20 Mayıs 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

20 Mayıs 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TÜükiK ü İ YORKİ, Sütunlarda Geziler Cumhuriyet — Filistin'deki n Mayişler kanlı bir şekil alıy “Tiki — Benim bildiğin ülkede aylardanberi kan dökülmek tedir ve hakikat bu merkezde iken kanlı bir şekil ümayişler Öczmekle mina ver t 1 Gümhuriyet (Peyami Sota y yen) — Bülçe hassasiyeti. TiKi — Kecü devletin bütçesin- e bahaetmeden hani'şu kendi bür: KCumNınyM — Nefsine hâkim ol- b Diki — Çok'iyi bir şeydir ammal bazan ea getiiyor d torla bak İanı ağındani çıkarıyoclar değil mi? Cumhüriyet — Almanlar tarafın- dan alman malın Ağnerika'ya Sit G doğru değilüir Tüki— Ayıp olmasın amma bunü| sen mereden ilyorsma? Yoksa Al anlerin hasbi vekiliharcı mi ke Sildin başımıza?. Gümhuriyet Süt meselesi. ? Tilki — Yılan hikâyesi - gibidir, Sürüp gider azizim. 'Tan (Felek diyor ki) — Zengin Geğilim ki sana para vereyim. Ver- Sem versem sana bol bol nasihat ve- zebilirim. | Tilki — Akıldaşım sayın Halil| Lütfi zengindir amma o da tıpkı se- nin gibi hareket eder. Demek ki öroğlu Tam Vaktinde Yetişti Kara Vezirin Meşhur Gibi Dağılmış Ortada Si e Bu adam, Kara Vezire doğru yanaştı. Kara Vezir bir ara etrafma baktı. Fakat görü- nürde hiç kimse yoktu. En ziyade güvendiği ve em sadık sandığı adamları sanki yer yarılmış ve yeriz dibine gömülmüşlerdi. Kılıcına sarılmak ve bu hay- demedi. Daha doğrusu korktu. Aklına kaçmak ve vefasız adamlarının yanına / sığınmak geldi. Geldi 'yandan sa- diğini da derhal Bu sırada - kendisine aksi aksi bakan adam sordu : — Kimsin sen? Kara Vesir kekeledi: Bana Erzurum beyi Kafk Vözir dürler. Sen kimsin? Bana da adile, sanile Köroğlu derler. Her halde benim adımı düymüş olacaksın. Ben de senim kim olduğunu bilirim. Masum halka - türlü zulmü reva gören, ele geçirdiği esirleri en büyük işkence- derle öldüren zulr zengin de olsan gene sizlerden me- felik çıkmıyacak. Tan — Karışık bir ipekli yatak | takımı davası. | Tilki — Pek iyi anlıyamadım; da- va mi karışık,ıyoksa yatak takımı karışık ipekli kumaştan ı yaş miş?. Yahu — nasıl türkçe bu?.. | 'Tan — Bir kayık yüzünden katil| elan adam. Tilki — Kayığın lâfi mi olur? Beş | kuruş yüzünden adam öldürüyor. lar. Tan — Harp olacak mı? Tiki — Sen ağzını hiç hayra aç- maz mısın yahu? Olmiyacak işte. Vakit — Havzada büyük bir ekim faaliyeti var. Tilki — Yalnız Havza'da mı ya? Bütün yurdda mübarek köylü da- yiler harıl haril çalışıyorlar. Vakit — Şimal devletleri Alman- 'ya ile ademi tecavüz paktı yapmak | teklifini reddettiler. Tiki — Muahedeler paçavra sa- yılırken hiç olmazsa zahmetten kur. tulmuşler demektir. İkdam — Vatandaş ne zaman türkçe konuşacak? Tilki — Türkçe konuşmamakta asrar edenlerden - para cezası alın- mıya başlar başlamaz. Edirne Postası — Kartal - Leylek) muharebesi başladı. Tiki — Eyvahlar olsun. İnsanla- lığı, hayvanlara da sirayet etti desene. Yeni Asır — (Başmakale - serna- mesi) — Daha bir defa aldanacak. lar. Tilki — Zavallı türkçemiz. Acemi ferzi elinden çıkma smokine dön- dü. Hatay — Hatay'ın anavatana il hakı meselesi. Tilki — Artık yakında tahakkuk| ediyor arkadaş, Sen de sevin, biz de sevinelim. SON TELGRAF — En fakir gaze- tenin bile en az dört beş sötununu | verdiği bu bahiste «Yeni Sabah» re-| fikimizin gösterdiği hissete şaştık Goğrusu... 'TTİLKİ — .Son Telgraf arkada- Şımiz şayet Sultan Hamit devrinde| intişar etmiş olsaydı emin olsun ki, Karunu zaman olurdu. Zira gürül tüye getirip te “Yeni Sabahs ı 19 mayıs bayramı hakkında yazdığı üç Sütuna yakım yazıyı hiçe indirmek deyme: babayiğitin kârı değildir. Sonra arkadaşımız bilir ki, <Az ve. Ten candan, çok veren maldan: te-| kerlemesi “Türkün eski bir atalar| Sözüdür. «Yeni Sabah» 19 mayas bayramına lâyık olduğu ehemmiyeti vermiştir ve kimseden bu hususta Dasihaf almıya muhtaç da değildir. Kaldı ki, zaman da © kadar uzun Boylu Galkavukluğa mütehammi! Geğildir. Sonra bir de aklıma geldi. Baka-, lum Son Telgraf gazetesi bu işe ne tan olan Kara V. iyân var midir? Kara Vezir ilk defa olarak böyle aleni bir şe- kilde bu kadar büyük küfürlere muhatap oluyordu. Yüzünün alev alev yandığını hissetti. Dişlerini hid- detle gıcırdattı. Ah, bu adam bir eline geçse kendi Sini nasıl geberteceğini, etlerini nasıl lime lime ede- k güzel biliyordu. Fakat şimdi hiç bir şey yapacak vaziyette deği İstemiye istemiye bütün bu sözleri ve tahkirleri hazmetti, sesini çıkarmadı. Köroğlu gü — Kara Vezir, Kara Vezir! Senden bütün bu F»-ıllılını Bütün bu masumların kanlarının hesa- ni sormak isterdim ve soracağım da. Yalnız ven bana daha çabuk cevap ver? Hasan nerede? Kara Vezir, Köroğlunun telâşının sebebini ane Jadı. Oğlunu soruyordu. Şimdi gözlerine takılan bu bir çift mert eli gözün taşıdığı büyük ıztırabı çok iyi anlyodu. Bunu görünce için için büyük bir haz duy- du. Oh, işte ondan intikam alabilirdi. Acı acı güldü: — Geç kaldın! diye mırıldandı. Belki bir yıldırım çarpsaydı Köroğlur 'daha fazla sarsmazdı. Geç mi kalmıştı? bu anda Yoksa za- .Sîîvarilerimiz Ğeldiier Bu sene Avrupada — yapılan atlı; üsabakalara iştirak ederek muvaf- fakiyetli dereceler alan süvariler varilerimizin v görünmektedir. miz dün dönmüşlerilir. Resimde sü- YENİSABAN Silâhşorları Çil Yavrusu Hiç Kimse Kalmamıştı yallı Hasan?, Daha ötesini üşünemedi. Atının kar- mma bütün kuvvetile iki mahmuz vurdu. Kır at bi- nicisinden şimdiye kadar asla yememiş olduğu bu şiddetli darbenin altında önce şahlandı. Sonra kur- Şun gibi ileri fırladı. Köroğlu elini şimşek süratile uzatmış ve Kara Veriri yakaşından tuttuğu gibi atından almış, sürük- demeğe başlamıştı. Kara Vezir boğulacak gibi oluyor 've bir şeyler söylemeğe çalışıyordu. Fakat Köroğlu dinlemiyordu. Birdenbire yeri göğü ttreten bir ses duyuldu. — Hasan! Köroğlu oğlunu çağırıyor - ve bir sevkitablinin | ir aralandı ve elinde sapına kadar — | bir kılıg olduğu halde Hasan gö- Tündü. Delikanlı okadar bitikdim di ki güçlükle ayak- '*ta dürabiliyordu. Köroğlu oğlumu görünce sonsuz bir. duydu. O anda parmakları Kara Vezirin bir 've kendisini attan Hasan, kendini babasınm kollarında hissedince kendisini kaybetti. Şimdi Çamlıbelde yenkden güzel günler başla- miştı. Güneş hergün daha parlak / olarak doğuyor, Hasanla Benli Hatun her sabah güneşle birlikte u- yandıkları zaman yekdiğerlerini daha ziyade sevdik. lerini hissediyorlardı. Yalnız bundan memnun olmiyan tek kişi vardı: Köroğlu Evet, daj bu büyük hâkimi hayatından vun değildi. Bu saadet, bu hareketsizlik, onun — | coşkun olan ruhunu sikiyordu. başlamış, her biri bir den farksız olan / adamlarınm yüzleri haruşmağa, saçları kırlaşmağa yüz tulmuştu. Koce Köroğlu yü: zünü aynada görmediği için kendisinin de Tun yolcusu olduğunun farkına varmıyord Bolu beyi sinmiş, korkusundan halka fevkalâde — | bir adalet göstermeğe başlamıştı. Haydutlar da; çıkmaz olmuşlar, Çamlıbelin eteklerinde kurulan köy 'de bir kasaba olmağa yüz tatmuştu. Köroğlu şimdi Sadece sazile başbaşa kalmıştı. - Kendisini yalnız o anlıyordu. Dalları bulutları delen koca çam ağaçları altında eski kahramanlık günlerinin destanmı taşı. yan coşkun koşmalarını çalıyor, söylüyor, fakat ni hayette birinin üstünde durayordu. (Devamı var) Eski Arnavut Kralı Zogonun bankalarımız- dan birine 2,5 milyon Ilra yatırdığı söyleniyor. Halâ Perapalasta oturmakta ©- lan eski Arnavutluk kralı Zogo, ya- mındaki bütün parasını gehrimizde ki milli bankalardan birişine yatır. mıştır. Bu servetii 2 milyon 500 bin li- Taya Baliğ olduğu söylenmektedir. Diğer taraftan Çubukludaki es- | ki Hidiv Abbas Hilmi paşanın köş- | künün de kral Zogo ile ” kraliçenin hemşirelerinin ikametine tahsis o- Tunacağı anlaşılmaktadır. Bugün seyyah geliyor Bu gün Alman bandiralı Milvoke seyyah vapurile şehrimize 300 sey- yah gelmiştir. Seyyahlar burada bir | gece kalacâklar ve"akşamı vapurda | Yatacaklardır. —— İstanbul Böleliyesi Turizm Mü- ıhtanda - karşılanışı |ma mukabil de müşarünileyh te meclis| Bir Istanbu —a — YAZAN: Emekli 1Polis Müdürünün Hatıratı Tümbay Halil Aşuroğlu İttihatçıların Tevkifi Hâdisesi Nasıl Cere Hürriyet ve Itilâf, Sulh ve Selâ- met fırkası mensuplarile İttihat ve Terakki cemiyetinin mebusanı teş- kil eden azaları faaliyette idiler. Bir taraftan da düveli itilâfiyenin ttti- hat ve Terakki nafiz azalarının tec- ziyesinin talebi memleketimizde bu- Tunan Alman, Avusturyalıların hu- dut haricine çıkarılması gibi müda- halelerile vaziyet gün geçtikçe müç. külleşiyordu. Hürriyet ve Itilâf, Sulh ve Selâ- met liderleri kabineyi kendi azalarile teşkil etmek, mebusanın ekseriyeti ni teşkil eden İttihatçılar da Tevfik paşa kabinesini iskata çalışmakta idiler. Gayri müslim anasır da ha- riçte ve dahilde istiklâl ve istikbali- miz aleyhinde mümkün olan her tür Tü tezviratı icraya - başlamışlardı. Fener Rum patrikhanesi bir pazar günü Bizans bayrağını bile çekr Cüretini gösterdi. Bunu haber alır almaz zabita - küvvetlerile bayrağı indirttim. Badema bu gibi halin te- kerrüründe müsebbiblerini” derhal tevkif edeceğimi — kat'i bir lisanla, patriğe bildirdiğimden bir daha bu hale cüret edemedi. Memleketimizdeki — Ramların 2 leyhimizde harekete teşvik edici ki- taplatını toptattırarak kâmilen imha | ettirdir Ermeniler de aynen Rum patrik- | hanesini teklit ederek Galatadaki Mahmudiye sokağındaki bütün Er- meni mağazalarına yine VF pazar günü mevhum - Ermeni / bükümeti nâfiz azalarınız tecziyesi ile Türki- | ça bmla Te A ASİRE| | hların hudut haricine çıkarılmasın. dan ibaretti. Tevfik paşa kabinı nin idarei maslahat siyaseti bütün Manasile hükmünü icra etmekte ve bu husus için kat'i bir karar vere- memekte idi. Yalmız müttefik devlet. ler tebaasının ihracına karar verile- rek eski Petersburg sefiri Galip Ke- mali beyin riyasetinde düveli itilâ- fiye azalarından mürekkep bir ko- | misyon teşekkül etti. Bâbulide ça- | lışmağa başladılar. Polis müdüriye- süttefika tine verilen emirde döveli tebaalarının ikametgühlar Büliyetlerini gösteren beyannamenin tanzimile mezkür komisyona tevdüü isteniliyordu. Beyannamenin komis- yona tevdiinden sonra Alman ve A- vusturya tebanları - peyderpey hü- dut haricine çıkarılmağa başlandı. Bir ay içinde düveli müttefika te baasından Türkiyede Biç bir fert kalmadı. drazam / beni konağına - tele- fonla istedi. Meclisi mebusanla ka- ne arasındaki muhalefetten bahı: sederek İttihat ve Terakki meBus- larının kabineye itimat reyi vermi. yerek iskata karar verdiklerini, bu. fesh için irade istihsal ettiğini söy- ledi. İstanbul muhafızı ve jandarma umüm / kumandanile - bilmüşavere| Mmuktezi tedabirin ahınması için emir| yan Etti ? Mütareke yıllarında İstanbulda' beynelmi'e! zabıta heyeti oturan General Fullerle Kont Koprin: dir. #yakta duranlar sağda Fransz zabıta âmiri Sekaldi, pol's müdürü Halil Aşuroğlu »e Tağiliz Vilyamdr. İ sile aiükadar olmakta idiler. Birkaç /gün sonra kabine kat'i kararını ve- rerek yirmi iki kişinin tevkif listesini hazırlamıştı. Bunların arasında It- tihat ve Terakki Mstanbul mebusu ve yai zamanda şeker işi yaparak yüz binlerce lira kazanan Karasu efen- bulunuyordu. Kabinenin içti- da İstanbul muhafız Ahmet Jandarma kumandanı ve beni de bulundu- rarak listedeki eşhasın tevkiflerini etarettiler. Bu listenin mevkü tatbi- ke konması için kabine azalarmın listeyi imza eylemelerini - teklif et- 'tim. Aksi takdirde Kanunsuz ve u. #ulsüz tevkiflerine taraftar olmadı. ğimi arz ile ssrar edildiği takdirde istifa edeceğimi söyledim. Sadrazam önünde duran listeyi imzalayıp Dahiliye Nazırına uzattı. Ve sıra ile hepsi imzalıyarak verdi- ler. 31 kânunusani 335/919 gecesi Polis müdüriyetinde Istanbul muha- fiz, Jandarma umüm kumandanı toplandık. Verdiğimiz kararlar ge- ce yarısından sonra telefon merkez- lerindeki muhaberatı kat ile üçümüz ayrı ayrı mıntakalarda hareket et- tik. Listede mevcut olan.İttihat ve Terakki erkânının şeref ve haysiyet- lerini muhafaza etmek şartile halk görmeden sabaha kadar hepsini po- lis müdüriyeti umumiyesine otomo- billerle sevketlik. içlerinden Karasu efendi ertesi günü saat yediye ka- dar müsamaha edilmek üzere tevki- fine memur birinci şube müdür mu- avini Fahri bey vasıtasile iki yüz bin liralık bir çeki hemen bana gön- dereceğini teklif etmişti. Tevkifine memur olanları iğfal edeceğinden ür kerek umum jandarma kumandanı Ali Kemal paşayı Nişantaşında ika- metgâhi olan Rozantal apartımanı: 'na göndererek hemen tevkifini rica etmiştim. Müşarünileyh apartıma- 'a giderek Karasu efendinin kendi katınden çıkarak alt katlaki Pran- Siz tebaasından bir şahsın himaye- ve İltica ettiğini ve levkifine müma Azılı bir katil tutuldu Bartın (ilussi) — Kurucaşilde oturan Satı adında bir köylü niçan. | li “Eminenin başkasına” kaçması| üzerine yolda pusu kurmuş ve Emi- neyi çikle tüleği ile vurarak öldür. vaffak olan bu azilı katili yakala- mışlardır. Katil, firarı / esnasında muhtarın kızına da tecavüz etmiş. dir. kadar yer ayırmış, dedim Üzenme den satırları saydım. Tam 146 satır. Halbuki Yeni Sabahta 19 Mayısa | tahsis edilen yazıların mecmau tam | Z4 müindir. Biraz yersiz. kaçıyor | amma aklıma gayri ntyarl Dinimize tneden bari ada glem summuu geliyor. müsül TİLKİ Sokakta Cinayet Genç bir rensam sokakta; Sevdiği kızı tabanca İle vurdu Evvelki akşam Yüksekkaldırım- da SökAR a'lasında bir cinayet iş. denmiştir. Galatada Royâl çikGiüta fabrika- kendisini uzun müddettenberi takip 'eden Angelo Stefanidi isminde bir Rum kemtaci tarafından - tabanca ile vurulmuştur. Gön kız, üşıkına yüz vermediğin- den çalgıcı evvelce kendisini tehdit etmiş, bunun üzerine kızın ailesi zabitaya başvurmuştur. Menaşık üşık yine kızın arkası- ni Burullmayınca da Babası, çalgıcı| aleyhine dava açmıştır. Buna çok kızan Rum delikanlı- 4 evvelki akşam işinden dönen sev. Gürlüğü seyyahların şehri iyi bir şe. kilde gezmeleri için icap eden ted.| birleri almıştır. Hiddelli sermaye Küçükpazarda Vatan kahvesinde yatıp kalkan Rizeli Ahmet Ural po lise müracaat ederek Beyoğlunda A-| banoz sokağında 25 numaralı umu: Ti evde sermaye Hatice tarafından takunya ile başının yarıldığını iddia etmiş, Hatice polis tarafından tutul muş, hâdise etrafında tahkikata baş. lanmıştır. Eilisinin arkasından yetişmiş ve bir. geker Tulusünün “İçimiem gekartlığı. tabanca İle Tazn kaburga İemikle-| Fini parçalamıştır. Hastahaneye kaldırılan Evgeni- anın yaraları çok ağırdır. Yakalanan genç üşık, mütemadi. yen ağlamaktadır. İ eat edildiğini telefonla bana bildirdi. yerdi. Fesih günü meclisi mebusan. binası civarına İstanbul muhafızlığı| tarafından üç bölük askerle müdü-| Fiyetten polis devriyeleri sevkec mişti. Kabine erkâm o gün meclise gelerek / Dahiliye Nazırı Mustafa Arif bey fesih iradesini okudu. Me: buslardan hiç birisi söz Bfle isteme den sükünetle meelisi mebusanı ter- kedip gittiler. Bu suretle meclisi me busan kapatılmış oldu. Bu icraattan| #onra İttihat ve Terakki erkânının tevkifine sıra gelmişti. Gazete muhbirleri her gün polis Müdüriyetine gelerek İttihat erkâ- nının ne vakit tevkif edileceklerini ve kimlerden ibaret olduğunu anla- mak istiyorlardı. Bu bapta benliz| tekarrür etmiş bir karar olmadığın-| dan bittabi bu sualler cevapsız kahı: yordu. İstanbul balkı da tevkif mesele- Pangaltı polis merkezinden hareket /etmeden evvel general Folona tele- fon ederek üç Fransız jandarması. 'nın vereceğim emre göre hareset etmesi şartile derhal Rozantal apar- Yumanına sevkini istedim. Generai Folon muvafakat ederek yola çıka- rıldığını cevaben bildirdi. kuraklık Yurdun bir çok yerlerinde bu se- e havaların / müsnit gittiği balde Konya ovası ve civarında yağmur. Suzluktan ekinler icap ettiği gekil. de inki f edememiştir. Bu havaliden piyasaya gelen ha- berlere göre bu kuraklık bir müd. det daha devam ettiği takdirde bu Beneki hububat mahsulünün çok rar rar göreceği bildirilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: