9 Şubat 1937 Tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 4
w j R oya EEE ——— Seine 4 YENI ASIR En şayanı hayret şeyler Zahiren basit bir müşahededen doğuyor.Bir hasta canı istediği zaman tansiyonunu iradesine tâbi kılabilir mi Tp âleminde Aziz okuyucularım! akalemde Ta yavaş yavaş nazarında tecelli Uzun, bir mukaddime yap- madan bemön vak'ayı anla- intizam, berbat Surette ln keme hasta düşünmeye © başlar o başlamaz düzeldiğini . , Hasta gitti en sonra > toru bir düşünce alıyor. Faali- yetin: e tamamen müstakil olan LR ere mii la İl MASTIR MEVZULAR rımızdan doğan e a rr gb Acaba bu bir tesadüf mi idi? | © Müstesna dabi olsalar madem | © Dikkat, fi noktaya | senlari dünyaya ve “madde, ye -j: snrdan doğan Ebem Tesadüf ise diyecek bir şey | ki b ballar biç olmazsa bu | tekâsüfü demeli Daim mi, ec ihlişnen. | etaşümlan Ha, iradelerinin Cin yoktu; fakat düf değilse maile taşını İlel artık eye ihtiya, rine am ve mutlak bir başlı başına “bir mesele idi hadisin yas tekevvün etti“ | bir Temel dikkati Beria çe- | izm kuvvetlendiğini, i i İn ad kılmanın mü- hem de büyük bir mesele idi,. | ginü keşf edebilmek fen alemi | ken geyler “esrarlı, şeyler, | Seröestiğimizin azaldığını ide | mareselerini yaparlar, rlesi günü aynı talıktan için fevkalâde bir şey olacaktı. | “Mistik, alada rdı. Mistik dia e Uzvi ihtiyaçlarla ins'yaki taz- : ai müracaat eden iki; 1s“ Tetkikat ve tomikat bu ha- | itikatlarda en ziyade Hindis- mın en ulvi hüviyeti ruhi | yikten doğan ibtiyaçların tabii sonra ne dikkat ve ira: 5 tayı bu'defa doktor alâkalı bir | disenin zan olunduğu gibi is- | tanda yaşamakta idi. Ve Hin- uğunu ve o varlığın | birçok kolları, şekilleri ve de- | lerini harikulâde bir şiddetle : ul etti. ümit eğri gösterince va- | distaı veli leniyetini kendini maddeye bağlıyan bağ- | receleri vardır. Si (Yoga) Ylar a tel ek. kud nın mevzu ile alâkası kuvvet- | ziyet tamamen değişdi. Ve ara- | kabul emi; lardan sıyrıldığı nisbette mahi- | bir taraftan bedeni diğer te- Keki yi z bedi” ilce bantın! iliyana bide bezin bir baliğ dö na- | ve şuuru mistik o mevzularda He teeyyüt Li ve va raftan ruhi ilme rle bas ve bulmağa kalmıştır. İnieellaşi “Biz tece ik | a dikkat tı kuyu sie celbetti, e i dan irtil nfek | sitten başlıyarak ğa derece m b si halleri bu ikincisini f Üzel şahsiyetimi, idi | vövde si kres banşümul bir di bütün x tiyaç- | en büyük ihtiyacı m edi dördüncü ve ilah... taki teessürler, ruhi ekiyor Ve bunların arasında bil- | rubu ezelinin mahiyetine avdet itiya Vee kimle Bir çok, hatta pek çok hasta- | vi e yaran kapladığı | hassa “Yoga, lar vardı. Ve | ettiğini ve binaenaleyh ni ları dar Meal at iğ itikadın ve ların kal, izamsızlıkları bu | zaman ler arızalar | “Yoga,,lar ilmin ara bi bi e tahakküm ve ta- olan felsefelerinin. doğru suretle zail olduğu görülünce | meş'um gi ve ali hasta | mevzuu dünyanın iç tara- aş bi e Dk e tamamen mi simektedi irler. si ilmi. ai düşünce ile, deveran arasında | oluy fnda mili bi bi el teki er e a Zaten “ Voga ,, iştirâk de- alâkadar etmezdi. ilmi bir münasebet bulunduğu me- | © Halbuki şuur mükemmeliyetle ünik Ke ela ei meki, alâkadar eden cihet onla selesi takükkuk etti. ire ali. ie ilm A aş Tan TA ai Dp Görülüyor ki Yogalar rda mis- aki şiddet ve itikat- sırada profesör Abrami | kurtulanca ve uzvi Yapacak ike ee e epi vi Dirtekeiemin enn ilham ettiği uz bir hastanın canı iste: aye çe üzerinde hâl im lr EE yucular nazarında bi tün mâna n gayeleri bu en ali harek üzerine iradeni, dah man damar tazyikini yani tan: | ince, neticeler daima mes'ut | ve kıymetini alabilmesi için vi Bunun ümeyyiz vasfı, iradi bir | heti idi. Fennin aradığı bu idi siyonunu yekseltiğini, Â edi oluyor ve şahsi normalliğini | bu “Yoga, larm hususiyetlerini nefislermi aftan ceki İle, kalbe, ciğerlere, di- | ve fen aradığını bunla; sa a zaman azalttığını, yani t; istirdat ediyordu. bir parça Tr Tâzımdır. ez yarağı mada ihti- | mağa, (böbreklere, damarlara uştu, Bu mü meselesini iradesine “abi Bu okadar vaatlerle dolu ve yaçtan kurtarmak için o uzuv- | ve bütün uzuvlara iradenin Ml bütün lg ve- mı ilân etti. kadar yeni ufuklar ve izahlar “Yoga, lar ge uzuvla- ri tamamen pm etmemin | €mrini mek uzu) saitle e Yi kp seya- az müşahedeler, vücudumuz- bir bâdise idi ki, | rımızın ieabndan doğan yani © uzuvları (iradelerinin | istediği gibi işletmek veya iş- | hat tertip bu se- da otomatikman işliyen ve ta- e yüksek bir pro- uzluk ve saire si maddi emrine tamamen münkad kıl. | letmemek kabiliyetinin iktisa- ri meri çen netice- mamen Biner. olan uzuvların, seökeri bi öneli iliklerine ihtiyaçlarla, insiyaki ihtirasla- | malarınm. hıdır. göreceksini ; AŞK MAÇERA, ye, ESRAR... EFRİKA No: ME birdenbire konuştu: vermiyeceksin?, tah ği ve ile titredi... e ire Sev- — — Sor oracağıra suallere doğru — Evet, ebe: düşmanın ektaba | YIL SONRA — vereceğini ümit ediyo- — Fakat, sonra senin için — Ma less yanılıyorsunuz, ipi bakis ard "Görüü . Burada iyi muamele gör- | fena olur. diye cevap verdi.. ve kavgalar arasmda herşeyi siki istiyorsan, bize itaat et- — Ne heis var. — Yanı lik mi? Buna im- | unutmuş ve yakalandığı zaman men lâzım. em ve Morgan .sinirlenmeğe başla- - pi ie nda geçen | bir fırsatini bularak, mektubu £lL ve Hırsından adeta titri i ek bir türlü aklına elen çaviran ananaaaaı yeni ufuklar açan bir buluş A e şuurumuz ve irademizin tabi olabileceklerini emrine gösterir gibi yener IKI ŞAHSIYETİMİZ ARASINDA Gerçi ruhi şahsiyetimizle, imi ar etimiz yiyin ai maması di fali e eril e muzun tahteşi vasıtasiyle ie Dener Ve bunu Vi- meşhur Freud göster- m Fakat burada iri eğil, kadar tamik etmeden elinden bırkmasına nie li ktu, bir pertev- suzun Zziyayı ve i bir nokta; masından doğan kuvvet gibi mevzua, bir seli h edilen dikka- rattığı busust hâdiseler görülüy. Ve bu teki iddetile, de artıyordu. üzerine, dikkat badi sesi vei sa doğrudan doğruya ap — arzumuzün, uyanık irademizin tesirini yenii, Bu ise ne görülmüş bir hâ- dise idi, me de aklın kabul edebileceği bir şeydi. Her kes elini kolunu istedi: eli gi gibi hareket ettirebilir; fa- hiç ettiği Bu böyle idi amma. yazdığım bu hadiseler de eğ gibi mesi hâdisesi tetkik edilim X zarureti çel kendini his- | settirdi. Avrupada ilim adamları, me- deni hayatın insan uzviyetind. irçok re vazifeleri bozdu- ğunu ve bilhassa ei mu hitlerde “dikkat, m. son derece zaafa lim görmüşlerdi. Şuurla bir dikkatin m ne Avrupada Amerikada görmeğe ie ei imkân yol ii tetkik edilmesi miz da (di ikm) in bu re derecesi Milli küme maçları Altay, güzel bir oyunla | rakibini yenmiştir Havanın yağmurlu olmasına rağmen Halk sahası kulüp ta- raftarlarile dolmuştu. idareye memür hakem ortada ii Yenisini bolmak icap etti.Altınordudan Mustafa Şen- kal bu “çam deruhte etti, za bei idi ki Eğer e e sak milli kümeye İzmi nirden girecek iki takımdı tekim iğ kai ie maçı 2-3 kazanmakla kendisi başa geçti ve Altınor- dunun vaziyetini nazik safhaya soktu, Çünkü Altınordunun Milli ve girmesi için Altayı yenmesi şarttır. Beraberlik bile yaziğeti. rtaramaz. Halbuki Altınordunu: ipe ile bir tehlükeli ai daha vardır. Altay ile “Almanın Si ziyetleri bu şüpheli en vaziyete koyanlar vardır. İzmirspor ta- kımını yeneceğini tahmin eden- ler onu” şimdiden milli küme takımı addediyorlar. e Aksini en ise Mei rin ins partida ibi, o İşte bi bunlar gelecek iki son e ri Di caktır, Yani en ecanlı rl şılaşmaları çe Kr, eyi ve Ankara takımlarının da bek- lediği hatalar ve öğrenmek istedikleri takımlar. “5 Takımlar şu kadro ile çık- mışlardı: Altay: Mehmet, Ali, Fuat, , Selim, Mehmet, Halit, Fuat, Abbas, ütfi, Fuat sakat ayağına rağmen oymyordu. Ba ise Altay için bir avantaj ünki eski Faadın oy Memeni si kaç mühim fır: ü çırmıştır. İlk golü Altay yap Buna Göztepe mukabele etti. Derken golleri karşılıklı olarak beşe kadar çıktı. Devre bittiği zaman Altay 3.-2 galip gelmiş umuyordu, öztepöhin Bundan evvel yapılan maş larda İzmirspor 4-0 Bayı kris r da 10-1 Egespo; Sml Burnava maçı Burnavalıların devre pis nda 4-0 mağlüp vaziyı sahayi terketmesile emi ne Son vaziyete göre, Altay 7 maç 20 puvanla en başta ge- li spor 7 maç üvan, a 7 maç z el Buca 7 maç 8 puvan ceçi domuz a yvan yemi 175 bin sülale si eder dersek ayda 19 küsu görürüz. Bunların - bayvanların, insanların degill * boynuzları, derileri, yeri barsakları ilah. çıktıktan sonu ca Kânun içinde her bime mai eki aç gram et lokı Gi le siz he- başına gele a ps aşiyan ISTITRAD — Bu hesapta a bu bu aim el anlıyai yediğinizi bil ei ne il il mi Ren tansi- gile. Öyle, a Şüniii Çün- kü bir gri m yi eği Gn m câzı “ mizac ,, güdük yn ie tiza eder Halbuki Izmirliler kadimden beri celâllı, e ayı, sapkın, ovarda diye burdur! "Gü inde bir pe z sr tansiyonları düşük, işleri dü- dük olmak pie İzmirli- lerin, niçin bunun aksine o rak, mizacları kıyak, tansiyon” ları kabardaktır? Tk vermek ve ista- salâhiyeti bistiğini inhisarlar daresinindr. ar A NEBİ uyunca kızardı ve R. ok rte dör. ae e : “öyle dedi. Sevgili Büşman kim3ir?,, organ mektubu — Sen bilirsin delikanlım.. isafirlerimizin böyle ayakta kalmasına gönlümüz razı olim- Yoksa fena bir maksat gütmi- yoruz.. Koltuklarımızda otoma- tik tertibat bulunmadığına emi, olabilirsin.. Seninl ok uzu: üşmek istiyorum. ik yor- gun görünüyorsun.. o Ayakt beklemek doğru mul. Hem bu- radaki eşyalar başk > hı be: — Lâf uzatma, diye bağır- dı.. Benim ağzımdan söz bir kerre e Mor; tavırla ayağa zik ii ve e Ren doğru lp ek sigi paketini — yi b bir En mızı kabul et. Olmaz canım. KS e elile iterek: lütufkârsınız, diy Kr ağ Fakat kalsak arm ii odanın makas girdiniz? - Hangi elk mi? İşte bu pek sa ki bir > e k- > mesele ne geline mu miydi kadar saf yani zannederim... — Farzet ki anlamıyorum. — Öyle ise izah edeyim. En büyük emelim ölünceye, ie dar sizinle uğraşmak ve siz- intikam almaktır... İçinde e e bini bir arzu e aşma adamı organların binasma yem ik maksadı ne olabilir? — Yanındaki genç kimdi? — Orasını bilmiyorum), — Di ıl bilmiyorsı (bilmiyo- rum) ez de, (söylemek iste- mryorem...) z amaştı, titriyor- du.. Şimdiye kadar daima emir- lerine itaat görmeğe ve herkesi karşısın. titretmeğe alıştı; için, Robertin ters ve pervasız ei büyük bir tesi, sabi bir tavırla — De likanlım.. Sana son — sual daha soracağım. Sm cevap vermiyecek ee — Soni — Haya tekila di müş dem ze e yoktur.. ti göre Ball ece Ge” selem gaiplere alar — Olabil Lâkin bütün bunlar öğle doğruya ken- di muvaffakıyetlerimizdir. — Peki, haydi öyle farzede- lim.. Binamıza girerek bilmem içi girdiniz? NR ve gazi nereden biliyordunuz? — Size herşeyi en u'ak tes ferruatına kadar anlatacak de- ğilim Bu sırada, şimdiye kadar zam hiç karışmı e Gordon avaş ( yavan; Ituğundan kalktı ve Kis biri iler ledi. peni Ea hertarafını gü- Eri üzerini aratmak iste” e iş işten mi e öv. ude mamak sa, elini uzattığı şey mektup o muştu. Rol bartin içi rdon ee okadar
