7 Haziran 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

7 Haziran 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Aiyorun müzmia Su mes'elesi sidi 3 yılında Macaristandan n mühendis ve malze- Je kurular. «&Kadın ana suyu tesisatı yağmurlu mev- simlerde borulara sel suları karıştığından içilmez bir halo gelmektedir. BarürğİnnAn Afyon: (Hususi) — Geçenler de yağmağa - başlayan yağmur yalnız bizi değil komşularımızı da harekete geçirmişti. Kapları nı alan çeşmeye koşuyordu. Af yonlu olmayan veya Afyanu! bil. >miyen vatandaşların bu heyeca- nn manâsını jmerak-ediyorlar - dir."- Yağmur yağınca 'bizim su- Jar bulanır. Şehrimize yeni gelen ve «Kadınana» suyunun fenni bir teşkilâtla taksim edildiğini gö - ven bir yabancı yağmurdan ma den borular içerisindeki suyun masıl bulandığını elbet düşüne- cektir. Eski ve yeni su tesisleri Şehrimiz Doğu -Güneyinde bulunan Kışlacık köyünün biraz daha uzağında bir-kayalıktan fış kıran memba, Sahipata oğulla - rından Karabeyin kızı «Kadın - ana»» tarafından Hıdırlık dağı - nın eteğini-takiben şehrimize ge| çe omaktadır. Ve yine gerek Y tirilmiş ve bundan sonra da Hı- dırlık dağına “Aküstü> denilmiş tir. 1928 senesinde ise «Kadin - 'ana» suyu Macaristandan getir- tilmiş işçi ve su mühendisleri ta rafından fenni bir surette şehi- re getirilmiştir. Merkezi Afyon- da olan «Kadınana su şirketi» tarafından başarılan bu işe ilk hamlede 114850 bin lira sarfe - dilmiş ve bu sermayeye 80.000 liralık bir hisse senedi ile husu|memn: si"muhasebe de iştirâk etmişti. Hülâsa, 5 'Temmuz 1928 de baş Yanan inşaat ikmal edilip 26 A- ralık 980 da törenle açılmıştır. Su on beş kilometrelik bir mesa feden kanallar (ark) icerisinde «Kadınana” nın yaplırdığı yolla- v takiben gelir. Bilâhare mo - dern şekilde inşa edilmiş üç -su deposundan madeni borularla tevzi edilir. O zamanlar bu kanallarda (da saslı surette hir tamirat.yapıls muşt. Suyu on sene kadar ağız| tadile kullandıktan sonra fenni | tesisattan evvel: bile-yağmur, su | yumuza bu derecede karışmaz- ken, şimdi ufak bir yağışla, ön- ce limonata rengini 'alan suyu -- muz, katıran hakkı kıvamını al- mada geç kalmıyor.. Nerede ise insanın « alın şu femni tesisatın) Zı verin bizim eski suyumuzu diyesi geliyor . Şehirde su kifayetsisliği 'Yaz gelince suyumuzun ikinci bir derdi başlar, Kifayetsizlik. Bu kelime bizim Afyon belediye ginin tabiri olduğundan -kullan - dım. Yoksa buna kifayetsizlil değil, idaresizlik demek daha i- yi olacaktır. Zira membadan çi kan su kanallarda zayi olmadan gehrimize ,kadar ulaşa bilse sı - kıntımız tamamen değilse - bile kısmi azalacaktir. Kanallar ba - kımsızdır. Bilhassa >muslukları bozuk olan resmi müesseselerde ki suların boşa akması bahçele- Tin «Kadınana» suyu ile sulan - masına müsaade edilmesi, Bunla rın üzerine tüy diken, sarfiyat miktarı çoğaldıkca metre mikâp alınan fiyalın ucuzlatılması gaf letidir. Yaz mevsimi yaklaştık. pek haklı olarak içimizde endi uyanmaktadır, Yine bu yaz:su- suz kalmamamız için belediye - nin şimdiden bir tetbir alarak, eski ve sakat kararın aksine; su sarfiyatı - yükseldikçe ödeneğin daha fazla- almacağına dair ye- mi bir kararla bu işin hal edilece mahâllelerde *Kadmana» suyu ile baliçeler 'hattâ tarlalar sula nirken, zayallı yukarı mahalle nin halkı ellerinde kaplarile yine "Taşpınar deresini boylayacaklar Muzaffer Görktav 'Taş Yükile Üsküdara gelmek- 'te olan şoför Cevdet Tekelinin i daresindeki 3427 plâka numaralı kamayon Bulgurlu caddesinden geçetken üzerindeki ameleler- Gen Erzurumlu Halil Merol, atla mak istemiş, bu sırada başı yol kenarındaki bir ağaca çarparak derhal ölmüştür. L.parta İl Genel Meclis seçimi 1946 Yılınmda yapılam İl Gemel Peclis Beçiu tedkik edilmek Üüz edilmüye kısmi se İsparta, (Husust) — 1946 yılın da genel meclis seçimlerinde İs - parta merkez üyelerile Yalvaç üye leritamamen Demokra! 'ti aday ları arasından seçilmişti. Aynı yıl | içinde birinci toplantısını an li genel meclisi seçim mazbataların dan İspa - İğdır, Sütçüler, Şar ki Karaağaç üyelerine 'ait mazba taları tasdik etmişse de ekseri- yetle Yalvaç üyelerine aid mazba- talar tasdik edilmemiş, Uluborlu üyeleri mazbatalarının tasdikini de Demokrat Partili üyeler — kabul etmemişlerdir. İdarci Vilâyet kanununun 104 ve 115 inci maddelerine yugun e kilde her iki karara da Demokrat lar itiraz edip vâki itirazlar en)geç iki ay içinde tetkik edilip bir ka- rara bağlanacağı hâlde üç yıldır beklenen karar Danıştaydan çik - mamış ve bu yüzden her yıl tek- rarlanan genel meclis toplantıla - rında münakaşalara sebep - olmu ve gerekse Uluborlu m kesinleşmediği halde Yalvaç üyele- rinin meclise iştirüklerine müsaa- de edilmemesi ayrıca hayreti mu - leri D. P. nimitirazlarile birlikte ere Danışlaya sevk edimiştir. Yakımda Danıştayca tasdik geler mnler de yenidem yapılucaktır cip olmaktadır. Şu kadar ki son defa sırf Yalk vaç genel meclis seçimini “yenile - mek-maksadile üye seçilen asil ve yedeklerin 'hepsi toptan Danıştaya istifalarını bildirmek — itirazlarını geri aldıklarını teyiâ eylemişlerse de bundan da bir netice çıkmamiş tır. Ortada dolaşan söylentilere ba kilırsa bü halin 1950 senesinde ya pilecâk seçimlere kadar devam e- deceği sanılmaktadır. - Fakat bu söylentiler yanlış veya dağru olsa' dahi. Danıştayın ik yda netice - lendirmeye kanunen mecbur oldu - ğu bir itirazı üç yıldır ele aln İsparta ve Yalvaç Demokr: nı üzdüğü kadar bitaraf ları - idareci ve hukukçuları dahi üzmektedir. Durumun - belirtilmesi yolunda vilâyet makamına, İçişleri: Bakanlı iana >ve-hattâ Danıştaya — yapılan müracaatların cevabsız bırakılması da bi ayasa konusu olarak dü şün ü görülmekte-bunlara irağ men - müracaatlar tevali etmektedir Bu yılki Genel meclis toplantısına kadar durumun tavazzuh edip et- miyeceği merakla beklenmektedir. Tekzibmi, cevabmı? Yalova Belediye Meclisi, un olduğunu bildiriyor ve suya Safa Başkandan adının nasil konduğunu anlatıyor 30 Mayıs 948 tarihli -sayımızda | (Yalova Belediye reisi mahküm ol-| du-amma suya da kendi ismini | verdirdi) başlıklı haberde İstanbul asliye 4 üncü ceza mâhkemesinde cereyan eden bir dâvadan bahsedil mişti. Tamamen objektif mahiyet- te olan bu habere karşı Yalova Be kediye meclisi üyelerinin imzasını taşıyan bir mektub/aldık. Bir ha>| Herin tekzibi vasfını taşımıyan bu. “mektubu kanunen neşre mecbur 0l-| matlığımız halde belki bazı haki-| katlarin aydınlanmasına yarar dü- | Büncesile ve ezeli bitaraflığımıza yıyarak sütunlarımıza - geçiriyoruz. | Mektub gudur: | 943 -senesinde içimizden başkan | olarak seçtiğimiz Safa Tüzünataç | meclisin tam bir itimadımıvve hal-| Acın belediyesinden istediği hizmet- | leri smeclisce :programlaştırarak | kendisine vazife olarak werdiğimiz bütün hizmetleri sahsi işinden, ka- zancından fedakârlık yaparak ifa etmiş bir insandır. Karanlıkta ka- | lan Yalovamızı harb yılları i ginde modern'bir elekirik teskilâtı- mın ikurulmasında baslanıp yarım kalan never yerimizi ağaclardır. mak, Yollarını kaldırım « yaparak Xalovanın sanına;yakısır bir pazar ,yeri mevdana gelmesinde, sehit i Gindeki bataklıkları kurutarak seh- *â'iç ve dış-yollarının kaldırımlan masında, yıllardır sinsanların “ve hayvanların ıztırab çektiği Saman- hderesi ;yolunun - kaldırımlanarak insanların ve hayvanların sevabı- nn alınmasında, harb - dolayısila hiçbir şehrimizde otobüs yaıxımıW Ankaralarda, İstanbullarda koşa- Tak otabiis femin eden ve belediyo | mizin parası olmadığından bir gir: ket kurarak belediyenin beş bin li- | rasile 100 bin lira para kazandı- | yan ve Yalovamızın serefini artı- | Tan otobiğelerin alınmasında * bü-| iyük başarı göstermiş ve çalışkan- hığı yalnız belediye meclis arkadaş larımazıri değil bütün - vatandaşla- Tın, âmir ve memurlarının takdiri- me ve sevgisine mazhar olmuştur. Bunun neticesidir ki 1946 seçimin- de kendisinin namzed gösterilme- mesini rica etmesine rağmen bizle. Tin isteğile namzedl Yalovadaki 1200 geçmenden 110 nün reyini alarak büyük bir çoğ lukla füdeta ittifakla belediye lığına secilmiştir. Yinç kenlik istememesine rağmen - biz Jerin ısrarı ile ve 12.belediye moc- Tis üyesinin 11 nin reyini alarak ittifakla belediye başkanlığına se- | gilmiştir. Bu iki sene zarfında da yalnız Yalovanın değil suyun gel- diği Safran köy halkının da ha ret çektiği ve Türkiyemizde birinci sınıf sular ayarında olan suyun be dediye meclisince getifilmesine ka Tar verilmesi üzerine kendisine bu Buyun ge fesi verilmiş Ankaralarda, vilâyette kapı kapı dolaşarak para temin etmede ve rilmesi v: Yölovaya hayat, Yalovaya servet, Yalovay zaarafet ve güzellik-geti- ven bu suyun getirilmesinde büyük basarı göstermiştir. Yıllardanberi hasretini çektiğimiz arazözün alın- masına meclisce karar - verilmiş, yerli yapılan arazöz ihtiyacı Jşa"sı- hyamıyıcağı düşüncesile İngiltere- den Yalova-belediyesine mahsus o- larak bir.arazöz yapılmasına- bele- diye meclisince karar varilmis we kendisine vazife olarak tevzisedilen bu arazöz işinin başarılması ve a- lnması da muvaffakiyetle temin edilmiştir. Yine meclisimizce 120 beygir takatinde bir elektrik ma mesi alınmasıma karar verilerek bu nun teyini kendisine vazife ola- rak verilmiş; projesini yaptırmak, Bayındırlık Bakanlığına tasdik -et tirmek ve 60 bin lirayı temin *ede- Yek bu makinenin sinarişinin ya- malmasım da muvaffakiyetle “te- mir etmistir. İşte bu kadar cok we mühim i5- leri muvaffakiyetle ve gerefla*ba: sarmasıdır ki belediye meclisimiz haklı olarak gelen suya başkanın â&mi olan Safa adı kendisinin ısvar la istememesine rağmen konmus- fur. Bu calısmalarını cekemiyvenler tarafından mütemadi — sikâyatler yapılmıs. gelen müfeti$sler bütün muamelâtı inceden inceve tedkik ederek iki is hakkında lüzumu-mu- hakeme kararı verilmis ve is mu hakemeve intikal etmiztir. Belediye başkanı her yaptığı işin iyi ve kötü tarafını bütün vatan- daşlara göstermeyi vazife edindi- ğinden meclisce çıkarılmasına ka: rar verilen Yalova belediye brosşü rünün 28 ve 29 uncu sahifelerinde böyle bir mahkeme olacağını yazı- h olarak ta ilân etmiştir.Bu ka- dar hüsnü niyetle hareket eden va çalışan bu arkadaşımıza ,kendileri bu mevkide oldukları zaman hid bir muvaffakiyet göstermemiş o- lanlar tarafından sırf garez ve hu sumetlerini açığa vurmak, çalışan larıyese düşürmek düşüncesile şi- küyetleri kâfi gelmiyormuş gibi"da neticelenmemiş, — haklarında acıldığında ceza görmele cak ettiği halde gazete sütunlarına aksettirmek yolunu tutmaları mec- lisimizce gayanı esef görülmüstür. | Safa Tüzlnataç'a belediye “mecli. #i arkadaşlarımızın tam bir itimad ve tam bir güvenimiz vardır. Bu güyen ve itimadladır ki &erapa if: mütevellid görülen bu dâ- anın-adaletin tam bir beraatl: tecelli edeceğine inanıyoruz. Bütün efkârı umumiye — bilir ki Tauhakeme daha çokmamuslu ü ların başvuracağı bir Hiçbir âmir ve memud tas dilemez ki ğâmme hizmetini ken mahkemeye gitmemiş, müfet- tiş gelmemiş olsun. rasını — gükranla hi belediye mec kaydederiz simizin verdiği YENİ SABARH Tirebolunun su işi & hâlledildi o—— Goçen sane kasabada çıkan dizan teri'hastalığını tedikik için bir he yetin raporuna uyularak başka bir su getirildi Tirebolu; (Hususi) Geçen sene kasabamızda zuhur eden Di zanteri hastalığını *tetkik için mutehassıs bazı “heyet gelmi, ve yaptıkları tetkikat sonuncun da bu kötü hastalığın sularımız dan bulaştığı ka ve yolda bütün ha muhtaç na dair verdikleri raporları naza yı dikkate alan sağlık bakanlığ sularımızın fenni bir şekilde lâhı için 190 bin lira tahsisat a yarmış bulunmaktadır. Bu para | nın “yerine harcanması için sabanın bir su mühendisi tara- fından plânının tanzimi gerekti ği-cihetle belediyemiz hemen bu hususta teşebbüse geçerek gel diği su mühendisleri 10 günden beri kasabamız - plânını hazır- Jamakla meşgul - bulundaktadı! Tanzim edilecek plân proje, bâ- kanlığın tastikine sunulduktan sonra sağlanacak olan 190 bin lira ile kasabamızm su işi halle- dilmiş olacaktır. T aBi B taEe ine varılımı; ularımızın iblâ bir durumda olduğu is- Osmaniye pas böcüsü ile mücadele Osmaniye: (Hususi) — İlçe - miz Na:insiye ağaçlarına <zarar yayan (Pas) böcüsü ilermücade le yapmak üzere merkez giraat mücadele — memurlarından (B. Hamdi Akgüngör “Osmaniyeye gelerek faaliyete geçmişti. Ken disi ilçemizin yetiştirdiği - genç ve faal ziraatçilerinden olup, ge çen yılda ayni. şekilde mücadele İçin Osmaniyeye gelmiş ve çal masını kısa bir zamanda görmüş tür. Faal ziraatçimize başarılar dileriz . göz LA Manisada iplik fabrikası anonim şirketi kuruluyor Manisada 500 bin lira sermayeli yeni bir iplik fabrikası anonim gir | ket; kurmak üzere vali Ali Rıza | Çevik'in - başkanlığında — belediye başkanı, bağcılar, 'Ziraat bankası, | irü ve tanınmış - tüccarların Günün Mevzuları | İbret Alınacak Söz ' er AAAARARDARAARARARARARDRRDAARARARARARRADA DAAARAARRARADDADAR A İngiltere, parasının kıymetini düşürmüyor undan bir kaç gün evvel İngiltere İktisadi İşler Bakanı (Shaford Krip kendisine İngiliz lirası kıymı tinin düşürülüp düşürülmiyeceğ hakkında #orulan bir suale şu, bil bizler için ibretle okunması lâzım gelen cevabı vermiştir İn- giliz lirasının kıymetini düğürmiyo çünkü biz ne kadar ihracat bunun hepsi hi ihraç ediyoruz. Daha fazla ya- pılsa daha fazla senede müşteri var. Şimdi İngiliz lirasının kıyme- tini düşürürsek evvelâ kendi mal- larımızı o nisbette dah tacağız ki buna hiç lü ğer cihetten hariçten — getireceğ Mmiz-mallara da o nisbette fazla pa ra vereceğiz. a ucuza 8: um yok di- Filvâki son aylarda İngiltere ik- tisadiyatı bir hayli sarsıntılar ge- n e memleketin idhalâ ihracat müvazenesi bir hayli bo- zulmuştu. Hariçte İngiliz lirasının kıymeti bunun neticesi olarak düş meğe başlamış ve alenen çok yer- lerde yüzde ve hat kırk eksi; ne kabul edilir bir hale gelm Halbuki İngiliz hükümetinin vâkı- dane tedbirleri sayesinde bu fark- lar-tedricen kalkmağa başlamış ve dolar kıtlığı devam - edegelmekle beraber İngiliz lirasının hastalığı iyileşmeğe yüz tutmaştu. İngilizler ken leri için — çizmi: oldukları iktisadi Siyasette 18rar ile devam ederlerken — Fransızlar radikal davranarak frangın kıyme *tini düşürdüler ve bunu beynelmi- lel bankaya karşı - taahhütlerine rağmen yaptılar. İyi mi yaptılar fena mı yaptılar? Henüz bunu Jâ- yıkile tenvir edecek neticeler alın mış değildir. 'Fransız hükümeti iyi yapmış olduğu kanaatinde. (Sha- ford * Krips) -o *canada Parise koşarak İFransiz hükümetini bu kararından vazgeçirmi gok üğ- raştı. Fakat onu dinlemediler, Fran a frangının düşürülmesi İngiliz —a a Osman'Komal Görener iktisadiyalına bir hayli müessir ol makla beraber İngiliz — hükümeti yine kendi için çizdiği - siyasette devam etti ve artık bu iktisadi tin hayırlı neticelerini almı şlamış gibi görünüyor. İşte bun dan dolayıdır. ki parasının kıyme- vermiş tini düşürmemeğe bulunuyor * Sör Kripsin sözlerini bir de bi zim meşhur 7 Eylül kararlarının alındığı vaziyetle bir mukayese e- delim. Ne ticaret âleminin ve ne de 'Millet *Meclisinin mütaleası a- lınmadan bir kaç kişilik bir heyet- ce verilmiş ve o vakittenberi ha- rici ticaretimizi berbad etmiş ve dahilde de hayat pahalılığını kır- baçlamış olan bu meşhur karar günlerinin arifesinde bizde hayat, tedrici bir ucuzluğa doğru gitme- ge başlamıştı. Harici tiearetimizde ise #atılmıyan —malımız tiftik ile daha az-satılan malımız tütün idi. Diğer >mallarımız yani yiyecek, 'yün, üzüm, , findik ve saire harıl haril harice akıyordu ve pa- ramızm kiymetinin — indirilmemiş olmasına rağmen' müşterisini bul- du. Çünkü dışarıda ihtiyaç fazla i; di. -Bunları yüzde kırk nisbetine yakın bir ucuzlukla arzettik ne ol- du? Tiftik yine o vaziyette kaldı, tütün meselesi ise malüm. Tütün- iştirâkile bir toplantı yapılmış ve girketin genel kurul - toplantısına kadar şirket işlerinin takibi 1çin 15 kişilik bir müteşebbis heyet se- gilmişti! Meteor uçağı İzmire gitti 5 Bir kaç gün evvel gösteri u - çuşları yapmak üzere şehrimize gelen Gloster Meteor tepkili uça ğı, dün saat 17 de Yeşilköyden hareket ederek İzmire gitmiştir. Sanatkâr Nadiya temsillere Ka başlıyor. Bir-saç gün evvel temsiller vermek üzere şehrimize gelen Lübnanl' san'atkâr Nadiya, bu sabah saat 10 80 da Saray Sine mastında kostümlü olarak göste riler yanacaktır. San'atkâr Nadiya'nınbu gös - terilerinde sadece basın mensup ları hazır bulunacaktır. Kızilay Bakırköy şubesenin tertib ettiği eğlenti'gecesi Kozılay Bayırköy şubesi tara- fından Bakırköy Sakızağacı Pa naroma bahçesinde bir eğlenti gecesi tertib edilmiştir. 12 hazi- Tan cumar tesi günü saat 21 de yapılacak olan bu-eğlenti de halk sanatkârı İsmail Dümbül - lü heyeti de bulunacaktır. Plânörcülük kursu kampları başladı Hususi tayyareciliği geliştir - mek üzere Hava Kurumunun Ye gilköyde açtığı plânör kursu ta lebe kaydına başlamıştır. Bir ay devam edecek olan bu kursa Ünüvyersitelerin muhtelif kısımlarından 1 yaşında olanlar la, lise mezunu veya lise son sı- nıf öğrencilerinden 20 yaşında olanlar aişr maktadır. güne kadar 400 bin Jiradan fazla Mmemleket hizmeti yapılmış, kendi: | Bine meclisce vazifelendirildiği bü- tün bu işlerden teftiş görmüs, if-| tühar'etmeli ki hakkında - işindex menedilecek bir sugu bulunmanış- tu. Bu hâdise ı.ı:.!ı.nı; makamların - belediye başkanımız hakkında itimad ettiklerinin çalı$ malarının doğru görüldüğünün bir ifadesi olarak kaydedilmesi lâzım- dır, Hak adaletin tecelli &d rek başkanımızın Üzüntüsünün s0- na ermesini ve bu kabil hareket lerle de almak istiyenlerin beract k 1 alındıktan sonra olsun i&lâ: ı nefs etmelerini temenni ederiz. büyük 've Talât Altay, Osman Aksoy, Ca: fer Çokcan, İsmail Kemal Aydın Kemal Yıldırım, İbrahim — Kooa baş, Sadeddin Yıldız, Ahmed Şen- cr, İsmail Toker, Mustafa Evgin, #alâhiyetle, aldığı —kararlarla hu- Mustafa Parlak İ Hitler nerede gizli? Atlantik Okyanusunun kararilk sinesinde — Esrarengiz bir denizaltı kafilesi Teslim olan kat ettiklerini, kimi koruduklarını —4 — Hitlerin firarını muvaffakiyetle neticelendirmek için Almanyanın bu karanlık ve dikenli günlerinde vaziyete hâkim olmağa muvaffak olan tek bir adam vardı. O da Amiral Doenitzdir! Hakikat halde Doenitz, kendi: ne tevdi edilen vazifeyi muvaffa- kiyetle başardı. Hitlerin kahramanca öldüğü- nü> bildirirken halk efkârını, zi hinleri şaşırtacak bir propaganda- ya başladı. Almanyanın teslimi ni müzakere etmek için oyalayıcı bir taktik kullandı. O, bu suretle Hitler ve arkadaşlarının evvelden bu iş için hazırlanmış olan denizal tılara ratib olmalarını ve Alman suları haricine çıkarak tehlikeden uzaklaşmalarını mümkün kılmış- tır. Hayalet kafile Alman Başbakanlık - binasından uçakla kaçtıktan sonra Hitler ve Maiyetindeki grup- sahilin hangi noktasında denizaltılara bindiler... Bunun cevabı kolaydır. 1945 -senesi “Nisan ayı sonunda Almanlar, şimal Almanyada, Da- nimarkada ve Norveçte bulunan bütün denizaltı üslerine sahib bu- lunmakta ( Alman limanları müttefik uğak- larının hücumlarma çok fazla ma- ruz bulunduklarından Hitler vazi- tindekilerin b ç üssü den denizaltılara — bindikleri kuvvetle tahmin edilebilir. Üstelik Almanyanın pek büyük bir kasmını kaplamış olan karışık- lıklar henüz Norveçe yayılmamış- tı. 'Teslim olmaları tarihine ikadar Almanlar" Norveçte r.. çok vaziyete mü: kammel'surette hâkim bulundular. Hitler ve maiyetini, çok evvebuzun ve derin tetkikler meticesinde ha- irlanmış plânlar gereğince «emin bit yere> nakledecek olan-Alman denizaltı kafilesi Norveç- sahilinin bir noktasında toplanmıştı. Hitler ve maiyeti 22 Nisan ile 2 Mayıs 1946 günleri arasında de- nizaltılara binmişlerdir. Bu tarih Arjantine gitmek üze- re Christiansand Norveç deniz lls sünden U-977 denizaltısının hare- denizaltı Norveçten hareketlerinden sonra kime refa- kendileri de bilmiyorlardı!... kaç gün evvel bu üsten hareket &t mişti. Gerek U-530 un kumandanı yüzbaşı Otto Wermutt ve gerek U-977 nin kumandanı yüzbaşı Se- haeffer kendilerine tevdi - edilen wazifenin mahiyetini ifşa edemez- lerdi... Sebebi basitti: Bu vazifenin ha- kiki mahiyetini kendileri de bilmi- yorlardı... Bu muhakkaktır. Arjantinde ve Birleşik Amerika da muhtelif makamlarca tâbi tu- tuldukları — çeşitli isticvablar da şey bilmedikleri katiyet- maştı. Alman bahriye — suba- yının ifadelerinde samimi oldukla rında Amerikan bahriye makamla- rı müttehid idiler... Amerikada belki bir-şey öğre- milebilir ümidile denizaltıların mü- rettebatı da çok sıkı sorgulara çe- kildiler... Onlar da subayları gibi cevab- lar verdiler. -Norveçten —hareket ettikten sonra kime refakat ettik- lerini, kimi koruduklarını, nereye gideceklerini kendileri de bilmiyor- lardı! Yüzbaşı Otto Wermutt ve> yüz- başı Sehaüffer, daima denizaltıda seyretmek suretile güney Atlanti- ke doğru muayyen bir rota takib etmeleri emri verilmişti. Emirler kendilerine âmirleri ta- rafından. tebliğ edildi. Nerede bulunduklarını ve düş- mana en-ufak iz bırakmamak için kafileyi- teşkil eden - gemiler yo ile muhabere etmek katiyetle menedildi. Dinleyici cihazlarından faydalan başta giden denizaltı takib edecekler- Bu iki mak suretile yı çök yakından di. Bsrarengiz kafile Bu esrarengiz kafileyi feşkil e- den deniraltılardan bazilarının yol larını şaşırmış- olmaları | pek:âlâ kabildir Leipols'a — giden >denizaltı — ile U-977 ve U-580 - Genizaltılarının başına da bu geldi! Leipols'a gelip teslim olan de: nizaltının makinesinde mühim bir fvıza bulunduğu tesbit edilmişti. Diğer ikisinin kafileden giddetli bir fırtına yüzünden ayrılmış ol- malerı çok muhtemeldir. Makine- ket ettiği tarihin aynidir. T-53N daniealtısı da, bundan blr leri mükemmel halde - bulunuyor- dü., (Devamı var) cülüğümüz büyükebir buhran ge çiriyor. Paramızın indirilmiş olma ina rağmen dışarıdayaztık bunla m daha 'e bilhassa aha - yi-olarak islihsal etmeğe haşlıyo: lar. iftik ve tütünü yenzer başka mal varsayon nn len prim vermek Buretile idnre et- mek, diğer malların ihzacı husu- sunda ıslah edici tedbirler almak, bazı tüccarların hariçte memaleki tin ticari kredisini bozacak hil: rini- şiddetle -cezalandırmak — ve bilhassa dediğimiz gibi - ucuzluğa u gitmeğ! ıyan dahili ha- yattaki bu cereyanı mulafaza ve takviye etmek vardı. Onun yerine ahnan tedbirin şöy le faydası olacağından, böyle isti fadeler temin edeceğinden bahse- dildi. Bunun propagandasını yap- mak için maliyeci Peygatüherle miz kitablar çıkardılar. Netice isı meydanda: Memleket iktisadiyatı bu tedbirlerin tesiri altında. inir inim inliyor. Önsekiz milyon halktar aklı erenvne kadar münevver var sa hepsi bumun eleyhinde. Fakar cami ne kadar büyük olursa iman bildiğini okuyor. Bizzat Başbakan — Hasan “Saka “icabedrse ecnebi mütehassıslar d celbettirerek bir komisyon teşki' edeceğinden ve meseleyi ilmi * surette tedkik ettireceğirden bah setti. Komisyon nerede tedki neticesi nerede? Bu da Erzin imarı gibi dokuz en sene incelene rek kopacak ve bu suretle ortad bir şey kalmıyacak galiba. Fabr işin öyle senelerle incelenmiye t hammülü yok -meraleket - iktisad yatı gitfikçe zarar görüyo Bir çoklarımız «Ne tı lekette yaşıyoruz. ' Devlet sine hüsnüniyetle de ol malite noksanı — dolayısi lira zarar verenlerin ayl: bakemesi oluyor da me diyatını baştan. ba decek tedbir le tevcih edilmiyor» di Evet, maalesef bizde yattan, iktisadın ehemmiyetindi f mem hazine- vir for alanlara bir İki üç senedir süren inen: buhranını —muamelâtı — Hariyey fazlalaştırmak ilâcile, memleket yüzlerce-sene hizmet edebilir tar bir fabrikanın -parasını İngilteri ye vererek «muhafazası — güç bi maddeyi oradan getirtmek, ve n bayet bunun da yanlış tatafin anlaşılınca devairi - resmiyeye c mento ihtiyacı bedellerine bilme ©n dokuz lira ton başına ilâve » mek gibi tuhaf tedbirlerle— ön! meğe. çalışıyoruz ve bu arnda n hayet taş topraktan — ibaret madde için —komşu memleketler milyonlar akıtmak suretile buhrr nı geçirmeğe çalışıyoruz w tice ahyoruz? Faydah işicre sa folunabilecek >Milyonlarımız he olup gidiyor. Her sene boğazlarımızdan mi yonlarca kıymette balık —hükü- Metin hiç bir alâka göstermeme sebebile—- akıp geçiyor tıpkı | İraktan çekilmeden evvd Mus petrollerinin akıp gittiği gib Milyarlara- varan - vergiler.mız beslediği koca hükümet teşkil: içinde sözde bir takım iktisnd ticaret mütehassıslarımız lük tuklar işgaledip.gırla ratan kırtasiyecilikle uğraşıp ruyorlar. Fakat bu koca te memleketin — buğday — ihti: hesablamaktan âciz. —Kendi (l yaçlarımızı harice sattıktan ve mizde buğday kalmadığ le gördükten sonra —Aasırlardan ri ziraat memleketiyiz'diye ö ni hayr ün: bizler— dışarıdan buğday satın mağa mechur oluyoruz. Daha sayalım mı? Ne M var?'Hepsi: hepimizin gözü önün değil mi? siz hayatın uçuzlama: na doğru gitmeğe başlıyan bir v ziyette o meşhur 7 Eylül kararl rını aldıktan sonra istediğiniz k dar tinde hayatı ueuzlatma Homisyo Zaten her hangi | ar hiç b aşbakan muavininin riyası ları kurunu: komisyomun gimdiye k: e yaradığı mem bu kamisyon karım do cak mı? Her halde kurulduğund beri hayatın zerresini v , yok. * Bana kahrs&â kişi noksanını mek - kadar irfan olamaz: Kendin zi iyice bilelim de hiç olm b kalarının — tedbirlerinden, —mak gözlerinden dera, ibret a Staford. Kripsin sözleri böyle il ret alınacak sözlerdendir O. K. Görence

Bu sayıdan diğer sayfalar: