1 terT ANBUL - 7 Ekim 1950 TETKİKLER | Ankaranın imarı ve arsa meselesi NKARANIN imarı, memleket- öl ünde bir harekettir. / Türkiye Cumhuriyetinin kuruculak ve yapıcı Tık kudretini gösteren en önemli eser. dere Ankarada rastlıyoruz. Cumhuri yetin ilânından 16 gün evvel, 18 ekli 1928 tarlh ve 27 sayılı kararla hü- tan sonra sürnt ek Istidadını göste © zamana kadar kümet merkezi ol le büyüyüp gelişn ven Ankara Şehrini yolunda sarfedilen — gayretlerle gayretlerden alınan neticelei 'bir gözle incelemek çok yerinde 've memleket ölçüsünde bir ders ve h. ret kaynağı olacaktır. Memleketimizde, bir şehrin tümünü Kavrayan imar plânlarının yapılması emreden Jlk kanunlar Ankara için Ankara Şehri İmar Mü- dürlüğü Teşki vezalfine dalr 0- dan 28.5.1928 tarih 1361 sayılı kanun 2200 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunundan beş yıl önce çıkarılmış- tır. Şu halde mevzuat bakımından ol- duğu kadar tatbikat bakımından da Ankarada vüku bulacak İmar hare- ketlerinin memleketimizin diğer şehir ve kasabaları için birer örnek teşkil edeceğini kabul etmek doğru olur. Ankara misali yurdumuzun / diğer gebir ve kasabalarında cesaretle tat- bir örneğini verebildik mi? ü sorulara müspet cevap vermek maalesef mümkün değildir. “Ankara imar plânının, Berlin Yük- 'sek Mühendis Mektebi Profesörlerin- den Hermann Jansen tarafından ha- fırlandığı mülümdur. Bu zat 1988 yılı sonuna kadar müşavir sıfatiyle şehrla imarı ile olan ilgisini devam ettirmiş- fir. Ankara imar plânının hazırlanış safhasımı şöyle hulâsa edebiliriz: 1877 yılı mayıs ayı içinde Ankara Şehremaneti, mütehassıs aramak için, Avrupaya bir heyet göndermiştir. He- yet Berline giderek elçilik vasıtasiyle Meşhür Alman mimarı Hoffmann ile temas etmiş ve bu zat ihtiyarlığı do- Jayısiyle uzun yolculuklara tahamml- M elmadığını ileri sürerek, — Berlin Yüksek Mühendis Mektebi. Profesör- kerinden J. Brix ile H, Jansen'i tav siye etmiştir. Bu iki zata — ilâveter Fransa Hükümeti Başmimarı Jausa- dey de, müsabakaya katılmıştır. D dansen'in projesinin tercihindeki so- bepleri Jürinin raporundan öğrenmek doğru olurdu. Manlesef bu rapor eli- mize geçmedi. Bu üç zat 1027 tem- murunda Ankaraya gelerek inceleme. derde bulundüktan sonra, Şehremano- tinin verdiği direktifleri de gözününde bulundurmak süretiyle, memleketle- Tinde hazırladıkları proje ve izahna- Melerini göndermişlerdir. İzahnamele- vi okuduktan sonra Prof. / Jansen'in projesinin kabülündeki isabet derhal Köze çarpıyor: Bir. bütün teşkil et- Mmek, sosyal ve ekonomik meselelere önem vermek, maliyet meselelerine, gehir idaresinin katlanacağı mali fe- temas etmek ba- Jansen'in raporu ba- riz bir Üstünlük göstermektedir. Ayrı Ca bu raporda; Ankarada kabili tat- bik olmuyan hususlar, derhal tatbik gereken esaklar da açıkca / zikredil. miştir. Meselâ / Jansen, Ankarada framvayın Iüzümüna kani dekildir, Ankaranın bir sanayi şehri olacağını a kabal etmez, işçi mahailelerinin en kısa bir zamanda kurulmasını ister. Bu zatın raporunun sonuna koyduğu #a cümle, sosyal ve ekonomik dâv. İara verdiği önemin açık bir Wadesi- dir: “Arazi spekülâsyonunun önü al; map Anıkara imar faaliyetinin kuvvetli bir elde temerküz etmesine muvaffak olunduğu takdirde, burada şehir ima- rına misal olabilecek bir eser Vücu- da çetirilmiş olacaktır Arazi spekülâsyonu yerine İsterse niz “Arazi karaborsacılığı,, tabirini kullanalım. Çünkü ba tâbir hâdisenin vahametini daha / küvvetle İfadeye müsalttir. Bir topun vazife gürebli- Mesi için barut ne derece lüzumlu »e, bir şehrin kurulmasında da arazl faynı derecede önemlidir. Ankarayı at. Yazan: Doçent Fehmi YAVUZ çin özlediğimiz şeklide iİmar edeme- dik? Ankara Belediyesi niçin şehir hizmetlerini hakkiyle göremiyor? S rularına belkit “Şehir çok — büyüdü, nüfus süratle arttı, 1930 buhranı ara- n sürdü, finct Dünya ini — dürdürdü, d, yetişmiş ni mar, mühendis ve ustamız — azdının şeklindeki mazeretlerle cevap vermek İsteyenler bulunncaktır. Fakat N 'a izafe edilen top fıkrasında U İbİ, arsa/ meselesini — başta zikretmek Icap eder. Ve ancak bu ha- kikat teslim edildiği takdirde Anka- ramızın geleceğini kurtarabiliriz. Pro. fesör Jansen, fıkradaki batarya ko- mutanından farklı olarak, arazl kara- borsacılığının mühakkak / önlenmesi gerektiğini açıkca Wade etmek sure- fiyle 1927 de dikkatlmizi bu noktaya gekmişti. Prof. Jansen aynı zamanda: “İmar faaliyetinin kuvvetli bir elde temor- Küz etmesini,, de Tüzumlu — buluyor. Ankara imarının, otoriter olmak ba- kımından, zayıf ellerde kaldığı hiçbir. zaman söylenemez. Bilâkis imar plânı yapıldıktan sonra, hem devlet idaresi, hem de Ankara Belediyesi, istedidi takdirde, Ankaranın örnek bir şehi haline getirilmesi için gerekli bulu: Ban bütün kararları verebilecek — ve kanunları çıkartacak kadar kuvvetli İdi ve uzun zaman böyle kaldı. İmar işi küvvetli bir elde bulun- mak süretiyle De. Jansen'in İKi şar- tından biri yerine gelmiştir. Lâkin bu küvvetli el karaborsa ile mücadele e- deceği yerde onun tarafını tutmuştur. Bu yüzden de İmar işindeki aksaklık- İar büsbütün artmıştır. Çünkü Anka- rada karşısına çıkan fırsatı kaçırma- mak için elinden gelen her şeyi yap- maya hazırlanan arazi karaborsacısı kendisiyle mücadele etmesi / gereken küvvetli eli teşkli eden unsurları ya- nında müttefik olarak — gürmüştür. Fakat bu dürüm bizi ümitsizliğe dü- gürmemelidir. Halâ Ankara gehrini kurtarmak, içinde oturanların şehir Amme hizmetlerinden normal şekilde istifade edi mümkündür. Belki yirminci asır yasına güzel bir şehir hediye etmek şansını kaybettik. Yurdumuzun - her farafı imar beklediğine göre, Ankara niz denenmiş pren- Sipleri tatbik etmek suretiyle güzel gehirler kurmak imkânı her zaman mevcuttur. Bunun için başı (baş şeh- ri) fena bir örnek olmaktan kurtar. mak ilk vazifemiz olmalı M.P. nin yeni ocakları Millet Partikinin Kazhçeşme, Zey- tinburnu ve Vellefendi gecekondular rında dört ocağının açılış töreni y rın saat 16 da Zeytinburnu istasyonu arkasındaki meydanda yapılacaktır. Otellerin vaziyeti tetkik ediliyor İstanbul ötelleri sön günlerde ge- ne ihtiyacı karşılayamaz. hale Miştir. - Şehrimize gelen misafirler ve bilhassa - ecnebiler yer bulmakta güçlüğe uğramaktadırlar. — Vali ve Belediye Başkanlığı bu hale çare bul- mak için mevcut birinci sınıt — ve Tüks ötellerin bügünkü — vaziyetini tetkika karar vermiş ve alâkalılar. dan bu hususta bir rapor istemiştir. Gereken raporları hazırlamak Üzere öteller gezilmektedir. Gıda maddeleriyle Mezbaha işleri ehemmiyetle ele alınıyor Öğrendigimize göre, bütün yurdda gıda maddeleriyle- mezbaha işlerinin kontrol işi Sağlık Bakanlığınca önem. le ele alınmıştır. Halkın sağlıfı İle çok yakından ilgili bulunan bu işlerin alakalı ma: kamlarca dalmi ve sıkı bir surette Murakabesine âzaml dikkat gösteril mebi, bu hususlar için konulmuş ta llmat ve nizamlara aykırı hareket edenler hakkında şiddetle - takıbata Zeçilmesi husüsü — Bakanlıkça bütün illere tamim edilmiştir. Şehir köşesi Kayserin hakkı Tatandulun. Kurtuluşü ne za- man tev'it edilse, boğasıma bir şey fıkanır, söyleyemem. O gün, İstanbul Benim için vepyeni Bir gehir o- lur. Her gün geçtiğim caddele- re, âşina aralara — nemli gözlerle bakarım. - Bokaklarda, Yolumu — kaybetmiş fakat göre düklerinden haz bancı gidi. dolaşır, dururum. Ve gözlerim, yapılan — her merasimde, beyhude yere bir kelgiyi arar; Refet “Paşa"'yı. İstanbulun kurtuluşu denilin- ce, Refet “Paşa'ın hatırlama- mak mümkün müdür? O günü yaşayanlar bilirler ki, “Refet 'Paşa”, #7 yi evvel İstanbula dik gelen bu Kuvayi Müliye Ku- mandanı, dünyada yek as ku- mandana nasip olmuş bir gekli- de karşılanmış Onun henüs işgal — altındaki İstanbula geldiği gün heyecan- dan Öyle bir sessizlik vardı ki, gehirde sinek uçsa, mübalağar aız bir tayyare filosu gürültüsü tesiri yapardı. Ve Refet “Paşa” bir fayton arabasına binmiş, a- yakta duruyor, safer şehrahın. dan geçerken, rengi, başındaki Kalpağınki gibi kül rengi ok muştu, Arabada, düşmesin diye 'onu tutan' birkaç genç, onunla Deraber. zangır zangir titriyor- lardı ve herkes, haberi olmadan ağlıyordu. Çeyrek asırdan beri İstanbu- Tun kurtulüşu anılır. Fakat Re- fen “Paşa” nerede? BİR İSTANBULLU heyecandan duyan bir yar Fetih Yıldönümünü Kutlama Derneği Derneğin ilmi komitesi — dün toplanarak, fethe ait film hazırlamak İstiyenlerle temas etti İstanbulün Beş Yüzüncü — Fetih Yıldönümünü Kutlama Derneği, Ba- kanlar Kurulunca, genel menfaatlere yararlığı tasdik edildikten sonra, fa- aliyetini bir kat daha arttırmıştır. Bu münasebetle dün Arkeoloji Mü- zesinde idare heyeti toplandığı gibi, Derneğin ilmi komitesi de ayrıca bir toplantı yapmış bulunmaktadır. İlmi komite, bu toplantısında, fethe ait film hazırlamak isteyen şirketle- rin mümessilleriyle temas etmiş ve kendilerine komitenin bu. husustaki noktai nazarını izah etmiştir. Ayrıca, film şirketlerine ilmi cepheden yapı- Jabilecek yardımlar hakkında izahat verilmiştir. İngiliz Mektep Gemisindeki kokteyi Limanımızda bulunan İngiliz De vönehire mektep — gemisinde — dün şehrimizdeki — İngiliz — kolonisi ve Türk deniz subayları şerefine — bir kokteyi partiı verilmiştir. Tanınmış ediplerden M. Joseph Milbaver şehrimizde Fransadan İsralle hicret etmiş o- lan tanınmış ediplerinden M. Joseph Mülbauer Telâvivden şehrimize — gel miştir. - Memleketimize, İstanbulun atmosferine — girmek için geldiğini göyliyen M. Milbauer / İarailde fran- #ızca çıkmakta olan “UAurore” ga. zetesine Türkiyeden röportajlar ya- zacaktır. Basın Teknisyenleri Sendikasının toplantısı Basın Teknisyenleri Sendikası bu- gün saat 14 te Eminönü Halkevinde bir toplantı tertip etmiştir. Bu top- Jantıda — gazetscilerin bayram tatıli meselori Konuşulacaktır. Sendika, gı zete ve manbaalara mensup muhar- rirlerle, operatör, mürettip, mücellit 've makinlstleri davet etmiştir. “Küvvetli / bir Özel Okullar Umum Müdürü —Ali “Tosuncu dün bir basın toplantısı ya- parak