SAYFA: 3 RALARM Yazan: Profesör Ke;a;ı_ı_ Öner HĞ kan, bu tarihi nutkun bir yerinde de seçim teftiş he- karşı partilerin iştirâk ettirilmesi Sİ HATI 6 — Sayın ba yetlerine, mümkün olan yerlerde, iltizam ediyoruz. Atılan oyların -muliterem ve masun bulur bütün dikkat ve gayretimizi harcayacağız. Buyurduklarını görü Hükümetçe tanzim olunan tasarı encüm, mlerde bir çok tâdile u tan sonra siyasi partilerin temsilcileri oyların sandığa atılması ve açı- hp tasnif edilmesi sırasında seçim kurul ve komisyonlarında ha lunmağa yetkilidirler. Bu maksatla seçim memurları mahallinde t kilât olan yerlerde partililerin birer temsilcisini seçimde bulunmak için yazı ile dâvet eder... Doğrudan doğruya ğını koyanlar isterlerse kendileri seçim kurul ve komisyonlarında bu- Tunabildikleri gibi temsilcilerini de gönderebilirler haline getirilmiştir. Parti ve Cumhuriyot başkanının bu nutuk parçasında seçim teftiş he- yetlerine, mümkün olan yerlerde, karşı partilerin İstilzam ediyoruz buyurdukları halde kanuniyet Münakaşasını faydalı bulmaktayım: KANUNİYET KESBEDEN MADDE! Sayın İnönünün fikirlerine göre seçim teftiş heyetlerine Ülerin iştirâk ettirilmesi terviç edilmiş bulunmaktadır. Burada iştirâk lâlzı mutlak olmasına göre karşı partilerin bütün seçim faaliyetinde müşterek olması kadar tabil bir şey olamaz. Halbuki kanunun tahlili- ne çalıştığım bu 35 inci maddesinde parti temsilcilerinin vazife ve sa- lâhiyetleri gösterilmeden, evvelâ seçim komisyonlarında, sonra komisyon ve hem kurullarında hazır bulunmağa yetkileri kabul e mekle iktifa edilmiş ve Cumhurreisinin Mümkün olabilen kaydı evvelâ yalnız komisyon olan yerlerle izah olunduktan sonra kurullara da teş- Mil edilmiş ve temsilcilerin dâveti keyfiyeti de yine ibtidaen komi: 'on | mahallerinde teşkilâtı bulunan yerlene hasredilmişken, encümenlerde | bir takım tadilâta uğradıktan sonra kurullar hududuna kadi tilmiş, bu kadar maddenin etrafında dolaşılmasına rağmen bu temsil- ilerin ne yapacağı hiç bir yerde gösterilmemiştir. Bu mübhemiyetin füliyattaki tatbik şekline bakarak bu sükütun — münasını ileride izah | edeceğim. * Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında bu arzu belirdikten bir mı;î gün sonra Demokratların iştirük etmedikleri belediye seçimleri almış | yürümüş, o zamanlar İstanbulun parti müfettişi sıfatile kabına sığmı- yan, ne yaptığını bilmiyen Alâeddin Tiridoğlu İstanbul — gazetelerinin Balâhiyetdar erkânını Basın Birliğinde toplıyarak iltifatlar ve belki de mebusluk vaidile bu gazetelerin, gelişi güzel, Halk Partisi icraatını des- teklemek için iknaa çalışmış, bunlar için de, isimlerini burada tasrihten sakındığım, bir kaç ruzname ile Tanin, Vakıt, Son Dakika gibi bu par-| tinin nimetdidelerinden başka kimseyi kandıramamış, hattâ bu tazyik | üzerine gazete sahiblerinden biri müşarünileyhe biat etmemekle de kalmıyarak Halk Partisinden çekilmek suretile şükran borcunu ifa etmişti. ması için kesbeden maddenin İN MÜNAKAŞASI arşı par- genişle GAZETELERDE ÇIKAN YAZILAR Fikrimce sayın Tiridoğlu bu hareketile velinimeti olan partiyi elinden geldiği kadar zedelemiş bulunuyordu. Bu destekleme muahede- dahil olan gazete ve gazetecilerin fikir ve hüviyetini bütün çıplaklı- ğile açıklıyarak o gazetelerde çıkan yazıların bir kanaat mahsulü ol- tan ziyade efendilerinden aldıkları ilham ve direktiflerin cebri bir âsı olduğunu şübhe bırakmıyacak bir şekilde, meydana çıkarmış oldu. Bundan sonra da hâlk arasında güven ve inancı suya bu gazetelerin sürümünü kimsenin okumıyacağı dereceye indirdi. Bilmem bu muahededen sonra gazetelerinin şatış adedini kendilerinden sorsak doğruyu söyliyecek kadar samimi olabilirler mi?... Bildiğim bir haki- kat varsa bu fırka ve siyaset üstadı bu düşüncesiz icraatile kendi par- tisini tamamen propagandadan mahrum etmiş, meydanı rakiblerine ta- Mamen boş bırakmış olmasıdır. * Bu ezici, üzücü ve sinir gerici günler arasında Mayısın sonuna »yarmıştık. Tam Haziran arefesinde parlak vaidler ve huzur verici nu- tuklarla meydana getirilen milletvekili seçim kanununun mecliste müza keresine başlandı. İçişleri Bakanı Hilmi Uran'ın bir kaç sözile açılan bu tarihi celsede Hikmet Bayur ilk sözü almış, bu kanunun herkesin bek- lediği bir kanun olmasından dolayı sevindirici”bir mahiyeti haiz olduğu- nu söyledikten sonra: Yalnız, kanunda bazı maddeler vardır ki bu maddeler iktidar mevkiinde bulunan ve hükümeti düşürmek im- . kânı vermiyecektir. Seçim yolile bir hükümet devirmek imkânı veril- mezse halk kütleleri başka yollara saparlar. Hükümetin seçim kanunu ile devrilmesi imkânının verilmesi lâzımdır. Bunun için tekliflerde bu- lunacağım, kabul edib etmemek sizin elinizdedir, hitabesile münakaşa- a az çok ciddiyet rengi vermek istemişti. MENDERES D. P. NİN GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLIYOR Bundan sonra Adnan Menderes kürsüye geçti ve mensub olduğu Demokrat Partinin görüşünü şu kelimelerle anlatmağa çalıştı: Bugüne kadar yürürlükte olan milletvekilleri seçimi kanunu ikinci meşrutiyet intihabı mebusan kanununun ehemmiyetsiz farklarla, bir devamı sayılacağı gibi bu kanunda yapılan tâdiller de dört sene evvel ve tek parti usulünün cari olduğu zamanlarda yapıldığı için mevcud seçim kanunu ihtiyaçları karşılamaktan uzak denilebilir. Halbuki rürlükteki bu kanun ile onun yerine geçecek olan tasarı arasındaki tek esaslı fark da ikinci seçmenlere aid kelimelerin kaldırılarak yerine tek dereceli seçim esasına göre hükümler konulmuş olmasından ibarettir. Binaenaleyh bu günün çok partili sisteminin ihtiyaçlarını kavrıyan ve karşılıyan hükümleri ihtiva etmemektedir. Buna rağmen tasarıda yal- vz tek dereceli seçim esasının kabul edilmiş olmasını dahi Demakra- iye doğru esaslı bir adım sayarak memnunluk duymaktayız. BİR MUKAYESE Memleketimizde okuyup yazanlar nisbetinin henüz yüzde seksene ve yüzde doksana yükselmemiş olmasını, bizi daha uzun zaman De- mokrasinin eşiğinde bekletmek için bahane kullanmak istiyenlerin sa- mimiyetine asla inanmak istemeyiz. Demokrasi, okur yazarların sayısı ile ölçülseydi Almanya son on beş sene mutlakiyetin en karanlık yılla- rını yaşamış olmaz, okur yazarların parmakla gösterilecek azlıkta ol duğu 16 mcı asır İngilteresi de Demokrasi köklerini atmış bulunmaz- dı. İşte bu sebeblerdendir ki tek dereceli seçim esasının kabulünü biz halkımızın olgunluğuna karşı beslenen inanın bir zaferi olarak karşılı- yoruz. Tasarıda dikkati çeken bir yenilik de muhtelif partiler temsilcile- Finin reylerin atılmasında ve tasnifinde hazır bulunabileceklerinin ka- bul edilmiş olmasıdır. Bu hüküm muhalif partilerin mevzuatımızda dal tanınmasını, yer almasını ve gözle göl elle tutulur bir hakikat ola- rak çok partili bir idareye girmiş olmamızı göstermesi itibarile sevin- diricidir. Ancak belediye seçim kanununda kabul edilmiş olan bu hü- kümden beklenen faydanın tahakkuk etmiyeceğini son belediye seçim- lerindeki tatbikata bakarak şimdiden söyliyebiliriz. (Devamı var) Siyâsetde lâf! (Baştarafı 1 incide) Yaşacak... Artık bir de - «Olgunluk> Amtihanı — geçirecek mi — bilmiyorum? Fakat bütün bu merhaleleri muvalfa- Kiyetle geçecek; ondan sonra iktidar partisi; «Oğlum, diyecek, görüyorum Kİ sen artık iktidarı oline alacak hale geldin. Ben de hayli yıprandım... Al şu iktidarı, hayrını görle Bu düşünceler Demokratik rejimle- rin masallarına bile sığmaz. Hele nutukların üçüncü (figura) sı glan <20 sene iktidarda kalacağız. Bu- | Na hiç.bir kuvvet mâni olamaz ve o- Tamıyacaktır!> cümlesi politikada ke- yok ki bu gibi sözler bazı şahsi du- rumları bakımından iktidar partisine bâğlı bulunan — partizanları - memnun eder. Şaka değil... Yirmi sene bu... Aşağı yukarı bir ömür demektir; fa-i kat bunu sadece bir teselli olarak ka- bul etmeli. Yoksa bir partinin çu kas dar seno iktidarda kalmasına mâni - dacak küvvet ne olabilir ki? — Burun mânası «Bizi iktidardan düşürecek 0- dan kuvvet Demokrasi dahi olsa ona da kafa tutacağız» demektir ki hiç de iyi bir söz değildir. Bunlara nutuk demezler. birle (B sörsür bÜN) VAT dei banetlorin ea gülüng şeklidir. Şübhe ; « rrrrrr Z OkUYLOC DIYOR ki Çöpçülerden şikâyet On beş gündenberi mahal- lemize çöpcü uğradığı Bundan evvel de on dört gün ara ile gelen çöpcüye niçin bu kadar zamandır gelmi, sun dediğimiz zaman kendi- sinden şu acaib cevabı aldık: «Ne yapayım mahallem çok, ancak bu kadar yetiştirebili- ebil- yorum. Bundan evvel mem imkânsız..» dedi. — Biz mahalle — halkı çöple- bütü rimizi boş bulduğumuz arsa- ya dökmek mecburiyetinde kalıyoruz. Alâkadarların dik kat nazarlarını çekmenizi ri- ca ederiz. Corrahpaşa — Davutpaşa ardaklı Hamam sokak 6/8 numarada Enver Yalman, * Çöp kamyonlarının temizliği hakkında Belediye Neşriyat ve İs- tatistik Müdürlüğünden: Yeni Sabah gazetesinin 11. 3.918 tarihli niüshasında «Çöp kamyonlarının — temiz miz tutulması — isteniliyor» başlığile intişar eden yazı in- Çöp kamyonları lüzum ha- sıl oldukça, muntazaman bo- makta ve akşam — servi- inden geldiklerinde garajda ikanmaktadır. — Arabaların daha temiz — tutulması — için ilgililere gereken emir veril- miştir. a Açık muhabere Tophane Karabaş — camil mülezrini Mecid Öncel'e yap- tırdığımız — tahkikata — göre müezzinler memur sayılmaz. Bunun için de —şayet seçi- lirlerse— muhtar olabilirler. Evvelce memur — olup da e- mekliye ayrıldıktan 5 onra müezzinliğe başlarlarsa teka üdlük maaşının yarısı kesi- lir. Bu takdirde de muhtar olabilirler. Fabrikatör Cemil Torfilli- ye — Yaptırdığımız — tahki- katte bize gönderdiğiniz tek- sirli mektubunuzun birer kop yası 20 Ekim 947 tarihli (Vatan) ve 28 Şubat 948 ta- rihli Akşam gazetelerinde çıktığı öğrenildiğinden ayni şikâyeti bir defa da — (Yenl Sabah) da neşrettirmek iste- yişinizin sebebi anlaşılama- mıştır. Sanayi birlikleri ka- nünen teşekkül — ettiğinden bu birliklere karşı - açılmak istenen kampaayadan hiç ol- mazsa gazetemizi vüreste tut manız icabederdi. Özgürel'e — (Orta- köyde) bahsettiğiniz — vak'a hangi dalrede cereyan et âmirinin ismi ne- Meskât geçilen bu ci- hetler tasrih edilirse mektu- bunuzun neşrinde — mahzar görülmemiştir. ——— A ADLİYEDE apır —— Azılı bir hırsızın duruşmasına başlandı İstanbulda muhtelif apart- manları soyduktan sonra niha- yet tayyare ile hudud haricine kaçmağa teşebbüs ettiği sırada yakalanan Burhan Karadayının harp seneleri geçti... (Kürt ta- âli) cemiyetine geçtin mi? — Evet efendim, esnafı ça- ğırdılar; Ermenilere memleket verdiler diye. Fakat baktım ki, fikirleri bozuktur, kavga ettim ; bunu Topkapılı Mehmet bey bi- lir, polis müdürü Es'ad bey hi- lir. — Sen girdiğin zaman o ce- miyette kimler vardı.? Abdul - kadir, onun oğlu Palolu Sadi vardı, değil mi, söyle? — Efendim, tel çekerek 80- run Fs'ad beyden; o bilir çe- kildiğiri Seni herkesten iyi biliri kaç ay kaldın cemiyette, ne k: dar para verdin? — Ayda on kuruş verirdil Ernçnilere beylik verdiler diy beni aldattılardı — Sen Türk müsün, kürt mü sün? — Türküm hakkımda ı man sözleridir. Milif idare, İstanbula gir- diği zaman Yusuf Ziva geldi. oraya topladı sizi başına değil mi? — © Muşluları, Vanlıları top- dı. Hattâ o edim, benim işantaşı la Sâdi bey o zagı malarını ben h lir. Ben jurnal din basın*» diye. Tütün İhracatımız çıkmazamı giriyor? Çorabcılar Ko 1 î ngresi |Kongrenin kanunsuz| Amerikalıların tütünlerimize düşük fiat İyapıldığ—.nı iddia eden vermeleri karşısında; rikan Büyük Elçiliği h a Müttefik igşal bölge k tütünlerimize, afından kilosuna ayet düşük bir fi asamızda hayret ve ir uyandırmıştır. nek Üzere Türki l mengubları- örüşi n ev y yplantıda alınan iearar mu cibince dün, Başbakan, Harloiye, Te Bakanlıklarile. Ameri- giliz Büyük Elçiliklerine ve taki heyete birer telgraf yaziyet bildirilmiştir. an son gelen telgraf- vvelki gün Baden—Ba- ta avdet ettiği ve yetile tekrar mü andığı bildirilmekte e başi aftan son durum hak- ah makamlarla görüş- ütüncüler Birliği tara gönderilecek he lıklarına — başlanmıştır. den ibaret olup yarın decel EKONOM Ekonomi G. Meclisi kanunu tasarısı e Ekonomi Genel Meclisi kanu- nunun tasarısını görüşmek üze- ve İstanbul Tüccar pa- Fartesi günü sast 1L da Tlman lokantasında bir toplantı yapa- caktır. Bu toplantıya, Ekonomi Ba- kanı Cavid Ekin, Bölge Sanayi ve İstanbul Ticaret Oda- Çocuk Esirgeme Kurumunun faaliyeti artıyor Çocuk Esirgeme Kurumu Sa- rıyer dispanserinde her pergem be günü saat 14 den 16 ya ka- dar çocuk hastalıkları mütehas sısı Dr. Emine Alpay ve cumar-| tesi günleri saat 10 dan 12 ye| kadar da diş hastalıkları dokto- ru Remzi Pekin müracaat ede- cek hastaları meccanen muaye- ne ve tedavi edeceklerdir. Ser taraftan Çocuk Esirge me Kurumu İstanbul merkezin- den bildirildiğine göre, Kuru-| mun Galata Çocuk dispanserin-| de şubat ayı zarfında 41 i er-| kek ve 36 sı kız olmak üzere 77 hasta çocuk muayene ve te- davi edilmiştir. duruşmasına dün 7 jl asliye ceza mahkemesinde başlanmış- tır. Sanık, sorgusunda suçunu in- kâr etmiştir. Celse şahidlerin celbi için baş ka güne talik edilmiştir. Atatürk'e tafsilâtı Yazan C. R. — Sonra da Abdülkadirin e- vinde toplandılar, sen de var- sın? — Katiyen efendim. — Yusuf Ziya ikinsi defa İs- tanbula geldi. Memleketine gide ceği sırada 0 zaman kimlerle görüştü? — Vallahi bilmiyorum. Ben ken di fırkama merbutum efendim.Pa hürmetim var eferdim. tüdan öteye düşmanı önü- ne sürip deniza döken Paşama adan başka isim yok. O da- otürz altı sene retslik vzpr- cak de onum bendesi ula- rak te kâğıdınrını aI butum. İ madedir» dersin. Hükümet kanun çıkarır, onu ğ Başbakana ve Ame-| ne Gidecekler arasında evvelki gün şehrimize sun Tütüncüler Birliği: min Yemenloi Bamsu: daki son tütün satış Kmda bir — arkadaşı #Öylemiştir: « — 1 Martta açılan Sa tün plyasası, geçen seneye nisbetle, | fiyat düşüklüğü artetmeden de' etmektedir. Bu sene S takasında — Samsun çam, Sinop, Gerze, Carşı Gümüşhacıköy de Tel göre fevkalâde evsafta 14 milyon kilo tütün vardır. Mübayaata rak edenler, 'Tekel, Tütün Lb Şirketi, Di Amerlcan Tobacco, Tobaocove Glenn Tobacco yalarile büyük tütün şirk yerli alıcılardan ismi Cıların mıntakamızda, lerde yaptıkları mi bu sene alacakları n ederek, memleketim' mizin kâmilen satıla deyiz,» diğer sı DENİZDE “Yozgad,, şilebi Amerikadan gelecek Si Nevyorkta yardım malzeme- si yüklemekte olan “Yozgad şi- lebi 23 martta memleketimize | =luvecdhen hareket - edecek-| Diğer taraftan, benzin nakli- | ne müsald olmayan — “Kocaeli» tankeri içinde yüzde 100 zam'ı müsaid navlun bulunduğundan şemi Nevyork acentesine ve bir emir Üzerine Arubaya gi | derek yük almağa başlamıştır. | Tahmil ameliyesi tamamlanın | ca memleketimize hareket ede- cektir. «Akar» gaze gemisi 25 Martta İzmire gelecek Abadandan, Denizyolları na- mına akaryakıt alarak hareket eden <Akar> gaz gemisi 23 mart ta İzmire gelecekti li geei ea ÜNİVERSİYEDE: Hukuk Fakültesinde sömestr usulü — 1947 - 48 yılında, Hukuk Fa- kültesine kayıdlarını yaptırmış olup da; profesörler kurulunun, son sömestr. - talimatnamesine | ek mahiyette aldığı bazı kara”- lardan istifade edememiş bulu- nan ve iki yıl Üstüste ayni sınıf- ta dönmüş olan öğrenciler, ilgi- Hler nezdinde teşebbislerine de- vam etmektedirler. Diğer taraftan, bu mağdur öğrenciler, önümüzdeki çarşam- ba günü Marmara lokalinde, bir toplantı yaparak, teşebbüslerile alâkalı kararlar alacaklardır. —. — Sonra mütareke oldu; İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? sulkasdın e İçyüzü Tefrika Ne. 210 dinlemezsin; şonra f dik insamm diye n çıka- rırsın, sadık ve samimi bir a- dam olsan onu göstermezsin. — Efendim icab etti. — Hükümet kanun çıkarır onu dinlemezsin, müşkülât çı- karırsın. Zavallı hamallar çalı- gır, paralarını ellerinden alır- sın. — Efendim, ne vakit çıkar- dim? Ne yapttım?.. — Kâğıdlarının içerisinde bir takım isimler var: Sıraserviler- de Nai! Bey bu kimdir? — Bilemiyorum — Bir telefon r. kama s: rası vaj 328: — Bilemi — Rt y gid Saffet, Mu lar kim? telgraflar çekildi [vilâyete başvurdular bazı üyeler dün e | Şubat günü Eminönü Halkevin | de elektrikli bir hi çinde a di len çorapçılar kooperatifi ve yardım Bandığı derneğinin yıllık onkgresi nin dedikoduları halâ sürüp gitmektedir Eski idare heyetin: alarının naza ler arasında aruz olan 1 ilibara a , köngrenin tüzük ah ilde yapıldı grenin yeniden Tica) düdürlüğü, mişlerdi | lge Tica ret Müdü: ayan v y n muterizler. dün de Rüştü Ülkene baş v eti anlatmışlardır Bu arada kendilerile konuşan bir muharririmize mağdur koopı üyeleri şunları söylemişlerdir. « — Kongremiz baskı altında ve gayri kanuni bir şekilde yapıldı. Mu halefet yapan üyelerin iddiaları as 1â nazarı itibara alınmadı, hi Ginlenmek bile istenmedi, Bi tü z evvel vali muavinine vaziye | h ettik, fakat kendisi bizden | resmi bir şekilde müracaat yaprlma sını istedi Yakında bir di nin yenilenmesi hususu ile kongre- te; icap ederse mahk ba: vurarak hakkımızı arayacağız.. — | — Atina büyük elçimiz şehrimizde Atina Büyük Elçimiz Ruşen ret Ünaydın, dün sabahki ekspresle, Ankaradan şehrimize gelmi; hareket e Ha e. | Tahtı muhakemeye alınan 2 in-| ci noterlik memurları ve 3 üncü| noterliğin mektubu Dünkü nüshamızda sahte bir ve kâletname tanzimine iştiraki a nık olarak bir noter ba: tibi ile iki memurun yargılandığını yazınış Hayadiste yanlışlıkla 2 inci no ter yerine 3 üncü noter zikredi tir. Bu hususta gönderilen ta —mektubunu neşrediyoruz. Yeni Sabap Yazı İşleri ğüne 19 Mart 1948 tarihli nüshat ikinci sahif: nde (Beyoğlu üçüncü Noter Başkâtibi ve iki memi n sahtekârlık iddiasile ağır — cezaya | verildiğini ve muhakemelerinin 3 “üncü ağır ceza da bakıldığını ve dâ vanın şahid celbine talik edildiğini Müdürlü- ın | ve suçluların isimlerini) bildiriyo. ruz, Beyoğlu 3 üncü Noterlik dalresi ip ve memurlarının böyle bir sahtekârlıkla alâkası yoktur. Yanlış İstihbar edilmiş olan bu haberle Beyoğlu 3 üncü Noterliği- nin alâkası bunmadığının ayni sü tunda ve llk nüshanızda tavzih e dilmesini'rica ederim Beyoğlu 3 üncü Noterliği Namına Başkâtip: Cemil Enön — Bilmiyorum. — 2050 diye bir var? — Bilmiyorum efendim. Aca- ba Hamdi Beyin olmasın, avu- kat. — Bir tezkere var, «Halil ağa vasıtasile dört yüz lira gönder- dim> diyorsun. — Bilmiyorum. numara Dursun ismin- — Bilmiyorum, hatırlıyamıyo rum. (Bunun üzerine Gülsüm ta- rafından Salih Reise gönderi- len bir mektub okundu. sonra ikinci bir mektub okun- du ki bu Ali Cemal tarafından Salih Reise gönderilmişti.) — Bu Ali Cemal maliyedeki madrabaz mıydı? — Evet. — Hepiniz toplandınız, bir takım madrabazlar. Bütün işle- riniz dalavere. Cemiyet çalı: ken Ali Cemal de sizinle | Cevabini ver: | | | N 20 İHER SABAH Fıkracının yeni mu- hayyel mülâkatları hirir. müdürü — Fatin bey gu âğıdı yazıp, masamın Üstü- g ne birakmış, matbaaya gelle um. Bakın şu Fatin umda birakıyor sinez aldım. oku bey bani ne zor G Fıkradı, Beni anlamıyor sanma. Sen bal wibi Demokrat Parti kurucularının tarafle ni tutüyorsun. Bunü — Fuad- Köprülü hariç şimdiye kadar bu beylerden hiğ birisile dört başı mamur bir muhaye yel mülâkat yapmamış olmandan an liyorum. — Vakıâ İzmir — soyahatinde Menderesle, Fevzi LÜRfi ile, Refik ine ce ile de şöyle bir konuştun, bu bey- lerin halkın sırtında masıl teferrüçler yaptıklarını anlattın amıma nercds & senin — Şükrü Saracoği Recet Pekerlerle yaptığın muhayyel mülâk katlar! Beni hissetmiyor sanma! Meks larla, tubumü alır almaz derhal kolları s viyacak ve şu zatlarla, dört başı ma- mur Ginsinden, muhayyel — mülâkatlar yapacaksın 1 — Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayarla, 2 — Demokrat Parti orkânından yarının diktatör namzedlerinden Köprülü ve Adnan Menderesle, 3 — Cumhuriyet Halk Partisi gensl başkan vekili Küml Uranla, 3 — Halk Part iktidarda kalacağını Fuadi lalin yirmi yıl daha müjdeliyen Sey- han mitletvekili Kemal Satırla, 5 — Emekli general Sadık Aldofane la, 6 — Kahve dövücülerinin (hınkı) deyicileri serisine dahil münasib göre- ceğin kişilerle... Bu muhayysl mülâkatları derhal yap mıya başlar rat Partiye retle seni bana haber vermedin dem dilerim.» an patı seni Demok- kaydettirecek ve bu sur Sonra Başartlar cezalandıracaktı * Mektubun son fıkrası beni düşün- dürdü. Bizimki bu azizliği de yapar mı? Yapar. Binaenaleyi bütün cesi retimi toptayıp sayın Bayardan a hayyel bir lâkat rica ettim. Banı — Genel idare kuruluna ve biihas- sa Fuad Köprülü ite Atdnan Mende- rese danışmadan ağzını bile açamam! — Peki amma efendim, bendeniz bu böylerle de ayrıca görüşaceğim. Onlar diledikleri gibi konuşabi- | dirler. Fakat ben genel kurulun iznini almadan bir şey söylüyemem. Aman — beyefendi, bu masıl işt Genel başkan siz değil misiniz? — Evet benim. — Şu halde nasıl otuyor da Sza, baş kanın müsaadesini almadan — konuşur yor da başkan âzanın bilgisi dışında konuşamıyor. - Bu cihet benim de dikkat nazar çekti, battâ Köprülüye sordum. Bana: «Garb Demokrasisinde — usül böyledir» cevabıni verdi. ben bütün dünyada parti namına söz söylemeğe en salâhiyetli uzuv başkandır sanıyor dum. — Ben de öyle sanıyordum anıma işte değilmiş. — Siz bunu başka kaynaklardan da tahkik ettiniz mi? — Hayır, lüzum görmedim. — Allah âfiyet versin, fena değil, Şu halde ne zaman rica ettiğim mur hayyel mülâkatı lÜtül buyuracaksınız? — Ben sana telefonla gününü bil- diririm. Fıkracı, — Aman beyelendi, bu vaidiniz sa- kin (Hürriyet Misakı) nın er geç tas hakkuk edeceği hakkındaki teminata dönmesin? — Merak etme Fıkracı, sana Köpe Tülünün başına yemin ediyorum ter lefon ederim. Teşekkür ettim, telefonu beklemeğir karar verdim. ÇArkası yarm) FIKRACI İARARAR A AR ASA SI Dördüncü ilkokulda dünkü Mmüsamere Birinci sınıf öğrencilerinin oku. mağa başlamaları dolayısile ilkokul larda merasim - tertib olunmakta- dır. Bu münüsebetle dün Cağaloğlu * üncü ilk okulda da bir merasim yapılmıştır. İstiklâl mayşından sonra genç akordeonist Nejad Işın bir konser vermiş ve bilhâhare yavrulara (oku ma kitabı) tevzi edilmiştir, * FAKVİM * MART 1948 1864 Rumi Mart 7 Z — Cümartesi —— m 134 AY 3 GÜN 80 —— EŞEEARTRR Bakırköyünde Ter | öi perverlerin teşkili için kim ça CD R ü lıştı? Sen çalışmadın mı? Güne 6 64 11 ll — Katiyen efendim, ne de Öğle 12 22 6 ( 1 çalışmı: I 15 46 9 2 rakkipervere gir diye A 18 21 12 sana söyliyen oldu mu? Y 109 52 1 k *« 27 10 amı var)