30 Haziran 1954 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CASABLANCA'N iki manzara görüyorsunuz: Solda : V İKİ CEPHESİ — gecesi ve gündüzü Fran sız hallel Kazablanka! Gündüz başka, gece başka olan şehir... ŞtteeseAAAALALAALLAAALAAA * * : * ; : : : $ * $ $ * ? : : : ... gerscece Dün de Casablanca'yı — veya sakinlerinin kısa ifade şe- kileri ile «Kazav yı arkada bı- Yaktık, Gemimiz sabah saat 7 de li- mana girip rıhtıma — yanaştı. Saat 8.80 da yolcular sahile çıkmağa başladılar. O sırada senelerce evvel adadan tanı- dığım bir Musevi gençle kar- şilaşım, «Kaza» da - ticaretle meşgul olan bu eski arkadaş, hakikaten büyük bir dostluk gösterdi ve saatlerce bütün şeh di dolaştırdı durdu Öğle vakti arkadaşlarla ye- mek yemek ve biraz dinlenmek için bir gazinoda — otururken yanımıza yaklaşan elli ya rında bir adam, yakamdaki ro- zete bakarak nereden geldiği- mizi sordu ve Türk olduğumu- zu duyunca, gözlerinden yaşlar akarak ellerimize sarıldı, Me- ğerse kırk küsur yıl, yani İkin ci Meşrutiyeti müteakıp Türki yeye veda eden Musevilerden- miş, İstanbulda yaşayıp da oradan ayrılmak mecburiyetinde kalan bütün gurbetzedeler gibi bağrı yanık bir insan... Ayrıldığı zaman 8 - 9 yaşla- rında bir çocukmüş. Onun için 'Türkiye kafasında bir ideal o- larak kalmış, Ağzında bazi tu- haf kelimeler, meselâ; Tahat *lokum, acıbadem, — kurabiye, çafçaf (çarşaf) gibi... Mösyö Heskiya bizi evvelâ şehirde gezdirdi, ondan - sonra da davet ederek erkek ve kız kardeşiyle annesine tanıştırdı. Daha sonra da bir otomobil tuttular, şehri ve Fas'ın hükü- met merkezi olan Rabat'ı do- laştırdılar. Akşam kendilerini davet ederek Türk ve rakı ikram ettik. Mösyö Heskiya gemiye gelir- ken bir de Faslı güzeteci arka- daşını beraber getirmiş. Gece, saat 12 den sonra ken- dimizi âdeta zorla davet etlir- dik — ve otomobillerle — Arap mahallesini gezdik, «Zorla» yişimin sebebini sonra anlataca ğım.., gemiye yemekleri Batı Afrika sahilinin bu muazzam beldesine Fransız Emniyet Komiseri General de Hauteville öldürüldük- ten yarım saat sonra varmıştık... Herhalde kısaca ifade etmek gerekirse hem Casablanca'yı, hem de Rabat'i buraları iyice tanıyan ahbaplar vasıtasıyle, en münasip şı-kilde yani sağyarı- adını Cami» olarak görmek kdbıl oldu. elelim Casablanca ve, Ra- bat'a... Casablanca, ruhu — olmayan muazzam bir plâj şehri manza* rası arzediyor. Bizim kılavuzla- rın ıla—.nıne göre sonra en hi Yi v Bu söz pek yalan olmasa gerek... Gerek Casablanca'yı, gerekse Rabat'ı (sadece bu ikisini gör- düğümüz için Fas'ın diğer ta> rallarından bahsetmek istemi- yorum), iki kısımda mütalâa etmek lâzım. Birinci taksim ge- ce ve gündüz, ikinci ise Fran- sız ve ÂArap Berberi) şeklinde pil h Hakikaten de bunlar arasın- da o muazzam — farklar var ki, ki ayni memleketi değil dünyanın iki ucundaki iki ayrı diyarı geziyormuş intibal” nı ediniyorsunuz. Gündüz Casablanca zevk ve neş'e diyarı, gete korku ve deh şet beldesi... Fransız Maroc», medeniyet, temizlik ve N Arap Fas, ge n, pisliğin ve iptidailiğin nümunesi.. Bunları bir iki yazıda an'lata- bilmek ne kadar güçse geminin burada kaldığı 20 saat içinde de görebilmek o kadar müş- kül... Gündüz Casablanca, zevk ve neş'e diyarı, dedim.. Hakikâaten bir şehrin bu kadar eğlenebil- mesi, ilk bakışta buranın çok mes'ut ve rahat bir yer olduğu intıbamı uyandırıyor. Fakat bir de gece «Kaza, sı var... Bunu gördükten sonra Fas'ın mes'ut bir memleket olmaü ı, deh- şeti kan dığımı, ölümü istih- kar ettiğini, malüm tâbiri ile «boş verdiğini» farkediyorsu- nuz, Farkediyor Ve tüylerinizin ürperdiğini hissediyorsunuz. Gece - gündüz ile Fransız - MevreceLLALALALLELALAARA Arap diye iki tasnif yaplım. Bir bakıma bu ayrılığı, gece Arapların, gündüz ise Fransız- ların şeklinde ifade etmek de kabil... Fas, ezeli bir Fransız - Arap mücadelesinin, daha doğrusu bir istiklâl savaşının hâkim ol- duğu acaip bir diyar... Berbeı"ı mücahitleri, memle- ketlerinin istiklâliyetini ka zanmak için korkunç bir müca- deleye katılmışlar. İnsanları su gibi harcıyorlar. İnsan hayatı- ın bu kadar bedava olduğu bir yer daha tasavvur edemiyorum, Öğleden sonra Rabat'a gitti- ğimiz zaman şehir o kadar sa- kin bir manzar arzediyordu ki, yarım saat evvel Fransız Emniyet kom senera| de Hauteville'in öldürüldüğünü ;* şittiğim zaman hayret içinde kaldım. Fakat sonra dikkat e- dince şehrin için için ürperdi- ğini farketmemeğe imkân yok- t4.. Arap - Fransız mücadslesi ında evvelâ İstanbullu Mu sevi gence, sonra Mösyö Hes- kiya Ve ailesine, nihayet Fas'lı eciye sorduğum suallerden hu, bır netice almak kabi| ola- madı, Verilen Ccevap gayet kısa ve Lesınılı «Bu mevzu tehlike- Hidir, konuşamayız.n Ve hakikaten de konuşmadı- lar. Esasen gemi daha limana gir meden yapılanı tebliğde, Casab- lanca'da saat 20 den sonra ka- rada kalınmaması ısrarla tavsi- ye olunuyordu, Velhasıl zevk ve - tehlikeler diyarı «Kaza» veya arapça is-“ mi ile Darülbeyda insanı cez- bediyor ve titretiyor.. ha Şe!nvı—ıhk bakımından Afrika- da bu kadür muntazam bir beldeyle karşılaşabileceğini in- san tahmin edemiyor. Kısa bir tarihçe yapmak ge- rekirse 5 kü Darülbeyda'nın hn*uıııluâul yerde Anafe şehri varmış. 1468 de Portekizliler burasını zaptet mişler, Şehrin 1907 de 25 bin N ŞEHİR — Casabl a'nın bugün her hıkımdııı nındm bir iehır oluşunda büyük şehircilik mütehassısı Prost'un çok emeği önünde, oto- mobillerin «park» Gtmesine ayriılmış geniş bir meydan görülü yor. - 6 asır evvel bugün" gçe SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA — SN ğ RAFACOMBİNE S. P. P. | gr. Procaine'li Penicill'in 400.000 ü. Dihydrostreptomycin RAFACOMBİNE S. P. P. 0.50 gr. Procaine'li Penicill'in 400.000 u. Dihydrostreptomyein çağ iyle, Arap semtleri birbiriyle muazzam bir tezat teşkil eden Casablanca şehrinden Paris'i hatırlatan modern bul varlardan biri — Sağda: Daracı k sokıklı. bembeyaz bir Arap mahallesinin damları.., kan Türk turistleri, sarayın olan nüfusu, 1939'da 250 bine, bugün ise 800 bine yükselmiş. Bunun 500 bini arap, 150 bini yahudi, ger İspanyol, İ- talyan, Türk, İngiliz, Amerikalı Yunanlı hatta Rumrı.m müte- ise Memleketin belli başlı gelir kayn 1 balık sanayii, hubü bat ziraatı ve madencilik, Bi!- hassa bakır, kurşun ve fosfat ihracatı bitinci plânda geli yor. Afrikanın bazı bo.geıemıdı iklim dolayısı 1le kısa zamanda bü ni seyri takip ediyor sanki........ Bugünkü muhteşem Casablanca 20 yıl gibi kısacık bir zamanda inşa edilmiş, Halâ da!müazzam bir imar fafliyeti gö Evvelâ, en dar ve kötü sokak lara varıncaya kadar her yer as faltlanmış, Sonra her yanda 20 » YOLCULARI — Casablanca şehrine dolaşmağa çı- 30 - 6 - 1954 ——— kapısını — tetkik — ediyorlar. 25 katlı gösterişli binalar göze çarpıyor. Ve nihayet plajlar...... Şehrin kibar mahalleleri deniz kıyısında... Bütün sahil baştan başa plajlarla kaplanmış. Ancak Atlas Okyanusu çok dalgalı ol- duğu için doğrudan doğruya de nize girilemiyor. Sahile boydan boya havuzlar inşa edilmi; Herkes buı—u hax uılnıdA a: «Denize "!ıdecn ı—nel duş yapmak mecburidir. maamafih, şehrin en büyük iki plajı arasından büyük bir kana lizasyon borusunun gdenize dökü üğü de görülüyordu.... Çok muazzam «Gök delen» bi naları tamamen asfalt yolları, Turistik otelleri ve sairesi ile Fransızlara ait «gündüz Casab lanca'sın son derece medeni... Bundan sonraki yazımda A- raplara ait «gece Dar'ül Bey- dası'ndan bah ği GENERAL ALİ FUAT CEBESOYun L iyri Hfara AAAĞAr Moskova'daki İngiliz heyeti ile olan temaslarımız İngilizlerle ve bilhassa bu hey ati tai kasli rei si Mister Hud! ile sık sık görüşüyorduk. Heyet âzalarının ekserisi vaktiyle Rusya'nın muhtelif yerle- rinde memuriyet vermiş ve eski Rusy ayı iyice tanımış kimselerdi. Bizler de yeni Rusya'nın dahilt durumu nu oldukça yakından biliyorduk İNGİLİZ HEYETİ İLE TEMASLAR Mnskovaya bir İngiliz ticaret heyetinin geldiğini ve reis- leri Mister Hüdson'la Sovyet Hariciye Komiseri Çiçerin nez- dinde yaptığımız — mülâkattan daha evvel bahsetmiştim, Bu mülâkattan sonra temaslarımız kesilmiş değildi, İngiliz heyeti ve bilhassa Hudson'la sık sık görüşüyorduk., Bir hayli ka!la- balık olan heyet âzalarının ek- serisi vaktiyle Rusyanın muh- telif yerleri miş ve eski Rusyayı iyi mış kimselerdi. Bizler de, Rusyanın gdahili durı kından biliyor sayıl itibarla aramızda yakın mas teessüs elmeğe Çünkü onların malümatı bıum kileri, bizimkiler de onların ma lümatını tamamlayıcı mahiyette idi. Gerek Mister Hudson ve gerekse temas ettiğimiz azaları centilmen insanlardı. Şunu iti- raf etmeliyim ki. Moskovanın ©o günlerdeki can sıkıcı hayati yabancıları birbirlerine bağla makta çok mühim bir rol oy- nuyordu, MİSTER HUDSON'LA YAPTIĞIMIZ MÜLÂKAT ŞUphcsız Mister Hudson, ara- sıra Lord Gürzon'dan al- mış olduğu talimat mucibince bana bazı sualler sorar ve ben- den almış olduğu cevapları da aynen Foring Ofise gönderirdi. Bu konuşmalarımızdan en mühimi 22 ekim 1921 de Tür- kiye Büyük Elçiliğinde olmuş- ftu. Aramızdaki muhavere şöy- lece cereyan etmişti: Hudson — Enver Ve Cemal Paşalarla Ankara hükümetinin bir münasebeti var mıdır? Ba- zan onların Ankara namına lâhiyetli oldukları söylenmişti. Acaba doğru mudur? Ben — Enver ve Cemal Pa- şalar Ankara namına vazifeli ve salâhiyetli değillerdir. Onlar, memleketi kendiliklerinden ter kedip harice çıkmışlardır. Os- manlı devletinin Umumi Harbe girmesine karar vermiş hükü- metin en nafiz azasından nu- lunuyorlardı. Harbi başindan sonuna kadar idare etmiş ol- duklarından, memleketçe — he- sapları görülmeden Türkiyede yeni ve si, bir vazife ala- Mazlar. Hariçte bulundukları zaman da Anadolu hükümeti nam Ve hesabına hareket et- mek hak ve salâhiyetleri yok- tur. Kendilerine hiç bir husus- ta da vazife verilmiş daği'dir. Hudson — Cemal Paşanın Afganistanda umumi müfettiş. lik gibi pek mühim bir vazife- ye getirilmesine taralınızdan yardım edilmiş midir? Ben — Cemal Paşının Afga- nistana gitmesi ve orada umu- mi müfettişlik gibi ye Bgetirilmi Afganlıların ar- zusu ve talebi ve kendi muvafakati ile olmuştur. Tür- kiye hükümetinin bu bhususta hiç bir teşebbüsü olmamıştır. Hudson — Ankaranın islâm Ve şark âlemi İle münasebetle. ——— rinde Enver ve Cemal Paşala” rın bir rolü olmuş mudur? Ben — Ankara, islâm, — V© şark âlemindeki faaliyetine Ef- ver Ve Cemal Paşaları karıştif” mamıştır. Müslüman ve Şar memleketleriyle bizzat temasâ gelerek bunlarla — muahedelef akid ve mütekabilen — elçileri mümessiller ve heyetler BöÖN dermek suretiyle Ankara, lâm ve şark âleminin merk haline gelmiştir. .—Ugamsısnı’ yapılan müuahedede yeni g ye hükümeti Aîganmam kınması ve bir ordu teşkil mesi için elinden gelen yardı” mı yapmağı Üzerine a*mışl""ı Hudson — Son derece l“mı_ yetperver bir Türkiye ile Bo şevik Rusya nasıl anlışıblı ve dost olabilmiştir? Ben — Garplıların ve bilha$” sa İngilterenin Loid corlı' Lord Gürzon hükümeti T“'*.ı yeyi parçalayarak ona istikl vermemek için Türkler âl hinde kullanmadıkları vasil lar kalmamıştır. Türkiye olan buü vaziyet karşısında o’ yetlerle-anlaşmağa mecbur muştur. Emperyalistlerin ';:, milletleri üzerindeki baskil ieriğ dan kurtarmak kumuul!" gaye ve hedeflerinden b'dudl duğu için Turkı)e bu nok ol onlarla birleşmiştir Ve ““_” müştur, — Bolşevik ba)l“cm Kremlin üzerinde rhıı'l—*l”nıw, sında en mühim âmil olal y Kİ müslümanlarını da Me edebilmek için Rusya, e"'d yeye dostluk ve yardımv", Uuzatmıştlır. (Devıml/ Karaya oturan İspanyol şilebinin son durumu 4850 ton buğday hamulesiyle İzmit körfezinde — Dil İskelesi mevkiinde karaya — oturduğunu dün bildirdiğimiz Mira Flores i simli İspanyol şilebinin kurtar- ma mukavelesi dün akşam imza lanmıştır. Bu vaziyete göre esasen hazır durumda beklemekte — bulunan Kilyos tahlisiye gemisi kurtar- ma faaliyetine derhal başlamış bulunmaktadiır, Dün sabah yapılan dalgıç mu üyenesinde teknenin dip duru- mu incelenmiştir. Hayfa hattı yaz tarifesi Hayfa hattı yaz pri günden itibaren 15 günde bir yapılacak bu sefere havuzdan çıkmış oıan Ka- deş vapuru — tahi E Kadeş vapuru bu; limanımızdan hareketle gidiş ve dönüşte İzmir - Pire - Limasol iskelelerine uğrıyacaktır. Bu seneki tarifede İzmir yol- ecusunun, şimali Akdeniz hattı ile irtibatını temin için İşlet- mece programa Pire limanı ilâ- ve edilmiştir. Kongrede Atatürke haka- ret eden Hidayet Ki P | bu* aşlanacaktır. Bol miktarda piyasaya arzedilmiştir. PEDRELLİ TİCARET T. A. O. — Tel: 40887 T EALTRET K ZL AT OT A A A YTEREA LK NN 1Gr. , 0.50 Gr. Melâs - satılacak Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. den : 1 — Turhal ve Amasya Fabrikalarımızdan teslim edilmek şartiyle 10.000 ton melâs satılacaktır. 2 — Bu işe ait şartname 5 lira mukabilinde Şirketin An- kara merkezi veya İstanbul Bürosundan alınabilir. 3 — Teklifler en geç 26 temmuz 1954 Pazartesi günü saat 11 e kadar Ankara'da Şirket merkezine kapalı içinde tevdi edilmelidir. 4 — Postada vukubulacak gecikmeler itibara alınmaz. Şir- ket satışı yapıp yapmamakta serbesttir. zari (8445) Eski Eserleri Koruma ve iba> det yerlerini tamir . ettirme der- Neğinin yapılan son köngresin- de Hidayet Çiğdemol isminde biri Atatürk'e hakaret etmiş bu yüzden Birinci Asliye Ceza mah kemesine verilmişti. Sanığın du- ruşmasına du» haslanmış bir şahit> Hidayetir teyit etmiş Bir su dubası deniz fene- rini hasara uğrattı Büyükadaya su taşımakta 0- lan «Handanı isimli bir su du- bası dün sabah erken saatlerde Büyükadaya giderken Bostancı ile Adalara arasındaki deniz fe- nerine Çarparak tamamen hasa- rına sebep olmuştur. Hâdise hakkında alâkalılarca tahkikat yapılmaktadır. Kıyı Emniyeti İşletmesince yerinde yapılan incelemeye göre fenerin Yeniden inşası Zzaruri görülmektedir. , Bir vatandaş kütüphane- sini M.T.T.B.ye hediye etti Fatihte oturan Mehmet Sevin kan isminde hamiyetperver bir kitapçı bütün kitaplarını Milli Türk Talebe Birliğine hediye et- miş bulunmaktadır. Ekserisi ec- nebi lisanlarda yazılmış olan bu L TIYATRÇLAR I * ŞEHİR TİYATROSU BAHAR ve ÇİÇEK BAYRAMI TEMSİLLERİ — Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar. Gülhane Parkında, BİR YAZ GE- CESİ RÜYASI — Kömedi. Yazant Shakespeare, Türkçesi: Sükrü Er- den. Sant 21 de, Tel, 24888. * APOLLO SİRKİ — Ber gün ııu S0 e) * TAKSİM: Tei — 43191 Tei | Kardeşler