7 Nisan 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

7 Nisan 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baştarafi 1 incide) de görüşmeğe Şşahsen mi karar vermiş? Yoksa bu hususta men- Bubu olduğu partisinin başkanın- dün mı emir almıştır? Dikkat buyurulacak olursa Tan- Töverin sorduğu dört sual Demok rat Parti liderlerinin izhar edilmi» yen niyetlerini öğrenmek ve böy- vuşsa! Zavallı milletin ye- güne isteği Halk Partisinden kur- tulmak olduğunu bir türlü idrâk edememişlerdir! * üncü sual de senesinden evvel tiyor musunuz? ? Büuna verilen cevab da tam C. kurucular çimlerin 1950 tenilenmesini is- lece iki parti arasında bir anlaş- | H. P. genel başkanı istediği gibi ma imkânı mevcud olup olmadığı- | olmuştur. Yâni kürucular buna m C. H. P. genel başkanına arzet- olmuşlardır. mek maksadını her halde unutmuş terin Celâl Bayarın evinde oluyor: İç kurucu ile yaptığı tarihi mülâkat mdi Tanriöverin üç kurucuya | ve bu mülâkatta Tanrıöverin sor- sorduğu suallerin ve- bunlara' da kurucular tarafından'yerilmiş olan cevabların tahliline girişmeden ev vel, bu üç kurucunun genel idare kurülunun haberi olmadan, gizli bir komite gibi iktidardaki parti- nin salâhiyetli olduğu anlaşılan Bir rüknü ile uzlaştırıcı bir konuş maya yeltenmeleri doğru mudur? Yaptıkları bu mülâkatı neden di- ğer arkadaşlarından — gizlemişler- dir? Ve niçin şimdiye kadar bu k lar gizli kalmıştır? 12 N beyannamesine saik olan gizli konuşmaların ihzarisi olduğu na he kalmamış olan' bu sunlli cevabli mülâkat muvazaa hazır- lığından başka türlü tefsir edilebi- lir mi?Genel idare kurulu içindeki bu üç kişiye bu imtiyazlı mevkii' kim vermiştir? Kendi kendilerine vermiş oldukları anlaşıldığına gö- re bunun müânası tehakkümden Başka bir şey olur mu? Görülüyor ki, bu adamların' te- akkümünden şikâyet edenlerin yerden göğe kadar hakları vardır. Yele son zamanlarda onların yap- tıkları marifetler gerçi başka de- İ aratmıyacak kadar açıksa da bu adamların bu . hakikati gör: memezlikten ve anlamamazlıktan gelecek kadar pişkin — olduklarını anlamıyan kimse kalmamıştır. Halk Partisi mektebinden yetiş- miş olan bu insanların politika ki tabında «Samimiyet» sözünün asla yer bulmadığını hayretle görüyo- ruz! Demek siyasi bir partinin giz li politikası da olurmuş ve bu gibi Politika genel idare kurulu içinde gizli bir kömite tarafından idare edilirm Meğer mensubları milyonu aşan Demokratların üç kişinin aklına uymağa mecbur olduğunu zanne- decek kurucular kadar kendilerin den geçmişler! Yazıklar olsun! Şimdi Tanriöverin suallerine ve bunlara verilen cevabların tahili- Tine gecelim: Sual 1 — Mühalefetin bir Köşe- de bir isyan uyandırması ihtimali size ne düşündürüyor? Cevab: İhtilâl çıkaranlar, onun sevk ve idaresi kimin eline geçer. İhtilâl yola çıktıktan sonra ne is- tikamet alır? Nereye gider kesti- rilemez. Böyle bir ateşe biz mem- leketin hangi hakları, menfaatle- ri, müesseseleri kurban gider. Biz ihtilâl istemiyoruz. Muhalefetin memleketin bir rinde isyan olmasını düşünmek muhalefet partisine değil, iktidar- da bulunan hükümete düşer. Bir yerde isyan olur endişesile muha- lefet partisi mücadelesini gevşet- meğe mi meebur olacak? Bu gibi ihtimalleri ileri sürmek muhalefet liderlerini korkutmak çok garibdir. Dünyanın hiç bir medeni mem- | leketinde bizde olduğu- gibi isyan | haberini alır diye muhalefetin ür kütüldüğü ve söndürüldüğü görül müş sey değildir! Muhalefetin ba- şma bir tesadüf neticesi seçilmiş olah üç kişinin sözü ile ne bir is- skartılabilir, ne de bunların istememesile bir. isyanın önüne geçilebilir. Görülüyor ki, üç kurücu muhalefeti istedikleri gibi gevk ve idare edecek kadar kendi- lerinde bir kudtet tayahhül etmek teler! Güler misiniz ağlar mısınız bu hale! Tanriöverin ikinci suali de İnönünün Devlet Bakanlığında kalmasına kurucuların - tarafdar olup olmadıkları imiş! istenmesi: çıkacak Buna da kurucular Devlet Baş- g kanlığı için İnönüden başka elyak kimse bulunmadığı cevabım ver- mişlerdir. Demek- olüyor ki, kurucular şef gisteminin iftihar imamesi olan İnönünün makamlarında kalarak on yıldanberi devam etmekte olan' Halin değişmemesini kabul etmek vaadinde bulunmuşlardır! 1946 seçimini ve bu seçimin a- kabindeki milleti saran haleti vu- hiyeyi ve bunun türlü türlü teza- hürlerini unutarak halkın ve De- mokratların Tühi temayüllerinin tamamen aksi olan bir fikri müte- hakkim üç kurucu ne hak ve salâı hiyetle ihtilâfıri iç yüzünlü öğren-, mek istiyenlerin dikkatlerini çeke' vim, Üçüncü sual de Halk Partisinin' şıkılmasına tarafdar mısınız. Buna da verilen cevab: Halki Partisinin yıkılmaması lâzım gel- diği merkezinde olmuş! Zira H. P. a Demokrat Parti nsımuz bu alicenab e ! Aç tavuk kendisini arpa ında sanırmış derler! Zaval cucular hiç dügünmüyorlar Halk Partisi de Demokrat Part de keğke ortadan kalksa da gu millet canının istediğini ea Hükemmel ve ideal bir seçime ka- duğu dört sual ve bunlara üç a- kıllı kurucunun vermiş- oldukları cevablar hiç şübheye —mahal kâl- mıyacak surette gösteriyor ki, bu üç mütehakkim adam memlekette uyanmış olan mülinlefeti söndür: mek için menfur bir suikasde ve- sile olmak yoluna sapmışlardır ve böylece Demokrat Partiyi iki nu- maralı Halk Partisi haline getir- istemişlerdir. hlâr bir şeyi a- kıl edememişlerdir ki, 6-da mille- tin Halk Partisindan kurtulmak i> çin beslediği azim ve bu partiye karşı duydüğü itimadsızlığın asla sönmiyeceğidir. Demokratlar! - İsterseniz bu kuruculara: taswih ve telgrafları çekiniz! gene bağlılık Hava ile işleyen otomobil motörü Nevyork: 6 (A.A.) — De Arbonrda ki Ford otomobil fabrikalarında ha va kullanmak süretile işleyen bir ötomobil mevcuttur Bu otomobilin motörü' harb içinde Hollanda da te kemmül ettirilmiş ve şimdiye kadar Bizli tutulmuştur. Şimdi motör Ford' fabrikalarında tecrübe — edil. mektedir. Silindir. içinde bulunan hava şiddetli alevler vasıtasile 1sı tılmakta ve inbisat eden hava pis. tonları harekete mektedir; İskeııderiyede meydan muharebesi (Baştarafı 1 incide) Sson vermek kararından evvel, po is memurları ile, l temin maksadile İskenderiyeye ge tirilmiş olan hükümet kuvvetleri a rasında bir meydan muharebesi ce reyan etmiştir, Şehir, bir ara haki nizam ve as ki bir harb meydam Halihi almıştir. | Damlar üzerine çıkmış olan halk, hükümet kuvvetleri üzetine ateş aç mıştir, Hükümet kuvvetleri bir ta raftan şehrin merkezindeki nüma yişçilerle uğraşırken diğer taraftan başka nümayişçi grupları, polis ve ondu kuvvetlerinin bulunmadığı yer lerdeki dükkgmları yağma etmişler. dir. Üniversite talebeleri polis- me murlarına karşı duydukları. sempa ti yüzünden grev yapmış oldukları için hükümet kuvvetleri İskenderi ye Üniversitesini işgal altına: almış tar, Bugün birçok fabrika işlememiş ve birçok fabrika işçisi grev yapa rak nümayişlere başlamıştır. Bazı söylentilere göre, dünkü tü fek ateşi - Yahudiler tarafından a çılmıştır. Bu yüzden şehirdeki Ya hudi aleyhtartı Hisler artmıştır. Kahire: 6 (ÂA,) — Kahife polis âmirleri de İskenderiyedekileri ta kiben, hükömet tarafından ileri sü rülen şartları kabul etmişlerdir, Sa nila Kahir kende riyeden başka memleketin her tara | fında Bu akşam yentden normal du| rum avdet edecektir na göre ede ve İ: Kahire: 6 (AP Bugün beya. natta- bulunan: İçişleri — Müsteşarı Abdurrahman Amar, polis memur| ları grevinin sona erdiğini bildirmiş | ifr, Grevi memurların hükümetin ver diği bir ültümatoma bo & rini söyleyen müste ve etmiştir. «Mısırda intizaın yun eğdikle şunları iâ- | e güvenliği te Şia inanclarına göre, Hazre- ti Hüseyinin şehid düştüğü ve gömüldüğü yeri ziyaret eyliyen ler; Cehennem azabından kur- tulur ve bütün günahlardan te mizlenmiş olurlar! Kerbelâ hâilesini, Âyetlere, Hadislere, büyüklerin — (hepsi de tabii düzme) sözlerine daya- narak tafsil eyliyen Rafıza ki- tablarına göre bu keyfiyet şu yolda izah olunur İTmam Hüseyin; şehid düşme- den önce Zeynelâbidine vasiyet- te bulunuyo Bundan böyle ceddim ve pederimin ulfumunun hâfızı, Al- lahın hücceti sensin. Sen; İma- meti âmme ve Velâyeti mutla- ka sahibisin! Dedikten sonra peygamber! Tin mirası olup Hazreti Aliye intikal ederek Medinede saklan- en mıs bulunan Mevâris-i Zâhiri- ye yâni, silâklar, Tabut-i Seki- ne, Musa Peygamberin asa- sı (1) ve sairenir i bil- diriyor alma 1 vasiyet ey- liyor Yeryüzünde bu €reyan ederken, gökyüzü kinleri de kayıdsız kalamıyor- cıklı Limanımıza gelen yardım malzemesi (Baştarafı 1 incide) Obüs topları çeşitli levazım ve mu habere malzemesi de bulunmakta- dir. Tahliye edilen yardım malzeme- sinin bir kısmı, derhal mahalleri- kedilmiştir. ne si Diğer taraftan, tahmil ameliye- sinde bulunmak için, evvelce A- merikan matbuat ataşeliğine tev zi edilen giriş kartlarını havi ba- sın mümessilleri, dün sabah snat 11 de, tahliye mahalline götürül- müşlerdir Yardım malzemesi, müteha: subayların nezareti altında sürat- le teslim edilmektedir. Amerikan tahliye — mütehassısı Albay I. W. Littel; tahliyenin ça- 'bukluğundan son derece memnun kaldığım tebarüz ettirerek, gazete cilere demiştir ki: «— Tahliyenin büyük bir kolay lıkla yapılmış olmasından son de- rece memmunum. Ordu, deniz ve denizyolları men subları arasındaki işbirliğinin mü- kemmeliyeti gözümden kaçmadı. Ve malzeme o kadar çabuk tehli- yevediliyor ki; hemen hemen size göstereceğimiz hiç bir şey kalma- dus Yine, mühim miktarda malzeme yüklü Amerikan gemileri yola çık- miş bulunmaktadır> Amerikan donanması (Baştarafı 1 incide) nacakları anlaşılmaktadır. Manevralar Atina: 6 (A.A.) — Amerikan ataşe Navalinin tebliğine göre pa- zar günü uçakla Atinaya gelen Avrupadaki Amerikan deniz kuv- vetleri komutanı amiral Conalyy fi lonun yapacağı manevralarda ha- zır bulunmak üzere bu sabah Day- ton kruvazörile gitmiştir. Manevralara Rochester, Mançes ter ve Dayton kruvazörile Brown- son ve Maccard muhribleri iştirâk edecektii Selâniği ziyareti mukürrer olan Vermillon taşıtı Amerikan askerle Trinin cesedlerinin nakli münasebe- tile Cezairde yapılacak merasimde Hazır bulunmak - üzere bu limana gitmiştir. Pirede bu ayın 14 üne kadar üç muhrib ktır. Yeni Amerikan hava üsleri Vasington: 6 (AP.) — Ameri- kanın Rus topraklarına en yakın yeri olan Alaskadan Aleut adala- Tına kadar bölgede hava üsleri kurulacağı dün bir demeç sırasın- da açığa vurulmuştur. Milli Müdü- faa Bakanlığı sözcülerinden biri, © bölgedeki erazinin miri mal ka- nunu çevresinden çıkarılması hak- kındaki bir teklifi izah ederken, © civarın harb esnasında üs olarak kullanıldığım ve o zamandanberi de tesisatın muhafaza — edildi |Amerikan seyyahları İzmirden ayrıldı —a İzmir 6 (A.A.) — Dün şeh-| rimize Panama bandıralı «Do-| lores» isimli br yatla gelen A« merikan — seyyahları bu sabahı Bergamaya giderek gezilerine| | devam etmişler ve akşam üzeri| ! saat 17.50 de Rodos'a gitmele| üzere şehrimizden ayrılmışlar: dır. ——— mine muktedir bir hükümet mev. duttur, Zayiata aid son rakamlar Londra, 6 (B.B.C.) — Kahire ve İskenderiyedeki Polis grevi| bugün sona ermiştir. Orta Do-| u muhabirimiziu - bildirdiğine göre, grev esnasındaki çar mealarda 27 kişi ölmüş, 200 den fazla da yaralanmıştır. sı metni YENİ SBABAH Son Dakika Helsinki: 6 (A.A.) — Bugün Moskovada Finlandiya ve Sovyet delegeleri arasında imzalanmış 0- lan dostlük ve karşılıklı yardım andlaşmasının. metni aşağıdadır: 1 — Eğer Finlandiya veya Sov yetler Birliği Almanya veya Al- Manyanın müttefiki bir başka dev | let tarafından Fin toprakları üze rinden bir tecavüze uğrıyacak 0- | lursa bağımsız bi devlet sıfatile vazifelerine sadık bulunan Finlan- diya mütecavizle savaşmayı teah- hüt eder. Bu sebeble Finlandiya karada, denizde ve havada toprak | larının tamamlığını müdafaa için elinde mevcud bütün kuvvetlerini tahsis edecektir. Bu müdafaa işbu andlaşmadan doğan vecibeler çer- | gevesi içinde Finlandiya hududla- | rı dahilinde ve eğer icabederse Sov | yetler Birliğinin yardımı veya iş- | birliğiyle sağlanacaktır. 2 — Yüksek âkid taraflar bu andlaşmanın birinci maddesinde | tasrih edildiği şekilde bir tehlike- | nin mevcud bulunup bulunmadığı | hususundu aralarında mutabık ka- | lacaklard 3 — Yüksek âkid taraflar mil- | letlerarası barış ve güvenliğin i- | damesini hedef tutan her türlü te gebbüsü Birleşmiş Milletler teşki-| lâtının gaye ve prensipleri dahii de sadıklane bir şekilde destekle- | mek yolundaki azimlerini teyid e- derler 4 — Yüksek âkid' taraflar bu andlaşmanın 10 Şübat 1947 tari- hinde aktedilmiş olan andlaşma 'nın üçüncü maddesi gereğince gi- | rişilmiş olan taahhüdü teyid etti- ğini kabul ederler. Sözü geçen mad de gereğince her iki taraf karşı- hklı her türlü tecavüzü red ve bir birlerine müteveccih her hangi bir veya böyle bir ittifaka iştirâk etmemeği te- | 5 — Akid' taraflar, Finlandiya | ile Sovyetler Birliği arasındaki ik tisadi ve kültürel münasebetlerin | devamlı bir surette geliştirilme: ve tarsini için dostane bir işbirli havası içinde çalışmayı teahhüt e- | derler. 6 — Yüksek âkid taraflar karşı | liklı olarak birbirlerinin, hükümran | lik ve bağımsızlıklarına — riayet | prensibini göz önünde tutmağı v birbirlerinin - içişlerine müdahale | etmemeği teahhüt ederler. Bir ipnotizmacının başarıları Londra 6 (AA) — Br badımı hipnotizma etmek suretile hiç acı düyürmadan doğurtan Kanadalı döktor, bu defa da sağır olan bir ka dn; hipnotizma iİle tedavi etmiştir, Kadyn harbesnasında Londrada bu dunan evirnin damına düşen — bir| bambanın infilâkı neticesinde sa- | gir olmuştu, Lonrdanın bir mahal lesi olan Calphamda oturan hasta kadın, madam. Cowleyin sağırlığı o | kadar ilerlemişti ki, ancak kul: nn dibinde bağırmak suretile sö; lenen sözlerri duyabiliyordu. Dok tor, hasta hipnotizma edildikten sonra hususi bir masaj yapılmasını teklif etmiştir, | Hasta hipnotizma edilip uyutul. | duktan sonra uykucu esnasında ha TIf bir ses duymuş, uyandığı zaman ise hemen hemen bütün duyma has | sasına sahip olduğunu anlamıştır. | Hastanın ilk sözü şu olmuştur: Se kis senelik sağırlıktan sonra, hayat | gürültülerine alışmak çok zor, Oto | mobil gürültüleri bana korku “'“'î yor. | Madam Cewley, muhtelif hastano | lerde müteaddit doktorlar tarafm- dan tedavi edilmiş fakat bu teda | vilerden: hiç bir netice uluımum,—v' ti Orman kanunundan Sovyet-Fin anlaşma- yayınlandı 7 — Bu andlaşma, Birleşmiş | Milletler teşkilâtının prensipleri ve Zzihniyeti içinde tatbik mevkiine konulacaktır. | 8 — Bü andlaşma mümkün ol- | ğu kadar kısa bir zaman içinde | Helsinltide tasdiki tarihinden iti- | baren 10 sene müddetle mer'i ola- caktır | Müddetin hitamından en aşağı bir sene evvel taraflardan biri bu | andlaşmayı feshetmiyecek olursa 5 senelik bir müddet için tekrar yürürlükte kalacaktır. Askeri yardım Helsinki: 6 (ALA.) — Reuter: | Bugün — Möskövada — imzalanan Fin - Sövyet andlaşmasında Fin- | landiya veya Rusya Fin toprakla- | rından geçmek süretile Almanya veya Almanyanın müttefiki her hangi bir yabancı devlet tarafın- dan yapılacak bir hücuma uğradı- | Zi takdirde Finlandiyanın — bütün | kuvvetile mütecavize karşı savasa | 1 hakkında bir hükmü hâvidir. | i F;kerin İçiğlğr; Bakanı (Baştarafı 1 incide) yasamaktadır. Demekte ve Ci- had Babana hitaben şöyle de- vam etmektedir: «Her şeyden evvel şunu söy- leyim ki, bu açıklama dahil bu- lunmakla şeref duyduğum Ba- kanlar kurulunda inceden ince- ye eleryrek tasvibine iktiran et Mis ve sonra C. H. P. grubun- da okunmuş — ve ancak ondan sonra kamutaya intikal etmiş- tir. Açıklama şahsın adına de- gil, hükümetadına yapılmışdır. Miği uyanıklığımızı gösteren bu şerefli vazife tesadüfen o sırada İçişleri Bakanı bulun- maklığım dolayısile bana nasip oldu. Cihad' Baban btr makaniz mayı niçin bilmehezlikten geli-! yor. | Benim bu açıklamamın iske- letini yetkili bir askeri mahke- menin dosyalarında yer alan ve sikalar teşkil etmektedir. Bu vesikaların bir teki olsun hatta altlarındaki imzalar, el yazıları veya muhtevaları bugüne ka- dar red ve inkâr edilmiş değil dir. Bu vesikalar Türk tarihine mal olmuştur:» Sökmensüer Mareşale gönderilen mektub do layısile de diyor ki: «Bu mek- tubun okunması, Mareşale - ko- Mmünistlik âtfetmek midir. Yok-| sa Mareşal gibi bir şahsiyetin| bile, müfrit solcu olarak tanı-| mış olanlar tarafından nasıl is tısmar edilmek istendiğine bir delil midir?» Sökmensiüer ceva- bmmn sonunda şöyle demektedir «Bay Baban, haysiyetli - bir insan iseniz, benim hangi zal ta vakasını tertib ve tasni etti Şimi, hangi müretteb polis ha fivesi romanını yazdığımı söv- iniz? Basın alanına a- tıldığımız gündenberi nizi takin ve> ruhunuza nüfnz edebilenler bende tahavvül et- tiğiniz hövle şevtanf bir zet a Yakikvatin nasıl sizde v ğunu, kestirmekte asla gürlük celrmazler Bunun bir enmüzeci, Cihal Hikmet imzasivle 1933 de te- Hfen yayınladığınız o meşkur Nazizm hareketlerini vavan Hit ler, adli eseriniz teskil etmez mi” Beni Sefik Hüsnünün adını 26 dakikada bütün memlekete duvurmuş olmakla suclandırır- ken sizin bu meşhur eserinizle Nazizmin hedef ve gavelerini ve Hitlerin muvaffakiyetini 26 saniyede memlekete yaydığınızı neden unutuyorsunuz ?» yvazıları- islâamda Mezhebler ve Fırkalar nasıl doğdu ? Yazan! ». Ra'f Oyan Lüzumluü bir. ekleme mi, Şamda mi, Irakda mı, Mısırda ma? Yehvika W. 5 Hazreti Hüseynin kesik başı! — Meşhed — Mescidülre's — Medinede — Semavatla bir tarlışma! — Matem gö: erileri! — Şah ve çeyh — Suikasde uğruayan diğer İstlâm büyüklerine matem tutulmaz da, neden Kerbe- Tâ şehidleri andır! — Kerbelânın mes'ulü tek değildir? — Ömer ve Şemr — Yezid ile cü- lar. Semalardaki enbiya ve mürselin, sâdıkların ervahı, me lâike-i mukarrebin de iztırab, dehşet ve telâşa düşüyorlar ve bir h: disi kudsi'de; (2) Allahü- nın: «Yâ Mühammed; sen bendensin, Ali benden olarak senindir, çünkü sen bendensin ve Ali'yi sevenler bendendir...» buyurduğma göre Ali evlâdı- nın Makamatı nuraniye ve bü: tün âlemler üzerinde istet leri yolda tasarruf etme | retleri apaçık iken bu felâke düşmeleri neden İle: vüm ortakları kestirememekten hayrete düşü- yrlar ve,... anlıyor, öğreniyor- lar ki: Bundaki gizli hikmet kıyamete kadar bütün islâmlar dan Hazreti Hüseyinin meşhe- dini ziyaret edeceklere; cehen- nem azabından kurtulabilsinler ve günallardan temizlensinler imaktânmı bağışlamak için imiş! Hiristiyanların, İsânm, Alla- kı lu ol psanların selâ- müneviyesi ve halâsı uğ- runda kendini - çarmıhda feda eylediğ icma olan Ben hiç de inkâr Hazreti Hüseyinin şahadeti; İslâm âleminde çeşidli tepkiler yapmıştır. Şia mezhebleri tat- kikatımda mühim bir dini töre: nin günümüzde dahi yaşama na sebeb olmuştur. — Şiil (matem) merasimine çok ehem e miyet verilir, facianın ve kur banların hâtırası senei devriye lerde birer dini gün imişcesine türlü şekillerde tecessüm ve tevkir olunur Şia usullerine yakmlık gö: teren tarikatler göyle dursun > mensub tarik sanannaAmı TF (Baştarafı 1 incide) ferrüatile görmek pek o kadar zor değildir; İstanbulun en yakın ilçe lerinden Şilenin köylerini şöyle blr dolaşmak hakikatle yüzyüze gelme| ye kâfldir, Şile, İstanbul vilâyetinin en yan kın ve 90 kadar köyü olan bir İlçe| sidir, ki mıntakası dahilinde bulu. nan in hemen ekserisi geçi- mini kömürcülük ve odunculukla, temin etmektedir, Yerinde yaptığımız tahkikata gö re, bu köylerde edilmiş olan| ve tapulu ormanları bulunan köylü| , ler Ormanlar devletleştirilmeden evvel, 3166 sayılı kanunun 70—73 Türk-Yunan dostluk ve saldırmazlık paktı (Büştarafı 1 incide) yan etmiş ve Akdeniz — bloku Mevzuunda da şöyle demiştir:| — Akdeniz bloku ancak da- bilt ve harici vaziyetler müsail olduğu zaman düşünülecek bir idealdir. B. B. C. muhabiri$e göre, bu konusmalar, iki memleket| taahhüdlerine yeni birşey ilâve etmiş değildir. | Atina 6 (AP) — Bugün bir basın toplantısında beyanatta | kulunan Türkiye Dışişleri Ba| kanı Necmeddin Sadak ezcümle şunları söylemiştir: «Her tarafta halk arasında derin bir endişe hüküm sürmek te olduğunu müsahede ettim.»: Yunanistan meselesine temas eden Sadak: «Yıman milleti u kadar fedakârlıklara katlandık tan sonra dinlenmeye ve yeni- den imara ihtiyacı vardır. An- cak şimdi cetelere karsı m demiştir. deleve girismistir.» Dısisleri Bakanıı. - Caldarisle görüstükleri hakkında şunları | bevan etmiştir: «Uluslararası durumu göz - den gecirdik ve her iki memle keti ilgilendiren meseleler hak konda uzun uzadıya konustuk. Milletlerimiz arasında mevcul dostluk bağlarını - sıklaştırmak ve münasebetlerimizi geliştir - Tek lüzumunda mutabık — kal- dık. İstikbale emniyet ve meta- netle bakmaktayız. » Neşredilen tebliğ Atina 6 (A.A.) — Türk ve Yunan Dişişleri Bakanları ta- rafından dün gece neşredilen müsterek bir tebliğde iki mem leket arasındaki münasebetle - rin bundan sonra 'da 50 senelik | dostluk ve saldırmazlık anlaş- masına dayanacağı belirtilmiş- tiz. Ankara 6 (ALA.) — Dışişle- ri Bakanı Nermeddin Sadak'ıri Atinayı ziyareti münasebetile Gün yapılan tebliğin dördüncü fikası şövle okunacaktır. «Bundan sonra Türk - Yunan münasebetlerinin muhtelif vec- kelerini İnceleyen Dışişleri Ba- kanları her iki memleket ar: sında imzalanmış ve daima yü Türlükte bulunan andlaşmal: da ifadesini bulan kardeşce dostluğun geçmişte uzun sene- lerde olduğu gibi ilerde de ger-| çe bir davanışma esası teskil et tiğini müşahade etmişlerdir.» Bakınlar Kuru'u dün toplandı Ankara: 6 (A.A.) — Bakanlar ku rulu burün saat 17 den 20 ye kadar süren bir toplantı. yapmıştır, Bu taplantıda Başbakan Şark se yahati haklında izahat vermiş: ve ©o mıntakanın esaslı ihtiyaçları üze rinde bir Leraat plânı hazırlanma S1 kararlaştırılmıştır. aa mAAAAAAAAARAA de dahi aşura merasiminin if- ratlı bir şekilde olmasa bile her yıl tekrarı tarikat âdâbı a-; olduğuna göre, rasına girmiş üzerinde biraz durulması; mev, züa aykırılık — sayılmaz, hattâ Şii inanclarının tatbikatını bar “a noktalardan açıklatmak bakı: mandan Faydalı bile olur. Ma-; tem merasimine verilen önemi: su tarihi fıkra pek güzel anla- tir (Devamı vur) (İ) Aymi Wivuyet; — Kâfede Kadar hayal vadisine döktük leri sasılacak seydir! Sözü (e- çen tabut, Hazreti Musanın Tevi ratı içinde sakladığı Beni İs iPin kudsal eşyasındandır. A: de Musa Peygamberin mucize; gösterdiği değneğidir. Beni İs- railin, mukaddes kitabları Tev-, tt bile Babil esaretinden evvel kaybolmuş ve mevend Tevrat- Tarın dahi o zamandan kalma- Müzlümanlarca isbat olun-; Tabut ve Asd'nın var- dağn sı; ancak hayal kiro- et ris aldatıcı ve aldanan- larım vağhetini kazanabilir! (2) Sözü Pevwgamberin, mâ-i nası Allahütaalanın olan hadis. ANARAARARRADARDARARARARADARARAIDARARADRARARARARARARARADARADADARAARADADA İ Ledir. doğan sefalet!. maddelerinin kendilerine Bi tasarruf hakkına binmen 15 kimden 15 Nisana: kadâr olam man içinde, ihtisaslarma tettnad. yaptıkları amanejman plânma Te ormanlarım seçme - usülile kese$ ler veya budarlar, kömür yaptıktay sonra. tarife bedeli üzerinden vergi sini Maliye şubesine ödeyerek Bü,. tarlardı. Ve her köylü, ormanın: dareli bir şekilde kesmeğe mecbul du, Çünkü fazla kestlğ ınow-:) gelecek yıllar içinde sıkıntı çekeceli ti. Köylü, bütün gayretlile ormanla Tının kiymetlenmesine ve yetişmesi ne, hükümet hazinesine fazla gelli temin etimeğe gayret ediyordu, Zira, bu mıntakada arazi, zirazta elverişli değildir; bu bakımdan Köy lünün sadece ziraatle geçihmesine imkân ve- ihtimal yoktur, Esaser köylü eskidenberi nüreülükten memnun gözükmemekte, bu işi me buren yapmakta Idi, Şurasını da bilhassa belirtmek Tâ Zzımdır, ki köylü yılda sattığı kömüz mukabilinde, çok çok beş 'yüz 1 kazanabilmektedir, Bugünün ağu hayat şartları altında köylünün bir yılı 500 lira ile nasıl geçirdiğini siz tasavvur edin.. Öyle köylülerls karşılaştım, ki ormanları henüz devlet elline geçmeden önce soğun ekmekle yaşıyorlar ve buna şikre diyorlarmış.— Köylüyü feryad etti. ren, şimdi soğan, ekmeği dahi kaza namayışıdır, Hiçbir esaslı tetkike dayanmın. dan, ancak kitablarda okunarak « de edilen malümata istinaden Ha- zırlanan orman kanunu hüküümle. rince, köylünün elindeki ormanlnı alındıktan sonra ortaya çıkan sefa letin büyüklüğü anlatılamayacak bir dereceye yükselmiştir, İstimlâk bedelleri bile ödenmeye rek gasbedilen ve orman işletmele ri emrine verilen ormanlar, bugün es kisine nisbetle daha çok tahrib e- dilmiş bir vaziyettedir, Eskiden köylü, ormanına kendi mali olduğu için, bütün gelirini o radan temin ettiği için itine ile ba kıyordü; fakat bugün böyle bir bu sus bahis mevzu değildir, Şilenin köylerindeki ormanlarına amanejman plânları 1945 yılınt ı “orman genel — müdürlüğü tarafın. dan gönderilen 5 mühendis tarat- dan hiç bir. tetkik ve yerinde in- leme yapılmadan, köylünün mal matına müracaat edilmeden üstür. körü bir — şekilde tesbit olunmmş. tur, Kesin zamanında gösterilen mak talar, köylüyü asla tatmin edici de ğildir; Hattâ ayni maktadan başk) köylere de yer verilmekte ve bu su retle-iki köy arasında münşkaşalı ra sebeb olunmaktadır, Bu arada şunu zikretmeden geçe miyeceğiz:- 945 yılında, Şilenin, Ö- merli nahiyesine bağlı Karakiraz kö yünün muvakkat amanejman plân. yapılmış ve neticede bu köyün hu- dudunda, ancak 1950 yılında kesimı müsaade edileceği anlaşılmıştır. Htelbuki 947 senesinde Karakirr” köyünün şarkında Ağıl deresi mr kii Domali köyüne; Garbı da Kurna köyüne makta gösterilmiştir, Karakiraz. köyime 948 yılındı da kesime müsaade edilmemiş, m ; raçatlara karşılık — olarak, köye 1 saat mesafede bulunan Koçulus; pa—Dindere Vakıf ormanlarmcı 1 fakta verilmiştir. Üç günde sona even kesim neti. cesinde 78 hanelik Karakiraz köyü ne 2400: kental odun isabet etmis, bu miktar odun kömüre tahvil olu nursa 480 kental kömür verilmiş demektir ki, bir hane başına an. cak 4 kental, yanl 400 kilo kömür isabet etmektedir, Öğrendiğimize göre bu miktar kömürün satışından masraf ve or Maniye rüsumu tenzil edilirse, köy lüye bit senelik geçimini sağlıya- 'N cak olan 30 llra kalmaktadır, Köylü bir yılda 30 Ilra Jle geçinebilir mi? Orman idaresi bunun mümküm 01- duğunu iddia ve Israr etmekten vaz geçmemektedir, Yukarıda verdiğimiz izahlardan da anlaşılacağı veçhile, köylü bu günkü orman kanunundan' şiddetfe şikâyet etmekte ve büyük bir sıkın ti içinde bulunmakladır. İşletmenin kendisine — gösterdiğ; maktayn kâfi gelmediği aşikşedır. Bu yüzden köylü zorla kaçakçılığa baş vurmakta ve ormanlar harab olmaktadır, İşletme ormanların kıymetlenme sine değil de mahvına çalışmakta. dir, 2 yıl içinde, Şile mıntakasında Malakçıdere, Almadere, Kurma va Karakiraz merasındaki baltalık or manlar, yıllarca - Eşraf idaresime ve köylüye gelir temin eden Eğridere ormanları harab olmuş ve arazi çıplak bir hale gelmiştir, Bunlar işletmenin muvaffakiyet izliklerine ufak birer misalden baş a birşey değildir, Sonra bu mıntakadaki ormanlar, baltalık. ve çalılık 0: rettir lik orun na rağmen köylü d anlardan iban n yoktüur, Bu letin elinden demediği or- istemek Ki orla aldığı, bedelin! manlarının geri v

Bu sayıdan diğer sayfalar: