4 Eylül 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| k-. â “AMERİRKA HARPTE Kanlı bilânço Alman ordusundan 7 milyon kişi ölmüş, yaralanmış veya esir, düşmüştü —0 — «Bütün harekât kat'i bir netice te min edememiş olmakla beraber önla- rin mülâkat iginde olan bir müttefik (galiba Ruslara) yardımı olduğunu ve genç kılaatın talim ve terbiyesina hizmet ettiğini unutmamak — lâzım- dir.» Bu dersler o kadar müthiş zaylatı nasıl telâfi etmiştir acaba? HATALARIN EN BÜYÜGÜ Bununla beraber, ayni zat 1917 se- nesinde bize şu satırları yazdı: «Bence hataların en büyüğü, daha harp başlamadan evvel İngilizlerin bir ordu vücüde getirmemeleri oldu- rğunu itiraftan kendimi alamıyorum. Biz bu seneye kadar bir netice alabi- lecek küvveti hazırlıyamamış, böy- le bir ordu vücüde getirememiştik. İşte bundan dolayıdir ki hücum edi- “Jecek noktayı İntihap edemedik.> Bu satırlar gösteriyor ki İngiltere- nin en büyük teknik adamı, en bü- yük mevkide bulunan askeri iki sene boşu boşuna taarruzlar yapmış, neti ce almak ümidi olmadığı halde bü- yük zayiata sebebiyet vermiştir. Fransız ve İngiliz erkâniharbiye- lerinin bir âdeti vardı: Yaptıkları ta, arruzlarda Almanlara — verdirdikleri Gayiatın kendizayi yalnız ölülerin miktarı bir milyona yakındır. İngiliz ördularının kaybı. Fransız ve Alman kayıplarile mukayese edile mez, çünkü bu ordü içinde renkli ef- radın miktarı fazladiır ve bunların çoğu ya dönanmada yahut garp cep- hesinden başka cephelerde kullanıl miştir. Fakat buna mükabil Fransızlarla Almanlar ellerindeki bütün kuv- vetleri harp müddetince ateş hatti- na sürmüşler, bu kuvvetlere azami nisbette harp ettirmişlerdi. Bu su- retle Fransız ve Alman zayiatının gok yüksek olması tabildir. Meselâ Almanlar nüfusları yekünu nünun yüzde 19 u, Fransızlar ise nü- fuslarının yüzde 21 ini (bu rakama Afrikadaki mühim Fransız müstem- lekeleri nüfüsu dahildir) silâh altına bi Bu iki arasın- da bir mükayese yapılacak olursa ikisinin de erkek nüfuslarına müsavi derecede yüklendikleri tezahtir eder. Fransız ve Alman zayiatı da şayanı dikkattir: BSeferber edilen kuvvetlere göre, Alman zayiatı, 18 de 10 nisbetinde- dir. Fransızlarınki ise 16 da 10 nisbe, çok fazla olduğunu iddia edip duru- o bu id- dianın tetkiki kabil miydi? Maama- fih düşman da ayni lddiada idi, Luü- dendorf da İngiliz ve Fransız erkâ- iştirak y Düşman Zzay gök fazla göstermek. Harp bittikten sonra, bütün hâdi- t Her iki de ya- ralananlara nazaran ölenlerin nisbeti hemen hemen aynen beşte ikidir. (Arkası var) Hangi mektebe gireceksiniz ? seler ve geti- rilerek yapılan netice- sinde Lüdendorf'un şu hükmüne vü- kıf oluyoruz: «Taarruz ve müdafaa gibi iki ©- sül vardır. Bunlardan birincisini tat- Bik'eden krtaat düha a7 gayret sürti na ve daha az zaylata sebep olurlar.» KANLI BİLANÇO Bu hakikatleri kanla alınan tecrü- belerden daha Iyi ortaya koyan ola- maz. —Mütarekedenberi müdafaanım ikl tarafa nasil tesir yaptığını gösteren rakamlar bol böl tesbit edilebilmiştir. Blıı bunların te- ferrüatına girmeden evvel umumi heyetine bir göz atalım: Almanya 1914 de 70 milyondan bir az daha az nlifusa sahipti. Bu nüfus ile Almanların bütün harp a Büu sene lise ve ortamektep- lerden mezun talebeler hangi g düşünüy lar, Biz #—Soruyorlar — Çeteci çocuklar «.. En büyükleri 16, en küçük- leri de 14 er yaşlarında on kişi- lik bir haşarı grupu, son günler- de Bağlarbaşı . Tophanelloğlu, Bürhaniye se Ti di sa haya musallat oldu. Bunlar, birer sansar sinsiliğile yer yer püusu küruyor, ev güvercinlerini, piliç ve civelvleri çatal deği lâstik ğ VATAN $SEHİR HABERLERİ Sümerbank U. Müdürünün gazetemize beyanatı r : ) —“ Fabrikaların imalât kapasltesi arttırılıyor. Aksamı dahi:den temin edilecek. Basma istihsalâtını arttırmak için tedbirler alındı sapanlarla vuruüyorlar, Sonra da Nakkaştepede birleşiyor, kebaplı ve içkili bir sofra başında keylf yetiştiriyorlar. Bu haşarılıklarına mâni olmak iİsteyenlere de kafa tutmaktan çekinmiyor, üstelik taş ve küfür de savuruyorlar..» Hâdiseyi bir okuyucumuz ya- Ankaradan şehtimize gelen — Sü- lll Münakalât Vekili Ankaraya gitti Vekilin gazetemize beyanatı retle işleyen bir gok fabrikalar, bize Bir vbeti bu: lunan Münakalât Vökili Cevdet Ke-« rim İncedayı, dün sabah Yeşilköy- den hareket eden Döâvlet Havayolla- rına &it bir yölcu tâyyaresile Ankâa- raya gitmiştir. İst. merbank Ümum Müdürü Bürhan|bu h yardım lerin- Zihni Sanus, İstanbulda —kaldığı| den yedek parça hususunda bütün müddet zarfında Sümerbank mües-| ihtiyacımızı tatmin edeceğimizi seselerini alâkadar eden leli tle kaydedebiliri Üüzerinde meşgul olmuş ve dün aks| Bu arada, yüzlerce çeşit ile şamki ekspresle A 'a dönmüş in bir çok ihtiyaçlarını tür. karşilaydn Nuri Paşa fabrikalarını Bürhan Zihni hareketinden evvel Mekteplerde okunacak belediye bilgileri Belediye müfredat programını hazırladı Büyük şehirlerimizde herkesin öğ- renmesi ve tatbikı zaruri olan bele- diye kaidelerini öğrenmek için ilk- Mekteplere bir ders konması hak- kında Belediyenin yaptığı teklif Ma- arif Vekâletine yazılmıştır. 1 — Buüu derslerin esasını tram- vaylarda halkın iniş ve binişlerde ve bilet alırken riayet etmesi icap eden noktalar. 2 — Vapur ve tren gişeleri örlin- denasıl bilet almacağı. 8 — Söokaklarda yürürken ne şe- kilde hareket edileceği, 4 — Sokakların temiz tutulması için halkm vazifeleri. 5 — Halkm istirahatini — selbet: memek için evlerde radyo, graâmö- fon ve diğer çalgıları çalmak, şarkı söylemek gibi hareketlerin şekli gi> bi noktülürı ihtiva etmektedir. mizdeki mekteplerin giriş şart- larinı hergün teker teker bildi- taarrüz ve| . İlk öğretmen okulları Memleketimizde 11 öğretmen oku- lü vardır. Kız öğretmen okulları Bur sa, Bdirne, İstanbul, İzmir, Konyada; erkek öğretmen okulları da Adana, Balıkesir, Bdirne, Erzurum, İstanbul, Sıvasdadır. Bu okullara orta okül ce silâh altına aldıkları askerin yekü nu 18.,250.000 kişiye varmıştır. Bu ör, du içinde 7,000,000 İkişi ölmüş, yara- lanmış veya esir Yedi kabül — edilir. Yatılı ve yatısız talebeden ücret alın maz, Girme şartları: 1 — Türk olmak. 2 — Ulusal duy- milyonun iki milyonu yalnız ölenler- dir. Bu rakamları son Alman istatis- tiklerine istinat ederek yazıyorüz. Halbuüki Fransa: O tarihte 38 mil- yön olan nüfusundan ancak 8 milyon aöker çil H Bu aşl içinde Afrika müstemlekelerinden a- imanlar mühim bir yekün tutmakta- dir. 8 milyön asker içinden ise 5 mil- yön kişi muharebe harici ölmüş, ya- ni ölü, yaralt esir düşmüştür. Bün- lardan 1.5 milyonu yalnız ölüleri teş kil etmektedir. Ayrica İngiltere 60 milyon nüfü- sundâan dokuz buçuk — milyonluk bir Ordu vücude getirmiştir. Bu ördü- nun kaybı üç milyonu bulmuştur ki, karakterinin düzgünlüğü, bitirdiği orta okul öğ- imsalar nete ği Ka rarlarla saptanmış bulunmak, 3 — Öğretmen ökülları — talimatnamesi- nin çağda 4 — Ruhi ve bedeni sağlamlığı ör- neğe göre okuül doktoru tarafından verilecek raporla saptanmak, 5 — Birinci sınıflara orta okulların pek iyi, 1yi mezunları, ikinci ve üçüncü sınıflara lise ikinci ve Üçüncü sınıf- ları bu derecelerde bitirmiş olanlar alınır. © — İmtihanlarda ayni dere- cede Muvaffak olanlardan şehit ço- cukları tercih edilir. 7 — Kâbul edi- lenlerin bir taahhüt senedi vermele- Kömür fiyatları hakkında tetkikat yapılıyor Fiyat Mürakabe bürosu kömür üzerinde yapılan ihtikârı tesbit et- mek üzere kömür istihsal eden mer- kezlere iki kontrolör yollamıştır. Bunlar Çerkezköy, Silivri ve İe- tranca mıntakalarını — dol. klar, — Bunların kurtul- görüşen bit arkadaşımıza mak için l tetkikleri. hakkında a- mrt bekliyelim ?., şağıdaki malümatı vermiştir: A «— İstanbulda kaldığım bu bir iki gün fabrika. ima- lât kapasitelerini arttırmak, — İstih- sal faaliyetlerini tanzim ve tevsi ederek randımanlarinı —çoğaltmak Üzere Jâzım gelen tedbirlerin alım- ması etrafında alâkadarlâarla temas ettim. Tetkiklerim meyanında, ateş tuğ- lasr imalâtı da gelmektedir. Dün a- teş tuğlastt yapmakta bulunan Şa- möt fabrikasını, Haznedargiftliği ve doöktor Cudinin Defterdardaki fabri- kalarmı gezdim. Bugün Sümerbank fabrikalarının ihtiyacı olan ateş tuğlalarını bu fabrikalardan temin etmek imkânını bulmuş bulunuüyoruz. işaret.edebilirim. İstanbulda kaldığiım bu — müddet Zarfında yünlü ve pamüuklu müecsse- selerinin altı aylık devre toplantıla» rında bulundum ve bu töplantıda a- lâkadar fabrika müdür ve teknisyen» lerinden lâzım gölen malümatı —al- ürm. İş programlal'ının — tatbikatından alman neticeleri gözdün — göçirdik, lüzüumlü tadilâtı ve almması lâzım gelen tedbirleri göğden geçirdik. Basma istihsalâtinı arttırmak için Yeniden tedbirler almaktayız. İstanbülda kaldığım bu müddet zatfında ayrıca, Sun'ipek — istihsal eden, çörapçı, jarsocl ve dökumaci- ların iştirakile sun'ipek mMüessese- sinde yapılan toplantıda Vekil, ki tetkikleri Gt rafında bir muharririmize — şunları söylemiştir: e— İstanbulda bir hafta kaldım, Bü müddet zarfında Vakâletin bu- rada buli bütün intn mutad işleri üzerinde meşgul oldum. Bu meyanda Liman İşletmeleri U- müm Müdürlüğünün atiyen çıkâcak olan teşkilât kanununa esas olacak Şekilde kadr'o teşkilâtı işile de meş- gul öldüm. Devlet Denizyolları idaresi teşki- lâtına son bir kaç ây içinde Haliç İşletmesile Bösyete Şilep de ilâve edilmiştir. İdare şimdi bunların tan- zim ve ıslahı ile meşgul olmaktadır. Şitketihayriyeyi de devletin kürül- muş, ileriye doğru giden bir deniz yolları teşk mevcut 4.9-: 941 GÜNDEİ #47 GÜR Aklından zor! mu var ?* ngiliz donanmasının B ra saldırmasını ve P da Rusyaya imtiyaz verili siye eden Amerikanın eski Genel Kürmay Başkanl Sterling'in sözlerine, ancak tadan ehemmiyet verilebilir" rikayı ciddi ve samimi seven " dir eden Türkiye gibi bir W) halkına Amerika hakkmdâ na bir propaganda yapmış “| Biz Amerikayı harikalar * medeniyet diyarı, hürriyet demoktasi diyarı, ilim ve " rı olürak tanirız ama mecl yarı olarak asla tanımay? amiralin kasdi Amerikayi le tanıtmaksa Türklerin nabi kendisini bu hususta © düp edebilir. İ Bir müyar insan h kadın bir gün dört ayaklı V doğurabilir. Bu, bütün — W dört ayaklı olduklarına hW? için kâfi bir sebep ayaklı çocuk tabiatin 8 kat bir mahsulüdür. Eminiz ki Amiral & merika milleti içinden miş galat ve sakat bir Bu imanımız, Amerikalil rini birer Sterling telâkki kat'iyetle mânldir. Buü toplantıda memleketin ipek ihtöiyacı tetkik olunarak bazı mü- him Kkararlar almmdı. istihsal şartlarını, istihsal nevilerini Ve ilerisi için ihtiyacımız olan ateş tuğlalarını nâzarı itibara alarak bu iki fabrikada yeniden fırmlar tesisle ateş tuğlası istihsalâtının bir kaç misit arttırılmasını temin ettiğimizi memnuniyetle işaret edebilirim, Bundan başka bugün Avrupadan getirilmesine imkân hasıl olmayan yedek aksam ve makine parçaları- nın y Üüz l bulundum. Büğün İstanbulda —Sümerbanka ait olmayıp, husust teşebblis va gay- Ş 'da Sün ık inde, bun- dan bir ay evvel işaret ettiğim, a- meleye sıtak yemek — tevzli ve elbi- se verilmesi meselesi bir eylülden itlbaren mevkli tatbika girmiş ve a- melemiz hergün sıcak yemek yeme- ğe başlamışlardır.» Sümerbank Umum Müdürü Bür- han Zihni İ daki 1 Fi esnasmda kendislle beraber Sü- merbank Umümt İşletme Müdürlü- ğü kimyagerlerinden Bay Naci ve M.-T. A. kimyagerlerinden Bay Hil- mi, makine mühendisi Büy Ömer Alageyik bulunmuşlardır. Varlıkta yokluk Kahveciler satmak için kahve almıyorlarmış Sön günlerde şehrimizde bol kah- ve olduğu halde piyasada sun'i su- mevcut stokların miktarmı, maliyet fiyatını, Kömürcülük şirketinin is- tihsal — mıntakalarındaki — fiyatları arttırıp arttlırmaması Üzerindeki ro- lünü te&bit edeceklerdir. Bunlar buradaki tetkiklerini — bi- tirdikten sonra odun istihsal mmta- kalarına da giderek odunun yerinde- kt fiyatınt tesbit edeceklerdir. Öğrendiğimize göre komisyon bu koöntrölörlerin verecekleri rapör üze- rine odun ve kömlür”Tiyatlarını tos- bit edeceklerdir. * » Eytam, eramil ve miütekaitlerin maaşı Belediye ve hususi idareler Ey- Yette kahve darlığı nazarı dikkati celbettiğinden Fiyat Müra- Halkın dilekleri Üsküdar ve Kadı- köyilülar, mebuslara dileklerini söylediler D | ; Benebi göre bu miülesseseyi de bir el altında toplamak bizim için esastır. Henüz bu satın alma işinin hazırlığına baş- lanmış değildir. Avrupa hatları ile muvasala te- mini için faaliyet sarfedilmaektedir. Yapılacak tamirata ve diğer mese- leler hakkında &ön vaziyetleri — gö- rüşmek Üezre Almanyadan bir ho- yet geldi. Bu heyetle yapılacak mü- zakerelerin neticesine göre faaliyete devam edilecektir. İştanbul - Ankara . Adana arasın- sözlerine gelince, yukarıd$ Üü ret ettiğimiz gibi, bunlarâ vermok doöğrü değildir. € yanm her yerinde usuld lından zoru olanların hareketlerine kıymet V cak hallerine acinir. KÖR Bir kağl idai kurtuldu Dört sene evvel B Kümbaracı yokuşunda Hüseyini boğazından da y Kkta olan hava leri | kesen Abdürrah ti de tatil ed Ve gelecek k i dan id#', sene YY aşlay küm edilmişti. Temyiz MW tir. Hava y l i mizde fevkalâde rağbet — görmel idam di v! dir. Benim de hava yolculuğunu ber- cih etmeme en bininci sebep hem vakitten tasarruf hâm de iki saat olsun tamamen rahat ve asude bir seyahat yapabilmektir.» nunda Abdürrahmanın # diği zaman 21 yaşından W B ğu gözönüne alınarak kaldırılmış ve 30 sene mahkümiyetine karar V der Sorunuz söylenerek bir mürebbiye mek- tebi açılması İstendi & N İstanbul mebuüsları dün Üsküdar ve Kadıköy halkının dertlerini din- kabe isy dün da- vet ederek kendilerinden iZahat iste- müştir. 'Ticaret Öfisinin elinde 40.000 çu- val kahve bulunduğu halde kahveci- lerin kâhve dıkları l lemişlerdir. Wi Şirketi- hayriye ve Tramwvay Şirketinden şi- kâyetle bilet üÜcretlerinin pek çoök olduğunu söylemişlerdir. Bundan başka Üsküdarda bir kız dan kahve alrp satmaları kahvecile- re anlatılmıştır. Bu tebligatı hüsnlü telâkki e karşılayan Kahvecilerden her biri günde 20 çuval kahveyi iş- leyip satabileceğini söylemiştir. Kahve şinin Vilâyet kanalile ted- vir edilmesine karar verilmiştir. lisesi l e istenil- miş ve Hise olabilecek münâasip bi- nalar gösterilmiştir. Bönebi müreb- biyelerin nekadar muzır t SÖVWeIIm Müsabakamıza verilecek cevaplar k 1 — Balıkesirde ömekli subay Meh- met Ali Eroğlü soruyor: Yeni mü. hıpıwmıoıyıul:nımı tavsiye ediyorsunuz. Bu tavsiye- hatırlatılarak bir mürebbiye mekte- binin açılması teklif edilmiştir. Dünkü toplantıda bulufan köylü- ler de köylerine ait arzularını izhâr etmişlerdi Leylei bzrat İstanbul Müftiliğinden: ? nci pazar günü Şaban tam Eramil ve mü ları nin eylül, teşrinievvel, teşrinisani üç aylıklarının tevziatina buğün başlanacaktir. * ayınm on beşine müsadif olmaklâ önümüzdeki' cumartesi günü akşa- mı (pazar gecesi) Leylei Berat ol- duğu Uân olünür. Gaz satışları den, lar üzerine yazılı apl: ğı gibi bir mana anlaşılryor. Kuponlar da kandıktan sonra n ğ cek bir çâre yok Cevap — Vardır ve T5 dakor elbise ve gömlekt” | diktan sonra içinde C9 ili, ince tahta talaşı ve * soğuk ve aci Bü bi yatrım sant iliş K şartile bu cevaplar bir kâğıda sıra ile yazılsa makbul de- gil mi acaba?.. Cevap — Bizce magtlüp olan şey kuponların cevaplarla beraber tiktan sonra gçıkarınlğı ' Ve silkmeden atmız. üzerindeki talaşlar ri şarttır. Üç aylıkların tevziatı 9 eylüle kadar ikmal lacaktır. Ş Hergün Birf'tkra Kuyucu Murat Paşa Yeniçeri ağalarından biri - bir mecliste, Kuyuücü Mürât — Paşayı, hizmetlerinden bahisle bir hayli methettikten sonra: — Döksanlık bir ihtiyar olduğu için sefer meşakkatine, dayana- mazmış, kendini atına bağlatır, altı gün altı gecelik üzün yürü- yüşleri göze alırmış. İşte böylece koca — Anadoöluü- yu — baştanbaşa — dolaşmiş, — nice köyler yakmış, yüzbinlerce adamın ini kopartmiş. C kar şısında nargilesini fokur fokur ta- kırdâtarak keyif çatmış. Ne der$i- niz bu adama siz?.. der. Ağanın arzusuna uygün ce- vap verememek korküsile kimse 4- ğız açmağa cesaret edemez. Ö ara- lık, bir Bektaşi babası ağaya s0- kulur ve sorar: — Bu övdüğün paşa şarap mı | içermiş, yoksa esrarlı nargile mi çekermiş ağam ?.. — Yok canım ikisini de kullan- muzmış mubarek. — Öyle ise ona mubarek değil, çok yırtıcı demek gerek. Der, ağayı gülmeğe mecbur eder. kirlere aldırış etmezdi. Fakat kendi net- sine kârşı saygi ve itimadı kırılmamalıy- di. Bu bir genç kadın için uyku ve yemek kadar lüzumlu bir ruhi gıda idi, Nefsine ÇAT TERİİ G ŞNĞ N ö& küçük yaştan beri duymüuştü. Yedi yaşında iken bir gün yeni bir elbisesine Çikölata lekesi yapmıştı. Bu lekeyi, elbisenin geniş kur- delâdan kemeri & . Fakat Odrey yeni elbiseyi çıkarıp eski temiz bir entari giymekte ısrar ediyordu. Annesi: — Fakat çöcuğum, kürdelânın altındaki leke görünmüyor Ki... Kimse orada leke olduğunu bilmez. Demişti. Çöcüuk buna sadece: — Ben biliyorum ya, diye devap ver. Bazı insanlar vardır ki felâket gördük- çe, acı çektikçe olgunlaşırlar. Vurulan darbeler kendilerini düşürecek yerde yükseltir. Bazı cins insanlar vardır ki talet le mücadeleye bile te- nezzül etmezler. Ödrey işte bunlardan idi. Cemiyetin top lantısına gelmeden evvel vapuür acente- sine gitmişti. İki gün sonra Marsilyâya bir vapur hareket edecekti. Bilet parası ötuz “üç lira tutuyordu. Odrey'de yalnız ön bir lira para vardı. Bir gün evvel arkadaşı Hibe borç ( Ovaaklenda di makta tereddüdü yoktu. Fakat buğgünkü EDFPİ ROMAN: A PACARACI Raldım. Gaz satışlarıniım - kazalârda — iaşe derilmesidir. Kup ilmek h eder. # heyetleri, köylerde de İhtiyar heyote| — şartile cevapların bir kâğıt üze- 3 — Höcarüstem MekteP ÖİRU leri tarafından esaslı bir — şekilde rine yazılması da muvafiktir. mara 11 Bayan Şerifei M kontrol dil i için dün İ ll2 —- t Vali 82 tinizde çok haklısınız: * Çi b vilâyetine emir gelmiş ve bu emdir numarada Bayan Necmiye Ertan katlerini celp için mek kazalarla köy ihtiyar heyetlerine ta- BSadak e " trlm ü g TEFRİKA No, 62 insınkınyıcıknmwihî*"“:“' Hera lanıyörmüş gibi gelir. Ödrey de hâlâ du- | rulmamişt Bür yemt İlk defa olarak bumum farkı- na varıyordu: —Serbestim, diye düşündü. Sönra h.î tırına Selim geldi. Sevgili hayalini yirmi dört beri İğinden atmıya, uzaklaş- Yazan: Francis d& Croisset kendisini hör görmesine aldırmıyordu, fa: kat Mabel'in acımasına tahammülü yoktu. Âzi F ğ ga söbep Kendisi karşı düuyduğu fazla şefkat ve muhabbe- ti idi, Şehrin en kalabalık bir caddesinde onunla beraber görünmek ve kendisi ve kocsı için dedikoduya vesile olmak iste- memişti. Yalnız kalmak, gürüru içine sımsıkı sa- rılmak Lâüâöy Brandmor'un methettiği «büyük aile» nin haricine çıkmak istiyor- du, Bü #büyük aile» den şimdi ne kadar nefret ediyordu. 'Tenha bir Çin öteline inmişti. Lou Su her zamân bu otele inermiş. Bir gün Od- rey'e bundan bahsetmişti. Otele genç kız- lık soy adıyla l Bir kâç Avrupalı müşteri vâarsa da bunların goğu Holandalı ve Portekizli idi, Öteki müşteriler Çinli, Japon ve Malakalı idi. hakaretten ve Rahajang'ın İyet haya- tından bu şekilde kovulduktan sonra âr- tık Mabel'den para almağı imkânsız gö- süyordu, Bütün Rahajang kadınlarının Kendisihi y kimse yoktu. Hemen odasına çekilerek biraz düşün- mek istedi. Ruhu karmakarışık hislerle muztaripti. Rahajang'dan nefret ediyor, <e ar ö eeni ö l D ddd ileler Ö AA “k c Mi Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN ve bir an evvel buradan kaçmak istiyör” du, Bitişik odada japonca kavga ediyor- lardı. Bir müddet hâaykiriştiktan — sönra sustular, pencerenin tam karşisinda — bir kuş acı acı ötüyordu. Bahçede mavi man- tolu ihtiyar bir Çinli kâdın yanık bir sesle ninni söylüyor, kucağındaki çocuğu uyut- mıya çalışıyordu. Ödrey kendi kendine söylendi: — Mutlaka.. Mutlaka gitmeliyim. Bir gün evvel bü kelimelerin mânasi vardı. Fakat şimdi artık bömboöş gibi idi. Herbert'e kaçmâk ve uzaklaşmak istediği- ni söylemişti. Fakat artık Herbert te, bu arzusu da maziye karışmiştı. Bu sabah vapur acentesine giden ka* dım sanki kendisi değildi. Bu kadınla ar- tık alâkasını kesmişti. Artık Misis Carter değildi. Misis Carter dünya yüzünde sön bir içtimai vazife ölarak hayir cemiyeti- nin içtimaina gitmiişti. —- seler ne kadar çabuk oluyor! Diye düşündü. Fırtınaya tutulduktan ve uzun zaman denizde sallandıktan sönra ğa çalışıyordu. Selim!Şimdi önü gör mek mümkündü. Buna mâni kalmamıştı. Birdenbire gözleri karardı. Başı döndü. Kendisini zayıf ve küvvetsiz hissetti, Doğruldu. Kendi kendinet kalırsa.. Ya öonu Wra 'Telefon.. Fakat oda: ;;MWĞ — Ne kadâr fı e bir man kendimi bu == F fena tim, diye düşündü. Üşüyordu.. Ölesiye üşüyordu. Şakakla- ri atıyordu. — Korkmağa mahal yök. Her halde bir sıtma nöbetidir. Diye karar vermek iste- di. Fakat buna emin değildi. Nabizli ) Zeytinyağlı G” atışı gayri tabil idi. Bulantısı da vardı. gibi bir ağrı hissetti. Yatağına uzandı. Zili çalmak için elini uzattı. Fakat kapı- sını kilitlemiş olduğunu hatırladı, biraz sönra bayıldı. ŞArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: