e İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? Atatürk'e suıkasıiın tafsilâtı ve İçyüzü — Hayır efendirm, hepsi birinci Tup dahilinde, heyeti umumiyesi ir blok. — $i gunuz? V — Ferd efendim, | (Burada Cahid bayiy makalesi- 'hin bir fıkrası okundu.) Reis — Demek birinci grup da- hilinde bir blok halinde çalışmak fikri âdi? — Hayır efendim, Gazi paşa haz tlerile birlikte çalışmak mev ahis olsaydı, niçin müracnat e- dilsin, | —Siz var olan İttihad ve Terakki üzerinde — söylüyorsunuz, bunu da diğer muhakemenize ben- zetmeyiniz! Biz bundan bu müna yı çıkarıyoruz. Niçin toplandığını Zi dâ makalenizde sarahaten söy- lemektesiniz. (Reis bey burada makaleden bir fikra okuttu. Bu fıkrada sulh- den sonrya fırkanın mukadderatı hakkında bir kongre akdi mevzuu bahisti.) Cahid bey — Kongre ile İttihad ve Terakki «Teceddüd, fırka inkılâb etmişti efendim. Esasen Tevfik paşa bu kongreyi kapam tı Regid Galib bey — İttihad ve Terakki namına her şeyi yazıyor, «Teceddüd> firkasından bahsetmi forsunuz bu kongrenizin kararını kabul etmiyorsunuz. Bu köngrenin kapanması mukarreratın nazarı- nızda iptalini mi İntac ederdi? — Paşa hazretlerine bir fikir arzedilecek, bu muntazam şekilde tesbit edildi ve arzolundu. — Bu İttihad ve Terakki namı na yapılmış bir program. — Efendim bu, mücadelei siya- siyeye girişildiği takdirde ortaya konacak bir programdı. — Şu halde İttihad ve Terakki fırkası namına toplandınız. Bunu böyle kabul etmek lâzınıdır? — Efendim pasa h zretlerine arzedilmek ve tasvib o'uaduğu tak dirde meydana çıkazı!mak Üüzere tertib olunmuştur. — Bu hafi ve siyasi bir program dır ve bunun üzerinde makaleler yazarak tertibler hazırlıyarak ça- lışmaktır. Arkadaşlarınız da Bis- tem dahilinde muhalefet yapmıs ve nihayetülnihaye meseleyi sui- kasdle halletmeğe çalışmışlardır. — Bu gazete, fikir gazetesidir. Bittabi. naşiri olduğu fikri ifade eder. Siz Halk Fırkasına mensub- sunuz. Parlak sörlerden - ziyade fırkanızın esaslı prensipleri var- dır. Cumhuriyet ve- Hâkimiyeti Milliye... Bendenizin bu noktalar- da sizden ne farkım vardır. — Öyle olabilir bunu biz de tak- dir etmek isteriz. Yalnız kendi fa- aliyetinizle komiteci ruhile hare- kete geçtiniz ve maslub arkadaşla rınızın: âkibeti' malümdür? — Efendim siz beni tanırsınız. Bendeniz komiteci ruhlu bir adam miyım? Bir parça İlim ve irfan zan bunun içinde ne oluyor- bulaşığı olan benim gibi bir adam Vuı' Abahya (Baştarafı 1 incide) diyetli ve güç işlerinden; birini yapa- tak hem de halkın hoşnudsuzluğuna, Sinirlerine paratonerlik edecektir. Geçen gün” Köprünün — Maydarpaşa iskelesinde kulak misafiri — olduğum bir vak'a bunn bir başka misalidir : Biri bilet alirken vapuru; sordu; bi: Jet memuru: dalgınlıkla yanlış bir saat döyledi; yoltu gitti biraz sonra geldi. — Siz bana yanlış söylediniz. Vapur gü saatte imiş. — Haklısınız. Matâ ettim. Para her iyordum... Şaşırmışım. Bu mazeret adamı - teskin — etmedi Parladı: — Ne demek eleridim? Denizyolları daşırınıyacak, hatâ yapmıyacak, me- mur kullanmalıdır. Ya ben vapuru ve treni/ kaçırırsam. — Efendim; insan beşer, bazan şa- gar... Affedersiniz... — Atfedersem bir daha yaparsın... Memur sustu ve önun — sükütu be- nim sinirlerimi: bozdu. Meselâ o me- Mmurun yerinde ben olsaydım. — Efendimi Ban burada-«Vapur sa- ati söyleme> bürosunun yefi değitim. 'nim vazifem para — al mektir. Holde tarifeler asılı bakarsı di çek arabanı... Yallahi Derdim. Ondan sonra da galiba ka- rakolluk olurduk. Suç no memurda... P müşteride... Bütün kabahat zemâne- de, Fakat vür abalıya: diye Küçük me> Müra yüktenmeğe hakkımız yok. Hi karşımızda böyle hüzlmkârları ve zikleri olürsü... bilet vere » Gider, , sağlamını öğrenirsin... Hay- Hattâ ne de Tefrika No. 166 böyle şeylerle hoşlanabilir mi? — Evet amma Müarif Neza tine kadar irtika ettirdiğini: rü bey de suikasd yapmak istedi. Onun da ilim ve irfanı vardı — İşte efendim «Teceddüd» fır Kkasının kongresi toplanarak ka- rar verecek, —Başka bir makaleniz okuna- cak. Bu daha açık gösterecek ki bir blok halindesiniz. — Hangi tarihli gazetede efen- dim — Evvelki makalenizden bir gün sonra. — Peki efendim. (Burada «Taninin> bir başma- i okundu.) —İşte anlaşılıyor ki bir blok halinde faaliyete girmek istiyor: sunuz? —Efendim zettim. Biz yalnız Müdafani Hukukun idare tarzına dair görüştük, tevzini kuvvadan bahsettik, — Yine anlaşılıyor ki kendi ken dinize ve İttihad ve Terakki namı na toplandım — Bfendim teklif üzerine arka- daşlar toplandık. — Kimler toplandınız? Hamdi Baba sizin emsaliniz midir. Veh- bi, Nail ile ne dereceye kadar ar- kadaşsınız. Bütün İttihadcılar top landınız. - Arkadaşlarınız da İtti- had ve Terakki namına münakaşa ettik diyorlar; Bir de dokuz mad delik bir programınız var. (Okun du) şimdi görüyorsunuz, neden bu programdan bahsetmediniz? — Arzedeyim efendim. Şimdiye kadar söylediklerimde bunlar da- hilı — Nasıl dahildir, söylemiyorsu- nuz veya ben yalancı değilim di- ye doğru söylediğinizden bahsede- rek anlatıyorsunuz? — Efendir tevzini' kuvvadan bahsettim. Bu programda dahi!- dir. — Tİşte efendim İttihad ve 'Te- rakki namına program yapıyorsu- nuz. — Arzedeyim beyefendi bu pa- şa hazretlerine arzedilecek ve ka- bul buyrulduğu takdirde faaliyeti siyasiyeye geçilmek üzere tatbik edilecek. — Şu halde İttihad ve Terakli namına toplandınız? — Beyefendi paşa hazretleri ta rafından kabul buyrulduğu takdir de çalışacaktık. Sonra yalnız «ne- tice ne oldu?» diye sordum «Mus- tafa Kemal paşa hazretlerinden cevab geldi, muvafakat buyurma- mıştir» dediler. Büunun — Üzerine her türlü faaliyet durdu. Reşid Galib bey — «Yalnız sor dum ve bu cevabı verdiler» dedi- Binize göre başka bir içtimada daha bulundunuz. — Efendim, bilmiyorum, sokak- ta mı sordum, yoksa üçüncü bi içtimaa gittim mi, iyi hatırlamıyo- Tum. —Rfendim siz Cavid beyin ifi desine itimmd edersiniz değil mi? Kendisinden- sorduk «Biz İttihad ve Terakki namına program yap- madik, mebus intihab edilirsek bu maddeler Üüzerinde çalışacaktık, yeni bir zümrei siyasiye için de- Bildir» dedi. — Efendim, bendeniz arzettim. OkUYUCU Kazyatağı D. P. başkanı — Faruk Durukaldan DiYO R_l_(_l Belediyeye ithaf a mektubu aldık: Erenköy Acaba bu esrarengiz Bir kaç gün evvel sabalı adam kim ola!l.. Kadı- açılmak gazeteler birinde âL bimnsın üzere olduğunu, fakat bun Kkabzımal Süleyman namında ardığım ken yerleştireceği bir zatın engeller çı ve açılacak dükkânlara di adamlarıni ni okuduk Mal 1 inşa/ edilmiş, olduğu Üzere Kadı- âl binası senelerce ev- ancak bir açık kalmış, — sonra ak - belediye- ne konulmuş- ndi ise yeniden açıla» rivayetleri ortaya çıke bulunu fakat buna Bu- riva> sebebi hik- kü vel kaç toptar a) cağı miş da müni olunuyor. 'or, yetler doğru İse metini anlamak da leğir. Ercuköy ve civar halkı se- nelerdenberi — bozuk ekmek yemeğe malikümdur; kimse ses çıkaramaz. Çünkü bu fi- Tnt işleten vatandaş sırtinr bir zata dayamıştır, bildiği gibi hareket Kadıkö- de bir simitci Tırını vars | | dır, her ne hatü işlese örtbas edilir. Çünkü o zatın orası - le de ahbablığı " vardır der- len Dediğim gibi bunlar halk arasında dolaşan- söylentiler- dir. Sıhhati kestirilemez. âmdi bir de bu Hâl derdi ortaya çıktlı. Bay Süleyman güya buraya kendi adamla- rıinı yerleştirecekmiş- ve yi- ne o müliterem zatla bu da ahbabliği vartı n İşin iç yüzünü öğrenmek istiyoruz. BİR ŞİKÂYETE VERİLEN CEVAB Gazetemiz de çıkan bir şI: kâyet mektubuna — Kadıköy kaymakamlığı B. Ş. aşağıda- ki cevabı göndermiştir: «Yeni Sabah» gazetesinin 251948 tarihli — nüshasında «Bostancıda Sanataryom cad desi tenvire muhtaç» b ğile intişar eden yazı incelon iiştir. Bu caddelere — takılması muktazi lâmıbaların takılma- darmda vukun — gelen tehir, dâmba takma - işlerinde sıra gözetilmekle olmasından ile- Ti gelmektedir. Sırası gellin- ce bahis mevzuu caddeye ge- reken Tümbalar — takılacak- tırip Bir polisimiz kazaen öldü Hasköyde oturan 48 yaşlarında Niyâzi Gökalp isminde bir uru evvelki akşam o civarda bir yangin yerinden geçerken a- yağı taşa takılmış yere yuvarlan- mış ve belindeki tabanca patlıya rak çıkan kurşun- başına — isabet etmiştir. Aldığı yaranın tesiriyle derhal ölen Niyazinin cesedi- Ada- let doktoru tarafından muayene edilerek gömülmesine ruhs; polis ve- Ölümü, kendisini tamıyanlar â- rasında büyük bir tecstür uyandı- azi Gökalp 5 çocuk baba- için çalışacaktık. — İşte tezadları siz de görüyon sunuz ve anlaşılıyor ki İttihad. ve Terakki için gizli bir içtima yap- Paşa hazretleri tarafından kabul buyrulduğu takdirde bu maddeler Dışarıda - sonbaharın — haberefleri, İri sarı yapraklar, rüzgürla uçuşarak yere düşüyorlar, kurgun! bir retk or talığa yayılıyor, kapalı pencerelerden odalara loş, meyüs bir renksizlik gi. riyordu. Genc kız yorgün adımlarla Sofayı geçti, yukarı kata, Kadriye Hanımın odasina girdi. Ancak orada rahatca — düşünebili. yyor, onun hâtıralarile dolu olan eş- yadan ve havadan ilham alıyor ve Büyük kararlarını bu ilharaların te- sirile verebiliyordu. Bu akşam gok güç bir geçitten ge- çecekti. Turhan: Yilmazla konuşması, Karavını ona kabul-ettirmesi gerekti. İşte bü küvvetl — Kadriye Hanımin hâtıralarından toplamağa gelmişti. Turhan Yilmazın kapısına hafifco yurdu. Yorgun bir ses, içeriden: — Gel! dedl. Verda kapıyı yavaşca — aralıkladı. Bü odaya o, seneler boyunca, — bir Tüzgâr gibi girip çıkmağa alışmıştı Buradaki eşyaların hepsi, en ufak zerrelerine Kadar, onun için en ya- kan dostlardılür. Hatbüki şimdi, bün- ların arasına karışmak için bir adım Atmaktan korkuyor, en büyük dostile Kargılagacağı saniyeyi — geciktirmek istiyordu. — Kim var orad&? Gelsene, Genc Kız bu sese İtaat etmeğe de pek alışıktı. Kapiyı homen arkasınli Kadar açarak içeri girdi. tınız, komplo yaptınız! (Devamı var) Devlet Denizy idaresinin İstanbul yolcu gemisi, 156 yolcu | ve 155 ton idhal e dür a- | at 14.30 da Marsilyadı Timanımı- İstanbul vapucu İle gelen yolcu lar arasında Atina büyük, elçimi- zin Ruşen Eşref Ünaydın ve Yu- nanistanın yeni- Ankara sefaret müsteşarı bulunmakta, idi. Rüşen Eğref, kendisile konuşan bir muharririmize gunları söyle- miştir Altı aydanberi hasta- idim ve tedavi için Pariste bulunuyor- dum. Yapılan teşhisler neticesine de hâstalığımın Flibit olduğu ans laşıldı. | ADLİYEDE Bir katil 6 yıl hapse mahküm oldu —e müddet önce Galatada ka- üzünden çıkan münakaşa 80- nunda arkadaşı Bayram Eskeni tabanca ile öldüren Seyfeddin hak kında 2 inci ağır ceza mahkeme- sinde yapılan duruşma dün £ ermiştir. Mahkeme sanığa 6 sene 1 ay ağır hapse ve maktulün aile- sine verilmek üzere bin lira tazmi nat cezasına mahküm etmiştir. Bir la din Bir katil on sene hapis yatacak Geçen sene Taksimde Yenişehir mahallesinde Mersinli Ahmed peh livanı bıçaklıyarak/ yaralamak ve yine vak'a esnasında yaralıyı gak- lamak istiyen fırıncı Mehmedi öl- düren Mehmed Çalkala ile suç or- tağı Habibe ve Hanife Öğüt hak- kındaki dâvanın duruşması dün. karara - bağlanmıştır. 2 inci ağır eza mahkemesi sanık Mehmedin 15 sene, Habibe ile Hanifenin de 6 gar sene ağır habse mahkü yetlerine karar vermiştir. Ayrıca suçla Mehmed Mersinli- Ahmede 500 lira lazmindt ödemeğe mah- küm edilmiştir. Azılı bir katil kaçmağa muvaffak oldu Kastamonudan Ankaraya götü- rülmekte olan Sadık isminde bir katil jandarmanın elinden kaçma- ğa muvaffak olmuştur Azılı katil bir müddet önce İs- kilipde karısını öldürmekten 30 se ne ağır hapse mahküm edilmiş ve Kastamonuya kaçarak - orada da' Kezban' adında bir kızı dağa gö- türmüştür. Kezbanın ırzına geçtik ten &onra cesedini diri diri yakan Katil jandarmalar tarafından ya- | kalanıp' Ankaraya götürülürken firar etmiştir. Katilin eşkâli İs- tanbul emniyet müdürlüğüne de bildirilmiş ve yakalanması için ter tibat alınmıştır. Bir katil yakalandı Zabita dün şehrimizde Hasan Kaplan adında bir katil firarisimi yakalamıştır. Afyonun Bolvadin kazasının Ka raca ören: köyünden olan Hasan Kaplan, bir müddet evvel, ayni köyden “Zeynebin ırzına — tecavüz etmiş ve kendisini yakalamak isti- yen muhtarı da - bıçaklıyarak öl- dürmüştür. Hâdiseden sonra jan- İstanbul vapuru dü Marsilyadan geldi Hasta bulunan Atina Büyük Elçimiz de gelen yolcular arasındadır; elçinin beyanatı iLÜE eee eliğirisinim bir program altında verilecektir. —H Şimdilik istirahat etmek Istanbula — gelmiş bulunuyorum. Tamamile iyileğtikten sonra yine Atinaya döneceğim.» «— Yerinize kim yor? vekâlet edi- — Kimin vekâlet et ni bil- miyorum amma, sefirlik makamı- nın boş olmadığını duydum. «— Moclis müzakereleri esnasın | da, Marshall plâmına dahil olabil- meniz için Parls konferansında iyi malümat vertimediğinden gikâ- yet edildi. Bu hususta n niz?> « —Bu hususta hiç bir şey llyemem. Parti Grupunda sual tev cih edilecekler, elbette cevabını vereceklerdir.» dersi- BELEDİYEDE Tektip ekmeğin ıslahına çalışılıyor —— 'Tek tip ekmeğin ıslahı yolunda- ki çalışmalar devam etmektedi Büu arada, dün belediye dalmi enciülmeninde bir müddet evvel mü tehassıs bir heyetin nezareti altın da imal olunan 850, 855, 860 gram lık ekmekler hakkında mütehassıs heyetin hazırladığı raporlar tetkik edilmiştir. | Bügün ekmek Üzerinde kat'i bir kararın verilm meldir. on ve i muhte- Fâhiş fiyatla satış yapan esnaf takib edilece| Bir çok esnafın belediyece bit edilen fiyatların üstünde & yaptıkları anlaşılmış, bu gibi gi- kâyetleri nazarı itibara alan bel diye' iktisad müdürlüğü gereken tedbirleri almıştır. Dün belediyede, bütün mürakıb ların hazır bulunduğu bir toplan- tıya başkanlık eden belediye reis muavini Nazım Arda, mürakıbla- rın mesal saatleri haricind lişmalarını teklif etmi Bundan böyle murakıblar, bil- Hassa aliş verişin arttığı saatlerde yani 17 ile 20 arasında da kont- Tollerine devam edeceklerdir. polarında muhafazasına karar ve- Sinema filmleri belediye depolarında saklanacak Yabancı memleketlerden len sinema filmlerinin Saraybur- nundaki film anbarlarına konulmı yarak, Çubukluduki belediye de- rilmiştir. Slkabiğikane Eminönü Halkevinde Türk kisi Eminönü Halkevinin bu sene kurmuş olduğu Türk Musikisi Ko- lu, çalışmalarım İlerletmiş bulun- maktadir. İlk kanser 15 Şubat 948 pazar günü saat (20:30) da Sami Tokerin idaresinde koro, solo, saz ve Halk türkülerinden müteşekkil etirir darmalar tarafından — yakalanan Hasan, kaldırıldığı -Afyon hasta- hanesinden de firar etmiş, İstan- bula; gelmiştir. Dün üçüncü sorgu hâkimliğince tevkif edilen katil Afyona sevkolunmuştur. orama Aşk ve his romanı vv Tefrika : 60 vv L Büyük Yalan H W 'Turhan masası başında oturmüş- tu. Önünde açık bir kitab, etrafında yığınlarla — kitab. ve — kâğid. vardı. Lâmbadan inen ışık altında saşçları büsbütün beyaz görünüyordu. Verdanın ilk düşüncesi gu oldu. — Birkaç senede nasıl ihtiyarladı Yürabbit Fakat, dahâ — başlamadan — evvel mağlüb olmamağa, bilâkis.bu duygu. Jarile mücadele etmeğe Karar - ver- mişti. “Bu telkinle kamçılanarak )0 müzlarını dikleştirdi, başını kaldirdı, serbest adımlarla yürüdü. — Verda! Turhan heyecânla yerinden firla- dı. Ayni saniyede bu telâşından uta- narak tekrar yerine oturdu. Geno Kız bunü farketmemiş göründü. Güç Tükle sökinleştirdiği bir. sesli — Hocam, dedi. Sizinle çok ciddt bir mesele hakkında konuşmağa gel- dim, 'Turhanın yüzünden bir endişe gel- di geçti: Bu İtiçüik İız öna ne gibi Muazzez Tahsin BERKAND — bir işkence hazırlamıştı. acaba? Bü çektikleri elvermiyor muydu? — Hayrolsun Verda? Otur baka» him, Bu Koskocaman adam, ufak tefek bir genc kızın sözlerile tepeden tır- nağa kadar sarsıldığını belli etmemek için bllyük bir gayret sarfetmek zo- runda 1di. — İzin verirseniz ortadaki lamba. 'yı da yakayım hocam. Odanız çalış. Mak için iyi amma- konuşmak için çok karanlık. Covab beklemeden duvardaki düğ- meyi çevirdi, Şimdi birbirlerini âaha iyi görüyorlardı. Gene kız masanın yanındaki koltuğa oturdu. Ötedenbe- Ti bu koltuğa yerleşir, hocasile uzut uzun müzikten konuşurlar, güzel HUl yalara dalarlar, projeler yaparlardı. Ne tatlı bir zamanmış o. Söze nereden başlıyacağ den baleti.' Bi Gözleri “Kapatt piyanoda, durdü, hemen kaçtı. Bir 1 bileme- etrafı! odayı 'Çök Zamanlar dünyanın — ortası geyler bugün ne hale gel yazıkt 'Turhan ona bakıyordu, Ge tükta küçük bir çocuk kadar zayıf görünüyordu, bu felâket onu müdhiş sürette sarsmıştı. Zavallı yavrucak! — Çok zayıfladın Verda. — Şehro inince seni adamakıllı düşünmek i- Cab edecek. Ferdiye söyliyelim de sana bir kuvvet ilâer versin Bu sesteki derin gefk ge altüst etmişti. Bütün söyliye unuttu. — Hocam, bu gece anneme ne ka- dar benziyorsunuz! diye bağırdı. Saç larımız, yüzünüz, hele sesiniz tıbla onunki gibi. Turhan acı acı gülümsedi, salladı: — Hakkın var yavrum. Ben de ba. zan bunu farkedIiyoram. Tütiyarladık ca büsbtitün ona benziyorun. S istediğini “söyle bakalım/ şöndi Genc kiz düşümcelerin saydığı gtil Ne başını AAA VAA A aa aa G HLADA D GNT MT Yoksul öğrenciler Fakültelere verilen ve verilecek olan fakrühal ilmühaber- leri muteber sayılacak M İstanbul Üniversite fakültelerinde kabul mestr usulü gereğince olan fakülte ve imtihan meselesi; nihayet bir c nabilmiştir. bütün inin edilen, sö- alnmakta harçları bağla- Tıb F Yönetim Kurulu, aldığı Öğrendiğimize tesi göre, bir kararla; birinci sınıfta okuyan | lar hariç olmak üzere, ilk #iniftan tibaren fakrühal vermiş olun bü- tün talebelerin, yeniden verecekle Ti fakrühal ilmühaberlerini müte- ber saymaktadır. Sene başında fakrühal vermemiş olanla t kabul müddeti 1 Marta kadar u-| zatılmıştır Diğer taraftan; Hukuk, İktisad ve Edebiyat Fakültelerinde de fak ral kabul edildiği bildirilmiştir | Buna mukabil; Hukuk Pakültesi nin birinci ve ikinci; İktisad ve| Tıb Fakültelerinin birinci sımfla-| rının bu karardan ravaf tutulmuş | olması, talebeler arasımda teessür | uyandırmıştır | 1 Marta kadar fakrühal vermi- yen veya imtihan harcını ödemi- yen talebelerin kayıtları derhal silinecektir | — v eĞ el LAARİ!'IF İlkokullardaki dayak| hâdiseleri —— Son günlerde ilk okullardaki da | yak hâdiselerinin çoğalması üzer ne dün vilüyette vali muavini Rü: tü Ülken'in başkanlığında bir top | lantı yapılımış, bu toplantıda da- | yak attıkları iddia edilen muallim ler ve di ulu Ü hazır. bulunmuşlardır. Toplantıda, bu gibi mualtimlere müdafaalarını — hazırlamaları 15 günlük mühlet verilmiştir. — | Öğretmenler müdafaalarını ha- Ve in ku eleri de | için zırlıyarak disiplin kuruluna vere- dem sonra yine öğretmenlerin de | hazır. bulunacağı bir toplantı da- ha yapılacaktır. Müteakib içtimada öğretmenler hakkında di: cektir. in cezaları verile- Okul - Aile birlikleri yıldönümü töreni Okul - Aile birliklerinin kurulu- | n birinci yıldönümü; 14 şubat | cumurtesi günü, bütün okullarda | yapılaca tören ve tda mülarla utlanacaktır Üniversitede yabancı dil imtihanları bitti İstanbul Üniversitesinin bütün Faküiltelerinin, dün sabah başlı- yyan yabancı dil imtihanları, akşa- ma .kadar bitirilmiştir. Elde edilen randımanın, ancak yüzde 20 nisbetinde olduğu tah- min edilmektedir. Okullar için seyyar rontgen cihazı alınacak Bir röntgen cihazı satın alınma- sı için belediye büdcesine 50 bin lira tahsisat konmustur. Büdee tasdik edildiği takdirde, röntgen cihazı derhal alınacak; ilk, orta o- kul ve liselerdeki talebelerin ak- ciğer muayeneleri yapılacaktır. —— —— .—— muvazenesini bulmak için gözlerini Kapadı; bir saniye öylece durdu, Sö ze başlarken sesi şikâyet dolu idi '0 — Son zamanlarda iyi çalışam rum, kendimden memnun, değilim Ho cam, âsabım pek bozuldu. Böyle gi- derse Bu sene Hiç verimli olamıyaca- ğim. — Kabahat biraz da bendedir Vet da. Seni ihmal ettim. — Hayır... Hayır. Turkan ona sükünet vermek için: kendi zâafım ve aczini unutmağa Ça-: Hşarak azimkâr bir sesle cevab ver- diz — Öyle deme. Ben bunu görmüyoz muyum sanki? Fakat artık vaziyet değişecek. Buna emin olabilirsin. Bu Kış iyb çalışacağız. Sen de.. ben de... Verda, denize atılmaşfa karar ver- miş bir adam hamlesiler — Benim başka bir - tasavvurum yvar hocam, dedi Siz izin — verirseniz va bana yardım ederseniz Viyanayı gitmek İstiyorum. O dükikada odünın ortası yahud tavanı açılsa Turhan bundan fazla şaşırmazdı. — Viyanaya mi Bu suat dddaklarından ancak çı- kabilmişti. Birdenbire tini ve ciddiyetini, bunun ehem- avradı, bazı önüne, 'e, daldı. mi; üinlin 'düştü, “derin bir düşüne gileri gevşedi, yaS HER SABAH Fıkracıdan ilk haber mu- Atinadan — gönderiyorum İstanbul -postasını — götürecek uçağın Harekotine — yarım saat kaldığı İçiş acole yazmak mocburiyetindeyim; bu Atibarla Bazı Yüzümsüz tafsilâtı gi yorum, kusura bakmayın. Hepiniz beni — istanbulda — sanırkea böyle dam düşar gibi — Atinadan mektub göndermeme şaşacaksınız. An datayımz — Pazartesi günü — matbaaya gelmek Üzere evden çıktım. Tam Nur ruosmaniye caddesinin köşesindeki Te rını geçerken «Vatan» gazetesinin si- yahi tahsildarı Sünüsi ile karşılaştım, Elleri paket dolu idi ve bir taksi şo förile pazarlık ediyordu ayak diriyor: - Ben Yeşilköy tayyare T kadar gidemem, yor, Sunusi ise Ayo, Emin bey Avrupaya gider del... Pakatlari gotur: M0? diye terter tapiniyordu. * Anladım Ki Firdömdü Çölebi — yeni bir Avrupa seyahatine çıkacak. Her medense ben oskidenberi (Vatan) haş yazarının bu. seyahatlerinden kuşku- danırım. Güya — incolemeler — yapmak, tedkiklerde bulunmak için yola çıktır 5SUBAT atin boyciğim, Şoför meydane benzinim yok! de söyler hattâ seyahatnameler yar amma bence bütün bu gezilerin alftımda bir ticari kombinezon Hazret dönüşle beraberinde ya bir ©- tomobil idhali projesi yahud da fitân memlekete yiyecek ihracı plânı getirir. Kendi kendime AÇ gözlerini Fıkracı, dedim, kare şina çıkan Şu fırsatı kaçırmat Ve pal tomun yakasını kaldırıp şapkanı cöz: lerime kadar indirdikten sonra şofö- rüN Usulcacık kolunu dürttüm ve te- Küşından ferter tepinen Sünusiye ara banın kapısını açarak — Buyurun beyim, usta bu sabah ölkeli, parasını verdik ten sonra nedon gitmiyelim? Şoför küçük bir tereddük ânı geçin di, takat Usulcacık avucuna: sikişi dığım beş papeli görünce direksiyontun başma geçti, Yeşilköye doğru uçar gi- bi hareket ettik. Ben şoför çırağı imişim gibi önde oturuyor; fakat aynadam da arkada oturan Sünühinin taşıdığı - paketleri, dosyaları gözden geçiriyordum. Üzer lerindeki etiketlerde <kamyon (âstifi işir, <portatif buğday silotarı te «Biraderin etomobil acentalğı dosyar Si> yazılı iri paketler güze Çarmyor du. Sünüsi diğerleri gibi yanma bi- Fakmayıp ihtimamla dizlerinin üstüm de tuttuğu daha küçük paketlerde » se etezvirat», <mugalatar, — etesad kumkuması gibi etiketler vardı. Aye Bunün altında * tuttuğu irb bir defterin üzerinde de nefis ta'lik hattır ile emilletin mukaddas. histerlir den faydalanarak — fazla sürüni yap- mak san'ati» sümlesi Bgöze çarmyor du. Nihayet Yeşilköye geldik. Yalmanır seyahat edeceği tayyarenin hareketi- 'ne yarım saatten fazla vakit varmış. Hemen hangar müdürüne — baş vur. dum, hüviyetimi açıkladım ve Yatman la birlikte seyahat etmek istediğimi Söyledim. Talihim varmış ki uçakta Atinaya kadar bir yer boşmuş. Ancak bu boş yer Atinadan binecek bir sey yah tarafından evvelce tutulmuş oldur u için ancak (Vatan) başyazarı ile Atmaya kadar seyahat edebilirmişim. Alelâcele — tartıldım, — pasaportunmu her ihtimale karşı daima hazır. bulum dürdüğüm için fazla zortukla karşıtış madım. Bir de sigorta yaptılar ve oir çeyrek saat sonra ben de Firildakçıbar Şi ile harekele hazırdım. İşte bunları başardıktarı Sonradır ki size beni me- Yak letmemenize - dair kısa bir pusula yazıp gönderebildim. Bu mektubumu size getirecek posta uçağının hareket saati — goldi - çattı. Yazılarımı burada kesiyorum. Yalman fa birlikte Atinaya kadar seyahatimi de bundan sonraki- mektubumda anr datacağım. Burada yiyecek için sıkım tt çekiliyor amma sıkıntıyı büyüğün- den küçüğüne kadar herkes çekliği b Çi elle gelen düğün başram kabilim den kimse göcunmuyor. Arkadaşlara setâmlar FIKRACI ..... ..... Ünkeersite Rektörü Ankaraya gidecek İstanbul - Üniversitesi Rektörü Siddik Sami Onar, cuma akşamı Ankaraya gidecektir. Rektörün; Ankarada, Üniversi te inşaatı, gazetecilik enstitüsü, ve diğer muhtelif talebe ve Üni- versite meselelerini görüşmek üze re, ilgililerle temaslarda bulunaca ğt söylenmektedir. dedim, bizim, Rebiür evvel L 24 Vakitler — Vasati — Hmani .D .D Güneş T 08 Öğle 12 28 İkindi 12 Akşani yı 30 18 08 5 28