Tarih görüşleri BAH VE SAHSİYETİ Yazan: AlI Canib Yöntem “Patih, diye anılan Osmanlı hüküm- İstediğini yaptı. Birçok — ihsana darı İkinci Sultan Mehmet, sadece ön oldu. Fatih, Yaz ve #onbahar mevsim. bir asırlık Şarki Roma İmparatorlu- lerini bu gibi tetebbularla geçirirdi. ğunu ortadan kaldırmış bir cihangir — Trabaon İmparatoru — Davta'in Giye dikkati çekmemelidir. Şark ve mayesinde bulunan ailâme Yorgi Aml- ının tasrih ettiği gibi, roki'yi de getirtmiş, kendisine musa- ©, bilhassa ilme, Alimlere, sanatkârla- hip yapmıştır. Batlamyüs coğrafyasını Garp kaynaklı a alâka ve hürmetiyle beraber çok bu zatla birlikte okumuştur fÜksek görüşlü, töleran, ve —birazdan — Bir haylı garpli Alim İstanbula ge- makalemizin müsaadesi nisbe- lerek malümatlariyle Fatihi müstefit 'tinde anlatacağımız Üzere— serbest edip atiyye ve ihsanına nail oldukları Güşünür bir adam, aynı zamanda dev- gibi bir kısmı d€ memleketlerinde ka- leme aldıkları eserleri —kendi. hü: 'Tidir. Kümdarları durürken— Fatih'e - ithaf Onun bü ehemmiyeli cephesini izah etmişlerdir ki bu da, bu büyük padi- Ş Ka İrinin hiç ihmal edilemiyecek - bir için bazı Gerpli tarihçiler Arapça ve gah Ve ilim meftunu adamın ye (Acemceden başka Yunanca, Lâtince, devirde namıl bir büyük şöhrete malik hattâ İslavca bildiğini ileri — sürerler. olduğunu ispat eder (4 |Uzun yıllar hizmetinde bulunan ve,cü- — Son olarak, meşhur ressam Gentile vukun- Bellini'yi İstanbula çağırarak - kendi tını kaleme alarak padişaha / takdim. resmini yaptırdığını keydetmek — iste İlâmundan itibaren on yedi y jeden Bizanalı tarihçi Kritovulos'ın (1) rim, İMPadişah Arapça ve Acemceye vakıf * tır. Yunan filozoflarının bu dillere — Makalemin başında işaret — ettiğim İŞEvrümiş everlerini okurdu. — deyişine gibi Fatih, aynı zamanda şairdir. Di- bakarsak Yunanca ve Lâtinceyi bildi- vanı İstanbulda Fatihte — Millet İfinden #üphe ederiz. Fatihin Divanı tüphanesinin Emiri kısmında mahfuz İelimizdedir. Bütün muasırı bulunan dür. Ankara Üniversitesi Dil ve Ta- |Müirler gibi o da manzumelerini tama- rih - Coğrafya Fakültesi kütüphane- ıi model yaparak #inin değerli Müdürü Kemal Edip Un- © hava içinde kaleme almıştı. Fatih, sal bu nüsha üzerinde çalışarak fak- Ki Yunancaya aşına olsay- #imilesiyle birlikte izahlı ve ilâveli bir Tarih Kurumu yayınları ara- İmiyle İran edebiy bilhansa İdı, bu teceddütperver hükümdarın siir. lerinde © dilin paheserlerine hâs izle- sında 1046 yılında neşretti. İve tesadüf ederdik. İrandan gelen Acem şairlerinin lya- Fatih, çocukluğunda biraz haylas- katini anlamak için onları meşhur üs- ı Okumaktan kaçınırdı. Babası İkin: tatların manszumelerine — nasire söyle- ci Sultan Murat, / bilgili've şalr bir. meye mecbur ettiği gibi, kendi Divan fadamdı. Şark dillerinden —Arapça ve nüshasının sonundaki bir muramnı it- (Acemceden— — mühtelif ilim ve bahis- mam için ilâve edilen ve © devrin ta> İlere ait mühim eserler onun teşvik Ve nınmış geir ve Allmleri taradından ka- e Türkçeye geçirilmiştir. Ki Jeme alındığı görülen muralarla da, #aki kütüphanelerimizde bu eser. aarımın ediplerini bir nevi müsabaka: mühim bir kamı mevcuttur. İş- YA davet ettiği anlaşılıyor. bu kabiliyette ileri düşünceli bir — Fatihin ilim sshasındaki faaliyetini lerinden, Hoca tâyin ettiği Molia Güraniye, ço- ve zamanındaki âlimlerden, şairlerden Suğunu İcabinda tekdir etmesi, hatta ve bu Allmlere, gairlere karşı müame- Bövmesi için müsaade — verdi. Fatih, İelerinden etraflıca bahsetmek Jâzım. Ahtiyaç Bükümdar olan Sultan Murat, oğluna ifade için O'nun mı ni teni mühimsememek / İstedi. Fakat dır. Bu da aşm bir makaleyı Gürani yaman bir adamdı. Ço- #österir. Gük, onün iddet ve azmi karşımnda Al Canib Yöntem #taatten başka çare bulamadı. * () Kritovulor'un kaleme aldığı Fatih, genç yaşından itibaren, aarı- T! Tolidi tara zek tanınmıştır. Kritovulos' 'tih bir taraftan eski cihangirlerin ha- Süretinde basılmıstır. S ygi ” Y M gee S e A — SAA Çadır. “sonradan. mütenddit. 1 Da Te nn myerin KARfesini İ0 Yapılımışır. Ki bunlardan biri celer, ve bilhassa Yunan felsefesinin, Zeyilleri de vardır. © devirlerdeki mütehasınslarını kendi — () Cami'nin İstanbula geldiki - riva- Yeli vardır. Fakat bizmnt HMĞA baieserd. Tülenasik-I Mac) d bö Fatih, İstanbulu alınca, evvelce adı- orrur ni ve göhretini işittiği Yenadios'u * (6 Değerli lllm adamımız Adnan Adı- I arattı. Bu, hiristiyanlık dininde çok YAT “Osmanlı Türkleri bilgili bir adamdı. Harp - dolayisiyle gaklanmıştı. Nihayet buldurdu. İstan- bula getirtti. Kendisiyle konuştu. Hay- Tan oldu, birçok atiyye verdi. Rumlara ("İMdan okunmaz patrik nasbetti. Öyle imtiyazlar bah-| " Ç ; « KUN elti ki eski imparatorlar taratından | Seyirci buhranı mı, Patriklere verilenlerden hiç de aşağı dekildi. Pati bunünla da - külmedi | — para buhranı mi? Her peyi, her fikri, her kanaati öğren. mek azminde bir adam olduğu için |— Amerikada birçok eşyanın, çamaşır, Batrine gAğvarek huft | mabinesinden OtomobÜR. hadar veresi tiyan dinine dair fikirlerini serbestçe | YE Satıldığı malümdur. — Amerikadan göylemesini emretti. Sonra yine ona | Eelen her şey gibi, bizde de bu usul aa yzer moda oldu. Hattâ, veresiye mal alan- Jar aramında piyangolar da tertip edi. “Yenadios' hirlatiyanlığın ennalı akidı bir takrir yazdırdı. Tercüm Fatihin bu, taasslptan uzak “hareketi Avrupaya kadar yayıldı. Papa, Fati-| — Şimdi, Amerikada New-Jersey' liyor, hin hiristiyanlığa meylettiğine zahip | Sinema grupu, yani, müteaddit sinema Oldu. Rivayete göre ona bir mektup| *lonlarına sahip olan bir şirket, ve Tesiye sipema — bileti '#en bütün Şarkın ve Bizansın impa- | Mıştır. Şirket, sadece bir hüviyet ve Tatorluğunu sana veririm, deği!, Pa. | Takası gösteren kimselere 15 doları H, sırf her geyi anlamak saikasiyle | SHMamak Üzere kredi yapmaktadıı hareket ediyordu. Nitekim meşhur Os-| / Bizde, sinemalarda yer bulmak — güç bir mesele olduğuna göre, bu Usul pek manlı / ansiklopedicini “Taşköprüzadı nin Şekayik-i Numaniye (2) adlı bi.İ tatbik edilemez Yografik eserinde, onun bu. merakını | — gösterir haylı menkıbe yazılıdır. Bun- lardan biri şudur: Fatih, devrinin en fleri gelen Alimlerinden Hocazade Molla Zeyrek'i bir din meselesi üstünde Yazan: bir hafta münakaşa ettirmiştir. O, me- n tafizik meseleleriyle de uğraşmış, hat- Pat Prank $A hurufi dervislerini saraya alarak 'bu mezhebe dair malümat edinmiştir. Fatih, nerede yüksek bir ilim adamı, bir mütefekkir, bir sair, bir sanatkâr duyarsa onu derhal memlekete davet ederdi. İlmin islâmı, gayri islâmı olma- Pozitif, Veya metafizik - bulunması müsaviydi Meselâ Semerkantta meşhyr. Uluğ Bey Rasathanesinin müdürü olan mz tematikçi ve astronom Ali Kuşçu, ha- Misinin katli Üzerine Akkoyunlu Hü Kümdarı Uzün Hasan'a iltica etmişti Uzun Hasan Osmanlılarla sulh etmek Mmaksadiyle Ali Kuşçuyu Fatih nezdi- Re gefir gönderdi. Fatih, bu müsbet fikirli büyük Alimin bilgisinden istifı de için İstanbulda — kalmasını — teklir etti. AlI Kuşçu — “Befareti ikmalden sonra gelirim,, dedi ve hakikaten geldi. Fatih onu büyük merasimle karşılattı. Ve müderrisliğe — geçirerek — ilminden emleketi istifade ettirdi. İranın en büyük şalr ve âlimlerin. 'den meşhur Molla Cami'nin, Orta As- yadan kalkıp Hacca gittiğini işitince dönüşte İstanbula gelmesini — temine galıştı. Cami'yi yakından tanıyan bir Alimi beş bin aitın hediye ile Halebe önderdi. Fakat davete memur olan Zat oraya varıncaya kadar Cami Di- yarıbekiri geçmiş bulundu (3). Terih- Hirecek, tarımadığım. Si kazan defilim, insanım yahu, — Hakkınız var. — Fllmden geleni yapmaya hazırım. Bu bence bir vazife- hakları yak. Tim size, — Gelin m işareti gibi. pirildayi larden, guera tezkirelerinden — öğren. | | — farkettirmemesi kolay değildir. diğimize göre haylı İranlı gair, Fati- | | bi hin mürüvvet ve semahatini işiterek | | — olmıyacaktı. memleketimize gelmişlerdir. ki — bun: Çalgı dürdü, multak bir sessizlik oldu. Jardan meselâ Acem Hâmidi ve kabuli namindaki adamlar, Fatihin emriyle birçok manzümeler kaleme almışlar, divanlar vücude getirmişlerdir. Yukı ıda bahaettiğimiz Krletovulos — tari. hinde diyor Kit “Patih meşhur Bat Jamyüs'ün coğrafyaya Bit levhalarını (yani haritalarını) — görmüş, — bunlar biraz karışık olduğu için daha vazıh gekle sokmasını Filozof İvraklasla ha- vale etmiglin — İvroklos hükümdemni| diğini nihayet farkettim. Homer: — Bilmem, dedim. İSTANBUL ? Aralık 1049 çerken Afabpa Sevdası, oOtomobil sevdası Refik Halid Karay mancı Peyami lâheai gibi. başlarında yardımda, buluna- İR devrin araba B vn Halbuki maşukası bayağı bir mahlük- kendisinin. ol. yarın büyük bir tayyare sevdasına tutulaca kız, Bugün ince, zarif görüşlü bir mi- Zah muharririmiz mevcut olsaydı bize üzerine hoş bir ro- man vermek fırsatını kaçırmazdı. tekim mükellef atlı arabaları ürdüğü devirde Recaizade Ekrem arabayı vebi- Madıktan başka Zaten Bihruz Be '€n son tertibatiyle araba devrinin 0 cihetten hâtıralarımız ve ma: lamatımız geniştir. Bir aralık arabaların 'otomobil sevdamı' Tar karşılaşı Zamanımızda da otomobi! tekerlekli derinde ağır evlenecek kıza Münhasıran areba vermezdi. Gelin ha- nim yine de o ciheti düşünürdü amma 'dâha ziyade romantik şekilde: kanac açarak göğe doğru. Hacıosman. bayırına değil. hattâ daha gülünçleri ve pek 'ne hatalı izdivaçlar, ne aca- #ürüklenişler Bey 'Türk edebi le ederek— iyi bir eser kazandırmış çarpıntılarını yip ayrılmalar maddisi bir. yana, tepetaklak ne lüyor. Denebilir. ki, “Bir t diye vasıflandır. rom —kark yallık. hikâyeci elbette bazı Üstad Ekrem'in arplı tekniği 'bakımdan 1 İcap eden Ayİ bir eser mamin . sebebi olmaklığım dolayisiyle aslara dayı hayalımızı bir ile tetkik mahsulü ve bu üzerinde durülme Kençilgimde okuduğum, bir daha göz- den. geçirmediğim. halde Aim “Araba Sevdası” dir, “Araba Sevdası yorum ? Şu/ sebeplerle; 1 — Avrupa yoluna girdiğimiz saa- daki/ gülünç. tarafımızdan uçurumlara Maslak yolundan yavarlanışlar! sonra tekrar ele alınmıştır. Onun bü. tün darmi ezeli ikiliğin, bir tezle anti. tezin çarpışmasındadır. Aşağı yukarı, ec. 'T Gartadi G A v Görülüyor Ki alitenini kaybetmeyen canlı ilk nazarda Hayatımızdaki “ehemmiyeti itibariy- deve, araba ve kayık, bütün nakil vasıtaları dalma edebiyata geç Boğaziçi ve Hi kayık, sonraları sandal, BU merak ve bu güzellik Di- biYAtINE, arkasından röyle böy- e Tanzimat eserlerine ve şadece züppelik- ten ibaret sanilan clddi. bir. mevau. hem acıklı tarafl, 'Üp tükenmeyen içtimal bir mesele ve Hem eğlenci unutamadı. kik merakına Büvariyi Kadın pek beğenirdi; binen kadın da erkeğe UF görünür- Bir vakitler arabacı ve kadınların hoşuna yol açardı. ni neden yi bulü. rider, muaşakalara Devrimizde şoför ve pilot hazaedilen bir erkektir; otomobil kul- Janan kadın da erkeğe cazibeli gelir, ni bir makinenin hâkimi gösterdikleri, #ürdükleri için bu NİN yelkenii kayıldar hakkında rplileşme terbiyesinde tutu- dan kusurlu yola işaret ediyor Bir moda — ve bir merakı ele alarak zamanın dükkete safhalarını aydınlatıyor. 4 — Tipleri ölçülü şekilde pek me- Tf karikatürize ederek yaşatıyor. Bütün bunları yaparken mikliğe düşmüyor; aadece yarı hasin bir tebeaslim belirlmeyi KAf buluyor. 6 — Hikâyesini en modemn muhar- Gimye üdtünde kayık vakf-ı gitab Badbandan kanat açmış mürsah AŞAbİ “hayilde,, geşler yazmasına muka- bil bereket Nedim, meselt Tabil veya Ser bir nevi saltanat mevkide bulunanlar tablatiyle Aştihayı kamçılarlar. Jarı ve hikâş —dando'dan tutunuz Iüks otomobil da- - insanlar üzerinde bıraktığı tesir- leri ve neticelerini anlatmakla bitire. mesler. Hulâma araba, başlıbaşına iç. timaf ve ruht bir. dâvadır. ivte Recalzade Ekrem, evvel bu mevzuu hafif ele almak süretiyle hikâyeci- Tik tarihimize Tümumlu ve bir eser kazaı bugtin. otomobile, öbürgün kimbilir ne biçim bir nakil olduğu. zaafisı mdi benim yaptığım. gi- kendisini bize anmak imkânını verecek, Fransiz roman- VOĞ o çifte kayık aldı kararım b Sarkı okuyup geei bir Afet ver arında ve kayık/ hafilliği ile zara- gözler söylemiştir. Fakat ara. bayı edebiyatımıza en Maymetli A Jökrem ve en tuhaf #den de —"Bir Mündele-i sevda,, romanındaki diyle— Hüseyin Rahmidir. Lühs konak Arabasını birincisinde, Arabasını İlinelsinde okuduk. “ATaDA. sevdesi,. güzellikte ve Vaka, ne ibret derei, ne öğüt— bir ta- billikle bitiriyor. Ati olacağı yerde motorlüye çev Filerek daha şiddetle devam edecekini Sermişgesine araba sevdasını « diye seçmesi de ehemmiyetli bir noktadır. Kendilerinden bimsat işitti- ime göre evlenme çağındaki zamane hanim. kızlarımızdan. baı takbel kocada aranılan iyle sokan Üi sanılan ciddi Bir eser Ki tayyareye, horada kira man bir inceliği de hikâye kahramanı Bihruz Beyin kadı. BA, güyet mükeller bir arabada rast. İaması ve © arabayı yüzünden bi Arabaya kurulması kadının CAZİbesini arttırmış, zavallı ara. ba sevdalısına onu hem girin, hem ki- bar bir nümüne tip gibi göstermiştir. Hüseyin Cahid Yalçın 75 yaşında Türkiyede modern basım . temelini bir |atanlardan Hüseyin Cahit menlek hayatındaki ellinci yılı bun. una ve sebep ceğimiz bu tiplerin tahlili için en mü: aait yer de bir pansiyon olacaktır. Bal- zac'ın Madi için mün- değerlerden ı demeye dilimiz varmı- yor— pahalı marka otomobildir. İzdi- yaçlarda otomobilin rolü gittikçe bü- yüyor; aanki zifaf odasına bu otomo- anadet yahüt siya- SANAT HABERLERİ Kalp para müzesi Holandada misli müze açılacaktır: 'Tarih boyunca dün- YA piyasasına çıkarılmış kalp paraların İdan birkaç Pene evvel Kullandı. Hü: hepsini teşhir edecek olan bu müzeye ( şeyin Cahit Yalçının' yalnız emniyet memurları ile polisler | yatına atıl ektir. Müzenin ge Konak arabası Sultan Mehmet Hanı Saniı, Unvanlı olmasıdır. Bin ga büyüK ilim ve irfan hâmisi olas T Sarafından Tercime sAİiN ae aç göre Fa> de mülga Tarih Encümeni — tarafından serin kahramanı olan iradeniz, psiko. pat, tibbiyeyi de, felsefeyi de yarıda birakmış olmazına — rağmen — allâme Benç oradadır. Fakirliğin bütün icap ve gösterilerine mile ora hastalık ve hayalet tahlillerine müsa- KüPat, iradesiz genç normale dönüyor; İt ölabilecek kadar marazlarla meşbü- Pütün hastalar (bu arada en tehlikali dur. Romana bir cinayet havası kata- PİT veremli kardeş) iyi oluyor; — xeng, bilmeğe ve aynı zamanda öldürme pal- Adam sevgilisiyir evleniyor. katdeşi kolojisini, kaatillikle mertlik hinlerini felsefeci monküpla, Fıkaralara yarcım karıştırma kompleksini isah edebilme- YaPılıyor. öldü sandıkları habaları bir. ye yarıyacak bir yaratıştan mücrim abbani imtihandan - onda zengin alı de orü rini bir an aydınlatmaya yardım eden (ü bir Hapoy K aptal hizmetçi; — tasavvuf Zei a Tüya tabiri ilmini karıştıran ev sahi- 'erinden medeniyet dozağısı Vanıtalar değişir; fakat yatafata ka- Pilmak nev'inden insan Ana hatlarında sabit kı Refik Malld KARAY karakterleri bil de girecektir; Giği İtalyancanın da 'ya edebiyatından ardımı ile dün. ve fikir. Aleminden yüz kadar ciltlik “Oğlumun Kütüpha- Hesi,ni meydana getirdi. Diğer fantiyeti hariç andece bu dev n Cahit'in fikir hayatımız- da mühim bir mevki l erede kaldı. ki, rap kaldelerinden bize dk Avrupa anlayışiyle görülmemiş zetecilik ha. eser Hüse Jar ve biraz gonra Hüseyin İnbilmesi için, Hollanda dünyanın her |ve Tevfik Pikret ile berabe tarafından kalp para toplamıya baş- Türkçe gra- tam geklini alır, 'Müca- kurtararak deleci Dir ruha #ahip olan Ustat, o za- (manlar bütün gençilgin — hayranlığını Hüseyin Cahit hiçbir zor duktan yılmamış, Malta'ya sürüldüsü akit bile kendini ve etrafını yetiştir.. mekten geri kalmamıştı. Malta Hüseyin Cahit yeni bir mektep olmuştu. daki Üç sene Kütüphane tesis etti. Projektörle sanat dersleri Viyana müzelerinde haftada bir ak- | celbetmiyti. şam sanat toplantıları yapılmakta ve meşhür tabloların biri projektörle ay- bir #anat tarihçisi tara- edilmektedir. yatar Mühayyel 1 ile, Üsküdara geçmeyi bir seyahat telâkki eden bir le sonsuz ufuklar açan da odur. Temenni edelim. ki, an, İtalyancadan tercüme ettiği ve neşredilmiş olan eserinin son beş cildini a gelecek sene buş İ anıpillaran Hüseyin Cahit fından - seyircilere Bu teşebbüs, sanat anlar halk Kütlelerine yaymak için bir ileri adım sayılmaktadır. alçın için İalâm Ta- irfnda muazzam Erarette öğren. hediye etsin. hakikate uygun olar Ressamın çocukluk ve gençilgine Alt kışımlar, bir çocuk ve bir profes- yönel artist t de, 50 yaşından #onraki kıamının. az tüstliğini bizzat düşündükce, Paria'in bu. gözterilecek geç kaldığı F modayı Haber aldığımıza göre, “Raspa,; Pi Kanaatine varı: TiK danainglerinde, kı moda dansı ol maştır. İspanyolca nasına gelen “raspa, ev kadınları ve hizmetçiler tare fından oynandığı da rivat ediliyor. Bu yaz İatanbulda, herkesin raspada meleke kespettiğini 9 Mevsiminin son ak tutunmaya basla- çevrilecekse Vtrille film kahramanı oluyor Montmartre'ın Verillo'nün hi dansının da en yapacaktır. 0 kadar benimsemiş. etrafını ve hattâ sinema ma- lüman baba ile İtalyan anadan oli kinesini bile tamamiyle unutmus gö- | Ve Rum karışığı bir acayip eyiya rünmektedir. gisörlüğünü Gaspard - Huit yapmaktadır. Bu film- 'de Utrillo'nun hu e sanat hayatı V mane o ua Zürriyetsiz Dünya üçüvermişti. Umuml münasebetler müşaviri resmi unvaniyle haftada bin dolar tahsisatı vardı. Yanında altın lâmeli elbise KiymiŞ, pembe tenli bir kadın görülüyordu. tırımda kalmaz ama tulmaz, Onu ük defa gördüğüm zaman ve New.York'un müteber ismini değiştirmişti. Finney bana eliyle Kabelede bulundüm. miza yaklaştı. — Aldırmayın, dedim, bu dakikadan itibaren her gey de- Başından geçenleri anlatmaya başindı — Bana bir yarış tazısı muame sarı çıkmaya hakkım