ karkter medir?. Bunu bamı - e 'helde, imsan bürlüğü sayesinde İrihi kondi bürriyeti ile kabul ettiki ledğer yaradışldaımı — Saklit — ederek |* Yazmağa utandığım bir külür sr darı arka mahsus bir vasıf zanno -| muhitini seçer; bazı şartlar yerine | bu maddi ve manovi mükelleflikler- van blr. MNN ai karalilie. :ıııı';lu'ıkcîlhmııc;n::ı:ı ”:,','...W'îu' derler. Milletlerin mensup - olduğu | başkâlarını koyar. Hattâ şartları de| den ibarettir. Milli karakter bu mü|ri donup kalmaya Gülün. Ba adını. gösterdi. n güya büyük kan gruplarından gelen fisi- | giştirir. Sihir, din, teknik, ilim ve| kellofliklerin dayanağı ve toplamı - ,_,,....:,.k l.,. ’;ç.muh.ı:vnıı?ıuı: ej Ü GÜĞ Hcüre ŞiElekibile yolojik bir takım kabiliyetlere mil- İ manevi değerlet — vamtasile inmnın dır. Bundan dolayı onu n0 bizi Kö-İ rakter üzerinde İzo taklit hâyatı sat | ati lik beni de / dinlemek N karakter göcile bekarlar. Bu dü- İ Aleoı üzerinde bu seçici, düsenleyici, rükörüne idere eden bir tabiat kuv- hf ve şahsiyotein bir takım ahf de-| 'unda biraktı. Mu kadarla a hab şünco yanlıştır. Çünkü hiç bir yaratıcı tösiri onu başka varlıklar - | veti, ne de ruhumuzun yüzünde her| gişmelerin gelip “ Hebep | Madı. Son günlerde İş yaptığı bir de millet; kökleri tarihten önceki | Jan ayırır. Bununla berabı an değişmeye olverişli, ve yino ire-|olur. Bana bis, cemiyette üzentile-| " tadiğına attığı kazığın hikâyeslle zamanlara kadar giden bir ırkın do-| âlem üzerindeki bu tesiri, demizin karışmadığı içtima! şartla -İrin, anobların Çoğulması deriz. — Ba | Slarm vlgirai, vamı değildir. Teklar birbirlürile ksy | gelişi güzel değişmeye elverişli n meticesi saymak doğru değildir. | hal ilerledikçe milli karaktardca şüp | -a ver Of bir İçkili okantada bit- Saşdhştir ; yahut Kandi başlarma da | değildir. Çünkü İnenn muhitini seç- | Mit karakter, milletin bütün feri-|be edilmeğe başlar. Hattâ bu satht| 'e Yüfkür 48 varap içerken gördüm, kalgalar bir çok istihaleler geçirmiz | tikten ve kendi — şartlarını bir kere |lerinin'(veya fertlerin çoğunluğunun) | hateketlilik gözü aldatarak basıları | Vİ9 #üphesiz daha sonra bir çal İsedir, Ranklere, kala taslartma, is0 | yarattıktan ponra, oularla — kaynas: | bedeni ve rubile beraber — kasamtıığ! na:bir kuvret, bir yenileşme enerjisi | GAZİMOYE AÜNU Gürtiü Ü0 Bisbetinde dars, ilAh... göre yapılan irk tesnif- İ maya, onlare uymaya mesburdur. — Jolduğu 'yapıdır ki, öathi muhit de-| gibi gelir. İçe katlanan karüktere| Pit Kadifağn MEbei- edici daneı leri mutlak değildir. Daha esaslı o-| — Yâni insanıü tabiat karşısındaki & eleri ve yeni garilarla vücuda| geri ve bu tarzdaki — bareketli ni seyretti. Belki de sahura ka- Ja büyük dil — birliklerine gelince, | ramu körükörüne 'boyut ekmeğe de- | gelmez ve kaybolmat. Onın “deği-İlteri adı verilir. Fakat onlar — ba - | (87 onlardan — Mirilö kaldı. ' Babaha bunların içersinde birbirinden olduk | gil, hür bir bağlunma Çengaçement)| şebilmesi için milletin tarihi kade'-| kikâtte — ne ileri, ne Öe geriyi tem) Kar't!, yenldan orucuna Başladı. Geğ ça farklı kafa tası ve vonk granla-| ir, İnsan bir toprağa, bir ” vatanın, İrinin temelinden değişmesi, yi mil | sil etmeklen - usaktır a biz| yti kadar Uru ĞU gp Tına rastlanmaktadır. Zamanımızda | bir takim geleneklere bağlandığı gi- |letin kendino — başka bir istikamot, | durumda içe katlanan karakter va-| mak' buna buna - Bit'çek Amilin Yücüda getirdiği mil: |bi, 'aymı bürelle aaifler harfında “L İbuşka bir vatan, başka bir gölesik | Ha kendi vanilnipk Sapmkkdan üi a Pa bara — sanik HUNUN İüstklimlükekğü dan — bâklin bir âtkın mal atmiğ' olduğu kapdi 'bodan: yeye | Begmesi. Iâsımdır. ki, bu da pök aa nak kalniştir Nitiklm Te aörünlş İi GNT geri Kallr KU rolü olmakla baraber, her yerde ka-| sına da bağlanır. Beden yapım bu| ve pek güç moydana çıkar. teki heroketlilik de < milldir Vç bi |U ünla dahat. hekikatte — Yü Tuğmalar, “mülinlğmeler — göğe Çarp- | süretle 'Onua bür tarikf yatatışmın |— Vekm' idean girafadaki tabil Vve| çey kanaadikmen; batdi 'ne Tüzale Y a Dede. maktadır: Alnanya, Bati Avrupa l oeori olmakla beraber, — bağlanması İteknik değişmelerden mütececit — ©-| terinin kararıp kalnasına sebap <©- aa l ar a Bulalme ber milletleri, bilhassa “Amerika - gibi.| dolayısile aym samanda onun — kas|lur. Geçen yazımda bahsettiğim ; gi-|lur. Şu halde milli karakteri gelip -| AY 'e Sayoru Bundan dolayı milli karakteri mu-| deridir. Fakat bu yapıya biyolojist |bi, buharlı makine, clektrik, radyo, | tirmek için, onu kendi kudretleri ve | çağir Dede eaan Keslmek oruç de ayyen bir ırkın fiziyolojik vasıflarına |lerin anladıkları “mânada yalnızca | uçak, insanın yaşama şartlarını ve| geleneği içinde yaratıcı kılmak | bi yi İ gbtağlar l 5 ği bağlamaya imki iyet değli, fasant . vazlığımımın; İbir kısım alışkanlıklarını değiştir -| mındır: Bir'milletim sanatta, limde, Haa vaı, kababatlerden, vereletlere. 'Bazları da milli kerakteri yakınİyâni ruh Ve bedenin mecmun gözi İmiştir. Fakat unutmamalıdır ki bun| ahlâkta, teknikte yaratıcılığını kay4 | deni tehvetton “";"""'*"'" . zamanların yeni içtimaf - garilarının| 1o bakmak Jazımdır. İarı Yaçabli inatdır: Yâni bu bA - İbetmammi, llli kateklecini #derai | aç caa ir Ka ea ladünee, kazandırdığı alışkanlıkların mecmuu| — Biz, alışkanlıklarımızı, ilealarımı- |discler bizzat insanın muhiti yarat | ettirmesi, demektir. ni Vende VBi SAA ı:ı)k:ırl.ını.hliu,ı]'k- ıı..