16 Mayıs 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

16 Mayıs 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA: 8 ÂK bi Yazan: Profesör Kenan Öner Hükümetin elelç vorerek porvasızca yaptıkları bu sahto vesikalar kar- şısında yalnız Meclisin milleti temsil kabiliyeti değil, hükümotin de oto- Fite ve prestijinden eser kalmamış bulunmakta ve işin en hazin tara- fıtı da bu tahakküm ve gayrı meşru saltanatı uzatabilmek için yapılan, tarihin en karanlık gevirlerinde misli görülmemiş, bu ezici hareketle- rin Demokrasi nâmına yapılmıştolması toşkil-etmektedir. Büyük Millet Meclisi dö-bu kötü ve istikraha lâyık âmillerin tesiri pltında yapılan böyle bir İatihabın millet iradesine makes olduğu ka- haatini taşırsa, haklarının müdafaa-ve siyaneti için-millete-bir yol ka- hr.ki gayrı meşru menfaat ve muvaffakiyetler için her şoyi mübah zanneden iktidar partisinin bile bu-yolu kapatmak mecburiyetinde bu- lundağanu söğretmek, vatanını seven her ferd. için bir vazife halini al- miş olür, İstanbul için haki- Evet, 21 Temmuz intihabı, memleket, bilhasâğ ki bir matem günü olmuştur. Bu seçim millet iradesi namına yapılan her türlü fesad, hile-vo-tedhişlerin gayrı meşru bir muhasası, hükü mettle bütün seçim organ ve olemanlarını elinde tulan mütegallib bi zümrenin pervasızca yaptığı sahtekârlıkların bir neticesidir. Böyle © duğu için-de oylarını yağma-ederek seçim harici bırakılan beş haki- kirmebus yerine muhayyel reyler atıye ve ihsan buyurularak kendileri ne zorla milletvekili sıfatı izafe olanan Kâzım Karabekir, " Hüseyin Cahid Yalçın, Receb Peker, Hamdullah Sübhi Tanriöver ve Cemil Ca- hid Toydemirin intihab mazbatalarının iptalile millet iradesini üzerinde toplıyan Demokrat adaylardan kahran ve gadren açıkta bırakılan Ba- yan Nüzhet Akdoğan, Salih /Keçeci, Ahilya 'Moshos, busuf Salmana ve Dr. Keşişyanın hakiki milletvekili tanınması suretile milli hâkimi- yete ve millet iradesine lâyık olduğu hürmetin — te hem hakkı ihlâl ve itâl olunan Demokrat Parti mümessillerinde hem de si- yasi Yaklarına sahib bir Türk olmam haysiyetile ister ve Anayasa Hükmüne istinaden neticenin yazı ile bildirilmesini dilerin. * Bu dilekce 4 Ağustosta takdim-edilecek bir hale gelmişti. Bir gün sonra”da' Meclisin açılacağına göre e “derhâl Ankaraya gönderilmesi zarureti tahakkuk etmiş' bulunuyordu, 'Tren ve'tayyarede yer kalma- dığı için oraya gideceksemin bir-arkadaş ele geçirmekten başka bir ça- re kalmamıştı. Tayyare meydanında (yakaladığım böyle bir arkadaşla genelmerkezimize yollıyabilmek saadetine mazhar olabildim. Bu âtiraz lâyihasına dercettiğim cedvelin notunda da görüldüğü veçhile, |Demokrat sadaylarından aktarılan reylerle C. H. P. namzetle- rineveklenen oylar arasında 69808 -kadar bir fark görüldüğü gibi bro- şüreveklenen cedvelenazaran da bu farkın daha fazla arttığı anlaşıl- maktadır. Lâyihamı ;yazdığım :zaman, 'bunun sebebine nüfuz edemi: rek'bir'takım ihtimallerden bahsile iktifa etmiştim. Fakat Sultanha- mamsmerkez ocağı"müteşebbis heyetinden Safa Kılınç arkadaşımızın birazvevvelsaynen maklettiğim raporu ile bilâhare ele geçen malümatla bu müvazenesizliğin daha kat'i surette halli imkânı hasıl olmuş bulun- maktadır: Hükümet ve seçim organı.sandık başlarında tanzim edilen tuta- naklar üzerinde © kadar oynamış ve o kadar gelişi güzel oy alıp ver- miştir ki, böyle hir alışverişte zimmetle matlub arasında müvazene et- sis etmek değme riyaziyecinin harcı olamaz. Seçim mazbatalarını in- celeme komisyonu bilâ tedkik işi baştan atacak yerde yalnız sandık başlarında oy kullananların adedi ile kurüllarda yapılan tasnif sıra- sında her adaya tefrik olunan mikdarı karşılaştırmak zahmetini olsun çok görmüş olmasaydı yalnız bu delâletle de iddia ettiğimiz alçaklığın azameti-hakkında”daha *sarih bir kanaat elde etmiş olurdu. Nitekim İstanbulun seçim kurullarının tabii reisi, olan vali bile bu inceleme ko- misyonunun, mevcud evrak üzerinde tetkikat yapacağını tevehhüm ederek ttutanaklar üzerinde intihab mazbatalarını mebuslara verdik- ten sonra yeniden*tetkikat yaptırarak müvazene tesis edecek tashihleri kırmızı mürekkeble yaptırarak seçim komisyonlarına göndermek mec- buriyetini hissetmiş bulunmaktadır. Kırmızı kalemle yapılan bu tas- hihli tutanakların *birkaçı bugün elimdedir. Bu sebeble de gerek lâ- yihamda ve gerek bü broşürde yazılı:cedvellerdeki müvazenesizliği çok tabii bulmak icabeder. Ben hâdisatın ağırlığını tahfif eden bullâyihayı hazırlarken mem- leketin -muhtelif ;yerlerinde binlerce halk toplanarak yaptıkları muaz- zam .mitinglerle bu tek dereceli seçimi;protesto edipduruyordu. Sıkı Yönetimin malüm tebliği karşısında mücadeleye devam imkâ- nıskalmamıs, hükümet ve meclis —tıpkı varlık vergisinde olduğu gi- bi— seçim hakkında göylenecek en ufak:bir tâvize'bile tahammül k yetini kaybetmiş olduğu için zamanı"gelince tekrar yontmak üzere unmaktan, aylar «süren çetin birumusaraanın yorgunluğunu azaltmak biraz dinlenmekten ve nihayet Meclisin:açılış resmi ile her taraf- tan, yağan itirazların vereceği neticeyivümidsiz beklemekten başka ya- pilacak bir şey kalmamıştı, t (Devamı var) N, /Catlı.şekerin acı derdi *(Baştarafı Tinölde) | bir piyasada yağın kilosu bilmem :kaçar fır dar ; “Şehir- Meolisinde 'nutuktar »söyle- nir;>gazeteler Mmukalesyazar ve bu- hal biz “alışıncaya *kadar “devam seder. O biter “aKasablar -et «kesmiyor ! -derler, «Acaba-neden? 3 diye- sorsak “«Toptans cılarla perakendecilerin arası açılmış. Mezbaha müdürü meyancılık ıyapıyor- müş; “ toptartcrlar >Ankaraya gitmiş- der... Ticaret Bakanı perakendecilere haber yollamış...» diye zenci saçına dönmüş bir sürü-dâf- ederler... #Derken ekmek dâvası başlar ; — derken syoğurt- işİ çıkar; derken... Ğ Yani kısacası “şöyle düzünlüsüz, sekv| meğimizle, setimizle, yağımızla, yoğur, dumüzlarbirdokma redemiyoruz. — a| #Bügün de şeker mes'elesi-ileruğra; yoruz, Ne oldu?Ne bitti? Bilmiyoruz ki. Evvelâ bir tatsız hava esti. Sonrâ' eşeker kalmıyacakmış...r gibi bir vi- vayet >çatkandı-ve “mihayet: eşeker yökl» nidası“bir tarraka Bibi patladı. Bugün şeker yok! gazeteler koca-” man yazılarla; «Şeker fiyatlarına zam olmıyacak.» “diye - barbar »bakırıyortar'| piyasada” şeker “yok' ki-zam olsun... haber o Çıkarsa — hiç — olmazsa ABzUMUZa Çalınacak busbir şparmak bal Hlovbiz>de”bir Mmüddet- tatlılanırız. gp aĞcĞR AĞ İkbal soluya soluya biraları yetiştirdi.*Bey, şişeyi saçıp-bar dağı “doldururken kaynanası, e linde kacaman: bakır, sahanla sarmısakl”etirortaya koydu. Sadberk hanımı tarif edelim: (On üçümde yüzüm yazıldı, köşeyesoturdum,»dokuz ay on Eün sonra “Zibamı * doğurdum. *O;*bu*Recebi şerifte otuz dör- idünübitirip<otuz beşine basa- cak Daderse de:kızı ferah ferah darklıktı dlksevlâdı sübyanken öldüğünden kendisi de. ferah f râh 60dlık, hattâ 65 lik. Kızı gibi cene kavafı, —boy bos'fıkarası, Habeşe yakın es- mer,, sırım gibi dayanıklı, ho rözların *öttüğü saâtten yatsıya Fadar evin içinde ayakta, san ki'Hacıyatmaz, becerikli mi be cerikli, tütün tiryakisi, sıgara yı'sıgaradan yakanlardan. O dd 'Tanrının günü başından yemeniyi, sırtından 'dört peşli Ankarada bazılarının şeker yerine şer. r aei aklde-yedikterini-okuduk. ESLİSİ Jayllackları Şip 5n Bugümlerde *şeker ” boltaşacak ”aiye | $ tetlikleri, mütbakta ve çamaşır likta takunyaları çıkarmazdı. Damadı, sordu: — Hikmet keratası yine mey dânlarda yök mu? Süâberk hanım. Esrar bulundu Beşiktaşda tramvay caddesin de İdris e ait kahvede evvelki gün yapılan bir aramada Dündar' —> Netelöyea Bir “tartrtan Selâhaddin ve Nasuh adında 3|$ cıkar, dedi. Cahil kısmının u- şahsın üzerlerinde esrar bulun-| $ fak tefek kusvrlarına bakılmaz. müştur. Belki sarkadaslarile beraber Suçlular dün savcılığa veril- |8 Bülbül deresinde. Divardibinde mişlerdir. Yü cesacasanse eee senasssasasenencA OKUYUCU DEYOR Ki Vapurlarda alınan biletler hakkındaki şikâyete cevab Gazetenizin 201948 tarih- İlnüshasının 2 -inci sayfa 2 inci sütununda «Ulaştarma Bakanlığının ve - Denizyolla- rının dikkat oazarına» bağlır ği altında çıkan yazı incelen yabımız aşağıda “ya mişti; zılıdır. Denizde can ve mal koru- ma kanunu bükümlerine gö- re ilgili makamlarca gemiler- de bulunabilecek insan ade- di tesbit edilmiş olduğundan acentalar -tahdid edilen mik- tardan fazla yolcuya — bilet genide alır tavsiyelerde sınız) yolunda bulunmağa sasla — mezun de- ğildir. Biletsiz yolculuk yasak ol- duğundan kontrole — rağmen yolcusunu uğurlamak üzere gelenlerle boraber geminin istiab daddi —dolduğu — için kendilerine “acenta — tarafın- dan bilet verilmediği halde gemiye kaçak solarak , girmiş olanlar hakkında da seyir esnasında başka bir (işlem yapması mümkün olmadığın- dan tarifo hükümlerine gö- ro hangi “mevkilerde —görü- lürlerse o mevkide kaçak yol culara tatbik edilen bir kat gezalı mavlun -tahsili “yoluna gidilmekte ve tahsil —edilen cezalar mavlunlardan muny- yen-bir mikdar geml kont- ,rol heyetine ikramiye ola- rak ödenmektedir. Yazdığınız gibi üç kat nav dün salmdığı vâki değildir. Mevzuatımıza göre ancak kat fazlasile “tahsil <edilen mavlun İstanbul - Bandırma arasında birinci mevkide 516 kuruş. yerine 1034 kuruş ikin cide $ yerine 626 kuruş ve güvertede 169 ye- rine 334 kuruştur. Bilgi edinilmesini rica ede- riz. Denizyolları umum mü- dürlüğü genel kâtibi Yabancı-kamplarda- ki arkdaşlarımız Orta “Avrupa, İtalya ve Yu- nanistandaki — ırkdaşlarımızın yurdumuza — gtrilmeleri husu- sunda Beynelmilel mülteciler teşkilâtile >temaslarda — bulun- mak üzere memleketimizden ay rılan İskân Umum Müdürü Cev det Atasagun, Avusturyadaki temaslarını bitirmiş, İtalyaya geçmiş bulunmaktadır. İtalya kamplarında bulunan, arkdaşlarımız, Napoli limanın - dan hareket edecek olan va- purla, haziran ayı başında mem leketimize geleceklerdir. İslanbul vapuru çarşamba günü geliyor Bir müddet evvel Batı Akde- niz seferine çıkan Denizyolları- nın İstanbul yolcu gemisi, Çar samba günü -saat 1480 da lima nımıza gelmiş olacaktır. Bahar festivali Bahar festivali, gelecek pa- zar günü Fenerbahçe stadında yapılacak, festival 11 den 19 a kadar devam edecektir. 100 -kişilik mehtar takımının da iştirâk edeceği bu festival- de, tulumbacı gösterileri yapı lacak «ve-orta ayunları oyna- nacaktır. biraz dolaşmağa, hava “almağa çıktı. gasikti. Payını bölüveri- riz, gelince yer. 'Torumuna “hiç 'toz kondurt - mazdı. Yahya bey, biranın ikinci bardağını yuvarlamış, neş'elen- meğe hazırlanırken köpürdü: — “Amma waldamım, birkaç aydır azıttıkça azıtıyor. -Kör de ğiliz, farkındayız. (Hep karıla- Tın, (kızların, itango “hanımların pesinde.'Bu gidişle başma - belâ gelecek. O sürtüklerin kaç'tane fasufisosu vardır. Göğsü kıllısı- na erastlayıp ya kafası, >gözü yarılırburaya —dönecek, ya da daha beter halde hastahaneyi boylayacak da haberi yok..Ben abasıyım, trabzan babası “de - ğilim. . Hergeleyi elbet “de düşü nür, üzülürüm Zıba hanım öttü — Hiçummam. Zaten, sen oğ lunu sevmezsin. Senin indinde yürüdüğü pat pat, bastığı çat cat. Akran ve emsâlleri, onun gibi dörtkaşlı gençler... anar 406005690400 YENİ SABAH Hava şehidleri için dün yapılan ihtifal Dün öğleden evvel Fatih parkındaki âbide önünde yapılan îhtifal_ hazin oldu Vatan müdafaası uğrunda ve vazife esnasında şehid'ditşen kah raman havacılarımızın hatırala- rı, yurdun her tavafında olduğu gibi, şehrimizde de büyük mera sim tertim edilmek suretile dün anılmıştır. Aziz şehidlerimizin hataraları nı bir daha taziz için, dün sabah saat 10 dan itibanen Fatih par- kanın, dışında kesif bir halk ta bakası, içinde askeriökıtaat, İs tanbul ciheti lise talebeleri ve dâ liler toplanmış bulunmakta idi Saat 11 de bir borazan sesi âle başlayan törende hara:gehidle rive bütünşehidler büyük bir saygı ile selâmlanmıştır. Bu ves mi dairelerde ve mülesseselerde iki bayraklar yarıya kadar çe- trilmiş, düdükler çalmağa başla- mış ve bütün kara nakil wasıta ları oldukları yerde bir dakika| durmuşlardır. Bir dadikalık saygı isin den sonra, tayyare âl önün de, ordu namına bir hava suba yıtarafından heyecanlı”bir hita bede bulunulmuş, bunu Türk'Ha va Kurumu adına söylenen hita be takip'etmiğtir. T. H. K. adına konuşan İrfan Bmin, Fethi, Sadık ve Nuri bey lerin isimlerini hürmetle andık ftan sonra sözlerini söyle bitir miştir. « — Kahraman şehidlerimiz i gin dikilmiş olan bu yarım sütün yarıda kalmığ'bir hasretin ifade gidir. Bu yarım sütun bize 'ta- mamlanacak bir vazifenin mürşi didir. 14 şubad 1914 d> k hava şe bidimizi verdiğimiz andan itiba men göklerde de birer Fatih ya watmağa bağladık. O atlı idi; bu kanatlı Fatih!..» Bilâhare hando matam havası Ş ve bir manga tarafında ilç defa havaya ateş edilmiştir. Bu hazin'tören:âbide önünde ya pılan bir geid resmi ile sona çe miştir. Dr. Faik Yargıcının 30 sncu ©meslek yıldöndüm ü — .— Şehrimiz Sağlık ve-Sosyal yar dım müdürü Dr. Faik Yargıcı, Tıb hayatının 80 — uncu yılını doldurmuş - bulunmaktadır. Dr. Yargıcı, meslek hayatının 25 yılını " Anadolunun -muhtelif yerlerinde geçirmiş, gittiği »her jyerde faydalı ,olmağa çalışmış 've haklı olarak kendisini sevdir miştir. Hiç şüphe yokturiki, İstanbul da en cok sevilen âmirlerinden biri de Dr. Faik Yargıcıdır. İs tanbul Sağlık Müdürlüğünde bu lunduğu beş yildan beri"daima halka faydalı olmağa çalışmıştır. Sağlık müdürüne bundan son raki vazife yıllarında da başarı lar diletiz, İsparta «Gül» günü Ş ehrimizde kurulmuş olan İs parta ili Eğitim'Derneği tarafın dan; bugün saat 14 den 20 ye ka dar devam etmek üzere Taksim belediye gazinosu pavyonlarında «Gül Günü> adile danslı bir çay tertib olunmuştur. «Gül Günü» nun sürprizlerle do lu olduğu ve neşeli geçeceği söy lenmektedir. Bir yaralama Tophanede oturan ve seyyar manavlık yapan 'Mehmed Kara-| kaş ile arkadaşı Nadir evvelki akşam Sirkecide Muhtarın ga- zinosunda — içerlerken «kavgaya tutuşmuşlardır. Bu esnada Ali isminde'biri a xaya girerek her iki tarafı ya tştırmak istemişse de Nadir bı çağını çekerek Aliyi 3 yerinden yaralamıştır. Ali Kanlar içinde yere yığıl- mış, Nadir “de hâdiseyi mütea- kip kaçmıştır. Yaralı hastahaneye kaldırıl- mış ve suçlu dün sabah yaka- lanmıştır. 16 Kocası, lâfını kesti: — Yarın, öbürgün, ister mi- sin, şırfıntının birine abayı yak sın. İllâki alacağım, ;yoksa ken *dimi öldürürüm diye-dayatsın. Düttürü deylâyı gelin —diye getirip başımıza çıkarsın! — 'Haddine mi düşmüs? Öy le iyellozları saramıza “sokar mi yım ben? Anne sanne — hanım, ((bööö! bööö!) diye geyire geyire ta- mamladı: — 1Daha Jâkırdısile — bağrım oynadı. "Evimize ayağını sokar- ken kaltağın bir iyuvasını ya- parım ki, nereden geldiğini şa- şeırir, kaçacak delik arar! Sarmısaklı eti, tehaledeki sa- a gidip gele gele parmakla bile yiyorlardı. Sadberk hanım habire kıvırıyor, , zey nı emsin diye-salâta taba tinyağı gina koyduğu ekmek Jokmaları nı avurduna atıyordu. Kızılay 'Beyoğlu şubesi savcılığa baş vurdu AA Kızılay Derneği Beyoğlu şube Si“29 nisanda “yapılan senelik kongredeki idare heyeti seçimine fesad karıştırildıiğını ileri süre rek savcılığa müracaat etmiştir. Hâdiseyi tafsilâtile bildiriyoruz: 29 nisanda yapılan kongrede. ki yönetim kurulu seçiminde Der neğin nizamnamesinin 61 inci maddesine aykırı ölarak şubeden olmayan bazı azaların da - sırf maddi menfaat temin etmek mak sadile yine hariç şubeden olan ba ümselere rey verdikleri gö- *rüldüğünden seçim idare ku fulunca kabul edil ş.ve key fiyet tetkik ettirilmek üzere An karadaki Kızılay Genel M ile savcılığa bildirilmiştir. Birkaç güne kadar genel mer kezden gelecek olan müfettişler eldeki evrakı ve mühürsüz rey larını tetkik edeceklerdir. b-ederse idare kurulu-seçimi yeniden yapılacakt lealü eee Bandırma hattındaki aralık posta seferleri hakkında Devlet Denizyolları ve Liman ları İşletmesi Umum Müdürlü- ğünden : Gazetenisin 21/4/948 tarihli sayısında Bandırma yolunda alı nan tedbirler başlığı altında çı kan yazı incelenmiştir. Haftada.3.defa yapılmakta o lan Bandırma hattı aralık posta larına, yolcu istiap haddi 312 ki #Lolan Çanakkale vapuru yerine yolcu nakliyatında mevsim icabı görülen-artış dikkâte alına: yolcu istiap haddi 613 küsür o- lan Konya vapuru hizmete tah- Bis edilmiş ve nakliyatta sıkınti kalmamıştır..Bundan başka Ban dırmaya “haftada iki. de sürat kezi G GOGTOTDMDM DA GADAT AĞ FO GGDTTTTTTDDTOGGDOTDAATTSDDANTATTS TT TUDUDU 15100000T TIDITTTSGT TT S SSD gobun Kazı 'Yazan : 'SERMED MUHTAR ALUS Hepsi-elleri sıkı boşun: son derece boğazlarına düşkün; pişirilen, kotarılanlara diyecek yok. İkinci kap ortaya - getirildi. Kayık tabak.dolusu imambayıl dı idi, İmamın bayıldığı kadar zeytinyağı «bol. Domates, soğa nı, idiş diş sarmısakları hâkeza. Yahya bey, — Eksiksolma anacığım, el lerin derd görmesin. Ne pişir mişsin ! diye tıkınırken, aklına gelivermesin mi? 'Demin sarmısaklı et, şimdi de bu; yarın Sultancığı-gelecek. Ağzından:sarmısak kokuları sa wulmazsa ! Gene dayenamayıp derinden, — Karanfil çiğnerim, basdı- rır! diyerek jmambayıldıyı ye- di-durdu Arkasından yoğurtlu, kırmızı biherli, yanardağ. denilen ispa- ği A ndan içi ülmüş ceviz dolu samsayı, baklavanın kabası hamur | Istanbulun et ihtiyacı Kurulacak şirketie ihti- yacın karşılanabileceği umuüluyor Ticaret Baka: kara, İzmir gâbi lerine suzak istihlâk x nin et ihtiyaçlarını üzere belediyelerin de arşılama tirakini sağlıyacak limitet bir sirket kur mağa karar vermiştir. Belediye.. mümessilerinin de bir müddetten «beri yapılan - toplantılar kat'i neticeye varmıştır Öğrendiğimize göre, 'Ticaret Bakanlığı, belediyelerin bu şir: kete ne miktar»sermaye İle or- tak olacağını sormuştur. İstanbul belediyesi tarafından pek müsaid karşılanan bu tek lif, Şehir Meclisinin azinan top 16 - dB VAS || HER SABAH | Zavallı arpa sekmeği okms diyo yediğimiz hakikl mahle ü yotİ Na Adliği — belirsiz >dova Hamurunu one vakito>kadar ,gevelemsk te devam >vedeceğimizi — kostireme Her o kadar Başbakan — yardımcısı sayın Barutcu Yenişmahsulü idrâk eder- etmez Mmihet arpa ekmeğinden kurtulacak- tirladiyossıkı valdlerde bulundu ise da 'ne yalan söyliye hesas bima arpaya alışacağımızdan ve gü- nün birinde de — Eh, Halk arpa ekmeğina alıştı, buğday vekmeğini >yadırgar. — Binas- naloyh arpa vekmeğine devam! aetice- Bine - varılmasından korkuyorum. m, ben kendi Dün akşam yemekten — sonra itina Ve kızartınış olmama rağmen midems sibi çöken Üç dilim arpa ek- mğini ihaz ağraşırken göz kapı: darımağırlaptı,sağır, Ku bastırdı Rüyanıda arga ekmeğini di Mİş #gördüm. “Haspa sortaşındaki ya- Tiktarı dilini çıkaracakıbenimle kabuslu bir. uye bir hay li atay en-sonra dedi ki Ne talihsiz başım ve ne pişimiş a Şim sKarmış! Buv arkadaşlarıının hepsinin kendine gör.ebir ismi vazdır lantılarında mü ve'belediyı tai ni Lancak mü ticesinde Tica bildirilecektir. İlgililer, Bâkanl sı tasarlanan et $i bul belediyesinin, »et önlemek ve bu maksa #satışları yapmak iÇ 'nel 'Meclisinin kara mektedirler. 500 bin liralık müteada ye ile iştinak edec Diğen taraftı: ketinin İstanbuldak her hususta -müzai nacak'elindeki-vas mak suretile şirket Şirket, beledi ki soğük hava kamyonlarından v dan istifade edebi ak eninbu husustaki nok bühranını tanzim depolarından, mezbahasın ektir Müstakbeket şirketinin hazır lık toplantılarına iştirak etmek üzere Ankaraya belediye iktisad işleri müdürü tem, bu:sabahı$ş tir. Kuzular koyutlaşınca Belediyece kuzu eti serbest bırakıldıktan so1 larda müstehlikle ze çarpan yük had safhaya y lediye bu hususta Mmiş, narh koymak re başlanmıştır Dün belediye reis muavini Na zım Arda, mezbahaya giderek, mezbaha müdüründen -malümat faali; âlmış, kuzu etlerinin randıman- larile alâkadar olmuştu Kuzu eti ra e, koyun 'e ti randımanı ayrı-seviyeye göldi ği sabit oldı kuzula ra, kivirc urulacak ve;narh-esası üzerinden, satıla-. caktir 19 Mayıs tayramına hazırlık 19 Mayıs ger ramı hazırlıklarına h vam edilmektedir Bu arada dün Ş ortaokul ve lise talebelerinin gösteri provaları yapılmı: postası pılmaktadır. Bütün postaların sürat postaları ne çevrilmesine durumumuz imkân dir. ef stadında tatlısını güvdeye in neleri bakla kadar iri, sağ yaği h ve gene kırmızı biberli kuru? fasulyeyi “de silip süpürdüktenğ sonra nohudlu- pilâvla “tokm: üzüm hoşafına kaşık attılar, | teresan blr doğum vakası olmuş Mideler - şişmiş, N tur laşmış, -hepisine gevşeklik basğ| — 16 yaşında' Zehra adında bir amıştı. "Merdivenleri tırmanacak$| kadın, bir-erkek-evlâd dünyaya kimde -takat var? Yemek. nrln-:î ğı odaya, üstleri dokuma örtüğ lerle örtülü iki kıtık kouıuuş_—ğ 'Sâde kahvelerini içtiler. Yi ya bey biraz şekerleme kestir-: gördü. Mutbakta karnını doyu- ran İkbal'in bir piyata düşürüp nda “İkbalin yattı.$ tu: yayıtıldılar üzerlerine. di. Bu -içi geçişinde *Mehlikayı kırması üzerine, karısının «çın - gir çıngır, bağıra bağıra Asilleğ takata girişmesile uyandı."Yü-x zü gülmede: $ ğ -— Bu akşam keyfimmüteneh ni; yukarı- çıkıpsgramofonu ikür ralım! Ş Ziba hanım gene kuşkulan-$ mışti : Ş — İcin içine yor, dise kalkıp şıkır şıkır oynaya caksın. Sebebine bir türlü aklım yatmadı. Benden saklı, bilmed gim bir dalaveren var mutlâk: (Devamı var) İstan-| sekli| bugünkü vapur| memekte | X 76 yaşında bir sikadınanneoldu | *Davdar ekmesi, köy sekmeği Hatan Halbuki şşimdiye n ismimebirstürlü te'ayyün etmedi. Çık tığımadırının semtine göre — İnaniye vekmeği, — Bozük ekmek Çamur ekanek —Kara - ekmek, Hileli — Hamur ok! gibi türlü veşce. anılıyorum. — Hatbukl ekmek.aldum olası Türklerin nazarın da vmübDErek nbir mosnoatr. Yere elükü- Hürmetle daplanır, lesine udikkal sedi- Halbuki yana bi saygısgösterilmi- iyor. Mâkia »saygı ngösterilenek ubir : ta- Tafım sda yok mübalâtsızlık sağrıma, | sBidiyor. Evetoben “de biliyorum , kiskarmaka- | rüşik bir apacaldan Wücudezgelmiş «kâh arpalı, çavdarlı, UDUĞdAYlI, “kâh kuru- | u, kurü Sbaklalı, sekşimiş «misır aanlu AGAip bir nesneyim. “Bakatene ideopisa isanim sekinak sya Sonra halkın asıl müsebbibleriubra- Akıb idanbama diş sbilemesi 9devinsanaağ- duna smahsus sacalâliklerden. “Sanki ban <halis buğday armımdan, Mübarek esmer ve dezzetli Türk buğdayından yapılıp kapışıla Aapısıla yenmek iste- Miyormuşum Bidi önü çatıyor. Evvi ün Şişlide kbar Bir. yemek “odasında bir. lokmamı-ağzına n Şik bir har — sAman biz İtalya- dan henüz döndük, muhareberenmağ Tüb Çıkmış, binbir. felâk; 'müş © merişan memlekette bile »bu kıdar fe- Nesekmek yenilmiyor!üdemez niTJAİ- | »mattâh utancımdan saz daha #entiimi Yüksek sayaklı stabağımdan — laldırıp kaynar çorba ki alarak iatihar edecektim. söyliyenler İN isimlerle amma vne d hatta olsa oDU Bücüme metendi ; hanımefendi. | Bunu düşünmüyarlar «ki kabahat..banda vde- | Bil, evvelâ arpa unu diye kepek, çav- İ dar >yerine kurdlu bakla övüten o O- fis,-sonra -da binbir hileye-baş vurup Ssuyumu fazla »koyan,>ağırcçekeyim di- ye iyi pişirmiyen hinoğlu hin bazı fıs acılardadır. Olisin bünyeme binbir un karıştırarak Hüviyeti den çıkılmaz bir hale getir Belmiyormuş - gibi Sırıncı da şeytanlığını ortaya koyarak — mayamı bozmuya çalışıyor. Bu şarilar. içinde ben nasıl bozuk, Çamur, kara, hileli ve hamur çıkmam? yok. Birdenbire müdhiş bir mide ,sancısı ile gözlerimi açtım. Midemdeki, derdii ekmek sabir taşını bile, çatlatacak bu haksızlıklara isyan etmiş gibi ağzım dan dışarı fırlamak istiyor gibi mide- mi tazyik sedip duruyordu. — Ağzimı elimle örtüb .koşar adım dışarı fırla- FIKRACI | Burasını düşünen | Beykozda Kılıçlı köyünde en- getir Öğrendiğimize göre Zehranın kocası Ateş, 28 yaşındadır. ererrerARARARRARA ——— MAYIS 1948 Güneş 41 Öğle 13 (10 İkindi “17 »07 —& Akşam -20 -20 1 Yatsı seucenrmatentananccei

Bu sayıdan diğer sayfalar: