Bayfa ? YENİ İSTANBUL Y2 Aralık 10850 ——— —— - Türkiyenin (gezetelerden öğrendiğimize. göre, bu ây içinde Ankı rada Büyük Su Kongre toplanacakmış. Bu kongrede Su mevzuunda hazırlanmış olan muhtelif kanun tasarı larının gözden geçirileceğini ve bu arada içme suyu, e- nerfji istihsali, sulama işleri, bataklıkların — kurutulması gibi birçok —mevzular üze- Tinde incelemeler yapılaca- ğanı gazeteler yazmaktadır. Memleketimizde - su mev: zuunun hayati. ehemmiyeti vardır. — Yurdumuzun — su mevzuu, — kanaatımızca, üç taraflıdır. Bir taraftan de- yamlı olarak / iltiyaç duyu- lan şehir ve kasabaların su istekleri, diğer taraftan sel- lere ve ' tuğyanlara ' karşı tedbirlerle beraber büyük ve mühim miktardaki sulama işleri, öte taraftan enerji santralları mevzuları bulun- maktadır. Memleketimizde şehir ha- yatının yaşama şartları iyi İeştikçe, halkımızın şehirler- de yerleşme istekleri art- # TETKİKLER & Şehir köşesi Ankara taksileri Birkaç gündür. Ankarada: z su- dâvası Muhsin Zekâi BAYER vem. — Başkentimisi / aramra manlık arazilerdeki su mem- | | stvaret etmek / Jaydalı — olu: balarından istifade etmekte-| | ver- hi (da şehir ve ka-| | — 4it aydır. gelmemiş oldu-| | — El dum Ankarada, bu sefer ük görüme çarpan gev, taksile FİN artık hiç kimseden kinmeden bayrak açmış bu: ihtiyacını gi- deren ormanlık sahalarda ayrı bir idare tarzı tatbik edilmektedir. Bu ise mutlak surette ormanları muhafaza ( $ŞEHİR HABERLERİ |) Şehrimize gelen Avu Avusturyanın Klemena. Wilâner Ankaradan gehrimize gelmiştir. Avusturya ticaretimiz gelişiyor tury isi, dün bir beyanat verdi. verdiği dün — sabah etmek prensipine dayan. | | / Ür gündür, dikkat ediyo: kendisiyle görüşen bir ömek yi ensipine — dayan y içlerinde —müsteri olan Jza, gebrimizde birkaç gd Taksllerden, saatlerini tmdlir. | | gün kalmak üzere geldiğini böy: İ İki günden beri / şehrimizde Memleketimizde orman.-su| İmir tek taksive - rastgeime- | | lamig ve siyast bir beyanat ver | bulunan Sağlık ve Sosyal Yar düvasının müşterek etüd e-| | fim. — Birsar 'ben, tetamvona | | mekten çekinerek sadece ticarı |dm. Bakanı Ekrem Hayri ( dümemasinin Biçok Yacıklı| İctkip da bindiğim taksiden | | münasebetlerin - cünden / güne | tündağ dün kendisiyle " gürüşen LT göğikli | | Saştyarak, avaktarımı ver- | | memnüniyet verici “bir. şekilde | gazetecilere #unları söylemiştir. neticeleri - vardır. — Sizlere |e açip tez ulaşmak dte- | | gellemekte olduğunu ve başka| — Kızılcahamamdan başlaya- bunlardan bir. tanesini izah | | gizim yerlere / gitmek üzere | | hiç bir sözü olmadığını beyan | rak Bolu, Düzce, Adapazan ü edeyim: dehalet ettiklerim dahü, hiç| | etmişti zerinden İstanbula geldik. İlgili bir defa faksi ücreti ödeme arkadaşlarla beraber uzun - bir Yurdumuzda 1937 yılında ve muvaffak olamadım. — Bu Göçmenlerin nakl yürd gezisine çıkmış bulunuyo- için Büyük bir yurt gezisine çıkan Sağlık Bakanının Bakan, şehrimizde 10 gün kalarak sağlık müesseselerini teftiş edecek demeç verem paviyonu açılacaktır. 1s. tanbulda Boğaz Hastahanesini açmak için incelemeler yapıyo- ruz. Beykoz Kaarının restore e- dilerek hastahane haline getiril. mesi için gerekli incelemeler ya. lmaktadır.” Bakan bugün snat 17 de bir yasın toplantıs; yapacaktır. Kooperatifler Koıgresi Ayın 21 inde Ankarada toplantılarına başlıyor. Türkiyede mevcut 400 koope- ratiften, ikişer üyenin iştirakiy- le 2i aralık perşembe günü An- karada — kooperatifler kongresi toplanacaktır. Ayın 21 inden 24 üne kadar devam edecek bu kongreye, İs- tanbuldan, Gömlekçiler Koopera- tifi adına Hüseyin Yılmaz, Hak- kı Altıntaş, Yorgancılar Koope. ratifi adına da Hidayet Bukağıl iştirak edecektir. eciler, kunduracılar, kü- çük sanatlar, çorapçılar ve diğer kooperatifler mümessillerinin - simleri de yakında Ankaraya bil- dirilecektir. “Temsilcilere Devlet Demiryol. Jarı İdaresi yüzde yirmi tenzi- Jât yapacaktır. Kongre, Dil - Ta- rih, Coğrafya Fakültesinde top- lanacaktır. Kİ Teknik Üniversite cinayetinin duruşması 'Teknik — Üniversitede, hocası Foyyaz Gürsan'ı öldürmekten sa- 'nık Mehmet Taşkesen'in duruş. masına dün Ağırcezada devam edilmiştir. Bu celsede tanık olarak din- Erer| Türk - Amerikan güreşleri Biletlerin karaborsaya düşmemesi için bir komisyon kuruldu 'Türk - Amerikan güreşleri « in hazırlıklara devam olunmak- tadır. Bu güreşlerde de biletlerin karaborsaya düşmemesi ve diğer tertibatın intizam dahilinde ce- reyan etmesi için Vali ve Beledi- ye Relsinin başkanlığında Beden Terhiyesi Bölge Müdürü ve Gü- reş Federasyony Başkanının işti. rakile bir komlsyon teşkil olun- muş ve işe başlamıştır. İsveç Helsingborg takımı geldi Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş / kulüpleri tarafından dndet edilen İsveçin Helsingborg Futbol TTakımı dün husust bir ve çakla şehrimize gelmiştir. Helsingborg, İsveçin en eskdi kulüplerinden biridir. 1907 yılın da tecssüs etmiş olan Helsinş borg, bugüne kadar İsveç likine de en iyi dereceyi almış bir tan maktadır, Bu hal ise, diğer, medeni ihtiyaçlar gibi şehir ve kasabaların su ihtiyacını kımdır. Gelen futbolerlar gunlardır.. Karl — Svenseon, — Chirteson, denen iki talebe gunları söyle. miştir; — Cinayet âleti olan sülâhi hâ- diseden bir ay kadar evvel da arttırmaktadır. Bu yüz- den birçok belediyeler ve fazla su kullanan mücssese- ler, suların gelmekte olduğu menba arazisiyle daha fazla alâkadar olmaktadırlar. Ge- nel olarak İyi suların, or- manlık sahalarda - bulundu- ğu ve yine sarfolunan mik- ftarın ancak bu sahalardaki ormanlar tarafından birikti- rildiği, artık bir hakikat o- larak kabul edilmektedir. Bu bakımdan su ve orman arasındaki münasebetler çok mühimdir. Bazan çok basit 've bazan da çok girift bir durum gösterirler, Orman ve su arasında tabiat tara- fından kurulmuş bir düzen vardır. Bu düzende sular, ormanları yaratır, orman- larda yağmur sularının üze- rinde tesir icra ederler. Memleketimizde muhtelif devirlerde ve zamanlarda orman ve su mevzuları ayrı ayrı ele alınmış ve eldeki bütçe imkânları nispetinde halledilmeye — çalışılmıştır. Fakat orman-su mevzuları, hiçbir zaman bir bütün ola- rak etüd edilmemiştir. Hal- buki bugün, Çukurovanın ve Eskişehirin sel felâketleri- nin illetlerini ararsak netice- 'nin orman tahribi olduğunu, Ankaranın su ihtiyacını gi- deren Çubuk Barajının az çok muvaffakıyetle vazifesi- ni görmesindeki en mühim Âmilin ise Ankaranın ağaç- landırılması olduğunu hepi- miz müşahede etmekte ve görmekteyiz, Şu halde artık orman.su dâvası müşterek olarak ele alınmalı ve bu yolda uzun vadeli kararlara varılmalıdır. Pronsızlar bu durumu se- nelerce evvel görmüşler ve Naney'deki Mühendis Oku- lunda orman-su mühendisi yetiştirmeye başlamışlardır. Biz akademik tahsili şimdi- lik bırakalım da, dâvayı bir) bütün olarak ele alalım, Amerika Birleşik Devlet- lerinde, sayısı 3.500 ü bulan belediyelerin ekserisi or- tatbik edilmesine kati ge- Tum, Kızılcahamamdaki sağlık faksilerin mumaralarım — not e a - kilde karar verilen bir suy | vam a aa Te e çe tertibat alınıyor Merkezini gezdim. Henüz yeni| Prof. Rothacker ilk plânı vardır (1). Bu plân | geçtim. Burada da yazmaya | | " Bulgaristandan yurdumuza ge- | olan binanın ihtiyaçlarının - ta- gereğince yürt, mühtelif| |facum ” görmüyorum. Köşe- | İten göçmenleri, ” Tekirdağından, | Mamlanmadığını gördüm. Bu hu-| Konferansını verdi bölgeler halinde etüd edili-| |min varısından fazlasımı t9- | | İzmir ve diğer imanlara naklet. | Susta gerekli emirleri Ankara. Ç yordu. Plânda, Çukurovanın | | gal edecek. — Yalmız bir tek| | mek üÜzere tertibat alınacaktır. | Ya h'*“'f"—k Boludaki yılba- Üniversitemizin davetlisi ola- 1932 yılında başlamış olan| | taksinin mumarasını yazaca: Tekirdağında fazla miktarda | Sında açılacak olan 20 yataklıİrak şehrimize gelmiş - bulunan 1932 yılında | başlamış olan Ü, Yaşgrra'dir. “dmma | İ söçmen biriktiği takdirde ayrmca İ verem Paviyonunu gezdik. —-Bul Bonn Üniversitesi - Felseta Ord Sikâyet için deği. Bu taksi| | vapur tahsin edilecektir. meyanda Bolu — Hastahanesinin | Profesörü Dr. Erich Rothacker, de bulunmakta idi. Burada | |/ r3rünün — mükafatlandırı.- | | - Göçmenler vapurlarla ücretsiz| ihtiyacı karşılayamayacak — dü- | “Tarihte Devrimler ve Krizler” su kanallarının açılmasiyle | |ası için. — Zira, Ankarada | | seyahat edeceklerdir. Tumda olduğunu gördük. Bu hu- | mevzulu konferanslarının ilkini meselenin halledildiği kana-| | maunduğum müddet - sarfın Susta da gerekli yardımları ya- | dün Üniversite İktisat Fakültesi atine varıldı. Halbuki or-| | da bindiğim sekiz, on taksi- pacağız. Düzcedeki sağlık mer- | salonlarında seçkin ve çok kala- man-su münasebetleri gö-| | den valnız bu goför saatinin kezinin verimli çalışmalarına | balık bir dinleyici kitleji önünde Zönünde tutulmadığından. İ. | | bovradımı indirdi ve ücretini Tağmen İhtiyacı” karşılayamadı | vermistir. A A a alarak . tareinden İ İ a0alin gösterdidi rakam (x Bi tesbit ederek ilâve bir n | Üniversite Rektörü, Edebiyat yanlış olarak tersinden n : geğniyersite Rektörü, Edebiy başlanmıştı. Yani ilk önce rinden aldı. mdlsini tobrik Ht şaata lüzum gördük. Adapaza. | Fakültesi ekanı ve her - fa- Toroslardan, nehri besleyen | | “derim. * Tekel Enstitüleri Biyoloji kıs- | rındaki hastahane ve verem dis- | Külteden birçok profesör ve do- B İ Mesele ge *ki, İstanbulda mı şefi Kadri Tumur 13 ara- | panserini teftiş ettik. Adapaza- | Sentlerin hazır - bulunduğu bu su hâvzalarından, havzalar- k hep #eyrüseferden şikayet e- daki ormanlardan, ormanlar der, durürüz. — Şikâyette de içindeki sel yataklarının ıslâ | |haklıne, Vakaa fazla fcret hından ve en nihayet baraj| | isterler amma, böyle Ankar ve emsâli gibi tesislerin ku- | | rada olduğu gibi, bütün - güllere ve nizamlara alenen bayrak açan taksilere pek rastlanmaz. Hiç olmazsa bu bakımdan, İstanbul. Soyrüse- fer Müdüriyeti Ankaranınki- ne üstündür. Bu noktayı t barüz ettirmek isterim. BİR İSTANBULLU rulması icap ederken, bunun aksine olarak sulama kanal- larının açılmasiyle işe giri- şilmiştir. Neticede yıllarca ve binbir. fedakârlıklar so- 'nucu açılmış olan kanallar, sellerin ve taşan suların te- siriyle yer yer yarıldı ve a- razi taşınan millerle örtüldü. Çukurova çiftçisinin o za- manki mahsulleri ve istik- bal ümitleri, mületin bu işe harcadığı milyonlarla birli te çamura gömüldü. Memleketimizde bir çok belediyeler ve - teşekküller, ellerindeki su menbalarının yarım asırlık istikbal için yeter miktarda olduğunu düşünürlerken, tâyin ettik- leri müddetin bitiminden çok evvel su kapasitelerinin kritik bir duruma girdiğini görmektedirler. İşte bunun biricik sebebi, su menbaları- nın bulunduğu — ormanların devamlı tahribe uğraması- dir. Öğrendiğimize — göre Ta- rım Bakanlığının yeni Teş- kilât Kanunu tasarısında Bakanlık, sekiz reisliğe ay- rılıyormuş. Bu reisliklerden birisi de su reisliği imiş, Bu hâdise, memleketimi; de orman-su münasebetleri- nin müşterek mütalâa edile- ceğinin bir başlangıcı kabul edilebilir. Tasarının esası hakkında malümat alınca bu husustaki kanaatımızı da ayrıca bildireceğim. Ucuz evlerin inşaatı yakında ihale edilecek Yarın sabah / Belediye Dalmi Komisyonu, Vali ve Belediye Re- isi ile İmar ve Fen müdürlerinin iştirakiyle toplanacak ve Beledi- yenin yaptıracağı ucuz evlerin tipini tesbit ederek inşalarını i. haleye çıkaracaktır. 'Dün Çemberi yaset adamı merhin Yazımı bitirirken, mem. leketimizde orman-su dâva- sının ilk ve en önemli şar- tının, ormanların mutlak o- larak korunması olduğunu ve bunu gimdiye kadar muh- telif sebeplerle ihmal etti- ğimizi belirtmek zaruretin- bir toplantı tertip edi sosyoloji cephesini anlatmış ve merhi Bundan cephesini belirti Zundan. dola) (1) Orman ve Av: Dr. Salk- haddin İnal naktetmişti hik 1060 çarşamba günü 1480 da Biyoloji/ Bnstitüsün- de “Türkiyede nebatları koru. ma fikrinin gelişmeni kında bir konuşma yapacak- tır. Bu konferans 'Türk Biyo. loji Derneği tar deni * Avrupa ve Dünya yenu Fikrinl Yayma Cemiyeti Tarafından törüp eğilen kon. feransardan birincii, At 18 de, Eminönü Halkevinde Muharrir Çihaâ Baban fından (Avrupa Birliği ve Av. Fupa Ordüsü) movguunda ver Tilmiştir. v . Kongre * İstanbul Kimya Öğrencileri Derneğinin senelik kongr ma günü saat 14 te Marmı va Lokalinde yapılacaktır. Ahmet Rızanın hatırası anıldı aş Müallimler Birli; Ahmet Rıza Beyi betiyle Türk - Sosyoloji Cemiyeti ve Muallimler Birliği tarafından Toplantıyı Ali Nüzhet Göksel kısa bir konuşma ile açmış, bi- âhare Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Findikoğlu, » cemiyetin duyduğu. tec olarak da Ayaz İshaki Ahmet Riza Beyin P: Yukarıdaki resimde toplantıdan bir köşe gürülmektedi at |rında yapılmakta olan 100 ya- taklı mükemmel bir hastahane yakında açılacaktır. Bu hastaha. 'nenin yanına yeni bir verem dis- panseri yapılmıştır. Buradan İz. mite geçtik, Burada 800 bin I- ra sarfiyle büyük bir hastahane yapılmış, fakat inşaat tamamla- namamıştır. Bunu da Bakanlı: fın yardımiyle 1951 de ikmal edeceğiz. İzmitte — bulunduğum sırada bir hüsnü tesadüf eseri olarak gehre getirilen suyun a- çılış — töreni yapıldı. — İzmitten İstanbula gelmiş - bulunuyorum. Şehrin sağlık durumu, hastaha- 'nelerin ihtiyacı ve diğer mevzu. Ja incelemeler yapmak Üzere burada 10 gün kadar kalacağım. Müteakıben / Trakya bölgesinde bir tetkik gezisine çıkmak isti- yorum, Edirnede sağlık bakımın. dan ve göçmenlerin iskânı hu. susunda incelemeler yapacağım. Buradaki işlerimizi — bitirdikten sonra Bursa, Edremit, Ayvalık, İzmir, Tire, Ödemiş, Manisa, ls- parta, Aydın, Burdur, Denizli ve Antalyada sağlık — incelemeleri yapacağız, Dönüşte Afyona uğ- rayacağız. İzmirde 100 yataklı hak. ından tertip. iştir. serbesttir. Federas. dün s: tara Üniversitesi —Türk Si 165 aralık cu- Şehir Meclisi Grupu toplantısı Şehir Meclisi Grupu dün saat 15 te toplanmış, Elektrik ve Su Jar İdaresinin bütçeleri Üzerinde konuşmalarda bulunmuştur. Mec li bugün saat 15 te toplanarak mesalsine devam edecektir. KISA HABERLER * Devlet Denizyolları İdaresi Boğaziçindeki okullara — devam 'eden öğrencilerin derslerine za- anında yetişebilmelerini temin için tarifelerde imkân dahilin. deki Tüzümlü değişiklikleri yap- mıştır, Bilhassa Vaniköyünde 0. türan okuyucularımızdan aldığı: miz mektuplara göre — İdarenin gösterdiği bu alâka ve kı talebe velilerini memnun bırak. mıştır. fikir ve sl ü münase- m yıldönür Ahmet Rıza Beyin üN Avgüste Comte'la olan iştir. Rıza Beyin vn çabuk süre tercüman ol is hâtıralarını a Marakaz vapurunun tamiri bitmiş ve gemi servise alınmış- tar. Geminin makine ve diğer kı- sımları esaslı surette revizyona tâbi tutulmuştur. — ——— konferansta — Prof. — Rothacker devrimlerden bahsetmeden önce, medeniyet ve kültürün esasları: nin tarifine — girişmiş, — Avrupa medeniyetinin temeli olan Roma kültürünün hayat anlayışını in- celemiştir. İkincisi 13-12-1960 - çarşamba güNü aynı yer ve aynı saatte verilecek olan bu konferansların birer hulâsasını, konferanslar bittikten sonra okuyucularımıza sunacağız. Ziyaretçiler Sirgiyi gezerlerken Dün saat 15 te Beyoğlundaki Olgunlaşma Enstitüsü Sergi Sa- fonlarında, 5 inci yılını tamamla. yan enstitünün yıldönümü mü- nasebetiyle bir sergi açılmıştır. Saat 15 te müdüriyet salonun da hazır bulunan Vali ve Beledi 'ye Reisi Ord. Prof. - Fahreddin Kerim Gökay ile diğer davetli. lere Enstitü Müdiresi ve Sim İş deri Atölyesi Şefi Bayan Refia Ögünç müessesenin kısa bir ta- hçesini — yapmıştır. / Bilâhare, enstitünün 5 yıllık gelişmesi hak- kında bir fikir vermek gayesiyle açılan sergiyi gezmelerini — da- vetlilerinden rica etmiştir. Ord. Prof, Fahreddin - Kerim Gökay kürdelâyı keserek sergiyi açtıktan sonra, büyük bir zevk ve titizlikle yapılan sim işlerinin önünde durarak bayranlığını be- lirtmiş ve Enstitü Müdiresi Ba- Olgunlaşma Enstitüsündeki Sergi yağın elinde gördük. O zaman bize bu silâhi eniştesi için al dığını, yakında memleketine gön dereceğini söylemiştir. Başka bir sey bilmiyoruz. Sanık avukatı Fahamet Gören, itiraz ederek bazı şahitlerin delerinde mübayenet olduğunu 1- deri sürmüş, dikkat nazara alın. masını talep etmiştir. Duruşma, gelmiyen şahitlerin celbi için başka bir güna bıra- kılmıştır. 'yan Refla Öğüncü tebrik etmiş. tir. Dünyanın hiçbir tarafında eşine rastlayamıyacağımız kadar gü- zel ve yalnız memleketimize has, zarif sim işleri sergi vitrinlerinin büyük bir kısmını dolduruyordu. Fatma İzlinin orijinal bir buluşu Üzerine, dikiş atölyesinin gri tül- den meydana getirdiği bir tuva- det, zarafeti ile ayrıca — dikkati betmiştir. Öğretmenlerden Bayan Mev- hibe Beyat'ın, ahenktar renkler. le meydana getirdiği elbise kro- kileri, dekorasyon bakımından güzel bir köse teşkil etmektedir. Gayret ve çalışmaları ile mem. leketimizin sanat zevkini geli; 'ürme uğrunda uğraşan öğret- menlerle, el değmemiş kadar ne- fis işlemeler yapan öğrencileri Malmatrom, J. Wikdahl, Svene sson, Ake Jönsson, M Marlene ssonn, J. Pranek, H Persson, 8. Bengtsson, Nils Jönsson. Helsingborg Takımı ile beran ber gelen kaleci Karl Svenason elân mülli takım kalesini müdar faa etmektedir. Helsingborg Londrada yaptığı maçlarda İngiliz takımlarından Evertonu 3-1, Southamptonu 1-0 yenmiştir. KADIKÖY HALKEVİ BASKETBOL MAÇLARI Beyoğluspor, Modasporu; Vefa, Teknik Ünlversiteyi vendi Kadıköy Halkevinin tertip et- tiği gece turnuvası — basketbol maçlarına dün gece Halkevinin apor salonunda devam edilmize tir. İlk yapılan karşılaşmada Beyoğluspor Takımı, Modasporu 48-Â7 yenmeye muvaffak olmuşz. tur. Bu maçta Hâşim ve Borls Küzel bir oyun oynamışlardır. İkinci maçta Vefa, Teknik ©- niversiteyi 31-20 mağlüp etmişe tir. YENİ İSTANBUL SİYASI İKTİSADI MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE sahibi YENİ İSTANBUL NEŞRİ- 'YAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal HL SARLICA Yazı işlerini fiflen tâare eden mesul müdür: Sacld ÖGET Neşredilmiyon yazılar dade edilmez. Basıldığı yeri YENİ İSTANBUL MATBAA- CILIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI * Türkiye için seneliği 22, t aylıkı 17, üç aylığı 9 Ulradır. e memleketler İKi mislidir. Hânlar: Gnci sayfada santimet resi 2 Hiradır. İlânlardan biç bir tebrik ederiz. mesüliyet kabul edilmez. PEYAMİ SAFA YALNIZIZ —91 — Btrafına bakındı ve mutfağa doğru yürü- 'dü. Oranın da elektriğini yaktı ve biraz evvel Meralin yere indirdiği teneke kutuya hayret- le baktı. Kim koymuş bunu buraya? Hiç birşey düşünemedi, karanlık bir sez- Kinin verdiği merakla hemen küçük hanımın oda kapısına koştu. — Yanık kokusu artmıştı 've kapının kenarından ince bir duman sızı- yordu. Emine Ferhadın oda kapısını vurdü. ve cevap almadan içeriye girerek bağırdı; — Küçük bey, küçük beyi Ferbat bir daha uyandı. Kısa bir guur anı içinde, Eminenin sesini biraz evvel duy- duğu çığlığın hâtırasına bağlıyarak ne oldu- Kunu İlk anda hiç tahmin edemediği bir fe- Tâket. hismi içinde yataktan fırladı ve çıplak ayaklariyle korldora fırlıyarak / etrafına ba> kındı: — Ne var? Demin birisi mi haykırdı? Emine Meralin oda kapısına bakarak ce- vap verdi: — Evet, siz de mi duydunuz? Bir yanık kokusu da var değil mi? İnce bir duman da Ferhat bir hareket ihtiyaciyle mçradı ve Gurdü. Elini alnına götürdü. Mırıldandı. “7 — Anahtar, anahtar?. Bonra iki yumruğunu da sikti. Anahtarı nereye koyduğunu hatırlamıyordu. Kiz. kar- deşinin kapısına koştu ve kanada vurarak bağırdı. — Merai, Meral, Meral, Meral! Cevap alamayınca — Eminenin — büyümüş gözlerine ve yarı açık duran ağzına baktı. 'eye koyduğunu hatırlamıyordu. Mutfağa koştular. Ferhat tenekenin içinden keseri aldı, TTelefon çalıyordu. Meralin oda kapısına koşan Ferhat, ye- mek odasına doğru yürümek ister gibi bir ha- reket yapan Emineye bağırdı — Birak şimdi telefonu, gel buraya, Keserin ağzını kanadın kenarına geçirdik- ten sonra, bütün kuvvetiyle sapa asıldı. Ka- nat esnedi, fakat ukavemet etti. Fer hat ömüziyle de kapıya abanarak hamlesiz birkaç kere tekrarladı ve kanat birdenbire açıldı. Koyu bir yanık kokusu içinde, ikisinin de yüzünü duman sarmıştı. Gözleri yanıyordu. Bir adım geri çekildiler. Odanın dumanı bi- Taz boşaldıktan Sonra Ferhat içeriye girdi. 'Yere bir göz atınca, ellerini yüzüne kapadı, boğulurcasına içini çekti, haykırmak. iste fakat tıkandı. Sendeledi ve kapının kenarına dayandı. Emine de, yerde Meralin, saçlarına yarıncaya kadar her tarafı yandığı için, sim- Siyah kesilen / bağı, yüzü, / kolları, elleri ve ayaklariyle, alevler söndükten sonra bir mı 448 Sik gibi tüten vücuduna baktı ve haykırarak dişarı - firladı, apartmanın . kapısına / doğrü koştur. Telefon hAlâ çalıyordu. Ferhat da odadan çıktı. Koridoru doldu- ran dumanlar içinde, sendeleye sendeleye, sa. Jdona kadar gidebildi ve koltuğa çöktü. Ken. dini kaybetti. Gözlerini açtığı zaman etrafında apart- man halkına benzeyen bir kalabalık gördü, yine kendini kaybetti. Bir daba ayılınca, karşısında doktor Ne. catiyi gördü. Arkasında karısı, daha ötede piyanonun etrafını alanların ve salana girip kanların gölgeleri. Koridorda küçük haykı- Tışlar, ayak. sesleri, Salonda hiç kimse kımıldamıyor, ona ba- kayordu. Ketkin bir eter kokusu. Doktor Necati elindeki şişeyi aiçak ma- saya birakarak Ferhadın nabzini yokladı: — Metin olacaksınız, dedi, hayat böyle iş- 'te. Her gey var içinde, Metin olacaksınız. Ferhat hiçkirmamak için dişlerini sıktı. Doktor onun kolunu tutarak: — Sizi bizim daireye götüreceğim şimdi, dedi, orada istirahat edeceksiniz. Haydi, biraz çayret Kızına işaret etti. Ferhat kollarına girilmesine meydan bi- rakmadan kalktı, sallanarak yürüdü ve dok. torla beraber yedi numaraya çıktı. — Necati: nin salonda kalan kızı Nevin yemek odasına doğru yürüdü. Telefon çalıyordu. Açtı. Telâşli ve boğuk bir sesle: 410 — Meral, Merali istiyorum, diyordu. Nevin. sordu: — Kimsiniz? Arkadaşı mumnız? Boğuk ses yükseldi: — Siz kimsiniz? Merali istiyorum. — Ben... Nevin... Arkadağı... Meralin ba- gima bir felâket geldi. Yandı Meral. Kimsiniz Biz? — Annesiyim ben. Ne diyorsunuz? 'Yan... Ses birdenbire kesildi ve telefon yuvarlan. miş gibi bir gürültü duyuldu. Nevin bir kaç defa “Alo” diye tekrarla- Gıktan sonra, telefonu kapadı. w “Diyonlros'un cazibesi içine girer gir- mez, yorgün medeniyetimizin karanlık gölünde, birdenbire ne değişiklik! Yı- , kırılmış, bücür kab Kasırca yakalıyor, ki- zi bir toz girdabi içinde savuruyor ve erde bir Akbaba gibi onu sürüp gö türüyor. bakışlarımız o kaybolan geyli dra şimdi gördükleri, bir. uçurumdan altın isika yükselmiş gibidir, her sey © kadar bereketli ve yeşli, canlı 've bol, ve sonsuz bir hasretle sişkindir. Bu hayat b yan, haz ve keder bol- dukunün. ortasındaki ulvi inde, trajedi. saltanat sü kan, Böş hayal, İrade, Istırap adındaki Analarından bahseden uzak ve hazin bir Şarkıya kulağını veriyor. Evet, dostla- rim, benimle beraber diyonlzosvari bir. hayata ve trajedinin - dokumuna inanı- huz. Sokrütesvari insanın devri geçmiştir. 450 Başınıza sarmaşıklardan bir taç otur. kunuz, elinize Bachus'ün değnekini al- ruz, kaplanla panterin, dizlerinizin önü- 'ne yatıp sizl okşamalarına şaşmayınız. Trajik İnsanlar olmi Bir savasa hazırlanınız, ve Tanrımızın mücizelerine inanınız! Nietzsche - Trajedinin Doğumu.” “Vaktim olsaydı, bütün kitabı tercüme et- mek İsterdim. — Mânasız bir. tesadüfle Nie- tzsehe öldüğü gün, ben doğmuşum. Onun ruhun. daki hidayetsiz dehşet ve cüret vâris olma- dığım halde, fikirlerinin barutunda, benim öz. lediğimin zıddı bile olsa, bambaşka bir dün- yaya hasret çeken zekâların ihtilâlci soyun: dan olduğumu bana haber veren bir dinamiz. min içimdeki isyan — kaynayışlarına — tıpatıp Uygunluğu var. “Bu gece, sebepsiz bir trajik sıkıntı için- deyim, Sofradan kalkar kalkmaz odama koş. tum. “Trajik, evet, mübalâğasız. Bu kitaba sarıldım. İki saat, fikirlerin kendisine” değti, dibinde akan vahşi musikiye teslim oldum. Çünkü bu fikirler —meselâ trajedinin, karan. hik hayatı, kâlnatı enerjisini, dünyaları yara- 'tan ve yokeden gizli kudreti ” sembollendiren, muslkinin ve coşkun - sarhoşlukların - tanrısı Diyonizosla ışığın, hulyanın ve plâstik şeklin tanrısı Apollon arasındaki - çiftleşmeden doğ- duğu fikri —cevherine irca edilince basit bir Akilik tasavvurundan öteye geçmez. * (Devamı var) 451