Sayfa 2 'e Nİ İSTANBUL 18 Afayın 1680 Anadoluda Refik Halid Kırk yılevvel - Kırk yıl sonra Edremıde doğru ŞEHİR HABERLERİ) Genel Otobüs garajında — Tufandan önce yaşamış bir kaplumbağa — Yabancıya verdiği korku — Şoför beyzadeliği ve istibdadı — 12 | | Şi aylık ondüle — Şehir Tiyatrosu Komedi Kısmının koltuklarını | | «7 Dazar günü Ankaraya bazl hatırladım — Saat mefhumu hâlâ ezan ve namazla alâkalı —| | “: Otobüste kadın — Eski ile yeni arasında en üstün fark Mişti 19 mayısta bütün dernekleri: iştirakiyle komünizmi tel'in Genel İdare Kurulü Ankar Bul Teknik Üniversitesi - ve İst yıs 1880 cuma günü ve bu Federai Türkiye Mılli Talebe federasyonu toplandı için büyük bir toplantı yapılıyor. Türkiye — Milil Talebe Federasyonu İdare Kurulu 4 mayıs günü 'taratından Güvet edilmiştir. ak, Tatanbul Üniversitesi, ek ” Okullar ” Talebe - Birlikleri ırdir. Türkiye — Milii Talebe Federasyonu BALKESİR, umümiyetle her tarafı temiz tutulan nâdir - şehirlerden... Mor sal- kımları pür nakil açmış bir es- ki zaman bahçesi içindeki eski zaman konağına yerleşmiş olan oldukça harap Belediye binasını aşağıda yapılmış yeni Hükümet konağından çok daha sevimli buldum. İstasyondan hastahane- ye ve bağlara giden yol Üzerine Modern zenginler villâlar kur- muşlar. Burada da hafif bir İs- tanbul civarı çeşnisi mevcut. Araba ile uzun bir tur yaparak bağları ve bahçeleri de gözden geçirdim. Oralarda da yeni yapı köşklere rastladım. Hulâsa Ba- hkesir nümune bir vilâyet mer- kezi.., Acaba benzerini kaç tane| bulacağım? — Bulacak — miyım? Pek sanmıyorum amma ümidi kesmiyelim, Derken bir sabah otobüs ga- rajına yollandık. Yerlerimizi ön sırada, bir gün evvelinden tut- muştuk, Etrafı duvarla çevrili koca bir meydan. Kahvesi de var. On beş kadar irili ufaklı o- tobüs dizili. Muhtelif istikame- 'te hareket edecek üç, dört ta- nesinin etrafında ahali bi miş; üst kata, yani arabanın te- pesine boyuna eşya yerleştirili- yor. Ammâa ne eşya? Tınazlar gibi çuval, teneke, denk, san- dik... Olmayan yok. Karoserisi yerli yapı, hantal ve hurda a- Tabanın boyu bir misline yakın uzadı; Tüfandan önce yaşamış| tihazzam bir kaplumbağa vücu- da geldi. Bir kaplumbağa ki muhakkak nöeli her yerde tükenmiştir; bir'| bizde yaşamaktadır. Şimdi onun içine ben diyeyim elli, siz deyi- 'niz yetmiş, bir sürü insan dola- cak, Yunus balığının - karnına buğunun üstünde de sekiz,on in- san bindirecek... Başlayacak ta- kur tukur, zangır zungür, sar- sıla sıçraya kilometreleri aşıp gitmeğe. Onu böylece, içi yolcu ile tıka basa dolu, tepesinde bir kam- bir saattir. Ziyanı yok. Fenası hemen gidiyor diye yolcuları i- çine bindirip —pardon “tıkıp” diyecektim— bekletmek, Şoför daima bir tarafta gecikiyor, ça- gırıyorlar, - bağırıyorlar; görü- nüyor. Fakat öyle ağır, kayıtsız, azametli — yürüyor, arabasına doğru bezgin bir eda ile yaki #iyor ki arkasından - birinin dürtmesini istiyorsunuz. Geldi, hemen yerine geçip gaza bası- yor mu? Ne gezer? Birine rast- lyor, sohbete koyuluyor. Son- ra motörü gözden geçiriyor; murdar paçavralarla karbüra- törü temizliyor.Bez parçasını bir değneğe sarıp makinenin ötesi- ne berisine sokup çıkarıyor. Siz, o daracık, havasız arabada bek- liyorsunuz. Anlıyorsunuz ki şo- , efendinizdir; bütün kapris- lerine, insafsız ve kaba otorite- sine boyun eğeceksiniz. Hoş, vaktiyle Anadolunun at- h araba zamanında dâ arabacı- lar, şimdiki şoförler gibi otori- 'ter idiler. Ahırdan hayvanları bir çekip getirişleri, arabaya bir koşuşları, kayışları ve dizginleri bir muayene edişleri vardı ki, şu torunları olan şoförlerden geri kalmazlardı. Lâkin motör bu a- zameti arttırmış. Zira atları, rabaya binenlerin çoğu icabını sevk ve idare kabiliyetini haizdi. Otobüste direksiyonu - kullana- cak insan nâdirattan... Binaena- leyh goför karşısında yolcu âciz mevkide, T Dolambaç yollardan geçerel şehri arkada kae Eğain dökük, ahşap, perişan bir evin üstünde bir tabelâ gözüme ilişti: (Şış — İstanbullu on iki aylık ondüle)... Bundan sonra uğrıya- cağımız kasabalarda da şu “on- düle” ve “permanant” kelimele- rine hiç beklemediğiniz sokak- larda ve ev kapılarında rastlı- yacaksınız. “İstanbullu” sözü i- se “Paris'li” — makamında zevk ve ince hüner ifadesine ya- riyor. Fikrimce Anadolunun her ye- rinde emsalini ziyaret ettiğimiz kız enstitüleriyle akşam sanat okullarında dikiş, yemek, ev i- uydurma ve daracık yere insan fazla sızı duymadan mukavemet edebiliyor. Şehrin dışına yakın sonuncu fırında yolculardan bazısı: “Ek- Kültür Ocağı, azıcık dur!” diye goföre seslen- . Garajdan çıkacağımız sırada da “simit alalım!” feryatlariyle arabayı yoldan alakoymuşlardı. Yolcu daima, eksiğini tamamla- madan otobüse biniyor, yani 'nun aklı başına daima geç geli- yor. Şoförün tam saatinde mı kine başına gelmemesi gibi...Ge- cikme, işden alakoyma, ağır ha- Finin de Mti foplantı ona bağlı İstanbul Biversiteni “Talebe Birliği, Teknik Ünlyersiteni anbul Yüksek Okull ile gehrimizde mevcut Terden ai TTürk Talebe Birliği, Türk Türk Gençlik Tesktla- mek almağı unutmuşuz; — hele| tı, Türk Küllür Çahşmaları Derneki Gelegeleri ve bütün Vi “Talebe Birliği, 'Falebe Bir: yek dernekle. 'edecekleri komünizmi Çer'in günü e al İstanbul Üniversiter Merkezinde, ökleden sonra mühim bir. Türkiye manzaralarına ait seyyar fotoğraf sergisi Memleketimizdeki yabancıların seçimlere dair düşünceleri Dostlarımız, seçimlerin cı Uyandırdıkını —gelen telgraf haberle: Finden anlıyoruz. Bize binlerce kilo: Metre uzakta bulun: Bile büyük ilgi ile karınlanan bu hâ: disenin bir de uzun zamandan beri aramızda yi ni karaılandıkını öğrenmek ar. 'genelerden 'beri muhtelir se> dan'ni bepi ve neticenin kabul edilisine karşı hayranlıklarını bildiriyorlar eçimlerin bütün Üyük bir alâka işlerimize nüfüz edebilmel Vermistir. Bu bakımdan or Tni almayı enterenan bul memleketlerde | hi iyan ecnebiler — tarafın. | / canlandırdı Bütün dünyı Dü kadar namuslu bir seç için tebrik ediyor. Demok van tarzına Jan yakın temasi kendisine ç mese-| — 5 Beçim günü çok mesut bir gün. dü. Demokrasinin he demek olduğunu | — tizi Athenagoras'ın Amer:kadak: Ortodoks cemaatne mesajı Patrik, bu mesajında yeni kanunun - verdiği " anavatanı ziyaret imkânlarını belirtiyor Türkiye Turizm Kurumunun' ricası 'namına Amerikadaki Orto aatine, Tarsta gemisiyle * İ Amerikalılar, hi göndermekle İftihar eder, aynı ta: Mmanda güzel memleketimiz Türkiyey Zelmeke ve buranını - ziyaret etmeğe andan davet ederim K imkânını mun da fik. ldum. “Dedi CHF 'ni| — Burada hakiki bir. misafirseverlik cim. yaptığı | ve dostluk. bulacaksınız. — Güleryilalü Fatlar Tâyik | memleketimiz eşsiz tarihi Abidelerle memleketimizde bulunan ya- | oldukları zaferi elle tutulur bir gekik | doludür. Türkiye, en müskül sartlar Bancılarla bir röportaj yaptık. e kazandılar. Türk İç işlerine Karış | karşısında medeniyet ve suih sahalı * Maya hakkı olmiyan bir. müşahit e | rında hayret ” verecek kadar büyük tiyle seçimlerin. TTürkiyede demok. | terakkiler — kaydeylemiş dlktan sonra Amerikaya dönmüs ve 1912 de bugünkü vazifesine başlamak memleketimize - gelmiş. © za: mandan beri üzere ne evvel memleketimizde ku- lan 'bir Amerikan hayır mü: 'vardır. Bugün bu. müenm Bin OBannda bulunan z Fomle 7 t ruhün teceilisi olduğu lirlmm. * Di Büşün Kültürel cimler için diyor ki: iri bulunduku bir lar memleketimizde — Ka tanhulda — kalmıştır. Mevzuu memlekette 20 ser kendi. hesabıma: tanseverilkini bilen bir a Türk, ün 1080) indükleri: etmle olan M iç işlerine karışmak bir ecnebiye ait dekildir. Fakat sayet bu ecnebi bahis 'olup bitene de lâkayt kala. Felâketlerini olduku. gibi basa. ni “da paylaşamamazlık edemez 'Türklerin va: eminim Ki yarının Türkiyesini ” kur: Mak vazifesine cağrılanlar, memleket. ünü Söyüye | Barici zorluklar kar Hükümetimi: karet ve azmi sa- yerinde Yarılmış ve bu sayede memle ketimiz dünya demokrasileri arasındı Üstün bir mevki almıştır. Size, Ortodoks kilisemizin manevi okulları ve hilhassa siz, sevgili mam. leketimizde dokup yetlamiz bulunanlar Ta. demokrat Türk Hükümetinin son Aldıkı cömert karara dikkatinizi çek. Mek isteriz. Sizin hakkınızda son sa- Manlarde kabul, edilen © yeni "busasi bir kanun, sevgili Ve güzel anayur Muzu ziyaret imkânını size vermekte. dam olarak | - dir. Bu hayırlı tedbiri büyük bir hoş- nutluk Ve takdirle karşıladığının w 20 seneden Fransiz e- memleketin 'ne yaşamış. aüt Bsacam VARE kaybetmak steei HD Yecahlaa vee | alera mokrat Hükümetimiz sadeki maler ananesi zerre kadar - değişme- | Dostluk cemiyetleri tarafından | ği Piziadimin ipalar, Bi e| CraTarine, Türterin Muram Ja | TRei hasrlne z elğrü olanı F miş; gvat mefhumu yerleşeme | — Amerikar şehirlerinde A görülmü dekilarr Pakat öemek | Yakları man kazanımimaren Kartek | samlml Bir titarla bulunmaklağır. lli aç edilecek M F l L rRlE 'etmektedir. Üt turafi beş sanğı, |— farmu vapurunun Amerikaya Şidisi | şümle Türke Mmisti olsunuk yaamda | Kai ada Da a M e NS v Otobüslerin en kötü tarafı o: ;(ı-( “xcrvkıîrkllr mEnrın_":l:ürklw hal 'Wm:ıllhı. CHEP. bn:n kurduğu çerçeve | decekler ve ümitlerini demokrasi ke-| linette de Valois tada yolcunun “nip binmesi için | BN Eömarilan Büree ç ge| GeNRer oet y | Üa endüetlnş e Perllermiz| — dün şehrimize geldi Böçebileteği yerdeti mahrum O | Terimtaler. de ' Tahecden. bir brerlt | -na minmet vureu silmdedır. Bu Bazan | Tartn SA İngilterenin Milit Bi luşu, Oralara da müşteri otur. | bazirinmısır. imasaydı netice böyle olmazdı. Yen * dan Sadler'e — Welis tuluyor; kimsenin kımıldanma- HaaT a a t 00 aeti S0 | mütevasi olarak vesifelerine başiülmen | Cr e A yi B ei Magenrenrin L gae vazg e ) v SROAama, GSi eöeşierne ç9 yirERÜ eei Gi | Te l Mer N S y - | tograf, Türkiye Türizm Kurumu ta- | hdırlar. inkü yakın bir. zamanda | Slan M Greenwal gölmişi sına imkân bırakılmıyor. Düşü- “!mj—m'fwkr*; K Şım“ Vİ.( Ti -'Av Gölür d Tallleli Günüüi . tefikilihdi rıL ıv;'ex 2, eenwald seçimler hakkın- | Ninette de Valola geçen sene tesis nünüz ki,her sıraya beş kişi sığ- dırılmıştır. Şoförün yanına da 1 sollu Üç şahis, kucakta ta- gınan kocaman çocuklar bu he- saptan hariç. Acaibi şu ki şe- hirde, kasabada, sokakta erkek- ten bucak bucak kaçan kadın, otobüste yabancı erkeklerin rasına katılmaya ve daracık sı- ralarda omuz omuza, diz dize o- turmayı, hattâ sere serbest ko- nuşmayı, ahbaplık etmeyi hiç de yadırgamıyor. Şehirden, bir kaç kilometre uzaklaştık mı, kan ve süküti kadın, ancak ya- | karkılanan nında kocası veya akrabası bu- lunan! Böylesi susuyor, pence- relerden dışarısını seyreder gi rünüyor, Otobüslerde — konuşulanları dinlerken o bölgenin vaziyeti hakkında aydınlanmak müm- kün. Şuna dikkat ettim ki fik- rini korkusuzca açıklamak, ye ni tenkid ve şikâyetleri perva- sızca ortaya atmak gibi mühim bir fark hâsıl olmuş. Eskiden —belki de çok eskiden değil, sa- merikan Doştiuk Cemiyetlerine hedi. Tni iktisap ettikinden 'dün sabah eaf 636 de tahliye edilmiştir. Tahliye haberini alarak ea ken taailerinde Cezaevi önüne geimi gelsin tatlı tatlı sohbet. Somurt- | Slan “yakımları ve döstları tarafından ümtar Falk Fenik bu Akşam Ankaraya harekel edecektir. Marshall Plânı Türkiye sözcüsünün bganatı : rak sabahih ere| fakat ucuz i: tün Cenebiler 'bu demokratik gelişme Gen iftihar duydular. Amerli kanı Mir. James Carter memleketimiz. de Mr. Fowle kadar eski değildir. Fa Kat vazifesi icabı. 'Türk basını ile 0 tihlâk maddesi temin etmek i: iz, Türkiyede bir milyoner zümresi yaratmak değil, caklardır. İatikam için. Türki yonluk eşya, mesafeler aşarken gören bir yabancıya verdiği kor- ku gudur: Sırtındaki yükü kal- dıramıyarak / tavanı - çökecek, yolcular altında kalacak yahut içindeki kalabalığı zaptedemiye- rek yan tahtalar çatlayacak, halk yollara sapır sapır döküle- Hayır, hamdolsun — bunların hiç biri olmuyor. Tedbirsizlik, a- cemilik ve —makine sakatlığı müstesna, o “dinosor”lar devri seriülhareke kaplumbağalar yol- larımızda bir gürültü, bir patır- tı, vizır vizir işliyor. — Kaçta kalkacağız? — Saat tam 10 di İnanmayınız. En hafif rötar daresi, şapka ve çiçek dersleri arasına kadın berberliğini de sokmak faydalı olacak. Zira bu hüner de umumi ihtiyaçlardan birini karşılamaktadır. Gidiyoruz. Her birimize —ev- velce dediğim gibi— düşen 0- turma yeri asgari hadde indiril. cek! miş. Yalnız şunu söyliyeyim ki bu yerlerin yumuşaklığı İstan- bul Şehir Tiyatrosu Komedi kıs- mının koltuklariyle mukayese e- dilirse otobüsün lehinedi yatro bir şose üzerinden yu- varlanarak gitmediği halde ne vakit koltuğuna otursam az son- ra katılığı kemiklerimi ve ada- lelerimi ağrıtmağa başlardı. A- nadolunun en ktöü otobüsündeki yan edemezlerdi dı. Şimdi memurdan, hafiyeden ve sorguya Oti| niyorüm. rızadan saklasın, mesine çok sevindim. dece dört yıl evvel— aynı yolcu- lar bu derece cesaretle fikir be- ihtiyatla ko- nuşurlar; kelimelerini tartarlar- polisten, gekilip başlarına iş açılmasından per- vaları kalmamış. Politika bile yapıyorlar, muhalif olduklarını | eti Bansen bugüne açığa vurmaktan çekinmiyorlar Hür bir muhit içindeyim, hoşla- Eski ile yeni zaman arasında en belirgin, hattâ en üÜstün fark| , Pemar Kmiara Ka can budur. Allah kem gözden ve â-| 'Temizanın yaptığı 'afış çok bekenildi Anadolunun © bakımdan dört senelik gı ste Marahali Plânınin tatbikı 'Mir. Hochatetter kendisi ile konusun bir Arkadaşımıza demiştir. ki deki lar teskilâtın kurulmasına / çalışılmıştı. — Bugünden ilibaren maddelerin tatbikine Keçile Cek Ve asıl #emereler bundan sonra Alınmaya” başlanacaktır. 1952 de g Yeye varılmasa bile metice hazırlan: Mf olacaktır. ve büyük bir sempati uyandırdı. Türkiyede bundan sonrası için bi- zim gayemiz, " yalnız İatinsali mak değil, fakat aynı zamanda e- olupan maddelerin — istihlâkini emin etmek ve böylece hayat se- | Si Viyesini” yükseltmektir. Türkiyede İktidar partisinin dekis- mesi Marshali Plânının - tatbikatında hiç bir dekisiklik yapmıyacaktır. Bi dükis Demokrat Partinin programında #erbest teşebbüse Önem vermesi işle- Timizi kolaylaştıracaktır. Biz, Türki 'yede bir milyoner zümresi yaratmak fakat ucuz istihasi maddesi ter Mmin etmek istiyoruz. Ökrendikimize gör dan. beri memleketimizde vazife gö | yer Ten Mr. Hochatetter Hindicinide yeni bir vazifeye tâyin edilmistir. Memle- | / üzerin ketimizde kiye için faydalı olmaya çalışan ve mühitinde Herkese” kendini sevdiren Hochattetr'in aramızdan ayrılması bi- zi hakiki bir dosttan mahrum edece. izinden bütün 4 | ü Kendisi TTürkiyenin yeni siy Sürle kargılanmıştır. Mr. Hochstetter — yeni / vazifesine başlamak üzere bir aya kadar mem leketimizden ayrılacaktır. programlarına bakarak ve Paline gelmiştir. Bence e * tileri iye gibi bir memlekette n Haberler Bürosunun bat | tinin teblikeli ideolojisi ol ettirecek adamların / kiym görd de CHP. ni nzateridir.” Son olarak — dün . Pa: Marahall Plânı Türkiye Leo Hochstetter stiyoruz' kından tanımak İmkânını Zevki adam geçimler ha —$unu söylüyebilirim halkın oyu ile yapılan gi kiminin yalnız ve yalnız Kunu gösterdi. Seçimlerin na bildirildiği vakit Ps Tantıda Bulunuyordum. Tor zar olan bütün demokrat Mümessilleri bu netice de vazife gö miş olduğunu kabul kadar ki Türkiyenin şidde kurulmuş. olduğuz Bulunduğu. müddetçe “Tür duğunü kabule mecburdur İnönüye hayran oldum. n mühitinde t yatında büyük bir Te oŞ Bugün Churehili İngiltere Türkiyedeki seçimler bütün de- ideolojileri dekiidir. Zira Tür. 'at müteber olan programı tahakkuk rat Partinin seçilen mebusları a- ike “hayran - oldum. Bu bakımdan seçimler D.P. den ziya- Hochstetter - memleketimize - bundan 56 sene evvel gazeteci olarak gelmir- tir. 'Bu müddet zarfında TTürkleri y kümet dekişmesile bu memleketin hâ- rasinin artık Türkiyede tamamen Gen ezeli düşmanımız Ruslar bile ar Gk Türkiyenin hür bir memleket o İnönü mağ İüp olmakia Büyük bir zafer kazan: İnönü de Türkiye için odur. 'Abal İPEKCİ ettiği Türk Bale mektebinin yıldör DERMAL A a b Geniğetler dardf | yede ger, Yoklur " Tntikem ” almara Ü yoki yaelek ün de| / Sümünde bulunacak ve 1 sene sax dan Amerikanın bellibasiı şehirlerin. |/ Kalkmal K Ranetledir. Demtokratların a | fında yapılmış olan terakkiyi ke Ha DA sikmak” ÇakRanetedir. Benokratdarın a: | Sinda yapılmış iyE Kontroj e K nti el satekn zare | Şanmatn Küi yaarişndi ea seçim Hediyordum. Onların bu “kadar büyük | erden evvel Anadoluda yaptığım ve Yikte “Kdlkan aylanıi Dünekrede. X j Mümtaz Faik Fenik dün HaaT aa aa ada Lde | a Yereceini anlamıştım. Fakat bu| — Şehir Meclisi ay başında tahliye edildi YA gelmeleri ” kendilerini ” birdenbire | — Xadar büyük, bir ekmeriyet temin e- toplanıyor. gazetesinde yazdığı bir yazı | Hüyük ve 'afır mertliyetlerle “kerai | / deceklerini Biç tanmin etmiyordum: DA karşıya bırakmıştır. Fakat avantajla- * Şehir Meclisi, bu ay başından itibe H aK tamame Sire Gükdn GA | Çirinez KUlÜNU Beğl saala| Ka a ame Madaliman Gibi “sedikoğulu'bir. maslal yok. İstik- | M Dasgulr'i “ seçimler “hakkındakı |/ aşlıyacakır. Meclisin bu koplantı balleri vandır. fi sudarı Ga Balmi Encümen ” kzalllanı çi Mumlaz, Faik Fenik,  tanAn buldk İürkiyeri sevçi b Fariler “bakkandaki < hükreti İ / Seçim' Yapılacaktır. 'Şehir Meclisi, bu topinntilariyle va- zifesini ikmal etmis - olacaktır. Meclis seçiminin ne zaman yapılacağı henüz belii dekildir. Teşekkül edecek n DEP. Hükümetlinin İstanbul V yetiyle Belediye racak bir kanun BMM. ne getireceği rülmektedir. Bu halde, biri Vilâyet, diğeri Belediye Meclisi için iki seçim yapılması icap edecektir. lamaz. 'Pa: netidir. De-, SİYASİ İKTİSADİ YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE füküm bita- sözcüsü “Mir. Sahibi Könatik e| vENİ İSTANBUL XESRİYAT LİMÜTED ŞİRKE ÖÜzreze— bulan Dü Bu sayıda yazı işlerini kekinda dedi tillen Tünre eden; Ki Türkiye, SLLr” siz bir BU Gazetemize - gönderilecek bi- Tümum — yazıların — doğrudan doğruya — Yazı İşleri Müdürlü- Yüne gönderilmesi Tasımdır. halkın oldu.. 'neticesi ba- te bir top: yplantıda har mleket İkinci — sayfamızdaki — siyasi, ettiler. O Üçüncü sayfamızdaki kültürel, let politikası Beşinci sayfamızdaki iktisadi u ddia e Başmakalelerde İleri sürülecek fikirler tamar K Bilhassa Banldığı yer : YENİ İSTANBUL MATBAACI- LIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI ha aYnıyacaktır. Ahmet Hamdi Tanpınar Sahnenin Dışındakiler Di Ona dün sabahtan beri başımdan geçen gey- deri, Sabihaya tesadüfüm ve bir de Nâsır Paşı 'Tun hatıraları müstesna anlattım. Süleyman Be- 'yin macerasına tahmin ettiğim kadar gülmedi. Sadece birkaç defa “zavallı adam...” diye söylen- di. Nâsır Paşanın hikâyesine de pek aldırmadı. Yalnız. sonunda: — Paşa kaçıyor. Belki de hakkı vardır. Size gelinde birbirinizi ippotize etmişsiniz. Zaten pasa Kudret Beyi çok sever. Yani, çocuk tarafı galip- tir. Bu kadar dost olmanızın sırrı da bu olsa ge- rek. Bu sön cümlenin alayına rağmen, odaya gir- diği zamanki — Üstün tavrını bir daha alamadı. Müuhlis Beyle konuşma metodunu — öğrenmiştim. Bir çaresini bulup hücuma geçmekti. — Ben gidiyorum.. dedi. Anlaşılan, sen iyi Uyumamışsın. Ne yazık ki, bugün de uyuyamıya- caksın. Epeyce misafirin gelecek, Kendisine kimseyi çağırmadığımı” söyledim. — Hele bir tanesi muhakkak! Çağırmadın, olur mu? Çağırdın, hem de nasıl? Ve eliyle mı sanın üstüne bıraktığı makaleyi işaret edip ode dan çıktı. Busefalos, kapıyı açar açmaz, sahi- 251 'binden evvel fırlamıştı. Belki de Agavni'nin oda- sinı açık bulacağını umuyordu. Kizin eşyasını dağıtmaya bayılırdı. Muhlisin dedikleri doğru idi. O gün üç mi- safir kabul ettim. İlk misafirim, İbrahim Bey oldu. Kim gelirse gelsin, yataktan kalkmıyaca- a yemin ettiğim için, kartını getiren hizmet- çiye yukarıya çıkarmasını söyledim. — İbrahim Bey, büyük bir vekar ve azametle odaya Eirdi. Fakat benim yatakta yattıfımı görünce yüzü dekişti. Biçare beni hakikaten seviyordu. Evvelâ sıhhatimi sordu, hafif soğuk algınlı- fandan şikâyet ettim, Ehemmiyetsiz gey, geçer. Sıhhatim için emin olunca, babama olan borçla- ni gimdiye kadar bir fırsat düşüp ödeyemedi. Eini söyledi ve cebinden cüzdanını çıkararak: Min haysilmecmu, yüz altmış sekiz lira. Kâğıtta hesabı. yazılıdır. diye masanın Üzerine bıraktı. Bittabi kendisine altın olarak aldığı pa- Tayı banknot olarak ödediğini söylemedim. İhrahim Bey, kendisini o kadar üzdüğü anla- gilan bu borçtan kurtulur kurtulmaz, birden bire talâkati açılmış gibi, anlaşılması güç bir nutka başladı. Ailemizle olan münasebetini, benim ken- disinin evlâdı. sayılabileceğimi, hatırlattı;. yaş dolayisiyle Na birkaç defa ir takam hatalara düşmemin tabil olduğunda, — bende kendimi bir hata kuyusunda boğuluyorum vehmini uyandıra. cak kadar wrar etti; maamafih akıl ve dirayetim Göleyisiyle bunun pek vârid olmadığını söyliye yek yarım saat beni içine tıktığı “kör kuyudan bir çırpıda çıkardı. Bunlardan sonra, sıra mem deketin politik vaziyetine geldi. Eliyle havaya bir takım işaretler çizerek bu politikanın çok vahim bir gey olduğunu bana isbat etti. Nihayet asıl meseleye geldi. Yazıhanesinde mühimce bir. Üc- retle çalıştığım takdirde çok mesut olacaktı. 3652 Kendisine, babama olan borcunu — babama göndermesinin daha doğru ol derhal ona yazarak parayı iade #imi, iş meselesine gelince ticaretle hiç alâkam olmadığımı, hele hürriyetimi muhafaza hususunda kararımın hiç değişmleyceğini birkaç kelimede anlattım. — Hiç kimsenin maiyetine — giremem. Beni mazur görün! dedim. * Bu cevabım üzerine İbrahim Bey, beş ön da kika daha oturdu. Sonunda, konuşmaya hevenli olmadığımı görünce gitmek Üzere kalktı. Pakat alihim icabı, beni tanıyanlardan hiç biri yanım- dan, birkaç faydalı nasihat vermeden ayrılama dığı için, o da hiç olmazsa kapıdan çıkarken: — Bari, dikkatli olunuz, dedi. Bilirsiniz. ki, sizi evlâdim. gibi severim. Ben bunu kendisine vâdettim. Çıkarken pal- tosunun cebinden benim — çalıştıfım . gazetenin sarktığını gördüm. “Demek ki, © da edebi kud- retimi beğendi!" Tbrahim Bey gittikten on, onbeş dakika son- ra hizmetçi tekrar geldi ve çok kibar, güzel bir beyin beni behemehal görmek istediğini haber verdi. Yukarıya almasını, fakat daha evvel, ra- hatsız olduğumdan bahsetmesini söyledim. Biraz #onra odanın kapısından Muhtar Bey girdi. İki günden beri o kadar garip tesadüflerin ve zıt ruh hallerinin oyuncağı olmuştum. ki, hiç bekleme- diğim bu ziyarete şaşırmadım, diyebilirim. Muhtar, çok sinirli ve yorgundu. Gözlerinin altı çürük içinde idi. Bütün halinden geceyi uy- kusuz geçirdiği anlaşılıyordu. Beni yatakta gö- sta misiniz? diye sordu. — Hayır, dedim, Sadece yorgunum ve din- denmeğe karar verdim. 358 Bir koltuk çekerek karşıma oturdu. — Sizi ancak birkaç dakika rahatsız edece- Bim, dedi. Adresinizi " Kudret Beyden almıştım. Çoktan beri gelip sizinle konuşmak istiyordum. Konüşürken yüzü bir bıkkınlık içinde kalı- yordu. Fakat bu yorgun ve sinirli halinde bile yine güzeldi. Bütün hüviyetinden tehlikeli şekilde İnsanı kendisine çeken bir şey dağılıyor. gibiydi. Çeken ve reddeden bir şey. Çünkü Muhtar, hiç bir zaman tam bir şekilde sevilmiyecek, fakat daima affedilecek, her kusurunun üstünde yaşı- yacak insanlardandı. Bu, yaratılışının, belki de hücrelerinin bir sırrı veya imtiyazıydı — Karımın en iyi dostü olduğunuz halde 1â- yikiyle tanışmıyoruz. Size karşı çok fena dav- Tandım. HAlA kendimi kabahatli addediyorum. Bunları daha evvel konuştuğumuzu, tanışmak, dost olmak meselesine gelince bunu benim de çok istediğimi, hattâ evlenecsefi adamı bütün öm- rümce seveceğime karısına söz verdiğimi söyle- dim. Cevabımdan memnun göründü ve saklamağa hiç lüzum görmediği bir dikkatle odamı, üzerine müsveddeler ve kitaplar yayılmış masayı, yatağı, odanın eşyasını, Muhlis Beyin gardrobun tepeni- 'ne koyduğu ölü kafasına kadar gözden geçiri- di. O kadar garip bir israrla bakıyordu ki, gar- drobün kilitli. kanatları arkasından — Sabihanın resmini bile göreceğini zannediyordum. — Bu ayna çok güz. — burada bulunmasına gaşılacak kadar güzel... Sizin mi? Başımla bir evet! işareti yaptım. — Akrabamızdan Talât Beyin imiş. Bunu Behcet dayım hediye eti — Yani satmaz 'misiniz, halbuki yüz lira verirdim. Hattâ biraz daha fazla... Yüzünde biraz evvel söyledikleriyle taban tabana — zıd, — haşin, 354 hattâ hakarete kadar varan bir ifade vardı. Fas kat bu pek kısa sürdü. — İmkânsız. dedim. Çok müteessirim ama, imkânı — Ehemmiyeti yok! 'Tekrar eski sevimli çeh- yesini almıştı. Bittabi bunun için gelmedim. Be- him sizden küçük bir ricam olacak. Bir müddet durdu, etrafına bakındı. Yakında Kudret Beyle bir gözete çıkaracağız. Oraya yazmanızı rica edecektim. Çoktan beri düşünülen bir proje. Kud- Tet Bey de, Sabiha da sizin bu işde bizimle bera- ber olmanızı istiyorlar. Hattâ Kudret Bey, yazı işlerinin mühim bir kısmını Üzerinize alabilecel- Finizi, bize ayrıca arkadaşlarınızı tanıtacağınızı Söylüyor. Gazete hemen bu aylarda çıkacak. Siz- den ricam, evvelâ istihbarat işlerinde çalışabile- cek birkaç genç bulmanız, Tabii kendilerine sim- di bir şey söyliyecek değiliz. Yalmız kendi. ars mızda karar vermemiz kâfi. Sonra tahrir heye- tini tanzim ederiz. Onun da Iütfen bir lstesini hazırlayınız! Bir müddet sustu. Belki de benden cevap bekliyordu. — İşleri tanzim etmek, yapılacak şeyleri be- raberce düşünmek üzere evde küçük bir toplantı yapmağa karar verdik. Önümüzdeki hafta için. de bir gün. Başbaşa bir yemek yeriz ve konuşu- Gözlerimin önüne, birdenbire - Kudret Beyin yazmaları, yazı koleksiyonu, tabloları, cam pas- partolarda o kadar dikkatle ve şefkatle sakladığı ve âdeta bizlere göstermeğe kıskandığı beş altı modern desen geldi. Zavallı Kudret Bey, daha #imdiden Muhtarın ağlarında kıvranan küçük bir Sinek gibiydi. Muhtar, bu düşüncelerimin farkın- da miydi? (Devamı var) 355