2 Nisan 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

2 Nisan 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA: 2 İYASİ HATIRALARIM Yazan: "I"rofesör Kenan Öner — Biğ v Vatandaş, intihap işlerinde basiret sana düşen bir vazifedir. Ver« Ülgin veya vereceğin oyu ihsas edecek gafletten mutlâka çekin, Te Wehhiüm ettiğini zararlar reyine sahip olmaktan ziyade bu basiretsizlik- fen gelebilir. Vatandaş, Her hükümet şekli ekseriyeto maz. Reyinle istediğin, millet ve memlekete uygun gördüğün şel #is edecek bir çokluk teminine çalış. Vatandaş, İntihap işlerinde senin de, vatan ve milletin de huzur zifeni anlayış tarzına baği Hakikatle mugalatayı a- 7san esir oldun demektir. Vatandas, Demokrat Parti nazarında seçim, kendi — kanaatlerine yol açmaktan ziyade, memlekette halk iradesinin tahakkukuna vasıta dayanmadıkça tutuna- li te- olmaktan başka bir kıymet ifade etmez, Demokrat Parli zorla kimse- den kanaat toplamak değil, sizlerin hak ve iradesini temin için mü- cadeleye atılmıştır. Haklarının korunması için Demokrat Partiye güve- nebilirsin. O reyini aleyhinde kullansan bile senin müdafiin olacaktır. Vatandaş, Demokrat Parti, aldatacak bir muvazaa mahsulü değil, memlekette hakiki ve geniş münada bir Demakrasinin teessüs ve inki- şafına hizmet eden bir teşekküldür. İki tarafın hareket tarzına bakar- san buna sen de inanmak zorunda kalırsın. Vatandaş, Bütün hak ve hürriyetlerinin temeli intihap günü atıla- caktır. O gün gelinciye kadar sana ve memlekete faydalı olacak bir kanaat getirmeğe çalış. Seçim günü her bahane ve maniayı çiğniyerek kullan. Yalnız vereceğin rey ile kanaatir 'Temmuz ayının Demokrasi ve Demokrat Parti a rından biri de Mareşal Fevzi Çakmak'ın milletvekilliği namzetliğini ka- bul ve müstakil aday olarak Demokrat Parti * listesine dahil olmağa muvafakat etmeleri olmuştu. Bu haber halk üzerinde bir fali hayır müjdecisi, Halkcılar ve Halk Partisi üzerinde de hakikaten bir sür- u o kadar şaşırtıcı bir hâdise olmuşpriz ve soğuk bir duş tesiri yaptı. B tu ki derecesini Başbakan Şükrü Saracoğlunun Mareşali beş defa ziya- £ etmesile de halde kandıramamış olduğı bildir. MAREŞALE KARŞI GÖSTERİLEN SAYGISIZLIK Sayın Mareşal, İstanbulun şerefini arttırdıkları zaman kendile yolda karşılamış, halkın candan gelen tezahürlerini gözümle görmüş, kulağımla işitmiştim. Bu bile halkın Halk Partisi hakkındaki sevgile- ninin tam bir inikâsı halinde idi. Haydarpaşa istasyonunda her şeyden fazla göze çarpan şey resmi kıyafette bir belediye kavasının bile bu- Iunmayışı, fincancı katırlarını ürkütmemek “için valinin istikbale gitme- gi şöyle dursun, mümessil bile göndermiyecek kadar kendini protokol ile birlikte unutmuş olması idi. Memleketin bu biricik Mareşali tâ gen liğinden. zozla tekaüde sevkedilinceye kadar bütün ömrünü meml, , memleketin istiklâl ve selâmetine hasretmiş, bu günün bir çok bü- Yükleri Milli Mücadeleye iştirâk için cesaret toplamağa çalışırken bu Mareşal Gaziyi tam ihtiyaç ânında takib etmiş, gaza mahallerinin her noktasında hayatını tehlikelere atarak bu günkü kahramanların hatâl: rını tashih ede ede kazanılan zaferin en büyük hissedarlarından biri almuş ve nihayet Cumhuriyet devrinde de Türk ordusunun başında bu- Kunarak tekâmülüne çalışmış bir ihtiyar kumandan iken memlekette Demokrasi oyunu başlar başlamaz bir tarafa atılmış ve bir komutan yaveri, bir belediye çavuşu, bir vilâyet kâtibi ve bir polis memurunun Bile safa geldiniz demesine mümanaatla icabedenlere hoş görünmeğe an cak bir vasıta haline gelmişti. İSTASYONDAKİ BAŞIBOZUK ZABITA MEMURLARI Evet, trendede, istasyonda da zabıta memurları dolu idi. Fakat bunlar istikbal için değil, başka vazifâ ile mükellef tutuldukları için başıbozuk kıyâfetine sokulmuş, üniveşkitenin binlerce genç münevver- leri arasına birar başıbozuk olarak karışmışlardı. ) Maresal, bunlara lâkayt, vicdanı her türlü takyidattan âzade ili- miztü tstediği yerlerini dolaşıyor, halkân sonsuz sevgileri karşısında göz yaşları dökülüyor, mahbesden kurtulmuş bir insan gibi hürriyetin bütün nektarlarını emiyordu. Paşa mütevazı evinde her gün halkın ve gençliğin ziyaretlerini ka- bul ediyor, kapısının önündeki hendekte' bekliyen sivil memurların ke- safetine de ehemmiyet vermiyen vatandaşlarile hasbihal ediyordu. Günler geçiyor, seçim yaklaşıyor, Halk Partisi artık gözden si nerek faaliyetini hükümete, terketmiş görünüyordu. Vakıa eski adliye vekili de, onun halefi de memleketin adalet teş- kilâtını tamimler yazarak seçim mücadelelerinde tarafsızlığa düvet ediyor, fakat bir hafta geçmeden birden bire istifası böyle bir tamimin boşa gitmediği zannını tevlit ediyordu. MUHALİ MÜMKÜN YAPMAK İÇİN GAYRETLER İstanbul valisi artık postu Halk Partisinin merkezine sermiş, res- mi işleri olduğu günlerde de vilâyet ve belediye dairesi bu partinin merkezi halini almış bulunuyordu. Tedbirler beraber alınıyor, mahrem erairler benaber veriliyor, bilhassa İncedayı yorgunluktan tirit halini almış, İstanbulda seçimi partisine kazandırmak için var kuvvetile mu- hali mümkün yapmağa çabalıyordu. Artık bütün gazeteler aralarında »bir koordinasyon vücude getir- müş gibi vatanın her tarafına yayılıyor; aldıkları kanunsuzluk ve şuriş haberlerini nüshalarına geçiriyor, bu suretle de Demokrasiye yardım edeyim derken milleti sindirerek kâş yapayım derken göz çıkarmışa dönüyordu. Hal ve vaziyet müsamaha hududunu çoktan aşmış bulunuyor, on- lar kadar şiddetli, fakat kanuna uyar hareketlerle bu işi karşılamak mübrem bir ihtiyaç halinde kendini gösteriyordu. Bizler de bunu yap- mak için düşünüyor, tedbir arıyorduk. Görünüşe göre icra kuvvetinden medet ummak bir hayal olsa da sinmediğimizi anlatmak, elden gelenin yapılacağım ihsas ederek halkın parçalanmak istenen cesaretini sağla- ret et mu gazetelerle iti; anlamak mak için bir şey yapmak icabediyordu. Bu düşünce ile 1 Temmuz tarih- gü Hi gazetelerde valiye hitab eden gu açık mektubu neşrettim: VALİYE AÇIK MEKTUB «Sayın vali, seçim defterleri asılmakla memlekette intihab müca- delesi başlamış, millet hâkimiyetinin tezahürüne yol açılmış bulunuyor. 26 Mayıs segiminin ne gibi şartlar altında akıp - gittiğini, her seyden evvel iktidar partisi dideri sıfatile Cumhurbaşkanının propaganda seya- hatinde söyledikleri nutuklardan cüret alan seçim teşkilâtından, idare| ümirlerinden köy muhtarlarına kadar neler yaptığını herkes bildiği için tekrarlamak ihtiyacından sizi de, kendimizi de müstağni bulmaktayım. (Dovamı var) ilki (Baştarafı 1 incide) tüheç, kola gibi maddel vesi fik> ginl-verir... İş gazetelerin ağzına dü ger.... Bir de süd mes'elesi çıkarı.. Zar man zaman okur wakit geçiririz. — E? Ne yapalım efendim. Herifi İdamı mi- edelim? Yok canım... Hemen işin müntehâ- sına gitmekle müna yok. Evvell ge- rek dükkânlarda, Bgerek — sokaklarda süd Satanların südlerini su nisbetini Bösteren Aletle muayene etmeli; sulu südleri derhal — sokağa boca — etmeli; kuvvetli bir de para cezası ” vermeliş tıcısına tatbik etmeli... Bakın o za- man koyun — yerine eçi — satılir mi? Eksik ekmek sürülür mü? Ölmüş e- şek etinden Sucuk “yapılır mi? Hami-i diye yerine “Terkos verilir -mit Sevgili belediyemiz böyle en mühimi mes'eleleri- ... meydan — verilmemesi! için bazı tertibat alacaktır.>. kaydilel savuşturdukça bu şehirde hiç bir şey yapılamaz. Her şeyden evvel çalik gibi bir <Be-i lediye — zabitası> ister. Ondan - sonral 4Tilki divanız lle idâreri- maslahat de-i DIYOR KA — Belediye işleri heyamola ile mi yürüyor ? İmzası bizde mahfu kuyucumuz diyor ki Dört sene evvel belediyeye Cerrahpaşa cami, geşme ve sokakların tamiri için — res- men müracaat ettik ne as- falt, ne parke yalnız insan Yürüyecek bir yol istedik, sık istedil İştida daimi encümene k: dar normal geldi. Orada, bu gün yarın diyerek atlatıldık. Jşte böylece tam dört sene geçti. ğ Yazın mahallede yangın ol dü. Otomobil giremiyen bu gürdüm. Akşam işinden dö- nenlerin işıksız — sokaklarda (Belediye nerde?) dedikleri- ni duydum. Ve nihayet sayın ve mü- tevazı Lütfi Kırdara şahsen 1948 büdeesine a- lacağını / söyledikleri - halde bunun aksini — esefle öğren- Fatih kaymakamlığına baş vurdum. Büyük bir alâ- ka göstererek mahalleyi gez- di. Fakat ne yazık ki kayma- man elinde yol yapma s: yeti yokl rtik belediyeye ikinci bir istida vermeyi fuzuli gö ruz. Şimdilik diğer — vatan- şlar gibi İstanbulda beledi n varlığım inkâr edenler iliz. Yalnız bazı İşlı heyamolayla dahi yüri kanaatindeyiz. anlattım. temedi Patlıyan bir lâğım hakkinda şikâyet Aksaray Kürkçübaşı mahal- lesi Başbaki sokak No. 24 de oturan Talât Özgenel im- zasile aldığımız mektupta le deniliyor: Bundan 20 gün evvel Su- lubostan sokağından — geçen ana lâğım muhtelif — yerler- den yapılmıştı. 921 dilekçe No. ile Fatih kaymakamlığı- na baş vurduk. Fakat bugü- ne kadar hiç bir alâka gös- terilmedi. fa mezkür yol batak- hık halihi alıp meora — tama- men yol üstünden akmakta- dır. Önümüzdeki yaz mevsi- minde sokağın ve mahallenin sâri hastalıklara mâruz kala- | cağı düşünülerek alâkadarla- rın dikkat nazarlarını bir YENİ SABKEHA İç ve dış piyasalarda istikrarsızlık artıyor Harb söylentileri bütün dünya piyasalarında olduğu gibi piyasamızda da tesirini göster. meğe başladı bazı spekülâtörler faaliyette.. defa da gazeteniz vasıtasile celbetmeği faydalı bulduk. sokaklarda fedakâr etfaiye- nin çektiği zorluğu yakinen Harb söylentilerinin gün geçtikce kuvvetlenmesi, bütün dünya piyasa larında olduğu gibi piyasamızda -da tesirini göstermiş, iktısadi bir krize yol açacak mahiyete girmiştir. Dış piyasalarda istikranmadık bu- lunduğundan — ihracatcı — tacirler müşkül bir mevkie düşmüşlerse de bazı spekülâtör tdhalâtemar, lleri. de Jdhali kabil Olmiyacak - eşyayı stok yapmakla meşguldürler, İç piyasadaki iştira hevesinin a- zalması dolayıalle sınat imAlâtejlar, ellerindekt sermayelerini mamül maddelere bağlamışlar vedş piyasa sında işcl aleyhine bir kesad mevsi- mi başlamıştır. Piyasalarda görülen bu durgun. duk, ancak siyasi inkişafların sulh yoluna girmesile önlenecektir. r taraftan pamuk ihracatcı- ları, Ticaret “Bakarilığının vâdini ——— ADLİYEDE Katil polis Sedadın İlktisad Fakültesi sömesir dünkü muhakemesi Si Bir hafta evvel Beyoğlunda, Sıraselvilerde Nimete ait rande vu evinde şoför Bedrii Songele- ni tabanca ile öldürgn Polis Se- dat Altıata ve Cinayetten evvel kavga-çıkaran otelci Bekir Kay makçı ile polis İsmail Ceylan hakkmdaki davanın duruşması 'na dün 1 inci ağır'ceza mahke- Taesinde devam olunmuştur. Bu celsede sanık Bekirle İs mail hâdisede bir mesuliyetleri bulunmadığını ileri sürmüşler ve katil polis Sedat Altıata tev- sii tahkikat talebinde bulun - Tauştur. | — 5 Savcının mütalâası üzerine tevsii tahkikat talebi reddolun muştür. Bu esnada tekrar söz alan katil avukat tutacağını ve müdafaasını hazırlıyacağını söy liyerek mehil istemiştir, Mahkeme istek veçhile celse nin talikine karar vermiştir. ikinol dafa yakalandı mı? Elinden ti- Baret lisansını almalı. O kadar,.. Bunu yalnız südeüye değil kasaba, fı rındıya, SucUkçuya, hattâ sucuya vi hasıl hila kaldıran her çepit mal se Bil radikal Joraat ister, Bunlar önüne geçilemiyecek — şeyler; değlidir, Bu zamanda bunun için bir, İntisab Ağası Hüsoyin boy olmağa pek Küzum yoktur3 VİYANA VALSLERİNİ VİYANA ŞIKLIĞINI seven herkes MAYER de VİYANA ZARAFETİ SERGİSİNİ ZİYARET ETMELİDİR ti — Hâli tabiinin avdetine in- tizara karar vermişti. — Ne vakte kadar devam etti? — 336 ibtidasına kadar. — Paya ne oldu? — Bazı yerlere yardım edildi; sonra Maltaya gidenlere verildi. — Ne suretle? — Muavenet maksadile. — Memlekette muavenet eda cek başka yerler yok muydu? — Muavenet suretile bunlara yardım edildi. — Siz de para aldınız mı? — Evet heyeti idare âzasi sıfatile. — Kimler vardı daha? — Mustafa İbrahim Bey, ben deniz, Sivas meb'usu Rasim Bey. — Bu paraya ne suretle ta: sarruf ettiniz? — Nizamnamesinde emvali- ne mutasarrıf - olacağına dair bir kayıd vardı. — Sizin kongreye ve nizam- nameye kargı mes'ul vaziyette olduğunuzu anladım. Fakat iki tç askadaş bir yere gelerek bu paraya ne vakte kadar tasar- ruf edecektiniz? — Devamı müddetince. evvel ce vermiştik. — 236 senesine kadar nere- de idiniz? Beyoğlu — İstiklâl Caddesi| Atatürk'e tafsilâtı — Burada bulunuyordum. — Buraya geliyorsunuz, fır- kaya giriyorsunuz. Hâlâ para sarf etmekte devam ediyorsu- nuz, hangi salâhiyet ve hakla? gimdi bir defa <Teceddütb fırka- sile İttihad ve Terakkinin hu- dudunu ve vaziyetini beyanna- menizde göstermişsiniz; bunu okuyalım! — (Beyanname okun- du.) Bunda «Teceddüt» fır- kasını teşkil etmek iste « yenler, «İttihad ve Terakki> kongresinin sebebi inikadı, Tül- at Paşa ve arkadaşlarının isti- fası, yeni bir. program ihzarı bildiriliyordu. — Ayni zamanda <İttihad ve Terakki» unvanının tarihe tevdi olunduğunu ve ye- ni fırkanın <Teceddüt» - nâmımı taldığı kaydediliyordu. — Sâbık <lttihad ve Terakki> merkezi u- yerine götirmemes! bebil. kışık bir vaziyete girmi: Hatırlardadır ki. Mahmud Nedim G bula son gelişlade diği beyanatta, müstahsllin ki pamukların Ziraat Bankas fından mübayaa ed Busta Bakanlıkca nüstahsile her bakımdan yardımda bulunulacağı- 'Dı ve müstahslli teşvik gayesile ih. Tacata ehemmiyet veri l söy. Temişti. Fakat öğrendiği pamuk müstahsilir: mukhracatcıları h erdir. dım göremedikler' layı müş ikül durumda bulur adırlar Şimdiki halde müstâhsilden Sü- mer Bank müeasesesi elile ancak 20 bin ton pamuk mübayaa edilecek. tir, ÜNİVERSİTEDE talimatnsmesi ü Üniversite Benatosu, dün ö| den sonra, bir toplantı İktisad Fakültesi yen! sö Hmatnamesinin, iki: 'ne devam etmiştir. Bömestr. talima ve kat'i şeklile, ön Benatodan çıkmas, Bakanlığının tasdik muhtemeldir. e EKONOMİ: müzdeki hafta Milli Eğiti Ticaret odasında memurlara ikramiye —KBKOi Tevziatın nisbetsiz ygpılması memurlar arasında umumi bir teessür uyandırdı z 'Ticaret ve Sanayi Odasında çalı- şan memurlara hizmetlerinde görü len fedakârlıklara mukabil yarım, bir ve bir buguk maaş nisbetinde ikramiye tevziine başlanmıştır. İkramiye tevzlinde, maaş ve kı- dem dereceleri göz önünde — tutul. TMuşsa da, bu müküfattan orta de- receli birçok memur istifade ettiril Mmemiştir. Esasen bugünkü hayat standardı içindemüşkül bir mebkide bulunan az maaşlı memurların ikramiyeden mahrum edilmeleri, ilgililer arasın. da teessür uyandırmıştır. Öğrendiğimize göre Ticaret Oda. | Yurdumuzda verem afeti Sağlık müdürü Doktor Faik Yargıcı «vereme karşı bir si- gortanın kurulması büyük Taydalar sağlıyacaktır» diyor | —— Veremli hast: tikce artmakta, me ak adle- di ihtiyacı karşılıy Bir müddet - ea paşa Verem pavyo tamamen dolmuş bir b Veremli hastalar remli ha; günden güne çoği caatların eksel lar teşkil etmel Kadın h: mesine birçok bilir. Çocuklarında ayr: onlara — zor Bu sebeble, kadin h edilen yataklarda bi dir“ve müracaatla: lanmın Faka aları böyle tindi mıyan erkeğin yatması isab tedir. İşci sigortaları Bibi v Ti için 5000''y maktadır. Diğer taraftan a na ve büyük bir t 'ona. bağlıd nim, Bu pavyondal 100 den 130 a çıkarn bulduk ve inşaatı o şel n ledik. | Kastamonuda: in lan Verem hastaha Ja veremli akınını bilecektir.» EELAN A «İstenbul» vapuru Marsilyadan harekel etti «Batı Akdeniz» şeferini makta olan <İstanbul v | dün Marsilyadan hareket etmiş tir. Önümüzdeki Çarşamba gü-| nü limanımızda olacaktır. Emekli, Dül 've Yetimlerin —| Maaşları Emekli, dul, yetim ve malül lerin üç aylık maaşları di bahtan itibaren verilmeğe lanmıştır. Dün öğleden evvel yalnı keri malüllerin maasları miştir. ——— S1 umümi kâtibliği memurlar sında umumi bir teessür halini a. lan bu nisbetsizliği tashih yolunda harekete geçmiş bulunmaktadır. Ş MUAZZEZ HANIM Yeni Mevsim modelleri ve Müşterilerini kabule baş'amıştır. BENAETADE n — Heyet neye karar vermis: İzmir İstiklâl Mahkemesindeneler gördüm? sulkasdın ve içyizü Tefrika 22 mumi âzasının fırka ile alâl sınn kat'olunduğunu, prograraı kabul etmeyenlerin de yeni fır- kaya giremiyecekleri beyan 0o- lunuyordu. Bu beyanname «Te ceddüt» fırkası meclisi idaresi- nin ıdi.) Reis — Bunu siz neşrettiniz mMüfadına riayet ettiniz mi? — Ahvali fevkalâde- husule geldi, tamamen tatbik edeme - — Sizin nakd olarak on bin küsur lira aldığınız anlaşıhyor. Bankada yirmi bir bin lira var Göstermek istediğiniz deftrde daha fazla para olduğu görülü- yor? — Mücevherat vardı Saruhan mebusu Must satıldı. le Paristeu awdet etmiş darı kaydolunuyordu. Bu kilânço mahiyefinde İ su Mustafa İbrahim, Mardin mebusu İhsan beylerle diğer bir arakadaşlarının imzası var Bankaiardan parayı kim tesellüm etti? — Malümatım yok. — Bankadan parayı teslim salâhiyeti kime- aiddir? — Bankadan alınmıştır. — Kim tesellüm etti, paralar kimin yanında idi, ne için söy- lemiyorsunuz? — Efendim bendenizde idi — Mücevherat kimin yanın- da idi? — Bendenizde idi. (Müteakiben mücevherat lis tesi okundu. — (268500) kuruş mikdarında olan bu mücevhe- heratın kuyumcu Haçik efendi tarafından fiatlerinin tesbit c- dildiği mazbatası da okundu.) — Bunlarm hepisini Musta- bir mebusu Hilmi, Saruhan mebu- | NİSAN V'Vhş İHER SABAH) Kibir. ve azamet babındadır ün akşam zeç vakit eve döne düğüm vakit — salideyi henüz yatmamış buldum. #atundar Giz mangal başında uyukluya asetkliya, bani baktiyormuş. Beni görünce: — Evlâdım, dedi. Bu akşarı, ezan vakti, seni birisi aradı. Daha gelmedi dedim. Yarım saat sonca — yi üp tordu. Pok telâşir görünüyordu. Ben da merak ettim “doğrumu. Matbaadan sonra evimde de rahat birakılmamaklığım beni di, Kimmiş bu vakitsiz tiyar anneciğimin m ayağa kaldıran say; Nasıl adamdı tarif etsoniz... Bir taraftan mangalın kenarma sie Sak vursun- diye, MİZdIBİ İKi küçük yer nerak damarlarını annediğim, biraz Mmok sahanını sofrada önüme sürerken, bir taraftan da dilinin döndüğü kadar zahat veriyordu — Valtâhi ismini Söyledi amma rede “bende onu yacak zihin? Gayet kibirli, azametli bir eydi. Kü« şük-dağları ben yarattım der gibi bir hali- vardı. Mütlaka Halk Partili kodaman- ardan birine Mmönsub bir altı sokaçor ğudur. Yok canım, çocuk falan değildi, koskoca - saçlı, Sakaltırrbir sefendi idi. — Bakallı /bir efondi ise Halk Par- tisinden değildir. Çünkü onlar sakal taşımazlar. Bazıları yaşımız moydana çıkacak diye,ibazıları da yukarıya 'tü- Kürsem biyik, aşağıya tükürsem - sa- Kal, biz ise İzinsiz nefes almnk hak- dan bile mahrum olduğumuz için, bari şuna buna tükürürken, hiç olmaz- sa sakalı sim "UüşürTmÜYÜNNN Üai — etf söyüseimak ö epereni Tlofküdan “bir. şeğ Silliniryonamn —"t t İelartlir öyaleer ei ee şevElkDİ. “Saiğmryor aai orlbür” yinüÜNkAiner t ça pepiyoeir; No 1o sön'şimdi bunları birak da süy te bana bakayım sanne., *Bu azametli, küğük dakleri bun yarktlım Yer elti yüksekten “atan adanı by Borca nasti bir şeydi? Grak; terek'nirisı Kerrib. kandime — Küti azanmeti BŞ dERÜ'te. Hhemi Uranı tezem; o'urak 'terok oğlldir. “Mühlddin aBat Pareti. Ha sih Kaplan?... Hayır olamaz; çünkü bu 4 Dey ve efendiler de iri yarı ve gü bekili zatlar..- Falih aü Atay desen ohem uzüneşToyludur enrdesbarada değil; iyinectevlet babaskesabma Ave rupada “telerrüçle "meşgul... Kim Yar vakiili«cülseece ai talek, Takat dübir ve: azamat dbakımından da dağlarr ben yarattim. der -gibidavranan adamz... Gönblisineeüedaliri yecaia, aa bu ziyaretçi dihi dlakma yemeli hana zehir etti. -Düşünmeden, 'kafa yormaz dan-ne #ediğimin biler farkında sasE tla; Birdenbire Şaklama Bekai; sönİnKlaptteriyyanak ? — Buklum, bulduml diye bağırmı gum, ham ufak defek, ham de Kibirli Ve azamstil... Sakım Fuas Köprülüok e üeü dR e am Bi gamdan #korkmuş olacak <h — Beni korkuttun ayol! diye sitemt etti, ne oluyorsun öyle? Bileydim sa- aa <Bi babiaki Becüklkn asmn, öykıe” dim. Köpcülü falan demeli, bir deim söyledi, dülmin'ucunda amma bir türe dü çıkaramıyorum. Sitem sırası bana gelmişti: — İlâhi anne, dilimin ucunda am- Ka gikaramecun dğeca, Sakan 'sen de Ankara Ginayati gahldlerinden B - * Biraz sonra mes'ele anlaşıldı. Çün- kü meçhul ziyaretcim üçüncü — defa kapımızı.çalarak bu kör düğümü bizzat halletmiş oldu. Meğer beni arıyan Beki gazeleci arkadaşlardan Alİ Na Kimsa bi düşünmeğe — başlar sevinçle ci Karacan imiş ve çıkarmayı düşün- düğü “bir siyasi “mecmua için bonden yazı istemeğe gelmiş imiş... FIKRACI Milli Eğitim müfettişleri dün bir toplantı yaptılar Milli Eğitim Müfettişleri, dün bir toplantı yaparak, muhtelif eğitim ve öğretim meseleleri ü zerinde, müzakerelerde bulun- muşlardır. Bu arada, okullardaki «disip lim ve «dayak» — meselelerinin de bahis mevzuu edildiği, söy- lenmektedir. —— * TANWWYİIRI NİSAN 1948 1364 Rumi Mart 20 CUMA fa İbrahim bey mi aldı? z —a Betdenize yalmız bir kaçl Kaym 147 — AY < — GÜN'YE kol düğmesi kalmıştı, diğer! Vakitler * Vaaatt Ezani İbrahim beye verilmiştir. Be z n sr. Genizdekileri dokuz yüz küsu Güneş u g Hraya sattım. İ e 12018 5 45 — Bu paranın mücevheratın 15 58 9 19 mevcudu. hakkındı a 18 34 12 — doğrü — mudur? li 20 08 1 38 ve tesellüm — mazbatası deği :! 4 at ea (Devama var) İ v sireei |

Bu sayıdan diğer sayfalar: