(Baştarafı 1 incide) Tk ele geçirilemidiğini söylemek- tedir. Mustala Sagiş Ankaraya ne maksatla gelmişti?... Şimdi bu su alin cevabını biraz daha ileriye bi- rakarak Mustafa Kemalin Samsu- va masil ayak bastiğını gözden ge- girelim. O sıralarda haber alındı- ğrna göre İngilizler Mustafa Kö- mali götüren vapura batırmak İ- çin arkasından bir torpido koştur- mağlarsa da yetişomemişlerdi. Bani edir Kİ İstanbuli hükümeti Bustafa Kemal ve neka- daşlarını âsi sayınış ve idamları için tetvü çıkartmıştı. Ayni zamanda da orduya bir ta- yazılarak Mustafa Kemale i- mredilmişti. Tef- Fika devam ediyor * amanki büyük kumandanla- lan birinin padişaha yazdığı cevabı görmüstüm. €Ordu padişahın dir» diyordu. İstanbul Anadoludan ayrı ve A- nadoluya muhalif kalmakla bera- ber siyasi ve askeri ibir meekez i- di. Büyük 'harbden 'kalan zabit, a8 ker, silâh, cebhane, para her şeyi İstanbulda idi, Buradan her ge hesab ederek giden Mustafa Ke- mal vearkadaşları gerek muhabe, reyi temin ve ;gerek Anadolu ordu. Buna lâzim olan her şeyi İstanbul dan tedarik edebilmek'için burada ufak 'bazı tteşkilât yapmışlardı. Bu teşekküller sonradan (Felâh Va- tan ve (M. M.) gibi adamlarla gruplar halinde gizli olarak çalış- mağa haşlamış; İstihbarat, muha-, bere, nakliyat ve sevkiyat ve hate| tâ icabında yani Yunan ordusu İs: tanbula girip İstanbul içindeki gay ri müslim silahlı gruplar harekete, gelirse İstanbulu .silâhla müdafaa-| gibi Anadolunun en —mühim arzı ve ihtiyaglarını temine muvaffak ğül, milletin- Anlatanı Aziz lllll)v_ıltwi PE UTTIFA ; Ifâ GÜ R HUN TEFRİKA No. 6 Yazan: ©. R. rilerina kaaar yurd ve milletten ziyada bir Tökma ekmek arayan ba Şi boşlardan devşirme (©t7 Kalaba- lik topladı. Anzavur ve Şefik Pa- ga gibi kafası ve — vicdanı hoş ku-. mandanlar idaresinde «Kuvayi ine zibatiyer adını verdikleri bir silâh N serseri gürühunu Anadolu kuv- vetlerine karşı yolladı Vaziyet şöyle olmuştur İzmirden Yunan ordusu, İstan- buldan Padişalın «Kuvayı inziba- tiyesi,» Şarkdan Etmeniler ve Ce- nubda Antehden Fransızlar Musta fa Kemalin toplamakta ve tan- zim etmekte olduğu milli kuvvet- lerimise hüğum ediyorlardı. İş bu kadatla - kalmadı. M ordunun bir kısmım kumanda eden Çerkes Edhem isyan etti. Fakat milli or- du bütün bu hücumları birer birer karıyordu. Şarkda Kâzun - Karabe- kir, Ermenileri mağlup etti. Anza- vur ve Şefik Paşanın çapulcu gü- ruhu dağildi ve İstanbula dön- dü. Antebde Pransızlar mağlüb ol dülar ve - silülilarını da bize bıra- karak Suriyeye çekildiler. Çerkes, Hthem milli ordudan gelen kuvvet ler karşısında dayanamıyarak kaç tı, Yunan ordusuma sığmdi. Orta- da yalnız Yunan ordusu kalmıştı. Düşmanlar ne düşündüler: Gittikçe goğalan, düzelen ve lâhlanan Milli orduya karşı ellerin de kalan bu tek - kuvveti kurtar- mak ve hattâ galib getirmek için ne yapmalıydı? Padişah namına Anadoöluda çalı- Şan bir kaç kişi ile Halife ve din | "namına toplanan bir kaç cemiyeti| birgey — yapamıyor. Ya tutuluyor, yahut korkarak öteye beriye sini yorlardı. Bu vaziyeti hüyük nut- kunda Atatürk. şöyle anlatıyor: <Muhterem efendiler, pek güzel bilirsiniz ki, Halifelerle irre olun olmuşlardır. Mustafa Kemal evvelâ Erzuru- ma, sonra Sıwas ve daha sonra An: kara — kongresile işe — başlamız ve idareyi ele almıştı. Düşman- Tavımız 'bisi 'büsbütün — yormak ve her üstediklerine hoyun eğecek bir hale getirmek için henüz eli silâh| tutan Tüekleri biran evvel ezmek)| istiyaclardı. Hem doğrudan doğru ya harb edecek halde olmadıkların dan ve hem de artik burunlarını| bile kandtmak — istemediklerinden | bu âşi başkalarına gördürmeği da- ha muvatik buldular. Yunan ordu sunu İzmire çıkarttılar. Bu ordu karşısında muntazam bir kuvvet bulamadığından ilerlemeğe başla- dr. Fakat evvelâ çeteler ve sonra muntazam kıt'alar halinde Türkle rin karşıladığını görünce Padişaha müracaat ettiler. Vahdettin ha mam garsonlarından sokak serse- ViMDEN| YAPRAK Toprak Bayramı (Baştarafı 1 incide) mal sahibi olacakları kutluyor! Koskooa bir kaza merkezine parası Ho bir traktör temin eylemekten âciz olan ziraat teşkilâtı ne diye bayram yapar efendim? Sonra bu Bibi bayramtar, şehirlerde kasabalarda nutuk söylemekle yapı- maz, 'Bunun için evvelü bir 'heyet se- gilir; O'hayet 'bir program hazırtar bu- ma göre Köylerde, tartalarda Çtoprak ana) nn feyizli ve bereketli sinesine yaslanarak bayram editir. Daha bitmedi: Bu bayramdan top> rağın istifadesi nedir? “Ne olabilir? Meusimi doğil hi bugün hütün yurd. da harkes taprağa — bir fittan hediyo etsin. Yahud bugün için bayraktarla süstü ziraat makinelerini İşleterek tar halarını sürsün.. Toprağa tohum atılmış; mahsul çık Miş; yetişmiş ve sararmış: Çoğu yer- ge —Âdem Babamızdan kalma usut i- de— butunmaktadır. Sevsim Htiharite Mrüsbet bir faydası cimıyan bugünler- de yapılan baycanın tasihi pak yan> Maş seçitmiştir. Ben toprak hayramı doyinco: Başı Yarına buğday başaklarından çalenkter kaymuş genç köylülerin omuztarında Ökin demetleri taşıyan genç kıztarın, Gövütlar çaldırarak Köy köy şentikler yapmalarını tasavvur ederim. Toprak bayramı, büyük Tessamtara mevzu ve- ren bir çerçeve içinde yapıtır. Nutukfa Gağit. Böyle bir bayramda ziraatin geçir GiRi merhaleleri göstermeli... Toprak vaktito masıl sürülürmüşt Hasad nar Sil yapılırmış? Marman — nasil olür- Mmuş? Bunları birer birer antatmalı. Bu Tikirteri bugün için — söylüyo- Fuz. Çünkü bayramımı yaptığımız top rağı biz Hi kara sapanla sürüyoruz; Harmanı da aft çakmak taştr çingene Güğeni ile yapıyoruz. Yüksok ziraat — mühendisleri - bizim taraftar seler... Onları düğe- muş ve olunan memleketlerde va- tan ve millet için en büyük tehlike sultanların, halifelecin düsmanlar tarafından — satin nmaları- dir> (1) «Muhterem efendiler, Amadolu ortasında ika olumun — isyanlar z Yunan ordusu karçısında bu- lunan küvvetlerimiz ve — tartibatı- muz üserinde yaptığı tesizler düş- manlammızca ummlan — neticeleri vermedi... Cebhemizi yıkmağa ma tuf hareketle beraber cehheye va- kın mmtakalarda ahaliyi kryam et tirmek düşmanların ebemmiyet verdikleri bir mesele idi...> (2). «Damad Ferid paşa hükümeti- nif her nevi düşmanlarımızla müş terek olan, (silâh ile netice almak plânı) tatbikatta muwaffak olama mıştı... Dahili isyanlara ve Ymran cebhesine karşı mukakil ve ciddi tedbirler almakta olduğumuz gö, rülüyordu. Binaenaleyii — İstanbu- lun müaçilehan tecavüz politika: iflâs etmiş bulunuyordu. Bunu de- Biştirmek, yeniden, zahiren ittlif, politikasına geçmek suretile dahil den inhilâl ettirmek politikaşının daha faydalı olacağına tanant ge- tirdilderine hükmolunabilirdi. (Devamı war) (D Büyük anutuk ) Büy Adam sendece! çamtada keklik. Bugün olmazsa yarın. ya- Ü rın almazsa öbür gün avucunda sa- yılır. . İster yengesi sahiden can üstünde olsun, ister sultan hasta Ü diye kıtır atp nazlamsın, —âkıbet | yüzde yüz yola gelir. gelmezse de | tasa mı? fatanbulda dülber mi yok? $ Onun gibileri, hattâ kat kat üstün- deri çok. Beyoğlu haraşolarla do- ha (i). Hem de ne kadmlar!.. Dalyan gi- Ü bi boy bos; billik brllik, kar gibl vücud; hepsi kibarın kibarı takım: eski Moskof Kralının bamedanın- Ü dan prensesler; mübeyineilerinin, vükelâlarımın; elçilerinin - karıları, kızları kendilerini buraya dar at- mışlar; gazinolarda, birahanelerde, lokantalarda garsonluk ediyorlar, Beyağluna çıkmağa karar verdi. Otomobil Altıncı-Daineden Kabris- $ tun caddesine saparken, aklına es- tir Şişliye kadar uzanmak, sultanın olurduğu apartmanı iarsıdan bi ikiz geçmek, Deminki kuruntusu tekrar deprenmişti: “Yengâmman hastalığı, Modaya gidecekleri kata, kulli mi yoksa? Köftehor İsendini K ağır mı satıyor, naz imi ediyor? ğ Şoföre: — Şişliye çek, Etfal hastahane- Binin az ötesinde dur! dedi. Orada inip otomobilcinin hakkı- nı verdi. Sağdaki yaya İaldırımıhı takdib ederek yürüyor. Önü sedil binalar arasında öyle evden borma, Üst katı basık apartman yök dâ yok, Bezahaneyi derhal dükkâna girip e hit Sultan, AARİRDEDAz n0 hindirir, eğtendirirdikt Hem suçlu hem güçlü AALHAAADMAAA KUYUCU DıYO M Kalamışlılar kapdan- Tarını İstiyorlar Bün Kalanığlı — okuyucu- larımızdan üçü &imazlı — bir mektab aldık. Bu mektubda aynen göyte denilmektedir KBasea) ve (Haleb) vas ) | vurlarında kaptanlık eden es Ki aşinamız — Halil —İbrahim kaptanın terfih ederak başka bir. gemiye — verildi; dük. Ba berbad ve sisli h valarda bile yondan — çarklı vapurlarla — bizi — vaktinde semtlerimize ulaştıran bu çe- git vapurlacın manevralırın- da hakiki bir üstad olan her- kesin sevdiği bu sevimli de- kurdunu idare kondi va- purunda terfih ettiremez idli? Boğnada ve Anado larında oturanlar bilirler ki © havali yoloularının göz- desi böyle kaptanlara Rarşı yolcular daimi bir bağlılık ve işlerdir. €Xeni Sabah» — vasılasile Denizyolları - idaresinden ri- oruz: İdare Maltt tb- n kaptamımızı bize geri onu terli ettirmesine ettirsin amma — kendi vapu- randa biralısın, biz de onu kaptan köşlünde görüp va- hat ahat sabah akşam işi- mize ve evlerimize delim.n POLÂİSTE Ayvansarayda oturan Hakkı Vartan adında birisi, Kasımpa - şada oturan arkadaşı Kâmille evvelki akşam Hünkâr suyuna gitmiştir. Flünkâr gazinosunda içerter- ken münâkaşaya tutuşan iki ar kadaş bıçaklarını çekerek birbir lerine hücum etmişlerdir. Kav- ga sonunda Kâmil yaralanmış - tır. Bundan başka Şehremininde, Ördek Kasap mahallesinde otu- ran Vahid evvelki akşam Aksa- rayda tramvay beklerken karısı| Atifeye, Yusuf adında biri sar - kıntılık etmiştir, Bu yüzden aralarında münâ - kaşa çıkmış ve bıcağını çeken Ytsuf, Vahidi iki yerinden ya - ralamıştır. Yaralı Cerrahpaşa hastahane, sine kaldırılmış ve suçlu yaka — lanmıştır. Kuyuya düştü, yaralandı — | Bakırköy Sakızağacı sokağın; da 76 numaralı evde oturan 60 yaşlarındaki Yani tulumba ta miri için beline ip bağlıyarak ku yuya inmek istemiş, fakat ipin kopmasile kuyuya düşerek muh telif yerlerinden ağır surette ralanmıştır. Yaralı hastahane kaldırılmıştır. —— Dekan seçömleri yarın yapdıyor Tstanbul Üniversitesinin - bütün fakültelerinde dekan seçimi yarın yapılacaktır. Edebiyat Pakültesi Dekanlığına, en kuvvetli namzed olarak Besim Darkot ve Caferoğlu, İktısad De- Kkanlığına Findikoğlu; Hukuk De- Nİ SABÂB Şeker karnesi almak için güç eken halk, şimdi de şeker alamamak zorluğu ile karşılaş- muş bulunmaktadır. Bakallar, karne ile şeker ala cuk kalka, güçlük ancak bir buçuk kilo geker ver mektedirler, Bu arada dün Aksaray Ordu caddesindeki bir bakkaldan şe- ker almak isteyen vatandaşlara da bir buçuk kilo şeker verilmiş Ellerinde başka karnele- bakl «— Şeke - rim az idane etmek mecburiye- tindeyim;» cevabını vermişLir tir riolanlara ADLİYEDE Hiç konuşmıyan katilin duruşması —— müddet evvel şehreminin ve kıskançlık yüzünden bancusman kızı Mudllayı öldü - ven posta müvezzii Kâmil Bağ rıyanık hakkındaki dâvamn du. vaşmasına dün 1. inci ağır ceza malikemesinde devam edilmiş - tir Dünkü celsede okunan adli tıb raporunda Kâmilin akli muvaze nesinin yerinde olduğu bildiril - mektedir. Fakat şimdiye kadar hiç konuşmayan katil dünkü cel de de tek kelime söylememiş şahid cetbi için duruşma talik o lunmuştur. Bir de aş EKONOM Tütün piyasasındaki buhran Si Ticaret Bakanlığınca alınan , 946—047 ve daha evvelki sene - der mahsülü tütünlerin umumi ithal listesinde yazılr olanlar - dan baş ka şeker ve kok kömü- vü mukabilinde de hususi ve u, cuzlü takasla ihracı hakkında- ki kararın, tütün piyasası üze rinde müsbet tesiri görülmemiş fir. Zira bugün gerek şeker ve ge cekse kok kömürü ancak dolar mukabili bulunabildiği cihetle hic bir memleket tütün muka bili şeker veya kok vermek iste memektedir. Yabız geçen sene Cenubi A| merika şeker mukabili tütün is temiş, Fakat bunun da sırf Bir leşik Devletlere tütün kaçakçılı ğ yapmak için olduğu anlaşıla- rak tekliften de bilâhare vazge- cilmiştir. Dekanlığına Mukbil Gökdoğan, İn- gant kısmı Dekanlığına da İlhami kanlığına Ali Fuad Başgil; Tek- aik Üniversitede ise Mimari kısım gLAAAAYADAKADAPAUANLAURKTAAMADENECCAOA — Müsü birader, bir komşunuz war han Mehlikanım? — Emced Bey mi, Epced bey mi isminde de- Tikanlı bısımıyla beraber oturuyor. — Eveti.. — Öğleyin buradan hana tele- fon açmıştı ya!.. — Agnadım!, — Modadaki yengesi mi, halası mi ağır hdökıymış ta yokliyacak- lardı kadını. Gittiler mi, yoksa-yar rına falan mi bıraktılar? Eczacı dudak bükti © İadar inceaini bilmem, fakat beş talike akdem karşıki ar- saya su dökmeğe çıkmış idim; ha. mım pencerede idi.. Kavafzadede o anda renk uçtu: — Yanlış görmiyesin, hizmetci- si mizmetçist olmasın ! — Hayır efendim, hayır!.. Kulak "larıma güvenemem amma gözlerim mikroskop, teleskop gibi görür. Ha nimin enksesinde de Aşlikanlınızi kışkardeşi iİleom — eski Prankmızca Müvllimcal, Kartala Varmış karı da duruordu. Yahyacağız büsbütün afallamış- tL. Anast çene atarken İnm naml bırakıp gelir? Demek hastalık mns fahık İti düpedüz kolfta, Klndeyo düştüfü, mla gibi keşe boğulduğu muhakleakt .. gıkarmakta, | | Civsoğlu gösterilmektedir. ŞITTLETTEETELARTLELLTTR e Sersemsepet, dokunsalar yıkıla- cak halde eczahaneden çıktı. Bir aspirin'daha yuttu. Ya herrü ya merrü, apartmanda soluğu al- mek, ipi koparmadan, gakayla yı kommı yüzüne vurarak sultam mah cuh etmek var amma, gözü yeme- di. Hem Buçlu, hem güçlülüğüne bakmadan kızıverirse; koğmadan beter ederse. Fena halde içerlemiş, avukat Ne getin (bu hanıma fazla İtimad et- me, meftün olduğunu anlayınca se- ni avucunun içine alır, mütemadi- yer para sızdırır, türlü türlü dala- werelerden de çekinmez. Yakayı kurtaramazsın, maazallah folükote uğrarsın) dediklerine hak veriyor- du. Tçinden küfürleri veriştire veriğ tire, Pangaltıya doğru pupayelken tahanları yağladı. Harbiye mekto- binin kargısında, içerlek kuytuda Pahabıyik Levonun daracık Tokan» tası gözüne ilişmişti. Orada içki do bulunurdu. Züğürtlüğünde, KAğıd- haneden dönenleri seytr işin Çörek çi #ormına bitigik kahvede oturur, arabaların arkası kesiklikten sonra kahveden çıkar, burada kafa 96 kerdi. Aagobun Kazı —— a Yazan : SERMED MUHTAR ALUS 6 AAA SUAATNASIRAMUTARAAADLAAKKALTAUAARRARAANANADDIYAKPDORA eker tevzil usulu halkı tatmin etmiyor Şeker karnesi almak için günlerce uğraşan halk şimdi de bakkallarda şeker bulamıyor Diğer taraftan seker şirketin den verilen malümata göre| den — verilen malümata göne, halk ihtiyacma — tahsis edilen 1080 ton geker toptancı bakkal lara tevzi edilmiştir. Bu “darh - Bın sebebi'henüz malüm değil - dir. Imalâtçılar halâ ihtilâf ha — lindedir. Şimdilik belediye ımnlâl' çılara tahsis olunan 500 ton şe kerin, Esnaf Odası ve Esnaf Ce ine mensup üyelerin 'teş kil ettiği, bir karma komisyo - nun murakabesi altında yapıl - masını uygun görmüştür, ——i — eai MÜTEFERRİK Tekel harice şarab ihrac ediyor — 'Tekel mamüllerinin, bilhassa şarapların İngiltere piyasadarın, da satışını temin için iki İngiliz firmasile anlaşma alıdine çah - şılmakta idi. Haber verildiğine göre anlaşmanın tekmil formali: teleri tamamlanmış elup, fir —- malar İngiltere Ticaret Bakanlı ğindan ithal müsaadesi aldıkla rı takdirde derhâl sevkiyata baş' lanacaktır. Amerika firmaları ile anlaş - mada düşünülmekte ise de, A - merikan kanunlarının alkollü iç ki ithaliude gayet titiz davram dıkları cihetle, firmalar müsaa- de alam2zmaktadırlar, Gönderilen içkiler yabancı pi- yasalarda tutumamadığı takdir- de idarenin büyük bir zarara uğ rayacağı söylenmektedir. Muallimler Birliğinin bir tavzihi Istanbul Muallimler Birliğin - den: İsviçnede Ağustos başında top) lanaçak dünya muallimler fede rasyonu kongresine dâvet edilen Birliğimiz, mümessil olarak Prof Fahrettin Kerim ile öğretmen Orhan Tunayı seçmiş, dağırudan, doğruya bir mümessil gönder - menin arzettiği mali güçlükler yüzünden böyle bir temsil vazi fesini ,esasen İsviçreye ve İngil tereye gidecek olan Prof. Fah- rettin Kerimden kabul etmeme- gine rağmen israrla rica etmiş - tir. Bir tek gazetenin Birlikçe se çilen ikinci mümessil Prof. Fah rettin Kerim hakkında «kenı ni delege seçtirmeyip bir mmal limin gitmesine imkân bıraksay dı iyi olurdur tarzındaki neşriya tı, hakikate uygun olmadığın dan keyfiyetin tavzihine lüzum görülmüştür. Daldı dükkâna. Midye tavası, fa- sulye pilâkisile iki karafaki rakıya temizledi. Fayraba hazır vapur bi :slim üstünde (Adam sendee?) leri, (Boş veri) leri, (Bon mi ona yalvaracağım, © bana yalvarsın, benim gibisini mumla arasın!) la- Tı savurup duracağına efkâr bastır dıkca bastırmada. . Akşam olmadan Üsküdara goç- miş sürhoşluğunu, — yalpatadığını gören kurısı paparasını vermeğe başlarken: — Çenenl İaa, Takırdı dinliyecek sıram değil, Evet içtim; idrar ke- semdeki taşa maşa, sidik midik zo runa metelik vermedim. Zâva bus Bün binlence liram ziyan oldu, mah voldu!.. dedi. Rumanyadan beldediği kereste yüklü takanın Boğaz dışında kas yaya çarptığım, battığını, lodos« tan tahtaların Karadeniş açıkları na dağıldığını söyliyerek — başını, göğaünü yumruklaya yumruklayd Odasına çıkıp yattı. Sızmıştı. Ertesi sabahtan itibaren, Hor güv Jik vapurla yazıhaneye Elİdİ- yor, kulağı telefonun zilinde, sul- tanın Modadan döndüğü cevabını bekliyor, ecel terleri döküyor, na« #enLsOSOS! Mis sokağı cinayeti davası Ankara cinayeti dâvası kadar muğlâk ve esrarengiz Bir müddet evvel Beyoğlunda| Mis sokağında bıçaklanmak su - retile öldürülen bar kadını Su -- zanın katili olduğu iddia edilen Ali"Celil hakkındaki dâvanın du Tugmasına dün 3 üncü ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Cinayetin işlendiği anda ora” da bulunan şahidlerin de iştira- kile bir hafta evvel temsili bir keşif yapılmıştı. Dünkü celsede bu keşif raporu okunmuş, fa - kat hâdisenin esrarı gene çözü- Jememiştir. Celilin Suzam öldürürken gö- ren tek hâdise şahidi olmadığı için sadece kravatındaki bir kan Tekesi bulimması yüzünden sa - nık sandâlyesine sevk edilen Ce M dün di « — Bu işin başından beri söv lüyorum, yine-de - söyliyeceğim | ben katil değilim.» demiştir Maktul Suzanm çalıştığı «Do ğan Saz» barı garsorilarından Abdullah şahid olarak demiştir ki: « — © akşam Çatalcalı Os - man, Mehmed ve diğer arkadaş ları Suzan ile Saadeti dışamıda bekliyorlardı, ahp götürecekler-| di. Fakat sonra onları da görme dim. Celili de. Saadet de: se akşamı bar artist lerinden Leylâ ile atışmıştırk Ce| Kil yanıma gelerek «Abla ister - sen Leylâyı temizliyeyim> de - di. Başka bir şey bilmiyorum. Su zanı kimin vurduğunu da gör - medimv demiştir. Duruşma şahid celbi için talik edilmiştir. n © WAARIFI Teknik okulumda diploma tevzi töreni| iiyisinder Yıldızdaki Teknik yıl bitiren mühendislere diplomala- Yı; dün aat 17,30 da okul hm.l gında yapılan bir merasimle tev edilmiş;-ibu münasebetle, talebele*| rön “hazırladığı sergileri de teşhir edilmiştir. Üniversite profe: zetecilerle seçkân bir kit! bulunduğu törende okul müdürü Atıf Tansu ve bir gene mezun gü- nün önemini belirten kısa birer hi- tabede bulunmuşlardır. 'Teknik Üniversite Rektörü Tev- fik Taylan mezunları, birer birer tebrik etmiş ve bilâhare diploma- ları tevzi edilmiştir. Bu yıl, Teknik okulun — makine, kısmından 47, Taşant kısmından 26 | elektrik kısmından 16 ve ima kısmından da 6 talebe mezun muştur. Okulun #Tekniker» kısmm' ise bir ay sonra mezun verecektir. ökulunu, bu| rlerinin, ve ga | in hazır 4 Üç dört gün içinde gözleri kuyu-) ya kaçmış, yanakları pörsümüs, kanburu çıkmış, 3deta çökmü: Zibamm söyleniyordu: — Bir mavnacık kereste için Ü, züle üzüle Selâmünkavlenlere mip)| uğrıyacaksın, külçelere mi döneceki sin?.. Bu derecesi fazla; lusmetteni Ççıkan geri gelmez. Altah esirgesir,| ölüp gidersen Kimseye bir şey ot maz, ölen rahat eder, dünya dağda| ğasından kurtulur. Büri bizlere * ©. Gene yaşımda beni dül, civan evlâdını yetim mi bırakacaksın? TPLLARLİÖRİTEŞEEKİŞERELA Madam Katerin, apartmana pos-) tu' sermiş, bir türlü gitmiyordu.' Meramı, milyoner beyi görmek. ©- nunla ahbablığı ilerletip kendi. a-| vantasını temin etmek. « a YO Gülter öte beri almağa buaktala' giderken çağırıyor, kimseye danış-) madan (Devama var) (1) Malüm a, Rusyada Bolşovil- lenle başa,geçmesi üzenine Çlar ta- rafdarı asılzadeler, mazırlar, diplo- matlar Kırıma üşiüşmüş., Tomanı” mezdaki vak'aların cereyan — ettiği 1980 yazından beş altı.ay önce, tıki İim tıklım- vapurlarla — Karadeniz- den İstanbula kapağı — atmşlar; Tuali Tahaffuzhanesine — götürül- dükten-sonra İkimi Beyoğlunda, ço- ü Yu Büyükdadada, Selimiyo kışlasın Ş da, askeri-kttalarda Golibolu civar$ | Tarında barınmışlardı. 8 oo rA c $ $ Ş (HER SABAH Gazeteci mi- vur kafasına!... nkaradan: golan ” bir — Habörü A mlltotvekili Ekrom ©4 Bi Bursa miflotvektli dürrahman Konuk'un acaib bir teklif derini gördüm. Fazla olarak Abdurrah Man Konuk gazetecidir. d Bu iki zat Millet — Moclisisin «güstl Müzakoralorıni neşradon gazetocitoran ve gazotolerin — cezalandırılmaları için Zaten ağır olan matbunt kanımunun (35) inci amaddesinin büsvütün ağır« daştırı Stomişler. Demokratik bir. rojimde ister ik dar partisine mensüb, istorso muhas her hangi bir gezötecinin bosın ka- nünunün ağıtlaştırilmasını Tstemesini benim münmacık aklım almaz. Bu, tıp Ki üzerinde oturduğu dali “kesmek is gİN Bayrot sarlına benzer. Sonra bu iki zal evinin kapısını açık mrakip da harsızlık otmesinler diye sokaktar çee çenlerin bağlamıya — teşesbiz etmenin ne kadar acait'bir şey olaca- ğmE acaba: takdir 'etmiyorlar mı der- Sniz? Öyle yat Madem Ki Nectisin Bizli müzakördlerinin — meşrini Anayar Sa yasak etmektedir; - bunları naşre CÜYUt eden gazeleciden evvel o müza« keroleri gazetecilerin kulaklarına fı- sıldıyanların tecziyeleri daha — hastir. , daha asaslı bir yol olmaz mı? Bu kör düğümü çözebilmek Için Ab« durrahıman Konukla muhayyel bir mü dâkat yapayam dedim. Wondisile gıya- bi muarefetimiz de vardır: Bir aralık bazi zevata hoş görünmek için sayın Maroşali gerden yere vurmakta, ağa- Heğisi Dir. numarali — kalomsor Falih Rifki Ataşı gölgede birakmış ve cve- Mi Sakahs dan mükemmet bir dec ab muştı. — Alo Komuk beyefendi ile mi gör rüşüyorum? — €vet benim, buyurun — Efendim burası — eYenmi sabate bendeniz Fikracı. — Sesiniz iyi gelmiyor, deniz Tırs kacısı mü buyurdünüz? Şarili aftı Ok fırkası bir de deniz şubesi mi kurdu? — Hayır olendim, düniz — fırkacısı meğli; bendeniz Fıkracı, diyorum — Wa öyle Söytesenize... - Buyurun 'e istiyorsunuz? — Bir suai soracağısı heşim, Mee- diste Orup — müzakerolerini — açıklıyan gazetecileri sezalandırmak- istiyormuş- Sözümü kestir — Malikım yok mu camm; Göugla 've konuşulayorsa, örtesi gazeter derde okuyoruz. — #lâmi eyotendi, bu müzakorotesi gareteokler aramıza Karışıp çakınyorlar, ya, bunları, yine milletvekili “azkadaş- darınızdan atıyortar. iyi ya işte, biz de gazotecilerm bu Geşaretini kararak maksadile (35) inci müddenin Kuvvetlendirilmesini istiye- vuz. — #Peki amma siz bu gizli haberler vi meşrediyortar diye gazetecileri cota- dardıracağınıza haherleri gazetecilere veren arkadaşlarımızı cazılandırsanı- — Nasıl yapanız, onlar mittetvekili ayol. — Şu hattle bir miltetvetirinin mep Finde matzur. görmediği Tçin gazetesi- ye söylediği bir haberi neşrettiğinden ötürü bir gazeteciyi erzatandırmak in- safa sığar mm bayalondi Telefonda sas kesilli. Wtuhatabımın Büç bir. durüma düştüğü —açikrti. Bundan cesaret alarık devam ettim: — Siz susuz tir sdamı görteri Ö- nünde akan dudak Yeğdirmesi yasak Bit suyu İçtiğinden dölayı kabehatii bulacağınıza o menini suyu gürül gü- rül akıtanların yakalırma yapışsanı- za.. Bir cevab alamadım ve telefon şark diye kapandı. FIKRACI SS LLLE SKTT EREARR Cayrı murtazam tramvay tarifeleri Pazar gecesi 2425 te Yalova - yolcutarı Adalardan gelen vapur Köprüye çıktıkları zaman son trama vayın T0 dakika evvel gitmiş e- mu bayretle öğrenmiş ve ekse. evlerine yayan gitmek mco- risi buriyetinde kalmışlardır. Şehir seyrüseferi tarifelerinin yekdiğerini karşılamak şartile tor- HDi esas olduğundan bu husuma 'Tramvay İdaresinin dikkatini cek beceriz. L Lerrrrerrrrer.. xKOTAKVWIN * WAZİRAN 19418 1384 Ruml Haziran 2 | satı Rumz Hazır &1 - AY - 6.Gün 167 Vüukitler Vasati Ezani 8 DESD. Güneş $ 20 8 41 Öğle * 13 4 33 İkindi 17 139 8 33 Akgam 20 49 12 — Yatsı 22 45 2 03 imsâk 3 09 6 28 KEDOONLAALAARLDAA y