VAT petinin kasn rak kementledi. Ko zularma kadar sıvadı. zan dihine doğru Mollanın babası ,oğlum zan dibine doğru yürüdüğünü uzaktan görmüştü. Ne de olsa| kabe. değik mi, yüreği: sızlamı t — Olduğu yezde düramadı. | Rerhal kazan, dibine koştu. Mollanmı babası, oğlunun. bayiğitliğine, meftun olmu Onu, baş. güreşler menc halde Mollanın büyük. bir ce tu Tet ve cür'etle Adalı ve Kot Yusuf gibi pehliyanlara — hiç korkmadan meydan — okumuası!| Baba kalhini Zfeveramaı getirmiş- ti Baeba, daba Molla kazan dir bine girmeden, kazan dibine gelk mişti.. Molla. sükünetle Razan, dibine doğru geldi. Başta Adalı olmak üz. Bütün başpehlivanlar bu, k zan dibine gelen yabancı pel livana, kayretle. balayorlardı. MNollayı,. kazan dibine gelerelii Cazgırdan — Bir Şey sorac: zannetmislerdi. Onu tüçük pebi livanları Ba paerası olan bir pehlivan: . dalam yanına. gelim k durdu. O va- de deşğişmişt kit işin rengi Başpelilivanlar - birbirl kıştilar... Sanrada y g LA serseri de kim? İ Thtiyar cazgır işin forkına vardığı için, içinden kis, kıs gile Tüyordu. Nihayet, Adalı geveze olduğu için dayanamadı. Cazgı- Tın kulağına eşilerek usulcacık Bordu: — A be usta, hu da: kim be?| Cazgır da üsületle şu cevabi verdi: — Çalak Müaila!.. Adal.ı Falil, Çolak Molla is- mini ve güreşlerini işitmişti. Hattâ, Çakırı falan, üstüste, mağlüp ettiğinden haberdardı. Fakat, Mollanın bu: denece gesaret güsterip devler arasına- girebileceğini bükmetmemişti. Hem bir avuç molla nasıl olur | da korkmadan devlerle güreşe- hlııdı" Adab Halil, hiç sesini çıkar- madı. Koca Yusuf esasen ağır başlı olduğundan, övle fikir te cessüsüne sahip değildi. Meva dana kim isterse gelebilirdi. . Fakat, Adalı durur mu,, der- hal Yusufün kulağına - eğile- rek, vaziyeti anlattı . — Yusuf| Besini çıkarmadı. Rüstem, Filibeli Kara Alimet tc kalak andı: malümat aldilar .. Molla, işin - farkında, — olduğu hölde sessiz duruyordu. Yalnız, bahasını kazan dibin- ripti. Babasının haline üzülü - ; yordü. Ona karsı gı.ldığindın dülayı mütcessindi. Fakat, Mollanın, babası, hk- Tini değiştirmişti. Eğer,. Molla | Bunu bilmiş olsaydi, daha canlı , ve daha iştihah olacaktı. Beşçınarın — seyircileri. ve> . Mollayı tanımıyanlar binbirle> tine soruyorlardı: — Bu, kim? — Küçücük bir pehlivan! — Bu da nereden çıktı? | — Acaba meşhurlardan. mı? Çok geçmeden - on binlerce geyircinin kulaktan kulağa nak- Iettiği: Çolak Molla meydana çıkmıştı. Bilenler, bilmiyenlere söylemişti. Çak: enteresan. bir güreş, ola» cağı anlaşılmıştı. Herkes birli- TinDe soruyardu: Mollâa, ne yapar mndaki gömleklerle- pegrev- yar PIp Pparsa toplayacaklardı. — | Bu suretle hareketin. hir mâ-' ması vandı.. Çünkü;, san; ve baş güreş olduğu için güreş biter Bitmez ahali dağılır ve pehlivan- lar parsa toplayamazlardı. — Eş nasıl tutulacaktı?” Mob Jayı kâme vermeli idi?' Bunlar | Birer meseleridi. İhtiyar Cazgır, | hakem; heyetini müşkül mev. kide bırakmadan: ortaya söyle- dı. Fehlivanlar, — söyleyiniz, kuramı çekelim yoksa eşlerini- zi ben tayin edeyim: mi?- Deyince, molla, bir adım. ileri atarak: — Bana bak usta! Ben, Ada- H Haül ile tutuşmak istiyorum. Dedi. Mollanın bu sözü başe pehlivanları hayrete düşürmüş- tü. Şaka değil Molla, meydan | swce ) müntalı: : dârumla, vurmak) manasına. DAG He GA !M W Si Caozgır Adalıya dönerek: — Ne dersin pehlivan Adalı da. Relepir bulmuş gibi | der ada Diye cevap v ca- Yusuf atıl — Ben, Adahili etmek isterim, o) ataim, ya ile tutsun. | kuüçüe e, oradan Ko- Kozumu pay | Adnlıy: ya v vermelk hrdı. Çünitü, onlar ki, Adalı; Moilayı utmalt mLy ordu. pelilivapların Bu itir — Peköâlâ, öyle ige kur'a kelim, A w.&ş».w/ K b AMİ KA r”“gı ; bir | Mollayı istiyo: Molla kaldi. Pakat duramadı — Usta, £ dah - Balil ile yorüm | Deyinte, Mollüfün kalbi rahladı.. B kendisini dafaa ediyordu. Ve, dem reşmesini. isteme bunun dn bulunma: Mollanın müdahale etti babast Hanın sini İ5 — Baeybaba! Haksızlık — ola- cak kü, bütün pehlir Kur'a çekmek | daha do; Dedi. Baba. Cazgır eçi | âĞDİi Ç ediyesi enedenberi ha “İstanbul sı filmlerin ğü ve en muh Birbirlerini çılgı a İ larına ç yüzümden bir türe | İhgilin gazetecisine şu ,.udı»n söylemiğti: — Şayet İtalyanlar limanla- | zendan çıllmamalıla 1srar eder- lerse Büz onlavı limanlarınlan dişarıya frlatıp atmanım yolünü biliriz. Bu: sözlerden sonva. İngilizler tıar. İngiliz başı kumandanı bu AYi baskınla, dışarıya çıkmamakta: ısrar eden İtalyanlara hakikaten büyük Bir darhe indirmiş olu- yordu. Muhterem İngiliz deniz- gisinin kullurdigr garıya: firtaâp Samabilr dilimize — çevirdiğimiz (Biast)! filidir. Bu kelime ayai zamandâ (berhava etmek), (yıl- suretile gelir. Demek oluyor ki, İngil “amirali gizlendikleri kovuldlar- dön bir türlü çokmak istemiyen İtalyanları harbe icbar için kullardığı Relimeyi Hakiki ve mecazi manmları ile - tamamik tatbik etmiştir. Filvaki Tarartor hakikt bir (yaldımm darbesi) ol- muşta. Yunan, denizinin sahne | teşkil ettiği son deniz harbi. ise amiral Cuminghamm sözünü tutmakta devam ettiğini ve bu sefer de İtalyanları mahfuz li- manlarınını dışındin açık denizde bastırıp, heş: İtalyan: harpı gemi- gini berltaya suretile yine onla- raçok ağle bir darbe indirdiği- ni gösterir. * Taranto basllını İtalyanlara (35000) tonluk bir saffı harp zerlilismin ve ilti İtruvazörün zi- yaile iki zarhlının müteaddid kmvazörlerin ve hir- kaç filo aiyet gemisinin ziyamı mal almuştu. Son Yunan denizi. hsr-ı tara- binin sureti cereyanını, il fin takip a tabiyevi menevrenin ma hülâsa bw harbim tafsilütını 1â- yakile henüz öğrenmemiş, bulu- Muyoruz. Şimdiye kadar muhte H kaymaklardan alabildiğimi. haberlerden anltyabiltiğimiz ye- güne mokta Bu sor deniz - har- Bindea Ttalyanlarım (Zöra) sımıfı | 10:000 tonluk üç ağir kruvazör le. ili destroyer tavbettiltlerini | (35.000)) tonluk (Bittorio): sını- | fi bir saffı harpzarhlısının has: va uğradığıdır. Buna mukabil| İngilia donanmasının kayıbı sa- dece iki tayyareden ibarettir. İ * Maamafih elde bulunan gu ki- sa melümattan da bir çok Şeyrer anlamak: mümkündür. Bvwvelâ: Yunan: denizinde İngi- liz> kuwvetlerile. karşılaşan — ve etrafa, dağılanak — kaçıp. kurtul- mak istemesine rağmen, İngiliz amibalinin usta Mmanevralari!e harhi: kabule: mecbur olan, İtal- | 'yan kuvvetinin en yeni gemiler-| den, müzsekkep . hir filo olduğu.. nu mubakkak olarak ileriye sü-| pehiliniz. Bu kat'i kanaatimize sebep olarak ta; filonun - (Litto-| mio) sınıfı. (35000) tonluk en, ye- ni saffı: hanp zarhlıaile (10.000) tonllık yihe son sistem ve do nanmanın. göz bebeği; sayılabi- lecek ağır kruvazörler ve en. yeni destroyerlerden tenekküp, etmesini zikredeceğiz. İtalyanın. en yeni gemileri Demek oluyor ki Ytman deni- zinde İhgiliz Akdeniz kuvvetle- rile karşılaşan - İtalyaa filosu, en yeni gemilerden torekküp e- nkııynrdn. meşbür Tazanto-baskınını yap- ©, yeime darımı İngi diyordu diyebiliriz. Eîâamzz harbi na- nmu? Şöemdiye kadsr ge- len haberlerden çıkacak neticeler ei SSt Bizim (di Italydnların yaka- iliz pere- çesine kBaptırmış olduklarıdır. İngiliz amireliniz kehaneti : ——— hücumu İtalya: için tepeden inme “İtalyanlar deliklerinden çıkmazlarsa onları zorla gıkarmanın yolunu bulacağız.,, < RERA Yazam : —— A C. Saraçoğla « geliyor: Acaba bu san sis> tem İtalyan vâhidi harplerile karşılaşan İngiliz kuvvetleri İu- gilizlerin Akdemiz filosunun: he> yetiumumiyesi midir? Yoksa bu loya mensup kuvvetli kir veyra kaç fırkadan mı ibarettir? Son Akdeniz harbini haber ve- / ren ilk'telgrafta “rapora göre| cuma günü, amiral (Cunnigham) kumandası, altında — harekâtta bulunan deniz. kuvvetlerimiz,, denildiğine göre Yunan na kadar açılmak babayiği ni göstermiş olan İtalyan Tilosu- nun kendini Bizzat İ kumandanının komutanl tında Bulunan bir kuvvet şısında, Bulduğu anlı dir. İtalyan zayiatının ağırlığı da gösteriyor Ki Mtalyanlar çok: gafil avlanmışlar ve o ezeli da- flp savuşma tabiyesine baş: vurmuş olmalarına rafmen keı dilerini düşmanlarmın pençesi den bir türlü kurtaramamışlar- dir. Harp hak'tında faraziyeler ... İtalyan filosu İngilizlerin e| lihden: kurtulamıyacağını anla- yanca harbi kabule mecbur kal- Maş. (Bu noktayı kısa ajanaha- beri: katiyetle tasrih etmekte- dir.) ve bundan sonra da lâyık olduğu dersi almakta gecikme- mişi e. İtalyanların (35000) ton. luk Littorio sınıfı iki saffı harp, zarhlıları vardı. Bunlardan hiri- | nim Taranto baskınında yaralan: dığına göre elde mevcut ancal bir tane: (35000) tonluk gemile- ri kalıyondu. Yukarıda da söyle-i miş-olduğumuz: gibi İtalyanlar | seu. çıkışlarında. İngilizlere kar hir bir darbe indirebilmek emel, ve ümidile ellerindeki. bu son kuvvetli kozu da oynamaya ka- rar vermişler. Lâkin en büyük ve'en yeni saffi harp zırhlılarını İngiliz mermileri altında basara uğratmaktan başka bir netice elde edememişlerdir; Şimdi nasıl oldu da İtalyanlar ulmaktar | di. mukadder bir sual ha-| rin elmden alralar| tazamedılar? Bu meral ecin eevabını gelecek n yi | n malimattan alac k olmakla beraber $ diden kendi kendimize bazı ma- kul faraziyeleri. ileriye. sürebili- | riz. h suall alyanlar neden kar—amadılaı * stem gemiler olduğuna ve | bu itibarla hepsinin süratinin de | saatte (30) milden fazla Bulun- | vına göre bir-saffi harp zırli- m. hasara uğramazı, üç a- ğir kruvazörün: ve iki destroyes rin batmış: bultnması İtalyanla- rın bütün geyretlerine rağmen İngilizlerin pençelerinden kurtu- lamadıklarını gösterdikten baş- ka İtalyânları harbe icbar eden İngiliz kuwvetlerinin, de en yeni| Ttalyan gemilerine taş;çıkaracak derecede seri: veryeni gemiler- den müteşekkil olduğunu gös- terir, İki istifham işareti? İtalyanlarık beş gemi zayi et-; meleri ikü surette tefsir edilel mitsiz Bir durumda- bulunduğu> nu anlayınca en kiymetli vühidi| harpleri- olan (36000) - tonik saffı harpazarlısile harp sahne-| sin cudiyetleri. mubtemek (Kavur): sınıftı saffb harp ge- milerini ve beliti-de tavvare aaaı) gemilerini kurtarabilmek içim (10.000) tonluk üç kruvazörnü meyusane bir mücadeleye. sevdı. Heasıl zırhli. kuyveti kurtar- maştir: — Yahut tabatan. gemile> rin hep hafif gemiler olması da | gözteriyor Ri müessir İngiliz a. teşine zarlı lavhaları kalin, gü- verteleri zırlı tabakalarile malı- fuz ağır İtalyan saffi: harp ge- mileri mukavemet edebilmiş ve ağır hasarlarla kurtulabilmiş ol- düukları Halde-ancak ince bir zırlı kusakla mukat zizlili kruvazör- ler ve muhripler bu Rorkunç ateş karşısında zebun düşerek Batmışlardır. Batan. gemilar Yunan denizi harbinde- batan behevi. (10:000) tonluk üç, ağır kruvazönle iki,muhrip;hakkında, ajansı telgrafları kâfi: derecede malümat ve tafsilât vermiş ve bu tafsilât da dünkü) nüshamız- da çıkmış olduğundanı bu bapta; fazla izahat vermeyi: zait: sayı yoruz. Yalnız şurası mubakktaktır kür cuma günü Yunan denizinde ge- gen barpten sonraartı't belli ol muştur ki' İtalyan:donanmasının Akdenizde İngiliz deniz kuvvet-| Terine muvaffakiyetle karşı koy-, masının imkân. ve ilitimali' yok- tur. Her zaman ve her fırsattan is- tifade ilebu sütunlarda tebarüz ettirdiğimiz gibi deniz harbini danbeyi- zamanında ve. yerinde | indirmeyi bilen zırhlı filolar kar zanmakta: ve propagandahamle- lerile, panlak:nutuklarla: deniz- lerde hâkimiyet temin edileme- mektedin: Bu deniz: harbi: hakkında ge-|| Tecek mütemmim tafsilâtı aldık- tan sonra: icap: ederse- b mev> zua tekrar avdet ederiz. Son tafsilât Sön dakikada haber aliyoruz ki batan muhriplerin sayısı üçe Baliğ olmuş; ayrıca (Kondotye- ri) gımıfı: der İen (5069) tonluk bir hafif kruyazör de ya hatmış,|| kam filtniz bü i yen.dir nız rolünde Naz dek rolünde de Ha bulurmaktadır. Anlaşılıyar bu iki san'atkârın yerini | racak başka artistler bul mamış; beliri: der esiti arti hepsini birden değiş! zumsuz veya zararlı görülm tür. Senaryaya- büyük | vakfalıyetle yazan muh imzasını da ille dela ke gördük: Mahir hâderi .. Başrolde: uzum böylü, geniş omu eli Necip Söyler adında mnakanmakta - Necip Söylerim fümdeki mıJ Tahir Engindir.. Tabir Enginin | sevgilisi de incecik beli, ce balaışl, keleik sekişlij kıvı saçlı Nadire Ayhandır. Nadire | Ayian'ın asal! ismü Werirsen Di lektir. Yakında: hir sinema yı-. dızı olarak göreteğiniz ve gü-| zel sesini sürekdi alluş tufanı ile Koğacağınız. - Netiman — Dilek, | Nadire Ayhan rolünü: öyle be-| nirasemiştir kirtexif edilemez. —| İstanbul belediyesinin, bütce- sinden beş yüz bin lira: gibi çok | mühim bir para ayırarak ve| sarfederek çevirttiği İstanbul| Sevdaları; İstanbulun bütün gü-| bi zelliklerini, inceliklerini bir ara-| ya taplayan;. hayretle; takdirle açılan gözlere ghme saline su- | nan mükemmeli bir: prapaganda | ezeridir. Fokat öyle san'atkârar ne çevrilmiştir ker bir propagan' - da eseri aldağın anla, hissedilme- mektedir. Bu ' muvaffakıyetin- den dolayı: İstanbul belediyesi- ni candan tebrilt etmemek: hak> | sızlık olur. Güzel İstanbulu -| marzu, hattâi diğer büyük vilâ- | yetlerimizi bütün dünyaya: canit| Bir şekilde tanıfacağına emin bu- | lunduğumuz. büyle filmlerin: ço- ğalmasını tekrar tekrar temen- ni ederiz. v Dün, İstanbul' helediyesi; film stüdyosuna gittim. Stüdyonun | kaymetli denktöcü Bay Remzi, | beni; büyük bir nezaketle karşır| ladı ve karşısma oturttu. - Kah- | ve. ısmarladı,, sigara ikram eı—* i. Sonra, ziğaretimin sebebini öğrenerek. anlatmağa başladı: Yazım: saat.evevli bir gaze- : dalia; geldir. O lud.ı.say iğim gilti, İstanbul! Sevdaları, büyük naktdi fedakâm | likların, uzun Bir çalışmanın| ve titiz bir itinanın mahisulüdür: En ufak bir noktayı inceden inceye düzündük. Filmin: A>| merika sinemalarında bile göste- || zilmesini temin. etmelt için: yar pılinası lizim gelenHer'şeyi yap-| tık. Yeni artistler, yeni eleman- lar bulup yetiştirdik. Bu ilk e serimizi — süsleyen garkıların | güdte ve Bestelerini, muhtelifi| şair ve bestekârlara: Havale-et- tik, Elimize yüzden fazla güf- | te ve beste gelüliük - İklerindan en iyilerini, en muvaffak olanlarımı sectik. Buyağjlıktan ve basma, kalipçılıktan — mümitün mentebe sakınmağa. çalıştık. Bilmi- dün gece seyrettiğiniz. için, daha fazla, tafsilât almağin ihtiyacı - nız yoktür, samımmı | Bay Remzi. sözünü Bitirmişti. | Filmin halka: ne: zaman, gösteri laceğini sordum. Cövap, verdi: — Bunu hir kaç güm sonra gazetelerle, düvar afişleriyle, bol resimli ve- tafsilâtlı bro- sürlerle ilün, edeeeğiz.. Şimdi kat'i bir şey söyleyemem.. Yal: mız, filmin. İstanbul; İzmir — ve yahut çak ağin Hasara uğramıs-| tır. İngiliz deniz havacıltğımını sonl harpte büyük roller oynadiğinı, ve donanmaya pek büyük bi metler ifa ettiğini: ve ayrmıcar ÖZ- renmiş” bulunuyor. Anlaşılıyor kil son döniz Har- Binde İtalyanların ağir, Bellerini doğrultamıyacak derecedk ağır bin darbe yemiğ- oldukları tafsi» lât geldiltçe büsbüttüür meydâana: çıkacaktır. 4 ( SARACOĞDU | , derin bakışlı, fevkalâde| gö | ğödi. Sılaşmadan, ezilmeden, a. | yo direktârü Bay- Remri ilb | mun halık aiduğuma. ki dan. dolüyr kendi: | Veda m. O €3 hir En-| ler girdi. Başi ahramanı ile de inalk atarı Bulduğum için çok sevindim ö bütün varlığımla te rik ederim Bay- Necip, Fevkalâda muvaffak — olm nuz 1 | Gençve kuüdretli san'atkâr, görücü harşısına çıkmış gelinlik | e | ltifatınıza: — Tevececüh ve teşekkür ederim, dedi. Sonra, B Bay Remziyi | > etli: Pu muvaffakıyetimi bay direktöre borcluyum. En ümit- teşv et verdi. Er- | tuğrul! Mühsinden gürdüğüm. | mütevali yerdim ve - teşviklerin| de daima minnettarı olacağım. — | Bay Remzinin keyfinden ağzı| kulaklarına- varıyor, koltukları kabarıyordu. Mühüm Bir smr teve | di edecekmiş gibi kulağıma fi-| sıldadı — İi sinema yıldizr daha| keşfettim. ©Onları da ayni — küv-| vet ve kudrette - yetiştireceğimi umuyorer. | Ve gevrek gevrek gijilneğe Başladı. — Sebebini anlammdığı halde, Necip Söyler- de onunla; ikrte gülüyordu. İkisini başbasa — bırakarak ayrıldım Saat 17 ye — geliyor- du. Matbaaya geç Halmamak lâzımdı.. Hernen bir tramvaya atladım. Tsamvay kırmızı bo-| yalr, yazı birinci mevki olduğu! İçim pek o'kadar balile istifi de-| yakta duraböecck bir yer buls mak kabildi. Bu yeri bulmaliı saadetine neil oldum. Uzun bo; hu bir zatm koltuğu altına dikil. dim. Mefer dostum Daniş Remzi| Korok ta aymi tramvayda imiş. Kendisine güç belâ' yol açarak. yanmma sokuidü. — Her zaman! yaptığı gibi hararetle climi - sık- e — Nereden böyle crenler? Ayni gazetede, ayni: çatı al-| tnda — çalıştığımız: için atlat - mağa Hmm görmedim; döğru- yu söyledim: — Belediyemizin film stüd: ko> Sevdâları,, nuştum. “İstanbul filmi: hakltıada bir yazı yaza: cağım du. — Büsü tonuşabildin rai?' — | de- öyle n.ı.zı'('aıt — Bem “esrmlaki ööanedililesiükildarin için bür türlü inanasım gelmi -| yar. | —Ben de haşin munmele gö receğimden İesrkuyordum. ams ma:aklıma geten başıma gehne- di. Doğrusu çok nazik- adım- mi — Demek: haylitsermaye: kos parabiklin? — Bu da söz mü?'Fakat fi me-ait bür kaç resim- istemeği unuttum. Yazıyır resimsiz neş- retmek peki yavan kaçacak:. — | Açık göz arkadaşım; canımım sılıldığın:. görünce: — Hiüt; se yavan kacmaz, des di. Bilâkin daha iyirolur. - Bğer film bakkında yazacağın yozıyı resimli olarak neşredersen, bu- ase inans | maz: resarleri görünce herkes: hakikat zanneder. Dostumun ne demek istediSinil birdenbire anlayamamıştım. Boşj Bulunarek — Ne lnliğı? | Diyesovdem.. Ağzandan çıka- | Tıp tarn alnımın orta yerinde ya- | pıştirir. gibi cevap — verdi: | — Nisan, balıği!. | Hakem grup imtibanları Bölge Hakem Komitesinden: San lsarsa: devam eden hakenı namzetlerizin tahriri- imtihan-| lam 4 nisan cuma: günü saat 18) de Bölge merkezinde yapılacak-| tır: İmtihar darım; yultarı: da yazılı gün ve saatte gelmelerii tabliğr olunur. | yecektir: Pakatı: buna | telif memleketlere> gülyağı; gqy.rmr; NATGŞMİ tarafı 1 İrci-sayfaday afla bildirmiştir. Ba yan mesü dax ortayar ç Bu mare oldu v âp zaman- a) söylüyor. nran- Müsıra bir tamamile Roma öylerle 'a mühirz ttir- alir unu, h lduğu — iddize un | aa Fakat onun İt bir hizmeti Cit mem alı Malfiray gal Si ola buti İtalyanların dillerine doladıkları raülkünden, biridir. Bu- rasım ele geçir zal deniz- n t Şarki adaki müstemlekelerimi bi- az daha sağlamlaştırataklardı. Fransa yıkılınca Cibutiyi bir bas kınla İtalya müstemlekesine dör ilaak etmek işten: bih Babusus onun giliz. itiraz etmiş — ve itirazını dinletebilmiştir. Anlaşılar 0 za- mun genel kurmay başkanı o- lam Badogtio: — Cibuti nasıl' ala: bizimdir. Birakınız; harp Bitinceye'Kadar Pransızlardâ Kaltın: TDünyarın bin türlü hali vardir: Röer bir gün İngilizler dertenir; toparla- nır; şarki Afrikadaki müstemle- kelerimizi her taraf€fan kuşgtır; büyük kuvvetlerle bücum eder- lerse oradaki kuvvetlerimizin & sir olmak veya| denize. dökül- mekten kurtulmasına:. bu Pran- sız.toprağı:möni olabilir. Demiştir: Bugün Badeglionun basireti anlaşılıyor. Hakat . İn- giliz.generali Wavel'de- İtalyan- h ların âltıbet' Cihutiye iltica et- maelerini> hesaplamış: görünüyor. Filhaltika henüz İtalyan ordula- rı çok uzaklarda ikeni Berbera Himanımı bir Beskınlâ işgal eden İhngiliiler cenuptan yürüyerek Cibutiye giden yoltam; Hattâ Habeşistamın tek'şimendifeti A- dis Altaba - Cibuti Hattını Pi- redanr mevkiinden ktesmişler- dir. Şimalde Asmara İimani da alinmez İtalyan ordüsunun kıs- Te küllisi dağlarar, düşmüğ, ola- caktır: Böyle: yüz. hinlerce kişi- nit nakli i mükernmel li- man, hem:bü z â misi filosulâzım. Fâkat hispsi: den evvel'denizlere hâltim olim: geveli: İtalyadar ise:hâç Biri' kal- mamıştir: Büyük İtalyan Kuvvetleri icin tek ümit ve tek talâs yeri Ci- Butidir. Ana yellârdân maliruma kalarak: dağlara düşen.bu. kuv- vetlerim ancak; baldiyesiç pera - kendesi"Cibutiya iltica! edebile cektir: YAAAARARAAAANAMAARADARAAI Hava Kurumu müsameresi İalmalal Tüfke: Muvaı Kürumü tarafındam Hen-seme: verilmesi Tautad olan: balorbu-yrl/verilm masıkta bi kurunr geniş ve zengin: ue mere: program — hazınlamakta- dir Bi programı: göre nisam son- larma doğru Eininöhüt Hatkevi salomundâ verilâcek olan- müsa- merede geçen Kış mevsimi için- dekuruma yüksek. tebarrülerde bulunmdak suretile- yarzdım. eden || hamiyetli — vatandaşlarımızdar bir'çok-zeyata: teberrünmishetle- rime-göreraltin vegümüş madal- yalar' verilecektit. Bundün: ba: kn havacılığımızdaki'yüksek in- Kişaflam tebarüz- ettirem- fllim- ler — ve şu süretlee — müh- terem' yurddaşslar verdiklâri na- ra ile yapılan btyük- Hacimdeki havacrlık işlerini yakmmdâw gör- mek imkânını bulmuş, olacak - lardır. Müsamere günü verilecek olam madalyaları kurumun . fah- ri Haskcanı vali ve Hclediverneis miz Doktor: Lütfi Kindar bizzat takacaktır. Siparii mal edil Dünkü ihracat Dünkü ihiracatm" yekümuc153 bin liradır: Bu meyanda : muh- - sam; keçi' boynuzu, pamtl ipliği len- madalyalar ik- ek üzeredir. |/ arpa vefasulye satılmıştir.