| £ a I'x, Yalovamın beşaylık sağlık durumu mız Sıtma Savaş inin bir fabibi ve di hat memurile 32 ki ma savaşı ükümet tababeti-de ayni mpo ile sağlık işlerinde muvaffakiyot göstermek- 'de yapılmıştır. tedir. Yalova: (Hususi) — Yalova Sağlık teşkilâtı. diğer kazalara nümune teşkil edecek kadar gü- ze) işleyen bir kazamızdır. Sağ- hik teşkilâtmın beş aylık faali- tini şöylece — sralayabiliriz. mna Savaş şubesinin bir tabibi dört sıhhat memuru vardır. O- 'tuz iki köyde sıtma savaşı D. D.T. ile evlerde ve su birikinti- inde sivrisinek ve sürfe mü- ne hararetle —devam e- ve müsbet neticeler sağ inde beş ay- kabartıcıdır. hin bir dokto- k ve bir. köy! tnemuru ile Çinatcık, Kı-| lıç Soğucak, Kadıköy merkez ol mük üzere dört ebesi ile bir de| belediye ebesi vardır. Hükümet | tabibliğinde şimdiye kadar 200/ den fazla hasta muayene edil-| miş; emrindeki sıhhi imdat oto| tobili ile Bursa- Doğumevine | anormal doğum iki sıkıt va | is) yetiştirilip hayatları kurta | lmış ve Ahmed Vefik Paşa Has fahanesine kazazede ve adli ol- zak üzere beş yaralı gönderil edavileri yapılmıştır. Koru | yucu hekimlik sayesinde kaza | dahilinde hiçbir sari hastah- ğa tesadüf edilmemiştir. İ Hasan Behçet Bora Tu bi Halkın vapurlardan çektiği ıztırab — | # Çanakköle: (Hüsüsi) — Ça-| pakkaleden Gelibölüya a:ıdu Vapürü ile seyahât edetken bir| tanidığa rastgeldim. Güverteye efradı ailesile Bir Kilim sermiş- e$i ve kizi üyüyor, kendisi de dvin başini bekliyor. Hayret | ih. Bü ne hâl diye sordüm. yapalımm “kârdeş dedi, bitin v Mevki bütdeme eiverisli de- ğil, bu geminin ikinti mevld; tip efret köğuşt gibi. Heth közuş #refrat köğuşu gibi. Hat ne acaip idâre var. Güv&tte yakat hayvanlarla bera- , olur, mevkii bileti alirsınız Düzeleceğimiz Havza köylerinde Şarbon ağisi Tususi) — Mart a- yvan Habtalıkları m önlevici tetbirler almakta o- ve köylerde sarbon aşısı tat R'eden veteriner teskilüti bu| Tuvaffak mücadelesini bitirmek üzeredir. Bu yıl kazada ve 86 köyde tek bir hayVan hastalığı olmamıştır. | Den ziide Panrukkale gü ü yapıldı (Hususi) — Tlimtiz| € f 22 kilörmetre mesafe- ( n. Pamukkale (Hiera- Voris) harabelerinde- ilk-defa o- arak 16 mayısta bir Parmıkkı e günü yapılmıştır. Vi dem etile Ege türizm ce fmiyeti Denizli şubi grgahize edilen nen! btgün bilikbo pla Hi bütün tedbirle Yenler & ihi anfide ©- Kral Oidipus-piyesi öğret hler tarafından — temsil edil. Daha bir çok eğlenceler törtip edilmiştir. Bu suretle p> Kebir rehk kaza, m risti A göre Mafnin-belli W yEkletinidendir. Binaları, mi | 4, travertenleri, - sularımn ülmiye “ve-incel © değer bir yerdir."Her: 8e etçi bü hârabe | ha tel tır, Ki'is Kaymakamıtığı Hayza: (Hususi) — edilen kazamız ka hmi Kutlu vazife ile alâkasını | miştir. Yerme vekâleten ka- iğadarma bölük komtütanı Nzb. Halit karakullukçu bakmak tadır |Merinos Ç aîîaklkale Lapsekı yolunun acıklı hali vakhküle - Lâpseki yolu Kistim Kisım tamir smile aitilün bir Köprüye kamdan dilekler - Bir A na Biga: (Husut den) — Lâpseki Mi -avcak elhamı h kitin aklına gelmisse kismr Tasım ve yeniden! anmaştır. Bü — yos| 1 15 kilömetrelik t edercesime didinen ve| era eden şoförler —a' yün adımı taşıyan, herkes tara-| İmdan da (Sirat köprüsü) diye| dört metre boyunda - ve| şose güzergâhmda - bir köprü| var: Bu köprünün dört beş met | ke imdilik yeniden inşası ve | ya ufak bir masraf ihtiyarile-tal| Mmir edilip mürur ve ubura elve rişli hâle Mmümkün i| Keh acaba buradan bir ötobüsün| uemhası inı bekleniyör? | üsü köy (Sırat Köprüsü)| böyle bir hâvadisin zuhuruna ol kadar müsteit ve 'nanzettir ki| bu köprünüh derhal i den bilunah L p*'(-ki Kaymaka-| mindan beklemekti köp-| rünün Lâps a fi müstenit, Yi büraya ve etmek Zarüretindeyim: Oto-l büsümüt köprühün başınlda dur alının nükteli sözleri Şoförümüz İdris tertüman va tasile bir Amerikan subayından dinlediği (biz kazaen ölüyoruz, kazaen yaşıyorsunuz) nükte | sini tekrarladıktan sonra — küp-| rüyü beraberce muayene ediyo- ruz. Köprünün-bir canbaz — teli $ yıldır bozuk idir Bu sene yo- ssaköyün altında ve köyün Köprüsü» adı veriliyor. Kaymas | un nükteli Ssözleri, Köylünün ztığı gibi: yaylandığı yetmiyormuş gi bi ü; erinde pk kereste sö: külmmüş. Şöförümüz adli bir me Mmür gibi derhâl tahkikâta büş: hyor. Köprünün başma gelen münlükaşa, nihayet şoförümüz etrafı çi lerle çevrili avlulara koşuyor, sö küleh kerestelerin tamamlını av lunun birinde bulup sırtile taşı-| yör ve yoldüların - yardılır. ile yerlerine - köyuyor. Bu &uretle boş otöbüs sırat köprüsünden sanki somyalı büyük bir karyo ladtin geçer gibi | Yolcuların hepsihin ağzında (Al ah körudü, geçmiş olsüt) sözle İ nüü kurnazlığı Köp ünün — sökülme- inde iki maksat seziliyor. Birin| cisi: Bu yolda işleyen iki ayrı| şahsa ait iki otobü ğer otobüs sahibile ihtiyar he- yeti anlaşmış ve anlaştığı otobüs köprüden geçtikten sonra keres teler sökülüyör ve geçeceği za- man tekraf Könuyor. İkincisi: Köprüyü böyle geçit vermiye- ÇK HUU abtlldaği taktiras'dev) a aA aa BN letin acele inşa edeceğini umu- yorlar. Köy kaânununu, beş sehe lik plânları ve köyün mecbüri iş lerini kim dinler .Bunu Lâpse-| ki jahdarma komutahı Sezmiş ve, ihtiyar heyetine çok şiddetli e-| mirler vermiştir. Ancak emrin verilmesi kâfi gelmiyor, filiyata geçilmesi içi takibi icap ediyor.| Ket olmadığı gibi küçük te bir Velhasil — Çacakküle—Lepseki| yolü tevekküle geçilen bir ge- Bi sadece ihmal ve bakımsızlık citti. Lâüpsekililer artik şıkâyeU olmayıp Hrazi, tabit mühit şart güreşinden o kadar yorgun ve) bitap düşmüşler ki, ANah islâli etsin bü yolu diyorlar. Cihad Ozmügil Zümrüt Bursada imar faaliyeti biten tildi. Yeni yapdırılacak rikası memurlarına 32 ev yaptırıyor. İnşi müderi - bir ilkokula 900 talebe yerleştis hastahane- 5,5. milyon İiraya çıkacak bina sekiz kâth 210 odah olacak yüzbin torba-çinento, bin Bursa - (husüsi) — Altipar mak caddesi üzerinde yâptıt'ilan yeni ilk-okula, üç ilk okül tâ - Sınmış bulunmaktadır. Binalârı ahşap ve köhne olan bü ilk 0 - kulların 900 den fazla talebösi şimdi (15) dershaneli Bü mo - dern okula devam etmektedir - ler. Merinos fabrik rüyör taraftan Merinös fab- kendi memürlarımı otürt mak içih burada 32 ev yâptir - aktadır. Temmüz ayında 'bite cek olan bü evlâre Merinös fâb rikası memüylarinın aileleri ta S1 ev yaptı- Diğer rikası, | ginâcaklardır. İngaata — süratle devam edilmektedir. Bü süretle Bursadaki kira e- Vİ Sikintisi küsmen olsun azala| cüktir 210 odülı modern Hasteeme Yürdümüzün henüiz görmedi- Bi ve hiç bir şehrimizde eşine | tön demir harcanacaktır atlahmayan bir hüstahünenin apılmasına başlanmıştır. — Ye- ni hastahane inşaatiı ilerlemek- tedir. Bu hastahane 8 katlı, 210 0- dah, asansörlü olacak, binaya 100 bin torba çimento ve 100 tön demir harcanacaktır. Türkiyede ilk defa olarak te ymellerin altında küyülar açıl - mak suretile beton doldurularak töprağı tahkim edilen bina sis- i burada tatbik edilmiştir.. ü: Temel toprağı çürül çık uğmdan kölonların isabet ede- ceği noktalar ön beş ve hattâ 20 metre derinliklere kadar Be- toönla “doldurulmuştur. 5,5 milyon liyaya çıkatak o- lan bu hastahânenin sön sistem ameliyat salonları bulunacak - tır. Bima 'bu sene 'sekizinci kat- ta çatıya alinacak ve gelecek sene bitetektir. -Demokrat Partinin Manyas toplantısı , Bandırmu, Edremtü, Gönen, Susurluk, BrCs — kazaları kraflarımın iştirâkile Münyüsm — bültün köylülerinin de — bus Tundüğü u Vüyük toplantıda C. H..P. nin memleketi - iyi idaro edemediğine”Rönant getirildi F min : (Husesi 5 Na Jaillerile belirtmişler. Üç saat günü a| devam eden konuşmalar sonun rili Bandırma, Edremit | da-dönüşte yollara dökülen köy isurlak; Briek ile De| Jülerin israrlarile mola veren ma nn iştirak yas| kafile Ak gelerek - ora- ve £ köyletinindi | da toplanan bütün ci bir toptütür | 'Demokratlarla konu, apıl ' miş-köylülerin bakra ike y Yam ettiği ayranlar içilmiş - ve Ple İ h akşam geç vakit yerlerine dön- i r müllet ( imüşlerdir, Yurdun en zengin karşi&ind değişmer | topraklarına sahıp olduğunu göz rüret - oldi t lerimizle gördüğümüz memleke- nuh mutlak ve müuhakkak tirileceğini C. H. P. nin memle- | keti idare edemediğini mukni de| timizin en mühim döviz kaynak Tarından ihracat malı bakla- koyunculuk ve sığır Üzerine İs vardır. Di| Bahce kaymakanımın güzel bir acıklaması Seyhan valiliğine bağlı- Bah: sı kaymakamından aşa: dJaki mektubu aldık. Kaymakam Bahçe kazasının geriliğinin sadece — bakımsızlık yüzünden olmayıp arazinin ta: bit durumundan da ileri geldi- | gibi bildirmekte ve âtide | banın inkişaf ve tekâmülü iç bir “çok taleblerde bulunmaktas dir. Şayanı dikkat olan bu mek tubu aynen neşrediyoruz: Yeni Sabah gazetesinin 24. 1. 948 tarihli nüshasından kesile- rek gönderilen (Bahçe kazası bakımsız bir halde) başlıklı ya zısını okudum, ve keyfiyeti fet kik ettim. 1 — «Bahçe ilçesinde D. P. teşkilâtı yeni kurulduğundan halk gün geçtikçe D. P. ye bü- yük bir istekle akın akın gir - mektedir, bu gidişle C. H. P. nin kisa bir zfmanda çökece- tahmin edilmektedir.» ibare- si tamamen hakikatten üzak- tir. Her ne kadâr Balçe metke- zinde ve merkezin 4 - 5 köyütn- de D. Partinin ilçe ve ocak ida- re heyetleri kürulmuşsa da, fa- aliyetleri pek mahdüt bir saha da kalmıştır. İlk kuruluş hız ve heyecanı ile açabildikleri 4 - 5 köydeki - ocaklarından başka aradan 2 - 3 ay geçtiği halde bir fasliyette gösterememişlerdir. Bitaraf kalması lâzım gelen bir idareci sıfatile bu hususta daha fazla söz söylemeyi zait bulurum. 2 — «Senelerdenberi mukad Geratına böyun eğen Baliçe ilçe si bakımsızlık ve ihmaller yü çe Bi si ile de ilçenin durümuna Umu mi olarak temas edildiğinden ne kasdedildiği tesbit edilememiş- Filhakika Bahçe ilçesi iktisa | di bakımdan ve dolayısile sos- yal bakımdan ileri bir memle- kasabadir, böyle oluşünun sebe Tarımin da tesiri vardır. Belediye, büdçe imkânları nis betinde mahallt başarmak ta ve gücünlün yetmediği husus larda il yardımı ve iller hanka sından yaptığı istikrazlarla-ma halif ihtiyaçları karşılamakta -- dir. Nitekim İller banasından yap, tığı istiktazla bir hamam yaptı rılmış, büdçe “imkânları nisbe - tinde umumi helâ ve bir bele- diye fidanlığı yaptırmaktadır. Yine su işteri müdürlüğünden iki mühendis celbettirilerek il - çevi tehdit eden çayın sed etild Teri, elektrik ve ayran suyunun bahçeye getirttirilmesi etüldleri yaptırılmış ve neticesi takip e- | dilmektedir. Önümüzdeki sene ilçenin umumi — gehir plânı da ikmal ettirilecektir. Şimali Anadoluya uzanan v Yeri transit yoluBahçeden ge- çeceğine göre, Ayran suyu da il ceye getirttirilecek ohursa suyu kadar havası da güzel “olan il çe Adananın bir sayfiyesi hali ne gelebilir ve o-zaman ilçe is- ter İstemez terakki eder. 3 — «Orman bölgeleri içeri- sinde en fazla odun ve kömür | işleyen yer denilmekte ise de il çe ormanlarının senelik odun ve kömür tahammülü (1700) - ton dur, yaptığımız tahkikatta ıstas[ yonda kantar olmadığından yük| lenen odunlara kartelâ verilme- | diği ve ineceği istasyonda tavtı?| Mak üzere muamele yapılmakta olduğu ve odunların yüklenme- den evvel işletmenin baskülü i- le tartıldığı, gittiği istasyonda | eksik gelip gelmediğinin bilin-| mediği, Bahçe istasyonuna da | bit kantar yaptırılmasına tavas güt için ne kaymakamlığa ve ne de Bahçe istasyon şefliği bir müracaat — vukubulmad işletme müdürlüğüne veya | Kanlığa bir Mmüracaat y ulmadığının da — tilinme şılmıştir. Fevzi Paşa, Mümu Tarmda bile kaytar old re Bahte istasyonunda da ı.u kantar yapılmasının faideli ırh—J | Ba nlıp ği | önl n saygı İle arzederim. Bahçe Kaymakam İbrahim Üopuroğlu saramnamamanaz | tanbul pazarını elinde;tutan hur v hatır M mış bu gül: ânanevi kâtip Çelebinir bahsettiği ııv B ınv]ı xT v W darımızı, — içimiz| k Yfakir — kaldıklarmı| memleketin bakıms Yölsuz bu lunduğunu 'gördük üÜzülerek ay rıldık atında hür Mustafa Evyapan Türkiye neden harbe girmemiş?.. Bunu bizzal Hitler anlatıyor! (Baştarafı 1 incide) İşte bugün neşrine başladığınınz bu harikulüde meraklı — hâtiralar serisi; 18 Kasim 1940 da Hitlerle İspanya Dişişleri Bakanı Serrana Suner arasında geçen bir konuşma nin merakhı saffinlarını İhtiva ete mekte ve İki gizli kalmış bir tarafını aydinilet- maktadır. - Serrano -Suner, bizzat Kaleme alüiğı hâtiralarını / göyle anlatmaktadır: Çok iyi hatırliyorum; bir cuma günü idi. Yorgun bir halde-bir iss kemleye oturmuş, hafta tatili içim hazırlık yapiyordum, Akşama doğ ru Alman sefarethanesinden kabü neme telefon edildi. Alman elçisi- nin mükim bir mesdle hâkkında benimle görüçmek istediği bildiri- lifordu. Aradan çok zaman geçine den biz2at elçi, beni ziyarete gek mişti O, daha bir iskemleye iliş- meden cüzdanından bir telgraf ç- kardı. Bu telgraf; «Führers in be- ni, bazı mühim hususlarda konuş mak tüzere Berchrtebgaden'e dâve- tini bildiren Ribbentrop'un gönder miş olduğu bir telgraftı. Alman elgisi Stohrer bana soru yordu: — Ribbentrop'a, düveti — kabal ettiğinizi haber vereyim mi efen- dim? — Hayır, böyle bir cevab ver- mekte acele etmeyin. Ben fikrimi bu akşam bildireceğime söz veri- yorum. Amma, hemen şimdi de- ği Stohrer talebinde biraz srar et- tikten sonra çıkıp “gitti. Ben dev- 'mek maksadile onun hemen ziya- retine koştum. Franco bana şöyle diyordu: — Almanlar, bizden ne istiyor- lar? — Vüzifesini yerine getirmek- ten başka bir şey düşünmediğini sandığım Alman elçisinin bu dü- vet hakkında hiç bir şeyden hâbe- ri olmiyan bir adam hali — vardı. Fakat ben eminim ki Almanlar, bi zimle Akdeniz meselesi hakkında görüşmek istiyorlar. Bir çok kay- naklardan, bu mes'elenin Almanla | m fazlasile-mesgul ettiğini biliyo- rum, Zira harbin bütün siklet mer kezi Güney.» hatıda cerayan etmek tedir. Daha ilk hamlede mevzeun çe- tinliğini göz önünde — bulündüra- rak, dâvete idabet etmemek içim bir bahâne uydurmanın dahâ mü- nasip olacağını düşündük. Sonra- dan bu fikrimizi derhal değiştir dik. Zira Almanlar, her suretle ga yelerine ulaşmağı akıllarından ge- çiriyorlardı ise, bumu, bizi hesaba katmadan da yapmaları — daima mümkündür. Buna karşılık, dâvet lerine icabet ettiğimiz takdirde, bu fikirlerinden caymaları iht h Yardır. Bu, bizim onları ikmi mak için ibraz edeceğimiz vesika- lara bağlı bir geydir. Bu sebebten dölayı «Pranco> be nim Hitlerle mülâki olmak üzere Berehtesgaden'e gitmekliğime Yüm olmuğtu. Fakât ben, Hürekötim- deh önce hükümetin askerf şefle- rinin de fikrini almak istiyordum. Zira bu tarihi görüşmede ileriye süreceğim tekliflerin doğurabilece gi-muhtemel mes'uliyeti tek Başı- ma yüklenmek niyetinde değil- dim. Benim de dahil olduğum gene- Yal Viğnön, Varela ve “amiral 'Mo- lan mürekkeb bir heyet, İs- panyol komutanlığının riyasetinde; toplanmıştık. — Toplantı pek kisa sürmüş ve biz şu karara varımş- tik: İspanyanın — hiç bir — süretle savaşa girmesine imkâün yoktür. Çok müşkül bir durmda bulunu- yorduk. Zira tanıdığımız bu “men- fi tavrm; tehlikeyi iki kat afttira- reno' cak olan şiddetli bir Alman tepkis sini harekete getirmesi — ihtimali vardı. Bununla beraber toplântıda bulunanlardan biri, — İspanyanın içinde yuvarlardığı nâzik “dürumu ileriye sürerek — Hitlerin tekliftmi reddetmenin daha makul oldüğü- nu söylüyordu. Bön bü 'zata Şu te- vabı vermiştim: «Bğer biz, Bordh- tesgaden'e gitmiyecek olursak Vi- toria'da Almanlarla — karşılaşma- miz muhakkak gibidir.; Berchtesgaden'de 18 Kasım 1940 da, Berehte gün batarken miştim, na ) meraBlmi -ol dükç sit geçmişti. v Ribbentrop, Hitlerle pacağım mülâkattan önde, b eĞ etmişti. Yemekten h Füsehl'deki mall kâneri kükere Yola. koyuk muştuk, Otomobillâ 60 kilometre lik bir merafe-katederek Salzbo- | mıştık. Bürada Ciano ile | arşlaştık. Ihk bir sonbahar gi r bir -i perdesi-ar-| gato: dınlatıyordu. — Bize h bir tı bazırladılar. Refaka- | timde bulünan İtalyanlar memnun | suzlukların gizlemiyorlardı. kahvaltıdan “&onra hemen derh: etomobile atlıyarak 60 kilometre- lik 'bir yol katetmemiz icabediyor gu. Nihayet Hitlerin ikamet etti- Âi malikâneye varmıştık. Hitlerle karşı karşığa Ben 'nerede bulunduğumuzu bi- t tayine vakit bulamadan, Hitler« knryıfumıu 've derhal müzake« Feye başlamıştık, Malikânenin: i- kinci katındaki geniş odada, bir ucunda Fühterin oturduğu bir ma Sanın etrafında toplanmıştık, Rib- bentrop ve Alman mütercimi ora- da hazır bülunuyorlardı. — (Paul Sehmidt'in de onlarla beraber ol- duğuünu hatırlamıyorun). — Baron Fas Totres ve-profesör- Antonio Torar yanımdaki- koltuklara gö- mülmüşlerdi. Hitler hiç bir mukadderseye lü- Zum görmeden şu #uretle süze baş İamıştı: «Bugün vaziyet, manevi bazı se- bebler dolayısile süratle hareket etmekliğimizi — icabettirecektir. 1- talyanlar, Yunanistana taarruza geçmekle affedilmez bir hatâ işle- Miş bulunuyorlar. — Onlar, hava #artlarını hesaba katmadıkları i- n, ellerindeki en mükemmel si- gh].ın olan uçaklarını bile lüzum guz bir hale sokmuşlardır. Şübhe yok ki, kara kuvvetleri ağır silâh- har kullanamazlar. Biz. Almanlar, her işimizi daha büyük bir dikkat le yaparız. Buna bir delil istiyor- ganuz: Meselâ biz, üstün askeri kavvetlerimize rağmen, böyle bir zamanda, Fransaya asla taarruz etmedik. Bununla beraber, geç kal Makla - Fransa ve — İngiltereye harbe-daha kolaylıkla — hazırlan- mak fırsatını - bahşettiğimizi de Bilmiyor değiliz.> Hitler hoyecandan yerinde düramıyordu Hitler sözterine devamla 3 yür diyordu: Tekrar ediyorum, harbi bir a9 evvel sona erdirmek ve günden gü ne halli müşkülsbir mahiyet kazak nan iktisadi meseleleri -hallötmek için daha çok gecikmeden derhal harekote geçmek lâzımdır. Zira bw Buretle-de fazla kan dökülmesine de mani olmuş-olacağız. :. canlanıp stüre oltuğa sığamaz bir hale ge len Hitler, nihayet sözlerine şü su *Saydığım bütün bu sebshler- 'den dolayı, Akdenizin kapanma kaçınılmaz bir- mesele - olm Batıda Akdenizin Cebelüttarık ğazı tutulmak-suretile süratle patılması kündür. Biz akabinde, doğuda Süveyş hücum ederek müdahaleyi laştırmış bulimuyoruz. Cebelüttarık Boğazının — kapalı tutulması kadar, Canaries ada nın müdafaası şerefi de İsp ya raci olacaktır. İngilizleri: Taya asker çıkararak, üsler etmesi. ihtimalinden daima Mmak lâzımdır.» Führer, biraz dinlendikten FYa sözlerine şu suretle devam st- t — Bü meseleyi bertaraf ü hususunda ortaya sürdüğün! tisadi sıkmtılara gelince, söylemeliyim ki İspanya dahâ sonralara talik etmel bir'suretle dürummu islah etimiş mıyacaktır. Aksine olarak Mazlığın derkial sona ermesi İspanyanın yüzünü güldürec: (Arkası yarın) malına karar- 'ek DİN KİTABI MESELESİ MillEğitim Baltanlığının affedilmez hatası (Başlarafı 1 incide) u beyanatı a etmek T — Geşön eei Telrisr fi memnuiyetinin kaldırıldığı bakkında Bakanlığın neşrettiği tebliğde hususi din dershanele- Ti açılacağı ve burada okutturu Tacak din kitabı mutahassısla- Ta yazdırılacağı bildirilmiş ol - duğu cihetle bu kararı tatbik i- in Nüreddin Artam ve Nured Sevin bu yolda bir eser ha- Sırlamakla tavzif edilmis, onlar a aylarca evvel eseri ikmal et- Mmiş, basılmaya — başlanmış — ve kitabın yirmi beş bin nüsha tab'ı hitam bulunca neşir sa - hasına konmustur. 2 — Bu kitap ilk okullarda okutulacak değildir. İlk okullar da okutturulacak din kitabı ge rekli tetkik ve tasvibden gı tikten sonra din hususunda sa İâhiyetli makamların mütalâa Ve müvafakatleri de alınacak - tır. 3 — Bu kitap daha 'mütek: mil eserlerin hazırlanabilmesi Çin bir deneme teşkil etmesi dü günülmüştür. Leh ve aleyhd> gözler nazarı dikkate ahnacak- tır. * Şimdi Milli Eğitim Bakam muhterem Şemseadin Sirerin bu beyanatını tahlil edelim. Bwvelâ; şunu demek istiyor- lar ki: Bu kitap başka maksadlarla başka şartlar altında Nazırlan- maştı. Tüm-kitabm basılması bit tiği sırada ahval değişti. Okul Haricinde hususi dershaneler ye rine okullara din dersleri ko- mulması meselesi ortaya çıkti Şimdi'ne yanalım? diye dü - şündük, aylarca evvel basılma- ga başlanmış ve bugün tümam olmuş buluna bin niüsha ki. tabı imha mı edelim, Vükıa bu kitabın modası geçti. Bugtin ne öyle hüsusi dershaneler var, ne de bu kitabin takip edilen mak sad ve gayenin — tahakkultna imkân. İşler büsbütün dı Kendi partimizin Milletvekilleri din tedrisatı hakkında kanuni tek - liflerde bulundukları gibi, hükü met-de, okullüra din Köymak Üzöre tegebbüse gi Doğrusu, bu şartlara göre bü kitabın kâğıü fâbrikasına gön- derilip tekrar -Hamur yapılması iktiza eder Fakat bunün İçin yaptığımız otuz bin | Ğiınn maarafı el elte bizden sararlar. İyisi mi, biz bu kitahand fiat ko | yahm. «Milli Eğitim Bakanlığı V milletin “dini İi larını- te- min maksadı âlisile hazırlattığı Dbu kmmm eseri, memleket ev Jâdlarına ithaf ediyorum, rek - lâmile piyasaya sürelim. Yüttu rabilirsek ne âlâ! yutturamaz: sak, <efendim, biz bu kitabi baş ka şartlar altımda hazırlatmışır Uk: Hk-okullarda okütücsider — ğiliz.» deriz. Eğer kitaptaki yan lişlâr ve tarikatçilik akide'eri hakkmda tenkidler olursa, buna da: <Efendim, bu kitap dah: tekâmil eserlerin hazırlanabil: mMesi'için bir denemedir. sin “içinden çıkarız. İşte Millt Eğitim .Baka beyanatının — icyüzü vi mânası büdür. Şimdi bunu izxh edetim. * Mühterem Bakanm bahser-i - geçen seneki o, çok-tuhaz ve garip tebliğ hâtırlardadır. Partisi Diyanmın Bazı kavıd * a din tedrisatı memnni- yetinin — kaldırdığını mânasız ve hiç bir maddes tatbikına imkân olmayan te ğinin bir yerinde şöyle der yordu «Din bilgileri dershaneleri de tatbik edilecek program okutulacak, kitapların ninin mezheb ve - tarikatler. o nisbette müşterek olan akidele. rini tanıtıp telkin eder-m: te olmasma dikkat olmarsı tirr Şimdi bu kitabm bir t şeyhine vazdırılmasmın v ne Şah İsmail Safevi'ye varın- cava kadar, tarikat şiirlerile dol durulmasınm hikmet ve gavesi açıkca anlaşılmış — oluyor miz? Bu kitap, yalnız ehli sünnetin Alevilerin n de ji Binaenaleyh, onlârm da afi- delerimi okşayan mutasavvifane geyler ilâve edilmek (AS şeyler değildir Nitekim Akşam gazetesi mu- harrirlerinden «Vâ - Nü» bunun farkma varmış ve tenkidlerin- de bilhassa hu noktayı tebnrüz nla isi fakat Mecliste Milletvekilleri arasın- da, mes'ele patlâk vermiş, bas zi Milletvekilleri eşerin bilh sa bu tarikatçilik akideleri tasında ,durmuş, Başbakan cuğunun kitabı»-adlı bu seserin jilk- okullarda- okutulmay: g hakkında Başbakana-ve Mil vekillerine teminatta bulunu yor. Ve bundan sonra yazdırıla cak din kitapları böyle gel (Devamı 6 ncıdı