Bayta 1 İTETKİKLER ü TARDA memleketi oldu hakkaktır. İstihsal unsuru olarak llli emek ve sermayenin senelik ya- farım yerleri ve miktarı hakkında e- dimlzde Kati istatlatik malümat ol mamakla beraber biz, bu İki unsuru €n ziyade tarım sahasına tahsis edil- Miş bulündüğünü — kabül / edebiliriz. Ayrıca menileketimizin sosyal ve Ik- tisadi statüsü ile beraber yakın mu zimizdeki iktisadi. gelişmeye İst den müstakbel istihsal faaliyetim de aym şekilde devam edeceğini, ya- Bi, tarım mevzüuna ayrılacak milli €emek ve sermayenin yüzde elliyi çok aşacağını tahmin etmeyi bir kehanet saymıyoruz, İki yil önce Ankara niversltesinin Tarım Fakültesi lle Fen Fakültesi arasında tertin edilen bir münazarayı dinlemiştim; mevsu:Tür: Kiyenin . kalkınması geniş bir tarım politikasına mı yoksa sinal bir ge- Tişmeye mi bağlıdır? İdi. Fen Fa- Kültesi ekipinin fikrini kuyyetli ve- rekçelerle ade etmesine ve sonunda “Türkiyenin — İstikbali — keçiboynuzu tarlalarında değli göklerindeki uçak uğultularındadır” fikriyle sürekli al- kış toplamasına rağmen Jüri, Tarım Fakültesi ekipini zalip olarak ilân et #i Demek slüyor ki İlim mühltimiz. deki döktrin münakaşasından tatbi- Kat sahasındaki faaliyete kadar ta; zam, ön plâna alınması icap eden bir iktisat problemi olarak. karşımızda bulunüyor. Bilindiği Üzere FA.O. (Uluslara- rası Gida ve Tarım Teşidiktiynin Ü. yesi bulunmaktayız. İstatistik don. Belerinin tahlli ve ftefsirine müstenit plânlaşma zaruretimiz, bu. teşekkii “lün de tavkiyeleri ile genel bir tarım Sayımınn. yapılmasını 1950 yılında Mmümkün kılmaktadır. Esasen Tarım Bakanlığı ile işbirliği yapan İstatla 'tik Genel Müdürlüğü üç yıldan berl Dü sayım için hazırlıklar yapmakta- Gir, Bu hazırlıklar, örnek köy ve ma- hallelerde yapılan muühtar anketleri ile 1950 yılında 166 köyden seçilmiş örnek allelere ait anketlerdir. (1). E- dinilmiş bu tecrübeye ve Amerikan İktisadi İşbirliği Tümresi — İstatistik alınacağına şüphe ile bakilabilir. Zi- ra, görüme tâbi $4521 mahalle ve köy ile 300 bini bulan örnek. aile'nin ve- Feceği cevapların muhassalasıdır. ki müstakbel farım plânına — rehberlik edecektir. Gerçi tek bir sayımın - mumi bir plâna mesnet olacağı söy- denemez; ayrıca ”- Büyük Sayılar Ka- mununa göre muhtarlık ve alle soru Kâğıtlarındakı birçok hataların ken- diliğinden bertaraf edileceği de Vd- dia olunabilir. Fakat hatırlatmak I- teriz ki Büyük Sayılar ” Kanununun mevruumuz İçin ehemimiyeti pek cüz- idir. Önce mevzuumuz bakımından bu Hddia sırf nazaridir. Netekim bu sa- yımdaki “beyanda hata”ların — 9480- 90 1 aynı İstikamette cereyan edecek- tir (Buradaki beyanda hata tâbirini kasdi münada alıyoruz), ve bu dü- Tumda Wfna keyfiyeti bahis konusu o- damaz, Hata İstikameti dalma menfi bakımdan olacaktır, yani malümatına müracaat edilen şahıslar az bildirme temayülünden kendilerini — alamıya- Tarım politikamiz ve 1950 genel, tarım sayımı Yazan: 8. Seyfi Kandemir caklardır. Bu tddlamız sirf nazarl sa- sikolojik yılmasın. Tarihi, sosyal ve Devlet-fert arasındaki mali çatışma: dar küçümsenemez. Buna bir de köy- ce veya nllece yakıh müzlde irtikâp edilmiş asli bir suçun veya İrtikâp e- dildiği sanılan sözde suçların meyda- 'na çıkmak korkusü ile yakın gelebe- Hin mali endişelerini de katarsak nok- fal nazarımızın doğruluğu daha- ziya- de açıklanmış olur. Tek bir #ayım şonuçlarının genel bir plâna mesnet olamıyacağı mese- lesine gelince, bunda büyük bir hakt: Kat payı saklıdır. Bununla beraber faydası münakaşa götürmez samırız. Mühiti hazırlamak / süretiyle imkân nispetinde doğru netice alındığı tak- dirde, bu netice mevcut ziral dürü- mumuüz. hakkında itimada şayan ma- Tümatı verdiği gibi yarınımız. hak- kında da pekâlâ karar verdirebilir. 