g n n e W ü N . e KŞN AĞA b Kt Üçüzler ve ann eleri hastahanede 9 — “pyyelki gece saat 21 de Zeynep| ibiri kığ olmak üzere üçüz çocuk do. Burmuştur, & , müvi ni mil Doğum evinde, posta müvez Üerkdi p AA b adai ; iAdnan Gatükkün at Mülsar annelerinin sıhhi durumları gayet ” — — iztürk bir batında ikisi erkek ve ç © n x , e " Ulaşlırma işlerimiz H - —— ç K (Baştarafı 1 incide) | — Diğer taraftan Demiryolları # — k şartlar ileri süren şantive| ideresi önümüzdeki Fuar mev- ie bugünlerde bir mukavele mzalıyaacak olan Genel Müdü- | un bu ay mihayetinden evvel Talie tezgâhlarını tevsi ve tak-| ziye maksadile yeni bazı mü- sayaatfa bulunmak üzere 'Lon- raya hareketi ihtimal dahilin- | gedir. Satın alınan gemilerin| tâmir masraflarına gelince, bu hususta kesin bir rakam Söy-| lünek mümkün olmamakla be-| raber 7-8 milyon doları aşaca- Eı tahmin edilmektedir.» Arkadaşımızın, Y. Ziya Er; zinle beraber diğer heyet âza- larının da dönüp dönmiyecek-| leri sualine Bakan: | Aziz Derya ile Remzi Bara- nın burada vazifeleri — olduğu iketle dönmeleri lâzım geldiği, fakat tâmirata nezaret etmek izere giden iki mühendisin bir ddet daha Amerikada kala- e sakları ve icab ettiği takdirde ay» Oir iki mühendis daha gönde- j — “leceği cevabında — bulunmüuş.| rt Z İ a1 — Buhdan sonra, günün dedi > du mevzuunu teşkil eden An- fa, — İdo megselesine temasla Ba- ar — >a, bu hususta Anadolu Ajsan va — ja verdiği beyanatına ilâve sın — decek fazla birşey bulunmadı- me - Çnt söylemiş, yalmız ortada irma ile, imza edilmiş kat'i ân, dir anlaşma bulunmadığı üze- “ önde ısrarla durmuştur. Bilâ-! 18re Bakan, keyfiyetin Danış- ; ya bildirildiğini ve ancak Da S yıstayın noktai nazarı belli ol 'a an sonra firmayla kat'i mukavele yapılabileceğini sildiren Bakan sözlerine devam an a. son görüşmelerde, Ansaldo- de- Ca ismarlanan gemilerden an- ar ört tanesi için mutabık ka ve ndığını, geri kalan dört gemi is- —h inşa işinin, başka bir fir- ve - — >va ihale edilmek üzere, ye- ka — den eksiltmeye konulacağını n/ — we etmiştir. Daha sonra muhtelif mevzu- am temas eden Şükrü Kocak sunları sövlemişti *— Amerikadan satın aldığı- mız 130 lokomotifin; Bir iki aya ar, peyderpey teslim alınma "e başlanacaktır. Bunlar ge- lince muhtelif hatlarda yeni 3kepresler ihdas edileceği gibi Adana - Haydarpasa arası es- ya nakliyatının 3-4 günde temi- sine calısılacaktır. | Gazi Osman Paşa (Baştarafı 1 incide) Gazi Osman Paşa ortaokulun dan bir talebe, Plevne müdafil Gazl Osman Paşa isimli, ken e fudan yazılmıs bir şi iri; yine bir başka talebe Ce. yasbcadunn «Plevneden Tken» adlı şilrini okumuş lar ve alkışlanmışlardır, Son olarak, talebeler tarafında Plebne marşı söylenm bep bi | | lükle Gazi Osman Paşanın Fatihi ki türbesine Fidilere muştur. Gazi Osman müdür muavini T da bir konuşm: çelenk Konu Paşaortaokul, azıl Össan, bure a Yapmış ve geç val Kit toplantıya nih * ©t verilmiştir. Gazi Osman 1882 de Tokatı ta doğmuş ve 1852 de mülâzım.; rütbesile orduya sâpi) tır 1877--78 Moskof seferi başla, Müşir rütbesini haiz bulunan Man Paşa, Vidinden 85 bin - kişilik; bir kuvvetle kalkarak, Balkanları: Eeçmeğe çalışan Rus ordularını he, zlmete uğratarak Plevneyi zaptet-' Katılmyaj Osel miştir Bilâhare, Plevneyi geri almak isi tiyen 180 bin Rus ask kargı. yanımdaki bir avuç kahramanla 4i ay Yalmadan karşı koymuştür. Ve hihayet en büyük şeref rütbesi 0. V — Jan «Gazlk unvanını hak etmistir. Tarihlmize, — böylelikl yaprak daha kazandı Manın âziz hâtir Türkü, kalbinde ebediyen yaşıyacaktır. ,gimi için şimdiden hazırlıklara baslamış olup bu sene fuarı da- ha çok kimselerin ziyaretini te- | Mmir için hususi tren servisleri ihdas edileceği gibi bilet ücret- lerinin de geçen senelere nisbet le daha ucuz olması düşünül- mektedir. Adapazamı Vagon Fabçikası- pan inşaatı da ilerlemektedir. | Bu sene sonunda işletmeye açıl ması muhtemeldir. Telefon işlerine gelince; Af- iyon. İsparta, Burdur, Antalya, Maras, Adana, Gazianteb tele- fon hatları tesisi tamamlanmış tır. Bunlar için gereken krom- portör İngiltereye sipariş edil- miş olup yakında gelecek ve yerlerire konduktan sonra, hat | lar işletmeye acılacaktır. İstanbul Banliyö telefonları- nın da otomatik hale getirilme' i isi ihale edilmiş ve mukave- Hakele taarruz (Baştarafı 1 incide) İdi. Biraz sonra M. Molley kala- balık bir grup (Galatasaray ve| Fenerbahce oyuncuları) ile ko- ridora geldi. Sanığın yanında da bir kaç arkadaşı ve pehlivan Mülâyim bulunmuyordu, Biraz — sonra roshkeme salonu açıldı ve dinle- yiciler içeri hücum ettiler. M. Molley çok sâkin ve mütebessim | idi. | Tevfik Uyuşanın — hüviyeti | tesbit edildi. sanık Besiktaşta Ihlamur caddesinde oturduğu- nu ve Seref stadı — müstahde- mininden olduğunu söyledi M. Molley'e dâvası soruldu. Mümaileyh tercümanı vasıtasi-| le: Maç esnasında birkaç ki- Bi üzerime hücum ettiler. Onla- Tin arasında bu zat da vardı. Fakat bana yumruk vuran baş kaları idi. Tevfik Bey sadece gömleğimi çekeledi» dedi. Bu esnada söz alan sanık ise | itiraz etti ve M. Molley'in ken- | disini başkasına benzetmiş ola- kileceğini söyledi. Dâvacı ise: | «— Hayır kat'iyyen yanılmı-| yorum, Tevfik idi. Fakat ben kendisinden dâvacı değilim, tar zive versinler barışalım» dedi. Hâkimin de ısrarı üzerine Tevfik Uvusan af diliyerek dâ- | yacının elini sıktı. M. Mollev de icten gelen bir samimiyetle sanığın elini sıktı ve sırtını ok- şadı. ikisi de pülüştüler, hattâ kâkim bile güldü. Neticede dâva sukut etti. £por terbiyesinin ne demek ol- duğunu izhar ederek samiinin — Yâ Emirilmü'minin, diyor- lar, fitnenin baş kaldıramaması için Hüseyinin Zürriyetinden ge ride kimseyi bırakma. Ali bin Hüseyini (Zeynelâbidin) de öl- dürt! Numan bin Beşir ise; — Yâ Emirülmü'minin, sen bu sözlere aldırma. Sen Resulü Ekremin tuttuğu yolu tut. Ön- lara dokunma, bulundukları hal zere birak! diyor, vukuatın yü rüyüşü de Yezidin bu re'ye uy- Bunluk gösterdiğini açıklatıyor. Bir müddet sonra kadınları ynelâbidini Medine- yor ve «Bir isteği o- rudan doğruya kendi- Sine» yazmasını da tavsiye ey- liyor! * İste: Sia'nın Hüsevin'den son Fa dördüncü Tmam olarak kabul Evledikleri İmam Ali Zeynelü- bidin; bu suretie sa$ kalabtimiş olan zattır. (Zevdiye fırkası) nın mensub oldukları (Zeyd) de onun oğludur. Burava bir küçük jilâv yapa- rak bahse nihayet verecek ve esas fnevzuumuza döneceğiz: Sulhu istiyorsan cenge hazır ol! (Başmakaleden devam) etmiştir.! Anglosaksonlar da — ko- nuşmalara başlamanın ilk şartı 0- larak Amerikalıların daşesine mü- teallik nakliyata Soyyetlerin, her hangi bir şekilde, mügi olmamala- rını istemiştir. ve askeri havanın birden miş olduğu hissolunuyor. Zaten Sovyetler merede Amerikalı- ların dayanması fazla ise oradan çekilmeği kendi siyasetlerine düs- tur ittihaz etmişlerdir. * Yunanis- tında Anglosakson kuvveti artınca Moskova sahnede ikinci plâna çe- kilmiştir. Hattâ — keni yaratığı — olan Markos hükümetini bile biz; nımak şöyle dursun peykleri Ve tamtmak istememiştir. bu kukla idarenin kurulduğu lerde Mister Truman böyle bir darenin tanınmasının milletlerara- sı durumu vâhimle ça ifade eylemişti. Hülâsa Sovyet- ler nerede mukavemet görürlerse orada ric'at ediyorlar. Türkün ke- gin azim ve kararı karşısında da böylece gerilemediler mi? İki, üç yıl evvel bir takım istekler ve era- talebleri ileri süren Moskova blö fe Türklerin aldırış etmediklerini, görünce sesini kısmış ve muttasıl notalar göndermekten vazgeçmiş- ti. İranda, Azerbaycan — dâvasınıla da aşağı yukarı eyni hale şal olduk. Evvelâ Rus taarruzu, sonra dayanma karşısında ric'at ric'ati... Esasen Amerika da bu hakikati anladığı için Avrupanın kalkınma sına külli surette yardım derhal kabul etmiştir. İtalya, Fransa ve bütün Batı desteklenerek çanlan- dırılsa Sovyet baskışı o memleket- lere kadar ulaşamıyacaktır. Sovyetler açık ve düpedüz bir taarruzla Anglosaksonları fülen ve maddeten kendi aleyhlerine çe- irmeğe cesaret edemiyorlar. Xal- nız en ufak bir çatlaktan ve zayıf gedikten faydalanabilmek için çe- şitli noktalardan yoklamalar yapı- yorlar. Amerika ve Batı devletleri kuv- vetli ve müttehii gi bir Rus tecav ri haddedir denilebilir. Zaten öte- denberi malâm bir hakikattir: Sul he teşne olanlar harbe daima ha- zır olmalıdırlar, YENİ SABAH Türkiye Okutma Derneği toplantısı (Baştarafı 1 jincide) sında yetkilerini kullanarak u- mumi heyeti toplantıya çağır- dıkları ileri sürülmüştür. Ulvi Türkmenoğlu bir aralık çok müşkül bir duruma di ve birinci şube müdürünün müda- halesile muhakkak önlenmiştir. keyet dernek eşya ve hesabları- nm mühürlenerek jncelenmesi- ne karar vermiş ve yeni bir i- dare heyeti ve genel başkan seçmiştii Yüce Divân (Baştarafı 1 incide) Ezll başka bir tahriratı gönderdi- ğini anlattı. Başkaca bir malüma- tı olmadığını bildirdi. Bugün ifade sine müracaat olunmak üzere çağ rılan ve fabrikaya ilk kıymeti tak- dir ederek rapor veren mühendis Nedim Aymanın Bakırköy Emrazı “Akliye hastahanesinde bulunduğu tebellüğe ehil olmadığı mezkür has tahane başhekimliğinden — gelen tezkereden anlaşıldığından — ifade- sinin okunmasiyle iktifa edildi ve duruşmaya yarın devam etmek ü- Zere ara verili sempatisini kazanan M. İMolley, Tevfiğin koluna gire- rek, etrafını saran futbolcularla koridordan uzaklaştı. bir. kavga| Neticede umumi | YENİ SABKAH BAYFA: 8 Türk - görü Yunan şneleri sona erli (Baştarafı 1 incide) kam Çaldarisle müteaddit görüşme ler yapmı: Bu iki komşu ve dost Dişişleri Ba kanları bu görüşmeler — sırasında Memleketlerini İlgilendiren genel siyaset meşelelerini gözden geçirmiş, ler ve-aralarındaki görüş birliğini mMüşahade etmişlerdir, Bundan sonra Türk—Yünan mü nüsebetlerinin muhtelif veçhelerini inceleyen Dışişleri Bakanları, her 1 Kİ memleket arasında imzalanmış bulunan — anlaşmalarda — ifadesini bulmuş olan kardeşçe dostluğun dalma devam etmekte bulunduğu- Nu ve bunun geçmişte uzun seneler nasıl bir dayanışma esası teşkil et- mişse ileride de ayni şekilde devam edeceğini müşahede etmişlerdir Bu iki memleket tarafından ta- kip edilmekte olan dış Siyaset *Sa: dak ile Çaldaris tarafından Birleş miş milletler teşkilâtına sarsılmaz bağlılık, milli bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün muhafazası ve her iki milleri kuvvetle bağlı bulun- dukları hürriyet ve Demokrasi çer gevesi içinde bu - milletierin kalkın maları prensiplerinden mülhem o larak vasıflandı Türk ve Yunan devlet adamları Mmazide olduğu gibi, bütün gayretle rini dünya yüzünde itimadın tek. rar hüküm sürmesi ve barışın bü- tün milli inda sıki işbirliği temeline kati olarak dayanması hu susunda'bütün gayretlerini sarfet meğe azietmiş bulunmaktadırlar. Sadak ve Çaldaris, her iki memle ket arasında di işbirliğinin ılmıştir, bu iki memleketin ihtiyaçları ve Avrupanın Genel iktisadi kalkın- ması çerçevesi içindeki işbirliği ba kımından her iki memleket arasın daki iktisadi münâsebetlere gittik. çe artan bir ehhmmiyet atfetmeğe hazır bulundu! n ifade etmişler dir Diğer taraftan her ikl — milletin birbirleri - hakkındaki bilgilerinin artması bakımından “Yunanistanla Türiye arasını 1 kültür münâse- betlerin birinci derecede ehemmiyet, Ji âmllierden biri olduğu ve vâdide herdki tarafça esasen girişilmiş bu Junan gaytetierin geliştirilmesi ge vektiği tekarrür etmiştir, ASIESİZ ŞAYIALAR Ankara:5 (Hususi) — Dişişleri Ba kanımız Necmeddin Sadakın Atina da yaptığı temaslar münâsebetile Moskova, Bükreş ve Sofya radyola ri'ye bu arada bazı gazeteler Anka ra menşeli”olarak neşrettikleri ha haberlerde Xunan çetelelerine karşı 'Türk askeri birliklerinin de hare- kâta iştirak edecekleriniyazmışlar. dır, Moskova radyosu bu sabahki Rusça yayınında da Sadakın Atina dan bir Akdeniz bloku kurulması ayrıca Türk askerlerinin Demokrat kuvyvetlerekarşı savaşmak üzere Yu nan. topraklarına girmeleri mesele sinin müzakere edildiğini söylemiş. tir. Yetkili çevreler bu haberlerin tamamen asılsız olduğunu belirte rek bu gibi haberlerden kimlerin faydalanmakta — olduğuna dikkâti çekmektedirler, GÖRÜŞMELERE AİT TEFSIRLER Atina: 5 (A.A.) — Anadolu Ajan sının Özel Muhabiri Bildiriyor. Necmeddin akıp Atinaya yap tığı ziyaretin sona ermekte olduğu şu sırada bu ziyaretin ve Türk Dı şişleri Bakanının Atinada - yapmış olduğu temasların Yunanistanda u yandırdığı intibar hülâsaten ifade etmek Icap ederse bu ziyaret ve te masların Yunan Umumi efkârında büyük bir memnunlyet uyandırmış olduğu söylenebilir. Bilhassa idare ci çevreler olağanlistü memnun gö rünmektedirler, bu hususta hâkim kanaat, bu temasların Türk—Yu Yazan! W. Ra'f Ogan Lüzumlu bir ekleme: mi, Şamda mi, lrakda mı, Mısırda mı? Şah ve e h — Suikasde Hazreti Hüseyinin kesik ba- gt hakkında tarihcilerin sözleri ayrıdır. Bir kışmı Şama gönde- rildiğini ve hattâ Yezidin tahtı önüne konulunca, Yezidin elin- deki bastonla dürttüğünü hikâ- ye ederler (1). Bir kısmı böyle bir rivayetten bahseylemezler. Faşın gömüldüğü yer hakkın- da da ihtilâf olunmuştur: 1) Yezid; kesik başı Medineye yol ladı ve orada teşhir eyledikten sonra Baki' mezarlığında anne- sinin kabrine gömüldüğünü; 2) Başın Y zidin «ilâh haz rüm ortakları sinde muhafaza olunarak vefa- tinden sonra çıkarılıp kefenle- nerek Şamda Babulferadis da- hiline gömüldüğü ve oradaki mescidin ismi de Mescidülre's olduğunu, 3) Kesik bag Şamda otuz gün teşhir olunduktan son va silâh hazinesine konulup Sü leyman bin Abdülmelik zamanı na kadar orada kaldığı, derile- ri kalmayıp kemiklerin beyaz- laştığı ve bu Halife zamanında kefenletilerek hürmetle - İslâra kabristarına defnedildiğini, E- nieviye devleti inkıraz bulup ta nan münânesebtleri üzerinde ışık serpmiş olduğu we bu münâsebetle ri takviye etmiş bulunduğu, bu ay dınlatma ve takviye seyrinin ise git gide artarak gelişeceği merkezinde- dir, Bununla beraber umumi efkârın bazı kısımlarında hayal kırıkliğı- nm hafifçe gölgeleidirmiş — olduğu bir ihtirah havası da görülmüyor de ğildir . Umumi memnuniyetin yanı başında görünen bu sükütla ifade lendirilmiş ihtiraz bu ziyaretif bi- dayette Yunan umumi efkârına bir dereceye kadar mübalagalı bir şekil €e aksettirilmiş olmasından ve do. layısile umumü efkârın bu ziyaret. ten her iki memleket —arasındaki münâsebetleri ilgilendiren serbest seyahat iktisad ve tlcaret gibi saha larda derhal müsbet neticeler bek lemiş olmasından ileri gelmektedir. | hakikat şudur ki, buziyaret dünya durumunun oU buhranlı ânında ve Yunanistanın şimdi içinde bulun- duğu şartlar altında mesud bir baş Jangıç, harb yüzünden 1nkıtaa UB ramış şahsi temasların tekrar baş laması ve semeresiz olmuyacak saf halar halinde gelişmesi — devrinin başlangıcından başka birşey değil. dir. “Harbden beri ilk defa olaraktır ki, her iki memleketi İlgilendiren bütün *meseleler harb sonu şartları 'nın 'iŞiğı altında ve bir arada her iki memleket Dişişleri Bakanı ta- rafından incelenmiş — bulunmakta dır. Her iki memleket Dişişleri Ba- kanları arasındaki bu - temasların hakikaten kıymet ifade eden meyva ları, ancak zamanla ve Türk—Yu. nan münâsebetlerinin gerek her I- ki hükümet ve gerekse Bakanlıkla- rın bundan sonra - karşılaşacakları muhtelif safhalarında kendini gös terecektir, O iki memleket ki, ayni coğrafi bölge içinde bulunmakta ve terübeden geçmiş dostlukları, men faat iştirâkleri ve barış ile güven Üğe olan müşterek bağlılıkları ba- ğımsızlık ve tamamiyet yolunda ge lişirken, uzun zamandanberi , bir çok anlaşmalarla tarsin edilmiş ve dün akşamki reşmi ziyafet da karışılıklı söylenilen nutuklardad da bu derece sıhhatli ve hararetli bir şekilde iZadesini bulmuştur, Bu tabloyu tamamlıyabilmek için şunu da ilâve etmeliyim ki, siyaai çevreler Du ziyaret esmasında”“hiç bir tahrik hareketinin müşahede e- dilmemiş olmasını bilhassa — çok memnunniyet verici bir vakıa ola rak telâkki etmektedirler. Ayni za) manda barığçı ve yapıcı mahiyetli bu ziyaret tamamile özel bir mânâ ve ifade vermektedir, Çorum İl kongresi (Baştarafı 1 incide) Kongreyi açan il başkanı Receb Ergün, Demokrat Partinin yene- miyeceği hiç bir müşkül bulunm: dığını veciz bir hitabe ile ifade et- miştir. Müteakiben kongre başkan lığıma İskilip Demokrat Parti il başkanı Cevad Köstekçioğlu seçil- miştir. Okunan raporda Çorum De- mokratlarının maruz kaldığı müş- küller ve idari baskı acı bir dille ifade edilmiştir. Söz alan avukat Hüseyin Ortakçıoğlu: <11 Ocak 947 günü sabaha karşı milyonlar- ca Demokratı temsil eden büyük koöngrenin ayağa kalkarak — kabul ettiği Hürriyet Misakı hakkında Türk milletinin ayağa kalkarak verdiği bir kararın ifadesidir. Bu misakı tamamen tahakkuk etme- dikçe Türk milleti yerine oturmı yacaktır.» demiş ve uzun uzun al kışlanmıştır. Bu esnada kongre salonuna gi- ren D. P, genel başkanı Celâl Ba- yar, şiddetle alkışlanmış ve söz « larak bir buçuk saat süren bir ko- islâamda Mezhebler ve Fırkalar nasıl doğd u? YU | . N4 Hazreti Hüseynin kesik başı! — Meşhed — Mescidülre's — Medinede — Semavatta bir tartışma! — Matem gösleriler e şeyi uğrtayan diğer İslâm büyüklerine matem tutulmaz da, neden Kerbe- lâ şehidleri andır? — Kerbelânın mes'ulü tek değildir? — Ömer ve Şemr — Yezid ile cü- Abbasiye saltanatı kurulunca mezarları açılıp kemikleri yakı- lan Ümeyye ölülerile birlikte HBuzretie Hüseyinin de başı çı- karılıp yaktırılmış bulunduğu- nu söyliyenler vardır, bazı mü- verrihler de, Mısırda 400 den 606 ya kadar hükümran olan Şit Fâtimi'ler zamanında kesik kaşın Mısıra getirilerek orada göümülmüş olduğunu zireyliyor- lar! , hakkında dahi rivayetler sanaAnAAdI Berlinde durum (Baştarafı 1 incide) Amerikalı yolcu almıştı. Viking ile çarpışan Sovyet ucağı da alevler içinde yere düş müştür. Olenlerin listesi neşredilecektir. Londra, 5 (A.A.) — Bugün hava meydanı üzerinde vuku- bulan uçak kazasında - ölenler erasında United Press — ajansı, Tavhabiri Robert Collier bulun- maktadır. SOVYET PİLOTU ÖLDÜ Berlin, 5 (A.A.) — Sovyet, kaynaklarından — bildirildiğine| göre bir İngiliz nakliye uçağı- nın 1 kişilik bir Sovyet uçağile| bavada çarpıştıktan sonra düş- ü resmen teeyyüd etmekti Sövyet uçağı da İngiliz bi gesinde bulunan Heerstrasse ci- varına düşmüştür. Sovyet pilo- tu ölmüştür. İNGİLİZ VE — AMERİKAN | UCAKLARINA AVCI UÇAK- LARI REFAKAT EDECEK Londra, 5 (B.B.C.) — Bir| Rus tayyaresinin bir İngiliz yol | cu tayyaresine çarpması net cesinde vukua gelen facia ha-| berleri Londrada büyük alâka| ve esef uyandırmıştır. Yarın | Avam kamarasında bu hususta bu akşam, keri valisi General Robertson, kaza hakkında Ruslarla konuş- mak üzere Potsdama gitmizştir. niecte, Ruslardan memnuniyet werici teminat alınıncıya kadar Almanya üzerinde uçacak İngi- liz tayvarelerine avcı uçakları- nın refakat edeceğini söylemiş- tir. Amerikan komutanı da ayni kararı vermiştir. Mısırda kargaşalık aeti (Baştarafı 1 incide) yet etmiştir. Çarpışmalar, İsken- deriyede olmuştur. Nümayişcilere ihtar mahiyetinde olmak üzere or- du evvelâ havaya ateş etmiş, bir netice vermeyince askerler ateşi nümayişcilere çevirmiştir. İskende- riyede bir kaç #inema, ateşe veril- mistir. — Polizler, maaşlarina :zam istemektedirler. Mısır Başbakanı,| uçakla İskenderiyeye gitmiştir. Va ziyete ordu hâkimdir. Gece, Mısır sokaklarında askerler nöbet bek- lemektedir. Geceleri sokağa çıkma yasağı konmuş ve şübheli şahısla- rın vurulacağa halka ilân edilmiş- tir. -3 |Amerikanın Türkiye- ye askeri yardımı (Baştarafı 1 incide) son 10 gün içinde gelen 5 Ameri- kan vapurile 10 bin tona yakın harb malzemesi verildiğini de ilâ ve ediyor, nuşma yapmışı Bem Bayar, sık sık alkışlanan bu mühim konuşmasında D. P. de- ki goön ihtilâflara temas etmiş, ih- tilâflar dolayısile C. H. P. erkâ nında müşahade edilen yersiz sı vinmelere işaret ve C. H. P. genel başkanının son seçim propaganda S1 nutuklarında kendini gösteren istihzalara temasla: <Şayet muha lefete dostsalar, gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz» demiştir. Celâl Bayar, nutkunu bitir- dikten sonra Sungurluya hare-| ket etmiştir. Geceyi orada ge-| Çirecek ve yarın (bugün) An- karaya dönecektir. Fuad Köprülü Urfaya gidiyor Ankara: 5 (Hususi) D. P. kuru- cularından Fuad Köprülü, Urfa- nin kuürtülüş - bayramında bülün- izahat verileceği zannolunmak- | tadır. Almanyadaki İngiliz 'AS-] General Robertson, verdiği de-| mak üzere perşembe günü Urlfaya gidecektir. dir: 1) Kerbelâda gömülmüş ve yeri belli olmamak için nehir- den bir kanal açılıp su yürüti müs, 2) Şehid edildikleri yere, gömülmüş amma, yeri belli e- dilmemiş, 3) Kerbelâda neh atılmış, 4) Meşhedi Ali'ye gö- mülmüş... olduğunu söyliyenleri vardır, ki hepsi de Kerbelâ neh ri civarındaki — Meşhed; - kabir| makamına kaimdir derler. Rivayetlerden — hangilerinini doğru olduğu kestirilemez, am-ı ma Hazreti Hüseyinin başı, hud vücudlarının gömülü oldu-| Pu iddia edilen yerlerden hep- sinin de hesabsız ziyaretcile bulunduğu ve bunlardan her bi- rinin de ziyaret ettikleri ma- kallin kudsiyetine iman eylive- rek tebcil ve tâziz eyledikleri! görülmektedir. Çünkü: (Devamı var) (1) Aşmi rivayet; — Küfcd: İmi Ziyad hakkında dah lonir, Belki ikisi de doğrudur. söy- MARARARARRANADARAADANA YLODDDD ARURARDDDDDRADNARDDRDDDDDADDRDORDRDRADADARRANIRARDRARRAARAARIRARARARARDARDADDRARARARALAĞ 9 z e F gözile Boşanma hâdiseleri çoğalıyor M oşanma hâdiseleri gün gagk tikço biraz daha çoğalıyor. €4 Çin dhısai malümata müracaat Kizumu yok. Akraba, arkadaş, dost ve kont Kâfi. Hergün bir yenisini duymak im kânı var. bi nedir?... Bunu düşünürken aklıma aski vlem riayel edilmediğinden ' midir? Ölmeden evvol mürüvwatini görmaek Nu evlendirmeğe içinden karar werir, Ve eşine, — dostuna bu — aüşüncesin| ll süd emmiş birisini bulmaktız. Komşuda, —misafirlikte, hamamda | nihayet birini gözüne kestirmiş vaya içinden karar vermiştir. ya çalışan anne, nihayet oğlundan Mübhem ve mütereddid bir cevab ak veya kılavuzu İle gitliği kızın evinde, görücü hakvesini içmiş ve kaynanalık tur. Avdette, baş göz edeceği Biricik oğe raşır. | Gefin hoşuna gitmiş (ss, yanı bir edici bir vaziyette ise, oğluna beğen- dirici izahlar mukayeseler yapılır. ve teminat verilir ve şeklen muvafakat kararı alınır. Esasen ikinci ziyarette mıştı. Üçüncü veya dördüncü gidişta Allahın emri ve Peygamborin kavli - Taraflar, hakkında Mocelle usulü i- le serron ve alenen tezkiyaler yapılır. 'ne, damad, tatlâ fotoğrafını bile gör- mediği, yalnız annesinin tartti ila ha- mır, Anlkâhlanır we mihayet ovlanir. Nikâhta keramet, koltukta muhar- olur. -Başanmanın pek kolay ve Çek masrafsız olmasına rağmen, kırk cili dar, Ananın evine git, gömleğinde alâ- (Kici kelimelerin, Damoktesin kılıoı Bi- “bi her an kadını tehdit etmesine rağ- ahlâki, İktisadi Ssarsınlılarına — göğüs Berer ve dayanır. iiğinden — Çökecek zannedilen bu ai birliği, boton ve simarfarmeden — kurul Bugün, henüz bıyıkları terliyen, ha- yatını kazanmak değil tahsilinin an- kanlı namzedi, sokakta, sinemada, ba- loda, ve yahud plâjda tosadüfer gör- Sini müteakib tanışırlar, konuşurlar, bir İki beraber gezerler, sinemaya gi- ve gençliğin Jlk ve kaynıyan ateşi a rasında kendi kendilerine sözle; Bu şekli rabıta üç dört aydan faz!: sürecek mahiyette ise ana ve babaya, ri alınabilmek için ağlamalar, sızk Malar, dntihar tehditlerine kadar va Ekseri düğün maerasimi olmaksızın yapılan nikâh törenile, genç ailenin Ve bazen de genç kizin bahasının e- vinde ve nadiran de, — prostelâli wo Bi hususl apartman dairesinde baş dar. ti celbetmiyen küçük küçük wak'alar, hâdiseler, hiç bir kıymeti olmiyan ba bir aile büyüğü olmamasından, genç dik mantıkı ve Bügisizliği ile, büyültü- halledilmeğe uğraşılır. İlk antaşmamazlık tohumu atılmış- evlilerin er biri için, mevcudi olması melhuz, maddi manevi, ruhi, bedeni, Bezik partisinde, çayda, — yemekte baloda, dansta, iki genç, arkadaş tei- ketlerini tetkik ve tecessüse başlarlar. Artık birbirlerinden tereddüd ve şüb- <e ehemmiyetsiz ve hakikatte İse pek mühim bir kıskançlık hâdisesi altı ay- sürüktemiştir. Bazen bir sene ve hazen de bir tek id areci — ahkeme statistikleri d Saş'a sason bu hakikate varmak varmak & BU ailelerine göyle bir göz gezdirmek Bu neden böyle oluyor. Asaha <ahsk ma şekilleri geldi. Acaba eski usula soydasına düşen bilhassa anne, oğlui açıklamıya başlar. Maksadı oğluna hai Bözünü ve kulağını dört açan anne, Lâf arasında, noktal nazarını anlamı miştir. — Müstakbel kaynana, —komşu hissinin Jik zevkini tadar gibi olmuş- | luna, kızın Tizik tarifini yapmağa uğ- kelime ile kaynanalık hissini tatmin | birbirlerinin küfvü olduğu —hakkında damadın fotoğrafı kiz evine birakıl- 9)he kiz üstenir. iharelerin müsbet motlceleri üzori- yalinde cantandırdığı kız e mişanla- bet düstürü ile çoluk Ve cocuk sahibi isene bir yastıkta yaşarlar. Ve ölür- ikam yoktur, boşadım misillü alle ye men, bu alle, hayatın bütün Içtimai, Temelsiz gibi başlıyan ve temelsiz- muş bir kal'e mukavemetile, yaşardı. cak 3 üncü devresinde bulunan, deli- düğü bir genç kızta, Jik bakış Kai derler, plâjda güneş banyosu alırlar nişanlanırlar. malümat verilir. Bazen muvafakatic- rırı yeni aile yuvası, bazen genç çocuğun böneli Rum kadınının hizmet — odece- İlk üç dört ay içinde, nazarı dikka: zi dedikodular, aklı başında, teorüboli lür, MüzüMSUZ tefsir ve — teviller — ilo tir. İKi tarafın kendi mühiti, — yeni fikri moksanları belirtirler. kinlerinin tesiri attımda, bütün hare- he haşlamıştır. Bu arada, kendilerin- fik damaci we gelinimizi — mahkemeye celsede tefhim edilen boşanma kararı üzerine, cemiyete iki dul daha ilâve dilmiştir. Türkler arasında, bazı — müstesna- Jardan sarfınazar, dünkü va bu günkü öwlenme şekillerini izah oitikten san- ra, son zamanlarda çoğaldığı görülem hlorini araş fırmak Tüzemgeliyor. Bunu başka bir gün tedkik edecekiz.