Prof'esör — 786 — AMUZ SEÇİMİNİN Tişn?x SAFHASI a beklediği Büyük Mtıısı Mecllgjnin ilk toplantısı 5 Ağuştosda yapılmıştı. Bu içtimam-ne- gel 'Ildd ve-nhkil nümayişlekle ya- pıldığını herkes bildiği İçin buna tomgü) fala bulmlaktayım. Bildiğimiz Biyi y celsedo mutad seçimler yapılmış, sâyın İnönü kiyelse doğru Yürüdüğü zaman Domokrat Milletvekillerinin k)%ınva iştiflik setmeme lerikden başka Adop fevkında bir haj görülmeyli Mçraşimle dolap bu oturum ııomjıda İçtü den awx._ı(;ııl.—n Şikâüyet ve itiraza ı.ınğ n ad çakmo şuyetile ayırdığı 30 kiştlik — tutanakları inçeleme a vet Ve itiraza uğramayan Çekilen kur'a meticesin- 22 Halk Pâftisi me- ün 14 üncü maddesi- ların — masbatalarını ne istiği kamuta a ko;ııısımıâ]ma havalş edildi. Böyle bir Şikây Milletvekili, yok dohecek kadar az bululuyo! do-bu İncelgihe könleyonuna 8 Demokrata mukabi busunüa seçildiği anlaşılıyordu. İçtimaa söü vj ldaden ve 21 gün seçimleri inceleme ve hazırlama komisyonlarının tedkikgtile geçtikten sonra 28 Ağustosda ydpılan se kizinci birleşimde ititazlarin umumi toplağtıda tedkikine başlandı. Co- Tum, Kırşehir, Sinop, Trabzon, Ankara, Çankırı, Seyhan ve Balıkekir seçim tutanakları hâkkında inceleme komisyonüinun raporu okunarak bu şartlar ajtiıdı baklenen -en tabif karar - verildikten gonra sıra İs- tanbul seçimina Şolmişti. O zamana kadar yapılah müzakere ve tarlış- malar Moclisin zihniyet v ruhi haletini izhara, evvelce verilen karar- lar da bu hakkındaki neticeyi ihaasa kifayet etmiş bulunuyordu. Bu husustaki lırgıınılır başladığı zaman beklendiği kadar asa- biyet,görünmüyordu, Bu böyle olmakla beraber-iktidar partisine men- sup mebuslarığ-aldığı tortibata bakarak tatbik edecekleri msülün ma- hiyetinl sanlamal )'mıd:ğhll oluyordu: “Bunların bir kısmı kürküye 20- kulazak, kimseya işittirmeden yapacakları suflelerle, Demokrat Mil- letvekillerini kışkırtarak işi çığrından çıkarınağa çabalıyacaklar, bir kısmı aPracılık Fâpacak, bir kısmı da müdafaş vaziyetinden — hücuma geçerek münakaşayı toferrüata boğmak suretile hakikatleri örtbas ct- meğe çalışacaklardı, bu belli idi. Sıra, Ankaranın meşbur seçimine gelince, — tahminler tahakkuk etmeğe başladı. Bu işde -Halk Partisinin avukatlığını — deruhte ettiği anlaşılan maslek arkadaşım, Tokat mebusu Nazım Poroy, kendisinden hiç beklenilmiyen bir cür'et ve atılganlıkla tutuşmak üzere — bulunan fitile ilk ateşi verdi. İstanbul Milletvakili Abdurahman Münib'in sözlerini — Tulumbacı Nârası, suretinde tavsif buyurduktan sonra bu Mületvekilinin (Meclisi vazifti tarihiyesini ifaya 'davet »ettiğine) temas ederek (iç ve dış vazi- yetin malüm bulunduğü gu sırada Meclisin vazifci tarihiyesi nedir, bu- u Abdürrahman Müdib müdrik midir?.) sualini, söz arkadaşlarının | bravo takdirleri arasında, Sormuş ve (Büyük Millet Meclisİni - vazifei | tarihiyesini ifaya dâvet eden »bu adam kendi vazifei milliye ve mede yesini bir adam olsuh) hakaretini yüzünü fırlatmış, 'Behçet Kemal Çağ lar da (ve maliyesini) cümlesini ilâve etmişti. Bunu yine Halkcılardan Emin Halim Ergun destekliyerek (Bir baskı vazsa, manevi bir.tazyik varsa ve çoğunluğu elde etmek için, muhakkak kazanmak için her va- sıtayı-meşrü-adddtmek yolunu takip ve tercih varsa bizde değil, karşı | partidedir) lâflarile sortaya mugalâtanın bir — şaheserini atmuştı! Bu patırtılar arasında tek bir hakikat varsa Nâzım Poroy'un, na- sılsa ağzından kaçırdığı, (bir memleket seçimlerinin aşağı yukarı yüz- de doksanı diyeceğim, İfiraza uğrarsa bu ne demektir, parlâmento ta- rihinde bunun misli görülmüş müdür?..) bedaheti olmuş, fakat yine bunu'da tevil ederek (Efkârı umumiye karşısında bir mevki almak için | gösterilen umumi bir #amimiyetsizliğin en büyük delili) olarak izah eylemiştir. Çankırı seçimi “mazbatalarında manometre daha fazla bir tazyik göstermeğe başladı. “Bu Seçim hakkındaki — mugalâtayı üzerine aldığı aalaşılan Bahkesir mebusu Süreyya Örgeevren (seçim #ona erse de, milletin yüksek ve mühterem iradesinin, ayıltıcı ve aydınlatıcı kesin buyuruğu verilince segimden önce yaptıkları muhayyel iftiralar, büh- tan ve isnadlara, nasıl karar vermiş oldukları hakikattir. Seçimler başladı. Feci bir kudurganlıkla her yende her şeye sal- dırışlar-oldu. Şehirlerden kasabalara, kasabalardan köylere, obaylara kadar gittiler) FG aat 0 EAKANRANNtanl zi allme ei? het vricası (Sizin anlayacağınız dil budur) mukabelesini gördü. Koral- tan, (Sen daha çok şeğlere lâyıksın amma ben sabrediyorum, kudur- muş asıl sensin, kudurmuş olmasan kürsünün nezahetini böyle ihiâl etmezsin) tevhibi ile kargıladı. Fuad Köprülü (demiğdenberi şahsiyat, | küfür, küfür) tenkidini yapmak fırsatına mâlik oldu. Fakat Süre) Özgeevren devamla Tktdurmuş bir insanın, kudurganlık isnadına ta- | hammülü olmaz) tekidine rağmen sayın başkan, kendisinden beklenen Hai tie bltağaflıkla, (Devam ediniz, rica ederim hatibin sözünü meyiniz) dedi, (Devamı var) Şekerl (Başlaralı 1 dayanıyorlar. Hakikaten kimse İkti- sad * Vekiline, “Ticaret Wekitine, ya- hudmes'ul makama eBu masil-olur? şimdiye kadar meden düşünülmedi?» demiyor.“Onlar da-pek aldırış-ettikleri yok. İstanbulda adam başına ssnede an Cak”26 ki. et yediği resmi istatistiktor- sâbit olan bizlera ayda>birbuçuk kile şeker çok bile.... “Fahat -başka mem- leketlerde böyle hüdiseler — karşısında hükümet kendini haklı gösltermek - çin bir beyanname meşreder ve ekses riya jbu >beyannameler sefkârı umumi- yöyi itatmin sedemediği için - kabinede bir ufak değişiklik bit yapılır. Bizde vaktile düşünülen tek nokta horhangi bir hâdisenin ehemmiyet ve kuvvetini kaybettirmektir. Ekmek sıkıntısından — bahsettiniz Mi? derhal: <Başka — memleketlerin balini vbir gidin de görün.. Halk saç- lıktan sinek gibi düşüp ölüyor. Ar“ Payı bir “yeyin-de bin - şükredin!» di- yorlar.»Halbu ' ki, zannedersem. Mecol- Kaidesidir: «Bâkı, makıs-baleyh o- Tamaz» “Başka #mantlekt aç — kaliyör diye, bizim de,kemori sıkıştırmaklığı- miz Jâzimgelmez. Mes'uliyet bahsinde mâhud <din. ki> fabir mes'olesi de bğyle geniş — bir (â yus'el) tik Küşide) si ile.örküldü. Eğitim Bakanı — gazı verdiği beyanatın sanunda , göyle- söylüyar : €Bu eser, din dershanelerinde aku- tulacak yagâne kitab alarak yorlaya konmamıştır. Bu - eserle, sayni kanuda daha Mmülekâmil ezerlerin hazırlana - bilmesi jein bir danomo , teşkil selme- Si düşüniğlmüştür. — Buna göre Jehda vealeyhâp ileri sürülen Lenkidlerden bundan senra yazılasak kitaplar ; için istilade alanacağı tabili Hepsi dyi.. Fakat , gdenema) min bu Takir mihiete kaça mal olduğu - malüm Mudür? “Böyle mühün bir eser dene- mo-dle yazılmaz. SAncak salâhiyetli b Him adamlarının — ;yapacakları -iştir. Frenklerin dediklerixgibi cökle, vaktini saat ikida aramağa» Jüzum yoktu. E- Ber Çadam. için iş) şverine (iş-için a | Ham) aransaydı. sayın Bakan -bu >be- Yanalla âkincirbir halâya düşmüş 0l- mazlardı. — vAL lâfı, otur aaşağı!.. Da- vula dönmüş, karınlarla yatağa girilmez. Agobun kazı gibi pi- nekleyecek “miyiz? *Kırk yılda, bir. canım çalgı istedi, kabahat mi ettik? Melâhat de dünden'hazır — Sahi bey baba me zaman- dır ;gramofon çalmıyorduk ! Sadberkhanım ölmede — Hay -Allah razı olsun. Ba yılıram saza, söze, cünbüşe! İkinci katın sofasına çıktılar. Damadla kaynana, karşılıklı minderlere yayıldılar. Zibanım, tersi dönük, odasına girip yata ganüzerine uzandı. Gramofon müsanın üstünde, aâkları gekmesinde duruyordu. Melâhat.sordu: — Alafranga mı alatunka mı? Anne annesi, hemen yerin - den hopladı : — Relinin zoruna bak. Sen aynattınsa biz oynatmadık. Ö güzelim gazeller, maniler, şar kılar, türküler, meddah taklid leri durgrken alafrangayı —ne yapayım? Galdır guldur. çankıl gunkullarla başımız, beynimiz mi sersemlesin? —Yahya bey, — Neş'eli, oynak , birsey çal! derken beriki odadan Ziba ha- nam-atıldı: — Bugün senin içine firfe- koyayım, İstanbul belediyesi Neşri- yat ve İstatistik Müdürlü- A vAADADDAIDAAOUATADAAATTAAA AAA 1 Ago OkUYUCU DİYOR ki Yalova Belediyesinin dikkat nazarına ——— Sayın gazetenizin 8,V.1048 tarihinde «Yalota Bolodiyoşi covap veriyor» başlıklı yazı- yı dikkatlö okudum, Llll hâdiseyl daha fazla- açıkla- mak fırsatını verdikleri İçin kendilerine teşekkülrü — Vir Hikal ettirmediğim halde on- lar hâdiseyi şahsiyata döke- rek kendilerini müzur göster mek istiyorlar.'Dikkatle oku- duğüm yazıya madde madde gevap vereceğim. 1 — Ben o şikâyetimi ya- zarken hiçbir psikolojik tesir altında kalmadan hareket et tim. “Ben özbeöz — Yalova'lı- yam, Belediyoden bu — güzel beldeyi temiz tutmasını İste- mek herbalde - hakkımdır. 2 — Ben kardeşim Cevdet Bora işinden çıkarıldı diye belediyeye gidip sayın relsin dediği gibi rica etmedim. Yal nız 30. IV. 1048 Cuma günü akşamı saat 9,30 raddelerin- de kendileri Halkevi — Rels Rahmi Üstölle gezerken yı mana gidip kardeşimin İşin- arılmasındaki kabaha H ae lll — AĞA — Sayın reis benim bu şikâyetimin uydurma olduğu nu söylediği zaman-şehrin gö ide Cumhuriyet alanına ©n metre uzakta duran mez- beleliği görmediler mi? (Resim herhalde reisin tek zibine bir tekzib olacaktır.) 4 — Sayın belediye reisi bütün dairelerde - odacıların daire memurlarının ufak te- fek hizmetinde — kullanıldığı halde, belediyemiz odacımızı dahi şahsi işlerde kullanma- maktadır, dediği halde 8. V. 1948 Cumartesi — günü, zara, ailesi arkasından çöpçü Hüseyin Ürgüş'ü alçin gön- iştir? — Sayın gazetenizde şi- kâyetimi müteakip sayın re- is, kardeşimi tekrar İşe al- mak - isteyince — başkâtip : «Eğer anu tekrar İşe dlırsa muz, ben istifa —ediyoram» dememiş midir? Ve bununla neyi küsdetmiştir? Bütün bu hususların ga - zeteniz Vasıtasile aynı sayfa ve sütunda meşriyle bir kere daha alâkalıların dikkat na- zarıma sunulmasını saygıla- rımla rica ederim. Azabacılar Sokak No: 18 de. — Hasan Behçet Bora * HAVAGAZI BORÇLARI Zünden: Yeni Sabah Gazetesinin 22. 1. 948 tarihli nüshasın- «Havagazi borcu tahsllin- de tubaf bir mek» başlı- ğile çıkan yazı incelenmiştir. Şikâyetçinin oturmakta ol- ndıktan son ra mâmifa mukavele akdet- mek üzere vaktinde elektrik idaresine müracaat etmediği anlaşılmıştır. Kendisi ile te- mas eden müfettişin verdiği tatmin et- da izahat, aboneyi YENİ SAR. Şeker satışının durdurulması ve satış işinin yeniden - tanzim hakkındaki karar, vilâyete teb- liğ edilmiştir. Tebliğde geker 1- şinin evveliyatı hülâsa edildik- ten sonra badema şekerin birer aylık kontenjanla halka tevzi e- dilmesi, tevziatta pamuklu tev: ziatının esas tutulması İstenil- mektedir. 15 Mayıs - 15 Haziran konten janı elarak vilâyet semrine 20000 ton şeker ti edilmiş tir. “Askeri birlikler idan doğruya ihtiyaclarını T gir ketinden — temin — ededeklerdi! Hastahane ve pansiyonlu okul- ların ihtiyacları da kori tenjanı içine dahildir. Jstanbul ni fusu bir milyona yakın oMııîun dan nüfus başına bir ile bir Çük kilo arasında şeker vermek kabil olacağı anlaşılmaktadır. Keyfiyet dün akşam vilâyetten Rumanyadan kaçan subaylar —— Rumanyanın kıyı gehirlerin- den birinden sandalla kaçmağa muvaffak olan sekiz Rumen hu hendisi ve*subayı İğneada yo- Jile, memleketimize iİtica etmis- lerdi: Enterne edilen Rumen mülte cileri, komtnist zulmünden kaç tıklarını söylemişlerdir. 19 Mayıs hazırlıkları tamam- landı 19 Mayıs Genclik ve Bpor bay ramı hazırlıkları tamamlanmış- tır. Bügün, öğleden sonma, son o- larak İnönü stadında erkek 'li: selerin gösteri provaları yapıla- caktır. Dairelerde iş sahiblerime kolay: Hk aösterilecek İçişleri Bakanlij vilâyete gönderdiği-bir emıso. iy sahibe lerinin muamelelerinin uszAtıldı- ğı şeklinde Başbakanlığa şikâ- yetler yapıldığını “bildirmiş ve her muamelenin süratle netice- Tendirilmesini; müşkülât çıkaran ların cezalandırılacaklarını be- lirtmiştir. Emir, daire müdür verbeledi- ye müesseselerine tebliğ edilmiş tir. SAĞLIK: Beyoğlu Hastahanesi naklediliyor Bi Belediye, Beyoğlu hastahane- sini Kuledibindeki eski İngiliz hastahanesine nakletmeğe baş- lJamıştır. Bu bina daha elverişli olduğumtçin Beyoğlu hastahane- ginin 80 yatağı burada 120 ye çıkarılacaktır. Hâlen eski İngi- liz hastahanesinde bulunan ku- düz hastahanesi arkadaki hari- çiye binasına naklolunmuştu! Beyoğlu hastahanesinin şim- * mektedir. Belediye, şehrin ha iştir. ü ——— diki binası belelliyenin malıdır. —0 ——— Yazan : SERMED MUHRTAR ALUS rekler kaçmış amma me olduğu nu elbette anlayacağım! Melâhat, — (Yandan yırtmaç fistan- üyor tonbul bacak- lar) 1. Çalayım mı bey baba? deyip de, Alâ; Şamram'ın bu kanto Bu kıyaktır! cevabını, işitince, Zibanım yataktan fırlayıp gra mofonun yanına seğirtti! — Aşifte karı, ver o hbavayı bana bakayım! Kız, şaşajamıştı. — Ver, diyorum. Yüzüme a- lık alık bakma, bangisi ise ça- buk bul! Tatsızlığı önlemeğe yeltenen Kavafzâde, — Bul bari şu cenabeti! de- Melâhat çekmeğekilerin adan plâğı çıkardı. Anne si, alır almaz masanın kenarı- na var kuvvetile vurarak pa - ramı parça ett — Oooh, içimi yağ bağladı. Yandan yırtmaç fistanları, tom 17 bul bacakları ara da bul şim- di! Birden, duralayıvermişti : — O hava diye Etmeni ko- manemin vostan dolabı gicirti- sına benzeyen taksimini - Ke- mani Ağa'y' kasdediyor - eli- me dayamayaydın. sakın! a dağılan plâk karıkla yni *oplavor; pavçaları yanya na bitiştirip etiketi tamamla - mağa uğraşıyor, annesine gö- türüp, Sen mektebe gitmtis. kac hatim indirmişsin. Şu yazıyı o ku; (dediğim mi, değil mi söy- le! diye uzatıyordü. Yahya bey çalgı çağana is- lediğine bin pişman, küfürleri savura savura — abdesthaneye seğirtti. Saz, söz dinlemeğe can atan kaynanası, kızından tara fa çıkmış, — Boşuna hırslanmadın, yer den göğe kadar haklısın, di - yordu. O kantoyu çaldırıp kal takların fistanlarını, bacakları nı gözünün önüne getirecek; öDüSEĞÜCOEAKENÜADASARAKANALDANAAARDMLBANMADDENAALANAAAAANDAAAAENAAAANAACAAAAAADENAAAAA : Nüfusbaşına 1,5 kilo! şeker dağıdılacak Haricden gelmesi beklenen şekerler getiri- lince istihkakın artırılacağı söyleniyor bolediyeye bildirilmiştir, Yarın gabahtan itibaren fişlerin hazır- lanmasına bağlanacak ve şeker mütemedi bakkallara verildik- ten sonra tevzdat yapılacaktı. Beker girketi, Ekonomi Ba- kanlığının tebliği üzerine geker uîılınm durdurmuştur. Alına gak tedbirlerin mevcud gekerin yeni kampanyaya kadar yetiş- Mesini hedef tuttuğu anlaşıl- maktadır. Hâlen stok gekerin mikdarı 14 bin ton olduğu bilditilmek- tedir. Tdhali kararlaştırılan 30 bin ton şeker gelir gelmez nüfus ba şina tâyin edilecek mikdar art- tarılacaktır. Diğer taraftan, bugün vilâyet te.bir toplantı yapılarak, şeker satacak bayiler tesbit olunacak tır. Zeytincilik Kanun Tasarısı aü Ankara, 16 (Hususi) — Ya- bancı zeytinlerin kısa bir zaman Ga aşılanması zeytinciliğimizini vezeytinyağı sanayiiain inkişaf ettirilmesi için Tarım Bakanlı- ğumızca hazırlanan yeni zeytin- cilik kanun tasarısı son şeklini almış ve mütaleaları alınmak ü- zere “Bakanlıklara . göndetilmiş- tir. POLİSTE 17 .MAY 118 —aram, |HER SABAH | Derdli fırıncı dedi ki, FA si-sabah sokağa çıkar gıkmaz karşı sokağın başındak dim, l rpa ekmeğinin ; Yüyümda Tn dödiğim Şiküyoti sizerine erler Amerikan uçak gemisi Bizim irinol Slk çakız sekmabi < Dün gazeleciler | vaşına-geçmiş, önündeki katın kağıdı Hi deftere bir göyler yazmakla guldü, Merhaba Temal ai Başını kaldırdı, beni Bi zü gük yerinde hafifça doğru larak maş * tarafından ziyaret edildi and e Amerikanın Türkiyeye tahsis ettiği yardım malzemesi cümle- Binden olmak üzere AT - 11 Kansan modeli üstün talim ve terbiye uçakları hamulesile ev- velki gün şehrimize gelen va Yeşilköy açıklarına demirlemiş olan U.S.S. Siboney refakat u- çak taşıt gemisinin tahlisiyesi- ne dün sabah başlanmış akşam üzeri boşaltma ameliyesi ikmal edilmiştir. Gemi bu sabah Dolmabahçe açıklarına demişlemiş olacaktır. Hareket tarihi olan 22 mayısa kadar burada kalacaktır. Diğer taraftan gemi komuta- nı G.K. Praser ve gemlde bu- lunan 14 üneli refakat uçâk fi- losu kumandanı albay R. K.'Hall dün sabah saat 10.30 da — vali, müteakiben İstanbul kara ve Hosgeldin, safalar getirdin. Fıke TadI, “diyo iltifat tti ma eğilerek — ayed, diye dısıldadı, biraz temizoe Un istiyar ümldi kost — Olis'den Çuvalları o kadar karışık ç miyi; Büç tutturdum. Dikkat şettim, kutturdum! el n Sinİ 0 kadar cansiz. ve isl fuz eti ki, ö — tut madım mânasına da gelebilirdi Belli idi ki, -rüyâmda bana yanan arpa ekmeği gibi zavallı ©1 da derdli Idi Çubuğundaki sıg: sını tazeleyip bir tane de bar ram yettikten sonra derd — yanması şöyle devam ekti: lediye, Jorgniyi - tutturamnadı der, ceza yazar, su ' Yazla “der,ekm: leri müsadere eder,» h sonra kulağı ( 139 iyiM bU pek nür çıkarmışı Brnla komutanlarıı GeleRN DEL Çer Mhemzan eçi gü #ladü, siyaret eongkAk aBa DY yEuydergür raale' yaretler öğleden sonra kendileri| 'İsin çavdar unu giya göndemdisi valdan »bakarsın -ki, kurdlu shakla. we Nu çi arpa — çuvalından” bukday, buğday unu çuvalından da büshütün başka çeşit ibir sun . çılıtığı — wükidiz. Kirk iyilük firimciyim, ben bu Of Bibİ “dişi içine uymaz smmal “gönderan tüçgara rastlamadım. — >Ağaını saçtırı mi, kabahatli sen ;olursün. FOlisin uat diye gönderdiği Şayleri yakından «gör müş olsan, “ömründe sekmek tövba ederdin Fıkradı. ne gemide iade edilmiş, bundan başka dün 22,30 da İstanbul iko- muutanı tarafından Taksim Bele diye gazinosunda gemi kuman- dan ve mürettebatı şerefine bir akşam yemeği vermiştir. Diğer taraftan yine dün sa- bah 9,50 trenile Yeşilköye giden basın mensublarına -gelen uçak lar gösterilerek, gemi hakkında etraflımalümat verilmiştir. Aldığımız malümata.göre ge- mi, halk tarafından gezilemi: cektir. Bi ei MÜTERERRİK Hazine U. Müdürü Zavallı Temel usta söyledikçe Çoj yor, “Çoştukça — saylüyordu. ABakii di ki, “Zavallıcık / Otisin selinde yanıktı — Bizimcesnaf arasında da visdan- sızlar yok değli ha! diye devam ekti, ancak -Olisin — yaptıklarına - bakılırsa, bizim sen açıkgöz esaalımız ağzı da- ha süt kokan mâsum çocuk,gibi. kalır. Üç iş kazası 'Terabyada Küj Yaninin | taşocağında çalışan Mehmed Kı | hç, ocaktan taş çıkarırken, yu- varlanan büyük bir kayanın al- tında kalarak sol ayağı ezilmiş, baygın bir halde Balta limanı hastahanesine kaklırılmıştır. Ayrıca!Beykoz halat fabrika-| ı işcilerinden -Hasan Çağlıyan, | kendir kesme makinesinde çalı-| girken so0l elini makineye kap-| fırmış, 4 parmağı dişliler ara-| sında parçalanarak kesilmiştir. İşci Hasan Haydarpasa Nümune hastahanesine kaldırılmıştır. Diğer taraftan Hasköyde, Ka lafat yerindeki Gürbüz motörün | ge dolaşırken muvazenesini kay bederek, 6 metre yükseklikten düşerk, beli karılmış, 'Beyoğlu | Belediye hastahanesine kaldırıl mıştır. —— ——— - Bu bina satılacaktır. Bunu al: mak için müracaat eden müesse selerle müzakereler cereyan et-| tahaneye olan ihtiyacını, göz. ö- nünde tutarak burasını hasta- hane yapmak tizere alacak mü- esseselere kolaylıklar göstere- cektir. KUGFEALEUEAN TT TA DDD SAADAĞT TTTT K KA D bun Kazı kendi kendine gelin güvey ola- cak.. Melâhate de usulca diyordu ki: — Harekesiz yazıyı söke- mem. Kız doğru söyle, kırılan © gıllık türküsü müydü, yoksa Ermeninin taksimi mi? Şayed © değil de günün birinde çal - mağa kalkışırsan, anamın cin- leri tepesine lişüşür, senin de pastırmanı gıkarır alimallah! Yahya ibey, abdesthaneden çıkıp odasına sıvıştı. Yatağına girip yüzünü pençere tarafına döndü. Karısı öfke! iyya, ogar- drobun kanadlarını garç gürc açıp kapıyor; elinde çekiç, pen- gerelerin önündeki <r0weler a- sılı ipi Çözüp Çivile: Dir- karış yukarı mhliyor; kupıdan disa- rıya, etinden et iyormüz Bibi, — İlkbaaal, yangahoz yezid, maşrapada su yok, küpten dol dur şunu! diye huykırıyorndu. Yahya bey boyu arını ta hayyülde. M on samssssum aa AAA Ofis bunu fenalık solsun ydiyermi ya- piyor? diyeceksin asa- bet. Hüsnüniyetle çalışlıklarında -süa he yok. Fakat iatizamsızlık, düuk zihniyeti *bU çapraşıkları dağur yor. - Halk yi sekmek yemiş, h: aĞ ÇK aZ DEyiN UNYU O ay b kir tikir alacak a. Hayır,ne mü Amerikadan geldi Dört buçuk ay evvel Marşal plânından kredi. suretile fayda- lanmamızı temin için temaslar yapmak üzere Amerikaya giden Hazine Umum Müdürü Said-Er- kin yurda dönmüştür” Hazine Umum Müdürü Londra ve bil- hassa Amierikadaki temaslar- den elde etti neticeler hakkın da hükâmete geniş ölgüde — iza- hat vermiştir. Hazine Umum Müdürünün Marşal plânı gereğince yapıla- cak yardımdan kredi suretile istifade etmemiz yolundaki ça- lışmaları çok aydınlatıcı olmus, Paris konferansının lâkayıd ha- yasının yarattığı intibaı silmis, içinde bulunduğumuz imkânsız- hıkları Amerika maliyecilerinin gözleri önüne bütün çıplaklığile r. Bu temaslarda 'Paris konferansındaki kararın yanlış hesablara dayandığı anlatılmış ve hakiki vaziyetimiz bütün çıp laklığile belirtilmiştir. Kabataş araba vapuru iskelesi inşaatı Kabataşta yeniden yapılmak- ta olan araba vapuru iskelesinin a devam edilmektedir. İ- ait taratı vi tir-ona.... Doğru söz ne denir? Firinci ve- ! üsta sıgarasını tazelerken ben”'de candan.bir: — Allah yardımcınız olsun ve yürüdüm. dedim. FIKRACI Di yaşında bir genc . ER 42 yaşında :bir ikadını evinde hapsetmiş 'Tophanede Kılıcali mahallesın de oturan Dündar-Şahinbaş a- dında 21 yaşlarında -bir genc ayni semtte ikamet eden Nuran Akgöz isminde 42 yaşlarında bir kadını evinde hapsetmekten suçlu olarak cürmümeşhud mah kemesine verilmiştir. Mmşaslı a ki araba vapuru yanaşabilecek| — Dün yapılan celsede “dâvacı vüs'atte olan iskelenin beton a-| hâdiseyi şöyle anlatmıştır: yakları tamamlanmıştır. İnşaa- «... Bir gün “Bayan Ayşeyi tan gelecek seneye kadar tamam| Ziyarete gittim, ' kapıyıDündar lanması muhtemeldi Annesinin evde olduğunu verek beni içeri aldı: «— Biraz oturunannem şin- di gelir» diye beni avuttu. Bun- dan sonra'kahve getirdi. Nasıl oldu bilmiyorum —tam üç-gün buçukta — yazıhaneye gelecek. Karısı gene damlayıverirse... $ Düşündü, taşındı; plânı kur $ du; şöyle bir kapı yaparak gi-$| kendime gelemedim rişti: Sonra oğlum Sadık gelip beni — 'Bana bak! buldu.» Berikinde ses yok. Sanık ise — Hanun, sana söylüyorum! «— Dâvacı yalan söylüyor, an Zıba'da gene cevap »yak. latacağım şeyler müstehcendir. — İncir çekirdeği doldur-g| Celsenin-gizli yapılmasını isti- maz yere dargınlık — çıkarmağ| yorum» demiş ve mâhkeme ta- İebi kabül ederek duruşmanın kapalı yapılmasına karar - ver- iştir. yahu! Karısı hışımla döndü: $ — Hırsım yatışmadan ağzi mı açtırma... — Diyeceğime kulak ver, ge ne somurt.. — Ne var, söyle! — Yarın sabah beni alaca: MAYIS 1048 karanlıkta uyandır. İlk vapurâ yetişmekliğim lâzın Ka Hanımın tekrar tepesi attı; | ü — *Neden icap.ediyor? ilum ı] ee — Köprüye iner sinmez yaliği) Yays Receb lah Sirkeciye vunup ikinci tren 4 8 le Bakırköyüne gideceğim. Pazartesi — 'Ne varmış onada; -elâ Z K ee Te yeeş YS SÖZÜ Vai Hozır 12 - AY <5'Gün 138 Adam, başını yastıklan kabği| — — Vasitler Vasati — Ezaa Jrıp bağdaş kurdü: A B — !Bakıtköyünde —işim var, Güneş — 5 140 be kadın. Dün anlatmıştım ya, Öğle 13 mukavele imzaladık. — Pransızğl|| — İkindi — (17 askerlerine barakalık kere: | sAkşam — 20 givi, kiremit||falan verece; İ ga İ | imsük 3 (Devamı var)