SAYFA: 3 Yazan: SI Prof'esö e ğlk çen Temmuzun 23 üncü günü”Tasviro yeni bir bey ta bulunmak lüzi unu hi im, 24 Temmuz tarihli nüshasın bu sözlerimle şu mülâhazaları yürütmüştüm: «Belediye âzası seçiminde hükümet ve iktidar partisinin tatbik et- tiği hattı harekete ve ve Milletveklli seçiminin emniyet altında bulun- durulması yolunda meşbuk taleplerin, tutulacak zabıtlara parti tem- silcilerinin imza çtmeleri hakkındaki temenniyata kadar, reddedilmesi Bibi ilsas edilen kasıtlara bakarak Milletvekili seçiminin me-elim şart- lar altında yapılacağını hissetmiş bulunuyorduk. Bu kanaatimize rağ- men millet iradesini felce uğratmamak için seçime İştirük kararını ver- mek aztararında bulunduk. BEfkârı umumiyeyo arzettiğim vesika ile de tahakkuk eylediği gibi hükümet, iktidar partisine devredilmiş ve memleketin her tarafında halk ezici bir tazyikin mütemadi tesirleri altında bırakıldığı gibi, kâh atiyeler, kâh tehditlerle bu parti lehine oy kazanmak için smemleket cehennemi bir azap içinde aylarca inletildikten sonra seçimler yapılma- a başlamıştır. İstanbulda yapılar bu seçim, hükümet ve Halk Parti- sinin tam bir mürakabesi altında geçtiği için safahatı da dakikası da- kikasına takip edildiğinden haberdar bulunuyorduk. Akşam üstü meti- urlaşmağa - başlayınca, evvelden 'karar verdikleri — veçhile, son rleri olan komisyon zabıtlarını tahrif çaresini temine başladılar. Ve bunun için kazalardaki tasnifi ferdaya talik ederek doğru zabıtları komisyon başkanlarının evinde »bir gece misafir ettikten sonra evvel- den tevzi ettikleri boş ve matbu kâğıtları istedikleri gibi doldurarak yerlerine ikame ettikten sonra ertesi günü birleştirme tasnifine baş: ladılar. Şurasını da itiraf zaruretindeyim ki, komisyonlar içinde veri- len emirlere riayet edenler kadar olmasa — bile, bundan uzak kalarak vicdan ve hamiyetlerinin beyaz rengini kirletmiyenler de bulunmuştur. Bu ikinci tasnif sırasında tashihler ve tağyirler meydana çıkınca böyle bir hailede rol almak bizim için yapılır bir şey olmadığını düşü- merek vilâyeti vazilesine davet ettikten sonra, kurullardaki parti mü- messillerimize derhal oradan çekilmelerini bildirdik. Haber aldığımıza göre iktidar partisi ve hükümet, gördüğü taz- yikler karşısında biraz aklını başına — toplayarak ifrattan çekinmeğe başlamış, Ancak Halk Partisi-adaylarından Receb Peker, Cemil Ca- hid, Kâzım Karabekir ve Hüseyin Cahid ile Hamdullah Subhinin ka- zanmış gösterilmesi temin olunabilirse, bunu da şükranla kabul ede - cekleri anlaşılmakta bulunmuştur. Eğer bu haber doğru ise İstanbal vilayetinde yapılan tazyikler ve taltiler Cumhuriyet Halk Partisinia şahsiyeti maneviyesine izafe edilmemiş, kullanılan bütün hiylelerle be- raber bu dört beş şahsın muvaffakiyetine sarfedilerek balkın iradesi tasavvur edilmemiş tazyikler altında inletilmiştir. .Bu çirkin hareketlerle Cumhuriyet Halk Partisinin ne gibi ak- sülameller hakettiğini şimdiden kestirmek mümkün değildir. Ancak bu ezici tedhiş ve tazyiklere rağmen muhterem halkımızın kendi iradesi- ni kullanmakta gösterdiği cesurane serbesti, kendileri için şükrana de- ğer bir mahiyet arzettiği gibi, en medeni bir millete yakışır bir olgun- luğun da zahir delilidir. Kaza ve vilayette yapılan hiyleli tasniflerin neticesi me-olursa “olsun, muhterem milletimizin hakkımızda gösterdiği itimadı sarsacak değildir. 'Bu sözlerimi kendilerine teşekkürle bitirmeği en mesud weven gerefli bir vazife bilirim.» * Gazeteler, bu beyanname ile birlikte seçim neticesini de ilân etmiş bulunuyorlardı. Bu şartlar altında Demokrat Parti listesine dahil 23 | adaydan 18 inin Milletvekili seçilebilmesi parti kadar, ve belki de da- ha fazla İstanbul halkı için de şüphesiz kahir bir muvaffakiyetti. Bu netice. Demokrat Partiye 5 Milletvekili kaybettirmiş olmakla beraber bu o kadar mühimsenir bir mâna ifade etmekten çok uzak bulunuyor- du. 'Bütün yurtdaki seçimlerin ayni metodla yapılması Demokrat Par- iyi mühim elemanlardan mahrum bırakmış olsa da aylarca süren mü- cadele Halk Partisinin istiare — ettiği Demokrat maskesini düşürerek hakiki çehrenin milletçe anlaşılmasına yardım etmiş olmasına göre bu neticeyi-herhalde-bir iki yüz Milletvekili kazanmaktan çok daha fazla, müstakbel mücadelelerde, tam bir-muvaffakiyet teminine yol açar ma- hiyette anlamamak kabil değildir. MÜHİM BİR-AÇIK MEKTUB nat- Bence işin en can alacak noktası, nasıl seçildiklerini bizlerden faz- la bilen ve bilmesi icabeden bu beş fuzuli Milletvekilinin hakikaten mil- letin itimadına mazhar olduklarına inanmış görünerek, bu vazifeyi ka- bul edip etmiyecekleri-idi. Kendilerine mebusluktan şerefli yolu gös- tererek ikaz etmiş-olmak için atideki açık mektubu yazarak gazetelere gönderdim: (Devamı var) (Baştarafı 1-incide) Kâğıdhanode saraba' safası biraz ki- — Mezbahayı “geçince — deş kokan (deri Tabrikası) var, biraz ileride kö- lurdü. —Gümüş voyma: Henerli barca” olurdu. Ş voya Mür depoları, duğla harmanları, daha bender- kupalarından, Çeki kayışı ye- |“Beyaz gül ,, meyha- rine Çamaşır ipi bağlanmış paraşol'a varıncaya kadar bütün araba “çeşirile- ri bir kere piyasa denilen o mahdud dairede “dönmek'hevesine kapıldı mı? içindekller — mümkün — olduğu, kadar ciddiyetlerini korurlar, arabadan ara- baya işmar oldukça üstü kapalı. ge- çerdi. Fakat denizden gelenler hiç öy- de değildi.* Keyf erbabı büyücek — bir balık kayığının kıç Üstüne halı serer- der, bağdaş kurar oturürlar ; baş ta- rafa da zurna ile çifte nârayı alırlar; fıçı sardalyesi, “çiroz - Balatası, — taze soğan, kırmızi — dürp,” beyaz peynir, bol ekmek, bir binlik de <kayık-dü - Zür... Zurnacı,, yahud. kıranatacı kiv- rak bir İki telli ile kayık-halkını otur- dukları yerde: hoptatır... Yahud vdere- nin “kıyısına >yanaşarak © zamanın namlı- kadınlarından olan — Ayvansa - raylı Gülüstana,, Çil Safüreye mevsim türküleri söyletirler ve- oynatırlardı. Bu Hüdâyi nâbit sanatkârlar, Wrk- darına hâs 'bir istidad ile neşvelorine dünyayı hayran ederlerdi. * Bugün - Kâğıdhaneye - gitmiyeceğim.. Çünkü. geşen sener bir dostum — bir. sandal gezintisi yapmış;.. Bunu şöyle anlatmıştı ; Fatih şehidliğinde ihtifal ya- pılacak — 'Türk”Hava Kurumu tarafından! 15 mayısta Hava şehidlerimizi an- mak maksadile Fatih şehtajiğinde bir HRtifâ) yapılacaktır, Askeri “kıtalarında iştirak ede ceği'bu Ahtifâ) merastmini, Fatih, dleride (kan kurutma) fabrikası görü- üyor.”Zaten”dere “dolmuş.. >Pok ileri gidilmiyor ! Fatihte ' Boyacı — kapısın- daki “Nümune — “Rüşdiyesini bitirmemiş; okuyup yazması o kadarcık, Babası »gibi palavra- cı, gayet zampara. İşi gücü ha nımlara sarkıntılık. Melâhat kız ağabeyisinden i- ki yaşeküçük. Onda da boy boz hak getire, fakat yüzü ba- basının-ayni.”Kaş göz, ağız bu- run, ten beyazlığı yerinde. İb- tidaiye mektebinde Ebcedi sök tüğüriçin elifi görse direk sa; mayor. Biraz bönce, annesi gi- bi çaçaron değil. * Odada, “Yahya beyin içi içi- ne"siğmıyordu. Gâh geziniyor, gâh “yazı masasının başına otu rnp-evrakları karıştırıyor, gâh büfeye gidip içinden bir dosya çekerken vaz geçerek yine yeri- ne koyuyor, hasılı ne yapaca- ğını bilmiyodu. Bitişik Odaya gitti. Kıranta, kanburu çıkmış, müuhasebeci Ta hir efendi, masasına soluk bir İlldam gazetesi yaymış, kebap çıdan getirttiği dört köfleyi hakladıktan sonra fasüulye piya zına tırpan atıyor; beride bur- ma bıyıklı, aynagöz kâtip Rid- ü- van efendi mendilini sermiş, İ8 zerine koca bir dilim ekmi beyaz peynir, bir salkım da p ümü koymus, kavnını Eminönü, Eyüb kazaları organlze'e decektir, $ doyürüyor; — kargı — masa OkUYUCU DiYOR ki E, T.T. idaresi fakir halkla alay mı ediyor | | Edirnekapı, Yedikule ve Topkapıda oturan — okuyücü- | | larımızdan aldığımız mühte- | ( lf mektubinrda, bu hatlara tahsis edilen — tramvay ara- balarından şikâyetle ezcümle denlliyor ki: «— Edirnekapı, Yedikule ve Topkapı hatlarında şan çift tramvayların ön a- rabaları ekseriyetle, hattâ ta- mar birinecl mevkidir. E. T. T. idaresi, bu semt- lerde oturan halkın, İstanbu- lun en fakir lasanları oldu” Kunu — bilmiyor mu acabaf.. Muhakkak ki, — bilmek İşine gelmiyor. Biz şuna kanülz ki; E.'T, T. Idaresileri bu mektubumuzu okuyunca esasen pek söyrek geçen ikinel mevki arabaları da kaldırıp yerine - birinci mevkileri koyacaktır. 'No yapalım hiç olmazsa zam çarzularını tatmin etsin: ler de, fakir halkla alaydan vazgeçsinler. Açık Muhabere: Okuyucularımızdan — Receb Tarhan'a: — Mektubunuzun neşrine imkân görülememistir. BELEDİYEDE İstanbul şehri bol suya kavuşuyor hei İstanbul şehrini bol suya kavuş- turmak için yapılan çalışmalar so na ermiş bulunmaktadır, 'Terkos gölünden şehre kadar bü yük ana borunun hendek hafriya- tile, döşenme ameliyesine yarın başlanacaktır , (Bu münâsebetle, bir merasim ter tibedilmiştir. , *Tesisat tamamjandıktan — sonra şehre , Terkos, gölünden günde M0 bin metre küp su-getirmek müm- kün olacaktır, SA DEk” Hi S rda FOLİSTE nesinde cinayet işlendi nn Aksarayda oturan Recai, Hayati we Orhan âdında üç arkadaş evvel ki akşam sarhoş bhalde Galatada «Beyaz Bül» meyhanesine giderek içki istemişlerdir, Fazla sarhoş ol- dukları için kendilerine içki verilme miş ve buna içerliyen Üç kafadar bı çaklarımı çekerek garson-Ahmed ile mehyane sahibi "Mustafayı ağır su rette yaralamışlardır. Yaralılar hastahaneye kaldı mış ve suçlular yakalanmıştır, Haa 19 Mayıs Gençlik Bayramı hazırlıkları ilerliyor 19 Mayıs Spor ve Genclik bay ramı için ilgililerce yapılan ha- zırlıklara devam edilmektedir. Bu münasebetle, dün saat 15 de, Vefa İstanbul erkek ort- okul öğrencileri jkinci prova- darını (yapmışlardır. Lisbli ' kız öğrenciler de pazartesi günü Şe ref stadında bir prova yapacak lardır. Şeref stadındaki —gönterilere 13200, "İnönü Smd.ıpdnkilerlnz de 3000 lise talebesi, katılacak- tır. ŞEALARAALETTALEAAMAEELYTELLLELETELELLÜAUA ÇLEVUNEE Ago YENİ SABAN EŞH asabla Belediye koyun ve sığır etine narh koyduktan sonra Sâtışı ser. best bırakğan kuzu eti - fiyatların daki ihtikâr, son günlerde İlgilile- rin dikkdt nazarını çekmektadir, Bugün mezbahada kuğu eM top. tan olarak perakendeci kaşaplara, 210—220 kuruştan satılmakta ve be lediyece kendilerine “ktlo başında (25) kuruş kâr haddi tanınmakta dır, Fakat, bugün şehrin bir çok sem tinde kuzu eti — 285—800 kuruş gi bi Fahiş bir fiyatla müatehjlike inti kâlettirilmektedir, Belediyenin bu vaziyet karşısın- da pasif kalması, kasapların ihti. kâr yapmajarına sebeb olmaktadır, Diğer taraftan, Trakya bölgesin den ve Bandırmadan şehrimişe her gün kesilmiş olarak binlerce kuzu DENİZDE “İstanbul,, vapuru sefere çıkıyor —— Son seferini müteakib, İstinyede umuml reyizyona tabi tutujan «İs. tanbul» vapurunun muayene tamiri dün bitmiştir, Gemi yarm”saat 12'de mütad Marsilya seferine , çıkacaktır, «Çoruh» şilebi yarın İskende - runa geliyor 6695 ton yardım malzemesi yükile memjeketimize gelmekte olan <«Ço Truh» şilebi yarın, tahliye Jimanı 0- dan İskenderuna gelmiş olâeaktır, Gemi tahliyeyi müteakib tekrar Amerikaya gidecektir, ADLİYEDE Betül Aytun hakaret den mahküm oldu —— Erenköyde, kocası Alâeddin Aytu nu tabanca ile vurarak öldürdüğü tddlasile 1 incl ağır ceza mahke- mesinde yargılanmakta olan -Bo- tüf Aytun hakkında yeni bir dâva ikame edilmiştir. Kocasınm ölümü sırasında evlât- lıkları Rukiyeye hakaret ettiği 1d- diasile Kadıköy sulh ceza mahkeme sine verijen “Betüj Aytun 3 >gün hapse, 1 lira para cezasına ve:20 li ra maneyi tazminata mahkâm edil. müş, cezası tecil olunmuştur, ——— Bir otomobil kâna girdi Şoför Mehmed.Ali Andişmişin ida resindeki (Bursa 77) plâkalı otomo, bil dün sabah Şehzadebaşından ge- gerken aksi istikametten gelen E- dirnekapı — tramvayından — atlıyan bir çocuğu çiğnememek için direk- siyonu sağa kırmış ve 155 numara 1 dükkâna girmiştir, Kaza neticesnde dükkânın cema- Kânları kırılmış ve otomoblde bulu man Emin, Alâeddin ve Saniye adın da üç yolcu yaralanmıştır, —— ... aa Yazan : Fransızca kâtibi Müsü İzak da önünde bir fincan çay, tek si - mit, iki tane çiy çiroz, tıkınma- ga hazırlanıyordu. Patron bey, ayağa kalkma- ğa davrandıklarını görünce; — Yerinizden kımıldamayın, tıkıştırmanıza bakın, dedi. Biz bizeyiz. Aramızda yabancılar, hâtırlı kimseler — bulunursa o başka. Meselâ biraz evvel bu - yuran tazeyle delikanlı. Allah için, tam okka dört yüz dirhem kisi zâdeler. Boru değli, eski Sadrazamlardan Sezai Paşanın mı, Recai Paşanın mı, torunla rı imiş. Aklı fikri hep Mehlikada. Hiç değilse Jâkırdısile geçinecek. Burma bıyıklıya sokuldu: — Küçük hanfendi yamandı değil mi? Zamane açık saçıkla rından, çantada kekliklerden sanma sakın. Güzellik, nâmus, hiceb, terbiye hepsi mükemmel, Kâtib tasdikte: — Hay hay efendim kibar hanımlarımız içinde ne if- YOUASAALAAKASLAKAAYAYATAMARDOOOAAAAANARA SERMED 6 fetliler, edebliler mevcud. İzaka yaklaştı: — Tuu!.. Keşki hatırıma ge- leydi.de seni yanlarına çağiray dım, fan fin fan fin konuşaydı nız. İkisi de frenkçeyi yutmuş, her lâkırdıya karıştırıyorlar. — Pek güzel olurflu, paşa bey. Yazik yazik, ben de (kone- sens) yapardim, yorurlardi, ne *korrekt) “ne (ala Pariziyen) Fransızça konusduğumu. Size derdi; (favör) inizi kaza. nirdim... İstoper, derinlere gitme be zirgân! Gene odasına çekifirken ko- ridorda ayak sesleri, ökçe tıkır- tıları duyulğu. Herhalde bir kadın, kim acaba? deminki hu- şey unuttu da tekrar çı- lak açılıp banımın sapsarı benizle, kahve rengi ipekli çar- ura uçura içeri girdi nce, kotasında şafak renk uçtu: r ihtikâr yapmağa başladı |Belediye bilhassa * yapılan ihlikârı önlemek için fiatlara narh koymayı kararlaştırd, bun Kazı MUHTAR ALUS uzu.eti satışlarında gelmekte ve bunlar toptan olarak 140 kuruşa kasaplara Tophane m bahasında satılmaakta 1 Fakat kasaplar Tophano hasının kurucularile iş birlği yap. Mak suretile şahte faturalar tan Zim ettirerek eti, en asağı 220 den aldıkjarını İsbat edebilmekte 2ba- Şebrin uous kuzu eti satan ka. sapları, bu mezbaha ils işbirliği yap mışlardır, Diğer taraftan Hd on Ta şahrimizde mutadı veçhile kuzu ati, başsız ve eiğensiz olarak satıla cağından fiyatlarda yeniden bir ar İ-tış olacağı söylenmektedir. Belediye, bu vaziyot karşısıcıda lâ zıma gelen tedbirleri almış Zu etine 15 mayıstan itibsren — narh koymağa karar verim unmak. tadır, SAĞLIK; Süleymaniye sağlık merkezinin çalım aları $ eiftmei Büleymaniyedeki 5 nin çalışmaları genişi kımdan faaliyeti, kendi m haricine de toşmll edilmi 5 Öğrendiğimize göre, talebejerin muayeneleri ve filmleri alınarak sılh Bi durumları gözden geçirilmekte- dir, Dün vali Lütti Kırdar Sağlık Mer Koztai teftiş etmiş, diğer taraftan doğum evi inşaatının biran evvel ik mali dçin emirler vermiştir Vali, öğleden sonra da — Kartala gitmi, teftişlerde bulumuştur. GÜNELDE P Framsız âliminin dünkü konferansı Şehrimizde bulunan — Fransız dlimi Prof. Luclen Febvre, dün gaat 17 de, Hukuk Fakültesin- 'de, Fransadaki eson ilim ve fi- kir cereyanları etcafında bir kanferans daha vermiştir. (Konferans, elik” tartfın- dan ilgi ile tıh::nedılmi;tır, Bukukcular bugün irticali bir münazara yapacaklar Hukuk Fakültesi talebesi, bu gür saat 1480 da, Marmara Lokalinde, irticali bir münaza- ra- yapacaklardır. Münazaranın mevzuu, talebe- lere, münazara başlarıgıcında ve rilecek ve hemen münakaşasına geçilecektir. 'Ekiplerin uzun ko nuşmamaları esas tutulmuştur. Kızılay Derneği Beyoğlu ilçe kurulunun intihabını yenile - mek İstiyor 29 Nisan 1948 Perşembe gü- nti saat 10.30 da Türkiye Kızıl- ay Derneği Beyoğlu İlçe şube zerkezinde yapılan kongrede gube kurulu İntihabı 61 inci madde hükümlerini ihlâl — etti- ginden, seçimin yenilenmesi i- Gemi m in Ankarada Genel Merkeze ve tanbül Cumhuriyet savcılığı- na müracaat edilmiştir. — Hayırdır işallah! — O ne? ortalık keskin kes kin, leş gibi lâvanta kokuyor. Yoksa o, düttürü Leylâ karile ispir kılıklı süppe burada mıy- dılar? — Kimler yahu? — Saklama. Demin bu hanın kapısından -gıkarlarken - karşı kaldırımdan — gözlerimle >gö düm. — Elin şıllığından, itinden bi ze ne; belki Üst kattaki komis- yoncuya gelmişlerdir favır, mutlâka buraday- Gilar. İnkâra kaâlkışma, doğru - sunu söyle bakayım — Dovdoğrusu vallahi bu: — Bilirim, wemine — gerbetli- gin. AKarı koca arasında - caiz- mis: vebali yokmu: yere yeminleri kıvır. dir: arslan gibi evlâdlarının ö- 1 nü bile önmek baş huyun - dur. Bu gidişle günün birinde carnılın cezanı — buli yeakrÜanaay GN ftında kalıp param par AM İLA U UHKARAKILALAKARA FESKTDOAAAYI HUNH AAA SEEELEVİLEEELESSAKKEİLESELELE üayaa dedikoduları Dün Ankaradan dönen Yusuf Ziya Aziz Deryayı ka- bul-ederek mütemmim malümat aldı —— Bir müddet ilibayaa dedi. koduları hakkında, Bakanlıda te, maslarda bulunma Ankara ya gitmiş olan Denizyollacı Umum Müdürü YusufZiya Erzin dün 5e Trimize dönmüştür, Öğleden evvel dali olan Umum Müdür, gü vel Amerikadan dönen mübaaya yeti relsi Aziz Derya zun uza- dıya görüşmüş, münakasası YAaDı. lan 4 Vietory tipi geminla tamir ve tadilinin ihaje, da izahat almıştır (Bu defa Yusuf Zi; “Aziz Deryayı kabul üŞ diğer ne) müdür yardımcıları görüşmel re katılmamıştır. Bundan da a: şılacağı üzere Erzin Aziz Deryadan hayli »malümat aimı zı Jüzumju direklifle: Umum Müdürün z rın “Ankaradaki temas| da; gazetecilere izahı: min edilmektedir, MÜTEFERRİK Muhtekir esnafa göz açdırılmıyacak LA Belediye Ix«tisat 1 teşkijâtı, ihtikâr kip maksadi aliyetine devam.etmektedi Son on gün içinde kabe neticesinde 192 edlimiş 5007e yak silmiştir, de şartl ndtsine ba bit apar elirgündüclü fa apnı Dün gece ve gece baka Kadar mura! dilmiş, 40 esnaf cezalı Diğer tarafta: rın İhtikâr yapan takibi hususunda yaptığ, mimi müsbet n ge başlamıştır. İktisad Faküli mezunlarının toplantısı İktisat Fakült arlar yetinin Ticaret ve Sanayi- Odasın da her ayın ilk cuma günl saat 17 den sonra yapmakta oldukları top Jantılara yarın — iktisat Fakültesi profesörlerinin de sâ ri bildirijmiştir. —HH— Nişanlısını öldüren bir katil 15 yıl hapse mahküm edildi Bir müddet evv kançlık yüzünden bıçaklıyarak öldüre' dün 2, inci ağır ceza de yapılan duruşn ne 14 gün ağır hapsı minata mahküm edil: SSi Hamdullah Suhhi Tanröver dün bir konferans verdi Mustafa Erol ahkem nda 15 se 2 bta li a 301 Hamdullah — Suj dün saat 17 de E de «Tarihi Şuurum bir konferans Hamdullah da tarihimizi bi landırmış ve kalaba çe1 kitlesi tarafımdı Jenilmiştir, rmiştir, Si dinleyi a İle din sın: Yahya bey,»bitik halde san- dalyeye çöktü. Yelek cebinden $ paketi çıkarıp bir aspirin yut$ tu. ğ mak baş marifetin. Foyan m Gana çıktı da başına kanmı hü-; cum etti? Kendi elinle yaka: landın işte. Kavaf zâde, ciddi bir surat$ takınmış, kaşları çatık, >kesiki kesik cevab verdi — Buraya - kadın madın,züp pe müppe ayak basmadı, Ziba: nını. -Mijjhim işlerim var, Ti ederim, boşuna yere nefes tük| ketme, beni de oyalama. Sabah| -d 6 MAYIS 1048 İEER SABAH)| en göki Rüşdiye tahsili gör- hacam “Şem'i afendi “merhumi, —beni “Gülistan,, muharririni de düğüm için Arabcadan, ” Fare Dok severdi, çünkü Sâdi'nin eGüNed tenkid ediyor tane ni ! hemen hemen ezber bilirdim, Dün akşam işim erken bitti, $ eve Bün kararmadan döndüm. Can sikine YB İle kütüphanemi karıştırirken & llme eGülistan> goçti. Sırf vakit ge Çirmek, talebelik hayatımı yeniden yar şamaktiçin, şöyle bir karıştırayımdes dim. yÇacuklukta öğretilen, bilhansa i- Yİ öğretilen şey kolay kolay unutuls muyar, >Ben de evvalli'biraz duraklaş dim amma, yavaş yavaş açıldım, aç dikça, merakım arttı, morakım arttıkk va Södi'nin ne yaman. bir. münekkid Olduğunu anladım. Hatfâ kendi ken- gime — Galiba ' dedim, «cüüstanıs Üumu Baeririnim, zanamada va HüdlRiyie, hur hikâyeteri tinde kalmış. Gerçekten Gülistanda- öyle hikâyeler re, musralara rastlanıyor ki, udaha dün:Bözü açık. ve kulağı-delikibirmer zotesi: taratından: kaleme alınmış, imi. zahi fıkralar sanılır. Ancak Södinin a yanıldığı” ciheller yok “değil yaber Seli Şuvhikâyeyi: birlikte okuyalımız Derler “ki, “tekmil “bayyanların vce: isi arslan, “sanlların en saşağıcı vda merkepdir. yMaamarin akıllar; evdk Dekan “eşek, saam ;yaratayanarslan « dan bayırlısıra'darlar, Zavallı eşeğin her nekadar idrâki yoksa da, yük gektiği için değeri var: dir. Yük taşıyan vöküzler, seşekler, <- dam inciten insanlardan daha iyidir. Kolunun kuvvetine ve mansıbina (veni Türkçesi görevine) -güvenen her Ki meçe yazmak “mecburiye - S0 halkın malını sebebsiz. yere hP saltanatla yiyomez. İri kemiği bo- #azdan. geçirip yutmak kabildir ; fakat © kemik göbdeke ininoe insanın kar- Poaini deşer. * Bu hikâyeler gösteri tan> Mmuharririnin zamanında devlet İ konsarvaluarlarında eşeklere, gecede en lira yövmiye verilmiyormuş, ve-bi- çare Uzun-kulaklar sâdece yük — gek- » mo işlerinde kullanıyormuş. Yoksa |- rili” ufaklı bütün hayvanları dile ge- tiren Şirazlı Sâdi, bâzı memleketler- de pek geçer akçe Haline gelen — bu hayvancıkları bu kadar zemmetmezdi. | —Kolunun kuüvwetine ve memuriyeti- j erek, Nalkin” madigi . gacke - denlerin bu malları saltanatla yiyemi- yecekleri yolundaki Tddiayı sda — *Gü- listan> — muharririne — yakıştıramadık. | >tlele boğazdan kolayca geçen, karın deşeceği hakkındaki iddia büsbütün Bülünç istiyorsunuz? Ev- velâ işte karaborsacılar... Herilci »o- ğulları deveyi, hamudu. ile yutuyor - kar ;da, banamısın demiyorlar. — Son - ra (25) liralık dövizle Avrupaya gi- dip, Üzerlerinde kat kat — mantolarla avdet eden seyyahlar, acaba Sâdi'nin Zamanında yok mu “idiler dersiniz? Daha sayayım mi? İstisnai muame- deye tâbi kutularak - başkalarına ya - Sak olan — ticaret “muamelelerini w zır, cayır. yapanlara ne oluyor sanki? Hangisinin karnı delindi? -Hepsi de vur patlasın, Çal eynasın, zevklerine bakıyarlar. Misal mi, Lâfın kısası, şayed -Sâdi çiçeği bur- 'Nunda asri mizah ya, anu - hakkak ki, iki.adım ilerisini; görmek- 'teni âciz ve benim kadar saf ve wmâ- sum bir biçareden başka birşey — de Bildir. FIKRACI ei e Fransız âlimi Lucion muallimlerle konuşacak Şehrimizde bulunan Fransız âlimi Prof. Lucien Febvre, bu- gün saat 14 de, Muallimler Bir- liği üyeleri ile bir konuşma yı parak; temsilcisi bulundufu (Unesco) maksadını tebarüz et tirecektir. MES,UD BİR DOĞUM Millet Mecmuası sahibi Cemal Ku tayın evvelki-gün bir oklu olmuş- tur, Bayan-Kutayı ve arkadaşımızı tebrik, eder; Ömer Kutaya “mes'ud bir/ hayat temenni ederiz, ersrrrrrrrrArLLAA. & TAHKWİTİ & MAYIS 1948 danberi dakika dinlenmeden uği zaşıyorum. — Şakaklarım zonki TWT zonk zonkluyor. Aspirin imdadı! Bir ma yetişmese kafam — çatlıya- Cem cak. Ahır Hızla sandalyeden kalkıp ya 26 zıhanenin önüne geldi; eline Pırşembg aat i âğıd aldı: b'r_knğrğ"amîğ:“ yeni sipa %' Ruzi'Hızır 1 — AY — 5 Gün 127 lere. Şehremanetinin — Çubukluğ! Vakitler Vasati Ezani gaz depolarına malzeme verece«$| s. D. 5&. D, ğim.. Evkafa salâtin camiler i-$| 5 52 9 43 cin kurşun wereceğim... İtilâ€$ 28 21 45 402 kı ına kereste vereceğim.. 3 Titindi 17004 8 55 Hilâliahmere yapı harcı vere-$ Akşam 20 10 12 — ceğim, vereceğim oğlu verecer ğ Yata 21 56 1 46 ğim.., : Kİ 1msi $ 5ST 7 48 (Devamı var) — &$ saRaş eee B