yok. Yalnız beni tephir etmek İstedik. leri zaman çıkarırlar, Sırtıma bir frak giydirerek kimseyi relere götürüyorlar, uwım gibi beni herkese gösteriyorlardı. Ben bir kukla İsimler hiç ha- böyle bir vücut da kolay kolay unu: ismi Kitty Ruppo'ti, dansediyordu. ettiler. Su odadar müthiş girret olduğum Ben de aynı Katiy'yi peşinden sürükliyerek ski bir domtu görmemezlikten gelmek ol maz, takdim. merasimine girişmek icabetti veYA yeni lsmiyle Katiy Riddel- işaret etti. Jan de © fikirdeyim, Hesabi. ödedim, ina - çıkardım. maden suyü İle iki aspirin komprimesi yutturdum. Yatağı: Bittabi. DA yatırıp Üstünü örttüm. hiyordu, ama, Kitty Ruppe bir kızdı, yahut da iyi ezberlenmiş bir ders okuyordu. Birden- bire arkeolojiden bahae başladı. Homer'in gençilğinde arke- oloji öğrenmek hevesinde olduğunu gazetelerden öğrenmişti. Bu arkeoloji bahsi derhal aralarında bir rabita teşkil etti Kat Albay Phelps - Smith ve Bay Kiutz kati a tiler. Ertesi sabah gözlerimi açınca, Adı düğümü gör gibi. tasvir ede güzel bir. kızdır — Üzülmeyin, Homer, dedim, bu işi hallederim, yemin ede- arkeoloji sizi alâkadar ediyor mu: tefektir, kasa boylu ve zayıftır. Iyi kalın gözlükleri gözlerini Ve daha yuvarlak gösterir, öyle ki hep ürkmüş gibi bir hali Tik defa olarak gülümsediğini gördüm. salona bir gözatalım, edir Mavi salona gireli on saniye olmam gobanlık etmenin kolay olmuyacağını anladım. Çünkü Hemer #ürü içinde kaybolan o beyaz koyunlardan biri değildi. Metreye yakın boyu olan, tepesindeki kızıl perçemi bir Pek. tabii, Homer Şikago Üniversiteninden Profe edildiğini hiç işitmemiş miydi? Profesör Ruppe babasıydı. Homer, Aztek hafriyatına gu veya bu gekilde iştirak et miş olup olmadı ir Rüppe'tan / bah- ti Ki Homer Adam'd' Gözlerimi açtın, irhalde kim Jane Zitten'dir. mektup geldi. ki, una. çıkayım, Homer'i hatırladım, Adam . dişarı — Çıktı miz Hultzilopoştü mabedindeki iflere hay Üslelik de adı dillerde gezen ve resi den bellemiş olduğu bir adamın ni herkesin gazeteler- / ran olmuştum. İki masa ötede Ayan Azası Bayan Fay oturüyordu. Bingale'nin pembe nlarından biri olsaydı uyandırdığı heyecan daha büyük —" Bayan Knottu tan ken New-York'un en güzel Rhode İsland'ın Tince Execütive Tru yanın en gü n döküz. yaşınday- Yirmi beş n gik boşanmış kadınıydı. Otuz beş yaşına ge- 'Ün başkaniyle evlendi. Bu süretle dün- zengin kadını Execütive Trust u politikanın çı Ve hoop, âyan Azası olüverdi. durmadan Homer'e bakıyordu. ama ÂZ sonra Fay kalktı, betmek için başını dik görmemezlikten geldi. Kti dedi. Umuümiyetle gazi nolarda müzik dursa bile gene çok gürültü olur. Bu halbuki hiç ses çıkmıyordu. Sonra bir vizilti işitildi. bir. Uğulu gibi. Ama ondan biraz fa dört yüz kadının hep birlikete f anat kadar hemen heme değilse kendisi bu. kanaatteydi. Üzerine ayağının Bu gürültünün üç İdaşmasından meydana gel İ siz söylemişsiniz, anin / ölümü Ve çıkıp gitti. mudlü suyüne daldırdı. Homer'in gözü boynunun çizgilerini kay- kaldırarak — Ne ölüyor bu insanianat des Katiy'deyal, gerdanını Aman yarabbi, boşmuş. gti #elonun öbür köşeninde Oscar Finney'i İWk kozasından günün birinde Hollyiwood kelebeği Homer'e gülümsedi, ——— | Kilaprl;ı dünyası * Peyami Safa'nın son eseri © Muhtar. Körükçü Edebiyet tarihimize malolan ro- —— Bu dekor ve şahsiyetler — içinde afa, fıkracı ve föyton- Peyami, psikopatelojiden — tasavvura: u Peyami'den başalabilmek için on morfopaikolojiden lapritizmaya — kadar İki sene bekledikten sonra bize yeni- bütün İlimlerden istifade ederek / bir İ den bir ener verebildi. Hemen söyle vaka yaratıyor. — Mmateryalizmden aa. mek gerektir ki, eser, bu on iki sene- nostisiszme, ruhçuluktan pozitivizme, lik fasılayı da, Üç senede çıkarılışını da en İlerilerden en gerilere kadar bütün haklı gösterecek bir olgunluk ve kıy- felgefi mekteplerin tezlerini taniıi ede met taşıyor rek bir münak *i kuruyor. Peyami Safa'nın bu iki düzüne —— Bir edebi tenkilin kısa çerçevesi seneyi ezeli mevzuunu — derinleştirip içinde bu münakaşayı hülüse etmek düşünce ve bilgi hamurunda yoğur opi Avağı yükarı bütün Teaeta. ee makla, ruhundaki Hegelyen münaka- temlerinin ve ilim dâvalarının hülânı yaları olgunlaştırmakla geçirdiği görü. ıi aldıktan sonra şöylece neticelen. diriyor dan — Olasan düşüncesi — kifayetainliğini biliyor. Kendi avını kendisi yarattık- tan sonra, gene onu avlamakla vakit eddüdün Ni bu kadar uzün bir fası Harbiye - Fatih, karpla şarkın, "Do- boş bir şeydir. Ya handi tecrübelerimiz Kuruncu Hariciye Koğunu, — anglikla yoluyla "lek. bir smteleşmma hei hastalığın, — “Bir tereddüdün romanı, v M MA L v sele A İZ - rini anlatır. "Biz İnsanlar,, adlı 'l# alana aa a dayadk Ü GAE LN ee BŞ LA DA NL aa aya e KaT ne KARE Re'de müeyet Tn bu SA Te İA lenle Çarlalanmıı e. AM eülmiyor. o helde Si ti le€. i sapınlıl Te DÖN DA mefhumların. aralarındaki tereddldün - MA Yarılacadını ve vunu d aa KUT EA SA T SA TlEr L müse rehber edeceğiz, yahat de umü- T- Jar yoluyla araştırma yapacağız. Ama DU ikisi ayrı geyler olarak kahire veri, “Matmazel No- Aralarında ahenk kunacek bir halli hai bulalim ? — “Bir medan kur- tulmak için başka bir smna dan başka çaremiz kalmışar.. We kanalir, ne de müspet ilimder bu. iyte Dü tereddüllerin netlossi, oir cak “rabbani hidayet,, diyebileceğinee 'Allahta kendini bulma,, şeklinde te- Gelli edeceğini ileri sürüyor. Materyar Üzmin kaba maddeciliğini, fertçiliğim fâzit dairesini, ikinci bir ortaçağ maye dafi asrımızın tekniğe olan saçma aü fını, ilmimizin kendi kendinden şüphe eden Gürüklüğünü gösterdikten sonmm 'den,, den kurtulup Allahta yok elmen 'nin tek hal çaresi olduğunu. söylüyen, Burda Allahın varlığı yokluğu © e» dar haizi ehemmiyet — değiidir. mevcudiyeti şüpheli olaa bile herhalde bu lman, bizim ön para e mez — bilgimizden — ve — fizik Ha Bunlarımızdan — çok daha dayir niklı bir mefhumdur. Böylece Peyansi Safa kondine göre bir kıymetler baremi v Kürüyor; Ferdi milletin, milleti insan- dağın, İyanlığı da Allahin ötoritesi ici- 'ne alan bir nizam. Bu nizamın mihves Fi “Nür,, dür. Rabbani hidayete «ren bütün müstariplere bu “Nur,, gifa ola- aktır. erdiği için Jet ve gizli işler z seveeilimi. Daha birçok cephelere dağıtabile- Voke pansoynu Kgihi. hne olabilecek fakir dir. Bu alle aynı zamanda, — — Romanda da bu nür mayesinde pai- dır. Kakramanın hapvent hit rak Gönlürer, velhami Anoeika üi bi; ve nihayet muharririn bir sentez kununlarından aatronominin zembolü gibi aldığı — menküp felsefe Tına, üzvİ ve rühi bütün ha hocası ordadırlar temas ediyor. — Bir takı Diğer taraftan muharrir, bütün metampalkoz - hadıs e n İçtimal sınıf ve tabakaları, ayrı siyasi —— peuami 8af bazan v mezheplere mensup kimseleri bir ara- Jere Geniyen konuşmalar. Tenni kitapı da tetkike en müsmit muhiti de ahyor: dardan alınan parcalarn kuvvetlendir.. Üniversite, Zira, — Fatih medresesinde digi hu enerinde davasını lapat - etmiş 'zeytin ekmekle karnını doyuran fakir midir? Kendial de neticeyi yine bir mır- talebenin, ayni günde Şişli'deki arka- ra bağlamıyor mu? TTenkit ettiği fa- daşına çaya gitmesi hiç de garip Kel- git dalreye düşmüyor mu? — Teerübt mez, Keza yeşillerden kızıllara ve tü- ilimler için yantığı tenkit, her yerde runculara kadar her siyasi ” âkidede ve her Zaman İspat edilemiyeni sanece Ansan, © çatı altında bulunabilir. birer müşahede ve ferdi lddla diye ka- Ve nihayet Müslümanlığın da Hi bul kevfiyeti, bu roman için de düşü. stiyanlığın da felsefelerini, birleştik- nülemez mi? Bizi ne kadar ikna eteae. ri noktayı, dinlerin ana membat olan de, bu eseri gene aadece bir müne 'Nur,, u ifade için de muharrir Müs- ferit müşahede telkini diye almıyacak mıyız? Ferit'le Aziz, tezle antitez mü- messlli olarak değii. aynı dâvanın bir zize tipi ain birini tamamlıyan mümessilleri olarak konuşmuyorlar mı? Bir nevi Mefiato Kibİ gözterilen baba ne çabuk insaa- leşiyor? Bir ölünün cebinden pek de mâsum aayılmıyacak- şekilde — alınan Çevireni para İle kavuşular. refahin bu tebede dülde rolü yok muydu? Matmazel No< Yaşar Nebi Talya'nın Koltuğu 6 #üfİ! pansiyonda olsaydı acep Ferit gene rabbani hida- yete erecek miydi Bir takım süaller Ki ne yerim, me) Teti yaptı, ve bizim İşitebileceğimiz, fakat başka mazalar- — | |de “terazüm, bu sikleti çekmiyecek dan İşitilmeyecek bir mesafeya gelince “kazpalaz, 1 dedi. Ben andece, bu münlleri ortaya çıkar bir kaplan gibi yerinden sıçradı. Fakat Oscar mâni | ( mamnın bile bir kıymist taşıdığını ve. oldu, zaten Fay kapıya varmıştı. Onun Airret, müthiş şirret, —| | eserin hakikaten cevherli, — cine bi biliyordum. Homer'in rengi atmıştı - | |mahsul olduğunu İşaretle Kececeğim. ve kemikli elleri titriyordu. Oscar dedi. ki: Bir dereceye kadar Bernanos, ruh ba- Steve, ne zevkli iş vermişler size. Zevkli, kolay ve — | | kımından Ciaudel ve xaye bakımındani da yeni epifanist cereyana yaklaşan! decim, söz götürmez bir fikir eseri. Egzistan- Homer'i bir asansöre doğru götürdüm, ve —| | siyalistlerin “kara,, edebiyatına. karsı Soyunmasına yardım ettim. İki bardak - | | bir "Nur, hamlesi gerek mühtevasi, gerek Ayakları on santim dışarıda kas — | | muharririn üslübu çetin ve hayli fikir doöğrüsü bu husüsta elimden bir şey gelmezdi. — | |cehdine bağlıdırlar. Büyük okuyucu! * kitlesinin değil, — orta münevverlerin bile anlamaları epey kafa — yormıya, m'in dalresinde bulün- Yalnız buraya bir şey Hâve edilmişti. On bağtı “Gürüelyor. — a eğim, Jane Zitten kendi — tarzında Evet, — tefekkür — sahasinda çol küvvetli bir eser kazandık. — Okkült y bir vesika kazandı. Peyami — Safa on * * a Yalnız... Yalnız, bizim nâçiz mes olduğumu / düşünüyorsunuzdur. Adim, — | İlek edebiya ve romancılık fazla biri Bizin kâtibenizim. Bu sabah o kadar çok vey kazandı mı? Peyami'nin “Doku$ ay Smith bürosuna — gelmediğine göre | | Zuncu Hariciye Koğuşu,, nda içimizii Jane sualimi ağzımda bıraktı: B y kadın; “Be, çıplak öleceğim, çıplak, derken düydüğümüz sanat heyecani havası bu kitapta hâkim — olabiliyos| oluyor çıkalı. Acaba çıkmaya —| (mu? Hattâ, teknik bakımdan, Vaks diyecek oldum. İstediğini yapabileceğir — İların Üstaca bağlanışına — rağman, a) bana öyle dedi, kitapların seviyesi aşılmış, kahraman: Jarda karakter ve çizgi büttünlüğüne — Nereye gittiğini söylemedi. mi! aa GŞ llT Telefon ettiklerini söyledi. Arkeolofi — hakkında — ko- Burada biraz durup — düşünmeli nuşMAK İçin bir Tandevusu varmış. gerekiyor Kitty Ruppe onu kaçırdı; Anlını ararsanız, pek - telâşli - değildim. () Matmazel Noralya'nın Koltuğu! Devam Roeman. / İstanbul, Nebloğlu. Yayınevi, İtiatı & dira,