' Günün fıkrası | | | Rusya İle pek İyi geçindiği- mix cekl yıllarda Idi Karsılık. döstlük siyaretlerinde bulun- mak için, ne onlar ne biz, fır. aat kaçırmazdık. — Moskovaya ilk gidişimde başlıca hükümet adamlarından biri beni Krem- lin Sarayındaki / apartmanına düvet etti. Sazlı sözlü pek hos bir gece geçirdik. Bolşevik sa- mat ve kültürünün geçirmiştir. ve Bu iyar: Astakankan birker aa ua e. | İmadan, gidebtirsinie. ” Bicde HEMŞİRELERİ YARDIMA ÇAĞIRILIYOR Bir “daha ” yüzünü ; K Hlramı a SEEe a DAT GK | | yabe nn Ha aişmeliğir| ei : üi b Bime aa dan | Yazan: Falih Rıfkı Atay — tiayai, geniden | | HLAĞ Zakan yerle d, | | tstanbula — gelerek — yaralıların | madai müzaneret vadetmi diğini teessürle bile duymadım. ÖL yaRyEcAkanın, — de | ykalmya Direr ahai Ka İ | tedavisine çalışan ve ” bugünkü — Bu Kolejin ve dürmüsler. Seydi, I0T Mülâlin. | Ümunçeldir. ve dalmaz ömrü | | hemşireliğin — kurucusu, | “pirl, | tesisi, sadece bizi değti, Yine bir gidişimde Te A- — — Halbuki fiya Eherenbure k — den sonra Rüsyada — ölmüş ©-| |müre ancok bi e/0 ll | İsayılan Florence — Nigbüinenie İ dünya hemirelerini ” alâkadar Janamın başındaki umüm mü: — zılların baş basın ve yayın tek imek dehşeti içinde | | Büceğinle Kadar can ve Asao | | Sdina — gehrimizde bir - Yüksek |etmektedir. Her ” hemşirenin ©- | edilmiştir. dürle tanıştımdı. Dünyanın bir — İâh, Londrada Teafalgar sütü. — ahretin hangi küytü köşesine | | yakınıdır. İkisinin. ortasında | | Hemsire Koleji Ve bir hastaha- | dasında - başucunda — Fiorence nunun. dibinde Tasisinin yıkılmı söylemektedir. onu öldüremez. Kün kazıllaşacağına — sakalının renginden fazla inanan bir ih- #ilâlet 1di Ertesi defa yerinde bulamadım. — Adresini — sordü Kumda, alantın ceki adamları, yüzüme bakakaldılar. — Öldür. müşler Başbakan Rikof'a Büyükelci- İik düvetinde rastinmıştım. Pek #evdiki votkadan fazla, Lenin Ahtilâlellitinin bedmestliği için- de Vd Çok geçmedi, öldürdü. der. dilendirenlere Pravda'nın İki / başyazarını — hürriyetinir fanımıştım. — Biri yaşlı, / biri gençti. İkisi de dönen dünyayı durdurabileceklerine İnanan kı- v İlderlerinin destancısı İdi- der. Birini, meşhur muhakems sırasında İdam kararı vererek, ölekini, galiba Prag'dan yazdı: h makalesindeki tek cümle Yüzünden öldürdüler... Böylece her gidişte caki rast- dadıklarımdan. birkaçını yerin de ve hayatta bulamadım. Hep- «i de bölsevik, şuurlarının a tandaki karanlığa bile - kazıllık vürmaş — İhtilâleilerdi. —Acaba Rusyada yaşıyabilmek için olmalı idiz Bir sofrada, bir süvarede ta- mıştıklarımdan, / görüştüklerim- den ve bize o kadar yakın gö- Tünenlerden hiç biri ile sokak- ta selâmlaşamazdık. — Karşılaş. ftıkça donük yüzlerine ve boş gözlerine bakar, sini zamanında meli belinden derinin de rengi Bilir. kimin, Ankarada Sarun müddet ah-| KiKAtta, yağların baplık ettikimiz diplomatlardan Di Oris yağlarını taklit ederek | yatı bir kürüş indirilmiştir. Es- birine, Sanfrancisco Konferan- tesbit edilmiştir. göylemiştir: muş değildir. Bu sin — fiyatları gey değildir. Bu Ölmüş olanlar yine mesuttur- ll dar. Ölmemek, — öldürülmemek | v*tn yapılacağı asıfırdan aşakı kırkta ve kirbac altında tırnakları ile buz. kazı: yarak, veya kazgin ampüller sağnabı altında beyin kaynıya doğan göyleseniz söylediğiniz için, Si vrşeeli Birleriniz Iplik iplik sökülerek | zz İSİMİL veri astırap çekmek, ölememek var. Bir gün arene atılan savallılar dan biri, Sozara dönerek: — Suçsuzum, affet benl, gü-İ t mevzuu bahis mahsizin, bakışla beni, diye | ye vermiştir. Türkiye toplanacak olan Garpli ne fikirden, ne tefek- | cü Kooperatifçilik Kooperatiflerini temsil et- | dan Garp adamı | Yaş PEYAMİ SAFA YALNIZIZ —*97 — Bir adım attı ve dürdü. Eşyanın yerleri hiç değişmemişti. Kar- yola yine sağ tarafta. Yastık öne doğru kay- mış. Yorgan, biraz evvel altında yatan vücu- dun buhranlı çırpınışlarının sırrını ilk bakışa ifşa edecek kadar buruşuk. Gardrobun kapım Kapalı. Yerde ve karyolanın altında terlikler yok. Necile sokağa çıkmışsa, — İskarpinlerini bu odada giymedi mi? Samim, onun ayakla- ına verdiği ehemmiyeti bildiği için, en telâşlı anında bile terlikle sokağa uğramıyacağından emindi. Geniş kanapenin üstündeki battaniye, ora- 'da — her halde Renginaz olacak — birinin Samim bir koltuğa oturdu ve sigarasını yaktı. Nasil, bu kadın, nami, yirmi... Evet, yir- mi altı sene evvel, bir gün, ikisi beraber, Hob- Jandalı kocam öldüğü için memleketine giden Viyanalı bir kadının apartmanında mezattan aatın aldıkları bu yatak odası takımının genç- İlgini, kendi vücudundan esirgemediği bir. ti. tizlikle nami muhafaza edebilmişti? Her şey faclayı, urun ve karanlık orta- çağda, enkizlsyon mlümleri 1 Muştür. Tus İhtilâk in çardan daha dün çektiki- ni buzün başkalarına çektirdi Hi için garplının neden bu ka- dar telâş etmekte olmasına sa- yondan Ibarettir, diyor. dün akşamki / Kremlin parola- — var. yirmi dört saat önceki parola ile bölşevik hatipliği etmiş ala at dahi, insan hal biri, ayakta tutamaz. Dilenecek kadar fakir düşse- iz, hiç olmazsa dilenmek, hameto uğramak talihiniz var. Moskova Radyosunun eşiklerin de dilencinin sakat kolundan kopuk. bacağının — Gel, hiç bir Amorikalının senden daha mesut olmadığını söyle, diyorlar. Aç karından; — Toküm, sesini almak için, beyar esvapli teknika ajanları gökük mide üstünde kulakları: ni dekdirebilecek kadar et yeri arayın dürmaktadırlar. yerdiği bilinmiyen bir hüküm, Piyasaya sahte Ofis yağı sürüyorlar Toprak Mahsülleri — Ofisinin, bir yıldan beri piyasada satılan | Yakacak fiyatlarındaki ÇÖti yağları) nın, son günler-| fiyat düşüklüğünü gözönüne a- Galtla üeüi de bozulduğu görülmüştür. Alâ- | larak yeniden odun ti G0 Kamlar tarafından yapılan tah- | narh koymuştur. Belediyenin bu h Kikatta, yağların ucuzlamasın. | veni tarifesine Köre odun kö- Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay dün yanında Devlet Ba- kanlığı Umumt 'aynı isim ve aynı etikette piya-| ki tarifesine göre 17 kuruş olan | halde şehrimizde yapılacak olan | Riklerinin 1 vadelim saya Bozuk yağlar - sürdükleri |iyi evaaflı mangal / kömürü 16, SAA GA alllakre Bu hususta yetkili bir ' Ofis yağlarının terkibi bozul- | İ İstanbul ve Beyoğlu semt- firmanın, yağ piyasasında Ofi- Jar için de gereken kanunl taki- | bileceklerdir. Bir. filmden ae Şehrimiz firmalarından / biri- bi kunuz çi yin çevirdiği “Tanri — Şahidim- mevzuu olmuştur. İstanbul/ sösyetesinden maruf| bir allenin başından geçen va. kayil filme almış olan bu şirki Kooperatifçilik Kongresine | Maklı seçilen delege İstanbulda mevcut yapı koo- peratifleri mümessilleri 21 ara- — Dilini kesiniz, dedi, kesti-İhk perşembe günü acaba, onların yölünü — belde. mekte değti midiz İngilir adalarındakt çoktan O anut , kendk foları, veriler yüründen, e geçene anahtarlarını” salin- maktadırlar. Garp ölümden de değli, kazıl enternasyonalin ce- hennemi İçinde — hayat denen geyden korkuyor! Eker bir mücize o Ji fizlk likidas- İngiliz saklanacaklarını bilmezlerdi aSi İçin Hiç bir kanım Moskovada ise Rusyada bir defada yaşamak ise döğmaktan — daha tesadüle bağlı, ölmekten daha Küç bir şey. Müsiki sanatkârı misiniz, İki- de bir boğazınızda bir pençe: — Senden bürcoy () sesl düymayın da rından hiç izl iünet / okümak , bir gün mer — Resminde yar. fedalleri tarafından dolduru. bürcoy havası Bir gün, muharrirlerimizden biri için, Moskoya Radyosu de ibinden, in- a mişti kir — OÖnün başını kesin boynu Gstüne yapıştırarak bir daha Keseceğiz! Kömüre yeniden 'narh kondu İstanbul Belediyesi - piyasada umümt kömürüne 'bir kaç firma: | mürünln Azami, — perakende fi- ikinci derecede makbul olan 0-) Diğer taraftan Belediye, şeh-| kı — YENİ İSTANBUL — 18 Arahk 1000 ( ŞEHİR HABERLERİ Şehir köşesi F Ankarada eğlence yerleri Başka miyetin herhangi tabakasına mensup olursanı biNizdeki paraya göre — ucu veya pal bir. eğlence yerine hiç sik- #az ve barlar vardır, burala. “enayi,, yerine kom boğuntuya icat edümiştir. Ankara da, bu bize mah- dun gelenekten. kendini kur- taramadı. larda pahah yerler bir fiyat Nstesi tertip etmiş- der ki, hemen hemen hafta- van altı gecesi boştur, ancak, cumartesi akşamları, bin”bir fedakârlık bahamına, Tabiliyor. gerek, müşterilere gelen hesap pus- daları korkunçtur. ve taham- mül edilir şey değildir. Buna Ankara halkı şöyle dursun, Altın yumurtlayan tavuğu boğaslayanlar da, artık kına vakabilirler. * Vali ve Belediye büyük otelin sahasını gezmiştir. Kakarain Hi A " gaha | z aa d ge marunlan SA o Benimyoları tüsrçül, ' mev. L miine K siber SKU a Gammli eee GA KeTAADin FERİT z gödürşMSr n lrltteitir, lorence İstanbulda #emleketlerde, ce- olunuz, ce- CUMHURBAŞKAİ ı bir “lokantaya, ne kurulması için teşebbüse Çilmiş bulunulüyor. Bütün — dünyada, mesleğinin başlangı: leydisinin İstanbula geldiği Fihtir ve 1964 senesinde, bu sanki — müşterinin getirilmesi — için Jayacağız. İşte kasavvur kolej ve hastahane bu - taril övlesine | |bitmiş ve açılmış olacaktır. Tasavvuru küvveden fiile karmak için bir müteşebbis. Hele son zaman. leyet bir tesis yapacakt n bar | Şiai. Heyet bir tesia yapı Bu sebepten — olsa sair - geceler nadir ile Bayan Zeki Riza Spor Kınlay Başkanı Doktor Reşat Belger, Muharrir Nedim 'Tör ve Amerika Talel der Bürosu Müdürü M. Moor dan mürekkep bir heyet Rel BİR İSTANBULLU tetkik eden 17 kişilik meclis Başkanı | Zai Çalışmalar sırasında beledi KALİbİ. Oldüğü İniklerinin bir arada Bunün — üzerine Ancak bir iki| lerinde tesis ettiği 21 bayi eliy- İ yirmi beş tenzilât yapılmasına | cerrahisi ile çocuk doğum ve le tanzim — satışılarına etmektedir. Yeni tarifeye naza- düşürmesinden gibi sabotafcı-| 200 kiloya kadar kömür vere pek tabildir.., İediyesi emrine yeniden — külli-| yetli miktarda kömür tahsis et. dâva Miştir. Bir sandal parçalandı iki çocuk boğuldu Dün sabah Galata Rihtiminda film bir d eren bir deniz kazası olmuştur. &i sile mahkemo- rederken, içerisinde balık avla- | tt Üçüncü mespul üç çocuk bulunan Ankarada |Han — boğulmuşlar, Köngresine | da etraftan yetişenler - tarafın. Büçlükle - İta başlanmıştır. pinil piril, Ve yine odanın havasında © koku. Lâvanta çiçeği ile zencefil arasında, uçuk ve keskin, bir anda his köklerini aaran ve içinde çıplak bir bâkirenin uzun gövdeli ağaçlara tır- mandığı vahşi bir ormanda sıcak bir yaz ge- cesi hayali uyandıran bir gurbet ve gehvet kor kusu, Nereden mziyordü bü? Necilenin tenin- 'den mi? Vücudu da biraz böyle kokardı onun. Samim hep sorardı ve birbirine benzemiyen 'bu kokudan daha anlaşılmaz cevaplar alırdı. Çeşitli hâtıralara bağlı, fakat birbirleriy- Je ilişiği olmıyan hayal unsurları ;teker teker, 've yüksek bir yerden uçarak düşen kağıtla Ti Üzerindeki resimlerden alınan intibalar k: dar silik, yarım bir süratle zihninde belirip kayboluyordu, 'Tüvalet masasının önünde, ne- fesini kesecek bir dikkatle dudağını boyuyan Necilenin aynanın içinden ona bir an şuh, süz- gün ve geytani bir yan gözle bakışı; gardro- bun önünde parmaklarının uciyle alt dudağı- n hafifçe tutarak elbise beğenmek için geçir. diği bir tereddüt anı; ayakta, bir yumruğunu Avucunun içine alarak ve dirseklerini vücudu- 'a yapıştırarak, bayı önde, bir çare araştır. ması; gü koltukta çırılçıplak ve ayak ayak Üstüne atarak oturup sigara içişleri ” (bütün yücudunda, — bilhassa dizlerinde ayaklarının 'baş parmağına kadar çizeilerindeki zarafoti gurada bir kahkaha; — yatağının yanın Kavnlığ; pencerenin önünde gevşek ve bir dürüğ; o Zamanki ipek çorapların Üzerin- deki bagetin mânası için aralarında geçen ve maatler süren garip bir münakaşa; yataktan atlarken kalçasının bir parlayışı; gü kanape- 418 devam | karar vermiştir. ti GaMürmeninden İyan tanzim satışları yapan ba. | ,X İzin mülddetini Pariste geçi- | Tp - Faktlte müğber olarak / giriştikler 'ren gehircilik mütehassısı Prost |u bi halde kötü bir Hareketten başka bir yiler halka kilosu 12 kuruştan | çenrimize dönmüştür. Şehir Prost'un dürümü hakkında kat Tarım Bakanlığı İstanbul Be- | bir karara varacaktır. —e Diğer taraftan, öğrendiğimize | 302 yatağın göre, Prost bugün Vali ve Bele- diye Başkanı ile görüşecek ve bu fay sonunu beklemeden buradaki işlerini tasfiye edip İstanbuldan ayrılacaktır. 4 Müllt Türk Talebe — Bifliği, iki çocuğun boğulmasiyle sona| Hükümet makamlarına müraca. at ederek, aziz Kore şehitlerimi. 930 da Rıhtım İskelesin. | zin hâtıralarını taziz maksadiy. den kalkan Kınahada — vapuru,le bu yıl, yılbaşında eğlence ya- | Rosabud vapuru ile Haydarpaşa istikametinde — sey- | pılmaması dileğinde * Sehrimize gelerek temsiller bir sandala çarmıştır. Bu esna- | veren 'da sandal parçalanmış ve için- | Teşkilâtına mensup 105 kişilik deki çocuklardan Adnan ile Or-|kafile dün saat 11 de hususl Vi- Hayreddin İçent Pachol vapuru ile Beyruta Türkiye Üçün. | dındaki 16 yaşında bir çocuk | Bareket etmişür. * At yarı Kurtarılmıştır. | rette organize edilmesi icin Dev- Gosyalizmden biraz sağa, birar | mek Üzere bir delege seçmişler- | Arama neticesinde boğulanlar- |let Bakanı Fevzi Lütfi Karaos. dir. Yapılan seçimde bu delere-| dan Orhanın cesedi tür. Hâdise etrafında tahkika- |rada bir bü,, kurulmuştur. bulunmus | manoğlunun teşebbüsiyle Anka- salye naktedilecektir ikmal / edilin Meclisi — bugünlerde, şünülmektedir. Fakat, t mektedir. gelmiş olacak Hindistan — Başbakanı Pan Himanımı bulunmuş- | gelecektir. Yeni denizaltılarımız bugün Donanmaya inin esaslı sü- katılacaklar İnanmamıza katılacaklardır. de yan yana oturup birbirlerine — yaslanarak kitap okudukları anlar... Samim içini çekti, doğruldu. ve santine baktı. Üçü Üç geçiyordu. Sigarasını tablaya bastırdı ve ayaga kalktı. Nerede bunlar? Gel- miyecekler mi? Kapıya doğru gevgek bir iki adım attı. Evin başka bir odasında olmasın- dar? Belki aşağıda, telefonun bulunduğu ar- ka odada oturuyorlar. Kapılar kapalı olduğu için onun sesini duymadılar belki, Fakat bah- çe kapım niçin açık? Belki unutulmuş. Samim evi dolaşmaya karar vererek so- faya çıktı. Bu katta Necilenin yatak odasın- /dan başka aranacak yer olmadıı için hemen merdivene doğru — yürüdükten sonra — durdu, başını kaldırarak etrafı dinledi. Sessizlik tam- d Merdiveni ağır ağır indi. Kalbinin çarpın- tım biraz hafifliyerek devam ediyordu. —Alt Kat #ofada da biraz durdu. Yine uzun fasıla- darla damlıyan su, derin sessizliği yumuşak ve tutuk bir çınlayışla deliyor, bu gece trajik bir süratle koşan hâdiselerin ritmine aykırı bir temkin, ağırlık ve sükün hissi veriyordu. Samim bu sesi uzun bir an dinledi ve sevdi. Beyazları parlıyan kapılara bakarak hangi odaya Eideceğini düşündü. Hatırladı: Küçük salona, telefonun bulunduğu. oturma odasına. Yürüdü, kapının topuzunu çevirdi. kana- di araladı, İçerisinin aydınlık olduğunu görür görmez, girdi ve şaşırdı. Etajerin yanındaki koltukta Necile oturüyordu. — Arkası kapıya dönüktü. Koltuk yüksek olduğu için kadının yalnız bacakları görünüyordu. Samim ona doğru bir adım attı ve senlendi: — Necilej Hemşirelik mesleğinin kurucusu Nightingale'” hemşire koleji kurulacak BAŞKANLIĞINI KABUL ETTİ. BÜTÜN DÜNYA rihin yüzüncü yıldönümünü kut- | edecektir. Dünyada beş milyon- edilen | dan fazla hemşire meveut oldu. | vazifedar bulunan 7 müdür mu- TeblAğ |avinl kadrosu evvelki — yil olduğu gibi Üçe yet teşkil edilmiş — bulunmakta | tahsil temin Evvelki gün, bu fikri llk ortaya | lıyaı atan Bayan Fahrünnisa Seden | KOREL Belediye hastahaneleriyle, : KISA HABERLER)Versite hastahaneleriyle, Üniversite kil Cerrahpasa götürülerek, boşalar yerlere de”Hnsekide tni- versiteye alt olan tedavi, çocuk kliniklerinin 302 yatafı Hastahanenin klinikleri - top- | eczacılarımızdan ye kadar iki veya ç sene müddetle Üniversiteye terki dü- Cerrahpaşadan boşı K olan 85 yatafa mukat yerleştirilmesinin | Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Mümkün “olamıyacağı söylen- | Cenazesi 18 aralık 1960 pazar- Yavru Fil, 21 aralıkta Nehrunun Türk çocuklarına he- diye ettiği Mohini adındakt yav- ru fil, 21 aralık perşembe günü | met eylesin. Fili kargılama program, / bü- gün Milli Eğitim Müdürlüğünde adDT ler İtoplanacak bir. komite tarafın. Tapanya Devlet Folklr n hazırlanacaktır. Dün de bildirdiğimiz gibi Dum- |hem korunma ve hem Jupınar ve Çanakkale isimli de- İlçin muvaffakıyetle kullanmal nizaltı gemilerimiz bugün 14.30 |ta ve bütün ateşli soğukalgınlı. | Hnlar “Türkiye Cokey Kulü- | da yapılacak olan bir törenle do- | g1 vak'alarında hararetle tavsl- adına bir yüksek NIİ, TESİSİN FAHRİ Be-| Nightingale'in resmi vardır. Te- | müfetti Sis, kendilerine müracaat — ede. | alıp ta- | suretiyle — iştiraklerini ihte | guna göre, mühim bir toplanmış olacaktır. Diğee Tarall Si SSt ymu |Z müsküler olan iri, k avinlifinı Tağtı bulunmayıp 'a | Taden e Mimlerinden bahasan resen 1Ş gören bürolar yeni iş| hanımlar başarıyor. .—— vi aarae n ada Be- İ gark — hemsireleri için tar, | memleketlerin Mtiyacımı — kargı Konferanslar Te |* Ora. Prof. Dr. Fritz Neumark S- | bügün sanat 18.30 da Kadıköy Ben de, döğrüsü, — Moskova | | oradaki yabancılar - dahi ar- | | cumhur Celâi Bayar tarafından |— Hatkevinde “Gözmen Meselest, Haai ati besaba yan İ Te nümaAI. güneeiyle | | Kat elüimle İ tereb: | Ha eaT Dzana Bantesk. BZ aN 100 ba ea ee | el AESSN eüömedülen | (Der ceana sadimm. venrl C ada e pullar hakkında yeni bir tamlm fetmiş olmalarından / korküyo- | İ roplanarak bir kulüp — terte| |Tek müzahereti rica edilmiştir. |« Vefa Lisesini Bitirenler Der- | Yyınlamıştır. Kendi — rüm. tmişler. Kulüpte, içki ve cas | | , Sihhat — düvasına — memleket| — neğinin tertiplediği seri kon- | takse bulları Darghana ve Dam sapaan.. Kiae ——— —— etmişler. Kulüpte, içki ve caz | çaraa, Sammmt vreren e | Betinin tertiple n İtakse pulları, Darphane ve Dam: da var, akşamları orada feranalardan ikincisi 20 aralık |. Matbansında bastırılmış olan 'nerede ve micin — (D Bürcoy, Oonların dilinde| ga rar a bu dâvayı fik plânda tutan Rei- || 1900 çarşamba günü saat Te de | yay e tbaasında bastırılmış burluva, sicumhur, teklifi memnuniyetle | Eminönü Halkevi Konferans | viçrede bamlıp 19 mayıs 1050 de salonunda Dr. Süheyi Ünver tarafından — verilecektir. Girlş serbesttir. MEVLİDİ ŞERİF Ja Merhum Mustafa Şevki Paşa- a. iYe İnün kırkıncı / gününe eden 18/11/1950 nci salı günü Tunda Ağacamlinde hatim dua- siyle Mevlidi. Şerif mezkür gün ve santte teşrifleri rica olunur. VEFAT e| ÖMER KENAN EREM (Asipin Kenan) 16 aralık 1950 cumartesi günü aaat 1845 te müptelâ — oldu. Ku hastalıktan kurtulamıyarak tesi günü: Üsküdar İcadiye Mü- necelmbası sokak No, 25 teki evinden saat 10,30 da alınarak Beyazıt Camlinde öğle nazama- Zıni müteakıp cenaze — namazı dit | kalındıktan — sonra — Edirnekapı Şehitiiğindeki ebedi istirahatga- hına defnedilecektir. Allah rah- Müdür ua EREM AİLESİ Gripe karşı kinin Kininin en başlı ve — başarılı bir sıtma ilâcı olduğunu pek çok senelerden beri bütün dün. yada artık bilmiyen kimse kal- mamıştır. Buna ilâveten son se- 'nelerde İngiliz ve — Amerikan Alimleri, kinini ufak olarak Grip hastalığına ye etmektedirler. Hiç bir hareket göremeyince, koştu. Necilenin başı arkaya dayalı idi ve #ağa doğru kaymıştı. - Gözleri önüne bakıyormuş gibi yarı kapalıydı. Göz bebekleri görünmü- yordu. Bir eli karnının üstünde gevgemiş bir yumruk halinde duruyor, — bir kolu dışarıda sarkıyordu. Yerde cildinden fırlamış, sahife- leri açık bir telefon rehberi vardı. Samim eğildi ve elini Necilenin göğmüne koydu. Teni soğuk değildi. fakat kalbi çarp- miyordu. Bir hafifçe tuttu ve başını sola doğru çekip bi raktı. Galiba. Fakat? Hayır, başın bu. mü- kavemetsiz ve gevgek sallanışı, bu uçuk renk, bü. Bü. Samim / birdenbire -doğruldu. Titriyordu. “Yere basmanın emniyetini kaybettiren bir boş- duk hissi içinde etajere dayandı. Muhakkak, muhakkak, Yok artık.. Nelice de yok artık. Telefon etmeye hazırlanırken ve rehberde bir numara ararken, birdenbire gitmiş. Zaten kal- binden bir gikâyeti vardı son senelerde. Belki bayılmış.. Bayılmış olamaz mı? Başını aşafa almak âzım. Titremesi gittikçe artan Samim cesaret edemedi, Hemen doktora telefon. Ki- me? Arnavutköyünde hiç bir doktor ismi ha. tırlamıyor. Eskiden... Dur... Eskiden, şuralar. da bir Rüm doktoru vardı. İntiyar değildi. Ör- ta yaşlı. Belki sağdır. Fakat adı?.. Adı Ko.. Komnino... Kamnenos gibi bir şey. Samim hemen rehberi yerden aldı ve ismi aradı. Yanılmamış. Etajerin üstündeki telefona yaklaştı. nu- marayı çevirdi ve bekledi. " Gözleri Necilede 480 Milli Eğitim Müdürü değiştirildi Yerine Nureddin Akdik tâyin edildi. dür yardımcılığı kadrosu üçe indiriliyor İstanlıl Mülii Muürat Uraz'ın V terebbüse | biyat öğretmenliğine tâyin edil- hastahanenin | Kendisinden inhilâi eden vazife- Bir kaç gün evvel İlk öğretim İi kadrosundan maaş müdür muavinliği vazi. hempirelik İrek, hemgirelik bânisi adına ya- | fesini gören Şevki Erksonla Ce- bu İngiliz | pılacak koleğin ve hastahanenin | mal Öncelin yine asli vazifeleri ta- | kuruluşuna birer dolar. vermek | olan müfettişliğe nakledildikle- temin | rini yazmıştık. Haber aldığımı: pullar P. T. T. Bölge Başmüdürlüğü | teTtip etmişlerdi. Dernek Azala- tedavüle çıkarılan uçak pulları 17 ekimde tedavüle milletlerarası gresi hâtıra pulları, bu aybaşın. tışa çıkarılan Farabi pulla- T hariç olmak üzere şimdiye ke- kliniklerinin vaziyetini İnın oğlu ve gehrimizin kadim | dar, satışa çıkarılmış olan nor- tüccarlarından Hamit ve Nihat |mal ve hâtıra pulları 31 a: zası çalışmalarını bitirmek Üze- | Ataçların babaları Gümüşhane | cumartesi akşamından İtibaren eşrafından Ömer Atacın ölümü- | satılmıyacak ve artık posta Is- tesadü |lerinde kullanılmıyacaktır. Elinde bu pullardan idarelerine İğele namazını mütcakıp Beyoğ- |bunları 31 aralık akşamına ka lar P. T. T. gişelerinde diğer okutturula- | pullarla değiştirebileceklerdir. Hastahanesinde hâlen / Belediyo Tz dan akraba ve dorüanının | GN * hin elinde kalan 85 yatak, Hase- v arzu eden bütün dindaşların manlarımıza gitmek . isteyen 5| Ki Hastahanesine lik gruplarla kanı koca se- yahat etmek İsteyenlere, yüzde Rektörün basın toplantısı Tatandul Üniversitesi Rektörü | carsıya Ord. Prof. Dr. Ömer Celâl Sarç 'nl bugün saat 15 te basın toplantı v yaparak, d Kiymetli alle relsimiz tanınmış |h muhtelif meseleler hakkında gazetecilere izahat verecektir. YENİ İSTANBUL SİYASI İKTİSADI MÜSTAKİL GÜNLÜK YENİ İSTANBUL NEŞRİ YAT LİMİTED ŞİRKETİ Kemal H SARLICA lerini fillen idare eden mesul müdür: YENİ İSTANBUL MATBAA. CILIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI dozlürda | Abone: Türkiye için seneliği 32 Karşı |altı aylığı 17, Üç aylığı 9 liradır. tedavi | Harlç memleketler Iki misildir Gncr sayfada santimet resi 3 llradır. Hânlardan hiç bir | gelememiş — Olanlar, ne — kadat mesuliyet kabul edilmez. & E M Şehir Mektubu Çocuk Yuvaları Derneği İstanbulun şık, zarif ve güzel hanımları umümiyetle zannedir diği gibi, sadece tualetleri, çay- lar ve Kokteyilerle meşgul de> fillerdir. İşte size bir dernek ki, gitim Müdürü | bundan iki sene evvel kurulmuş” a Lisesi Ede- | tur, semsiz ve sadasız bir çalış- ma içinde, — Yenişehirde bir ve ik. | son zamanlarda da Kadıköy ci hetinde bir ikinci yuva açmaya Mevcut mü- haber — ale 'bütün | ye de Talim ve Terbiye heyeti | muvaffak olmuştur. Azasından Nureddin Akdik tâyin Derneğin maksadı, afleleri ça- hşan ve evde birakılmak zarur reti olan çocuklara — gündüzleri bir yuva temin etmektir. Bunu da başarmıştır. Meselâ Yenişe hirdeki yuvada her gün — yirmi 9 yavruya bakılmakta, kendi- lerinin yiyecekleri, istirahatleri, temizlikleri ve eğlenmeleri — ile Mmeşgul olunulmaktadır. göre hâlen ırda | —Bu Küçlük görünen fakat had- indirilecektir. | dizatında — gerek — tatbikatında, tasarruf — edilecek | gerek maddi ve mânevi bakım. teftis (dan alâka toplanılmasında — bür yük müşküller olan işi, kendiler Evvelki gün, Perapalas Ote- linde, “Çocuk Yuvaları ” Dernez Bebi, nin koruyucu — melelderi, Kurbağaliderede yeni “açtıkları Kaldırılacak olan —— |iki sumaralı “yuvada “çandat bulmak maksadiyle bir kermes n gehrin mühtelif müeaseseler rinden ve hayirsever — gahıslar dan kiymetli hediyeler — derler mişlerdi ve bunları — mühtelif standlarda maddi kıymetlerinin a. | Yarı fiyatına satıyorlardı. Evvelki gün, İstanbulm gü zel ve iyi kalbil bütün kadınlar m orada idiler. Her biri birer zarafet nümünesi idi. — Fakat derneği kurarken olduğu — gibi, çalışmaları esnasında da kendi lerinden bahsedildiğini — istemen dikleri için bu şayanı — takdir. mahviyet ve feragatlerine hüre meten burada isimlerinden ben de bahsedecek değilim. Yalnız. hepsine, — bütün — İstanbullulaz, gefkat ve nimetleriyle — perver. de olan miniminiler adına te. gekkür. ediyorum. çıkarıları l havacılık kon- K lanlar, Perapalas salonları küçük bir. dönmüştü. — İşte — bir 'bakkal,, dükkâmı. İşte bir mı nifaturacı, yanıbaşında bir kur yümcu. Ötede bir kitap; de bir ayakkabıcı. — Şurada bir antikacı, vesaire. Davetliler, — standların etra- fında toplanmışlar, güzel, zarit satıcıların teşvikkâr ve — iltifat- kâr bakışlarına mukavemet e- demeyerek satın alıyorlar. En evvel “yağma,, edilen yer, bak- rsiteyle alâka- GAZETE kal dükkânı oldu. Eh, ne de ole #a yiyecek şey diyeceksiniz, Sahit Doğru. Fakat daha ziyade içez cek şey vardı. Meselâ şampane ya, viski vesaire. Hem de yarı fiyatına. İçecek dedim de aktr ma geldi. Perapalas'da hanım. lar bir de bar yapmışlardı. Ger yet ucuz içkiler var. Fakat mes zele ucuzlukta değil, satıcılarda. Şehrimizin en mümtaz simala. rından nöbetleşe satıcılık yapan hanımlar, sade satmakla kalmaz yorlar. #müşteri, ler kandilerie 'ne de İkram ediyor. - Böylece, mkomk nöbet — değiştirilmiyez, zira, hesabin ipinin ucunu kan çırmak ihtimali vaz. * Perapalas'daki bu hayirsever hanımların tertip ettikleri Ker mes kadar nezih, zarif, — güzel 've her cihettan muvaffak bir. — toplantıyı — İstanbul — yıllardır. Körmemişti. Buraya — gelmemiz, Üzülseler yeridir.— fa. d, Ölümünde bile zarif. Bu ne harikulâde Kimono! Mavi sire. Terlikler de aymı renk. Telefon cevap vermiyor. Uykudadırlar. Biraz daha beklemeli, Yaka ve kollar, tekmil krem Tenginde “ineruste, dantek / Benim için mi Kiydi bunu? Hayır, dalma böyle idi o. — Alo!.. Doktarun evi mi? Tamam, Çok acele, çok. Lütfen uyandırır mumnız? Nafiz Paşanın köşkü buram., — Kızi Necile Hanım. Çok fena hasta. Çabuk 1ütfen.. Samim gözlerini — Necileden —ayırmadan bekledi. İnanmıyordu onun öldüğüne. — Yüzü 'ne kadar gençleşmiş. Hele bu istikametten ba- kılınca ne kadar benziyor. Merale. Samimin gözleri kararır gibi oldu. Kah- binde durur gibi bir hal, Sonra bir çarpıntı. — Alol.. Siz misiniz doktor? Necile Ha- zumdan telefon ediyorum. Necile. Çabuk ko- gunuz. Giyinmeden de gelebilirsiniz. Çok fena Necile Hamım. Nefes almıyor. Hat.. Biliyor- sunüz. Nasıl? Peki.. Rica ederim... Çabuk. Samim telefonu kapadı. Necilenin karşı sında gerisin geriye gitti. —bir sandalyeye Hligti, Özüründe İkinci defa koltukta oturan bir ölü görüyordu. Birincisi, harpten evvel, Pera- pâlasın cadde Üstündeki salonunda, sivri be: yaz sakallı bir ihtiyardı. Başı biraz öne düşük. ti Elinde bir puro, Yarım asat öyle kalmış ve kimse farkına varmamıştı. Ah Necile, u yansan da kalkıp bir aynaya baksan.... Ne ka- dar güzelsin! Ölümün sana, hele benim kare şımda, bu gençliği vereceğini bilseydin, Me- Talden evvel intihar ederdin. (Devamı var) 481