28 Eylül 1952 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

GÜNÜN YAZISI Kalb anjininin sebebine dair yeni fikirler ortaya çıkan bu Bolaı anjinin den ayırmak için kalb anji- ni denilen hi talık son çey- YAZAN : Pr. Kemal Sara_coğlu I düşünce bir ta- kım münakaşa- ları davet etmiş ise de pek dik- Tek asırda ço- ğgalmıştır. Bu çoğalmanın se- bebi/durmadan Aaraştırılmakta- dır. Bazı müelliflere göre er- keklerde katdınlara nazaran faz Ja görülmesi ve muayyen bir yaştan sonra başgöstermesi bu- nun bir hormon meselesi oldu- " ğunu isbata kâfi bir delil olsa gerektir, Bâzıları da erkeklerde fazla oluşunu kadınlara nisbetle er- keklârin daha fazla sigara iç- melerine atfetmektedirler. Kalb anjininde tütünün rolü Üzerin- de hemen- herkes ittifak etmiş gibidir. Kadınlar arasında da sigara içenler çoğaldığına göre anjinin de çoğalmasını bekle- mek daha doğru olur. Fakat erkeklerde çok- oluşu- nunsebebini daha başka yer- lerde aramak lâzımdır. Bir kere kalb anjinine yol açan şeylerin başında arteri- vaskıleroz denilen damar sert- liği gelir. Halbuki hemen bü- tün müelliflerin ittifakla ka- bul settiğine göre arterivaskle- roz kadınlara nisbetle erkek- lerde daha çok görülür. İkincisl erkekler harict ha- yatta damar büzücü olan âmil- Jerle daha çok karşılaşmakta- dırlar. Damar büzüşmesinin ise kalb anjini husulünde çok bü- yük rolü vardır. Kalb anjini denilen şey, kal- bin etine kan veren köro- ner damarların içinden kâfi kan geçememesinden dolayı muvakkat bir zaman için az kanla beslenen kalb etinin 15- tırabını ifade eden bir ağrıdır. Bu ağrı göğüs tahtasının ar- kasından başlayarak sol omu- za, sol kola doğru yayılır, Bu kol ve elde uyuşma olur. Bu hal birkaç dakika sürdükten sonra geçer. Bu ağrı bazan İin- sanı öldürecekmiş gibi şiddetli olabileceği gibi bazan da hafif olabilir. Bu tarif ettiğimiz ki- tapların yazdığı basit şeklidir; Fakat her zaman kitabın yaz- dığı gibi olmaz: Ağrı sol kola doğru yayıla- cak yerde sağ kola, boyuna, sırta, yahut el bileklerine ya- yılır. Göğüste hissedilecek şe- kilde mide üzerinde hissedilir ve gaz sancısı sanılır. Koroner damarlardan kâfi kan geçmemesi, ya bu damar- ların arterivaskleroz yüzün- den içi moloz bağlayıp daral- masından ve yahut da asabi sebeplerle büzüşmesinden olur, Eskidenberi bir fikir vardı: Herhangi bir madde vücudun başka yerlerindeki — damarları büzücü — bir tesir yaparsa © madde koronerleri genişletir. Aksine olarak koronerleri bü- zen madde de başka damarları açar, Bu bilhassa adrenalin deni- len (böbrek üstü) guddesinden çıkıp kana karışan bir madde için böyledir. Buna bakarak adrenalinin kalbin koroner da- marlarını genişlettiği, binaen- aleyh kalb anjinine iyi gelmesi Jâzım geldiği ileri sürülmüştü. Bu fikri asıl müdafaa eden- ler fiziyoloji âlimleri idi ve hâlâ da o fikirdedirler. Zira hayvanlara adrenalin yapınca kalbin etinde kan toplandığı görülür. . ünün birinde Amerikada bir itiraz ve şimdiye kadar mevcut fikirlere tamamen zit bir düşünce yükseldi: Adrena- lin, sanıldığı gibi koroner da- marları genişletmez. — Bilâkis büzer. Son harpten biraz evvel İngilizce Steno - Daktilo Aranıyor ENGLİSH STENO - TYPİST 1S WANTED İngilizce dilini hakkıyıihileu Steno - Daktilonun yazı ile 527, İzmir adresine müracaatı, referans, tecrü- be ve talisil derecesinin bildirilmesi ve fotograf eklenmesi posta kutusu mercudur. İzmir Belediye Başkanlığından : Fuar ve Turizm İdaresinde yeniden ihdas edilen Muhaberat Şefliği ve tercümanlık için Fransızca ve Türkçe muhaberatı ida re edecek bir memur alınacaktır. 1 — Müracaât edeceklerin baremde müuktesep hak olarak 550 lirayı alabilmeleri için derece almış olmılır_ı ve Fransır- cadan Türkçeye, Türkçeden Fr ifa etmeleri şarttır. 2— Fransızcadan maâda 8 — Talipler fazla olduğu takdirde caklardır. 4 — İsteklilerin 15 Ekim 1952 günü akşamına kadar İzmir Belediyesi Başkanlığına veya Fuar ve Tracaatları ilân olunur. İngilizceyi bilenler tercih edilir. Gemlik Fabrikası Mamulü Viskon Elyafı Satılacaktır Sümerbank Alım Ve Satım Müessesesi Müdürlüğünden : imtihana tâbi — tutula- Turizm Müdürlüğüne mü- (15005) k ve Viskoz lleri Sa- Sümerbank Gemlik re müracaatları rica olunur. Elektrik Fen Memuru veya Mühendisi ' İle Hektrik Makinisti Alınacak Karaköse Belediyesinden KHaraköse vilâyetinin hidro - elektrik işletmesinde çalışmak üzere 500 lira ücretli bir elektrik fen memuru veya mühendis le yine bu İşte çalışmak üzere 250 lira ücretli 2 inci sınıf bir elektrik makinistine ihtiyaç vardır. Talip olanların evrakı müsbiteleri ile birlikte sonuna kadar Karaköse Belediye Başkanlığına ilân ölunür. nayii Müessesesi Gemlik fabrikasında mevcut 1,5 - 2 denye 40 mm. lik 13081 kilo pamuk tipi ve 3,5 denye 80 mm. lik 18780 kilo yün tipi viskon elyafı satılacaktır. Taliplerin bu işe ait şartname ile lüzumlu izahatı al- mak ve tekliflerile muvakkat teminatlarımı 3/10/952 cü- ma günü saat 17 ye kadar müessesemize tevdi etmek Üze- eylâl 1952 müracaatları (15179) İthalât Tacirlerimize İthalât mevzuunda sön alınan kararlar hakkında isti- şar! müzakerelerde bulunmak üzere 29 eylül 1952 pazartesi » günü saat 15 de odamız meclisi salonunda yapılacak toplan: tıya teşrifleri sayın ithalât tacirlerimizden rica olunur. HN TÜRK BAYANLARI Biçki - Dikiş Terakki Yurdu Kayıtlara başlanmıştır. Pazardan maada her gün 10.17 arası müracaat kabul edilir. Adres: Altınbakkal Radyoevi karşısında Babil sokak No, 63. * . Telefon 85700. İlâveten erkek” çamaşırı, çiçek, nakış dersleri. (15464) İstanbul Ticaret Odası kati çekmemişti. mişti. Son yıllarda bu mevzua gene avdet edildi. Ve nihayet gene bizzat bir fiziyoloji âlimi olan Hirseh isminde Belçikalı — bir profesör fiziyolojistlerin yanlış düşündüğünü hayvan tecrübe- leriyle isbat etti. Bu zat şu esasa dayanıyordu: (Vücutta iki türlü kan da- marı vardır. Biri kırmızı kan damarı, diğeri kara kan dama- rı. Kırmızı kan damari yani arterler kanı kalbden uzuvlara götürür. Koroner de bu cins- ten bir damardır. Kalbin eti içinde bir takım dal budaklara ayrılır. Bunlar incele incele ni- hayet kapiller dediğimiz kıl damar haline geçer. Ete lâzım gelen gıdaları veren bunlardır. Ondan sonra kalbin faaliyetin- den dolayı hasıl olan zararlı bir takım maddeler (meselâ kömür yanınca hasıl olan dü- man ve kül gibi) vardır ki bunlar da kara kan damarları- nın kıl damarlar kısmında top- Janır ve kara kan damarları vasıtasıyle tekrar kalbe ve ak- ciğerlere giderek temizlenir. Adrenalin tesiriyle arterler büzüştüğü halde vena dediği- miz kara kan damarları geniş- ler, Binaenaleyh kalbin etinin kanlı görünüşü bundandır) di- yor. Kalb anjini dediğimiz şey koroner arterlerin büzüşmesi olduğuna ve adrenalinin de bu damarları büzdüğü sabit oldu- ğuna göre kalb anjini husu- lünde adrenalinin rolünü kabul etmek lâzım gelmektedir. O halde kalb anjini tedavisinde adrenalinden fayda değil, zarar doğabilir. Kalb anjini tedavisinde €en mühim mesele onu genişletmek ve tekrar daralmasına mâni ol- maktır. Bu maksatla eskidenberi nit- ritler kullanılıyordu. Gerçek- ten bu maddeler koroner arteri bir müddet için genişletir. Ve fakat tesirleri- kaybolunca dır derhal büzüşme olur. Bu ba- kımdan mecbur. olmadıkça -kul- lanılmamalıdır. n GEÇMİŞTE BUĞUN Bir vezire kıydılar 397 yıl evvel bugün, 28 Ey- Jül 1555 de Veziriâğzam Kara Ahmet Paşa idam edilmişti. Kara Ahmet Paşa, Arnavut devşirmelerindendir. Saray- da tahsil ve terbiye görmüş- tür, İkinci Vezir iken 1552 de Tameşvarı fethe muvaf- fak olmuştur. 1553 de Veziri- âzam nasbedilmiş, Gürcistan seferinde büyük hizmetleri görülmüştür. —Yavuz Sultan Selimin kızı Fatma Sultan ile evli idi. İdamına sebep, Ka- nunt Sultân Süleymanın sev- gili zevcesi Hurrem Sultanın damadı Rüstem Paşa İle be- raberce çevirdikleri entrika- Jar olmuştur. Kara Ahmet Paşa, değerli verirlerdendi. TÜLBENTÇİ VATAN 28 - 9 - 1923 —— Vali şehrin asayişini inceliyor Dün sabah Vilâyette Vali ve Belediye reisi profesör Gök- ay'ın başkanlığında İstanbul Başsavcısı, Emniyet müdürü, İl Jan- darma Komutanı, Jandarma okul komutanı ve Hukuk İşleri mü- dürünün iştirakiyle şehrin asayişi mevzuunda bir toplantı ya- pılmıştır. Dört saat süren toplantıdan sonra kendisiyle görüşen gaze- tecilere Gökay aşağıdaki beyanatı vermiştir. .— Bü toplantıda şehrimizin asayiş düurumu gözden geçi- rilmiş ve asayiş bakımından endişeyi mucip bir durum olmadığı neticesine varılmıştır. Nüfusu çok artmış olan şehrimizde yara- lama ve adam öldürme vak'alarının birçoğunun kıskançlık, inti- kam ve sarhoşluktan ileri geldiği anlaşılmıştır. Bunların önlenmesi ve vatandaşların huzur içinde yaşama- larını temin icin bazı kesin kararlar alınmıştır. Yapılan tetkik- ŞEHİR VEMEMLEKET HABERLERİ HAVA, . VAZİYETİ X Yeşilköy Meteoroloji İstas- yonunun tahminlerine göre; Bugün şehrimiz ve civarın- da hava umumiyetle bulut- Ju geçecek; rüzgârlar cenup istikametinden orta kuvvet- te esecek; sıcaklık derece- sinde mühim bir değişme olmıyacaktır. Dün şehrimizde hava at bulutlu ve değişik yönler- den hafif rüzgârlı geçmiştir. Günün sıcaklığı gölgede a- zami 25.3, asgari 14.5, güneş- te 564 santigrat — olarak kay ler neticesinde ruhsatiyeli silâh taşıyanların vukuat y dığı anlaşılmıştır. Binaenaleyh ruhsatsız silâh tasıyanlar bir hafta zarfında Emniyet müdürlüğünden ruhsat almadıkları takdirde kendilerine 549 uncu maddeye tevfikan en az on beş günden üç aya kadar hapia cezası verilecektir. Ayrıca fazla içki satan ve müşterilerini sarhoş yapan mües- seseler kapatılacaktır. Lüzum görülürse bu gibi yerlerin faaliyet saatleri tahdit edilecektir. Bu hususta Vali muavinleri ve idare âmirleri her gece şehrin muhtelif semtlerinde ilgililerin çalış- malarını kontrol edeceklerdir. Pazartesi gününden itibaren çi bir doktor bulundurulacak ve sarhoşlar kusturulmak suretiyle Emniyet müdürlüğünde nöbet- Avrupada tatbik edilen şekilde zararsız hale getirileceklerdir.. Milli Türk Tıp Kongresi Devam ediyor XIL nci Millt Türk Tıb Kon- gresi dün de saat 9 dan itiba- ren çalışmalarına devam etmiş- tir. Dün dört seksiyonda öğleden evvel ve öğleden sonra muhtelif | mevzuda 65 serbest tebliği yapıl mıştır. Her seksiyonda tebliğle- rin okunmasını müteakip ser- best münakaşa açılarak kongre- ye kayıtlı tabipler söz almışlar, mevzu Üzerindeki fikirlerini söy lemişler ve tebliği yapan — ta- bipten izahat almışlardır. Kongrenin devamınca müna- kaşası yapılan tehliğler toplu ©- larak bir cilt halinde bastırıla- caktır. , Diğer taraftan Beşinci Mikro- biyoloji kongresi de Hukuz ve İktısat Fakültelerinin ders salon- larında faaliyetine devam etmiş tir. Dünkü çalışmaların siklet merkezini muhtelif mevzudaki tebliğlerin münakaşası teşkil et miştir. Yarın Pendik'eki bakte- riyoloji enstitüsüne gidilerek ye 'Nf gelen ve monte edilmekte ©- lan modern cihazlar görülecek- tir. D.P. (l teşkilâtından ihraçları tasdik edilenler D. P. İstanbul il haysiyet di- vanı tarafından haklarında ih- raç kararı verilen ve bu hüsusz- ta 'genel kurula teklifleri yapı- lan partililerden bir kısmının tard kararları tasvip edilerek bu hüsusta il merkezine tebliğat yapılmıştır. Öğrendiğimize göre Beykoz il çesinden Nuri Şenbalaban, E- minönü ilçesinden Necmi U- çan, Kartal ilçesinden Şükrü A- laçam ve Cezbi Çetintaş parti- den ihraç edilmişlerdir. Ayrıca haklarında haysiyet di- vanınca muvakkat ihraç kararı verilen Baki Hergünaç ile- Ni- zam Doğrunun muvakkat ihraç kararı da genel kurulca redde- dilmiş bunlar da diğerleri gibi partiden tardedilmişlerdir. Güzel Sanatlar Akademi- si estetik hocalığı Atinaya Bir seyahat Tertip edildi Vali ve Belediye Başkanı ve Türk - Elen Dostluk — Derneği fahri başkanı profesör Gökay ile Yunan başkonsolosunun hi- mayesinde yirmi beş ekimde Atinaya bir seyahat tertip edil- bu geziye vali ve belediye baş- kanı adına vali muavini Fuat Alper, Yunan başkonsolosu a- dına da Dimitropulos başkanlık edeceklerdir. Otuz ekime kadar devam ede- cek olan bu gezi eshasında Ati- nada Türk - Elen Dostluk Der- neğinde bir toplantı yapılacak ve bilâhare Yunan Kralı ve Kra liçesinin de davetli bulunacağı bir balo tertip edilecektir. Diğer taraftan gemi Pire li- manında —demirli — bulunduğu müddetçe Atina şehri ve Akre- pol elektriklerle donatılacaktır. Çarşıkapıdaki yol yakında genişletilecek Çarşıkapıdaki seyrüsefer izdi- hamını önlemek üzere buradaki yolun açılması takarrür <tmiş- tir. Ancak burada Vezir Merzi- fonlu Kara Mustafa Paşanın tür besinin bulunması caddeyi tek yol olarak genişletmeğe imkân bırakmamaktadır. Yapılan keşfe göre Mustafa Paşanın türbesinin arkasından ikinci bir cadde açı- larak türbenin bir yanı geliş, diğer yanı da gidiş istikametle- rine ayrilacaktır. Bu suretle ta- riht bir kıymeti olan türbe de daha iyi bir şekilde meydana çıkacaktır. TRENÇKOT Pardesülerinizi En uygun fiatlarla Selâhattin Karakaşlı Müessesesinden alabilirsiniz. Mahmudpaşa: Kapalıçarşı kapısı yanında No. 18 |parası ayırmak p h |kalacaktır ki bu da genel mec- |mişti. Ordu vapurile yımlacak:ıjsCe alıman kararın, |KÜÇÜK HABERLER $EHİR TİYATROLARI SER. BEST GİRİ$Ş KARTLARININ KALDIRILMASI 50 BİN LİRAYA MALOLUYOR 1 ekimde temsillere başlıya- cak olan Şehir Tiyatrosuna ait hazırlıklar tamamlanmıştır. Bi- lindiği gibi genel meelisin ka- rarı ile parasız giriş kartları ve davetiyeler kaldırılmıştır. Ancak gehel meclis Üüyeleri, basın mensupları ve protokola dahil zevat ilk gece davetli ola- caklardır. Bu meyanda Komedi ve Dram Tiyatrosu artistleri ilk temsille- ri görmekten mahrum kalacak- lardır. Tasarruf maksadiyle yapıları bu teşebbüsle Şehir Tiyatrola- ri bundan böyle her sezon 50 bin lira tutarında ilân mecburiyetin tasarruf düşüncelerine aykırı olduğunu göstermektedir. AMCAZADESİNİ ÖLDÜREN AHMET 4 YIL HAPİS YATACAK Bir müddet evvel Kadıköyde amcazadesi Kemal — Tavukçuyu öldüren Ahmet Tavukçunun TI. net ağırceza mahkemesinde de- vam eden duruşması sona er- miştir. Ahmet Tavukçu 4 sene hapse mahküm olmuştur. EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE GÖRE SARIYER CİNAYETİN:- DEN KİMSE NEZARET ALTINA ALINMAMIŞ Dün bazı gazetelerde Sarıyer cinayeti ile ilgili iki şahsın ne- zaret altına alındığı bildiriliyor du. Emniyet müdürlüğü bu ha- beri kat'i olarak yalanlamıştır. Sabrinin avukatlarının, Sarı- yer asliye ceza mahkemesinin verdiği tevkif kararına III üncü ağırceza mahkemesinde yaptıkla- rı itiraz daha neticelenmemiştir. SATILIK ÇİFTLİK « Salihli'nin Adala ve Çapaklı köyleri arasında, Adala barajına çok yakın ve iki devlet kanalı ile sulanan geniş süreke pamuk yerleri ve her çeşit tahil, tütün ekimine müsait büyük sahalarla 35 dönüm meyve bahçesi, ayrıca kavaklıklar ve binlerce palamut ağacını ihtiva eden — cem'an 15000 dönüme yakın miktarda Hazinedar çiftliği adı ile anılan Çiftlikle, bilâhare satın — alınıp çiftliğe katılan bilümum arazi, ahiplerinin rıza ve muvafakat- ları ile acele satışa çıkarılmıştır. Taliplerin; İzmip'de Kemeraltı Maarifet hanında Avukat Ekrem Oran'a; Salihli'de, işhu — satışın hakem ve müslihi olarak taraf Gâlatasaray lisesi edebiya! öğ retmenlerinden A, Kütsi Tecer Güzel Sanatlar Akademisi este- tik hocalığına tayin edilmiştir. Bu husustaki tayin emri yakın- da kendisine tebliğ edilecektir. larca hap sulh hâkimi Na- zif Özkan veya mezkür arazi sa- hipleri Fahri ve Hasan Keski- ner'e müracaat edilmesi. İthal malları Fiyatları yükseliyor Hükümetin ithalâtı tahdit edi- ci kararları karşısında, tüccarlar gümrüklerdeki malları çekmeğe başlamışlardır. Bu sebepie piya- sada bir para darlığı husule gel- miş ve bu hal altın piyasasına tesir ederek, durumu nazik bir hâale getirmiştir. Son haftalara kadar sağlamlı- ğini mahafaza eden 2ltın piya- saşının önümüzdeki hafra içinde ne durum alacağı henüz bil'n- memektedir. Diğer taraftan ithal malları fiatlarr son günlerde bazız bir şekilde yükselmekte devam <et miştir. " Karabiber 11.5 kuruştan 14 kuruşa; kalay 980 kavuştan 11 liraya; kahve 770 - 780 den B00 - 820 kuruşa yükselmiştir. Bunlardan başka deamiz, de mir boru, çimento fiatlarında da fiat farkları görülmiüüştlür. Belediye Hukuk İşleri Müdürünün durumu Emekli Sandığı idare meclisi üeliğine tayin edilem belediye hesap işleri müdürü Niha'! Yal- kut'un kararnamesi dün vilâyete gelmiş ve kendisine tebliğ edil- miştir. Muhasebe müdürlüğüne masraf müdürü Şinasi Aygun ge- tirilecektir. Diğer taraftan belediye hukuk işleri müdürü Hasan Ferit Per- ker'in durumu da tekrar günün mevzuu haline gelmiştir. Belediye mehafilinden — sızan haberlere göre bir İstanbul mil letvekili tarafından kendisine te kaütlüğünü veyahut da başka bir vazife talep etmesi yolundaki her iki teklif de reddedilmiştir. Ancak Hasan Ferit Perkerin bu vazifeden alınmasına mukak- kak karar verildiğinden kendisi- nin bu işden nasıl uzaklaştırıla- cağı bu işi hazırlıyanları hayli düşündürmektedir. Fakat ne olursa olsun kendi- sinin belediye hukuk işlerinden alınacağı hakkında karara varıl- dığından Hasan Ferit Perkere ya işden el çektirilecek veyahut da mecburi olarak bir idare meclisi üyeliği kabul ettirilecek ü ir. Şehir hatları kış tarifesi hazırlanıyor Şehir hatları işletmesi, kış ta- rifesi hazırlıklarını bitirmek ü- zeredir. Önümüzdeki günlerde kış tarifesi ilân ol kt KÖR KADI FARK 4 memleket temsilcilerin- den* meydana gelmiş 170 kişilik bir heyeti Beyaz Ev- de kabul eden Başkan Tru- man şöyle demiş: y *Komünizm rejiminin Hit- ler rejiminden hiç bir farkı yoktur. Komünistler de ayni şekilde hareket etmektedir- ler. Arada yalnız bir isim farkı vardır.» Trumanın söyledikleri, e- sas itibariyle, belki doğru- dur. Gerçekten de nazizm nasıl Almanyanın emperya- list emellerini gerçekleştir- meği hedef tutmuşsa, komü- nizm de Sovyetler Birliğinin emperyalist heveslerini ta- hakkuk ettirmeğe çalışmak- tadır. Yani her ikisinin de hedefi dünyaya hâkim — ol- ,yimakta toplanır. Bununla beraber, Hitler Almanyasının ve Stalin Rus- yasının hedeflerine yürüyüş sistemleri arasında bazı fark lar vardır ki Başkan Truman bu farkları her nedense bir tarafa bırakmıştır. Hiç de ihmal edilmemesi lâzım gelen bü farkların başlıca ikisi şunlardır: 1 — Hitler Almanyasının emperyalist plânları, Hitle- rin «Mücadelem» adlı kita- bında Aaşağı yukarı tama- miyle açıklanmıştır. Halbuki, Sovyet Rusyanın emperya- list emelleri Kremlin zimam- darları tarafından daima ka- mufle, hattâ inkâr edilmiş ve fazla olarak barışsever olduğu iddiasında bulunan Sovyetler Birliği, sulh ve” emniyeti sağlamak maksa- diyle kurulmüş olan Birleş- miş Milletler teşkilâtına, bü- yük demokrasileri bir aralık bu iddiasına inandırmak sa- yesinde girebilmiştir. 2 — Naziler Almandılar. Komünistler ise yalnız Rus- lardan ibaret değildirler. Her millette az çok komü- nist vardır ve bu komünist- ler Kremlinin emrindedirler. Yani Hitler, emperyalist emellerini nazi Almanlara çalışmıştır. Buna karşı! Kremlin zimamdarları ayni şeyi yalnız komünist Ruslara değil, muhtelif milletlerin Moskova uşağı ve casusu 0- lan komünistlerine dayana- rak ve onları bu uğurda Çâze| ııııJırırık gerçekleştirmek he Dün bu meyvzuda kendisiyle görüştüğümüz işletme müdürü, yeni kış tarifesinin umumi hü- kümler çerçevesi dahilinde hâ- zırlandığını, esasen kış tarifele- rinin senelerin verdiği tecrübe ile müstakar bir hale gelmiş bu lunduğunu, buna mukabil bazı küçük değişiklikler yapıldığını sövlemistir. - Her gün KERVANSARAY PERGOLA'da Mütehassıs aşçılar tarafın- dan hazırlanan alaturka ve alafranga 9 25 tenzilâtlı Öğle Yemeği e Kapalı havalarda yemek içeridedir. 'Tel: 82270 - 82279 Kısacası; nazi Almanya- sıyle Sovyet Rusyanın emet, ve hedefleri arasında hiç bir fark yoktur, fakat hedefleri- ne varmaya çalışma sistem- lerinde esaslı farklar vardır. Sadun G. SAVCI ON KELİMEYLE — | Freni patlayan bir otomo- bil Vilâyete girmiş... Karalara dikkati çekmek içindir!... TATLISERT /T TAKVİM 9 28 EYLÜL 1952 PAZAR AY 9 — GÜN 30 — HIZIR 146 RUMİ 1368 — EYLÜL 15 HİCRİ 1371 — Muharrem $8 Vasati — Ezani SABAH 05.52 — 11.53 ÖGLE 12.05 — 06.06 İKİNDİ 15.25 09.26 AKŞAM VAST “12.00 YATSI 19.28 OL.31 İMSAK 04.15 10.16 Gazetemise gönderilen van ve v& #imler banlan, bamlmasın — adt edümee - müştü. Etrafta ya atla, ya oto- mobille dolaşıyorlardı. Onun için Ray'ın civarda bir ev tu- tup yaşaması güçleşmişti. Ai- lenin bulunduğu yerden sekiz kilometre uzakta küçük bir ©- tele veya pek mütevazı bir ai- le pansiyonuna birkaç hafta için gelebiliyordu. Kalan za- manı pek sıcak olan şehirde geçirmeğe mecbur kalıyordu. Walter'i pek seyrek ve olduk- ça güçlükle görebiliyordu. Mi- safir olmadığı zaman Pazar sabahları otomobille geliyor, ancak bir saat kadar kalabili- yor ve hemen dönüyordu. Fa- kat o zaman bile odaya çıka- mıyorlar, ancak bahçede, her- kesin gözü önünde oturuyor- lardı, Haftada iki defa her iki- si de Nevyork'a giderek apar- tımanda buluşuyorlardı. Wal- ter, hafta sonlarını muhakkak ailesinin yanında geçiriyordu. Ray ise Nevyork'un boğucu si- cağını çekmeğe mecbur kalı- yordu. Apartımanın pancurla- rını kapatarak ortalığı müm- kün olduğu kadar serin bir ha- le getirmeğe çalışıyordu. — Walter, bu yaz köye gel- meyip şehirde kalmağı tercih ediyorum. Böyle yapmama mtü- sâade eder misiniz? Sehirde si- zi daha rahat görebiliyorum. Sicağa rağmen burada kalmak benim için daha rahat olacak. Zaten orada da havalar çok sı cak, üstelik de sıkılıyorum. «Sizi orada görmek daha güç ve tehlikeli» sözlerini ilâve etmedi ama Walter onun ne demek istediğini anladı. Buna rağmen yine de ısrara devam etti: e — Yaşadığım yere yakın ol- manizı istiyorum, Ray. Siz u- zakta iken sanki bir tarafım eksilmiş gibi geliyor, âdeta bir kolum veya bacağım ke- silmiş gibi bir noksanlık his- Bediyorum. Ray, duyduğu bu tatlı söz leri, buz içerisinde taze kalan çiçekler gibi, hâfızasında mu- hhfaza ediyor ve hatırlıyarâk kendisini mesut hissediyordu. Onlar sayesinde yazı yine ora- da geçirmeğe, k külfe Mapatma yazanz FANNY HWURST çevirev: REZZAN A.E. YALMAN 78 guün olarak sırtı ve - bacakları kırpılmıştı. Köpeği satan adam şeceresini de vermişti. Çok iyi cins bir hayvandı. Ray, köpeğe Bebe ismini verdi. Yatağının yanına bir sepet hazırladı. Hay- vanı orada yatırıyordu. Fakat bir gece Bebe, Ray'ın yatağına sıçradı ve koynunda yatmak is- tedi. O gündenberi her gece Bebe, Ray'ın ayak ucunda uyu- yordu. Hayvanın sıcak vücudu- nu ayakları dibinde hissediyor- du. Köye gitmeden evvel Bebe- nin boynuna bağladığı kordelâ- ları ütüleyip bir kutuya koydu. Köpeğe çok alışmıştı. Her vesi- le ile hayvana şöyle söylüyor- du: «Eğer seni çok sevmeğe başlad hissed olursam tine, uzun ve sıkıntılı günler yaşamağa razı oldu. Köpek yavrusu ona iİyi bir arkadaş olabilecekti. Cinsi Ka- miş idi. Fransız modasına uy- derha) eskiciye satarım, Sana da alışmak istemiyorum, anlı- yor müusun, serseri?» Köpek, kımıldanmadan ve gö- zünü bile kırpmadan Ray'a ba- kıyordu. — Hele köye gidelim. Bak se- ninle ne güzel gezeceğiz, diyor- du. Şehirde oldukları müddetçe her gün iki defa köpeği sokdta çıkartmağa mecbur kalıyordu. Bu, Ray için bir külfetti. Çün- kü sokaklar sıcak ve tozluydu. Fakat bu zahmete seve seve kat lanıyordu, Ray, bütçesine yardım olsun diye, mukavva kutuların üzeri- yaşayabilirim. Burada çok me- sudum. Derslerime çok iyi çalı- şıyorum. Sınıfımın birincisi 0- lacağım. İspanyolca dersi de a- liyorum. Sizi daima düşünüyo- rum. Teyzeciğim, her şeyimi si- ze borçluyum...» Ray, bu mektupları okurken kendi kendine gülüyordu. Em>- ma hiçbir şeyi olmamakla bera- zel bir blüzla bu sene çok moda olan küçük üç köşeli bir şapka da al. Ben de sana iki blüz ve İç çamaşırı gönderirim, Kılık ve kıyafetinin temiz ve zarif ol- ması şarttır. İyi çalış. Dünyada tahsil kadar kıymetli hiçbir şey yoktur. Böyle bir hazinen olur- sa, onu hiç kimse senin elinden alamaz. Seni öperim, yavrum. Teyzen Rays Ray, Emma ile olan münase- betini Walter'den saklamıyor- du. Hattâ aldığı ve yazdığı mek- tupların bazı kısımlarını ona 0- kuyordu. Ara sıra çocuğun re- simlerini ona gösterdiği olu- yordu. — Güzel kız değil.. Fakat O kadar iyi ve muhabhbetli bir ço- cuk ki... Onu çok seviyorum, Walter.. diyordu. Lâkin Walter, çocukla alâka- dar ol ısrar ediyordu. Ber para K TLan ddi çekmişti. Tipki Ray'a benziyor- du. Gelen paranın fazlalığından ne renkli ve çiçekli - dan kılıflar dikip bu kutuları satmağa başlamıştı. Bu sayede ayda kırk dolar kazanıyordu. Bu parayı Emma'ya 'gönderiyor- du. Genç kız mektebe devam e- diyordu. Ara sıra teyzesine şu tarzda mektuplar yazıyordu: «Sevgili Ray teyze. Bana çok fazla para gönderiyorsunuz. Her ay gelen paramı biriktiriyorum. Birkaç ay bir şey göndermese- niz, bu biriktirdiğimle pekâlâ du, başkası olsa, bunü söylemez, fazlasını cebine atıp rahatına hakardı. Ray, ayrıca yine Emma'nın na- mına Üç yüz dolar para yatır- mıştı. Çocuğun bundan haberi yoktu. Emma'ya şu mealde bir cevap yazdı: *Seygili Emma'cığım. Birik- tirdiğin para ile kendine güzel bir yazlık elbise al. Göndermiş ;lıdıııığun resmi aldım. Sırtında- lüzu hiç belenmıdimil- lüğe ihtiyacı olduğunu Ray pe- Dalgiın bir tavırla şöyle cevap veriyordu: e| — İyi, gok iyi.. Hoş bir çocü- | Ba benziyor. Ş Bu sözleri söylerken resme. bakmak için gözlük bile takmı- yordu. Halbuki Walter'in ya- kından bir şeyi görmek için göz- kâlâ biliyordu. O yaz bir ay evvel köye gitti- ler. Walter'in bir ay için Avru- paya bir su şehrine gitmesi 1â- zımdı. Senede üç hafta Alx de$ dayanarak gerçekleştirmeğe J- (Devamı var)