Polis Hafiyesi —”':.n# * YILDIZ: Tel, 42847 — vası — Altına Hücum. matine, İL15 suare, Pazar harlç her gün saat 17.30 dı tengilâtli. halk matineleri, L SİNEMALAR * ALKAZAR: Tel, 42562 — Pran BEYOĞLU CİHETİ Ba Kaçağı ve Metresi — Korsanlar Savaşı. * AR: 'Tel, 44394 — İnsanlık Su- çu — Hürriyet Kahramanı. * ATLAS: Tel. 40835 — Koman- doslar Savaşı - Kahraman Kaptan * İNCİ: Tel. 84505 — Şeytana BSatılan Kadım — Kılıçların Zateri. * LALE: Tel, 43593 — Olimpiyad Şampiyonu — Kanlı İhtilâli. * LÜKS; Tel. 40380 — Şahane Menekşeler — Hudut Kurdu. * MELEK: Tel, 40868 — Üç Aşk Hikâyesi — Çıilgin Kız, * SARAY: Tel, 41656 — Lorel Hardi Vergi Düşmanı — Anna * SÜMER: Tel, 42851 — Namus Lekesi — Hürriyet Kartalı, * ŞAN:“TEL» 86792 — Günü, Kiyamet İSTANBUL CİHETİ ,.r * ALEMDAR: Tel. 23683 — B tan Fadya'nın — Macopalari — y Yetimenin Romanı, ,ı”'y * AZAK: 'Telk, 23542 — '“.,c Kurbanır — Üç Ahbap Ç4 2 mas Peşinde, 925 İTAŞ: Tel! Karnaval Kızi — Salomd. e * Marmara: Tel. 29860 u%"' timenin Romanı — Kaptk D nin Maceraları, ge * MİLLİ: Tel. 22962 — gtt iu Kadın — Atet Parçasl. — gipt YENİ: Tel. 25892 Pımm — Sana uım“'“. M V cııısf l" * HALE: Tel, GÜLi — menin Romanı - Kahii ee l”" * OPERA: Tel. Pancurlar — Aşk seıııılı l” * SÜREYYA: Tek l::_f. yit * YURT: Te — G0Sü vi RİYA I YENİ NEŞİ ,:; * KAYNAK (S ounl““.py Dergisi) — 95 inct SAYISI Sayidk, ”/ şekilde çıkmı! uır B“ Tarus, Suat Hasan Şimşek, Aval ol’aı"' Faik, Halim ırıccıııil“ ul”" ve yayınları bulunmâk i şunuz, Beylerbeyinde bir dükkân soyuldu Beylerbeyinde evvelki bir dükkân soyulmuştur. Beylerbeyi, Yalıboyu caddesi 77/3 numaralı dükkânını cumar- tesi günü kapayıp. pazar sabahı açmaya gelen Hüseyin Taç, dükkân kapısının başka bir a* nahtarla açılmış olduğunu ve 24 adet erkek kol saati, 19 ka- dın kol saati ile 3970 lira kıy* metinde pırlantalı bir saatin ve daha bir Ççok ziynet eşyasılım çalındığını görmüştür. Fail aranmaktadır. gece Yeni Trabzon limanı 1 T la törenle Deniz- Seçim suçundan e H.P. liler berd? | Seçim pı-oııııgl“d'j olduğu son ÜÇ n oy pusulası dnl" Cumhuriyet ııkîa ' Te darafından kar-“"' lanmış bılahare ""' rilmişlerdi. C.H Nın, seçim emü'ye'ğr, diğine yıldırım tel Bakanma şikâyet bep olan bü nâdis masına devam edi! k.ın" sona ermiştir. M’ nın ve sanıklar * .t lebine uyarak b&f miştir. K'R%î—ğî&ğîv SA —ğg cilik Bankasına devredilecek Yeni itşa edilen Trabzon li- manı peyderpey Denizcilik Ban- kasına teslim edilmektedir. Şim dilik muvakkaten mendirek ve tıhtim kısımları teslim alınmış” tır, Denizcilik Bankası liman inşa atının bitmesini tes'it maksadiyle vilâyetle işbirliği yaparak Trab- kitaplarla M.T.T.B. kütüphanes! bir kat daha zenginleşmiştir. zon'da 1 temmuzda geniş bir kutlama töreni hazırlamıştır. Tam69 Bınlııımııll *îâx de umumi ikt bilirsiniz. rol“" VAKIFLAR LA ©.- PP —

Bu sayıdan diğer sayfalar: