YENİSABAH MSORSAN KAPA MEHMEDİNSŞ İngiliz Muhıplerı Cemiyetinde Hocadan Aldığımız Vesikaları Ceplerimize Yerleştirmiştik | Pekkli., Ne iş yapıyorsunuz baka- yım siz?, Bütün şeytanlarımı toplamıştım. başıma, Hemen o anda uzün küy- ruklu ve o nisbette de iri boylu bir yalan gelivermişti aktıma. Halime a-| cındıracak, hüzünlü ve gamlı bir ta-| vır takınmıştım. Sıkıla, zorliya gö- göylerken akdığı gerçekten inandı-| arıci tavrile, hocanın hakkımızdaki| tereddüt ve güphelerini silip süpü- Tüvermişti Kara oğlan. Memiş hoca artık keyiflenmişti. Bize kahvele>, Çaylar ikram etmiş ve nihayet: — Yarın öğleden evvel birer ve- ika fotografı çıkartın da gelin ba. | Zümü de biraz yaşlandırmış, söze nn göylece başlamıştım. Demiş ve biri, yoktan bir bahsi-| | — Kimsesizlik işte Molin bey. Bekiden Rüsumat / muhafazasında| 8e konmuş kadar sevindirmişti. Er- 'tesi gün birer resimle biz hocanın huzurunda boyun eğmiş, elini öpüp diz çökmüştük. Fotoğraflar pembe Tenkte ve baş tarafında Osmanlı san) cağile Tngiliz bandırası basılı bulu man bir vesikaya yapıştırılmıştı. U. zatirken: — Vesikaların umumi merkez- 'den mühürlenip gelmesi bir kaç gün #ürer. Siz alın bunları da gidin mer- kezi umum! kâtibi Muzaffer beye, Ben şimdi. telefonla da söylerim. Sait Molla hazretlerine elden tezce| Mühürletir verir size, — Hocam bu merkezi umumt!| nerede?., Bu süalime kızan — Memiş hoca, Bözlerini açmış, gazapla yüzüme bak| ğti vez — Hüh meretler, demişti. Siz de| adam diye kaldırım çiğniyorsunuz| değil mi?.. Ülen, İngiliz Mubipleri| Cemiyeti diye yer yerinden oynuyor| a haberiniz yok sizin. Doğru Babe-| Ali yokuşundan çıkın da Kapalıfırın-| a sorun. Gösterirler size. Sakın 0-| Trada da böyle dangalak gibi konuş-| mayın, Vesikaları ihtimamla cüzdanıma) iyerleştirmiş, hocanın almamak 1üt-| funda bulunduğu bir kalmeyi kar- deşlerinin yanına tekrar yatırdıktan #onra yola düşülmüştük. Mipavrili, Beyazıda çıkıp Yusuf beyi görmemizi ve vaziyeti haber yermemizi söylüyordu. - Fakat, ben| Bbunu, Memiş hocanın bizi biri ile ta- kip ettirmesi ihtimalini düşünerek “Muvafık bulmamıştım. Sirkecide bir Kahvede biraz vakit geçirdikten son (, iki arkadaş, zaten bildiğimiz, her vakit önünden geçerken nefretle bas gevirdiğimiz İngiliz muhipler cemi eti binasına damlamıştık. Kapıcı dan öğrendiğimiz umumi kâtibin o dasına dalmış, fakat, Müzaffer be- 'yin yerine Sait Mollanın uğursuz yü. zile karşılaşmıştık. Kurnaz herif bi. zi görünce ve tereddüdümüzü hisse Gince, asık suratır. biraz güldürmüş | ve: Kayıkçılık ederdik. Bir yol silaya gi dip geldik. Bir daha yerimize gire- medik. Şimdi işsiz ve ekmeksiziz e- fendim. Acıklı yalanım Molin beyin göz-| derini yaşartmış değil de faltaşı gi- Bi açmıştı. Birbiri ardınca yutkun: Tak telüşla sormuştu: Deniz işlerinden anlar mısı- — Ne gibi efendim?. — Meselâ, kaçakçılığın pildiğini, limanda, Saf bir atılganlık - ve bilgiçlik göstermek fikrile hemen Mollanın| #üzünü kesmiş ve — Biz vaktile kaçakçı yanında| Ççalışmış, sonra da kaçakçı peşinde| yıllarca kürek çalmış adamlarız. Hiç| bilmez miyiz a efendim. l yal »i yüzlerimize dikmiş, bizi unun v- zun süzerek ölçüp biçmişti ve: — Demek siz, demişti. Kaçakçı Jik ta yaptınız öyle mi?. Bu sualin cevabını mahsus biraz geciktirmiştim. - Suçumu / itiraftan nedamet hissetmiş gibi çekingen bir tavır takınmıştım. Gözlerimi yere dikerek, hafif bir sesle de cevap ver mmiştim. — Hoş görün efendim. İşte o za manlar cahilliğimize uyuyermiştik. Fakat şimdi, Allah korusun yaptığı- miz yok: Molla, gösterdiğim çekingen tav rıma inanmış, gülerek- — Yo, yok, darılacak değilim. demişti. Doğrusunu söyleyin baka-| yam. Banü bu işten anlıyan bir kaç 'adam lâzım da, onun için soruyo- Tum. Ne kaçakçılığı yaptınızsa ol duğu gibi anlat bana. Mollanın kaa alınacak damarını bulmuş ve kabartmıştım. / Eaki za- Manlara ait maceralarımdan bir i. kisini üstü kapalı anlatmış ve israrı üzerine de biraz işi ballandırmıştım. Beni bir çeyrek saattan fazla ve| gerçekten bir alka ile dinliyen Mol- Ja sırıtarak gülmüş ve elile Mipav. Fili Hbrahimi göstererek sormuştu. — Bu da senin gibi mi — Ebette, hattk o, benden du- ha ustadır efendim. Demiş ve bir kaç vaka da Mipav Tilinin hesabına dinletmiştim. Molla bey. beni/ memnunlukla - dinler hem de vesikalarımızı - mühürleyip imzalamıştı ve: — iki gün sonra, yine bu vaktt gelip beni görünüz. Tenbihi ile vesikalarımızı - uzat- maşti.. “Tabil ayrılirken - ikimiz de Molia beyi eteklemeyi unutmamış. tik. Yüzbeşi Yusuf bey, bu muvaf. fakiyetimizi gerçekten sevinçle kar- #lemiş, alkışlamıştı. Gülerek — Ne o ağalar, demişti. Bir hâ- cetiniz mi var?, Ne dersiniz. aziz dinleyicilerim, bikmeti büda bütün tutuklugum geç miş, kafesten kaçan bir saka kusr Bibi, o anda dillenivermiştim. Hemen öper gibi eteğine doğru uzanmış ve — “Svet Molla Beyefendi Haz retleri, demiştim. Muhterem cemiye tinize biz de girdik te, Hüviyet ve-i #ikamızı mühürletmeğe ve hem de mübarek elinizi öpmeğe geldik eren- dim, Bu sarıklılar ne de tuhaf adam-| dardı. Hiç koltuklanmağa, pohpoh- Janmağa dayanamazlardı. Hemen gevgerler ve yılışırlardı. Sait Molla da aynen böyle olmuştu. Herkesçe malüm olan azametini, — gururunu n Haa (Devamı var) Tete tütrele gülmüş ve, çok uzun bir | AM Yanann çektikten sonra: SAMSUN YERLİ MALLAR u di derin aflar; demişti. e- SERGİSİ T0 Te seĞ Maya 980 da. başlıyacak, e va eşİnci Samsun yerli mallar ser-| zti ve yine eteklemek süreüle| — GiT İğtlrak. sanayicilerimizin bir hulüa daha çakmıştım. Bir yeni | — YRifeldir Kalardaki reslmlerimize, birer de yü zümlüze bakmış ve. — isimleriniz Hasan oğlu Meh- Ulusal Ekonomi DA Valinin Üsküdardaki Tetkikleri Vali bilhassa Çamlıcada yapılacak turistik yolları meşgul cllu Vali ve Belediye — Reisi Lütfi Kırdarın Üsküdara yeni yapılan Maliye tahsil şubesinin| demel atma merasiminde hazır bu- lundağunu ve orada bir mutuk söye| lediğini yazmıştık. Tahsil şubesinin| temelini attıktan sonra Lütfi Kardan yanında eski Üsküdar Kaymakam: Ve şimdiki Belediye Reis muavini Lütfi Aksoy ve birkaç mütehassıs| mimar bulunduğu halde Üsküdar ve civarında mühim tetkikler yapımış- tar. Vali ve Belediye - Reisi Kadıköy heaiyesini, Halk Parti binası ve Kız| Sanat mektebini gezmiş ve Paşaka:- pısında yeni inşa olunan Adliye bi-| Hasının inşaatını gözden geçirmiştir. Lütfi Kırdar, bundan sonra Çam- bes'ya yapılacık turistik - yolların| üzergühını tetkik etmiş ve bununla alâkadar olmuştur. Beylerbeyi tarikile Küçüksuya |- 'nen Lütfi Kırdar orada Şirketi Hay. riye tarafından yaptırılan asri plâ- İn gezmiş ve Göksu kasrile alâkadar| olmuştur. Bu arada Çubukluda Belediyenin sabik Hidiv Abbas Hilmi Paşadan 60 bin liraya satın aldığı köşkü göz den geçirmiştir. Vali ve Belediye reisi tetkikleri sırasında Beykoz'daki / fidanlığı da ziyaret etmi MAARİFTE Okuyucularımız Rizede su derdi Şehrimizde vaktile Hacı Eşref namında bir sahibihayir gayet iyi ve ihtiyaca kâfi bir su getirdi ve bunun tamiri için de mühim mik- tarda bir vakıf yaptı. Daha iyi tâa- re edilir diye kanunu mahsusla su- Jar bilcümle vecaibile beraber be- lediyelere devredildi. Manlesef bi- zim belediye bu suyun tamirine hiç bakmamış ve su şimdiden kesilmiş- tir. Yaz mevsiminde gehir tama- men susuz kalacağında şüphe yok- Dökter giderek tur, hir içinde helâ yoktur. Orta cami civarında ve yehrin tam orta- #ında tâ eskiden mevcut ve tama-| men harap bir hâle gelen helâlar öyle bir koku - neşretmektedir ki 0 civardan geçmek bile imkân ha- ricindedir. Dükkâncılar © civarı-| terketmek mecburiyetindedir. Helâ- #ızlık sebebile şehir berbat ve pe rişan bir haldedir. Belediye bu helâ isini de su işi gibi nazara alma- maktadır. Bu şikâyetlerim sıhhiye Müdüriyeti kayıtlarile sabittir. Bu işlere bakacak merci neresi ize âcil ve seri bir himmet göter- mesini — ve bir hastalık tehilkesi mevcut olduğundan tedbir ittihaz edilmesini rica ederim. Alâkadarların nazarı dikkatini celp için bu şikâyetnamemin gaze- tenizle neşredilmesini dilerim. ize - Mehmet Vardai| BELEDİYEDE Şehir Meclisinin son toplantısında Va'i nuluk - söyliyeck 18 mayısta Şehir Meclisinin uza- filan nisan devresi toplantısı sona| erecektir. Vali ve Pelediye Reisi yaz fatili devresine girecek olan Şehir Meclisinin 18 müyıs günkü toplan- tısında bir nutuk şöyliyecektir. Bu, 'nutku müteakip merlis kapancak “ve vali Şehir Meclisi azasına bir çay verecektir. Uyanık tarafından Ankara'ya Bön- LORI Kırdar Cerrahpaşa| derilmişti. Vekâler, bu listeyi tete| he kik etmiş ve kabul etmişür. Bu YÜ Övuiiye Belediye Relif ” Dokter| a güü öğrelmenlelin YN di | Te Küller Bi Cacalaaa B ier yıllara nazaran daha fazladır. |/ nesine giderek tetkiklerde bulun. Bundan başka muvaffak olan öğret- - muştur. mmen de diğer yıllardan çoktur. Zam — Mal Körecek öğretmenlerin 900 olacağı anlaşılmaktadır. Tü:kçe öğrenmiyen profesörler Maarif Vek&leti önümüzdeki ders yi başından itibaren Üniversiteye Zam görecek öğretmenler Şehrimizdeki ilk tedrisat - öğret menlerinden bu yıl kidem zammı - Jacakların listesi Kültür Direktör- düğünce tesbit edilmiş ve tasdik e- dilmek üzere yar direktör Mustafa | aralarındaki mezarlıklar Mahalle aralarındaki — müslüman mezarlıklarında, mezarlar ve mezar taşları tasnif edilerek numerutaj ya- pılmaktadır. Bu işlerle bir belediye memurü ve mühtelif belediye ha- | demeleri uğraşmaktadır. Alemdağındaki metrük saray Alemdağındaki —metrük - sarayın Belediye tarafından tamir edilerek ölel olarak kullanılması - düşünül. mektedir. Plâjlar çoğaltılacak Belediye, halkın denizden lâyiki veçhile istifade edememesinin mü- him bir sebebinin de plâjların kifa- yetsizliği olduğunu —düşünerek bu, 'yeni ilâve edeceği profesörleri tes bit etmiye başlamıştır Kadroya ayni zamanda yeni. do-| çent ve asistanlar da ilâve edilecek- | tir. Üniversite profesör kadrosu 5-| nümüzdeki ders yılı başında - yeni bir şekil alacak ve mevcut profesör- ler arasında değişmeler yapılacaktır. TTürkçe öğrenmiyen profesörler kad- | roya alınmıyacaklardır. Kiymetli bir erer — | Müarif Vekâleti, Üniversite Talim | sene İstanbul sahillerinde mümkün faburu yüzbaşılarından Bay İhsan — olduğu kadar fazla plâj yapmıya ka- Kocamanın çıkardığı Bayrak, San- / Far vermiştir. Belediye yeni mevur almayacak Belediye 939 bütçesinin tasdikin- cak, Millf marş isimli eseri gençlik için çok istifadeli görerek bütün or-| Ha Maklep Ve Haa aa aa yen gönrü açıkta kalacak 80 memur ADAĞ ÜY ELDİNİ. | belediye münhallerine tayin olunar caktır. Bunun için Belediyede mün- hal bulunan memuriyetlere şimditik. hariçlen kimsenin alınmaması alâ- kadarlara tamim edilmiştir. TAKVİM 12 Mayıs 1939 CUMA GÖNKÜKLERDE Sığır vebası hastalığı Fransız Hindi Çinisile İngiliz - Masır Sudanında sığır vebası hasta- lığı hüküm sürmekte olduğundan bu. memleketlerden gelecek — olan çifi tırnaklı hayvanlar ile bu hayvanlara mahsus maddelerin yeni bi tebliğe kadar memlekete sokulmaması alâ- kadarlara bildirilmiştir. MANKEMELERDE : Dilenciliğin cezası Safa isminde bir adam dilenirken| yakalanmış ve Sultanahmet Birinci Bulh Ceza mahkemesine - verilerek | bir hafta Belediye hizmetinde çalış- Hlerl:22 Rebiülevrel 1358 Ramlı?ONİSAN 1355 Ruzi hi Özke İldadi 1 16,06 Akşamı 1916 — Yatsı 2105 Arttırma Kurumu et ve Ali oğlu Toruhim öyle mi?.. | aNmamamuramaaamamıamz | mnıya mahküm edilmiştir. UA A Ü Üİ PT N İ oprak Mahsulleri Diyor kl: |Ofisinin toplantısı Alyoncular otis de dava açmağa karar verdiler denberi Di deri mış ol pr Orisi tarafından satın alınma- mahsullerin son verilen bir| kararla flatları tesbit edilmiş ve a-| Tınacak olan bu afyonların bedelle- tinin beş sene müddetle ve taksitle verilmesi karari Fakat Otisin verdiği bu karar ellerinde| mal bulunan birçok tücenri / zararı sokacak mahiyette olduğundan Ofi- Sin tayin ettiği müddet zarfında mü- Tacaatla malını satmak istiyenlerin adedi pek az olmuş ve alâkadar tüc- carlar bu kararı değiştirmek — için| aralarından heyetler seçerek Ticaret Vekâleti nezdinde teşebbüslerde bu- dunmak üzere Ankara'ya gönder. mişlerdi. Söylendiğine göre afyon mübayaasına dair olan kanunun hü- kümleri ile Ofisin mübayaa şartları arasında da uygunluk olmadığından ellerinde afyon bulunan / tüccark Şürayi Devlete müracsatla Toprak Mahsulleri efisi aleyhine dava aç- mıya karar vermişler ve bu işi şeh- rimizin tanınmış iki dava vekiline | havale etmişlerdir. Dün Ofisin tes- Bit ettiği fistlar ve tüccarlar iti. razlarını tetkik ederek yeni bir hal çaresi bulunmak üzere — Toprak Mohsülleri Ofisinde bir toplantı ya- pılmıştır. Bu toplantı geç vakte ka- dar devam etmiş ve bazı tüccarlarla Afyon Mebusu Hamza Osman A: kan ve Servet Berkin de hazır bu- Tunmuşlardır. İKTISAT İŞLERİ 1 Trakyaya giden hey'et Yerli büyük fah ber e gll beğmlerile'nü Z bit hege b mene telinesi - kalarımızın eks- dilen yeni kırkım yapağı mahsulün- Gen mübayaa etmek için dün Trak- yaya gitmişlerdir. Geçen sene de bu Mevsimde bu şekilde bir heyet Trak-| yanın mühtelif mıntakalarında u- zun bir seyahat yapmışlardı. Yeni kırkım 'Trakya / yapakların. dan dün 50,000 kilo 65 kuruştan yer- Ji fabrikalarımıza satılmıştır. Bu sa- tışlar peyderpey teslim edilecektir. Mayısın İlk haftasında Ihracatımızdaki fozlalık Mayısın ilk haftası içinde ihraca- tımızda mahsüs bir yükselme kayde- dilmiştir. Amerika ile meriyete gi- en ticaret anlaşmasından sonra bu, memlekete de ihracatımız fazlalaş. anıştır. Mayısın ilk haftası içinde sa- tlmış ve İstanbul gümrüklerinden geçerek muamele gürmüş olan mal- Jar arasında Almanya'ya, kuru fa- Sülye, yaprak tütün, mısır, deri kı- Fıntıları, kuzu derileri gönderilmiş- dir. Bu malların kıymet itibarile tu- tarı 155 bin liravı bulmuştur. İngil- tereye kepek, tiftik gönderilmi Bunun da kıymeti 90 bin liradır. I- talyaya da 40 bin lira kıymetinde barsak, kepek, tiflik, yumurta, ar- pa, kuş yemi ve çavdar gönderilmiş- tir. Amerika'ya ise 16 bin Tira ku metinde kuzu derisi, beyaz peynir, iç fındık ihraç edilmiştir. Sovyetlerin piyasamızdan — oğlak| derileri üzerine mütemadiyen mü- talebatta bulunmaları flatların yük- selmesine sebep - olmuştur. Alivre muameleler devam etmektedi Filerin çifti sikletlerine göre 130 ku-| ruşa kadar yükselmistir. Satışlara ayni hararetle İzmir piyasalarında| da devam edilmektedir. Letonya sergisi Evvelki gün Denizbankın Yolcu salonunda açılan Letonya hükümet ihracat maddeleri sergisi dün ak- şam kapanmıştır. Sergiye şehrimiz- deki ticaret erbabı büyük bir slâka göstermişlerdir. İki gün içinde ser- Giyi on bin kişi kadar meraklı gez- miştir. Sergi buradan evvel Yugos- Javya, Yunanistan ve Bulgaristan- da açıldığı için buradan doğru Ru-| manyaya gidecek, orada da birkaç gün kaldıktan sonra Letonya'ya dö- necektir. De-| leyhin-| müahede Baltık Siyaseti Almanya, merkezi Avrupada si- yasi mevkini kuvvetlendirir, italya mtasile Akdeniz - politikasına da el uzatırken, Baltık denizirde de f iyetlerde bulunmakta ve buradaki detlerle, daha ziyade kargılıklı Jerle bağlanmaktadır. M. Hitlerin Rayhştagdaki nutku 'nu müteukip Berlinle Letonyanın mü tekabiliyet esasına müstenit bir a- demi teca?iz misakı akdi teklifi ore taya çıkmış ve müteakiben işe E tonya da karışmıştı. Almanya, bu yukarıdaki devletlerle birlikte lakan dinav devletlerine yaptığı teklifle Litvanyaya da yapmamıştı. Zira Me mele mütcallik 22 mart tarihli Lit- vanya - Alman / müahedesi 4 üncü maddesinde bir mlemi tecavüz mi- #akı akdini gösteriyordu. Almanya, bu suretle Letonya ve Estonya ile bu gün anlaştıktan son- Ta nazarlarını Baltıkta faal bir si- yaset takibi meselesine çevirmiştir. Vargova, Dantzig meselesinde bu si- yaset noktasını gözönünde tutmuş, Almanyanın kendini Baltıkta önüne Beçilemiyecek derecede zâfa uğratı cağından ürkmüştür. Almanya, Bal- tıkta faaliyette bulunmak ve her hangi bir taarruzu karşılamak için, buralara hâkim mevkiler aramak Bayesile harekete geçmiş ve ilk na- zarda Alan adaları ortaya çıkmış: tır. Fakat, Baltık denizinin diğer sa- hildar devletleri de bu adalar mec- Mmuasının sevkulceygi ehemmiyetini bilmiyor değillerdir. Bu sebepten e- veç ile Finlandiya imzaladıkları A- Tond adalarına müteallik mukavele- name ile Baltık denizindeki askeri vaziyette derin bir değişiklik vücu- de getirmektedirler. Filhakika Fin- lendiya körfezi ile”-Botni körfezine kumanda eden bu adalar, birinci Plânda bir sevkulceyş mevzi teşkil 'eder. Alandlar hemen Botni körfe- zini Baltığın / mütebaki kısmından ayırırlar. Adaların garp vcu ile is- veç sahili arasında 30 Kilometre ka- dar bir genişlik olması nazarda tu. tulursa bu coğrafi vaziyet, ezcümle isveç Laponyasında kâin demir ma- denlerindeki cevberlerin ihraç yolu. 'mun buradan geçmesini intaç eder. Halbuki Almanya harp malzemesi çin zaruri madenleri buradan almak. tadır. Finlandiya, Sövyet Rusya veya deveç tarafından her hangi/ bir taarruzda idenl bir hava ve deniz üssü vazifesini görebilecek olan bu adalar şimdiye kadar bir müdafan tertibatına malik değillerdi. Zira Paris muahedesi ”- Rusyayı Aland adalarının tahkimi için inşa- atta bulunmaktan menetmiş ve 1921 de bu hüküm İsveç ve Finlandiya a- rasında bir muahede ile tekrarlan- mıştı. Ve bunu teminen de Fransa, Tngiltere ve İtalya taahhütte bul muş, bu mükavelename ile adalı tamamile gayri askeri hale ifrağ e- dülmişti. Fakat 1988 eylülündenberi tea- kup eden hâdiseler, isveç ve Finlan diyayı, Aland adalarını tahkime ka- rar verdirmiş, Fin hükümeti top ba- taryaları vaz'ını, adaların cenubun- /da mayın tarlaları tesisi ve Finlane diyanın garp sahili ile adalar arasın- & | Aaki kanalların muhafazası işini üze rine almış, İsveç te Alandları, iskan. dinavya - sahilinden ayıran boğamı Mmürakabe işini deruhde etmiştir. Bu Suretle, mütasavver tedabir ve inşa- at hitam bulunca, harp takdirinde Botni körfezi kapanacak ve Alman- 'ya, maden cevheri ithalâtına girişe- miyecekti işte Almanyanın - karşısında bu. günlerde böyle bir faaliyet müşahe- de edilirken bu tedabire girişen Fin hükümetinin Berline muzahir oldu. u ve ordusunun esas kuvvetlerinin Alman mütehassınlar tarafından ye göştridiğinin unutulmaması Tz “Her balde Almanya Baltık denle zindeki mevklini kuvvetlendirmek i- Çin büyük bir gayret sarfetmekte ve Avrupanın diğer kısmında gösterdi. #i siyasi faaliyetin derecesini, bur: Tarda daha mütedil geklide irseye çalışmaktadır. Dr. Reşad SAGAY