** 17 OVOAK. 1919 *İKXS Fiyasko — ——— ile biten Bulgar komedisi — Baş tarafı 1 incide — keyfiyeti derhal möbetçi Emni: yet Müdürlüğüne bildiriyor ve Ataşe, Müdüriyete - getiriliyor. Her türlü istirahati temin edili- yor. Trofkin, Müdüriyette, hâdi- yle anlatıyor: <— Evvelki gün bir kuryenin nezareti altında evime uğratma- dan İstanbuldaki dairemden al- dılar ve Sirkeci istasyonuna gö- türüldüm. O gece 18,50 de kal- kan Simplon ekspresile Bulga- ristana müteveccihen hareket ettirildim. Karımla ancak tren kalkarken görüşebildim. Kurye, trende beni köşeye oturtturmuş- tu ve her hareketimi kontrol e- diyor ve arasıra cebindeki ta- bancayı gösteriyordu. İkinci is- tasyonda (Yedikule), trenin te- vakkufundan istifade ederek kendimi dışarı attım. Karanlık- ta yarım saat yürüdükten son- ra tramvaya rastladım ve aktar- ma suretile Taksime gelerek po- lise iltica ettim.» ATAŞEDEKİ RUHİ BUHRAN! 'Trofkin ertesi gün ilk iş ola- rak kendisine bazı şübheli şey- ler yedirildiğinden ve zehirlen- me alâimi gördüğünden bahisle muayene ettirilmesini istemiş, fakat muayene neticesi böyle bir şeyin mevcud olmadığı gö- ür. Bilâhare İstanbulda bulunan karısı ve çocuğile gö- rüştürülmesini istemiş ve karısı Müdüriyete çağırılmıştır. Fakat Bayan Trofkin daha ilk karşı- laşmada kocasına tehditkâr(!) bir tavır takınmıştır. Peter ise datma ağlamaktadır.) Fakat gözünden bir damla dahi yaş çıkmadığı emniyet memur- larının dikkatinden kaçmamış- tır. Kadın ikide bir kocasına: «Bulgaristana gitmelisin, öldü- Tülecek olsan dahi...> demekte, Trofkin ise «Gitmiyeceğim, be- ni hiç bir zaman buradan ayıra- mazsınız> diye feryad etmekte- dir. Bulgar konsolosluğu ise Peter Trofkin'in Türk Emniyet ma- kamları tarafından kaçırılmış bulunduğunu, — tazyik - suretile Trofkini itirafa sevketmek iste- diklerini iddia ediyor. Bunun Ü- zerine Emniyet Müdürlüğünde bulunan Ataşeye, konsolosun, Nüdüriyete çağırılarak kendisi- le konuşturulacağı, vaziyeti.ona da aynen Böylemesi bildiriliyor; Trofkin ise karısından başka kimseyle görüşmek istemediğini tekrarlıyor. Fakat Müdüriyet, Trofkine, konsolosluğun, ataşe- yi tazyik ettiği iddiasına muka- bil yazılı bir iltica mektubu yaz- masını istediği zaman ataşe bu-| aşmıyor, sadece Emniyet yetinden çıktığı takdirde muhakkak surette öldürüleceği ddiasını tekrar ediyor ve bir ruhi buhran geçirmekte olduğu hissini tevlit etmeğe çalışıyor. Neticede konsolosa derhal Mü- düriyete gelmesi bildiriliyor. BULGAR KONSOLOSLUĞUNDA İstiklâl caddesi, 187 numara, Haco apartmanı ikinci kat Bul- gar konsolosluğu... Kapıyı genç sarışın, gözlüklü bir kavas açı- yor. Gazeteci olduğumu, konso- losla görüşmek istediğimi söyle- diğim zaman birdenbire şaşırı- yor ve bozuk bir Türkçe ile dünkü rültülü kongresi — Baş tarafı 1 ıncide — Kenlığına — seçilmesinden sonta Care heyeti raporunun okunma- vına geçildi. Raporda, idare heyetinin ta- tebbüsiyle, arabacı esnafını a- likadar eden yeni kazanç v gsi fazlalığının kanunun asga- ti haddine — indirildiği, Esnaf Hastanesine 7 bin lira yardım yapıldığı, idari makamlaşla 1 mas edilerek yeni bir arabacı cenafı talimatnamesinin hazıc- | lvrmasının temin edildiği hacılara kredi ve İiçtimal yar- | mlarda — bulunulduğu, — iskele | leşkilâtının lâğvının ibkası i- | n Ankaraya - Cemiyet reisi | Yagar Ermez, Ethem Gök, A Bölükbaşı, Ranf Sağnak'tan bir heyet göndi Arabacıların ara- eşekkil rek gerekli makamlarla -mi t netice Vveren- temaslarda ulunulduğu, kamyon sahibleri tarafından iskele — teşkilâtının kaldırılması teşebbüsünün ak'ın | bırakıldığı belirtiliyordu. Ankara seyahati meselesi ınü yakaşalara yol açmış ve muvaf- kiyetin sadece Ali Bölükb ya ald olduğu hususunun id ilmesi Üzerine ise âzalar bir- rlerine girmişlerdir. Bilâhare T hakkında - tenkidlere ve Glleklere geçilmiştir. Bu arada | Cemiyet reisi - Yaşar Ermezin komyonculuk yaptığından, Yo- rıkapıdan Nuriye hayvan almak çin para istemesine rağmen v rilmediğinden. Üsküdardan Ya- &Te ise 50 lira yerine 30 lira verildiğinden, Whelt otobüsleri ra Bakırköy istasyonu ile 4.- | kıl Hastahanesi «Burda yok!» demekle beraber, biraz sonra lâf arasında Anka- ra elçilik müşaviri ile içeride ol- duğunu ağzından kaçırıyor. ve maalesef görüşemiyeceğimi sö: liyerek kapıyı gösteriyor. Önce © çıkıyor.. İstiklâl caddesinde derhal bir otomobile atlıyor... Numarası: 2800... Ben de bir taksiye atlı- yyarak goföre öndeki taksiyi kib etmesini söylüyorum. Önde- ki araba, bir çok dolambaçlı yollardan geçtikten sonra tek- Tar konsolosluk binasının öniin- de duruyor. Arkasında da bi- zimki, Biraz sonra kavas inerek içe- ri giriyor ve yeni Bulgar kon- solosu Pentief ve halen elçilik müşaviri olan eski sefir Popo “Avranofla beraber çıkarak oto- mobile biniyorlar. Ve sür'atle uzaklaşıyorlar, Bir ara otomo- bili gözden kaybediyoruz. — Fa- kat işte 2800 numaralı taksi. Şişhanede yakalıyoruz. Oh! Kon solos ve müşavir içindeler. b da- kika sonra her iki taksi de E: niyet Müdürlüğünün kapısı ö- nünde duruyor. KONSOLOS VE TROFKİN KARŞI KARŞIYA Trofkin'in bulunduğu odeya önce Popo Avranof giriyor - ve elini Ataşeye uzatıyor. Trofkin birdenbire arkasını dönüyor ve ağlamağa(!) başlıyor. Yine göz lerinden yaş gelmemektedir! Etmniyete anlattığı hâdiseyi Popo Avranof'la konsolosa da naklediyor ve Türk emniyet ma- kamlarından hiç bir tazyik gör- mediğini ilâve ediyor. Tekrar buhran geçirdiği hissini vermek için yapmacık hareketlere baş- liyor. KOMEDİNİN SON PERDESİ Bundan sonra devam eden bu Bulgar komedisinin son sahnesi do kapanıyor ve Peter Trofkin ani(!) olarak Bulgaristana dön- mek istediğini bildiriyor. Konsolos ise Trofkinin hasta olduğunu söylüyor. Saat 18,55... Artık perde in- miştir. Ve pek de hoş olmıyan bu Bulgar komedisinin üç ak- törü Trofkin, Popo Avranof ve Pentief, Müdüriyet merdivenle- rini inerek yine 2800 numaralı taksi ile uzaklaşıyorlar... BULGAR GENEL KURMAY MEMURU TROFKİN Trofkin hakkında yaptığımız tahkikata göre: Karşiliklı olarak Bulgar ata- gemiliterliğinin kaldırılması ü- zerine, esas vazifesi Bulgar ge- nel kurmayı hesabına çalışmak olan Peter Trofkin, elçilik ba- sın ataşesi namile Türkiy gönderiliyor ve son hâdise ânı- na kadar hiç bir anormal vazi- yeti görülmüyor. Konsolos ise, Trofkin'in va fesinde muvaffak - olamadığını Söylüyor. — Evet Son vazifesinde... BU OYUNUN SEBEBİ NE İDİ? Bu Bulgar oyununun gayesi 'Türk emniyetinin mültecilere karşı takib ettikleri hattı hare- keti ve sorgu esnasında Türk makamlarının Bulgarların bura- daki faaliyetleri hakkında ne nisbette malümattar bulunduk- larını — öğrenmeftir. böyle... olamamıştır. Tahminler Kaya TÜRKE TEN MARAZ DOĞAR! ——— Bir Fransız Bayan, kavgala- rırı yatıştırmak istediği kedi- erin tecavüzüne uğradı Lili adında genç bir Franı kadını gece Taksimde Abdüli hâmid caddesindeki evine gider- ken sokakta birkaç kedinin kav- ga ettiğini görmüş, üzerlerine doğru giderek onları ayırmak istemiştir. Pek hiddetli halde bulunan kediler genç kadının bu harek; ti karşısında birden kavgayı bı- rakarak Lili'ye hücum etmişler- dir. Genç kadının feryadı üz. Tine etraftan derhal yardıma koşanlar olmuşsa da kedileri kaçırtmak kolay - olmamış, in- sanlarla kediler arasında milc: le bir hayli devam etmiştir. Nihayet emütecaviz kediler>, Oradakileri, bühassa Lilinin üs- ü başını yırtıp, kendisini e- Peyce tırmaladıktan ladıktan sonra sa- Vuşup gitmişlerdir. : sız ak 117 Filistin yolcusu Musevi — tilmesine mani olunmasır | bu yüzden burada çalışan tonculara ektek kalmad bikâyet edilmiştir. Daha sonra — m 949 büde dilmiş ve y li rapor 1 okunarak kabul © ni idare heyeti ge- geçilmiştir de gayet gürültülü tat bir hava icinde cereyen etmistir. l Türkiye - ON HABERLER xx* ENİ Amerika iktisadi münasebatı Milletlerarası Bankanın Türl kararlaştırdığı he Nevyork, 16 (Nafen) — Ye- Tiden kalkınma ve gelişme mil- letler arası bankası, teşkilâtıra Üye olan dört memlekete hus-| heyetler göndermekte oldu-; ğutu açıklamıştır. Bu memleket | Jer gunlardır; -<«Türkiye, Ko- lunbiya, Peru ve Hindistan.» Borç verme bürosundan C. Stewart Mason ve William Di: amond, iktisadi bürodan E. Ha? rison Clarck'tan mürekkeb bir beyet Türkiyeye gitmek üzere Nev; orktan ayrılmıştır. Bu h2. yet Türkiyenin inkişaf progra- hareket edemi Filistine gitmek üzere Y17 Mü- #evi Galatada Sehembri firmasile #nlaşarak 20 bin lira kadar nav- dün verdikler halde yöla - çıkarıl- madıklarından dün emniyet 'eye göndereceği "et Amerikadan hareket etti mı, etrafında Tütk hüküme- Ü İle istişarelerde — bulunacak ve bu programa dalıl bulunan projelerin seçilmesi işine yar- dım edecektir. Bu projeler Ban- ks tarafından finanse edilebi- kcektir. Bu heyet — Türkiyede dört hafta kalacaktır. Milli Çin hükümeti göçe hazırlaniyor — Baş tarafı 1 incide — det edecektir. Verilen diğer bir habere gö- Nankin düştüğü — takdirde şehrin 400 mil güneyinde Foo- chow muvakkat merkez olarak kullanılacaktır. Tiensinin — düşmesinden beri Milli Savunma ve Dışişleri Ba- kanlığı hükümetin yerini değiş- tirmek için şimdi acele plânlar tertip etmekle meşguldür. Kabine güçlük — Baş tarafı 1 incide — scu İliste hazırlanıış, Başba- kanı saat 18.30 a listeyi Cum- Barbaşkanına günde.miş ve lis at 20 ye doğru Ajansa va- iştir, Bugünkü istişareler, fasılasız bir şekilde ve çok nazik safha- lar geçirerek cereyan etmiştir. a kabinesinde çelışmiş olan genç Bakanlar, — müştereken hareket etmişler ve hangi arka- daşlarla beraber - çalışabilecek- lerini söylemişlerdir. Öğleye doğru — istişare için çağırılan zevat o kadar çoğa m'ştır ki, kabinenin artık bu- gün de kurulabileceğinden âde- ta ümid kesilmişti. Yeni kabinenin kuruluşu bah de şöylece bir izahta bulun- mak kabildir. Nihad Erim dün Beyındırlık Bakanlığında çalı- ssunıyacağını — bildirmiş ve bu- gün bunun üzerine kendisine Başbakan yardımcılığı verilm:ş- tir. Yine bugün geç vakte ka- dar Maliye Bakanlığını İsmail ştü Aksal kabul etmemiş, kendisine Bayındırlık Bakanlı Bi teklif edilmiş, fakat son sa- atlerde onun Maliye Bakanlığı- ni kabul etmesi üzerine Bayın- drlık Bakanlığına acele olarak Sevket Adalan getirilmiş ve ka- binenin kurulması sağlanmışt Reşad Şemseddinin dün Milli Eğitim Bakanlığına getirileceği lenmis, fakat bugün kendisi Çalışma Bakanlığını tercih et- miştir. Reşad Şemseddinin yeni- der kabineye alınması umumi bir memnunlukla karşılanmış- tır. Fâzıl Şerafeddinin Tekel Bakanlığını ihtisası dahilinde bulmadığını ileri sürerek kabul etmek islemediği — anlaşılmış, fakat kendisi, kabinede mevcud gevç elemanların arzularını ki- asmıyarak bu Bakanlığı kabul etmiştir. Sağlık Bakanlığına getirilen Kemal Bayezidin evvelce Ça- lışma Bakanlığına - getirileceği söylenmişse de kendisi Sağlık Bakanlığında ibka olunmuştur. Dün kendisine Başbakan yar- gumcılığı teklif edilen Fuad Si men, Nihad Erim lehine bu va- zifeden feragat ederek Adalot Bakanlığında kalmıştır. — Yazık! Silâhsız bir askerin bir korkuluktan — farkı — nedir kiı.. Muhavereyi — dinliyen gardi- yanlar, kahkaha ile gülüyorlar- dı. Bunun üzerine genç kız bir den harçınlaşıvermişti, Gardi - yanlara dönerek bağırmağa baş ladıi — Hey! Bana bakın gardiyin lar! - var?.Ne istiyorsun? — İkinci vagondaki adama, Gerdes'e... Yüni yakında idam k olan gence... Bir genç kızla yatmak isteyip İstemedi ğini lütfen sorar mısınız? Ölüme mahküm bulundı yerden, seslendi: — Bu teklife elbette ki hayır demem! Şimdi Gretchen şuh kahkaha larla gülerek mırıldanıyordu — Ya demek bu teklifim ho- guna gidiyor öyle mi? — Evet, cesur kız, evet... Tren bir yıldırım hızile liyordu. n zaman kulakla rımızı tırmalıyan düdük sesleri olmasa, bu karanlık vagonlar- da, biz zavallı mevkuflar, ken- dimizi müteharrik bir zindanda medetektik! Şimdi tekerlek- lerin çıkardığı gürültüler din - miş, yalnız genç k uluyordu hafız beyler olan genç, heyecanla öre Zam 1zın yalvaran ne Bakın Ölüme giden bir d Bira: likanlıya elbet acırsınız le kurulabildi Ticaret ve Ekonomi Bakanlı- faran birleştirilmesi son daki- kada kararlaştırılmış ve bu den Şevket Turgud açıkta kal- miştir. Emin Erişirgilin İçişleri Bakan- Hığına getirilmesi sebebi henüz an- laşılamamış ve bu biraz da hay- retle karşılanmıştır. Cavit Ural ve Cemil Sait Bar- las'ın ilk anlardanberi yerlerini muhafaza edecekleri ileri — sürül- müş vefilhakika bu gerçekleşmiş- tir. Hükümetin teşekkül tezkeresi yarınki Büyük Millet Meclisi içti- maında okunacak ve kabine prog- ramını hazırlamağa başlayacaktır. 'Yeni hükümet programının Cuma günü Mecliste okunabileceği söy- lenmektedir. Ayni gün de itimat reyi İstenmesi de muhtemeldir. Ekonomi ve Ticaret Bakanlıkla- nn birleştirilmesi faydalı — görül- mlş ve bir kanuna lüzum kalmak sızın Bakanlar Kurulu - karariyle bu netice temin olunmuştur. 'YENİ KABİNENİN NE YAP- MASI MUHTEMEL Ankara 16 (Telefonla) — Yeni kabinenin kuruluşu etrefinda İlk akisleri şöylece hulâsa etmek mümkündür: Muhalefet partileri kabine hak- kında şimdiden bir yorumda bu- lunmağı acele buluyorlar. D. P. Adare kurulu, yarın, taşradan da gelecek olan üyelerile berabor top leracak ve Şemsettin Günaltay Kabinesi karşısında partinin takip edeceği hareket tarzı Üzerinde gö- Tüşecek ve kararını açıklıyacak- tır, Millet Partisinin de yarın veya #bür gün bu hususta bir tebliğ neşretmesi beklenmektedir. Kabineyi teşkil eden zevatın, 1- kinci Sakâ kabinesile bir muka- yesesi yapılırsa, yeni kabinenin, kazıyeni elemanlarla takviyesi ba- kımından kazancı olmuştur, fakat €ski Bakanlardan bazılarının da yeni kabineyo girmemiş olmaları, bir kayıp addedilebilir. Şemsettin Günaltay kabinesinin İlk iği, önümüzdek! hafta içinde muvakkat bir büdçeyi Meclise sun duktan sonre, 949 büdcesini SABAH BAŞMAKALEDEN FADEVAMEZZİ hurbaşkanlığının temaslarından öyle müsbet bir netice alınama- dığı muhakkaktır. Mes'ele bizzat çoğunluk par- tisinin içindekl hizip mücadele- lerindedir. Halk Partisi, Hüse- yin Cahid Yalçının Ulus'da gös- termek istediği gibi, yekpare bir kütle değildir. Nütekim biz- zat Cahid'in şahsı bu yekpare- liği ihlâl eder bir. elemandır. Halk Partisine çok sSonradan katılmış olan bu yazar, uzun Za- manlar, o partinin amansız düş- manı İdi. - Halk Partisi içinde müfritler, gençler, şiddet taraf- tarları, demokrasi - temayülleri, dini takviye etmek istiyenleri İâikler ve Mükliği ifrata götü- renler kaynaşmaktadır. Yeni Başbakan, yurd . ölçi inde tanınmış bir şahsiyet de- ğildir. İlâhiyat Fakültesinde ho- calık etmiş, bilâhare mebus ©- Tunca - teşril alanda hiç bir faa- liyet göstermemiştir. Yıllar ve yıllardır Mecliste olduğu halde kürsüden herhangi bir şekilde sesi işitilmemiş, encümenlerde de teşril faaliyete iştirâk ettiği görülmemiştir. Maamafih ba sükin halile başkan vekilliği ma- kamını elde etmeğe de mavaf- fak olmamış değildir. Yıllarca Müllet Meclisi Başkanlığı ve Ma- liye Bakanlı; lik Renda'nın da öyle kürsüden sesi pok duyulmuş değildir. Böy- le sükün ve süküt hayatı Halk Partisi içinde bir nevi başarı e- sası gibi sayılıyor. Kaldı ki Şem- seddin Günaltay, temayülleri itibarile, mütedillerden ziyade müfritlere doğru kaymaktadır. diyenlere de rastlanıyor. Zaten müfritler son bir ay zarfında iki üç başarı sağlad lar: Saracoğlu'nun Millet Mec- lisl başkanlığına seçilerek —Ali Fuad'ın uzaklaştırılması, onla- rın eseridir. Parlâmentolar ara- sı grupda dün sağladıkları mu- Hakiyet de bu zümrenin İşti- ha vo hırsını arttırmıştır. Yeni Başbakan tâyininin de o hizbin bir muvaffakiyeti gibl sayilma- $1 ihtimalden tamamile uzak de- gildir, Filhakika kabinenin lis- 'tesi ve bilhassa proğramı belil olmadan ihtimaller üzerinde faz- Ja mütalâa yürütmek imkânı pek yoktur. Yalnız mutedil sa- yılan genç ve demokrat eleman- ların, haberler doğru ise, kahi neye iştirâk için yapılan teld lere muvafık cevab vermemel Ti dikkati çekecek mahiyettedir. Nihad Erim, Kasım Gülek yeni heyete girmek istememişler, fa- kat müfritlere mütemayil bazı kimseler tehalükle yeni teklile sarılmışlardır. Bunlar ufak be- lirtilerdir. Fakat içinde bulan- duğumuz durumu az çok aydın- latmağa yarıyabilir. Daha et- raflı bir hüküm verebilmi listeyi ve programı b uygun olur. lif- YENİ SABAH KESASASAKAKSASASASAARDA nin düşmesi sebeplerinden - birini teşkil eden yeni vergiler ihdasile Mevcut açığın karşılanması yolu- nun terkedilerek, büdcede — daha çok, icap ederso feragate dayanan tasarrufların sağlanmasına çal: Jacaktır. — | Bütün halk efkârını ilgilendiren, gelir, kazanç, lüks, yol vergisi gi- bi mükelleflere büyük yükler tah- mil eden vergilerin Meclisten geri alınarak, yeni baştan hazırlanma- ları ve bir xısmır.dan vazgeçilme- sini beklemek bir zarurettir. Öyle zannediliyor ki, büdcenin karşılanması için, icap ederse her Sınıf halktan olduğu gi sınıfından da — bazi fedakârlıklar , memur baştan vo ciddi bir gekilde tetkike tâbi tutmak olacaktır. Herhalde bugün, Saka kabinesi- Ne kın da bu zavallı askeri ben rım saat kadar teselli edi Gardiyanlar baş başa v Gretcher'in bu teklifi hakkında konuşuyorlardı. Bir müddet son ra içlerinden birisi gür bir ses- le bağırmağa başladı: — Hele bir nefis kıyası ya- pin arkadaşlar, Bundan ne kar? Genç kızı, delikanlının ya- nına sanki göndersek ne olur? Halbuki şef gardiyan arkadaş larına çıkışıyordu: — Kuzum siz hepiniz çıldırdı- niz mi? Mes'üliyetten korkmu- yor musun? Böyle gey olmaz haydi bakalım işinize! Genç kız, gef gardiyana yal- varıyordu - Etmeyin, bu zavallı deli- kanlıya acıyın! Kızım, şaşırdın mi? — Se- nin bu teklifin talimatnameye aykırıdır. Sonra ben mesul o- lurum, ea ise ağlamaklı bir ses iyordu Üzülme im, — kaderimiz Gretchen! —No ğim nutmiya Bü- kız! atan, Ne Hudud «Bi: Alman Komünistinin Başından geçenler» y —148 - istenecektir. Bunun yeni kabine yapan Abdülha- | Programında yer tutacağı söylen- mektedir. ] lerinden içeriye hc& bir siölm halinde — sızıyordu. — Trenimiz; Berline — yaklaşmak - üzereydi. Gerdes, “Almanca eski halk şarkıları - mırıldanıyordu. — Ni- hayet trenimiz bir garda dur- du. Gardiyanlar, karanlık mah beslerimizin - kapılarını açtılar. Gretehen avaz avaz bağırıyor- du — Allaha — 1smarladık Ger- dcs, Allaha ısmarladık zavallı asker! Fakat mevkuflardan hiç gi- risi ağzını açmıyordu. Gerdes ağlamamak için dudaklarını 1- sırıyordu, Benden bir kaç adım ilerde Gretehen, ince ve m zon endami içinde bir gölge ha Lnde sürükleniyordu. — Aradan çok geçmeden etrafımızı hücum kılaları sardılar. İstasyon su- ati, tam sekizi gösteriyordu. imdi her vagonun mevkuf- ları ayrı ayrı kamyonlara bin: dizllip sevkediliyordu. İlkönce Kadınlar — çağırıldı. Gretchen, kamyona binmeden önce G des'e gülümsiyerek * uzun uzun baktı. / Zavallı a kendisini tmiye ç or, bir çocuk zapt M — aa Göçmen Münevyer'in Resim Sergisi Bulgaristan — göçmenlerin- den olan Bayan Münevver Beyoğlunda kendi eserlerin- den mürekkeb bir resim ser- gisi açmıştır. Yukarda Ba- yan Münevverin sergisinden bir köşe görülmektedir. Teş- hir edilen eserler, ziyaretçi- ler tarafından dakdir edil- miştir. Yanda eserlerin sahi- bi göçmen Bayan Münevrer görülmektedir. O SPOR <- F. Bahçe hakeme a kurban gitti Dün İnönli stağ aşan bir seyirci kütlesi önünde Fe-' nerbahçe ile Beşiktaş Jik karşı- laşmasını yaptılar. Saat 14,30 da hakem Samih Duransoy'un İda- resinde takımlar şu kadrolarla di- zildiler. Beşiktaş: Ethera - Yavuz, Fi rük - Çaçi, A. İhsan, Hüseyin - Süleyman, Rahmi, Bülent, Şeref, Şiikrli. Fenerbahçe: Cihat - Salâhattin, Ahmet - Kâmil, Semim, Müjdat - Erol, Aydamir, Suphi, — Lefter, Halit. Görüldüğ'i üzere Beşiktaşta sol Lek Vedil oynamıyor, buna muka- bil Fenerbahçede Murat ve Fikret er mühim iki elemanından mah- rum bulunuyordu. Cezasının affe- dilmesine rağmen Küçük Fikret yerini alamamıştır. Oyuna Beşiktaş başladı, Fener haf hattında > kesilen bu akından sonra Sarı - Lâcivertiiler mukabll hücuma geçtiler. İlk beş dakika 'ah - Beyaz kale önünden ayril- Talyan Fenerliler Suphi ve Hall- din ayaklarından iki fırsat kaçırs, dilar. Beşinci dakikada Fener - kalesi ilk tehlikeyi atlattu Kâmille Sa- 1âhattinin carpışmasından fayda- lanan Şükrü topla gittiği sırada Samim yerizde bir müdahale ile bu tehlikeyi savuşturdu. Fenerbahçe hâkim oyununa de- vam ediyor. T incl dakikada Hali- din Suphidan aldığı pasla yaptığı akın ve Kâmilin iki şutu talihsiz- lik eseri avuda neticeleniyor. 13 Üncü dakikada âni bir hü- cum yapan Beşiktaşlılar Bülendin ayağiyle mühim bir fırsat “kaçır- yorlar, Bülımt kaleci ile — karşı karşıya katlığı halde gol yapma- ga muvaffak olamyor. 16 ncı dakikada kazanıları fei- kiki Ethem çeliyor, bunu Ahme- €in uzaktan çektiği sıkı şütü ta- kip ediyor. Fenerbahçe hâkim oy- ramasına rağmen bâlâ gol çıkara- madı. Oyun gayet süratli cereyan ediyor. 24 üÜncü dakikada Halit - Lef- ter kombinezonu Siyah - Beyaz ki gih! boşalıp ağlamamak — için yumruklarımı sıkıyordu. Nihayet sıra bize geldi. On ! kişiydik. Bileklerimize ke- lepçeleri geçirip, bizi birbiri ze zincirleme bağladılar. Ku vetli bir polis müfrezesi etrafı- m:zda bir kordon çevirmişti. Bu Buctle İstasyonda ilerlemeğe başladık. Önümde yürüyen bir ihtiyar, ikide birde sendeliyor- du. Yanımda bir yahudi, büyük bir ümidsizlik içinde gözlerini yaramuş mütemadiyen inliyor- da, istasyondan dışarıya çıkınca bizi penceresiz. bir kamyona fıktılar. Şimdi son süratle mec- hul sokaklardan — geçiyorduk. Yirmi dakika Ssonra kamyon bizdenbire durdu, Ploetzensee kampına Varmıştık. Bizi kaşn- yordan indirip, kampın avlu- zürda gira sira dizdiler, Su tı asık bir teğmen, yeni gelen leri isimleriyle birer bher ya: nına çağırıp hüviyetler'ni tes bit ediyordu. Sonra n katında bulunan bar salonda bizi aandan doğma oyunmaya mentur ettiler. Gardiyanla ücudumuzun ber büklümünü, ela bir takım gizli evrak — göyir maksa a.yla, inceden inceye muayen, Daha a başlandı. irdi Gön g onra &l bino te Dağıt 'e mühim bir tehlike geçirtti. | inda yizmi binl) Tefterin nefis pasını Halit, kale- Cinin çıkışı yüzünden kaleye soka- Taadı. Nihayet 95 inci dakikada gene bir Fener kücumunda Beşiktaş müdafilerinin uzaklaştırmak İste- dikleri top 18 çizgisi Üzerinde bu- danan Suphi'ye geldi. Suphi — şim- gek gibi bir gütle topu Beşiktaş ağlarına — yalladı. Bütün stad «Gol!> avazeleriyle inliyor, Fener- NL oyuncular birbirlerile — öpüşür- ken Beşiktaşlı futbolcular da go- Tün kabahatiz! birbirlerine yükle- miye çalışıyorlar. Fakat bu sırada, hakemin kaleyi gösterdiği görülü- yor. Herkes hayretle. Ve ne se- bepten ileri geldiği bilinmiyen bir| hareketle hakem Samih Duransoy| bu mükemmel golti saymıyor. Bundan sonra Sarı - Lücivertli- ler aynl Üstün oyunu devam ettiri- 29 uncu dakikada Suphi- kından kafe vürüşü / avüt- 37 inci dakikada — Beşiktaş ilki körneri kazandı. Şükrünün korna- sini Kâmil Wafa ile kurtardı. Devrenin son dakikaları — gene Fenerbahçe baskısı altında geçi- yor. Sarı - Lâcivertli muhacimler aZ çizgisi içinde oyna- malarına rağmen sayılmıyan gol- den başka sayı yapamıyorlar ve devre de böylece 0 — O berabere sona eriyor. İKİNCİ DEVRE İkinci devreye Fenerbahçe has- talanan Halitten mahrum olarak 10 kişi baş'edı. Fekat bu kayıba ve rüzgâr aleyhire olmamasına rağmen Sarı - Lâcivert takim hâ- Kimiyeti gene elder bırakmıyor. 7 inci dakikada Halidin takıma Birdiğini görüyoruz. Lâkin hasta olduğu için pek faydalı olamıyor. Fener akınleri ayni güzellikte. Biraz sonra Salâhattin! bir tür- lü geçemiyer Şükrüyü santrforda görüyoruz.. Rahmi de solaçığa ge- çiyor. Ancak günün en Iyi oyuncu-. larından Samim de Şükrüye adım atırmıyor. 18 Inci dakikada Erolün korne- ri netice vermedi. Bir ara Ayde- mirle Erol yer değiştiriyorlar, fa- kat gene gol yok! 21 inci dakikada — Beşiktaşlılar gdan İndiler, Topu iyi kullanan Şeref sıkı bir Vole çektiyse de top avutu buldu. 25 inci dakikadan sonra Siyah « Boyazlılar açıldılar. Ancak Fener müdafaasına canlı oyunu, siklet merkezini gene rakip sahaya inti- kal ettirdi. 88 inci dakikadayız. Beşiktaşın merkezden yaptığı bir hücumunda Kâmilin bu akını durdurması, ha- kem Samihin yeni bir garip kara- Yına sebep sıldu. Hiç yoktan ve- rilen frikiki Şükrü enfes bir vu- sokarak takımının galibiyet golünü yaptı. Bundan sonra — Fenerbahçeliler çok çalıştılarsa da baştan aşağı hâkim oynadıkları maçın neticesi- ni değiştiremediler ve oyun da 1—0 Beşiktaşın galibiyetile sona #ona erdi. Hakem Samih Dürüsoy — oyunu mümkün olduğu kadar kötü idare etti. Hele bir takımın mükemmel golünü saymayıp da ayni takım nleyhine durup dürürken münasip bir ceza vererek neticeyi değiştir mesi, bir hakem için hiç de affe- | dit hareket değildi. Cihat ARMAN ruşla zaviyeden kaleye Dün çok az bir seyirci önünde Şeret stadında oynanan İstanbul- r - Süleymaniye karşılaşması durgün ve zevksiz bir oyundan 2 beraberlikle sona er- 15 nlar inde t saatten a Kılıç'ın İdare tertipte dizildiler Turan - Ahn aa. Erdngan, Kamit « SAYFA: 8 Pamuk prenses gibi ! B kinci Osman, İkinci Murad, İkinel Ramsos, İkinci - Kos- tantin, İkinol Abdülham'd Bibi İkinci Hasan Saka kabinesi de artık tarihin mudt olmuştur. Şimdi varsa Şemseddin Günaltay, yoksa Şemseddin Günaltay. Onun da ne- meno başbakan olduğunu pek yar kında görür, anlarsınız. Üstadın başbakanlığa getirilme- sinde büyük bir isabet vardır. Na lüm a, kendileri eski bir hoca, ol- dukça tozlu kitab sayfası karıştır- mış bir tarihçidir. İktısadi, —mali, içtimal, sıhhi, ticari — vaziyetimizi düzeltemezse da yine faydalı olabi- dir. Gönlümüzü hoş edebilir. Nasıl Mi? Basbayağı: Hiç olmazsa bize eski devirlerde Işbaşına gelmiş, hü- kümet kurmuş, halka hizmet etmij Muvaffak olmuş Insanların hayatı- ni anlatırı Erluğrul ŞEVKET erar ae anan nn sA A n aa Maaşlarını alamıyan yardımcı * — Öğretmenler — Baş tarafı 1 incide — dığı bildirilmektedir. Yeniden yardımcı öğretmenli. ğe tâyin edilenler de, pek tabi olarak, maaşlarını almak Türacaatta bulundukları zaman, garib bir durumla karşılaşmış. lardır. Kendilerine verilen ce- vabda, Bakanlığın yeniden yare dımcı öğretmen tâyinini durdue duğunu, bu cihetle maaşlarının tesviye edilemiyeceği söylenmek tedir. Diğer taraftan yardımcı öğ retmenlerden bir kısmının ma- aşlarını alamadıklarını, bir kıs- mının da ancak 15 günlük is- tihkaklarını alabildiklerini y maştık. Eğitim Müdürlüğünden aldığımız malümata göre muaş- Jarın tam olarak tesviyesine bu. &gün veya yarın başlanacaktı 20 bin lirasını kaybedince — Baş tarafı 1 incide — raz sonra: — 20 bin! 20 bin!! diye diye bayılmıştır. Etraftan yetişenler bir taraftan tüccarı ayıltmaya çalışırken zabıta da parayı aru mıya başlamış, ilk iş olrak da bir motöre atlıyarak o esnada iskeleden — uzaklaşmakta olan Pendik vapuruna gidilmiş ve sa- lonlar aranmıştır. Filhakika Ali Sıkı'nın para çantası vapurun raflarından birisinde bulunmuş ve getirilerek Çorumlu tacire teslim edilmiştir. Tacir, parala- Tının bulunduğunu ve tamam o- larak kendisine verildiğini Bö- Tünce bu sefer de sevincinden bayılmıştır. ——— İbrahim, Ömer, Şeref, Metin Pik- ret, Süleymaniye: Tahir - Temel, ts- met - Lütfi, Halüh, Kemal - İsma- £, M. Salih, İbrahim. Burhan, Fet- hi Oyuna İstanbulsporun vuruşu ( de başlandı, fakat topu derhal ra. kip sahaya indiren Süleymaniye liler 2 nci dakikada —muhakkaie bir golü kaçırdılar Oyun müteva- zin bir şekide devam ederken 3 'uncu dakikada merkezden yapılan bir Sarı-Siyah akırında. Metinia çektiği gÜt Süleymaniyeli bir 0: yüncuya çarptı. ve - kaleciyi de kentropiyede Bırakarak — köşedln kaleye girdi. Hiç beklemedilderi bu gol Süleymaniyelileri dirdi. — Sikiştiriyotdarsa a Netise alamadılar. İstanbulspor <<Çaçığı Ybrahim sazatlanarak çıkınca 18 inci dakika'lan sonra İstanbulspor daha ziyade müdafan - oynamıya başladı. 22 inel darikada Erdoğanın bir hatasından istifade eden İbrahim Turanı da kendi Üzerine çekerek yerden #o1 bir gütle beraberlik s yısını çıkarflı. İstanbulsporlular kendilerini top Jamaya vakit kalmadan Ahmedin ıekasından istifade cden Fethi 24 tincü dakikada soi Üst köşeden i- kinci golü #tınca Sarı -Siyahlıda: rın morali çok bozeldu. Oyun bu gölden sonra bir şekilde devam ederken devre- nin bitmesizn 3 Gakika Kala Sole dan yapılan bir İstanbulspor akı. nında, solaçığın orlasına yerinde bir kafa vuran Fikret takımına tekrar beranerliği sağladı. - Birax 2 berabere bit- tonra da devre ?- u İkinci devrede İstanbulspor ge- ne 10 kişl oynadığından müdafaa« yya fazla ehemmiyet veriyordu. Sü Teymaniye forları bu devre adetâ gol kaçırmakta yarış ettiler. O- yun bir aralık sertleşme — istidadı gösterdiyse de hakemin — yerinde görlüşleri oyunda bir hâdise çuke masına müni oluyordu. Oyun - Süleymaniyelilerin asali botukluğu İçinde devam ederken maç ta birinci devrede tarafların yaptığı sayılarla netice değişme den 2—2 be sona. erdi. Sabahattin TAMBKE