ş.,:m.n göre, |zı, irsi reflekslerimizi, otomatizm -|ma gücünün — neticeleridir. Nitekim| —Bu münada anlaşılan milli karak- ,""l',."'""' EYorek: SERUNÜC K e? milli karakterlerin tarihi eski değil- | h kendimiz yaratıyoruz. Ön -İbu değişmeleri vücuda — getirenlerle| tere, Zbolojik veya — mevhum ırktan| " Gür; aü amlarda tejekkli, simek | M0 üeüi biniel AF Gavfasığlara İpnlara vasif olarak boyun aöll e- Ha ni Jarklı limek. Maçma GÜD ea a Zobae BAA AU Z. tedir. Tamamün yeni olan bazı içti İmuzken, — sonradan — mükellofliğini İranada fark vardır. İkinciler teknik | maf 1rk> diyebürtir. — Mülletler maün (savim g00 iemu sahifesinden. aldığımı Höki çorllaa aSi şdukları |kübur ddit kandi Yazlğima T İlekineeler karınında yalma ge| Kadlar' sehidseioiylller a G0i D DDT DK ç ar için onları Ortaçağda, —hatlâ Rönee| aa İlar sönünda bedenleri ve rühlarile |O Hadis-i Şerif anlatıyor ki, asıl sansta aramalıdır. Böyle düşünenle-| — f7 N İPaz temelli kabiliyetler kazanırlar. (çazla olarak yiyip İçmeyi de azatımak BO AM gü NLASERBEST SÜTBUN | nnn saza ea ML arinen aNK dursun, hattâ bir kaç asır önce bile Ti İ lstitametto yetiştirisler; vö.birbirle| Hömlden SHni EURSELA snenda milletlerin — şimdikinden — büsbütün .. * KDi ba hazualaki Tatklar. ve bumm . | tuttuğumuz oruçların da değeri ar« farklı karakterleri©vardı. İngilizler, oce erı siyetlerile tamamlarlar. Hattâ bir | G7: Münafık bir. insan, ne kadar . bir kaç asır önce mezhep mücadele- lerine kendilerini vermiş heyecanlı ve taşkın — insanlardı. Onlarda, —bu gün başka milletlere örnek diye gös terilen «soğukkanlılık> larından ter yoktur. Rânesansın — İtalyanları sön derecede hareketli ve haris, İs- viçrelileri —müharip ve — kuhraman, Almanlar sakin vo hayalperest idi- ler. Son asırlar içinde bu milletlerin husüsi tarihleri onların ruhuna dam gasını basmış ve her birine eskisin 'den çok farklı yeni karakterler. ver- miştir. Bu ikinci görüş de birinci karakter, ırklara mahsus fiziyolojik bir vasıf olmadığı Akırlar içinde süratlağ döğiyen sir takım alişkanlıkların da değildir. Ferdi karakter gibi, mi li karakter de insanın âlemle müna- #ebetinde meydana çıkan bütün fa- aliyetinin — ifadesidir. İnsan, tabü şartların basit bir mahsulü, onları neticesi değildir. Hayvan, — kendini ccm çeviren küçük muhit (Umwelt) — ile Odun fiatları 'Tarım Bakanlığının — gehrimiza kişlık odun ihtiyacını karşılamak Üzere belediye emrine 500 bin çe. Ki odun tahsis ettiği - malümdur. | Bakanlık bunların flatlarını — bil. dirmiştir. Bu fiatlar geçen seneki. nin aynıdır, Belediye bu sene 4 sa tış deposu 'daha eçmak - süretiyle| satış yerlerinin sayısını 12 ye karacaktır, Buralarda yalnız bele. diyeye ait odun ve közmnür satıla - caktır. Bu sene de en iyi / kalite odunun çekisi kesilmiş olarak — ve evlere teslim — şartiyle 15 Jiraya satılacaktır. Meşeden çekisi 11-18 lira arasında satılacaktır. Türk Ocağının tebliği Türk Ocağı Muvakkat İdare He| yetinden: Adresleri malüm olan Ocakfı - dara birer tamim mektubu gönde Bu mektubu almayan - olanlardır. a rilmiştir. lar adresleri değişmiş Kendilerile temasımız enümkün ol: bilmesi için tamim mektubunu mıyanların yeni adreslerini — Oci Merkezine bildirmelerini rica ede. çı Mustafa, banyonun musluğı nu değiştirmek için, Galatadı bizim adamımız vardır, onu ara mağa gitmişti Sabahleyin. Fa- kat Anjel nerede? Nasıl girdi Anjel bu adam odama kadar? nerede? Zafir, silâhı tutan elini indii genesi. titriyordu . — Hiç bakınma Vildan! di. Ben, buraya her şeyi hesa layarak geldim, bilerek geldim Uzun zâmandır sana böyle ziyaret düşünüyordum. — S le konuşmalıyım... Yoksa. de Dişlerini sıkarak başını, şöy- le, iki tarafa doğru salladı — Yoksa cağım, artık Vildan! Gözlerini açarak başını banı doğru uzattı: — Bak gözlerime! dedi. Uykı denilen şeyi unuttum... S yaşamanın bence hiç m nası kalmadı, artık.. Hiç bir ta- dı kalmadı. Hiç bir şeyden zevk almıyorum... Bilir misin ne ka dar bozuldu. sıhhatim? Bazen gu sol gakağımın ve gözümün üstüne bir ağrı yapışıyor.. Çıl - dırtıcı bir gey... Günlefce sü - rüyor. Çoğalıyor, azalıyor, - fa- kat geçmiyor... Bütün o senden öğrendiğim migren ilâçları ba- na mısin demiyor... Bazen de göğsüme, gurama, bir ağrı gi- riyor. O daha berbat.. Ölecek gibi oluyorum... Mithat gibi ö- lebilirim, Seni sevmek ölümdür, Ydi gözleri kırpışıyor, alt bir. dedi. Yaşayamıya Tahammüilüm kalmadı Ateş B No malızun vo talihsiz mahluklar- dır, bunla Birisini yakıp cezalandırn seler hakkından gele bünyelerini teşkil ede surlar buna kadir değildirler. Aydınlık yapıp faydalı olayım, aeler yine bunu da İşıkları az ve devamsızdır... Muhtevalarının bu kifayetsizli rino rağmen kendilerine verilen (A- tep Böceği) gibi şatafatlı bir le vo aucak kuranlıklarda perişan dolaşır, dururlar. Karanlıklardaki bu kısa v& râ vüki cevalânlarile ancak yazar - lara mövzu teşkil ederler. Dün gece bahçede- oturüp, -akşam ki (Maltepeye dönüş) ümün ni gördüm de bisim movzuat ve ni-| — Trene hücum!.. Bu zoraki 150| zamlarımızla bu — gariplerin — mfati| metrelik manili yarışa — katılacaksı- mevendiyetleri arasında esaslı — bir| oız.. Aksi takdirde Erenköyüne ka- müşahede sezer gibi oldum dar ayakta seyahat mukadderdir. Hakikaten bir çok emirname ,ka-| Bu tarif normal bir seyahattır ve rarname, — nizamname, talimatname, | biz bu şekline fitiz.. Fovkalâdeli velhasıl natelerimiz do bu Ateş Bö-İleri de olur.. Amma bu fevkalâde - cekleri gibi, vakit lar mütecakiben - sör ranlıklara yine dalarlar receklerine dağıtabilecek rahmet vereceklerine — dokunabil zahmetleri yoktur ki... O zaval da benzedikleri Ateş Böcekleri sebundurlar.. lar. Haydarpaşa , vapur- iskele: meli dubadan bir (İn) ... Sallı rirler... O ufacık mağaraya kitapçısın isi olmayan insan, eski Yenicami meydanı gibi sürü gürü satıcı, bir çok gazete müvezzü, kundura boya- Vildan... Fakat ben karar ver- dim. Sonra daha karanlık, boğuk, müthiş, anlaşılmaz bir sesle tek Tar etti şöyle: — Ben... karar verdim, Vil - dan! Karar! Karar! Karar ver- Ya seninle beraber yaşiya u a Üstüme yumruğunu — sikip açtı. Sonra e- Gözleri nasıl parlıyordu bir gör şu omuzunu yukarı doğru kal- p Sen.. . dırdı. elini göğsüne doğru gö- A Nejat, merdivendeki gözleri türdü, silâh tutan elini... YÜ hatırladı. zünü buruşturarak: Vildan o anların heyecanla- rını tekrar yaşıyarak anlatıyor. ve Nejada hayret veren bir can hilıkla anlatıyordu: — Ben hiç kımıldamıyordum. Gözlerimi ayıramıyordum göz- lerinden. Üstüme yıkılacak gibi sallanıyordu... Sonra doğruldu: — Ya seninle beraber hayat, ya beraber ölüm! dedi. İşte, her şeye, her geye muktedir ol duğumu sana isbat için gel - a u kimyevi un- beceremezler d bir müşahede ve muvazenesi- ni yaparkon onlardan birkaç tanı it bir parlar- Fayda ve- Adetâ hacetle yaşar - | Yazan : BEHÇET BAĞATIR ciları, cins cins hamallar, serserinin Vapura girip bir yer bulabilmek için ya enikonu bir sporcu veyahut | birlerinin tamamon aynı olmu: birbirlerine muhtaç olduklarını şarlar. Şu halde — milli karakterler, |ve birleşmeye, medeniyet birlü anlaşmaya inin do esasıdır. kları içindir ki, farklı oldukları kadar da dü- milletlerin şahsiyetlerinin olduğu gi- bi, milletleri birbirine muhtaç kılan götüren Yarınki medeni ve insani anlaşma- 'ne kadar zekât verse ve her yıl haok ca gitse müslümanlığı tam değildir. Münafık kimdir? *| —Peygamberimiz şöyle rüyor : «Münafıkın alâmeti üçtür: Söyle: diğini inkâr eder, verdiği sözü maz, kendisine emniyet edildiğ bal- tarif buyuk ki üzsüz bir adam olmak v ; de hiyanette bulunur.> Pirkin ve yüztür bir adam olmak | ga miletlere bütün şahiyötleri v İKi Almamin arai bozmak İçin eei istiklâlleri ile — birbirilerini amak v 06 | Vapurda: Kahveçiden diat kitap | ee birbirlerile dös€ olümak imlkünlürı | Ka Slarlnü. G GNG tan türlü ayak esnafı, İkin zendeler; hanendegân... likle- (Sayın diye dağıtan. dübaz. raman çıkarsanız. çıkınız : hakkaktır. ki, iki yanınızda kafa: göyle ca denkli hamallar alestadırlar... likler bizo vizgelir, çünk Maltepeliyiz y K tlori, lecek | llilar | gibi meğe yarar Ateş Böce mizin sayısı onlarla de hesaplanabilir. yan idare |man lenleri - bir kaç gün - bik ederler aman gazaba gelip aklına ge Te san'atını yapar, Zavallı atop böcekleri!... — ..———— dâzım başlamıştım ne yapmı geldiğini. Ona dedim ki: — Fakat Zafir, beni senden uzaklaştıran Mithat değildi ki.. Ondan ayrıldıktan sonra da is- temedim ben seni,.. Benim sesimi duyunca, tit rı girdi... “dedi. ,Bunun sebebi sensin... Doktorlar söylediler bana... Seninle evlenirsem, ge- çermiş. Yoksa öleceğim Vil dan mem, bunu bilesi: lüyorum sana: Hayatın tehli kededir. inanmıyor musun? Nasıl kaybetmedim, soğuk gaşıyorum. Beni görmeliydin lar ve hattâ (Nazara maaşallah sa- mevkideyseniz burada &a lar..) diyo nutuk vererek tıbbi müs- tabzarat- satan hatipler.. Asrın en son icadı (1) haşeratı yok eden i- Vapurdan ilkta,ortada, sonda ne Şu mü- za (dank..) diye vuracak sırtı ko - Bütün bu aksak gidişi düzehle - nizamları: ğil yüzlerle İşte bunlardan bir kaçını hatırla- âmirlerinden baziları za- şiddetle tat- Banun roaksiyonu derhal tebellür ramelâ üzatır, edâ ve iddiasile yine remeğe başladı. Kaşlarını İndi- rip kaldırıyordu. Boştaki elinin — Bak, yine şurama bir ağ- Ve seni öldürmeden öl- Ciddi söy kanlılığımı? Gittikçe daha çak temiyenler, milli da ortadan kaldırmak teyenlerdir. İtik düşmanı san hürlüğünü, onun vaz eseri olan milli karakteri silemez, | P. toplantısı ü e ğ Söz alan hatipler milli şiddetle tenkid ettiler de Dün Saat 11 tur, Toplantıda Silivri, “Byüp, Farlıyarak şanları söylemiştir: «Bu Kongreye iştirâk edenlerin büyük br kısmlı Ankarayı terket. tikten sonra 200 kişi ile Sergi Bi« nasının tepesine bir isyan bayrağı çekilmiş ve adına milli - husumet beyannamesi> — denmiştir. — Biz, harp felâketinden kurtulmak mem keketimizi mesut bir yaşayışa ka- vuşturmak için parti farkını gö - etmeksizin Ççalışıtken, onlar bu milleti parçalamak, Küvvetten dü. -İgürmak Ve halkı birbirine katmak Emeliyle tam bir Isyan arzısu için de kara bir husumet havasının bu, güzel yürtte esmesini istemişler - dir,> Bundan sonra İstanbul l İdare -İüyesi İhacnt Sancar ve önu müta akiben Eyüp ilçesinden işçi Meh - met Torgut ve Teşvikiye ocağı: dan Salâhattin Altınkanat — konuş. uşlardır, Salâhattin Altınkanat Demokratların son kongresinde de legelerin Celâl Bayarı ayakta al - * |kaşlamalarını tenkit etmiştir! şesinden Son olarak — Eyüp ilçesin Mümtaz / Özarar » Konuşmuş | ğ Halk Partisinin her zaman, olduğu gibi imanla yapmak istediği inki- “İyaplarını koruyacağını ve :nu:ıı:ı;r el uzatanları kanun penço: mekte asla tereddüt edilmiyeceği- dan sonra top o ter varlık olduğunu kabul etmek is- karakterleri ezme ye ve ortadan kaldırmaya çalişan - lar; bu suretle yalnız milletleri — de- H, onların uzlaşmasından başka bir Yey olmayan medeniyet. ve insanlığı Fakat ünutmamalıdır ki bu insan - düşünce, hangi usülü kullanırsa kullansta, yeryüzünden in çeçilmez. Osmaniye C. H. |husumet beyannamesini Cumhüriyet; Halk Partisi Bakırköy Osmani - ye ocağında bir toplantı . yapılmış ve İ etmek, istâm dinine göre haramdır. ni verecok milli karakterlerin en| Başka bir Hadis-i Şerif'in maânası tam ve en geniş şekilde geliştirilme-| şudur. si olacaktır. Milletlerin müstakil bi-| — <Kalbleri hasodle — dolu — olanlar, halkı birbirine katmak oraya söz götürenler, vakalardan güya bazı ilmi vasıtalar la haber verenler, benden olmadığı gibi, ben de onlardan değilim.> islâm dini — ,fazllet ve müsamahz - İdinide; orucun — faziletleri de — pok çoktur. Kadircan KAFLI için oradan ide olacak Org. Nuri Yamut, şehrimize geldi Kara kuvvetleri komutanı or - general Nuri Yamut, dün — 1250 trenile Ankaradan şehrimize gel . miştir, Deniz müzesi genişletiliyor Dokmabahçe — camisinde Denim müzesi açilirken, müzenin burada muvakkaten yerleştirlileceği — söy. lenmiş ve bunun için müstakül bir binanın —inşa olunacağı ilâve edilmişti. Sonra bundan gazgeçik miştir, Çünkü müze için yeni bir bina iİnşası büyük masraflara yal açacaktır. Bu sebeple Deniz mü zesi şimdiki yerinde — dalmi suret 11 PAZARTESİ Ramaz: 14 61 - Ay: 7 - Gün 192 18 27 Vasati 5 Ezani m 37 37 00 59 41 Yaz (İleri alafranga), Saatile Evkat ndan (eder, karşı taraf mukabil. tedbir a- te kalacağından müze müdürlüğü, SN ü aya kitapçısından Deder, karsı taraf mukabil tedbir a- | Böşiktaştan üyeler de - bulunmuş.| hâlan Kasımpaşada bulunan mü: utunuz; gazino, büle, telefon oda- |lır: O âmirin aklına gelmiyen Ya -| tur, llk sözü alan Bakırköy - İlçe | let iştir. Bu ları (Şimdi — kapalıdır..) Bir hayli | — Meselâ: Buralarda dilenci dolaş -| Partinin millil husumet beyanfa -| müzeye, camiden maada cami ile gişe, bir çok memur odası, balkon- | masın!.. Mesini ele almış ve bunun her ba-| Tekel binasının arasında — bulunan dar... Hikmeti Hada — sıkıştıriyo -| — Zit taraf şöyle davranır: Eline bir| kımdan kanunlara aykırı - Olduğu| bir garaj ve üayıkhane de ilâve tiln mukavva kutu alan (beş tanesi bir| Ve Milleti zümrelere ayıran bir bel edilmiştir. Hâlen Kasımpaşada bu Polisler, insibat erleri, bellibaşlı -| çeyreğe hayat!..) diye önünüze di-| Yannama oldugunu | bildirdikter | lunan büyük kadırga ile diğer eş randevu yeri olduğundan bir hayli | kilip burnunuza pis ellerile bir Lı.—,;'e"ı*.*:m":“jm*'_h':ı“::;m:lk“l:’:'“ yalar buraya nakiedilecektir. arı (” Nöbetçi eczaneler & dim... Eğer, eğer teklifimi red- —anda, Bazen Selmin bana roman | ni belirtmiştir. Bun dedersen, ne gynpıan, nereye — okur, dinlerim... İşte öyle din- | tantıya son verilmiştir. 11 - 7- 949 kaçsan elimden kurtulamazsın.. — liyordum, Zafiri... : u dâksaray —: Siya Nurt Ölümü göze slan bir adamın €- — — İnanmıyor. musun? dedi| — YeDİ ârebi YARN Soye ” & Sönlüğl linden kurtulmak mümkün de- — tekrar, çi seferleri Beyoğn —£ Beyoğlu - ğildir, Vildan... Hele o adam — — Yavrum! dedim. Niçin hâ- se || Bevoğlu — ? b ben oluraam, hele seni bu. kas- JA benimle böyle konuşuyormun? | ,, Verilen malümaa, Gi G ç alinönü —i Beşir Kerial dar seversem, kaçmak, kurtul: Beni senden uzaklaştıran hep| Bnga " çalışılan — Kartal - Yal Tellb 1 Batan Bakki mak ümidi yoktur, Vildan... Ve bunlar, Zafir. Ben... centilmen | xraba vapuru seferleri 15 temmuz ikü Yeldeğirmeni artık, beklemeğe de tahammü: bir Zafir tanıdım. Sonra kar-|dan itibaren işletmeye açılacaktır. || Kadıköy Yeldeğin lüm kalmadı, Vildan... Mithat — gıma bir gangster Zafir çıktı. 'Bu hatta «Çardak> vapuru ça -|| Kasımpaşa : — Ve an öldü. Artık hiç bir bahane bu- Birini sevdim, ötekinden soğu -| lışacaktır. Samatya — : Sünbüli lamazsın! dedi. dum... Sen bana hep nefret #t-| Diğer taraftan Yeniköy - Bey || Zopkapı —: T Ergen Koz hattının hazırlıkları da iler -|| Üsküdar — t Merkex O zaman konuşmağa başla dım, Hiç düşünmeden sezme; tiğim tip gibi görünme,, XDevamı var) demektedir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: