|| — Dundan evvelki aylık toplantıla rımızda paramızm dış ödeme değe || rinin hem dolar, hem de İngiliz li- | a göre ayarlanmasındaki za- İ rarlar dolayısile, bunlardan birine, İC F ) l lstanbul | (Baştarafı 1 incide) e bu hususdaki dilekler uzun uza lya izah ediliyondu. Rapor hakkın la söz alan bir âza ezcümle demiş ir ki — Raporda da görüldüğü üzere iman işletmesini üzerine alacak Polan muhtar idare, bunu yalnız bir imme hizmeti olarak yapacak hiç ibir maddi menfaat düşünmiyecek- İtir. Bugünkü vaziyette Ilmanın se- elik kârı 16 milyon liradır. Eğer İbu para yalnız liman — tesis- lerine sarfedilseydi, bugün dünya- İman geri limanları arasında sayıl /makta olan İstanbul limanı, mo- İdera bir hale gelirdi. Acı fakat hakikattir: Amerikan İsilepleri İstanbula getirilecek olan İmallardan, tahmil - taliliyenin ip- tidai olmasın”a vakit kaybettik- leri cihetle, ton başına beş dolar fazla navlun ücreti almaktadır- a. Rapor, bu hususta konuşan bir ; İkac âzadan sonra, oy birliğile ka- bul edilerek alâkadar ve resmi ma, ikamlara iblâğına ve bunun fiiliya İta gecebilmesi için de gerekli te- İşebbüsata geçilmesine karar veril miş ve bilâhare gündemin ikinci Maddesine geçilmiştir. Okunan, Dernek Dış Ticaret Ko misyonu — tarafından hazırlanmış «Dış ticaretimiz nasıl düzenlendi- Filir?» mevzuundaki raporda, piya Badaki son bulırana da temasla ez- | sümte deniliyordu ki* Piyasamızm gün — geçtikçe Şiddetini arttıran bir sıkıntı ve buhran devresine girdiğini herkes görmekte ve bilmektedir. Başlıca ihracat malımız olan tütünle baş- muhtariye/ Limanına $ tcarer reğimi Memleketimizin diş ticaret jimi 1930 senesine kadar çok ta- Faflı tediyeye dayanıam serbest bir rejimdi. Daima idtalât ihracattan fazla idi. 1947 Haziranından 1040 Mart sonuna kadar ki on ay zar- findaki dış titaret açığı ise 290 milyon Türk lirasını bulmaktadır. Mevcud güçlükler 7T Eylül kararından sonra çok taraflı tediyeye dayanmış olarak imzalanan ticaret ve tediye muka- velenamelerinin, yani serbest reji min muvaffak olamayışının başlı- ea sebebi kuvvetli ve zayıf parala- ra ayni değeri veren para rejimi- miz de, bir çok mallarımızın ser- best döviz ödiyen dünya piyasala- rından daha yüksek fi ddine çıkması ve diğer taraftan dhalât reğimimizde — hesa israflarla lüks malların ve lüzumsuz idhalâ- tın yapılmış olmasıdır. Bugün istikrarlı prensiplere da- yanan Bir diş ticaret politikamız yoktur. a) Tediye ve ticaret mukavel namelerinin ve dış ticaret rejimi- mizin dayandığı çok taraflı ödeme prensibi fülen çökmüştür; b) Hükümetin dış ticarete mü- dahalesi prensibi artık her mua- mele için ayrı ayrı takdirlere da- ves yanacak bir hal almıştır Bilâhare rapor hakkında söz a- lan âzalar ticaretimizde maalesef ve doğru bir öl- âkim olamadığına- işaret Bu arada söz alan hükümetin tücari an- Taşmalardaki yanlış zihniyetine te masla demiştir İtiz etmişlerdi: hca idhalât eşyamızı teşkil eden Manifatura piyasalarının içinde bu lunduğu güç durum buliranın şid- detini ve ehemmiyetini ifadeye kü fidir. Her iki mala aid tüccar elin- de bulunan stoklar, maliyet fiat- larma müşteri bulamamamakta, daha düşük fiyatlarla dahi bu stok ların kısa zamanda tasfiyesi müm kün görülmektedir. | K | h sağir #hayatı normal İmertek, Maalesef genişlemek istidadında bulunan bu buhranın başlıca üç se pebi vardır: 1 — Harb sonu dünyasının her Memlekette hissedilen sıkıntıları; a Memleketimizin istihsal kudretinin mevcud nüfusa ve mem imar Z âhtiya çoRloksan olması; başka *tlere göre emeğin son de- randiman vermesi ve slemesi, 3 — Dış ticaret münasebetleri- Mizi tanzim etmek ve dış pazarlar- da mallarımızın sürümünü sağla- Mak için hükümetin yeter derece- 'de vet sarfedememesi, ve ticaret ve iktisad hayatına tanzim ve müdahale zarureti — dolayısile tatbik edilen usullerdeki isabetsiz- liklerin devamı. hranm önlenebilmesi icin dış ticaretimizin tanzimi esastır. Bu husu hükümetce alımması ica- beden tedbirlerin başarılı olması i- Çin su vasıfları da haiz olması İâ> zımdı bir faa Bütün dış ticaret hareket- 'e dünyadaki durum adım a- dım takib ve tedkik olunarak, ken di gartlarımıza göre, en uygun mü dahüle - tedbirlerini - vaktinde mak 2 ler a Alınan bu tedbirler, ticari “yrinden mümkün çıkarmıyacak, Bir takını fiynt ve piyasa kargaşalıkları do- mıyacak tarzda tatbik edilmek; Bu tedbirler, lüzamsuz for itelere ve güçlüklere meydan m vermeden mümkün mertebe tica- , retin kendi yarattığı normal or- gan yen n yürüt Bugünkü realite maalesef bu üç ısiBin de yeter derecede bu iş lerde hâkim otmadığını göstermek Nitekim 7 Eylül kararile ka “ *H edilen ve esas itibarile çok ta- rla, devletin yine normal işli- vcud organları vasıtasile yaflı tediyeye ve dış ticaretin ser bestisine dayanan rejimin ise mem leketimiz ve dünya realitelerine uy madığı ve bu itibarla ayrıca güç- lükler ve buhranlar doğurduğu da Mmalümdür. Düzelmesi gereken esaslar We tercihan dolara göre paramız Yerinin tesbiti ve diğer dövizle- gerbest arz ve talebe terki ka- Tarlaştırılmış ve bu — teklifimizin yeni mahsul devresine girmeden, Mmüzstacelen tatbik edilmesi ve ica- bettiği raporlarımızda bilhasna - bei lirtircişti. Fakat mevzuun ilk or- taya atılmasından sonra hemen ber ay ve gön kararımızdan ise ay Egecmiş olmasma rağmen ayların lerin bile mühim olduğu yati bir mevzuda, henüz mamış olduğu görül- ticafet rejimimizin Ticaret ve tediye anlaşma- Jarınm akdinde hükümet, bu hu- susta en sahibi salâhiyet olan tüc carın değil istirâkini temin etmek, fikrini sormak tenezzülünde dahi Bulurmuyor. Bunun içindir ki, şim diye kadar yapılan her ticaret an- daşmasının sakat olduğu görülmüş tür. Nitekim simdi de en zaruri il tiyacları hariçten teminde güclük çekmekteyiz. Bilâhare rapor oy birliğile ka- bul edilerek alâkalı resmi makama ta gönderilmesi ve fiiliyala geçe- bilmesi için de gerekli teşebbüsat- ta bulünulmasına karar verilmiş- tir: Dün feci bir otobüs kazası oldu (Baştaratı | incide) 23 plâka sayılı otobüs dün sabah 23 yolcu alarak saat 7.30'da hare- ket etmiştir. Lüleburgaz - İstan- bul arasında 82 inci kilometrede ve saat 9.15 sıralarmda otobüsün diveksiyonu karılmıslır. Şoför Şe- kip Ergin hemen havg freni yap- mıssa da fren makarası da kırıl- mısş ve böylece otobüs idaresiz lenl mıştır. Şoförün telâsından ne oi- duğuna anlıyan yolcular - feryada başlamışlar ve otobüs bu esnada hendeğe yuvarlanmış, beş altı de- Bu feci kaza sonunda yolcular- dan İbrahim Ünlüsezilerek derhal ölmüs, Nuriye Erensoyun Kolu kı- rılmış, Elmas Kepekcinin başı ya- ralanmaış ve diğer yolcular da vü- cutlarımın muhktelif yerlerinden ya ralanmışlardır. Yaralılar derttal başka bir oto- büsle Çorlu hastahanesine Kaldı- rılmaşlardır. - Öğlendiğimize göre hastahaneye kaldır yaralılar- dan Ekrem Kemeraltının sol kolu omuz kısmından kesilmiştir ve ha- ” Bu zat; adının Mohammed ve künyesinin Abü Abdallah oluşun: dan faydalanmış ve fasid tevilâtle (Mehdi) oluvermiştir. Böyle olmalda berabe: dir. Müteassıb bir sünni'dir. O de- virlerde şimali Afrikaya yayılmış olan Mücessime ve Müsebbihe mez- heblerine giddetle karşı durmuş ve bundan dolayı kurduğu devlete (Muvahihidin) adı verilmiştir. Res mi ünvanı (Almehdi Alkaimü Bi- emrillâh) dır. (Almehdi) adını ta- gıması, hak dine hidayet eylediği ve Nuvahhidler (Birleyicilerin) i mamı olduğu içindir. Neslinin Haz reti Hasan'a ulaştığını iddia eyler- di. Alim ve fasih, kudretli bir dev- let müessisidir. İslâm ülimlerin- den bir kısmı saklanmış bir gaib Mehdi'ye inanmaktan ise bu zat ve emsali gibi felâmiyete Hizmetleri gökunan insanlara (Mehdi) denil- macsinin daha hayırlı olacağımı ile- ri sürerler. Elimizdeki me'hazlardan biri di- yor ki: €Bu suretle Mehdf olabil- mek bir kolay işdir. Şeyhlerden, hükümdarlardan, ile vi gelenlerden, yahud halkı arka- gına takmak istiyenlerden biri, her kesin Iyi zannını kazanınca yahud Şii değil etrafındakileri korkutunca — göyle bir tevilâta girişebilir: Böet me- selâ: Adı (Ahmed B. İbrahim) i; Ahmed ile Muhammed ayni geydir in bu hüsusun ka- «4 Barttar. Besulü Hkremin en büyük cedleri N AA L M memarama n Filistinde ihlâl edildi Buştarafı 1 incide) tir. Radyo Yahudilerin ateş kes em rinden sonra Ammanı — bombardı: Toan ve Suriye cebhesinde çarpış- maya devam ettiklerini ilâve etmiş tir. Şam, 11 (ALA.) ye başkenti bu sabalı geçe ilk defa olarak hava akınına| uğramıştır. Çok yükseklerden uçan | iki düşman uçağı şehre yangın ve| infilâk bombaları atmışlardır. Su- | ye uçaksavar topları derhal fa- aliyete geçmişlerdir. | Bombalar açık ve boş - yerlere düsştüğünden insanca kayab ve ha- sar olmadığı bildirilmektedir. ŞAM'DA ALARM $Şam, 11 (ALA.) — (Afp): Bu| sabah hudud bölgesinde milliyeti mechul bir uçağın görülmesi üzcri- ne Şam'da 40 dakika süren bir a- larm işareti verilmiştir. Diğer taraftan, Suriye Cumhu başkanı, yanında başbakan olduğu| holde dün Filistinin kuzey bölgesin | deki ileri savaş hatlarını - ziyaret | etmiştir. Bu bölgede savaşın Mish- met Hayarden'in Arablar tarafın- dön işgalile sona erdiği bildirilmez tedir. MUHASAMAT DEVAMW EDECEK Şam. 11 (A.A.) — (AFp): Sın ye başkentinde, Yakudiler ateş kes emrini dinlemedikleri için Suriye cebhesinde muhasamatın devam e- deceği söylenemktedir. TEL-AVİV'E DE'HAVA ARINI YAPILMIŞ Tel-Aviv, 18 (ALA.) Ateş kes emri yürürlüğe girdik- ten doksan di a sonra Tel-A de hava tehlikesi işareti verilmiş- tir Halk süratle sığınaklara git. mistir. Tehlike — işaretinin - niçi verildiğine dair resği beyanat yı pilmamıstır. z MÜŞAHİDLER HAYFADA Kahire, 11 (A.A.) — (Afp): A- merikan müşahidlerinden - mürek-| Keb ilk grap bir İsveç albaymın baskanlığında Filistine hareket et- mişti Diğer taraftan 21 Belçikalı mi sahidin yarın Kahireye gelmeleri beklenmektedir. Londra, 11 (B.B.C.) — ke kontrol komisyonu üyelerinden 7 Araerikali subay bugün ucakla Hayfaya gelmiştir. BERNADOTTE'UN SÖZLERİ Londra, 11 (B.B.C.) — Kont Be radotte, müfarekemin ihlâl edildi Hina dair gölem-keherter UZEFİe gazetecilere verdiği demeçte; müta rekenin ilk gününde bu gibi vak- aların çıkacağını önceden tahmin ettiğini söylemiştir. B.B.C. muhabirine göre de bu gi-| bi vak'aların münferid olayları teş kil etmesi kuvvetle muhtemeldir. ARABLARLA YAHUDİLER ARA | SINDA BARIŞ İÇİN ŞARTLAR Amman, 11 (A.A.) — (Afp): Bir basm toplantısında — demecte bulvnan Ürdün Başbakanı Tevfii Paşa el Hüda €zcümle şunları söy- lemiştir: Yahudiler İsrail devletinden vaz geçmedikce barış temim edilemez. Kont Bernadotte mütatekenin fii- len tatbik edilip cü”mediğini İ trol etmek gayesile Filistindeki 5 vaş cebhelerinin ziyaretini — bitir- dikten sonra Rodosta yapılacak gö rüşmeterde Ürdün, Dışişleri Baka- | (Reuter) yatı tehlikededir. Adalet doktoru ve jandarma ku- mandanı hâdise yerine giderek bir keşif yapmışlazgır Otobüsün şoförü ve salıibi hak- | Yahudi devleti sözcüsü yaptığı bir | - kalkınma- plânı— kında takibata başlanmıştır. YENİ SAW TW mülareke Bımız tarafından tömall edilecek- tir. Büundan sonra Filistinin gelecek. teki statüsünden bahseden Başba- ken, Yahudiler vatandaş atatüsün- den istifade edebilecekleri gibi, ar« zu ettikleri takdirde azınlık hakla rından da faideleneı da- göyle devam et mis ve sözlerin: miştir: İlerde meydana- çıkacak en 'mü- him' mesele muhaceretin )Ü blas, tahak- meselesidir. Zira Piliatinde rın Yahudiler tarafından küm altına alınmasını istemiyoruz. İdare bakımından Filistinde harb- denevvelkine nazaran herhangi' bir işiklik olacak değildir. Filistin aşkeri bir vali tarafından idare &-| dilecektir. Ancak, geçici olmak şar tile, memleketin birkaç bölgeye ay rılması ve bu bölgelerin la Arab leğyonu, Trak ve Misir ordu- Tarının kontrolleri altında idare-e- dilmeleri de mümklündür. Tevfik Pasa el Hüda sözlerine| nihayet verirken Arahların Yahudi leri düşman telâkki etmedikleri hu susunda ısrarla dürmüş ve - <Biz kKakkımızı müğafaa-zorunda kaldı giristiğimiz mücadelede mütenasıb bir zihniyetle hareket etmiyoruze drmiştir. KRAL ABDULLARHIN BEYANATI Amman, 11 (ALA.) — (United Press) : Ürdün Kralı Abdullah, Uni ted Press muhabirine bugün verdi Fi özel bir mülâkatta, şartları a- rasında, Filistinde Bir Yahudi dev-| letinin kurulması huşugunda — bin hükmü ihtiva edecek bir barışı A-| rabların katiyer kabul etmiyecele lerini bildirmiş ve bütün- Filistin üzerindeki hükümranlık- hakkımın bir Arab devletine aidi olması ge| rektiğini belirtmiştir YAHUDI BAŞKOMUTANI ÖLDÜ. Nevyork, 11 (A.A.) — Reuterj: K öemecte, Taralt orduları başkomu> tanı David Marctıs'ün Kudüs ceb- hesinde geçem akşamki savaşlar es masında ölmüş olduğunu bildirmiş- tar Birleşik Ameri- rütbesi ile hize David Marcüs, Ka ordusunda albay met, görmüştü. Beş senelik zirai (Bustarafı 1 incide) sını ve her senede bir mikdar art- tırılmasını derpiş etmektedir. Bu- nun için müstahsile 3000 tzaktör dağıtılacak ve diğer Bakanlıltlar- daki tarımla ilgili bütün işler Tarım Bakanlığına bağlanacaktır. Bu a- rada sulama işleri Bayandırlık Ba kanlığından, iskân işleri de Sağlıir Bakani dan alınarak milli zira- at zaviyesinden yeni baştan göz- den: geçirilece bü bakımdan bazı esaslara bağlanacaktır. Ankara: 11 (Hususi) — C. HL P. Divânı bugün saat 10 da Hilmi Uranın başkınlığında — toplanmış- tır. Toplantıda Meclis başkamı A- li Füad Cebesoy, Başhakan Hasan Saka, Meclis Grupu başktan vekil leri de hazır bulanmuştur. Divâ- nın gündemindeki maddelere geçil meden genel idare İrurulunda bo- şalan iki yer için seçim yapılmış ve Ticaret Bakanlığına seçifen Ce- mil Said Barl: yerine Dr. Atımed Halid Selgil ve Sağlık Bakanlı- ğına Kemali Bayazıd yorine Dr. Cemal Kazancıoğlu seçilmiştir. Di- den sonra — çalışmalarına devam etmiştir. KARAAAI SARARARARAZ Kabine mühim kararlar aldı (Buştarafı 1 incide) | Sağlık Bakanlığına Doktor Fâzıl ( Şerafeddinin, Devlet Bakanlığına da Şemseddin Günaltayın getirildi El söylenmişse de her ikisi de k bul etmediklerinden Başbakan GÜimetliği ve Devlet Bakanlığı Faik Ahmed Barutcuya, Sağlık Bakan- lığı da Diyarbakır milletvekili B. Kemali Bayazıda verilmiştir. Yeni hükümetin programının önümüzde ki pazart abahı Hasan Saka H. P. Grupunda 0- kunması beklenmektedir. Bu tak dirde ©- gün.öğleden sonra Mecli: te itimad istenecektir. Maamafih garşambaya kalması da multtemel dir. Bu kabimenin de matlüb mu- vaffakiyeti” gösteremiyeceği ve u- zun ömürlü olamıyacağı kanaati. umumidir. yeni Bakanlar dan Hüsnü Çakırla Fuad Sirme- tarafından C, Zet nin evyelce teerlibe edilmiş Şahsi- yetler oldukları söylenmekte, Ni had-Brimin Bayındırlık, Mehmed Emin işleri ştlegilin Gümrük ve Tekel a münasebetleri anlaşılamamakta ve De- accüble Hele, kimsenin le bir türlü mokrat mahfillerde dahi t karşılanmaktadır günlerdenberi bir türlü kabule ce- saret edemediği Ticaret Bâkanlığı- ni Said Cemil Barlasın kabul etme si büyük hayret uyandırmıştır. Ye ni hükümet programım — okuduğu vakit Partide ve Mecliste çok çetin tartışmalar olacağı, fakat netice- de yine güven oyu verileceği anla- gılmaktadır. Yeni Hasan Saka kabinesi şehri Mmiz muhalif cevrelerinde pek mem nuniyetle karşılanmamışsa da içeri sindeki genç ve enerjik bazı cle- manlar dolayısile, yine ileri bir a- dım olarak telâkki edilmiştir. Mu- Halefet cevreleri bilhassa kabine- nin teşkili vezifesinin yine Hasan Sakaya verilmesini hayra alümet saymamakta ve :«Hasan Saka yi- ne o Hasan Sakadir onun tekrar bu işi üzerine alması C. H. P. nin yine idarei maslaliat yolunda ol- duğuna, yine esaslı hamlelerden kaçındığına en büyük delildir den- mekte ve birinci Hasan Saka ka- binesinin — Pekerist müfritlerden mütereddid mute çişi ikinci Hasan yapamadığını yaptığına işaret edil Mmektedir. Seçim emniyetini sağlıyacak tedbir (Baştarafı 1 incide) yapılan gilâpetter Ürceime aK kat yapılmıyacağını ve — takibatın Beçim sonunda açılacağını söyle- miş ve sözlerine takibat açılan me murların memurin muhakemat ka nununa değil, doğrudan — doğruya, ceza kanumuma tâbi olacağını ilâve etmiştir. Komisyon müzakerelerinde Nu- rt Özsan, Demokrat Parti — adına takib etmiş ve bu usulür mahz larına. işaret ettikten sonra Taahi- yeti ve-şumülü malüm olan seçim işlerinin vicdanında hiç bir şübhe bırakmıyacak şekil- de yapılmasını ileri sürmüştür. Bu arada belediye başkanları- Han parti adamı olduklarını söyli- yen Nuri Özsan bir tarafa mensub kimselerin bu işleri idaresini za- rarlı gördüğünü söyliyerek bu ku- rullara yargıcların başkanlık- et- Mesini teklif etmiştir. Komisyon çoğunluğu bu teklifi kabule tarafdar olmadığından Nu- Ti Özsan buna mukabil muhtelif partilerden üye alınarak bitataf- lık teminini teklif etmişse de bu mütalea da kabul edilmemistir. Demokratlar bir belediye başkanı- ma seçim kurulunu kendi görüşü- vatandaşın (Baştarafı 1 incide) ka yapılan teyziat henüz sona er- miş değildir. Kürne' alamı an ve karne alip da şeker bulamıyan vatandaşların gikâyeti üzerme belediye, Kayma- kamlıklara yaptığı Bir tamimle ge rek muhtarların karne tevzini, ge rekse mutemed bakkalların geker atışını süratle temin etmelerini bildirmişti. Kaymakamlıklarda, — belediyeye, karnelerin mahalle muhtarlarına tamamile tevzi edildiği, mutemed Bakanların da şeker satabilecek bir durumda olmaları hususunun bu a ar sağlana: Korkunç bir deniz kazası (Baştarafi 1 incide) 300 © yakm kayık Kopenhag, 11 (ALA.) — Afp Bu sabah mayne çavparak ba: tan Koebenhaven gemisi yolcu- larından ölenlerin sayısının as - gari 300 ü bulmasından korkul maktadır. İyi haber alan bir kaynağa göre, 550'kadar yolcu bulun- maktadır. Yolcularım kamarala rından vaktiyle çıkmağa muvaf. fak olamadıkları sanılmaktadır. Kaza yeri üzerinde uçak pi- lotlar, kurtarma — simitlerinin A lgalar üstünde boş olarak yüzdüklerini söylemişlerdir. A. P. ye göre Ralborg (Danimarka) — Da- nimarka bandıralı «Khoeben- havm yolcu gemisi bu sabalı er ken bir saatte Kattegat açıkla- | rında bir mayna çarparak bat - mıştır. Öğleye kadar yolcu ve müret tebattan tahminen 250 kişi kur tartlabilmişse de, vapurun - aidi olduğu Birleşik Amerika gemi - cilik şirketine göre, 400 den faz la insanın akibeti el'an meçhul dür. Çoğunun boğulmuş olma - sından korkulmaktadır. Facia mahalline ilk yetişen yi ne Danimarka *bandıralı “Dan- | gulf Lube» tankeri kücük Halel limanına ilk parti kazazedeleri getirmiş ve ağır yaralânan 13 kişi mahalli hastahazeye kaldı- rılmışlardır. Bütün sahil boyum | ca ilk imdad istaayonları kurul muştur. Kurtarma ameliyel TC HMTÜUSAKN C mektedir. Kuzey Judland'in he- men hemen bütün şehir ve kasa | balarından sıhhi imdat otomo - ve hekimler sevkedilmiş| (AP:) Kurtarılanlar Kopenhag 11 (A.A.) — Afp. Bu sabah saat 4 de mayna çar- parak battığı bildirilen Danimar ka bandıralı Koebenhaven gemi sinin 400 yolcusundan 200 ü şim diye kadar kurtarılmış bulün - maktadırla sinin doğuracağı özürleri bertaraf | etmek için hiç olmazsa seçim ku- rulu üyelerinin kur'a ile ayrılma- sını teklif etmi: Bu teklif de| komisyon ekseriyetince kabul edil memiştir. Komisyondaki “tartışmalar sıra- sında Hasan Şükrü Adal da valile- rin, savcıların, umumi meclis- baş Kanlarının bulunacağı tarafsız bir | konrisyon teşkilini ileri sürmüşse de bu teklif de kabul edilmemiştir. Yapılan müzakereler sonunda 14 | üncü roadde Parti Grupunca alı- | rarı gereğince ay- billeri tir. nan prensip k ne uygun kimselerden te islâamda Mezhebler ve Fırkalar nasıl doğdu ? efrika N. i4AB İMAMİYE FIRKALARI de Hazreti Tbrahimdir; şu bhalde bu zatın babası da Fahr-iâlemin EBüyük Babalarından birinin adını taşıdiğına göre ismi, Resulallahın ismi, ve babasının ismi de - onun babalarından birinin adile eşittir ve (Mehdi) olması hakdır ve Meh» Eliğini ilâna mâni yoktur. Vükıa, bu cehaletten yanlışlıktan ibaret- tir, Amma, bir bakıma göre, böyle yapan adam; N Kimanların salâlı ve faidelerini mucib ©/ şsa, Ra- fizanın gaib Mehdi'nim çıkmasına ümid ve intizar e yırkıdır. Söyliyen biz değiliz, lerinden bazılarıdır. lerinden ha Talüma Allem- Gerek, bu isim eşitlifinden tsti- fade, gerek bi blerte Meh- dliğini İleri sürmüş olanlar arasın da pek gent” şahıslar da mevcu dar. Batmiliği, kUfü, 4 lâm âlemine hur mun B. Alkaddak' Abdallah YARAARAARARARARARDRRARARDARDA KAADARIARAR L da Mehdi olduğunu iddia — eyler- di. (1) Babası Meymun için İmam Cufer Sadık'ın hayatında ölen oğlu İsmailin oğlu Muhammed'dir, (Mu- hammed B. İsmail)'derdi, Bütün ta İ ve ensab ülimleri bu iddianın tamamile yalan ve iftira olduğun- dn ittifak eylemişlerdir. -Babamı Yuhudi veya Mecust idi, Nesebi kadar dini de karışık olan bu mel- urların İsnâi Asariye vesair İslüm mezheblerile aslâ alAkaları yoktur. Punlara Karamvta ve Melâhidel Batıniye, Keferci İemailiye derler. Ki mezheblerinin zahiri rafz (Ba- rada dinden uzaklaşma münasına) batınf ise küfri mahz (kıplazıl Küfirlik) dir. ve limle bunlarn cararını, — wesob dâvalarmı, yalardarını ve — Talâm dü münasebetlerinin yokluğu mu açık delillerle isbat eylemişler. dir. Orta ve yakınçağda türlü ad- lar arasında İsfâm dünyasına fe- KADARARARARADE &ad ve fitneyi yayan, gafilleri kü- für ve ilhad sürükliyen mezhebler ve tarikatler; esaslarını hep bute lardan almışlardır. cAttabsir» ve «Keşfi esrârı Batıniyer isimli de- Herli büyük esorlere göre; zama- memızda dahi Hindistanda İsmaili- ye (meşhur Ağa Hanm ümmeti), Suriyede Derziye ve Nusayriye, İ- ran, Hind ve başka şark memle- ketlerinde hattâ Amerikanın buzı gohirlerinde Babiye, Bahaiye.. ve Türkiyede Bektaşiye ve Kızılbaşi- ye vesair ünvanlarile dine aykırı karanlık faaliyetlerini devam etti- rebilen batıl mezhehler ve tarikat- lerin hepsi de (Batıniye) den doğ- muş ve onların kolları sayifâbilir. Sırası gelince, üzerlerinde ayrı ay- © duracak, usul ve talimakları hale kandaki tahkikatımızı açıklıyaca- Biz. İşte, Batmiyenin kurucusu —Ab- dullah Tbni Meymünalkaddah da nen kabul edili iştir. C* bu suretle €Mehdi> inancından is-j tifade eylemenin yolunu bulmuş ve tutmuşlu. 297 de ortaya atıldı, 322 )( de dünyadan gitti. Yerine oğlu Al- kaim sonra onun oğtu Almansür, ondan sonra oğlu Almu'iz geçti, ki (Kahire) şehri bunun namına ) olarak meşhur kumandan ve vezir Cevher tarafından bina nlıınmnî-ş Bunların imamlarına Mektüm ıâ namlar, Mestürin denilir. - Meşhnr $ tur. ondan Go'ya Alüziz, sonra Al- Şeyhülcebel, Hasan Sabbah; ım—z den gonra Zühir, sonra Almüstan- e Halife oldu. Bunlara Fatımiyyan Fatımiye derler, ki olanca kâfirlik lerine rağımen (Misır) 1 çok imar eçlemişlerdir. Meşhur — Camialaz- hat'ı dahi onlar — yaptırmışlardır. Saltanatları pek - kuvvet - bulmuş, Bağdad, Süriye ve sair İslüm di- yarlarında — hutbeleri - okunur ol- mustu. hâkim bükümdar oldu. Bü herif; külirlerin di bayraklısıdır. Allah- Lğını iddia ederdi, Derziler bu mei- vnun Alfahlhığına kaildirler. Hükinı Müstanı Alevi'den — him: görmüş ve ona güvenerek — Ele- mut (2) kalesinden (Devamı var (1) Batıniler faslında bu meb'un horifler hakkında tafsilât — verile- cekti (2) Ceber v Blemut'- ? | | Milletvekili Kemal Özçoban, Mec! | Şeker sıkıntısı devam ediyor | vabını. vermişlerdir. Halkın bugünden itikaren, aa. cak Kendi muhitlerlndeki bakkal- lardan şeker alabilecekleri bildirik. mektedir. Belediye şeker karnesi karabor- Sasına mani olmak maksadile VA zun gelen tedbirleri almıştır. İlgililerin söylediğine göre- ma hâllelerde dağitılan karnelerin me maraları o mahalledeki mutemed' bakkatlara bildirilmiştir. Mütemed bakkallar kaymakam- likdarca verilen numaralar harişia deki karneler mukabili satış yapmı yacaklarından, Kazne karâborsası önlenmiş olacaktır, »Diğer taraftan imâlStçıların, bilhassa küçük esmefin bu aca” da tatlıcı, muhallebici, pastast helvacı ve kahvecilerin sızlarmıa, ları devam etmektedir. Bu çeşik esnafa tahsis edilen şekerin az olduğu ilgililerce kabul olunmuzş * akat maalesef huna Bir- çara oulmak imkâmı bulunamamıştır. Şeker istihlâk-eden esnaf ce- miyetlerinde gürültülü toplantı- lar — yapılmaktar idare heyetlş rile, üyeler arasında: şiddetli tar tışmalar cereyan etmektedir. Helvacılar ve tatlıcılar cemi - yeti ve şekerciler cemiyeti: aza» labı fönümüzdeki hafta: içinda: fevkalâde biner toplartı. yapas- caklardır. Esnaftan bBir heyetin - geker kontenjanmın arttırıtması husu: sunda temaslar yapmak Üzere Ankaraya gideveğt haber verli:- mektedir. Zira bugün tam bir ölçüyerdü yanmayan şeker tahsisi karğı - sında küçük esnaftan çoğu dük kânlarını kapatmak zorunda Kaf dıklarını beyan'etmektedirler. Türkiye - Suriye münasebatı el Ankaraz 14 (A.âc) — Ulus.ga- zetesi bugünkü- başyazısında- Sur riye devlet başkanı ekselans El Kuvvetlinin geçen hafta- bir- Türl gazetesinde çıkan beyanatım mev zuubahis etmektedir. Suriye - Türkiye münasebetle- başlığını tasıyan-bu yazıda Sü- riye devlet. başkanımın bır beyana- tmmn üzerinde bilhassa durulmuya- lerine yüz -| değer bir maliiyet arzettiği i NErER ee C YA TT Trtmele dir: Bagün Türkiye de, Arab mem- leketleri de — bağımsızlıklarını ve yeni kalkımmalarıni milliyet osası üzerine kurmuş bulunuyorlar. İki tarafın yurdlarında büyük: okseri> yetin müşterek din ve kültürü ara larındaki dostluğu manen sağla- mak bakımından çok belirli tesiri haizdır. Bütün Suriyetiler ve hat tü bütün Arablar, memleketlerile Türkiye arasındaki menfaat yakım lığını derinden hissetimektedir.> Çok sayın Şiikrü beyin bu beya natı her Türk vatandaşı tarafım- dan da ayni kelimelerle tekrar © dilebilecek Türle görüşünüm ifade sidir, denilebilir. Van askeri hastahane inşaatına ald soru'Aar Ankara, TI (Hususi) — Afyon Faskanlığına verdiği bir soru öner gesile Vanda inşa- edilmekte olan eskeri hastahanenin hangi tarihte ntütcahhide ihale edildiğinin, inça- atım ilmal edilip edilmediğinin, has tahane imşantında yolsuzluk yapı> hp yapılmadığını, yapılmışsa - Ha- zinenin zararımn ne olduğunun, Vandaki askeri birlikler için alınan kavurmayı bağınsak, işkembe — ve boynuz karıştirılarak yolsuzluk ya- Pılıp yapılmadığının ve yolsuzluk füllerinden kaçımın makkemeye v €rilcrek eeza görmüş oldutunun Mil Ni Savunma Baâkanı tarafa dan açık laumasını istemiştir. Bevin siyast hayat- tan çekilecek mi Tondra: 11 (AP.) — Bugün beyanatta bulunan Dıwişleri"Bakan lığma: monsub bir Bevinin adiiş 1950 seçimleni: sınasııla nı gimdiki seçim deine: mıyacağını söylemişti sisleri Bakanının si plânlarını kesti tırmadığını b la beraber Bevim mıntakasını tencik edeceğinde süb he oleradiğım söylemiştir. nd v bir seçim CumherbaşPeanı # ünde idi. Butadagimdiye ka dâr misli görülmemiş olan bu şiddetli yağın yağımur ve do e) ludan husule gelen seller hü- kümet konağı ile diğer Bazı resmi düizeleri ve Bir kıstm mahalleleri Faplammş — bultms an kaytı: ölüp n ha p AAARARARAAADARAARARDARRARDARARARARMAL | olmadığı ve henüz tesbit edilememiştir