gunları söylemiştir. — Bcnebi liselerinin de öğretim güreleri itbariyle resmi lselerimize Köre ayarlanması moselenini bu mü- esseseler müdürleriyle temas ederek hallettik. Özel okullarda dera — veren 1400 kadar Türk öğretmen vardır. - Özel okul öğretmenliğini; moslek haline getirmek ve bu mücaseselerde müs- takillen ders veren kiymetli ve de- #erli bir kadroya sahip olmak için bu öğretmenlerin hal ve istikballe. Fini teminat altına alacak mevzua'a lüzum vardır. Resmi okullarda dere veren bazı değerli arkadaşların ser best — saatlerinden bir kısmını ka- nunt had dahilinde özel öğretim mü- esseselerine vakfetmeleri özel öğre- tim — liselerindeki — tedrisatı — kal Kındırma bakımından faydalı — bir seydir. Bugünkü şartlar dahilinde ö- zel lselerimiz öğretmenin aylık saa- tine ancak 10 lira bir ücret verebili- yorlar. Bizde bir' lise öğretmeninin Anadolu yaimsında su tevziatı azaltıldı ular İdaresi vatandasların kuyulardan İst'fade etmelerini 'or bildiri Sular İdaresinden bildirildiğine gö- re kuraklığın devam etmeni / üzerine Anadolu yakasında #u tevziatı yarıya indirilmektedir. Süren kuraklık mü- nasebetiyle — buralardaki vatandaş. Jarın susüz kalmamaları için idare Adaların suyunu bir aya yakın - bir Zamandan beri Bakırköyünden ver- mektedir. Fakat bazı tesislere Elma- hdan su verilmek zarüreti — vardır. Vatandaştarın — bahçelerini mümkün olduğu kadar kuyulardan istifade e- derek sulamak Süretiyle bu tedbire yardım etmeleri rica olunmaktadır. Meslek Kitaplığı genişletiliyor 20 bine yakın kitatı bulunan İs- tanbul Mit Eğitim Müdürlüğü mes lek Kitaplığının tevaüine karar veri: mlş ve bunun için Belediye bütçesin. den Yeni Yıl tahsisatından & bin li Falık BiF ödenek ayrılmıştır. Halen iki salondan ibaret olan bi- 'na tıklım tıklım kitapla doludur. Der gerli birçok eserleri ihtiva eden bu kütüphanenin darlığı yüzünden lti fade edilememektedir. Ayrılan — bu tahsisatla Kütüphaneye bir okuma o- dası üfve edilecektir. star renle diplom tur. Toplantı hazır bulunmuşlardır. ken görülmektedir. miştir. Okuldan aları yakarak VEREM SAVAŞI HEMŞİRELERİNİN DİPLOMA TÖRENİ bul Verem Savaşı Hemşire Okulu mezunları İstanbul Sağlık Müdürü Dr. Falk Yarııcı ve diğer davetliler karıdaki resimde öğretmenlerinin. elindeki mur SEHİR HABERLERİ Özel okullardaki öğretmenlerin durumu üzerinde duruluyor Dün bir basın toplantısı yapan Özel Okullar U. Müdürü : öğretmenin, tek özel müesseseye hasretmesine İmkân yoktur" kendisini dedi haftalık mecburf ders saati 15 oldu- Runa göre bir lise öğretmenine an. cak 150 lira ücret vermek kabil o. İacaktır Ki bu gartlar altında kuv: vetli bir öğretmenin kendini bir tek özel müesseseye hasretmesine imkân yoktur. Öğretim sahamında resmi okulları- mizin yanında ve yardımcı / müense- seler telâkki ettiğimiz özel okulların bu esası gözününde — bulundurarak ilerisi için gerekli tedbirleri almak istediklerine güphe yoktur. Marshali Piânı 'stişare Heyeti âza'arı geldiler Mütehassıslar, yardımın neticelerini ve yapılan terakkileri müşahede edecekler İki Marshali Plâni Devlet İstişare Heyeti Azası İle bir müşavir Türki- yede dört gün kalmak üzere Atin: dan şehrimize gelmiştir. Refikaları İle birlikte gelen heyet üzaları, Ro- bert H. Hinekley ve heyet sekreteri Gordon B Reckord'dür. Müşavir George 8. Eccles'tir. Misafirler dün, beraberlerinde İktisad İşbirliği Tür. kiye teknik yardımcısı Mr. — Jenkia olduğu halde Ankaraya gitmişlerdir. Heyet, pazartesi günü — İstanbuldan Atinaya hareket edecektir. 1946 dan beri “American — Brond- çastinz Company” radyo yayım gir- ketinin Başkan Muavini ve İşletme Müdürü olan Mr. Hinekley, lle First Security Bankası Müdürü olan Mr Bccles ve Mr. Revard, — Marahali yardımının neticelerini ve yapılan te- Takkileri “müşahede etmek — üzere plâna dahi? memleketlerde bir tetkik seyahati yapmaktadırlar. Lozan Ti irk Talebe Yurdunda yapılan tören Lozandan aldığımız malümata gö- Te geçenlerde — Yedek Subay Oku: Tunda mülessif bir kazaya kurban gi- derek şehld düşen, Lozanda 5 sene Yüksek tahsil yapmış olan — Faruk Geredenin hatırasına hürmeten Türk falebe yurdunda bir toplantı. yapıl Miştır. Toplantıda, Lozandaki arka- daşları arasında çok sevilmiş — olan Mmerhüm Faruk Gerededen bahsedil- Mi ve 3 dakikalık ihtiram duruşun: da bulunülmüuştur. dün saat 16 da tö- hu sene 18 hemşiremiz mezun olmüş- iplomalarını alan genç hemşirelerimiz SPOR Alman güreşçilerle ilk maç bu gece Alman güreşçilerinden Wolfgang Ehri Harpten sonra lik defa“ memleket haricine çıkarak Türkiyeye gelen A man güreşcilerle 1ik müzmbaka bu ge <e İzmir ve Eskişehir karmamı arasın. Ga temelli olarak yapılacakt 'Alman ve 'Türk temeili ga kadrolarla mindere çıkacaklardır. S2: Weber - Ahmet Bilek Greko-romen $T: Spatz : Süha Karman " Berbesi G2: Behmita - Kemal Özkan Greko.romen &T; Ehri - Orhan Greko.romen 78: Netteshelm - Ahmet Kandemir T9: Henze - Bekir Büke ““ Serbemt &T: Hönninger - Orhan Çakar Serbert Akır: Lieben - Bektaş Can — Serbest Alman güreş takımında güreşecek 0: fan 62 kilodaki Sehmitz lle 78 kilodaki Netteshelm takımın en kuvvetli gü reşçilerindendir. Bahmitz hem greko- de sorbestte Alman; sampiyonlukunu kazanmış, 1039 senesinde de Avrupa ikincisi olmustur. Netteshelm de ro koromende Almanya şampiyonu “ve 1936 olimpiyat ikinciliğini kazanmış tır. por ve Sergi Sarayında yapılacak #aat 71 de başlana: Bugün Galatasaray Emniyetle, Beşiktaş da İstanbulsporla karşılaşıyor LK maçlarımın İkİnci hafta karır tasnalara burün İndna öadyomun. Ge Gamtasaray' Dmniyt: Başlktar İslanbulepor Karılaşmalariyıe devem Galatasaray - Emniyet karşılaşma- sında Sarı-Kırmızılılar sahaya. sakat bulunan en iyi oyuncuları Gündür. ve Bülentten mabrum olarak çıkacaklar Beşiktaş - İstanbulspor macına da İstanbulaporlular takımlarında yapa: cakları bir tadilâtla çıkmak mecburi yetindedirler. Aksi halde zeçen haftar Ki gibi ağır bir mağtübiyetle karşılar sırlar. 'İnönü Stadyomunda buzün llk maç saat 1420 da Galatasaray, - Emniye: Saat 1620 da da Besiktaş İstanbulspor arasında oynanacaktır. Milli atletizm teması Ankarada yapılıyor. Türk - Belçika milii atletizm müs bakalarına bugün Ankarada 19 Mayı Stadyomunda, başlanacaktır. Çarşamba günü uçakla Belçikadan gehrimize gelen Belçikalı atletler dün Saat 13 te hususl bir uçakla Ankara. ya hareket etmişlerdir. 'Müsabakalara — buzün saat 18 da 'Türk ve Belcika milf / marşlariyle başlanacak ve saat 16.15 te 200 metre Üzün atlama, mizrak atma, saat 16 'Ün Ankara Mükâfatı 1500 metre han dikaplı koşu, saat 16.46 te 1500 metre, Sırıkla atlama, gülle atma ve 1720 de 4Xx100 metre engelli koşu, 1720 da 4X 100 metre yarışmaları yapılacaktır. Müsabakalara yarın da yine aynı stadyomda devam edilecektir. MEVLİD Ölümü ile Boysan ailesini ve ken- disini tanıyanları derin acılara gar- keden Kabataş ve Işık — Liseleri Kimya Öğretmeni ABDİ BOYSAN'ın ölümünün kırkıncı gününe tesadtit eden 7-10-1950 cumartesi günü sa- at 15 te (Şisli Bomonti tramvay dürafı Etem Paşa Apt. 4 Üncü da- irede) ruhüna mevlidi nebevi oküt- turulacağından meslek arkadaşlar, talebeleri, akraba — ve dostlarimimn 've kendisini sevenlerin teşrifleri ri- ca olunur. BOYSAN AİLESİ ——— Amer.kanın Metiopol.ten Müzes'nde Türk serg'si Müzenin şehrimize gelen Şark Kısmı Mütehassısı, Müzenin Türk sanatları köşesi hakkında İzahat verdi Amorikanın en meçhur müzelerin- den New-York Metropoliten Müzeki- nin Şark Kısmı mütehassıslarından Mrs. MeAllister Türk sanatı — hak- kında incelemelerde bulunmak- üzere gehrimize gelmiştir. Camiler: ile Evkaf Müzesini gezen Mra. McAllister dün kendisi e ko- nuşan bir arkadaşımıza aşafıdaki i- zahatı vermiştir: '— Metropoliten - Müzesinin Türk Sanatları köşesinde, tablolar, çiniler, Sultan Ahmedin bir portresi, — eski Türk kostümleri ve halılar vardır. Bunlan başka zaman zaman Türk sanatına dalr sergiler de açıyoruz. Birkaç sene evvel açtığımız sön sere &i çok büyük alâka topladı. Bilhas- sa halılar çok beğenildi. Ön doku- zuncu asırda yapılmış olan Uşak har hları koleksiyonu bize 1922 de Mr. Ballard adında bir Amerikalı kolek- #iyonör tarafından hediye edilmiş Yakında yeni bir Türk sanatları ser- Bisi açmak niyetindeyiz.” Mra. McAllister İslâm sanatı hak- kında tetkiklerine devam etmek ü- zere yakında Suriye, İran ve Mumra gidecektir. Yatılı ilkokullara rağbet artıyor Milli Eğitim Müdürlüğü ba okulların adedini arttırmak için çalışmalara başladı İstanbuldaki dik yatı okullarına rağbet günden güne — artmaktadır. Müracaatler o kadar çöğalmıştır ki Yeşliköy, Göztepe ve Anadoluhisar Hansiyonlu — okullarına yapılan mü- racaatleri karşılamak şöyle dursun tercih yapabilmek için dahi müşkü- İâta muruz kalınmaktadır. Bu okul lara rağbetin artmasındaki — sebep ayda 40 lira gibi cüz'i bir para ile öğrencilerin kabul edilmiş olmalarır dır. İstanbul Milii Eğitim Müdürtügü halkın bu rağbeti karşısında yatılı ilkokullar miktarım arttırmağa ka- Tar vermiş ve müsatt bina temini için araştırmalara başlamıştır. Bele- diye bütçesinden yeter derecede öde. nek temin edilebildiği takdirde g lecek tedris yılından itibaren bu o- kulların miktarı 6 ya çıkarılacaktır. Diğet taraftan Vilâyet — hesabına yatılı / okuyan öğrenciler için tah- #is edilen Küçükyalı pansiyonlu oku- Tunun da İhtiyaee cevap Vermekten Çok uzak olduğu görülerek bu okulun da tevsline karar verilmiştir. Milli Piyargo bugün çekiliyor MNi Piyangonun 7 ekim çekilişi bugün saat 13 te Ankarada yapılı caktır. İkramiye kazanan numaralar An- kara Radyosiyle bu gece 23 te yar yınlanacaktır. Bugtn saat 18 ten sonra yurdu- muzun hiçbir tarafında bu. çekilişe Ait bilet satışı yapılmayacaktır. ——— — — YENİ İSTANBUL STYASİ İKTISADI MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahtbi 1 VENİ İSTANBUL NEŞRİTAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H SARLICA Yazı işlerini fitlen tânre eden 'Desul müdüri Sacld ÖĞET Neşredilmiyen yazılar fade edilmes. PEYAMİ SAFA küm olduğu ahlâk budur. Yıllarca seninle mü- Buraya gelecekmiş. Müsaado buyurursanız giz- — Veti Müthiştir. Aleyhinde Üç izalei durdi ir. Aleyhinde ei gözlerini ayırmayan Selmin hareketsiz durdu- nakaşa ettik. Değişmedin. Bu ahlâk sende vü- leneceğim burada, Bu gazetelerden bizde de bikir dâvası var. Yakalanmadığı için hep gıyap u için galiba onu - bütün dikkatiyle dinliyor- Cut yapısı haline gelmiş. Dalma midenin em- var. Bulgaristandaki Türkler için çıkıyor ame Kararları aldı. du. Ben de arzumu açığa vürdüm: rindesin. a, fırsat buldukça bizim huduttan da içeriye Hasibe de bağırdı: — Nasıl etsem de görsem? Yirmi yirmi Yalan değildi. Aygenin sofraya koyduğu sokuyorlar. -Beyanname değil, gazete. Komü- — Çapkın da söz mü? Körolası! 'beş dakikaya kadar gelecek. Ben aşağıda du- çağ ibriğinden çıkan dumanın Kokusu burun 'nist propagandası tabil. Hiç bu kadar yüksek sesli kadın itirafi rursam memurun işini bozarım. kanatlarımı titretiyordu. Büfeden ne geleceki Ben sordum! duymamıştım. Zamane ahlakı beni bile gaşırı. *” Yakalandıklan sonra — görürsün, dedi ü ni de merakla bekdliyordum. Ağabeyim yalnız Ticimdir bu Haydart Şortur atalayım OD bir çay içti ve lik sigarasını tellendirdi.. Ben Z Aalen Bülgaristanlı, Razgrathdır. 8ık Afabeyim memura: Selmin çayımı bitirdikten sonra, bize hiç kızarmış ekmeğin Üstünde beyaz peyniri ezi- yor ve Üstüne gül reçeli sürüyordum. Ağzımın ç ifrazlariyle fikirlerimin birbirine bağlı ol dükları muhakkaktı. Fakat bu münasebeti bir delil olarak ileri güremezdim. Ağabeyim böyle bir beden yapısının teşekkülünde fikirlerimi- zin ve inançlarımızın birinci rolü aldıklarını ileri sürecekti ve üç bin senelik münakaşayı tekrarlamış olacaktık. İlk sabah lokmasının bükir lezzetini buna feda edemezdim. Bustuk. Neden sonra Hastbe alı al, moru mor gel- Gi ve agabeyimin önünde durü Beyefendi, dedi, aşağıya bir sivil me- çeldi. Beyanname paketini çözüyor — ve görmek istiyor. Üçümüz birden aşatıya indik. Memur yere çömelmiş, paketi bağlıyordu. Bizi görünce doğruldu ve selâmladı. Genç bir adamdı; esmer ve sıska, fakat çatık kaşları altında keskinleşen gözleri, fırlak alm ve ileri doğrü çıkık, sivri çenesiyle kavgacı ve zeki Börünüyordu. Ağabeyime dedi ki — Haydarı ne zamandır arıyorüz. Edirne Emniyet Müdürlüğünden arıyorlar. Bütün tren memurlarına resmini verdik. Fakat bu kadın- dan öğrendim ki kamyonla filân gidip geliyor. İstanbula. Yarım saat sonra — enseleyeceğim. izt Çare yok, büfede ne varsa ona razı olacaktık. Selminin münasebetsizliğine ilk defa kızar gibi oluyordum. Yoksa, bahtiyar za- 'ftın aç veya tok, işçi veya burjuva, komünist veya faşist olması benim gözümde tamamiyle farksızdı. Çünkü hâdisenin bir bardak ayran veya gampanya içmekten fazla " ehemmiyeti yoktu. Tercih hakkı da Selmine aitti. Bize ne oluyor? Bu düşüncemi ağabeyime çıtlatmak için dedim Kit — Protoplazma'nın arz üzerindeki ikt yüz elli mülyon yallık uzun macerasından - sonra bile, insanın en basit tablat hâdiseleri karşı ginda bir sürü boş itikat hesabına telâşlanmı #i saçma değil mi? Ağebeyim yine yan gözlerini yüzüme di Kerek bana cevap verdi: — Aşağıdaki beyannameleri sen dağıt, ne duruyorsun? Tam komünist ahlâkı bu. — Başka türlüsüne aklım yatmıyor, de- #ık geliyormuş buraya. Görmediniz mi hiç? — Gündüz göziyle görmedim. Memur cüzdanının içinde bir yey ararken anlatıyordu: — Müthiş kurnazdır. Lise - tahsili vardır. Her kılığa girer. İçşi ile işçi, zenginle zengin Bibi konuşur, Resmini arıyorum. İşte Ağabeyim çekingen durduğu için memur Yesmi bana uzattı. Kimbilir kaçıncı röprodük- siyon olduğu halde, fotoğrafta Haydarın gü- Ahgi, kurnazlığı ve pişkinliği belliydi:. Her- halde sarı ve kendiliğinden kıvrılmış parlak #açları, geniş bir alnı, açık yeşli, ri veya mavi gözleri vardı. Aralan gibi bir çocuktu doğrusu. Selmine hak verdim. Ben de kız olsaydım böy. le bir tip karşısında başım dönerdi. Resmi ağa- beyime uzattım. Şöyle bir göz attı: — Bvet, dedi, atletikten dejenere astenik bir tip, Zeki ve enerjik. Başka birşey söylemedi. Ben elinden aldı #ım resme tekrar bakarken dedim ki: — Astenik veya / arsenik yakışıklı, — gü- zel delikanlı değil mi? Bizim - Galatasaraylı Altın Âdile benziyor. Resmi memura iade ederken sordum: — Çapkın midır? Adam bir yeri acımış gibi bağırdı: — Buyurun, dedi, nereye isterseniz sakla- niniz. Biz yukarıdayı Ben şüphemi adamcağızdan gizlemedim. — Siz tek başınıza Haydarı zaptedebilir misiniz? diye sordum. Memur elini arka çebine doğru götürerel — Evelallah! dedi. Sanki Allah arka cebinde 1di. Ağabeyim önden yürüdü. Merdiveni çıkar- ken, ben içimden “Şu Haydarı bir. görebil- sem..” diyordum. / Selmin bahtiyar zatın dör- düncü bahtiyarlığı imiş. Daha bilmediğimiz Kaç tane var kimbilir. Hepsi de burjuva kızları mi? Bu da bir nevi natürel komünist aşım. Hâdiselere his karıştırmadan bakan rahat ze- kâlar için basit ve eğlenceli vakalar. Kahrs tesir hassası olamaz mı? Hele Selmin — gibi manı görmek de istiyor Insan. seksünlitesi her zaman dolgunluk va canhlık Yemek odasına çıktık. Selmin orada di halinde bir kızın, nişanlısından avrıldıktan son- *Agağı katın son dürumundan haberi yoktu ga- Fa, İçtimal konvansiyonlara — karşı liba. Sakin görünüyordu. Bu kız hiç belli ol 'nefretle mücerret erkek arzusunun birleştiği maz. Ona Haydarın adını söylemekter. utanı bir anda / böyle bir delilik yapması mümkün yordum. — İhtiyatlı olmak da lâzımdı. Selmin değti midir? Çocuğunun babasını müdafma etmeğe kalka- Ağabeyim, böyle bir şeyin mümkün ola- bilirdi. bileceğini kabul eden derin ve sesli bir nefes Ağabeyim onun her şeyi öğrenmesinde ahp bıraktıktan sonra tekrarladı: mahzur görmemiş olacaktı ki, hâdIseden bah- — Zannetmiyorum. “etmeğe başladı. Çayını karıştırırken fincandan 120 birşey söylemeden dışarı çıktı. İkimiz birden /evvelâ ona, sonra birbirimize baktık. Aç adam hakkında konuştuğumuz şeylerin tesirlerini o- 'nun yürüyüşünde arayan gözlerimiz. bomboş- 'tu. Ağabeyim önüne bakıyordu. Kendi kendine konuşuyormuş gibi. kaşlarını yukarı kaldırıp indiriyor, dudaklarını büküyordu. — Zannetmiyorum dedi ve yürtüme baktı. Alnından dudaklarının uçlarına kadar inen ke- 'der ifadesi şüphesinin devam ettiğini ve bu sö- zü “İnanmak İstemiyorum" mânasına söyledi. #ini hissettiriyordu. Dedim. ki: — Bazı erkeklerde en mutaassıp kadın- ların mukavemetlerini bir anda yıkan cinsi bir dim, — Tabit, dedi, zoolojik bir antropolojinin sana verdiği hayvanca bir insan telâkkisi 1- çindesin. Kabahat seade değil. Bütün şansını Taddede arıyan Dügünkü ilmin, büyük idea- listler müstesna, insana lâyık görmeye mah- 126 (Devamı var) 128 130