î Sayfa 4 YENİ İRTANBUL | Yabancı memleketlerdeki hususi muhabirlerimizden Paris muhabirimiz Yusuf 1. MUTLÜ bildiriyor Ruslar, 1950 başında Batılılara yaklaşma manevrası yapacak Sovyetlerin, Yugoslavyanın nüfuz bölgelerine ayrılmasını teklif edeceği tahmin olunuyor PARİS — Birleşmiş / Mületlerin 50 Azasının 53, tarihin en büyük barış anlaşması olan Birleşmiş Milletler Be- yannamesine uyarak, her türlü tehdit- 'ten veya gerek doğrudan doğruya, ge- rek vasıtalı her türlü tecavüzden Kınacaklarını yenlden taahhüt etmiş bulunuyorlar. Genel Assamble, “Barışın Bans Şart- darı,, adı verilen 12 maddelik İngiliz - Amerikan teklifini, ezlci bir çoğunluk- a kabul etmek suretiyle bu taahhüde Birmiştir. Sovyet Blokuna tabi 8 Aza, Aleyhte rey vermiştir. Yugonlavya re- yini kullanmamış olmakla / beraber, kararın birçok parağraflarında çoğun- “Amerika mektubu Noel arifesinde Müreffeh Amerikalıların ne- gesini kaçıran yegüne şey, dünyanın diğer taraflarındaki sefalet ve esarettir aksettiren bir ayna rolünü oyna: Gi Bankalardaki küçük cari hesaplarda fak bir azalma olmasına; kömür — ve Şelik “amelelerinin &revine ve küçük Mikyastaki işsizliğe rağmen, Amerika- Sin müreffeh bir hayat sürdüğü Uğruna sarfedilen “paralardan - açıkça anlaşıldı. Mağazalar, hattâ büyük ge: hiflerde sokaklar, alış verişe çıkan halk fle dolmüstu. Lâkırdı kabilinden bile ol a. inflüsyondan bahseden kalmamız Xoel gibi mühim bir günün arifesin. de olmalarına rağmen İran Şat Yareti de, Amerikan halkını çok yaz kından alâkadar etti. Samimi fikirleri, mokratik tavırları le bu genç Şehin: Şah, halk kitlesinin ve bilhasan kadın. Jarın kalbini çaldı Amerikan Deniz Küvvetleri fle MNi Savunma “Bakanı ” Loyis Jobnson arae gındakl prensip İtilâfı - sona erme beraber, / Bahriye / bütcesinde yapılan 358 mülyon dolarlık kısıntı bazı mahe fillerde memnuniyetsizlik uyandırmak. fan geri kalmadı. Gazeteci Joseph - ve Stevard Alsop'a göre, Bahriye Hava Küvvetlerinin / yüzde / 21 azaltılmasımı doğuran bu hareket, Akdeniz müdafaa- a terir edecek büyüklüktedir. U hafta devam eden Noel Dahili siyaset sahasında, Amerikalı- darı yakından İlgilendiren “son seçim geticeleridir. Bilindiği gibi bu seçim. lerde Demokrat Parti büyük bir ço. Kunlukla Cunthuriyetçi Partiyi mağlup etmişti. Şimdi. Cumhuriyetçiler bunun #ebebini araştırıyorlar. Harold Stassen “yeni cereyanlara uyma lüzumunu,, be dirtiyor,. Diğer bazı sabıslar ise Köylü ve İşçiyi bir kenara birakıp büyük ser-| Mmayeyi tütan - Cumhuriyetçilerin fâsit Bir dalreye kapıldıklarını ileri sürüyor dar. NewsYork'un en büyük dedikodusu 'yeniden başlayan Alger Hisı casusluk vasdır. / Bilindiği gibi” Whittaker Chambers isimli bir gazeteci, kendisinin bir komünist casumu olduğunu itiraf et miş ve eski ” Hariciye memurlarından Âlger Hise'in de kendisine gizli bir tar kım verikalar verdikini iddin etmişti. Casusluk suçu tesbit edilememişse 'de His'in mahkeme huzurunda yalan söy- Tediki ileri - sürülmektedir. - Bakalım mahkeme ne neticeye varacak. Avrupayı yakından slâkadar eden bir ber de Paul Hoffman'ın beyanatı. dır. Hoffman, Avrupanın - kalkınması hareketinde aülması lâzim gelen bi Finci adımı, Avrupa memleketleri arı inda serbest tcaret imkânlarının ea Tanmasında buluyor. İkincl adım ise Aktısadi ve dolayısiyle siyasi bakımdan Gerbi Avrupa memleketlerinin birleşti. Tilmesi olacaktır. NeweYork'taki dinde Amerika, İngiltere, Rusya Fransa arasında yapılan . tople #azan haberlere göre, Avusturya Bi Andlaşmasının imzası yakınmış. Taraf- r karşılıklı tâvizlerde bulunarak Meseleyi