Bernard Shav'ı un son resimlerinden birl €. Bernard Shaw “Hoş ve nâhoş piyesler” müellifi 46 senede 47 piyes yazmıştır İrlandalı münekkid, tiyatro müel: Hifi, filozof, sosyalist, fikir adamı, büyük edip Shaw atalarının Oliver Cromweli'e kadar dayandığını iddin ederdi. Annesi müzikle mesgul oldu. ŞU icin, küçük yaşta - sesini terbiye için annesinden ders aldı. 15 yaşına geldiği zaman Haendel, Mozart, Bect thoven gibi. büyüklerin birer eseri. ni tamamen öğrenmişti. Amcası v na Klâsik edebiyat zevkini aşiladı. Okulda öğrencileri eğlendirmek için dera arasında “liyada ve Odisey”i kendine göre tefsir ederek anlatırdı. Okulda hiç muvaffak olamadı. sevdi. #i hiç bir ders de yoktu. Müteaddit defa Tenkli kalemlerle resim yapma: n teşebbüs etti fakat kısa bir müd- det sonra resme istidadı olmadığını Anladı. 15 yaşında vaktinden evvel ol- gunlaşmış bir çocuktu. En çok hoş- Tandığı şeyler müzik, edebiyat ve Krafik sanatlardı. 18T1 de amcası öna az bir para mukabilinde kâtiplik — buldu. Bere nard Shaw, işi hiç sevmediği halde Gört sene aabretti. 1876 da Shaw, işten istiğfa ederek Londrada — mü- zik tahsili için yerleşmiş olan anne ve kız kardeşinin yanına geldi. Bun 'dan sonra dokuz sene zarfında -Edi- gon Telefon Kumpanyasında çalış- tağı az bir müddet çıkarılırsa-hep boş gezdi ve ailesinin gönderdiği para ile geçindi. Az para ile gazetelere bazı yazılar gönderdi. 1879 dan 1883 e ka- dar olan zaman zarfında romanı da tecrübe etti. Romanları tutunmadı. çünkü vaktinden evvel Kıraliçe Vik: torya devrinin fazla namuskârlığı ve ahlâk kaidelerine sıkı bağlılığı ile Alay etti. Shaw, roman ile çıraklık devrini geçirmiş ve tiyatro müellit- Hiğinde ustabaşı olmanın yolunu tut- muğştu. 1879 da Sydney Webb ile dost oldu Ve hatiplik / mesleğine atıldı. Henry George'un “Terakki ve Sefa. det” mdlı eserini — okuduktan sonra Shaw zevkle sosyalizme sarıldı. Bur 'nu müteakıp 1884 de de sosyalist Fabian Cemiyetine iltihak etli. "Fa- blan essaya” makaleleri sosyalizm. tarihinde gayet mühim yer tutar. Ayrıca bu müddet zarfında mühte- df gazete ve mecmunlara sanat, e- debiyat, müzik ve tiyatro tenkidleri yazdı. Shaw'ın / tiyatro mülellifi olarak mesleği 1885 ten 1039 a kadar, yâni Shakespeare'nin bütün — hayatından daha uzun zaman sürer. Shaw, ni- yenlerini “nahoş” ve “hoş” olmak &- zere kendine mahsus bir tasnife tâ- bi tutmuştur. “Nahoş” katogorisine irenlerin hepsi cemiyet Ve basın ta- Fafından hoş görülmeyen ve seyirci: leri gaşırtan cinstendir. — (Madame Yazan : Güner İZER Warren'in Mealeki) gibi. Bu piyente SbaW, ücaret haline gelen fuhşun ekonomik bir temele dayandığını izah eder. "Dul Kadınların Evleri" — adli Diyesinde ise, fakir evlerinden Isti- fade edip gaddarca para kazanan ev Sahiplerinden bahseder. “The Philan- derer-Kadın Peşinden Koşan” isimli piyesinde İse, İbsenizmi müdafan der Ve “yeni kadın” tipini canlandı: Fir. "Hoş” piyesleri arasında “Kah Taman Ve Asker” —askerlik ve U- Aiforma İle alay eder-— ve “Şeyta- Tan Müridi., ona para ve şöhret ka- zandırdı. “Candida”, “Kaderin Ada- mi” ve “İnsan ve Üstünsan” kısa za- manda Avrupa Ve Amerika sahnele- rinde öynanmaya, baıladı. 1803-1039 devresi arasında 47 pi yes yazdı. Hesap edersek her seneye bir piyes düşüyor. Müteaddit defalar piyeslerini filme almak için tekli. Terde bulunuldüğu halde Shaw yalnız “Pygmallon” un beyaz perdede gös terilmesine müsaade etmiştir. Blog- Fafisini yazan adama, piyeslerini ya. zarken nasıl üham aldığını anlata- Tak şöyle demiştir: “Bütün piye, rimde ekonomik / tetkiklerim Mike Janj'ın anotomi bilgisi kadar büyük rol oynadı. Karakterleri, umuml insan. tipl: rinden ziyade mücerret zekâ maki- neleridir. Daha doğrusu Shaw'nun ağ- zından Konuşan ve önun - fikirlerini yumurtlayan kuklalardır. - Bir çok piyesleri klâsik münada tiyatro de- Bil, fikir münakaşasıdır. - Çoğunda Gevrin ideolojileri ve tezat fikirleri Çarpışır. Shaw, Shakespeare'i ken- di devrine hitap etmediği için azar- Jar; aynı zamanda bu hareketiyle herkes tarafından münakaşasız ola- Tak büyük bir edip diye kabul edi den adamı tenkid edebileceğini ciha- Na gösterir. 'Shaw 17 nel amır İngiliz klâsik mu- harrirlerinden Dryden'in yaptığı gibl, piyeslerine önsüzler koymuştur. Ek- eriya bu önsözler piyeslerinde ileri sürdüğü fikirlerden Teakalyonu ile alâkadardır. Onun için tarihi hakikatlere pek aldırmaz; ga- yesi her piyesinde keskin hievi ile 'eski inançları öldürün yeni fikirlerin doğmasına yardım etmekti. Shaw ölünceye kadar medeni ve modern fikirli bir insan olarak kaldı. Şuurunu kaybetmeden — dalma yazı ve eter Vermesi bakımından fokles, Mikelanj, Voltaire, ve Hugo'ya ” benzetemiliriz: Goethe Hattâ öldükten sonra bile kimseyi ö- Tüsüne dokundurtmuyor - Westmina- 'terde rahat rahat y Kkılmayı tercih ediyor. mak yerine ya- Daha #inema meydanda yok iken Tiyatro, — mektebi irfandır.” — diye anhneyi en küvvetli telkin vamıtası telâkki eden Üstad, bügün filmelli- fin nali olduğu. / tekemmülü görse İdi, acaba ne derdi? Beyaz perdenin öğret me bahsinde ne derece ileri tesiri ol. duğünü gören memleketler okulları na, teknik müesseselerine, her yere #inemayı ithal ederek en mühim öğ- retlel vamta olarak faydalanmakta. dırlar. Bu kısa. girişten — sonra maksadı- miza gelelim; Bizdeki sinemalar, yalnız mevzulu film göstermekle Iktifa etmekte ve Ara ira programlarına bir havadis filmi veya miki Hâve etmektedir. Geçen yil yaptığım seyahat esna- da gördüğüm Hint sinemalarında programlar, bizden çok başka şe- Her gö kilde tertiplenmektedir ni ikiye taksim edilmiştir; birinci dev re gortlar, ikinci devre esas film. Birinci devre gortlarını behemehal BÜ filmler teşkil eder; 1 — Lokal newa — (memleket ha- berleri) 2 — World news (dünya haber- dert) LOND 1951 İngiliz Otomobil ” Sergisi Prenses Margaret tarafından Olim- piadaki Sergi Evinde açıldı. İngiliz otomobtl firmalariyle, başlıca Fransız, İtalyan ve Amerikan firmaları iştirak etti. İngiliz arabaları geçen seneye naza- ran biçim itibariyle daha modern bir gekil almıştır. Bilhassa Ford. (İngi- liz fordu). 1951 modeli "” Amerikan Forduna çok behzer iki otomobil mo- deli çıkarmıştır. Bunlar Consul ve Zephyr Six dir. Austin, A. 70 diye modern ve spor araba yapmıştır. Şimdiye kadar yapılan İngiliz araba- ları beygir kuvveti ve suspansiyon bakımından Amerikan arabalarından kuvvetsizdi. Bu yeni model arabalar ise suspansiyon ve motor İitibariyle Amerikan arabaları kadar kuvvetli: dir. Sergiye, bütün Sergiyi gezen binlerce ziyaretçinin €a çok dikkatini çeken İngilizlerin Triumph marka arabalarında “Roa Moster,, olmuştur. Geçen yıl 'Trlumph Fabrikası Road Moster modeline da- ha ziyade klâsik bir #por araba bi: gimi vermişti. Bu yıl İse bunün ak- sine olarak çok modern bir biçim ilmıştır. Otomobll. yandan tam su damlasının yarısı şeklindedir. Farlar, anten ve pencereler tamamen düğ- Meye basmak süretiyle otomotik - o- Jarak açılıp kapanmaktadır. Bizlm memleketimizde bilinen ve çok kullanılan İngiliz arabalarından Avatin 40,/ Vauxhali, Hilman, dart (Vanguard) şekil itibariyle ge- gen seneninkinin aynıdır. Bazıların. da çok ufak değişiklik olmuştur. A- Tabaların arasında en meşhurların dan olan Rolis-Royce, — Bentley ve Bristol biçim itibariyle çok ande ©- İup, fiyat itibariyle 30 1lA 50 bin Türk lirası arasındadır Amerikan — arabalarına — gelince Dodge, Chevrolet, — Piymouth, Hud: zön, Ford biçim İtibariyle fazla de #işmemiştir. Packard, geçen seneki Büzel biçimini ” kaybetmiştir. Bütün Âmerikan arabalarının arka camları iştir. Bu, hem göförün arka- #ını rahatça Körmeni ve hem de ara- genişler banın içine fazla aşık. girmesi için- dir. Nash geçen seneki biçimini mu. hafaza etmekle beraber, bazılarının içi, Kanepeleri yatırmak ” süretiyle yatak haline getirilmektedir Sergide gösterilen Fransız araba- Jarı arasında Renauid ve Citroen gi- bi markalar İngilterede yapılmakta- dir. İngilizler bu arabaların patentini almışlardır. Delahay Fransız araba- |Sinema yalnız eğlence vasıtası mıdır ? Hindistan ve Mısırda programlar bizden başka türlü tertipleniyor 3 — Miki & — Ökretici 5 — Müzikal yort veya ikinci bir miki veyahut da komedi 6 — Gelecek programlardan frag- 7 — Gelecek hafta filminin frag- Birinci devre takriben 45-55 da- kika devam ettikten sonra 15 dakika ara Verilir ve — ikinel devrede esas film gösterilir. şimdi, faydalarını tahlil € 1 — Memleket/ haberleri: Hindis: tan Matbuat Müdürlüğü Film Servisi tarafından — hazırlanan. bü. filmleri, bütün Hint — sinemalarının mutlak göstermeleri şarttır. Bu sayede Hin- distan gibi büyük bir farafında yaşıyan halk da, bir hafta evvel mı katanın her nleketlerinde geçen hâdiseleri Miş bulunuyorlar öktren: filmler ea ve her haftu nUMArASI takip e sinemalara tevzi Dünya haberleri: Her hafta, Bir hafta evveline (nihayet 15 gün) ait dünya haberleri filmi > gösterii mek süretiyle dünya Üstündeki mü: him hâdiseler, nulmüuş halkın bilgisine v Jlüyor, Bu filmler de numa- bir görünüşü RADA 1951 Otomobil Sergisi Yazan : Engin İSEN Jarının içinde en pahalı olanıydı. Ttalyanlar bu sergiye birkaç mo- del arabayla iştirak ettiler. Fiyat, biçim İtibariyle öteki İtalyan araba: larından çok daha — güzeldi. Lancla eski biçimini kaybetmemiştir. Sergi hergün binlerce kişi tarafın- dan gezilmektedir. Hemen hemen gü 'nüün her saatinde serginin önünde 100- 150 metre boyunda kuyruk vardır. U. mumi olarak İngilizler Amerikan (sı- ra) arabalarını çok fantazi bulmakta. dirlar. Buna mukabil bu seneki İngiliz Otomobil. Sergisi — bize gönterdi k: İngiliz otomobil. fahrikaları Amerl: kan modeli arabalar yapmağa ba; İndılar! Buna da sebep bilhassa do- dar meselesidir. Muhakkak ki her- hangi bir. Amerikalı araba alirken ilkönce biçimine, sonra içindeki kon- fora bakar, İste İngilizler de Ame- rikan. piyasasını — kaçırmamak için ellerinden geldiği kadar arabanın bi- gimlerini modernleştirmekte ve içi. 'e de lâzım olan bütün konforu kı maktadırlar. Bütün İstanbul şi JEAN RUSSE YARIN LÂLE KORKAK (PALE BOB HOPE - J) Kahkahadan yarattı YILDIZ imdiye kadar ne eşini ve ne de emsalini görmediği bir hârika ile karşılaşacaktıı Tekmil dünyanın aşk ilâhesi adını verdiği güzeller güzeli KAHRAMAN YAHUDİ VİTTORİ GASSMAN - DÖRDÜNCÜ Zafer Haftası Başlıyor Yazan : A. Eşref ANTİKACI ra mrası takip eder 've her hafta 3 — Miki: — Memleketimizde, hu nevi filmlerin mucidi ve piri sayılan Walt Disney'in — yarattığı Micky Mouse'dan galet olarak, — ale Miki adı ile İsimlendirilen canlı re- #im fümleri, küçüklerin olduğu ka: dar büyüklerin de büyük bir haz zevkle seyrettikleri şen, neşeli espri- tücl ve güzel filmlerdir. Her progra ma bu cina filmlerden muhakkak bir tane 4 — Öğretlel film: Her programda behemehal bir öğretici film göster. mek mecburiyeti vardır. Bizde de bu: Na dair vaktiyle b dilmiş ise de, her ne kanun neşre- ae bilâhara tatbiki unutulup gitti. derin bulunmadığı günkü, yalnız İngiliz ve Amerikan öğretici filmleri, — muazzam bir kü: tüphane teşkil eder. Bu gibi film- iddin. edilemez 5 — İlkinet şört: Öğretlci filmden zonra bir Mmüzikal gort yahut ikinci bir miki veya kısa bir komedi. g- termek süretiyle halkın neşesi arttı- rılmış oluyor. Bunlardan sonra, — İlerideki prog- ramlarla gelecek hafta filminin frag- manları — gösterilir. ve dakikalık Yaranın flik B dakikası, tamamen aydınlık geçer. Beş dakika Jambaların bir. kizmı karar- Sabit — profeksiyonla renkli reklâm, belediye ve sıhhat makam- Jarının tebliğleri gösterilir. Her biri & veya 6 camlık renkli resim ve ga: yet kisa, birer satırlık yazılardan Mürekkep olan ve çok veciz ve gü- zel bir gekilde hazırlanmış bulunan bu belediye ve sihhat — tebliğlerinde halka, meselâ çeşitli hastalıklardan korunma, kazalar, beledi tatbikat ve gi Tüzümlü bilgiler, — gayet faydalı bir şeklide telkin edilir. Bu 15 dakikalık arada, mütena klâsik verilen 15 bitince tılarak müzik plâkları çalınır ve halktan ar- Zu edenler salonda oturarak reklâm ve tebliğleri takip eder, isteyen de dışarı çıkarak büfede vakit geçirli Sonra, Ikinci devre — başlar ve esas film gösterilir, Bu şekil program tertibinin halk Kültürü bakımından çok faydalı ola- cağına inandığım için, memleketimiz- de de bu geklin tatbikıni can ve gö- nüllden / temenni ediyorum. Bu saye de hem halkımız. İstifade eder ve hem de bazan İki — büyük filmi bir arada göstermek gibi fedakârlığa katlanan sinema patronları tasarruf etmiş olurlar. Bu arada şuna da — İşaret etmek isterim ki, bizde sinema - Ücretleri —blltün diğer gark memleketlerine Nazaran— çok ücüzdür. — Bize naza- ran Hindistan sinemalarında Üç, Mi- #ır ve Filistin sinemalarinda iki kat Ücret alınmaktadır. Hindistan ve Mi mr gibi kendileri — prodüktör olan memleketler, ithal filmlerinden — he- men hemen filmin değeri kadar güm- rük almaktadır. Buna mukabil sin mada ister yerli, ister ecnebi. filmi gösterilsin fiyatlarda umumiyetle bir fark yoktur. Fakat, ithal filmleri Je © yıl yabancı stüdyolarında meyda- 'na getirilen en yeni ve taze filmler- dir. Geçen yil — Hindistan ve Misir sinemalarında seyrettiğim filmlerden bazılarının ancak bu. sezonda piya- anya çıkabileceklerini, gazetelerde In- tişar eden listelerden öğrendim. Her halde mali #orluklar yüzlünden mey- dana geldiğini — tahmin ettiğim bu gecikmeleri önliyebilmek için de bi raz filmellerimizi himaye etmek ve yalnız her fedakârlığı onlardan bek- lememek hakginaslık olur kanaatin. deyim. LL'in en büyük zaferi AKŞAM - AR . Baştanbaşa renkli CARAN ELL'in SİNEMASINDA VALENTİNA CORTESE YURD - FİLM! & Kasım 1 50 Yıldızların insanların karakterleri üzerine tesirleri var mıdır ? Astroloji -İlmi nücum ile uğraşan. lar insanların doğüm — günlerini ve saatlerini tesbit etmeğe öteden beri önem vermekte, su Veya bu yıldısın tesiri altında dünyaya gözlerini a: çacak olan insan yavrusunun ilerde asıl bir. Varlık- olacağını ” önceden tâyin etmenin mümkün olduğunu bi- le ileri sürmektedirler, Onlara göre, tesirleri altında bulunduğumuz. yıl: bunların güneşe olan uzak- arı, birbirleri Ve ay ile olan ra. aları, kısaca © aaatte KAIMAt için. Ki dürümlari ergeç mükadderati. Mizi tâyin edecektir. Biz ne kadar Çök çalışırsak — çalışalım, irademizi kullanmak hususunda ne kadar faz- İn gayret sarfedersek edelim, — oros. Kopimizin veya talihimizin önceden çizmiş olduğu. bu. yoldan ayrılmak ilmizden gelmez. Bugünkü — astronomlar / astronojl- ümümiyetle red etmekte, yıldız. ların insanlar Üzerine olan tesirine inanmamaktadırlar. Modern ilim zih: niyeti İle çalışanlar meselâ Saturn Plânetinin dünyamıza gönderdiği 6- nemli — aşınların küdret ve kuüvvet. lerinden söz bile açmak istememekte, nihayet bu yıldızın bir kısım. günen atıklarını — aksettirdiğini — ileri —ati Modern. astronomların — aatrolojiyi bir ilim diye kabul edip ona bağlan- mayacakları tabildir. Fakat kâinat: taki olayların. o geniş Alemden bir zerre diye kabul edilen insan ruhu üzerinde hiçbir tesir. bırakmıyacağı- 'i söylemek de doğru olmaz. Esasen astrolojinin dayandığı esaslar ve J- Jandığı tâbirler de tamamen psikolo- Sik bir tabiat arzetmektedir. Astronomlara göre eskt astrolojik düşünce pek muğlâk ve karışık, da- ha doğrusu mitolojiktir. Fakat mito- Yazan ! Zâhide ÖZVERE! lojlde — naml gerçekler 'arsa, şüphesiz ki astrolojide de ba- Za hakikatler mevcuttur. Hakiki sev. ginin ne demek olduğunu öğrenmiş Bulunan mesut — insanlar, İsterseniz bahtaızlar diyelim, Venüs'ün. zalim bir tanrıça olduğunu 'da kabul eder- ler. Diğer taraftan harp tanrıçası diye anılan yıldızın İsminin. bilhas- #a Mars olması da boş değildir. Kızıl bir iğık saçan bu yıldızın bazı l letler ve diller üzerine olan tesirin. de de derin bir mâna mevcuttur. Yıldızları okumasını, — onların dü- rumlarını binbir şekilde tefsir etme: Sini bilenlere göre güneşe en yakın Plânet olan Venlis, ismine lâyık bir Yıldız diye kabul edilmektedir. Bugü- 'nün astronomları teleskoplariyle Ve- nüs'ü tetkik ederken içlerinde sevri diye, a9k diye bir duygunun hareke- te geldiğini belki sezmiyorlar ama, gene de Venüs'ü bir ask / tanrıçası diye kabul ediyorlar. Üzerinde yaşa- dığımiz tek yıldız. olan dünyada ine: evlâtlarını bağrına basan bir anne- 'nin muhabbet ve şefkati görülmek- tedir. Oroskopinin en değerli tarafı ka- rakteroloji denilen — bilginin esasını teşkil etmesindedir. Bilindiği gibi 12 yıldıza göre Insanlar arasında 12 esas Tp kabül edilmektedir. Herhangi bir gahsin döğüm gününü, saatini, yir Jını tam olarak hilen ve onda ay, dün. ya ve diğer yıldızların güneşe olan Mmesafe ve zaviyelerini hatasız hesap edebilen bir bilgin için o şahsın kar biliyetlerini, bunların gelişme imkânı. Kısaca ahai karakterini tâyin, işlen bile değildir. Yukarıda temas ettiğimiz 12 esas tip ve bunların karakterlerinden, başka bir yazımızda ayrıca bahsede- cekiz. İstanbul Belediyesinden : 5237 Sayılı Belediyi Gelirleri Kanununun eğlence resmine ait 27 net maddesi gereğince Genel Meclisin 24.6.1940 gün ve 168 sayılı karariyle kabul edilen tarifenin, A ve B fıkralarının sonlarına bu kere Genel Meclisin 27.10, 1950 gün ve 1950/S14 sayılı karariyle birer bend eklenmek suretiyle aldığı gekll aşağıda gösterilmiştir. Keyfiyet llgililere tebliğ olunur. A) Sinemaların tatbik edecekleri âzami bilet Ücretlerini ve ahnacak ver &İ nispetlerini gösterir tenirar Sinifi — Mevkiler Birinci loca İkinet Ioca Koltuk - balkan Birinci mevki İkinci mevki Birinci loca Tkinci Ioca Koltuk Birinci mevkl İkincl mevki, Loca Koltuk Koltuk Koltuk. Koltuk Birinci mevki Birinci mevki Birinci mevki Birinci mevki Tkinci mevkt İkinci mevkt İkinci mevki Birinei Szinct meski Mücsesa — Resim — Bilet — Resim Hissesi — Miktarı Esmamı Nispeti mühteviyatı 2255 1645 — 400 970 1165 1235 — 300 6070 5a «& 100 — &7k 55 — 245 60 çei 285 — 165 40 ge0 1818 1185 — 300 — 065 1S1S — g85 — 250 — 6ç65 G )-0 80 — ce65 30 20 50 — ©x65 18 2 30 — gı6s 125 15 200 — g060 405 — zas 65 — ces0 3915 — 225 60 — ce60 SAĞ 55 — 50 33 z 50 50 32 13 45 — getü 285 — 115 40 od0 265 85 35 — :30 x T 30 ges0 22 7 30 — 030 18 « 28 — eç30 15 5 20 — 630 S ıT 50 b0 32 13 45 cta 285 — l15 40 ©30 265 85 35 — gesö 285 — 1165 40 t0 265 85 535 — ©30 2 T 30 — çe0 18 6 25 — ©30 15 5 20 — 9.80 Lüks, birinci ve ikinci sınıf sinemalar, haftada en az bir gün halk ma- tinesi tertip ederek bu Ücretlerden en az yüzde yirmi beş ucuz tarife tatbik etmeye mecburdurlar. Üçüncü sınıf sinemalarla açık hava sinemalarında, sinemacı, tarifede gösterilen hadler dahilinde dilediği ücreti tatbik etmekte serbesttir. Ancak, fatbik edeceği Ücretleri bir beyanname ile belediye başkanlığına bildirmek zaruridir. Bu hususta yapılacak her değişiklik, Üç gün evvel belediye baş- kanlığına bildirmek şartiyle muteber olur. Sinema bilet Ücretleriyle tAbi olacakları resim nispetlerini ve miktarla- rını gösteren yukarıdaki cetvelde, masiyle meşruttur. birinci amıf sinemalarda koltuk - balkon biletleri için gösterilen Ücret ve resim miktarları, bu Yerlerin nur Yer numaram olmayan biletler için Ücret ve miktarı cetvele mütenazıran, gu şekilde tesbit olunmuştur: Mevkiler Koltuk - balkon Müessese —Resim — Bilet — Resim Hissesi — Miktarı Esmanı Nispeti 50 35 85 gea B) Tamamen yerli filmler gösterilen sinema seanslarında, bilet bedeli- 'nin yüzde yirmi beşi (ancak, aynı günde hem yerli hem ecnebi film göste- Tidigi takdirde, A fıkrasındaki nispete tâbidir.) 'Tamamen yerli filmler gösteren sinemaların tatbik edecekleri âzami bilet ücretlerini gösterir tarife Sinifi — Mevkiler 1 Birinci loca 1 — İkinci loca 1 — Koltuk - balkon 1 — Birinci 1 İkinci 2 — Birinei Loca 2 — İkinciloca 2 — Koltuk - Balkon 2 — Birinci 2 Tkinci 8 — Loca 8 — Koltuk 3 Ğ a 3 — Birinel Ş ç Ş ğ ? h 3 — ikinci 3 Bilet mühteviye Mücssesa “Resim — Bilet — Resim Hissesi Miktarı Esmanı Nispeti 320 B0 400 2025 240 60 300 — €025 80 20 100 — 025 48 12 60 — 025 32 8 40 çe28 0 60 300 — ge25 200 50 250 — 928 & 16 80 — ec25 40 10 50 ç25 u « 30 — 925 160 10 200 — 025 52 13 65 — cı25 48 12 60 25 “ n 55 925 40 10 50 — 125 36 8 45 025 32 s 0 25 28 7 35 — 025 u & 30 — &25 20 5 2 025 16 4 20 g025 Sinema bilet ücretleriyle tâbi olacakları resim nispetlerini ve miktarla- rını gösteren yukarıdaki cetvelde, birinci sınıf sinen biletleri için gösterilen Ücret ve resim miktarları, larda koltuk - balkan yerlerin numaralı ol Masiyle meşruttur. Yer numarası olmayan biletler için ücret Ve resim mik- tarları, Mevkiler Koltuk - balkon cetvele mütenazıran şu şekilde tesbit olunmuştur: Mücssese — Resim — Büct — Resim Hissesi — Miktarı Esmanı — Nispeti D ıT 8 ga8 (as227)