1930 sayımı bundan böyle her 10 se- 'nede yapılacak olan Genel Tarim sa- yımlarının Ülki olmak bakımından da ayrıca ehemmiyetlidir. ve ileriki 10 senelerin karşılaştırılmalarında hare- ket noktasını teşkil edecektir. di 1 kasım 1950 tarihinde başlayıp 15 gün devam edecek olan 1950 Tarım Sayımı'nın teknik. hazırlıklarına ik- mal edilmiş nazariyle bakılabilir. Fa- kat netlceye son derece mücssir ola- cağına küvvetle İnandığımız. propa: ganda, mühit hazırlamın / hususunda henüz müspet faaliyet gösterildiğine maalesef şahit olamıyoruz. — Sayım neticesinin hakikate yakınlık derece- si, görüme tâbi bulunan köy ve ma- halle muhtarlıklarından, muhtar, ih- tiyar beyeti, bekçi ve korucu gibi va- tandaşlarla örnek aile reis veya ve- killerinin verecekleri malümata bağlı olduğu cihetle bunların samimilik de- recelerinin rolü bârizdir. Yukarda ar- 'zedilen sebeple bunların doğru cevap vermek bakımından çeklmser bulu- nacakları da kuvvetle mühtemel ol- duğundan tatbikatta çetin bir mesele ile karşı karşıya kalınacaktır, demek. tir. Su halde “arzu” ile “vukün muüh- temel dürüm” arasındaki tezadı. gi- dermek İcap ediyor. Zaman — daral- maştir. Alâkalı çevrelerin - dikkatini çekmek isteriz. Bilhassa köylü vatan. daşlara, verecekleri — malümatın ta- amuyacağı, örnek ailelerin tamamen tesadüfi seçildiği ve bunların islmsiz olduğu, bilâhare yakılacakları anla- tılmalı, tarım alanındaki gayretimi- hitin 've şartları bilinmiyor de mektir ki buna inanmak İstemiyoruz. Bş.. Buraya, ehemmiyetli bulduğumuz ve tatbikatta memurları dahi yanıl- tabllecek bir hususu zikretmeden ge- çemliyeceğiz: Birlmlerin tarifi mese- desiş bu, soru kâğıtlarındaki her so- runun ne maksatla sorulduğunu da ihtiva eder, Alle mefhumu, Medeni Kanunun tanıdığı geniş münada alle mefhumu ile aynı gibidir, ki bu tarif Türk örf ve âdetince tanınan ll mefhumu ile de aynıdır. Ancak, “Çift- çi Allesi", “Çiftçi Muhtarlık” tâbir. deri özel İstatistik tarifleriyle izah olunmakta ayrıca özel tarım tarifll tâbirlere de zaslanmaktadır. Birlm. derin tarifleri / birbirlerine uymayan istatistikler mukayese edilemiyeceği- ne göre bususl Istatistik dersi gör- meleri istenemiyecek sayım memur- darının bu mevzua dikkatleri nekadar çekilse azdır. Netekim hususl bir &- fildde A köyündeki 10 kişilik jandar- ma karakolünu hane “alle” olarak kabul edenler bulundu;. halbuki de- Bi Bunün gibi birkaç — misal daha zikredebiliriz. Tarım sahasında “Neyiz?, Ne ola- biliriz?, Ne olmalıyız: (SEHİR HABERLERİ ) Şehir köşesi Koyunlara, bülbüllere dair Buvelki gün hassas bir oku- yucumuz, rihtımda / koyunla Sapurdan indirilişini görmüş, bize gikâyet etmişti. Hakikaten fasanı mustarip eden biF man- zaraydı bul Fakat - düşündüm. Her koyun — kendi. bacağından asılır, derler de nedon bacak- Tarından asılır, demezler. Her halde Bunün bir. hikme- #i olsa gerektir. Hem — acaba, Kkoyunlar bu — gekilde. bir. be caklarından anlarak vapurdan ndirilmelerinden #ikayetçi mi- dirler ve / bundan bir acı di yarlar mı? Topallayan koyun, dlle gelip şikayet eden koyun görmedik. Fakat — kesilenlerini Çok gördük. Hayvanların ağzı, di olsa da aöyleseler. Kimbilir. neler der- lerdi? Her halde bir çoğu, me- gelâ DüZbÜL, bisimle haylı eğle- Birdi. Zira, biz, Dülbülün şakı- masını müsikişinaslığına, gair- Tidine — atfederiz. - Bir. Glümin tetkiklerine göre, bu, hakikatte, kedilerin mart ayında azarak geceleri, damlarda acı acı hay- karışlarının ifade ettiği — tabil ihtiyaçtan — gavr bir gey de- dülmiş. Ama, diyeceksiniz, bu Cihet bizi alâkadar etmez, biz, üzerimizdeki tesire bakarız. 'Doğrudur. Eğer bir manzara, bir ses Di müteessir ederse gayet tabil bunun bir. tepkisi Olur, “Her koyun kendi baca- gından asılır,, deyip — geçeme- vis, BİR İSTANBULLU Sinemalardan çıkan kadınlarla kız okullarından Çıkan öğrencilere ve oto- büslerle tramvaylarda kadın yolcula- ra dil ve el uzatanlar hakkında gizli sivil polis vantasiyle sıkı bir taki hat yapılmasına başlanmıştır. Bu g bi kimselerden yakalananlar zabita hekimine müayene ettirilecek, —akli durumlarında bir kusur olup olmadı Ai tesbit ettirilerek icap eden mü: hedeye alınacaklardır. Neticede aklından kusurlu çıkanlar Akıl Hastahanesine sevkedilecekler- dir. AkİL kusuru olmayıp da bunü ahlâki - noksanlıklarından — yapanlar derhal meşhüt süç . mahkemelerine verileceklerdir. Vali ve Belediye Relsi bu mevzu üzerinde Emniyet Müdür- düğüne gerekli ve katl talimatı ver- miştir. Gerçekten son zamanlarda bu ka- bil hareket edenlerin miktarı bir hay- h artmıştır. Kız mekteplerinin ve bu arada Akşam Kız Sanat — Mektep- derinin önünde #abahın erken saatle- Ki görecek köy öğretmenleri Mülli Eğitim Bakanlığı tarafından meslekt bilgilerini ve umumi malü- matlarını artırmalarına karar veril- miş olan 65 köy öğretmeni - seçilmiş bulunmaktadır. Bu öğretmenler köy- lerdeki vazifelerine başlamadan evvel bir müddet gehrimizde staj görecek- derdir, Enstitüden yeni mezun olmuş bu gençler şehrimizde 10 günlük bir Kursta kalacaklardır. memiz için hepimizin ve bilhassa köy. İü vatandaşların geniş anlayış ve Iyi niyetlerine ihtiyaç var. ()' 1080 Tarım Sayımı programı Ankara: 1950. Gizli sivil polis vasıtasiyle geniş Akli muvazenesi bozuk olanlar hastahaneye sevkedilecek Havacıİık konferansına dün ğe_ de&ım edildi Mühtelif - komltelerin seçimleri yapıldı — . A, T. A, Reisinin gazetemize verdiği beyanat İkinci — Ortaşark Sivil — Havacilık mintakavi toplantımı delegeleri dün sabah saat 10 dan ttibarön Şale Köş- künde mühtelif komiteler halinde ça- malarına başlamışl numaralı yardımcı komite baş- Kanlığına Birleşik Amerika delegesi R. Cralg, Muhabere ve Uçuş kolay- Jıkları komitesi başkanlığına Hindis- tan delegesi Dr. ML B Sarwate, hava meydanları ve yer tesisleri ko- mitesi başkanlığına İngiltere delegeni J. A L Barber, Uçuş kaldeleri ve trafik kontrolu komitesi baş- kanlığına İngiltere delegesi Capt. C. Bale, Arama ve kurtarma komitesi başkanlığına Türk delegesi Hv. Al- Bayı Enver Akoğlu, meteoroloji ko- mitesi başkanlığına Misir — delegeni M. F. Taha seçilmişlerdir. Köomiteler kendi aralarında çalış- ma gruplarına ayrılarak mintakal n ilgilendiren mühtelif mevzuları gö- Tüşmektedirler. Türk heyetinden seçilen sekreterleri şunlardır: 1” numaralı yardımcı komite: İs- mali İşmen. Muhabere ve uçüş kolaylıkları ko- mitesi: Turhan Muşkara, Hava meydanları ve yer komitesi: Vedat Urul. Uçuş kaldeleri ve hava trafik kon- trolu komitesi; Lütfi Biberoğlu. Arama ve kurtarma komitesi: Hü- seyin Uçar. Meteoroloji komitesi: day. * Diğer taraftan 9 ekimde Perapa- komite tesisleri Server Ata- Kız öğrencilere sarkıntılık yapanlar cezalandırılacak içüde facliyete geçildi rinden geç vakitlere kadar bekleşen ve talebeleri rahatsız eden işsiz güç- süz Insanlar türemiştir. Bunların sarkıntılığından — korun- mak için bir çok ailelerin kız evlât- Jarımı sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde Üç defa mektebe götü- rüp getirdikleri oluyordu. Yeni ka- rar lâyikiyle tatbik edildiği ve bu ka- bil kimseleris esaslı surette mücadele edildiği takdirde bir çok aileler de rahata kavuşmuş olacaklardır. D.P. İstişari Kongresine gidecek olan delegeler Cuma” günü Ankarada - toplana cak olan Demokrat / Parti Uşari Köngresine — gehrimiz -De- mokrat Parti teşkilâtı adına İi İdare Kurulu Başkanı Enver Safder, Dr. Mükerrem Sarol ve Salâhaddin Kara. yavuz gideceklerdir. Demokrat Parti Ger..1 Merkezi Bi- rinci Bölge Müfettişi Hüsnü Yamanı 'da bu köngre münasebetiyle Ankara- ya davet etmiştir. Yarın saat 11 de DP. İi Merkezin. de ilçe başkanlarının iştirakiyle bir toplantı yapılarak teşkilâtın. görüsü tesbit edilecektir. MEVLİDİ ŞERİF MUSTAFA TOPÇUOĞLU Merhümün rühüna ithaf — edilmek üzere ölümünün yıldönümüne müsa- dif 20.10.1950 cuma günü öğle nama- zıni müteakip Ağa Camii / Şerifinde mevlidi gerif “kıraat edileceğinden akraba ve dostlarımızla ihvanı dinin teşrifleri rica olunur. Topçuoğlu Atlesi Jasta Ortaşarkta çalışan hava girket- deri mümeasillerinin iştiraki ile top- tanmış olan LAJTA, Konferanmı da geçen gün sona ermiştir. İ.CAO. toplantısında LATA, yi temall eden delegelerin reisi olan Mr. W. . Osmun konferans hakkında de- miştir ki: — Bir hafta devam eden çalışma: darımız. sönünda hava — meydanları, muhabere, trafik kontrolu ve meteo- roloji mevzularında teknik neticeleri formüllendirdik. Bu neticeleri İ. C. A. ©. nun toplantılarında alâkalı komi- telere arzedecefiz. Türk ilgili makamlarının milel Sivil Havacılık — mesel gösterdikleri büyük alâkadan dolayı Çok mütehassis olduk. Bunun delili Türk Hükümetinin bu toplantıyı or- ganize etmesinden — başka İstanbulu €n mühim hava merkezlerinden bi haline getirmek için sarfettiği ga) retlerle de aşikârdır. Beynelmilel Ha- va Yolları kumpanyaları / Türkiyeye modern ve elverişli hava hizmetleri temin ederek, diğer büyük hava mer- kezleri ile süratli münakaleyi sağlı: yacaktır. * Bütün bunlar bir. hakikat - oldu. Ku gelişme plânları tahakkuk ettiği Öğretmen okullarına alınan öğrenciler Parasız yafılı olarak kabul edilenlerin isimlerini veriyoruz 1950 - 1981 ders yılında ilimiz Hise ve ortaokullarından öğretmen okulla- Tına Milli Eğitim Bakanlığınca para Sız yatılı olarak alınan öğrencilerin adlariyle verildikleri okullar aşağıda gösterilmiştir: Haydarpaşa — Lisesinden — Sandet Evizi Konya, Yılmaz Turan Balıke- İr, Vedat Özkut Bahıkesir, İstanbul Kız Lisesinden Günay / Kuruoğulları Konya, Pertevniyal — Ortaokulundan Mehmet Emekli Balıkesir, M. Ali Öz- çöl Balıkesir, Neriman Man Konya, Fatih Kız Ortadan Seniha — Yüksel Subaşı Konyaş Cibali Ortadan Gül- ten Güçtekin Konya, Üsküdar Orta- dan Nuriye Kınsu Konya, Kadıköy Ortadan Seher Balcık Konya, Çatal- ca Ortadan Sadi Güder İstanbul Er- kek, Ratiye Oyman Konya, Çapa Li- sesinden Mehmet İlhan Koçak Balı- kebir, Cahit Bat Bahkesir, Mirgün Ortadan Nejdi Yazangil — Balıkesir, Bakırköy Karma ortadân — Mehmet Nedim Gökmen Balıkesir, Pendik or- tadan Erdoğün Okutan Balıkesir, Ve- fa Lisesinden Mehmet Erdem Balı- kesir, Fıstıkağacı / Ortadan - İamall Hakkı Aygan Balikesir, Ayhan Ak- tilgan Balıkesir, Gelenbevi Ortadan Naci Kulalı Balıkesir, — Heybeliada Ortadan Seyit Fikri Yanıkömer, Ba- hikesir, Beşiktaş Ortadan Yücel 'Tez- güdü Balıkesir, Davutpaşa Ortadan Ergun Boran, Balıkesir, Gazlosma: paşa Ortadan İsmail Hakkı Arca Balıkesit, Çatalca Ortadan Hüsefini Avni Çalar Balıkesir, Karagümrük Ortadan İsmet Tuzlalı Balıkesir, Sir- ' Devil Balıkesir, Beyoğlu Ortadan Şevket Balta Balıkesir, Sadullah Sa- vaş Balıkesir, Nişantaşı Ortadan Şükrü Balıkesir, Aliş Özen Balıkesir, Beykoz Ortadan Alâeddin Demir Ba- hkesir, Hayri Bayaz Balıkesir, Neba- hat Gönül Konya, Yeldeğirmeni Or> tadan Ahmet Erol Erok Balıkes Eyüp ortadan Turhan Cengiz Balıke- sir, Birsen Süel Konya, Nişantaşı Coşkun Konya Öğ- verilmişlerdir. ilâve şilep postası Karadeniz iskelelerinde biriken ka- saplık hayyanları almak Üzere Ba- kır şilepi dün Karadeniz llmanlarına tahrik edilmiştir. Şehir Tiyatrosunda bir hâdise hakkında — neşriyat r artist Kurul yapan iyatroya alınmadı Şehir Tiyatrosü artistlerinden İb- rahim Delideniz, mühtelif. gazeteler- de makaleler. neşretmişti. — Yazıları Alıp tetkik eden Kurul Azası, sanat- kârın bu hareketini, talımatnamenin 47 ncl maddesine uygun görerek, t- yatro ile ilişiğinin kesilmesine karar vermiştir. Bu — maddede — şöyle / denmekte- dir: “Amirlerine ve / arkadaşlarına haşin davranmayı, küfür etmeyi İti- yad edinmekı, Bu karar İbrahim Delidenizde, ev- velki akşam, Şehir Tiyatrosunda tem. sil edilmekte bulunan Don Juan ko- medisinde rolünü yapmak üzere mü- esseseye geldiği zaman, / artistlere mahsus kapıda düran müstahdemin. den biri tarafından bildirilmiştir. Bu hareket tarzı hakkında malü- matına müractat ettiğimiz entendan- lik makamı, kararı İbrahim Delide- nize bildirmek için kendisini aradık- darını fakat bir haftadır. tiyatroya gelmediği ve adresi de malüm olma- diği için kapıcıya tenbih / ettiklerini söylemiştir. Diğer taraftan öğrendiğimize göre, forahim Delidenizin, evvelki akşam için tiyatroda bir hâdise çıkarac gayi olmuş ve bazi gazete fotoğrat çılarr da bunu tesbit etmek — Üzere tiyatroya gelmişlerdir. Fakat yuka- 'nda bildirdiğimiz şekilde kendisi ti yatrodan içeri sokulmadığından böy- le bir hâdise olmamış ve söylentiler gayla hududunu aşamamıştır. Torahim Delidenizin — neşriyatı ve bunün bu şekilde bir netice vermesi Şehir Tiyatrosu sanatkârları arasın da olduğu kadar sanat mehafilinde de derin bir teessür uyandırmıştır. Tbrahim Delidenizin meslekdaşları, kendisine tatbik edilen 47 nel mad- gdeyi hareketine uygun bulmamakta- dirlar, neşriyatın ancak — talimat namenin 46 nci maddenin bu. hu- sıiba mütedeir fikrasi mücibin- ce — tecriye — edilebileceğini — tdöim etmektedirler. Bu fikra “Kurulün müsaadesini —almadan — gazete Ve mecmualara Şehir Tiyatrosu ile ilgi- W beyanatta bulunmak — veya yazı yazmak ve yazdırmak,, neticesinde Mmuvakkaten işten çıkarılmak, on beş günden bir aya kadar tiyatro çalış- masından uzaklaştırmayı âmirdir. Tiyatro çevrelerinde geniş akisler uyandıran bu hâdisenin daha başka neticeler doğüracağı söylenmektedir. bayan sigaralarına isim arıyor Tekelin bayanlara mahsus yeni çı- Karacağı isim bulün- ması ilân edilmiştir 'nan 10 kişiye 5 er kilo aigara hedi- ye edilecektir. Şehrimizi ziyaret decek elan Amerikan muhripleri Shanon ve Thomas E, Fraser dında 2 Amerikan muhribi 27 ekim- de şehrimizi ziyaret edecekler ve 1 kasıma kadar İlmanımızda kalacak- dardır. Robert Kolej, Yüksek Okullar Tolebe Birliğine alındı Robert Kolej, mühendis kısmı, İs- tanbul Yüksek Okullar Talebe Birli- gine ve dolayısiyle Türkiye Milii 'Ta- Jebe Federasyonuna — kabul edilmiş- ür. Dün matbaamıza gelen - Kolejin Talebe Konseyi Reisi Nezir Kırdar, şimdiye kadar mezkür talebe teşki- tandan uzak tutulan kolej Binin artık memleket gençli den işbirliği yapma imkânlarına sa- Hip olduklarından dolayı duydukları sevinci bildirmiştir. Ayrıca gençler, Milli Eğitim Ba- kanına bir telgraf çekerek teşekkür etmişlerdir. PEYAMİ SAFA Samim cevar — Bize ne agabey? Besime döndü; — Felâket! dedi, anladın mi meğer. Met #ğabeyimin. Felâket! Tâket ihaan etti! lağına eğildi: — Evet. ve terasa doğru yürüdü. Eiden Samimle bahçeye indiler. Kız dayısının koluna girdi dikkatle baktıktan sön: — Ne biliyorsun? — Biliyorum. YALNIZIZ vermedi ve oturdu. Mefha- 'zet ona doğru ilerliyerek ısrar etti: Samim yine cevap vermeyince, Mefharet, hayretten açılan ağzına avucunu kapayarak deyif Seninle düşünüp duruyorduk. Meralmis Çıldırırım! Ayol, kizi yerinde Besim biraz evvelki hayretinin yerini çar- /çabuk dolduran bir neşe içinde cevap verdi: — Fena mı? Allaha gükret, Sana bir fe Mefharet, ayakta, sallanıyordu. Samimin yanında oturan Selmin onun ku- — Bugün buluşacaktınız, değil mit Dayım dudaklarının üciyle cevap' verdi:. Selmin gülümsüyordu. Biraz sonra kalktı Hemen arkasından . alçak sesle; — Bugün Cezmi ile buluşacak, dedi. vanıyordu. — Yalan haz. rarladı: — Yalan ha' Birinci simdi mese- Yine salon ter deri yaylı kapının #alan gölgelere di sağa sola kayan 'nenin yerini alan bulanık çizgi ve kı rılmasının verdiği vehmi ve dehşeti. Yirmi yaş he, 've arkasına enerji tazeliğinin Ayağa kalkan ve Samim hafifçe yine ince bir is tabakası herşeyin Üstüne m- > Selminin cevabını beklemeden, baygınlı- #a yakın bir iç çekişinde, birdenbire ruhunun dibine çöken kederin ağırlaştırdığı sesiyle tek- Ve kıza yüzünü göstermemek için, iyice göremediği bir istikamete doğru, da, rastgele yürüdü. İkinci bölüm bir sallanan kanat, hafif bir gicırtı ve bekle- Çalıyan ve gururu buruşturan bir sabırsızlık. Camda uzayan ve genişliyen gölcenin, 'Ona benzemek Üzere iken, anlaşılmaz hangi üstünden kayıp elden mkıntı anlarının bazan tükenmezlik ihtimalini düşündüren sonsuzluk sız. Beklemenin Küçüklüğünü — bu hislilik ve Aynalardaki titrek ve karanlık aksine çeviren urdı. Gözleri kararıyor, diyebildi. vsek adım. bölümün sonu ı 'nha ve karanlık. Yine göz- buzlu camlarında uzayıp kı- iklli. Yine onların arasında dönük parıltılar. Yine ikide yabancılar. Yine arzuyu fır- 'tam amıldanış farkiyle ondan ay- hayal kırıklığı. / Birbirinin CaI Otuz yıl sonra da fark- verdiği gurur telâfi ediyor. gözlerini kapıdan kurtarıp 185 lan kuşatılmı Samim, beklemenin arttırdığı - zaafları yere dökmek istiyormuş gibi, vücudum doğruluyor ve ruhunu bu gekil yukarı dikiyor. Fakat heyecan devam etmek- 'tedir. Sürekli hiç bir geyi düşünemiyor. fikir, kapıya çevrilen gözlerin karşılaştığı bog- Tuğun içinde nöbet bekliyen iki ihtimal tara- bunlardan başka hiç bir fikre bağlanamıyor. Gelecek mi? Gelmiyebi- lir mi? “Her şey mümkün,, cevabı onu ümide ve dehşetd düşürüyor. Fakat asil hayret etti- Ki gey, o anda bütün tahmin ve tahlil kabili- yetini tamamiyle kaybetmesidir. Aktlelin ye- Te serici hâkimiyeti altında zeki ağaca benziyen ihsasların ormanında yolunu kaybetmiş, toptan kavrayışlara imkân veren külit mefhumları yerinde kullanmaktan âciz, hattâ en küçük seziş kabiliyetinden de mah- , sabit bir fikrin peşinde #ürükleniyor: Ya gelmezse? Ve bu tek suslin cevabını bile iyi kötü veremiyecek kadar, gözlerin topladığı duyu muhtevalarını kaydet- mekten başka zekânın yapabildiği gey yok. Baatine bakıyor: Yedi dakika geçmiş. Bu gecikmenin sebebi de — öteki olamaz. Öyleyse hiç gelmiyecek. #ından yarısı görünen bir kadın vücudu. O de- Bi Arkasında ayak sesleri, Hayır, öteki sa- Jdona geçiyorlar Samim kapıya doğru yürürken birdenbire dürdü. İşte, camın Üstünde onun gölge sefer muhakkak, Fakat çıkıp gitmek arzusuna benziyen bir kendinden fırlayış heyecanı, Onu görmek istemiyor ar- ftık. Hattâ bu düy asunün Üstünde sahte bir 186 . ikeliyerek rtliği içinde Her her Anı bir buzlü cama takılı İşte kanadın aralı- Bu vinç yerine buradan ebedilik cilâsı, Bir daha hiç, mek. zünün 1fade böyle gevgek değildi. SA ile kanape arı çok fazla durdu. — Biraz geciktim mi? elindeki çantaya HAIA onunla geceyi uykusuz ve buhranlı veriyordu. masını bekliyor. vi Ve kapıya arkasını dönerek eski yerine ağır afır gİdip oturdu. Meral de küçük adım- Jarla, acelesiz geliyor. Gözleri onun üzerinden duvar saatme doğru Eitti, sonra bütün masaların Üstünden aynalara doğru kaydı. İki ay İçinde en büyük farklardan biri de bu. Ondan evvel bakışları Samimin datikametten bu kadar uzaklar N bu kadar vuzuhsuz, Üstünde eski elbiselerinden biri, Yaklaştı ve Sâmimin pakışlarından kaçan gözleri, ma- da, ince vücudunun — ko. Jayca geçebileceği boşluk Üstünde lüzumundan Doğruldu. ve elini uzattı: Samimin karşısına oturduktan sonra da bir yer bulmakta/ gecikti. Köz göze gelmekten çekindiği belliydi. İnce yüzünde, gözlerinin altından ya- naklarına doğru inen bir gölge vardı ki, dün Gözlerini Samime doğru kaldırdıktan son- ra, hemen sağındaki pencereye doğru çevirdi, sonra önüne İndirdi. Kalın ve biçimli dudi darının uçları sinirli bir gereinlikle uzamıştı. Samim bunun korkudan ihtiyata ve dirayete doğrU bir geçiş işareti olduğunu bilirdi. Meral onun her zamanki gibi hatır sar Samimin tehlikeli semsiz- İlki öÖnünde azalan cesaretiyle söze başlamak- tan çekiniyordu. Nihayet, endiğı hiç istemiyor gör- tirken sordu: kiliyor? Geç boş dği halde, tutulduğunu irdiği zannını bırakılamazdı — Niçin: — Siz di yüzünde, yalı — Bilmi, çantasın. 187 dan mendilini almak bahanesine sararak onun gözünden kaçırabileceğini umdu ve elini uza- — 'Ne var? vine bir geye canınız mi si- Samim ağır ağır medi. Göz göze geldiler. Meralde yine sabit bakış cesareti yoktu. Fakat Samimin yüzünde; bulunduğu. Bildiği şeylerin - vahimlik derecesini - tahmine gitmezdi. Yü müsalt bir işaret arıyormuş gibi. korkusunu adımları Pastıran bir. merakla ona baktı. Kıivrik ve uzun kirpiklerinde — belli belirsiz / çırpınışlar Yardı. Samimden cevap alamayınca, onu — bu kadar susturan meselenin burada on dakika kadar beklemesinden ibaret olmadığını anla- konuşmaya — mecbur etmek için, yolda Ferihanın annesine rastladığını ve 1afa söyledi. Samim yine ağzını eçmayınca, Meral kor- kunun incelttiği sesiyle tekrarladı: leniz var? Bugün hiç konuşmıyacak masıniz. benimle? ©O zaman Samimin başında yukarıya doğ- Yü küçük bir hareket oldu. Bu sual cevapsız — Çok müteessirim, dedi. Meral daha cesaretsiz bir sesle sordu: Meral hayretin oldukça başarılı bir tak ildiyle kaşlarını yukarı kaldırdı, bütün çizgi- lerini hareketsiz bırakmaya muvaffak olduğu zırlığını sezdiriyordu. 19 Ekim 1080 Ha eai Sa; yım günü nakil vasıtaları Sayımın bittiğini ilân eden toplar atıldıktan sonra derhal iştemeye başlıyacak Önümüzdeki pazar günü yapılacak nüfus sayımı dölüyisiyle © gün ge- hirde umuml nakil vamtalarından hiç birisi işlemiyecektir. Devlet Denizyol- ları, cumartesi akşamından İtibaren Üsküdar, Çenkelköy, Bebek, Yeniköy, Kavın Büyükada gibi ana iskelelerde nöbetçi vapurlar bu- kunduracaktır. Sayımın sona erdiği. ni ilân eden toplar atıldıktan sonra, seferlerin terifeye göre yapılmasını Diğer taraftan Wramvay ve otobüs © zen de aynı şekilde yapılacak. tır. Doğum, ölüm, — hastalık gibi Ani yakaları karşılamak Üzere sokak başlarında nöbetçi taksi otomobilleri hazır. bulundurulacaktır. O gün ayrıca polis merkezleri eme rinde bulunacak sağlık / ekipleri ve cankurtaranlar vaka yerine - derhal yetişeceklerdir. Sokaklarda Jandarma kıtaları mu- 'ayyen aralarla yer alarak, kimsenin evlerinden dışarıya çıkmamasını sağ- Jayacaklardır. Diğer taraftan o günü gelecek tren, uçak ve vapurlardaki yolcuların sayımı ile meşgul olacak hüsüst ekipler istasyon ve iskelelerde hazır bulunacaklardır. Diğer taraftan Sayım işinde vazife 'alan memurlara Valilikçe yapılan bir. tamimde sayımı kusurmuz ve çabul bitirenlerin takdir edileceği — bildiril. mekte ve sayımda herhangi bir ihe male meydan verilmemesi istenilmek. tedir. Sayım ve denetleme memurla. 'a bölgelerini dolasarak kontrollarına devam etmektedirler. Karayolları Genel Müdürlüğü Amerikaya bir heyet gönderdi Karayolları Genel Müdürlüğü tarar fından yeniden 5 mühendisimiz Ames rikaya gönderilmiştir. Bu partide giden uzmanlarımız Sa- Yahaddin Günseli, Fehmi Erer, Salâ. haddin Güneyiz, Arif Pelit, Mustafa Cündülbeyoğludur. Beş mühendisimiz Amerikada bir sene kalacaktır. KÜÇÜK HABERLER * İktisat Fakültesi Mezunları Ce- miyetinin yıllık umumt heyet toplan- tası, 27 ekim 1950 cuma günü akşamı saat 17.30 da Ticaret ve Sanayı Odası Konferana salonunda yapılacaktır. * Sivil Genel Emekli Derneği men. faatine İstanbul Vali ve Belediye Baş- kanı Fahreddin Kerim Gökayın hima- yesinde 20 ekim 1950 cuma günü Tak-- '#im Belediye Gazinosunda bir çay ver Tilecektir. *& Sülmerbank Bakırköy Bez Fabri. kasının kurulüşünün. yüzüneü yıldö- aümü münasebetiyle yakında fabri- kada bir tören yapılacaktır. * İstanbul Musiki — Sanatkârları Cemiyeti Cumhurbaşkanına müracaat ederek Türk müzisyenlerinin icinde bulundukları şartlardan kurtarılması. ni istemişlerdir. ** Befat eden İstanbul Polis Okulu Müdür Muavini Süleyman Asaf Sar- Kut'un cenacesi dün törenle kaldırı!. mıştır. Cenazede, Vali namina Vali Muavinlerinden Fazıl Uybadın hanır bulunmuştur. YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADİ. İMÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi : YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H SARLICA Yazı işlerini filler mesol müdür; Sacld ÖGET Neşredilmiyen yazılar dade edilmez. Banildığı yer 1 YENİ İSTANBUL MATBAACI- IK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI kaldığım için mi? çini çekti ve cevap ver- aha yi bilirsinlz nız göz hareketleri bir inkâr ha. iyorum, dedi. (Devamı