en kısa bir zamanda hal Meye karar vermişler, Malzeme fazla- fını Avusturyalılara birakmayı Ruslar, demokrasiler de Avus- ihsalinde Rusyaya bir. Waldorf-Astorla. ote- n yekâne sey, dünyanın di Ker taraflarındaki sefalet ve esarettir Bayramlarını batırlamıyacak kadar sı kantı çekenleri düşünmekten kendileri-, ni alamıyorlar. Süveyş kanalı ıslah ediliyor Kahire, (Husust muhabirimizden) — Büveys Kanalı simdiye kadar beş de fa büyütüldüğü halde, bu mühim de- Diz yolu, münakalâtı. hâlâ karaılıya mamaktadır. Kanaldan günde 26 gemi Beçmekte ve buna rağmen Port Sal veya Büveygte hemen aynı miktarda gemi sıra beklemekte ve 10-15 saat yakit kaybetmektedir. Şimdi kanalın hem genişletilme 'hem de derinleştirilmesine tekrar bas- Janmıştır. Timsah Gölünün simalinde Fi Kantare ile Ferdane arasında 10 Kilometrelik bir bekleme kanalı — ya- 'ni bir nevi makas — yapılacak ve ye- ni kanala “Kral Faruk T Kanalı" adı verilecektir. 15 ayda tamamlanacak olan kanalın masrafı 1600 milyon Fransın frangı tutacak ve bu masra- f beynelmilel kanal kumpanyası öde yecektir. Kral Faruk kanalından başka bü- yük Tuzlu Gölde de bir “Yol verme islasyonu” kurulacaktın. Tuğun reyine katılmıştır. koşan ve Batı Devletlerinin - harp ha- Aırlıklarını mahküm eden Sövyetlerin barış teklifleri, parağraf, paragraf re- Pi Beş büyük devletin imzasını — gart de kanı ve konmuş. ve sonünda, — Kati olarak ÜYe reddedilmiştir. Şurası kayda değer Ki J Sövyet teklifi, bütünü - itibariyle, hiç bir rey elde etmemiştir. miş Milletlerde elde ettikleri son bi Mülletler diriyor) — Tito, “Yunan çetecilerine yüz çevirdikten ve Yunan ordusunun zaferine bü süretle oldukça - yardım Yunanistanın Tito'ya lettikten sonra, kargı durümü gittikçe düzelmeye baş- Tamıştır, Yugoslavyaya / kaçırılmış olan Yunan çocuklarını bile yor. Ufak tefek ” başka tâvizleri ve Yunanistan ile Yugoslavyanın Selânik del Atina Yükseltmiştir. ğ hakikt maksatları üzerinde düşünmü- yor değiller. Çünkü Tito, Batıya yak- laştıkçıa arttırıyor. Malâmdur ki Tito Balkan- Jarda, kuvvetli bir federasyon kurmak arzusundadır. Böyle bir teşekkül, komünizmine karşı her ne kadar kuv- vetli bir manla Menfantleri için de mühim bir engel ge lığın bir menfaat iştirakine doğru in- kili büy tir diğür Paristeki kanaate göre, Amerikalı da Batı Avrupa devletlerinin Birleş- rları, Sövyet Ruaya ile/ Birleşmiş arasındaki — münasebetlerin himleştiğini ifade etmemektedir. — temi Tito Roma hususi muhabirimi TİTO, BİR BALKAN FEDERASYONU vutluk ve Makedonyayı da Yugoslavya kurmayı ve bu Tine tAbİ tuta. teklif edecek: Fakat, emin kaynaklardan öğren- Belgratta- Ki Amerikan diplomatları Tito'ya Kati kadaşlariyle 'aristeki müşahitler, aından itibaren, Rusyanın, bir Matindedirler, Onlara göre, cek Ve Avusturya ıklar gösterecektir. Ayrıcaj ük bir mleketi nüfuz bölge tarafsızlaştırmayı imize göre, bu. hususta, inat vermiş bulunmaktadırlar. bildiriyor PLÂNINI HAZIRLARKEN Yunanistanda, Selânik limanı için mühim endişeler belirdi Roma, 6 (Husust muhabirimiz bil- alabilir. a Hattâ gimdi Tito, vaktiyle geri vereceğe benzi- forn tır. bllhassa, Arnavutluk istikametin- Ki müşterek menfaatleri, Tito'nun nezdindeki — itibarını — oldukça taki Su kadar ki Balkan hâdiseleri Yu- Yugoslavyayı — birbirine Yunanlılar, / Tito'nun istan ile daştırırken, rayı Balkanlardaki / tasavvurları. tahakkuk ettirmek imkânlarını da Rus ise de, “Yunanistan — Müstakil akil eder. Bu itibarla eski düşman- isafı endi süratle yeni bir rekabet hâlini — Bteve, dedi, bu sadece bir oylanma değildi. — Öyle olması lâzım. Bazı şeyleri ıti ve kızı var. Sonra S. D. meseles — Birakın o saçma . D. yi. Yüzünde bazı dini tarikatlerin ve lyen nazilerin fotoğraflarında görülen Oparlör, uçağın kalkacağını haber — Haydi, güle güle Katiy.. dedim. Ama bu işten Ümidi kesin. — Öyle mi sanıyorsunuz? Önüm hm, Steve. İnsan kaderini değiştiremez. Ve Allahın takdiri bozulmaz. Bu sözler Üzerine hafifçe titredim, başıma hakkından gelemiyeceğim kadı duğünü anladım. Marry Ellen ertesi gün geldi. Onun bu kadar cazip bir Hömer bile unutmuş olacaktı, Kadın olduğunu unutmustum, günkü onu gördüğüne çok sevindi. Herşey yoluna girdi ve Zitten'e emanet ederek New: yeni bir elbise giymişti. Kokular bana fazla itinalı göründü. — Bu gece sokağa çıkacağımığı dim. Hayır, çıkmıyacağız. 'Beni kucakladı. — Tabil çıkmıyacağız, kocacığım, Marla ile Tommy. Thompson gelecekler Tommy Thompson'la Maria geldiki sürü Dölleme'den söz açtık. Sonunda Tommy dedi ki — Dünyanın ebediyen kısır kalacı Öyle sanıyorum ki, bundan kurtulmak Marge: — Bay Adam sayesinde demek isti — Belki, başlangıçta ona ihtiyaç di — Peki, amı “Tommy biraz tereddütten sonra: — Biliyorsunuz ki, bazı tecrübelere kek tohumunun büstübün ölmüş olduğı dece uyumuş, uyuşmuş, kötürümleşim Kımıldadığını gördüm gibi geliyor bana, yutluk tevdi edilmiş hiyeti federasyona askerl bulunacağı de var, 'neyi kasdediyorsunuz? Yugoslav / komünistlerinin 've / Bulgaristan, m bir birlik teşkil edecekler muhalif olan Çetnik gazeteni, di İngiliz ve Amerikan a getirilmesi imkânlarına bilhassa geçilmiştir. Yunanistanın bir paktla iye ile takip ettiği Aşikürdır. Ka unutunuz. Onun ka- Hitler'in nutkunu din- garip bir ifade vardı. veriyordu. Hayırlı / yolculuklar. geçmeye çalışın baka- büyük ölçü: yaklaşma hareketine geçeceği Rusya flk olarak, Almanyanın tahliyesini 1s- anlaşmasının Amzalanmasını temin için de birçok ke Arna: içine alan Atinayı bilhassa endişelendiren nok- resmi #özelsü Moşe Piyade'nin plAnıdır. Yı goslavya Komünist Partiğinin merkez Kkomisyonu Politbürosunda. hagırlanm olan bu plâna göre, Yugoslavya, Arnı antikomin. Trieste ile Selânik buna dahil olaca) Yugoslavyada çıkan ve komlinistle- plânın tedkik edilmek Üzere Bolerat- elçilerine, ve bu arada müstakbel bir harpte, Balkanlarda, Rusyaya mir- halif mühim bir halk kitlesinin bir a- da dik- katin çeklimiş olduğunu bildirmektedir. Aynı gazeteye göre, Tito, tedafül ma- tebarüz ettirilen — bu plânın propagandasını yapmak / Üzere Profesör Milovan Bartos'u Parise gö dermiş ve oradaki mülteci Yuzoslav siyasileri ile temas müstakbel bağlı | lerini reddetmiş ve yalnız Vanderbilt'in ifade olunmakla beraber, | Yunanistanın bu plânları tereddüt ve üsülüne başvurulabilir İ EDEBİİ 1 “Bolüme,, — Operasını altında - yaratmış. sanatkârın asabi mizacı bütün tecrübeler — altüst olmuştur. Üstadın bentelerini yarattı fi piyanodan biraz - ötede Torre del Lago'nun birkaç remsam ve sanatkârı bir. “Bohüme kulübü,, halinde — topla- niyor ve yüksek sesle konuşuyorlardı. Bazen, Üstadın mesalsine — hürmeten nağmelerini dinlemek için susarlaraa, BU süküt Üntadı. rahatsız ediyor. ve İsenelerini niçin tuttular! diye, avaz İYAR bağıfıyordu p tır ki, hakkındaki 1808 senesinin Kasım ayının bir ge- de manzara böyleydl: Cecco, Angioline ve Ludovico “Tom- İmasi iakambil oynuyorlar, — kağıtları masanın Üzerinde şaklatıyorlar, birbir lerine bağırıyorlar ve akort di kasımlarına — karışarak / piyanodan alog parçalarına hiç aldı Tp etmiyorlardı. Birden Puccini dön. dü ve: "Silenzlo, ragazai! Ho finito!, dedi, ÇArtık susun, İşimi — bitirdim). Hepsi kâğıtları attılar ve Pucelni on. Jara “Bohüme,in son #ahnelerini çal dı. Kimsesiz küçük bir kızın tevekkül içinde ölüşünden doğan hüzün, erkek- Kalbini sardı. Pagni — sonradan göyle anlatırdı: “Ölüşünün yürek pa- ralayıcı akortları yükseldiği — zaman, tüylerimiz Ürperdi, hiçbirimiz göz yaş- darımızı tutamadık. Bu nahif mahlük, bizim “Mimi,, miz, işte fıkara yata- #ında buz gibi yatıyordu. Onun tatlı ve Sevgili sesini bir daha hiç duyamıya- caktık, Bu üdeta rüya gibi bir şeydi —Rodolph, Marcel, Scffhunard, — Col- Ün— bunlar bizdik, bunların şahsında biZ yepyeni bir hayata doğuyorduk. Bolki çok evvel, belki de rüyada Mi mi bizimdi, ve bütün bu Wtirap, Ren Gi astırabımızdı. Ginccomo da ağlıyor- dü. Etrafını sardık Ve aes çıkarmadaı birbirimize sarıldık. — İçimizden — biri göyle dedi; “Şu kAğıtlar yok mu, İşte bunlar seni ölmez/kılacak,, cesinde Pagml, Operalarının flk temsilleri Puceini'yi her zaman çok alâkadar ederdi. 'Tem- #illerin verildiği yerlere gider, prova- Jara İştirak eder, bütün bu müddet zarfında da, evde kalamadığından do- Jayı ekseri ıstırap çekerdi. Roma'ya, Milano'ya ve Torino'ya kadar uzanan ufacık yolculuklar bile keyfini bir hay- Hi bozmiya kâfi idi, Günlerden bir gün Pariste iken, Torre del Lago hasreti içini büsbütün doldurmuştu. Bu sırada sokakta zevkalz biblolar, Pisa'nın çar- pik külesinin kopyelerini satan ufak bir Çocuğa Tastgeldi. Puccini kulenin maketini 10 franga satın alarak yola koyulürken içini çekti: “Vallahi mem- lekette olaaydım suratına bile bakmaz- dim,,, diye, mırıldandı. Ava çok meraklı olan Puccini, Ar- Jantindeyken devekuşü avina / düvet edildi. Daveti verenler Arjantinll bü- yük çiftlik sahipleri idi. Şüphe yok ki dk atışı Üstad yapacaktı. Bir keklik Yükseldi, Puccini nişan aldı, tetiği çekti, fakat keklik vurulup da yere düşeceğine uçtu gitti. İkinel bir kek- Jik havalandı. 'Tüfek gene — patladı. Fakat bu kuş da hiçbir şey olmamış Kibi uçtu gitti. Puccini'nin şerefi mev- Zuubahisti. Nihayet üçüncü keklik v Tulup düştü. Muvaffakiyetine sevine Gatad mağrur bir tebesslmle — nazik €v ahiplerinin yanına koştu. — Fakat hiçbirini bulamadı. Dostlarının muvaf- fakiyetsizliğine daha ziyade şahit ol. mamak için, hepsi sıvışmışlardı. bu Pucoini New-York'tayken, kendisini kıştıran milyarderlerin bütün davet- Ziyafetini kabul etmişti. Gene, New- York'ta, el yazısı meraklısı bir. zat, GİACOMO PUCCINI Eserlerini nasıl besielerdı? ANAT Ha: PLİM ta Muvat Aslara Çok meraklı olan Üstad bu pa |arasında bir kâdeh de konyak bulu: ra İle kendisine çok güzel bir motör. |nur. Baygınlık geçirmesi halinde ya. bot aatin aldı. İralıya kuvvet vermek için hazırlanan Buenos Aires'te iken de, "La Pren- | bu kadehi, ekseriya, ameliyatı seyre an,, gazetesi, emrine - mükemmel bir | derken fenalık geçirerek yüzü veşilim ânİre, garsonlar, aşçılar, birkac otor İ İfak bir renk alan arkadaşı içer. Bu mobil ve hergün yirmi davetliyi doyu: | da, / ahlâkçıların / dedikleri — hulâfina, Tabilecek yemek maarafı tahsis etmişti. | başkalarının dertlerine katlanma gü Puccini'nin yakın dostu ve operala- | cümüzün pek de fazla olmadığını göz- anın güftelerini hazırlayan Adamı, Ua- | terir, inda yeni bir opora mevzuu bulmağa uğraşıyor. ve Bu mishl dikkate değef, naatlerimizle hiç bir ilgisi çünkü ka- olmiyan hiçbir. mevzuu beğendi. Temiyordu. 1010 da Puccini uzun müd- İayrı bir merhamet çeşidine delâlet e- det Uzak-Şarkta yaşamış Renato Si- İder, Sızan kan damlalarını, eğri iğne: bir gazeteci ile tanıştı. İnin zorlukla geldiği cildi. görmek; o moni iaminde Adamı ve Bi imoni müştereken bir lib- İkan sanki bizden #kıyormuş gibi, retto yazmayı kararlaştırdılar, Üstad- İigne sanki bizim derimize geçiyormuş İa Milâno'da buluşunca, Puccini mev- İ gibi Üstümüzde bir dehşet hissi uya: zudan hiç hoşlanmadığını söyledi. Bu|dırır. Hayalin eseri olan bu korkuyu #ırada Simoni birdenbire: "Carlo Göz- | muhakememizle yenmek İmkâasızdır. Zi'Yi İntihap etsek ne dersiniz?” diye | çünkü burada muhayyele, düşüncenin sordü. Puccini evvelâ reddetti, sonra | yardımı olmadan işler. Akıl araya gi- düşündü. Berlinde Deutsches Theater- İrebilse netice başka olabilirdi. çünkü Müştü ve şimdi bunun üzerinde yarat- tağı küvvetli tırlamıştı. yal, gilr ve başka bir Turandot yaratırsanız, yeni bir öpera bet “Bu mevzuu ele alarak ha- "Turandot” piyesini gör- | örselenen, — seyircinin — cildi değildir; ama bu muhakeme tarzının hiç bir te- #iri olmaz; bir kadeh konyak daha Çök tesir eder. Bundan şu neticeyi çıkarıyorum. ki hemcinslerimizin, sirf mevcudiyetleri ve heyecanlariyle / üzerimizde - büyük tesiri birden yeniden ha- beşeriyet sevgisi ile dolu stelerim.., dedi. “Küçük bir somurgelıkten milletlerarası bir ANADA'nın, ku Fol oynayan Devlet haline yük- bu günlere kadarki seldiği tarihin tetkil rından biridir garı Bay Bri kında yayınladığı ener bize bu gelişme- nin sebepleriyle mek imkânını veriyor. Meseleyi tâ bağlı Jacguen Cartler 24 temmuz 1534 tari- hinde diktiği maklar,, ara: Kral bir toprak parçar “Kanade Lavrent nehri Fransızların ederken, daha. sonraları, giltereye terk edildiği vakit Güebec 've Ontarlo eyâletlerine de O zaman bu eyâletlere Aşağı Kanada ve Yukarı Kanada adları ve- müuştu. riliyordu. İngiliz Parlâmentosunun mart 1867 de kabul ettiği kanun nlon,ünu kurmuştu. Bu yeni Ünvan iki geki eyâletle İskoçyı darının üçte yonu dışında. darı buna, biz ye altı eyalet 'toba (1870), Topraklarıı ölçüde — geni, hayli artmı ilerleyiş Yirminci mi harbin tesiri ile hızlandı. iktisadi. fanli Jük, kerestecilik ve bi anat Üzeri na daha sonra buğday istihsali de ka. Vilâyetlerde ticart muamele. tılmıştı. ler geliştik; “Bohöme” Operasındaki Müsette val- Havemmmee ramsezce . Oo zoram —Ü Marta atıldı — İni Kımıldadığını görür. — Hayır, yanılmadığıı Tommy, sanki/ içinde müş gibi bardağına dikkatle baktı. — Size herşeyi söyliyebili tahkik için günde on sekiz saat Çalışıyorum, 'nun büşbütün ölmediği bir hai yatiyetini inde etmektir. Hattâ icabında siddetli bir Bu deniz yosunlarından mürekkep bir n bir mikroskopa uzun zaman bakars şeyin kımıldadığını m, Faraziyemin ilâçtır. Çok iyotlu bir laç. ve Kitty Rupp'un tek lar çetin bir kadın ol- Stev Birdenbire heyecanlanan M — Çok enteresan, dedi. Neden tecrüibe etmiyorsunuz? — Tecrübeye var Ve bu bayların evli erkekler oin başladım, ama daha çok baya ni tercih 'gelin, size de tecrübe edelim, Poliklinik'teki Jarımdan bazıları şimdi ilâcı tecrübe etmektedirler. İ pazar Adam ailesini Jane — 'a hareket ettim. Karımı, kendi mühitimi bulunca - Ve bir masal âlemi gibi geldi bana. Eve geldiğim zaman Marge 'aşington Adeta uzak ünmüştü, makyajı da hiç şüphesiz bu neviden bunlardan bir Marin ile desine hafiften göyle bir dokundum. Onlar da benim Kibi mer'in di kendisini, ya'dettiler. Belki de $. Ama kendisini tam bir tıbbi muayeneden hususta bir şey #öyliyemiyorlardı. Saat 9 da radyoda #piker Winchell'i dinledik. Yirmi kat merdiveni çıkmış gibi nefen nefese idi. dan gelen bir sansasyonel telgrafla başladı. ri Bakanlığı diş Moğolistanda kısır olmuyan iki erkek bulun- duğünu öğrenm Ruslar hâdiseyi gi samıyorsun belki? de dedi. Evde oturacağız. leri zaman tabil Sun'i ağımı zannetmiyorum. ihtimali vardır. Juyulması mümkündür. e başladım. dedi. Br- una kanp değilim. Sa- olduğuna inanıyorum. Teşekklir ederim, dedim. Ben Hint domuzu Marge bana baktı: Tecrübe et, dedi. İnsanlık — hesal yapmalısın. u dakikada bütün dünyada rle tice çıkar n ilâci içerim. Tommy'ye Homer'den bahsettim. K a iyi bir müayene vaziyette etmek için göründüğünü 'aşington'a ü Bu keşif aylarca evvel yaş Aymişler, Missisipi. infilâkı 'ninin dibinde bulunuyorlarmış. Tommy Çok enteresan, dedi. Acaba doğru mü? MT e GNL ea 'a elinden doktorlar, biyolojiz meşgüldürler. geçirtm tutuyorlardı. Bu iki adam bay Adam gibi aanasında derin bir kur: maya, başladı: Zurr'ıyefsiz Dünya herşeyin görüyor. doğruluğunu Erkek tohumu- ikatse lâzım gelen şey ona ha- tedavi ihtiyacım ediyorum. meslektaş: dektilim. geleni Belki Ho- göylediler ve geleceklerini D. nin tatbikine müsait bir haldeydi. Neşriyatına Londra- İngiltere Dişisle- Ama Kanada, eyâletlerine tatbik edildi. iterenin Kuzey Amerikadaki toprak- , İngiliz Kolumbyası Prens-Edward Adamı (1878), Saskaçe- 'van ve Albenta (1905), yıl içinde New-Poundland a rol sahibi devlet haline yükselen KANADA rent nehri üzerinde tk buharlı gemi- lerin işlemeye başlaması (1809) velik demiryolların inşam (1830) gibi olay- Jar arasında beliriyor. Birbirinden pek Uzak ve yalnız bazı mahdüt — yerleri meskün bulunan o koca ülkede ulaştır ma meseleleri pek büyük bir ehemmi- yet almıştı. Bununla beraber - Kanadanın ginat faaliyeti hem aşırı olmiyan bir hima- yectlik hem de yabancı / sermayenin alamı sayesinde gelişmeye başladı. Yir- Minci asrın ilk yıllarında Kanadanın birkaç bin fabrikası senede 500 mll- 'yon dölara yakın gayri safi kiymette Mal istihsal ediyordu. Artık Kanada, ticari politikasını bizzat idare etmek iddlasını İleri sürüyor, Elde edilecek pazarları kendisi kazanmaya / çalışı- cak, yani bu iş yalnız İngiltereye ait bir iş olmuyacaktır. Birinci / Cihan Harbi, Kanadaya sınal ve ziral istih- Aalini arttırmak imkân ve hattâ zaru- retini verdiği gibi bütün dünyaya da bir millet olarak / gürünmenine vesile oluyor. - Bay Bruchâsi'ye göre “yeni Kanada ne başka bir İngiltere, ne baş- ka bir Fransa, ne de Birleşik Devlet- lerin bir nevi eki değildir... Kanada, Birinci Cihan Harbine bir. sömürge Bifatiyle girdikten sonra ondan “eşit şartlara sahip bir ortak,, şeklinde çık- ©. İngiliz kanından bir Millet olmak- Ja beraber herşeyden ziyade — Amerle kalı bir Millet olduğunu biliyordu. Böylelikledir Ki Kanada, 1867 den 1945 € kadar bir iktisadi Devlet ve milletlerarası bir Devlet olmuştur. İk- bir sömürge oldu. mülletlerarası bir virden, gelişimi, ike değer büyük konula. . Çüebec eyâleti Müste ruchda'nin memleketi hak- neticelerini tesbit et iğıçtan ele alalım; gdına — Pransiz bayrakını Çücbed ile "Üç İre sina sıkışmış pek küçük 1i adiyle amları bölge, Baint. n — kenarına yerleşmiş işledikleri yerlere inhisar 1768 de İn. gâmil ol. 'Kanada Domi- 'Yeni Brünswick ve Yeni İn- ikisi Kanada Konfederas- kaldı. Fakat daha gonra- irbiri arkasına olmak üze t daha katılmıştır:. Mani- 1871) ve yine aynı n bu kadar muazzam bir işlemesi Ve nüfüsün . da n ile hâsl olan iktisari sırda, son İki umu- Halkın iyeti ilk önceleri kürkçü- ıkçılık gibi üç amış olup bur tisadiyatının gelişmesi ve siyas vazi yetinin icapları onu, yabancı memle- ketlerle olan siyasi” münasebetlerini bizzat idare etmeye sevkeyledi. Kana- danın tabil kaynakları, ona büyük ti- caret memleketleri arasında mühim bir yer verdiği gibi coğrafi vaziyeti ile İngiliz, Fransız unsurlariyle temin etti- #i çifte kültürü isayesinde ve eski ve yeni dünyalar arasında “tabil,, bir bağ teskil eylemek gibi kaymetli bir rol de oynatmaktadır. tople yeni yeni bankalar açıl- Bu hareket Saint-Lau- B. | a Çeviren: Yaşar Nabi — Mümkündür, dedi, Maria. — Zannetmiyorum, dedim. Dış Moğolistanda olup biten- deri İngiliz Dişişleri Bakanlığının haber alması pek inanılır gey değil. Herhalde bir takım rivayetler çıkmış ve Londranın kulağına kadar gelmiştir. Dişişleri Bakanlığı da Rusların ne diyeceklerini öğrenmek için haberi neşrettirmiş olacak. Marge sordu: — Peki haber doğru ise, Milli Zürriyetleştirme Projesi Üzerinde ne gibi tesirleri olabilir?. Öyle sanıyorum ki, Ruslarla aramızda bir maç seyre. derdik, Kısır olmuyan bir Rusun bulünması ihtimali tek ba- gına Vaşington'un altını üstüne getirecek. “Telefon çaldı. Vaşington'dan Jane telefon #diyordu. M. Z. P. heyecan içindeymiş. Acele Vaşington'a dönmemi istiyorlar- di Diş Moğolistan hakkındaki haber herkesi telâşa düşür- Müstü, Ertesi gün saat onda Dişişleri Bakanlığında husust bir toplantı olacaktı. Plân bürosu aat 11 de toplanacaktı. 12 'de de Pumphrey Beyaz Saray'a davet edilmişti. — Olmaz, dedim. Onlara söyleyin, danışma komltesiyle mühim bir mülâkatım var, vaziyeti bütün tafailâtiyle gözden geçireceğiz. Komitenin kararlarını kendilerine — bildireceğim. Bu kadarı KAfI gelir mi, dersiniz? - Ümlidederim, dedi. Jane, ama hepsi fena halde telâşta, Ertesi günü uyandığım zaman yağmur ve dolu pencere- deri dövüyordu. Bütün günü yatakta geçirerek kötü havaya, Vaşıngton'a, M. Z. P. ye, S. D ye ve kısir olmiyan Moğollara nanik yapmak niyetindeydim. Öğleye doğru televizyonu açtım. Karşıma ne çıkaa Genirsiniz? Ayan Azası bayan Fay Summer Knott. Muhakkak âyan kürsüsünden bir nutka başlamiş olacak- H Tik işittiğim aözü şu oldu. M Z. P, tamamiyle akim kal- miş, hattâ bir rezalet halini almış. Nazik bir anda konuşuyorum, diyordu. Şu dakikada öğrenmiiş bulunuyoruz ki, Moğolistanda insan neslini devam etürecek iki erkek var. Komünlstlerin zürriyet yapmak h kını reddetmiyorum, ama dünya Moğol Komünlatleriyle do- Jacak olursa halimizin ne olacağını bir düşünlün. Gülümsedi, müstakbel dünyayı tasvir eden bu imajın din- deyiciler üzerinde gerekli tesir yapması için biraz bekledi. v devam etti: (Devamı varı Muhcıyyelenın tesiri TEKNİK | tHakiıyet sırları tesirleri vardır. Mer korku, ö ke ve göz yaşları, gördüğüme fikren alâka düymamı beklemeden harekete geçer, Korkunç bir yaranın manzarası seyredenin yüzünü allak bullak eder e dehşet ifade eden bu yüzde, kendi nin seyircisini heyecana düşürür. Ne kadar ustalıkla yapılırsa yapılsın bir hâdisenin tasviri, bu heyecanlı yüz kadar Üzerimizde tesir yapmaz. — Yüz Madesinin tesiri doğrudan doğruya ve Anidir. Onun için, acıyan insan kendi ni acınılanın yerine koyarak nefsini düşünür, demek merhameti çok yanlıp târif etmek olur. Bu düşünce, akla gi lirse her Talde dan sonra gelir. Baş dönmesini de bir muhakeme izah etmek mümkündür; insan uçu- rumü görünce oraya düşebileceği Ak- lna gelir; fakat önünde bir demir par- maklık varsa düşmesi imkansız oldu. Aunu düşünür; amma yine de aşafı bakınca başı döner. Hayalin ilk tesiri- ni vücut hisseder. Bir rüya dinlemiş. tim: Adam rüyasında bir. giyotinle idam sahnesi görmüş, idam edilenin kendisi mi, başkamı mi olduğunu pek farketmemiş ama ense kemiklerinde giddetli bir aüi hissetmiş. İşte mü- hayyelenin böyle bir kuvveti vardır. ALAİN merhamet düygüsün: inceye İnceden YLE ufak geyler vardır. ki: ine dekildir. Onları herkes görebilir zaten. Kant'ı, Beethoven'i, Bergaon'u bilmez sek bizi hemen hemen kimsecik ayıp- lamaz. Fakat tahtakurularının ve ple relerin çeşitlerini " tanımazsak, aman Allahim, ne kadar mıkılıriz, yerin di- bine geçeriz. Ben kimseyi üzmek istemem. Onun için size ikisi ortası bir şeyden bat gedeceğim. İklâl ortası deyişimden de anlaşılıyor ki bahsedeceğim şeyi hem biliriz, hem bilmeyiz. Nedir bu acaba? Söyliyeyim: Kibrit, Kutusunun — tlâçlı tarafına bir iki kere sürtünce başı mi- nimini bir havafişeği gibi uçan bu tehlikeli çöpü hepimiz çok yakından tanırız. Hattâ bu çöpün fazla şakaya gelmediğini de çok iyi biliriz. Ellerimiz yanmıştır, elbiselerimizde açılan — de- likler yüzünden canımız yanmıştır. Kibrite karşı içimizde nefis müdafan- sından doğma şöyle böyle bir Ürkeklik de vardır. Yanımızda kibrit çakıldı mı, tuhaf bir alışıklıkla sinmeye çalışırız. Bunlar bilinen şeylerdir tabil. — Fakat #iz bir paketin, bir kutunun içinde kaç kibrit çöpü vardır. bilir misiniz? Say- madınız Ki bilesiniz. - Niçin saymadı- Evinize Öir paket kibrit getirir ge- tirmez çöpleri sayarsanız, kısa hir za- manda, neden yine kibritsiz kaldığını- zı hemen anlarsınız. Ben, her neden- #e, gazetelerimizde çıkan vecizelere bayılırım: / Vatandaş futumlu ol, gibi. Ömrümün binbir üzüntüsüne şimdi de bu vecizeler yüzünden bir yenisi ka- tildı: Tutumlu olmak kaygım. — Onun için bu çetin işe kibritten başladım va aylardanberi boş zamanlarımda kibrit çöpü sayıyorum. Günün birinde büyük bir istatistik Ostadı olursam - hiç de Tet etmeyiniz. Elli 'çöplük tek bir kibrit kutusu elime geçmedi. ama, her kutuda tam 50 kibrit çöpü olması lâzım galiba, Bu- 'nu kibrit çöpü sayımındaki 15 aylık objektif tecrübenin verdiği yetkiye da- yanarak söyleyebilirim. Her ilim adı mi gibi, ben de, ister istemez inductif. hareket ediyorum. Bir paketten çıkan kutuların en az 37 ve en çok 47 çöpü olduğuna göre hüküm ve mütalâa yü- rütmek lazımdır. Elliye en yakın sayı 47 dir. Demek oluyor Ki her kutü 'nazariyece 30 çöplüktür. Biliyorsunuz ki, nazariye, tahmin olunan ve öyle olması gereken gerçeklik demektir. O- 'nun için her zaman nazariye ile geklik arasında aksilikler çıkabilir. Kibrit çöpü hesaplarında da böyledir. işte. Nazariyeye göre bir paket kib- İritten tam 500 çöp çıkması Jâzımdı Halbuki: yalnız 426 çöp çıkar. Yine nazariyeye göre bütün çöplerin — ku- sursuz olması Jazımdır. Halbuki: 55 çöplün başı yoktur, 60 çöp de sakat Başlıdır. Hesabimim - gerçekliğe göre aparsak bir pakette tam 189 çöplük bir noksan buluruz. 189 çöp ise, tam, 4 kibrit kutusu eder. 10 kutuda 4 kutu eksik olursa, nazariye ile gerçeklik a- rasında yüzde 40 fark var, demektir. 'Tutüştürürken kırılan, başı uçan çöp- leri bile bile hesap di birakırsak, bir paket kibriti 50 kuruşa değil tam 70 kuruşa satın aldığımızı öğrenmiş olu- yüz. Biz, bu ehemmiyetsiz Istatistik- ten ehemmiyetli şeyler / öğrenebiliriz. Yaşayışımızda hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Yanılmamak İstiyorsak hiç olmazan yüzde 40 nisbetinde bi payı ayırmak zorundayız. Siz de benim gibi yaparsanız evinize niçin kibrit yetiştiremediğinizi anlar ve hat edersiniz. Baydar DERLER Romancı Rex Beach 72 yaşında ölü olarak - bulundu Sebring (Florida) 8 (AP) — Tanın- miş roman müharrirlerinden — T2 ya- gında bulunan Rex Bench, — buradaki evinde, başında BİF kurşun yarası ol düğü halde ölü olarak bulunmuştur. Mahalli adli mâkamlar — kendisinin Antihar ettiği kararına varmışlardır. evinde