Sayfa 4 St FKUT A ÖP0 RELANLARI ) E S K İ $ E H İ R Eskişehiri muhtelif cepheleriyle tanımak ve tanıtmak için, ikametinizi uzatırsınız. Zira, bu şehir; tarihi, zirai, iktisadi ve sınai konularla dolu sosyal bir hazinedir 'ĞER, bir otelde iseniz, sabahın ken bir santinde, en z üç daki- ka süren, kuvvetli, tok, tiz bir senle yyanınsınız: DDİY. fabrikasının . iş- Çilerine haykıran kalk borusu! Vücüdünürdeki — zevşeklite, göz Kapaklarınızın ağırlığına rağmen de Bayrühtiyar, yatağınızdan fırlamak 've pencereden dışarı bakmak, için kati bir mecburiyet gibidir. Çün- Kü, sekiz aaatten beri gecenin atlas yorganı altında, mişil mişil uyuyan Bakişehir, namaza yetişmek istiyen müttaki bir dindar telâşı ile yerin- 'den sıçramış ve harekete Keçmiştir Dikkatinizi üstünüze çeken flk man- zara ise, sayısı yirmi bine yaklaşan ve çeşitit fabrikalara mensup işçile rin, mütevazı, mütehanımil biraz da yorgun ve bezgin bir tavırla, cad- deleri doldürüş ve sağa, sola Eidir- leridir. Bunu; Gtobü, Kamyon, oto- mobil ve at arabalarının çıkardıkları Müziç Ve muazzip gürültüler takip e- Ger. Gerçi, devlet memurları henüz fyanmamıştır ve bazı zengin tacir- der henüz kahvaltı yapmakla meşgul- dür ama, Eskişehir; bütün mücadele- €i ruhü; bütün müstahsil ve yapıcı hüviyeti e yüzde seksen ayaktadır. Manzaranın ikinci ve dipdiri bir cephesi de şehrin kuzey, doğu ve batı Kapılarında ve İstanbuldan — akan yokcu kafileleridir. Evet, büyük iş ve Astihsal hangarı, bir taraftan otoma- tik Bir itiyatla, İçindeki mesaf un- gurlarını müesseselere — gönderirken, Giğer taraftan da, yeni yeni misafir. Jere kucağını açar. Siz eğer buraya gezmek ve eğlenmek için geldinizse, hemen ertesi günü, pılıyı pırtıyı top- İ Jayıp geri dönersiniz. Çünkü Eskişe- hirin çehresi, zevk ve şatarete karşı dalma abustür ve teessüs etmiş olan , an'ane, sefihleri neşelendirecek, tat- Tin edecek bir an'ane değildir. Eer ykrayışınız, bir mesele halletmek, bir para kazanmak, bir teşebbüsü ileri ; götürmek gibi maksatlardan doğmuz ga. kendi kendinize yeni bir irade Kilkinişi yapmanıza Jüzüm — yoktur. Çünkü şehrin atmosferi, sizi en di- Hamik, en diri ve canlı bir hale ge- tirmefe müktedirdir. Ve eğer, siz de j Benim gibi bir gazeteci iseniz, Eski- gehiri muhtelif cepheleriyle tanımak ve tanıtabilmek için, ikametinizi bir hafta daha uzatırsınız. Çünkü bu şe- Bir; tarihi, ziral, iktisadi, sınat ko. nularla dolu sosyal bir hazinedir. İyi hatırlarım: Ben Eskişehire tlk defa, 1922 de uğramıştım. Aşağı ma- halleler tamamiyle yanmıştı. Köprü- başı semti, bir harabeden başka bir ÇAA gey döğildi. Halk üzgün ve şaşkındı. © zamanki nlfus, yirmi beş bini geç- Bir umumt kütüphane, Üç siyast par- ti. Modern ve büyük bir hilkümet ko- Yazan 1 F. Ş. Yersel işaatı biten bin yataklı Hava Hastahanesinin maketi dar bülmak mümkün olmadığından- dir. Fakat her neden ölürsü olsin, Mlyordu. Köşe başlarında, kahveha- — nağı, Geniş spor teşkilâtı, stadyom. — Eskişehire uğrayıp da ekonomik ve 'ne peykelerinde yüzlerce işsiz; boyun- — İki yüzden fazla doktor. Sekiz ecza- — Sosyal dünyamızın mehabetini tak ça Dükmüş, ellerini ” göğüslerine — hane, Altı banka.. Park. — İçtimai, — dir eden hi yolcu, belde hizmetlerinin bağlamık, garılı gamlı düşünüyor ve — fikri, endüstriyel bir kaynaşma!, İş — bozukluğunu görünce, böyle bir tezat Anliyorlardı. Resmi dalreler, yangın- dan kurtanlabilmiş, kanbur. gövdeli Ahşap binalarda idi. O zaman koca Sarıklı, sarı pabuçlü, —uzun cübbeli undan etldü yapmak öğrenemeditim te Eskişehirin umuml tablosu!. 'en yıl önce bir imar planı gaheseri önlnde hayretten kendini a- damaz!! üzere gelen ve adını fsasen derinden derine tetkik edi- Bir. gehircilik müte- — yiaaa a a z lrse, seylâp faclasının da belediye- bir postaişin çıkıp da; bastıni — Buram, Kerek Balkan” — Gilğimizin hir galet ve cehaletin tar T gu gehir. yirmi yedi yal sonm, — İNTİN Zerek Anadohda, oi bulunma — bi geticesi olauğu. meydana çıkar Türkiyenin bir sanayi merkesi ola: — YN dinamik bir merkesdir. kısa sa- — Çünkü belediye, şehrin — hudutlarını cak, nüfusu da yüz bini geçecek, de Beydi, yenlist bir insan hayreti ile Bu şahsı yadırgar, hattâ onun falcılı- #ından şüphe ederdiniz. Pakat 1922 nin, mahzun, durgun ve küçük kasa- olacaktır, Tışınız, demlş. ham 2850 de büyük bir gehir olu. verdi iştel. üünden z Bvet, yi bin hane ve yüz bini — SALTARMAN ne geçen bir nüfus kesafeti!, Üçbinden fazla dükkân. Dokuüz kiremit fabri- kasının bulunduğu sahanın doğü ve batı uçlarında, DDY., Tay yare fabrikaları ile şehrin göbefinde harıl harıl çalışan üç un fabrikası. Mühtelif doğrama ve kereste atölye deri.. Demirhane, tamirhane, döküm- Dört yıl şeker, kanı değiştirip Tannda da en seri İnkişaflara mazhar onün için plânlarınızı da- iki yüz bin nüfusa ve sınal ser pilme imkânlarına göre — hazırlama: Bir Alman mütehassısının kehane- ade hakikat olan bu ihtarı- feyiz ve bereket ve hayati- yet namina her şey var, yalmız bir şey yoktür: Belediye!. fında dört belediye ba: karartan bu şehirde, belediye, ancak kararsızlığın ve görüş darlı- #ının bir timsalidir. tesbit etmemiş. Herkesin boş bir tar- Jaya yarım yamalak, temelsiz binalar yapmasına, hatta, bu binaların tarihi bir sel yatağına kondurulmasına göz yummuş, mahalli coğrafyanın, iklim karakterinin icaplarına göre vaktiy- le dedelerimizin açtırdıkları mentez- ler tıkanmış, neticede — koskoca bir şehir, bir bardak suda boğulmak teh. likesi geçirmiştir. Gerçi belediye, bu şehre bir takım yeni yeni kaldırım- trotuvarlar, hâl, mezbaha gibi mülesseseler de hediye etmiştir ama, yapılan işler yapılması lâzım gelen- dere nazaran, yüzde sekiz fisbetinde- istidadı İle makü- yazık ki, Eskişehirde garabeti ile bahtıni Haneler... Bir çok yeni apartman.. Za- — Halk çalışkandır. Belediye tenbel. HL modera, Üpik evler, Beş büyük — dir. Halk yapıcı ve teşkilâtçıdır. Be- — Sınal ve iktisadi durumun mahi- Sinema.. Sekiz otel, Elliden fazla han. — lediye kısırdır. Halk, uysal ve mede- — yet ve şümulünü teşrih ve izahtan ve Ati alaturka hamam.. İki lise, iki — nidir. Belediye, nizamatını tatbika — bu durumun yarattığı sosyal mesele-) enstitü, iki orta okul, yirmiye yakın İlkokul.. Daha ötede, Devlet Demir- yolları, hava birlikleri, memleket ve yerem hastahaneleri e mükemmel bir şifa yurdu... Doğum ve bakım evi. doğma bir içtimat müktedir. değildir. seçim sistemlerimizin bozukluğundan nasipsizliktir. halkın fazla meşgüliyeti Messeselere kudretli eleman- ihtiyacında olduğumuz herşey Bu hal; belki de — Jeri, işçi'mevzuunu yazmadan önce, burasının şehircilik bakımından ar- zettiği hazin gerçekleri ifşadan ken- dimi alamadım... Okurlarım beni ma- zur görsünler.. Belki de yüzünden, aöam. berler — 2815 Geçmişte burün. ÜRAL G0 1 — Tahir he ian ranıbi Tür nüslgi — | 1 Zühte 3 — Lorel Haray Danı 00 Opera aryaları l9 İi Ökretmeni | n Öi ALe gezelei. © ön20 t AT Yelk 1 — Çöl Sahini | GELECEK OLAN UÇAKLAR İ Serbent yante — 5038 Anöre |9 3 — Dişi Şeytan. 840 S.A.S. (İskandinav) Lyd- | Kostalanetz Orkestrası (pl). — 21 Tasi ı S lkam Çcekleri | dadan, — 98 DECY ronp | AM H | 1869| — Cuman | 2806 || a mümd Haydat. 3 — ga aa arandan — 850 DHY | Sel miaor senfoniden parçalar |ç Z Yhbiz ÜRin 1 — ti Ka | (Türk İemirden SEASMSR | ) 26 Konuşma. YAKİT VASATI CEZANI İ 2 — Caziar Çarpışıyor. üimir) “Kahire — Nikosya, —| Bana mümiği üi 2z45 67 T a İSTANBUL CiRETİ 1835 “DALY. ÇFürk) Tekende | S Ayarı ve haberler, — 21008 göne — SS ALEMDAR (ÖS 1 .— İki Rub- | Yün. Ankaradan — 1580 | kapanız. Haa a Sler Türaş A İ BEA, Ülkilizi Londea, Roma ' DA Künadan a YRSG K, ONT | — İsraNDUL: Ş AZAK (3512) 1 — Kırmım Gül- | Kahire, Lerkoşeden. SAS0| . ap l İş a DAT (Türk) Brsurum, Elâe |— 1267 Açılış ve programlar, — | YpEnlse disin a —| Z MANUE. Keylari Kaara. | 1800 nderler, B33 Güe| — Seltan satar ÇENNERLİTAS GN 3 İ SAÇ MUNYA OB CTürü | konseri eli — M45 Şarka ve Dü İşçaz, 3 — Wahinsienün Er | Te TAR (Yunan) Aüneden. | (Kosuşma veya müzik). — Ta3n dgar, ahrun Gönüller. | TTE ÇA nn SÜ | Sarlalar v türküler (p1). Gdnta F | e t den. — 1835 D.H.Y. (Türk) An- | 1450 June Christy'den caz şar- Tiyadanı azır TESMRa 2— Karadan Kilan İi — 1800 Frogramilar n SKUK S Kizl Silkşör. 3 — Kimi Çete | m (Türkçek, 2 — Lorel Hardy | GİDECEK OLAN UÇAKTAR | Ve kapanız. ; arf okunmazaa yut ALKAZAR (GSe) 1 — Kahra | Sarkct Ka eee e A eç K A ' Ka dt S gel Aker | Kraslr oe0 1 — Kam Gü| — 200 DELT. CTüMK Ankara | AĞN Sen S MerBUMAtI; Tersi malbi. ? Çin | a aA SA | DS ÇU Tağar S | Bre Büne: Diertekm — | 1400 Karink dane müsiti GL). | eülsce / Ben, / demek; / Y 2Z MaYi Zambak B Bileua Cai T E aa a aaa aa. — | Ş, 3889 Yurüun he köresinden | Günya. & — Feral | İRM aN T S ma | SARLARA ee 1 — Mene| 88 ÖL CTüri AnkararA— | Grller valeirerlder. rerü | edal: Bir venk & | ŞA L oRa — | Bozalam Na '3 e| Ve DA daandlnan Ba ' Ka NSN Oigen | Bi Ve gelman r a BESİKTAR BAHÇESİ 1 —Kör | İsnn Kurbanları Könelee “Nemeteri — MoS| / Ça abar imtan. | Şük "0 — Şurbu dinen'men ! T Kağrlın K T — 1 Sukla| BN tlerien “Aâva, Ce | Ka baberleri. — 838 Raâyo | vu Giki Kalime). ZEHASRA C3i 1 — Lbe yeç B S el GA M İ D D lll | Berii 3 — Silhlar Konuşu Grar) Abyon, Kenya, adena | 2303 8un seerleri UCemenceyla, 1— Asi Gene | aN S BAA TPano e | ÇçiME Kanmk, bedir üük| x — veniek 2 — Terei bir L gem) 3 — M vacın | Tünlan Gi 9 iaml l | n — aa DEE . Ce | Gn e aa e Te Bd | TU e Gdeei bir ee 1 Z" Kim Ok Vişae Braaa eT ga | Salkez, Adana, skaedernae | " SLIR Teti ebidler. Konür | den yasseçmek; ol me LÂLE ) 1 — Koru vrürkçer DERar aa Kakre'm | Si Pror Rümm Atf Ku | g7 Bon; Büyük. & GTürkçe 2 — Mar Zaşan'Rak a abe 1 —| Mayeya n dreR aa | U — ELİN Fami heyeti konse- | bulundür; fnsan."6 — Sinema Simaesin aa aa G Ha ada Kehireya — SaR0| Si eildü Tücküler. Sörüyee; | soru oli 6 — Bir eeeti Tergi MELEK (80t 1 — Aşkmz Yi | BirYi (Püt0 Tamirz Haa Bariton RuhSu < ZB | bazuklak, ÖT — Zührenin vi z 2 — Şanghayl Kadız. KADIKÖY eTi A BCER OLAN YAPUNLAR | üSK dünyasından eli Se-| g Nida; Haydut; Şişkinlik. BAnaz Tümei İ aç | mALE G 1 imi Runla | GG Seyyarı Karabiradan n ee AA HATerler | 8— Sadanı ço güzel Ginrek ŞÜN T SA | Ban Ha nlma Zai | ça Deaa. Kezbleler, Z) — 5380 Çesili hene mösik GÜ | ha Ge Belme e — Tei leri iTürkçer | S g.| Ş3S Damlamnar, Sadel Bae| —azaan v . | Böku, SUATPARK VSİS) 1 — Kahı ç ARMel Çavun | Sulklan, — do larakak | YANANCI RADYOLARDAN gT İ Taman Yüzbeşi: 2 — İK G TÜandanyadan) Z zLa Bandir | TU SEÇSlR YAYINLAR: KUNT gö Haydutlar Aramında. 3 — ) A — Sal (Bandırmadan). i UNK0 BULMACANIN y Külbime Dorzmuşür Kaaain Eyyaklmamı Selerleri | sayaa ae VarUncan| — TONDRA: | SÖNER (GZDD T — Kinltepa | 2 — Hatıra Defterim. DECEK OLAN VAPURLAR ll Gi 3 Z Bllmemiz. Senicak eecaeşea adenize | zap ge » Dans Or AA L d! -- Bandırma — (Bandırmayay — | KAŞUSN inleyici iatek- | 4 —— Bamlmi koca, 2 — Âlet SA a 1 Oaaaana V e AnA izaüm 1 — Selan| Pardirme | (Bendirmayel —Ü Ki 1L00 'Bach Drogrami. | Kayün d c Yesıni Haa M | danı: | Gölgeler. 2 S Zehirlenen Rübe | 700 Sandet, ” Ayvalik-izmire BBÇ Takeç Orkaltramı | Ema; Bi; Li $ — Sayan; Da- : BIK. (43726) Vi Denizaltı 104. | lar, 1800 Seyyar. (Karabikaya). a 1515 BB | KG — İnat eti Net, Av P im A BÜYER — Gönsü — Kahrama ÖLAN ÖTRESLER | ea — İS BC | Mlati Te" 2 Amarak 8 Taxshır Yuzbağı, NSo Binkara | Nortnern rkestras, © ATISİ Roka; Anlı: 10 — Münateret Mabede 2 < Uyu ÖRRELİ (aa 1 — Küapek| aai ARlE Sakini e tazs| eeit ui T 616 G Ka | TAN I ” San Amı K | BZ ERa Surat, gea ” | Semalon: | SAA Ere 2 — Mon - K GNBI) Ayşenin Duaa. | Ginecek OLAN TRENLER | dan parçı İ 1 — üağesi var. 8 İ Alama makari 3 — Şeytan DA Şebuncu nake | SİDECEK GLAX. TRENLER | ĞLD pürçalr KA ZAN SAÇ — Alama, Deçu Göürü aai Baki 1810 Ankara — 2030 Ankara (—. İta; Mdanan, 5 — Âlener KÜMER. Glot3) Horlaklar A- a ECZANELE RÜR M LA L ANKARA Üzüe ae T Gönene | MEREEACEEMİ | yüisönür ehmet Kamım | eli LAR N DEVLET TİYATROSU (V Y nn y Siyah gö ANKARA: | Tüminsna) — mmilmet Güney TEMSİLLERİ geler. Z — Monte Kristo, Gece Ükücükparan — Sur Rasi M ü slr G CRU NNS | ÇT ARMN ve promam —| ümen Z ancar aei |T a akşam aat 2145 te |) vemaneri 13 aa Aan SYN Nai | bas0 aei "tüğülin İ Kat . Wh“ GAZİNOSUNDA İtalyan | Parçalar (p.). — T45 Haberler. BETOÖLU: Beyoğlu (Merkez) | Anadolu yakası Kadıköy Halkevinde T ht M ,::.'4,'J..w,.,,':m.ı.,cw_. -| X Merkez “:4 alatay ,“..w.?ğ Tzmle — BAMANMA 1 Z ani grakoles | Taporur — Ka Çesitil müzik | (Kasmçam) DKKU Kıskançlar BÜVE Na Kera Karimı öniyereite (setmnde- | AAA Vi | yAZER AÇ Y Denerem. —| Yaş Z Salladılin “Gürken | 5, Haa LAtA ae — 03 Tnener. L ta | SARay) — Yedikile önmee | ea | Komedi 3 perde İ Si Sldeler Gi z iS Ökle | Knoayı MKSeeimeie — | Yaman: Okday Ritat ve L Beriler Arasında. 2 S B G Avcoklu (Fenen Sinüh. Gerüze'Andar — İ ŞAi — çaranlan Vatan | Ç RRN AY TağOrU aRam | GrSTaS Yüi Yi Biletler. Halkevinde — İ 3 z Mesinin siri 5 — afer | PRORTamI v kapanız. | aT ayatköy ' dler ELLADA, Höybelinda tılmaktadır. ENİ SİSEMA 1 — San Gü-| 1800 M.SAyan. — 1K00 İncer |Kaa ça İZMÜR A (Bar- | Te E SYümak Aela S BAŞ | Sane SK Künüşme — 1845 | KADIKÖYÜR. Muhtar — Kui ne) — Keri (Berelpula) Fiyatları 8 » D üiradir. — İN St Serm n Taala yan Darçaları | toprak — Gösteps — Bostancı | Karantina — (Yallar) — NNT MELİ EK. Lüküs Hayat, VRSEL 10 Mis Ayarı ve har | OSKUDAR: İttihat | ücemerati 7 Temmuz 1880 Sağlık bahisleri : Diş çürümesini azaltan müessir bir ilâç İEMEN hemen Üç sene övvel Morth. western Üniversitesinin — dişçi ©- pratik crübelerinden birine be Neticede, yemeği müteakip dişler fırçalanır veya ağız çalkalanır- dar azaldığı müşahede olundu. 4 8. Fos- e edilmiştir. Dr. Kulu, dişçilik tarihinde geniş, lamıştı. Bu tecrübe Doktor Leon dlck tarafından b Fosülek, dişçi okulunda kimya profe- sörüdür. Bu tecrübeye, 5 k ve erkek talebelerinden 946 sı dahil olmuştur. Tecrübeye dahil olanlardan 528 talebe . 2 sene içinde - dişlerini Tenksiz bir çeşit macunla yemekler fırçalamışlar, fırçalamak — mümkün olmadığı zamanlarda ise — ağızlarını Sadece suyla güzelce çalkalamışlar dı. Diğer 428 talebe de dişlerini yal niz sabah ve akşamları - fırçalamış- Tardı. Birinci sene sonunda röntgenle ya- pilan köntrollerde. ikinet belerin dişlerinde darın ortalama 22, debelerin dişlerinde olduğu görülmüştür. zalmıştır. İkinci sene ci grupta İkinci grupa nazaran ©6 58 nispetinde daha az oyuk hüsüle gelmiştir. Diş çürükleri grup tale vukubular. oyuk birinci grup ta- ise oyukların 0,8 Yani $ 68 a. munda: birin. Medeniyet hastahı- diye anılır. Çünkü bu hastalık flk insanlarda nâdiren görülürdü. Dit çürümesi, şekerin ve daha başka karbon hidratların fazla mik- tarda İstihlâk edilmesinden ileri gel mektedir. - Şekerin / senelik istihsali IS14 de nüfüs başına 9 libre iken 1948 de bu miktar 96 libreye yük- selmiştir. Yediğimiz şeylerde, şek Jemelerde, şuruplarda mevcut şekerin diş çürüklerine başlıca sebep oldu- Çü katiyetle anlaşılmıştır. Şekerin bir kusı dişlerin arasına — yerleşir Yarıklar açmaya veya dişi oymaya başlar. Ağızda dalma mevcut olan hakteriler bunu çabucak asit haline Geceleri yatmazdan evvel, sabah: da kalkar kalkmaz fırçalamak le dişler temizlenirse gı ko- kusu kalmaz. Ağızda güzel bir ra- yiha hâsıl olur. Lâkin bu tedbir di- Şin çürümemesine karşı kâfi değildir. Bir çok dişçiler, — senelerce her yemekten veya şekeri her han- Ki bir şekilde yedikten sonra dişleri- fırçalamışlar / veyahut ağızlarını Ççalkalamaya başalmışlar ve hastala- Tına da bu usülü tavsiye etmişlerdi. Neticede diş çürüklerinin azaldığı kaydedilmiştir. 20 seneden beri ben de dişlerimi her yemekten ve her şeker yedikten gonra müntazaman — fırçalıyorum. İstanbul Sergisi paviyonları Yazan : Atta* ARPAT İSVİÇRELİ — heykeltraş v. “aimar, Max Bili, sergileri şöyle tarif et mektedir: “Sergiler, beşer kudretinin ve faaliyetlerinin durum ve tekâmü- dünü tesbit etmek gayesiyle tertiple- nirler.” Bu tarif doğru olmakla be- raber ziyaretçilerin, yaratılan deği- şik haya ile oyalanmalarını ve hoş vakit geçirmelerini temin etmek, ser- Eilerin ikinci gayesidir. - Gazino ve eğlence yerlerinin yanında teşhir tek- niğinin ve sisteminin yenilik ve or Jinalliği, tabiatiyle asıl gayenin ta- hakkukunu intaç ettirecektir. Mimari bakımdan sergi paviyonlarının ana- dizini yapabilmek için çok mühim bir faktörün daha — mazarı itibare alın- ması Jâzımdır: Sergilerin muvakkat- Bu müvakkatlikten ötürü vcuz: tüce basit konstrüüksiyon diği. Yuğa ve bimni prensiplerine dayanılması gerektiğin- den, inşa edilen paviyonlar da bu te- sirlerin birer ifadesi — olmalıdırlar. Bu kısa izahatten anlaşılacağı Tz sergi paviyonlarının teşekkülünde amil olan faktörler, serginin muvaf- fakıyeti üzerinde birinci derecede rol oynarlar. Binaenaleyh, Sergi Koml- serliğinin, bütün paviyonların “Türk Stilinde,, yapılmalarını arzu - etmesi bu bakımdan yanlış, hattâ zararlıdır. Diğer taraftan — şehrimizde mevcut Mmimart şaheserlerin ahngi, camileri mizin muazzam kubbeleri, sarayları- mızın zarif cephe ve tezyinatlariyle meşbu bir ziyaretçinin karşısına, kü- Bit ve düralitten mamul kemer ve kubbelerin, kafes ve saçakların şe- Killendirdiği kalfa — flhamı, kötü ve nispetsiz paviyonları çıkarmak, onun zevkine ve sabrına kasit değil midir Sırf bu biktirici tesirleri elde etmek gayesiyle yüzbinlerin harcandıkları anlaşılırsa, gelecek komiteler bu gibi hatalara düşmekten kurtulurlar, Bu umumi mülâhazadan sonfa ser- Kgiye kısaca bir. gözatalım: Kâgir taklidi giriş, — bir. öğrenci eskizi olarak dahi kifayetsizdir. U- daştırma Paviyonu, — empoze edilen gerçeve ve ruh içinde diğerlerine na- Zaran muvaffak olmuş tarafları ihti- Va etmektedir. Çarşının iki katlı ki- Sımları fuzuli ve bozuk nispettedir. Kötü işçilikten dolayı heyeti umumi- ye ve detaylar eğri büğrüdür. Kule, mânasızdır. Tekel, sade, fakat boştur. Kimsenin — okumadığı — vecizelerden başka bir iki grafit ve tesisat, ma- ketli ihtiva eden Etibank Paviyonu 1. çin, rivayete nazaran iki sene zarfın- da 200.000 ira harcanmıştır. — Mar- hall Plânı Paviyonu, diğerlerine na- zaran iyidin Bundan evvel ağzımda çürük dişim çoktu. 1030 dan beri yalnız 3 çürük dişim vardır. Ben aymı zamanda ye- ker yemeyi de azaltt nün da tesiri çok oldu. Şekere düşkün olmuyanlarda — diş çürümeleri gittikçe azalmaktı İki senelik tecrübe kı la beraber mühimdi. tecrübelerden de edilmiştir Diğer - küçük 'n yıkamak ağzı çalkala- Amerikalılar arasında 'on kadar çürüklerin önüne geçilmiştir. Bunun en mühim Amili sudür “Amerikan Dişçi Cemiyetinde mev- cut malümater göre halkımız arasın- da 500 milyon tedavi edilmemiş çü- Tük diğ vardır. Diş bakımı için en iyi usülün ba- şında korunmak gelir. Yeni bazı ko. Tunma üsülleri yakında kullanılma; ya başlanacaktır. Bugün bir çok mü: şeyler tatbik - olunmaktadır. Fifor, amonyumlu diş suyu, K mini ve daha başka şeyler git aa ENCERESİNİN aralık kalmı: perdelerinden kiren Ve tam göz kapakları üzerine akseden güneş Şuaları, onu — uyandırmaya, kâfi gelmemişti. İnce yorganını kuca- ında toparlıyarak, sıcak yaz sa- bahının bunaltıcı tesirinden. kur- tulmak ister gihi döndü ve ağır soluklarla uykusuna devam etti. Ne kadar erken yatsa yine de Sabahları erker Pis bir âdetiydi işte. İhtimamla — kurup ayar ederek 4f1 yanındaki etajer Üzerine oymuş olduğu saatin çıngırağı, acı feryatlariyle ancak onu hare- kete geçirebildi. Beynine bir şey Batırıyorlarmış gibi. yüzünü bu- ruşturdu. Gerinerek döndü ve an cak açabildii tek güöziyle sante baktı. Manyetize edilmiş gibi ha- reketsiz kaldığı kısa bir an zar- fında zihninden pek çok, karışık şeyler geçti. Şu kahrolası saatin Siçin çaldığım hatırladı ve ansı- Zın, bütün mahmurluğunu. eriten bir dehşet ve telâş içinde, kendi kendisine küfrederek yatağından firladı. Şaşkın şaşkın başını ka girken: — Allah kahretsin... diye &€ deniyordu. Bu saatin bir defi miştir. Allah kahretsin?. İşte yine, gu münasebetsiz tik- tak'lariyle canını sıkan, yere çar- Pip Parçalamak istedikim, zaman Daha bir hafta evvel tanıştığı ve Küç halle bu sabalı için randevu Alabildiği güzel kızın, o ik tanış- tıkları yerde, asabi adımlarla aşa- fi yukarı dolaşarak kendisini bek- Tediğini görür gibi oldu. Çılgin gibi Musluğu Sonuna kadar. açtı. banyoluğa koştu. By- vah'. İşte bunun da sırasıydı şim- di Bu yine kesilmişti. Borulara Adeti Yumruklar İndirdi;. Taka bütün bu tehdide, musluğun ağzın. dan çıkan ince Bir isliktan baska Cevap alamadı. Nasıl olmuştu. da her gün bu saatte suların kesildi. ini unutmuştu ? Sante bir göz attı ve ancak or irdü. Bu zaman, yalnız giyinmesi ecekti. Yüzünü yıka- aidini kesip, parçalar- casına pijamasını çıkardı. Elbis için hiç bir temiz gömleği- nin Kkalmamış olduğunu görünce bayılmayışına kendisi de hayret etti. Demek daha çamaşırları yı: kanıp gelmemişti.. Ah bu bekâr. dik. O gece çıkardığı gömleği yır 'di. Her düğme ilik- e israr ediyor, parmak- liklerin içinde kalınlaşıyordu. Yaka — düğmesinin — kopmasiyle yumruklarını — havaya — kaldır YANlaht.” diye — haykırması bir oldu. Bu düğmeyi hemen dikmesi, he iİmkân yoktu. Kravatiyle bunu gizliyebileceğini düşündü. flk geçen kravatı çekip bağlamıya çalıştı. Amı #imdi de kravat bağlamasını mi nuştu? Elleri saşırıyor, gönü leğin yakası isya boynu ekiliyordu. Gözler det yaşlariyle saate baktı: ancak 8 dakikası — kalmıştı. Kravatını fırlatıp bir tarafa attı ve göml #inin yakalarını ceketi Üzerine çı- Karmıya karar verdi. Dolabından en iy elbisesini dı. Ayaklarını pantalonunun doğ Tu paçasına sokabilmek için bir hayli Küçlük çekti. — Askısını o uzlarına takarken o kadar acele Ve şiddetle hareket etti ki, kopan askı düğmeleri pantalonunu boşta bıraktılar. Belki kafasını yumruk- Jamasaydı. aklına, askısını ip gibi beline bağlayıp pantalonunu tut- mak fikri gelmiyecekti. Ceketini kaptı ve merdivenleri üçer beşer indi Ceketinin bir ko- dunu giymiş, diğerini bir türlü bu- lamamıştı. ” Eli mütemadiyen iç Gebine giriyordu. Müthiş bir hid- detle onu da yere fırlattı ve eve Yelâ ayakkabılarını giymeye karar Na Varabildi Ki çorapsızdır. Tek- 'ar yukarı çıkıp zaman kaybet. mektense, ayakkabıları çorapsız #iymek daha doğru olurdu. Taks Çeviren : Deniz Serli Dümer Tecrübelerimize dayanan gü yıkayın, Yi Va 1 — Her zam rinizi sabah akşam nefi yer yemez de dişlerinizi diş macunu ve- 2 — Diğer zamanlarda da bir şey yedikten, şekeri emdikten veyahut fatlı bir şey içtikten sonra ağzını- za bir yudum su alın. Bunu yutma- 'dan önce ağzınızda bir kaç defa çal- kalayın. Bunlar zahmet - Ve sıkıntı verici şeyler değildir. Buna mukabil faydası çoktur. Ağızda kalan geke- rin hepsini / değilse bile - büyük bir kısmını eritir. Aynı zamanda o daki- kada meydana gelen asidi de temiz- Ben, minyatür diş fırçalarını cep- derinde — veya çantalarında - taşıyan bir çok erkek ve kadınlar gördüm. Küzüm hissettikleri vakit diş fırça- darını kullanıyorlar. Bu, akıllıca ve hhi bir tedbirdir. Sıhhi tavsiyeleri- miz dinlenir, bıkmadan ve istiyerek yapılırsa diş çürümeleri yarı yarıya azalmış olur. Aksilik Halük Umar pininin bir tekini rahatça giyebil- Yazan : mesine rağmen, diğerinin bağlı Fını bir türlü çözememişti. Ayak- kabılarını bir. daha böyle bağlı bırakmamaya binlerce defa tövbe ederken, alnından süzülen terleri Silerek bu İnatçı işkence Aletini güçlükle ayağına takabildi. Ceke- Tni omuzlayarak kendisini soka- Ra attı. 'Bereket versin ki boş bir taksi bulabildi; yoksa bir dakika dahi beklemek İcap etseydi oracıka dü. güp bayılacağı muhakkaktı. Ken- Gisini otomobilin içine atarak g0: före acele bir mdren verirken: — Yalvarırım çabuk olun; ten- Bihinİ İhmal etmedi. İstediğiniz parayı veririm. Pakat bu sön söz, şimşek gibi bir hatırlatma yaptı. Âni bir ref- deksle ceplerini yoklayan bedbaht Aşık, cüzdanını yanına almayı v> nuttuğunu anlıyarak, — kendisini, 'ekete Keçmek üzere olan tak: n zor attı. Şofür hayretler - de fren yapmıya — uğraşirken, öbürü koşarak köşedeki tütüncü: 'ye kadar gitmiş ve kendisini çok İyi tanıyan — adamcağızdan — bir miktar ödünç para — alabilmişti. 'Tekrar geriye dönüp deli gibi oto- mobile koştu. Şoför, bu acayip, serseri kilıklı genci emniyetsiz nazarlarla süzmekten kendini ala- namış ve tekrar edilen sürat ten- bihlerine kulak asmamayı tercih etmişti. Biraz ilerlediler — Daha çabuk, ha çabuk... Fakat Glomobilin süratinde bir değişiklik sezilmiyor, şoför aldır- Miyordu. Telâşından yarı ölü ha. le gelen delikanlı artık yapacak bir şey kalmadığına inanarak, bü- yük bir tevekkülle Köşeye büzül- müş, mukadderata boyun eğmiş- aa. kendisine geç kalan saatine, önle- Fine çıkan at arabalarına küfret- mekle Asabını yatıştırmaya calışı: yordu. Lâkin yolu tıkayan büyük bir kalabalık Kütlesi, uzun bir du- Faklamıya sebebiyet verince, ar- ük d 'ak isyan etti. Saçlarını yolmaya, camları yum: amıya başladı. Çok şükür ki, Kalabalığı dağıtmak için korna sesleri KAf gelmişti, yoksa go för bile delirmek Üzereydi. Otomobil son bir gayretle ileri atıldı. Burada dürün! Miktarını dahi bümediği bir iki Kağıt liraliğı şöförün eline sikiş- tırarak daşarıya atladı ve ceke- tini ancak o Zaman giyebildi. Al- Tında İki kanepe bulunan çınar koşmıya 'başlamış- 'orada olduğunu görer 'nefes aldı. Yaz Tım saatten fazla gecikmiş olduğu. halde” gitmemişti. onu bekliyor. du. Yaptığı tasirin, kızın kalbin- de edindiği rerin ne kadar büyük olduğu düşüncesiyle göğşÜNÜ kı bartıp. Küya üstünç çekidüzen vermiye çalıştı. Saçları geriye doğru serbestçe taranarak omuzları üzerine bira- kılmış, ince — vücutlu, çok Sac ve güzel kız, onu görünce ayağa kalktı. Asabiyetinden dudakları. M asırışı uzaktan pek belli olma- makla beraber, sakin olmadığı da muhakkaktı. Perişan — delikanlı — söyliyeceği şeyleri tasarlıyarak yaklaştı. Eli- ni uzatirken ilk olarak özür di. demek için söze başladı. - Fakat suratına yediği şiddetli tokat bu- SA dahi firsat birakmamıştı. Has- Sas Ve ince kız, kendisini bu kı dar zaman şu ağacın altında bek- leterek gelip Keçene rezil eden küstah erkeki, ona bu dersi vere mek için beklemişti, boşuna de- Bil.. Şu karmakarışık saçlar al tanda şişkin Ve kanlı gözler arze- den, Beniz yıkanmamış pis su: rata ikinci bir tokat daha atmıya iğrendiği için pişman olan narin mahlük, sert bir dönüşle uzaklaş- “. Ancak yediği tokatın şiddetiyle kendine gelebilen sanasız - genc, parmaklariyle — gözlerindeki ça- pakları temizlemiye çalışarak ka- Repelerden birinin — Üzerine yığı: Olur vey değili. di Ne aksilik. Giye söylen.