24 Ağustos 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Go s-ssn — Amerikanın gîrişi Tarihçiler, harbe girmekte g-ç kalışının sebebini araştırıyorlar ; ğ VİLSON'UN SULHLA HARP ARA- Derken diğer bir kısmı; — Bütün dünya- bizim aleyhimize- dir. Kanaatine vardı. AMERİKANIN GEÇ KALIŞI 6 Nisan 1917 de Amerikanın harbe âtılması sebeplerini tetkik eden Ame- tikalı tarihçiler bu harbin neden da- ha evvel ilân edilmemiş olduğunu in- ceden inceye araştıracaklardır. Hiç şüphe yok ki Alman denizaltıları çok — tan Amerika gemileri batırıyor, A- merika tebaasını öldürüyorlardı. Lü- zitanya ismindeki vapur, Alman de- nizaltıları tarafından batırılalı çok " olmuştu ve bu vapurda ölen Ameri- sayısı, Â harbe girişine tekaddüm eden beş geminin batırılışımda boğulanlardan çok faz- ü la idi. Sanki müttefiklerin davası İ 1914 de 1917 deki — kadar hakliı bir dava değil miydi? " Neden Amerika üç sene geç kalarak harbe girdi? —Amerikanın o kadar bekledikten sonra 1917 de harbe gir- mekten içtinap etmesi için de birçok siyasi sebepler yok değildi... son derece sade dostlarını ve memurlarını kabul et- miş, umumi hayattan | bineyi basit bir âlet addederek kon- grenin dışında yaşamıştır. Bir sözi- le milyonlarca insanın âkibetini tayin etmiş olan bu adam da şüphe yok ki bir parti mensubu idi ve sonuna ka- dar öyle kalmıştır. O kadar ki Bir- leşik devletler askeri hamlelerini en son hadde çıkardıkları bir sırada, en buhranlı devirlerde bile Vilson kendi mevkiüni tehlikeye koyarak intihap- larda demokrat parti l tekrar intihabma çalışmıştır, O muh. derin bir nefret duyardı ve zamanında bu kin ve nefretin bir an bile hafiflemediği, Avrupa milletleri- ni o kadar badirelere sürükleyen mü cadelelerden uzak tutmak için dalmi bir cephe ve gayret sarfettiği görül- müştür. SINDAKİ MÜCADELESİ Reis Vilsonun hayatı ailesi içinde, geçmiştir, —Yalnız ka- ecnebi mahfzllerle de mirden şehrimize geldikten dun sabah İstanbul Mıntaka Ticaret Ticaret Vekm Vekil, dün şehrımızde terkaslarda bulunsu Ticaret Vekili Mümtaz Ökmen İz- sonra ünde bazı temaslarda bu- lunmuştur. tereye Türk toprak mahsuüllerini sev. ketmek vazifesile teşekkül etmiş bu- lunan İngiliz korporasyon heyeti a- zalarından Lörd Carlay, Vekil şehrimizde bulunan ve İngil- Foks ve Konewoots'u kabul ederek Ticaret Vekâleti umum müdürlerile birlikte bir toplantıya riyaset etmiştir. İngilizlerin bu sene memleketimiz- leri toprak mu- elif partilerin mücadelesine karşı idaresi Vilson Amerika milletinin bütün den Bir Bu müthiş mücadele yüzünden kan #evan içinde yorgun ve bitkin olan, — ölüm tehlikelerile karşılaşan mütte- — fik devletler Atlantiğin öbür tarafın- daki büyük milletin (yâni Amerika- li mın) soğuk kanlılığı karşısında derin kudret ve azametini idare makine sinde toplamış; bu milletin itibarını bu suretle en yüksek mertebeye çı- karmıştır. Böyle otoriter bir idare tabil onun muhaliflerini son derece iğdap ediyordu. Bu gadap ve kin, mu y Üşüy Amerika ile örf ve âdeti, dili bir olan İngiltere onun harbe atılmamasını hasemat kesilir,kesilmez Reis Vilson aleyhinde muazzam tezahürlere sebep olmuş ve aleyhine neticeler doğur- k bir türlü anlryamıyordu. Orada, A- rik hayatı bir şeyin ne olduğunun galiba farkında değillerdi. Vâkıâ Birleşik —Amerika devletleri derhal bir tehlikeye maruz değillerdi. Bundan dolayı zaman ve mesafe onlarm nazarımda — hâdise- derin tebarüz ettiremi- yordu. A halk Ş itiyat haline getirmiş, o kıtanın he- muştur. nihayet liberal bir üniversite hâdimi idi ve şüphe yok ki şiddetten, harpten nefret ediyordu. Bir taraftan Avru- padaki yangın karşısında Amerika- nın lâkayıt kalamıyacağı âşikâr ol- ması, bir taraftan böyle 120 milyon- luk bir kütleyi harp ateşine atmak endişesi onu günlerce halli Bütün bumlara rağmen Vilson da müşkül sarılmış, bütün bu terakkileri bir da. hili siyaset icabı gibi kabul etmişti. 'Uzun bir meşruti idare ananesi Ame- rikayı ecnebi politikasınm ihtilâtla- — bından sıyanet ediyordu. Böylece A- merika, Avrupadakinden büsbütün başka bir fikri faaliyet sahası halin: de idi. Dünya adaleti şüphe yok ki bütün insanlara hitap eder, bütün insanları alâkadar eder. Fakat dünyaya şamil bir nedi kadar amil olmak istiyecekler, böyle dalette A Y halli icap eden dört büyük mesele, dört muadele vardı: lığmı nasıl muhafaza edebilecekti? 2 — 1916 daki Cümhurreisliği intiha, bında tekrar nasıl intihap olunacak- tıf için onlara nasıl yardım edecekti? nasıl tanzim edecekti?, Harp başladıktan sonra Vilson için 1 — Birleşik Amerikanın bitaraf- 3 — Müttefiklerin harbi kazanması * — Harp bittiği zaman dünyayı bir adaleti tesise ne derece hizmet e- (Arkası var) di? Avr ::ub;:muikduupakmiım- _GÜNUN CÜMHURREİSİNİN SALÂHİYETİ Hele Amerikalılar gibi büyük ve silâhsız bir mületi Avrupalılara ait kanlı bir davayı hal için harbe sürük. lemek korkunç bir mesuliyet değil midir? Bununla beraber daha harbin başğında, yâni üç sene evvelinden ta- kıııodneookyoıunymeduokbuyol âdüt ve nihayet A.tnınknyı insınlyetm o bütün bu müşkülâtı, arızaları iktiham et- — mek imkânını da aradılar ve buldu- lar. Amerika kanunu esasinin sağlam temellere istinat etmesi, parti ve par. tâmento teşekküllerinin genişliği ve k ehemmiyeti cümhurreisine o harpten p avvel hiç bir büyük devlet reisine ve- rilmemiş olan salâhiyet temin ediyor. 4 du. Memleketin genişliği, başka baş- ç ka ırklardan teşekkül etmiş olması, — 50 hükümetin kanunlarınm ayrı ayrı olması orada efkârı umumiyeyi bir- leştirmeyi güçleştiriyordu. Bundan — golayı federal hükümete istisnai bir — Balâhiyet verilmişti. Hâkim partinin reisi olarak intihap edilen cumhurro- isine Amerikadanki kadar nüfuz ve ihşed mev- sut değildir. Amerikayı geçen harpte silâhlan- e dıran ve müdahaleye sevkeden cüm- hurreisi Vilsondur. Vilsonun ömrü ü- niversitede geçmiş, ancak kısa bir za man i tu, Fakat o büyük millet, Vilsonun mühim bir kıymet olduğunu — bili- yordu. Ve bundan dolayı 1912 de cüm hurreisliğine seçildi. İki sene sonra “ harp patladı. 1914 den sonra Amerika bu cüm- hurreisinin hissiyatını, temayüllerini takibe başlamış ve nihayet milletle- çin mukadderatı mevzubahis olmaya başlayınca onun sözü hâkim olmuş- tur. Reis Vilson birçokları için hâlâ bir esrar perdesi içindedir. Onu en yakmım adamı Miralay House'in hatıra K4TAKVİMİ — ; 24 AGUSTOS 941 PAZAR AY : 8 — GÜN : 235 — Hsur: 110 RUMİ: 1357 — AGUSTOS; — 11 HİCRİ: 1360 — ŞABAN: 1 bayaat ve mahsulâtın fiyatları ge- rekse sevki, nakilleri için bazı esas- lar kararlaştırılmıştır. Vekil bu toplantıdan sonra Ticaret ve Petrol Ofisleri müdürlerini kabul ederek benzin ve madeni yağ vaziye- timiz hakkında izahat almış ve ken- dilerine lâzım gelen bazı direktifler vermiştir. Vekil müteakıben fiyat mürakabe ve ihtikâr işlerile yakından alâkadar olarak Fiyat Mürakabe komisyonu azalarile ayrı ayrı görüşmüş ve bu mevzu etrafında çok hassas davranıl. ması icap ettiğini söyliyerek daha esaslı mücadele ve muhtekirlerin bir an evvel imhası için lâzım gelen ted- birlerin alınmasını hildirmiştir. 'Ticaret Vekili Mümtaz Ökmen, bu akşamki ekspresle Ankaraya döhe- cek, bir kaç gün Ankarada kaldıktan sonra cuma günü tekrar şehrimize dönecek ve tetkiklerine devam ede- cektir. ——— inönü ansıklopedisi ıçın İnönü Ansiklopedisi için icap eden köy, kwhı ve şehirlerin eski isim- Vekâleti tanbul Vilâyetinden sorulmuş ve bun, ların acele olarak tesbit edilip Vekâ- lete gönderilmesi bildirilmiştir. Ziraat mektebine alınacak meccani talebeler İstanbul Ziraat mektebine alına- cak parasız talebe listesi hazırlana- rak Vekâlete gönderilmiştir. Listenin tasdikından sonra talebe kaydına başlanacaktır. Dün de 7 ihtikâr vakası tesbit edildi Fiyat Mürakabe bürosu ihtikârla mücadeleye bütün şiddetile devam etmektedir. Komlsyons. yapılan ih- SEHİR HABE — Şehir içinden: IZ Yine un meselesi sahibi Fatihte Karaman fırını 3tok bulunmadığı bir zamanda 760 çuval un nasil arttırılmıştır ? bütün Fatih muhitinde malüm bu- Süleyman — Bayu'nun, tahsis edilmiş olan unların sebep- siz olarak azaltıldığından bâhis bir şikâyet mektubu ile bu şikâyete cevap olarak gönderilen Fırıncılar cemiyeti reisi Ahmet Rızanın mek tubu, bir iki gün evvel sıra ile ga- zetemizde intişar etmişti. Cemiyet reisi tarafından, şikâ- yetçiye ait unların azaltılmasına, Belediyece tahsis edilen unlardan yapılan ekmeklerden bir kısmının şehrin muhtelif mevkilerine gön- derilip sattırılmakta olmasının se- bep gösterilmesi, esnaftan bazıları tarafından hayretle karşılanmış ve bu beyanata cevap olarak şu ma- lunduğuna ve şimdiye kadar da hiç birinin menolunmadığına göre, Süleyman Bayu'ya ait unların a- zaltılması hususunda cemiyet Tre- isinin ileri sürdüğü sebebin gayri- varit olduğu anlaşılmaktadır. Cemiyet reisinin tavzih mektu- bunda, şirket deposunda 4000 çu- vallık bir stokun mevcut olduğu iddiasıma karşı, saf buğday unu :le son defa olarak ekmek yapılmağa başlandığı sırada 760 Kküsur Çu- vallık bir stok bulunduğunu beyan ve itiraf etmiş olması da alâka- darlarca dikkati calip görülmekte ve şirkete dahil olmayan £fırınla- rın hiç birinde stok bulunmadığı bir bu 760 küsur çuval lümat dermiyan «— «« Fırm sahiplerinin :mn larına ıızak veya yakın mahallere ekmek göndermeleri şayet beledi- ye talimatnamesine aykırı bir suç telâkki ediliyorsa bunu yalnız Ka- raman fırmı yapmış değildir. U- zaklardan misal aramağa lüzum görülmeden Fatih muhitinde bu- nun bir kaç nümunesi gösterilebi- lir. Meselâ, Fatihte Hafızpaşa fı- rinı müteferrik mahallerde tabla- kârları ile sattırdığından maada Çarşamba, Kıztaşı, Etmeydanı, Atpazarı, Vefa, Aksaray, Sultan- selim semtlerindeki bakkal ve ek- mekçilere dağıttırmakta, hattâ bilhassa merakla sorulmaktadır. unun nasıl arttırılmış olduğu da Öğrendiğimize göre, Fatih şir- ketine dahil bulunan fırıinların, son ekmek çeşnisinin ilk tatbikında, üç gün Toprak Mahsulleri Ofisin- den buğday inu almadıkları ve el- lerindeki arpa karışık unu işledik- leri anlaşılmakta ve bu da, şirket depolarında mevcut stokun 760 çuvaldan çok fazla bulunduğuna bir delil addolunmaktadır. Şu hale nazaran, börekçi ve Si- mitçi esnafma ait unlarda olduğu gibi ekmekçilere ait unların tev- ziinde de bir intizamsızlığın vukuu tevzi çiftliğine kadar uzatmaktadır. Saraçhane- başındaki fırıncı Rıza Kozanoğlu ile Hüseyin Kavlakın ve Atpaza- rında fırıncı Hamdinin de vaziyet- leri aşağı yukarı bu merkezde- dir....> Bu fırınların, söylenildiği gibi, uzak semtlere hattâ Hazinedarçift liğindeki kiremit ve tuğla fabrika- sına kadar ekmek — gönderdikleri kta ve y reisinin itirafı veçhile 'stok miktarı velev ki 760 küsur çuval olsa bile, bu stokun da nasıl vücüde getirilebil- diği tetkik ve tahkike muhtaç çok mühim bir #mevzu addolunmak GÜNDEN GÜN NZİN Karneleri Dün 500 den fazla taksi otomobiline benzin karnesi Diplomalı eczat azetelerde «Ergani P* Türk Anonim şıı-kdl f me müdiriyeti» nin bir ilânı ilişti. Bu ilânın başlığına V© nine göre, madendeki İşletmü * resi hastanesi için diplomalı V zacı aranmaktadır. Eski devirlerde halkın lâk meslek lomalı veya — diplomasız karne verilmeğe başlandığını yazmış. | tık. Evvelki gün 500 den fazla taksi otomobiline, benzin alma karnesi tev. zi olunmuştur. Dün sabahtan itibaren de otobüs, kamyon ve husust öotomobillere Şo- förler cemiyeti tarafından karne ve- rilmesine başlanmıştır. Tevziat dün akşama kadar ikmal edildiğinden şoförler bu sabahtan iti. baren İi ikleri benzin d günlük benzinlerini dıbneenklerd.lr. Benzin depoları karnedeki yeri mü. hürliyecekler ve böylelikle bir ikinci defa benzin almak mümkün olmaya- caktır. . - ehemmiyet verilmezdi. y ver. lldı çınbılı. çantası kerpetenli “| Otomobillere daha be_?' Kadıköy ve zin temin d vapı dişi ağrıyan herhangi bir Ki dişini en basit temizlik riayete lüzum görmeden çek€t Her berber dükkâll zamanda bir diş muayeli idi. Bu dükkânlarda rasgele ” mat, kan alma ameliyeleri pılırdı. Yine diplomanın ne nu bilmiyen kırıkçılar, çet? basurcular tümen tümendi. — O devirlerde «diplomalı arayan bir ilân hoş - görül Çünkü umumun sıhhatile © diplomasızlar da, diplom: dar bu sahada cirit atmak, #" Karne vi k taksi 'billeri ile kamyon, otobüs ve hususi otomo- billerin miktarı 1700 küsurdur, Bun- lardan döktorların kullandıkları hu- susi otomobiller günde iki şişe bel- zin alabileceklerdir. taşıyan esini Deniz motörlerile resmi makam 0-| koşmuş, saç kesen, sakal “ e tara- bile etmiş, Avrupanın en meıhllf ve ecza fabrikalarının mü larının memlekette — satılabi” için Sıhhiye Vekâletinin 1877 İaşı fından karneler verilecektir. Deniz motörlerine günde beş şişe benzin verilecektir. Devlet Denizyolları memur alıyor Devlet Denizyollar idaresi Haydar- paşa, Kadıköy, Köprü, Anadolu, A- sına ehemmiyet vermiş olan huriyet rejiminde milli bir $? diplomalı eczacı araması s40 hafifliktir. ğ Şirket, yalnız bir eczacı #f7 dır. O eczacının — diplomalk, * «hakiki eczacı» olması rejlit” KÖR dalar, Yalova ve Haliç ve Jelerinde açılan için tadır. Bu hususta — alâkadarl bizi ve şirketlere dahil bulunmıyan fırıncıları tenvir etmelerini iste- mek ve beklemek elbette hakkı- mızdır. yeniden memur almaya karar ver- miştir. ÖLUM K 1Mi Şirketi emektar © Vahşiyane cinayet Evvelki gece Karagümrükte vah- şiyane bir cinayet işlenmiştir. Sultan mahallesinde, Çınarlıçeşme sokağında oturan Kadri oğlu Rama- zanla amcasının oğlu Ahmet yanla- rm'a Ramazanın kardeşi Muradı da alarak Ramazanın küçük kardeşi A- linin evine gitmişler ve bir akraba sofrası kurmuşlardır. Altı akraba burada kafaları tüt- süledikten sonra hep birlikte evden .| sıkıp baldızı biyeni barlar gün evine Dün cumartesi ög- leye kadar 7 ihtikâr vakası ihbar o- lunmuştur. Bu ihbarlardan biri kumaş ve iplik boyası üzerine olup binlerce liralık Altı akraba Nebiyenin evinde çi- lingir sofrasına devam etmişler ve Kafalar tütsülenince; bir genç, gırtlağı bıçakla kesilip öldürüldü mıştır. Bir yandan da Ahmet: — BSen bir alçaksın, kardeşim Ya- şarm karısı Pakizeyi kandırarak ken dine karı yaptın, Yaşarı da iki sene- ye mahküm ettin, diye, bağırmağa başlamıştır. Ramazan, durup dururken Ahme- din bağırmağa başlamasınma ve ken- veznedarı Bay Nisim Fresko Taze | Kısa bir hastalıktan sonra vefat etmiş- tir. Cenazesi bugün saat 11,30 da Büyük- adada Musevi Sinagogundan kaldırılacak ve cenazeyi hamil motör saat 14,30 da Karaköyde Mehmet Ali Paşa hanının ö- nünde motör iskelesine yınquık cenaze oradan A köy Musevi nakil ve defnolunacaktır. Tanrıdan rahmet dileriz. Cenaze Servisi MOSKOVİÇ Acı bir kayıp Türkiye İş Bankası A. Ş. Beyoğlu şu- besi müdürü Şemsettin Zincirkıran gerek bankacılık ve gerek edebiyat. sahalarında kendisinden bir çok eserler beklenildiği bir sırada genç yaşında vefat etmiştir. disine taarruz etmesine birdenbire | Cuıuw buıun ıııt 1130 da Alman şaşırmışsa da kendini lamış ve k lacak, namazı Üs- cevap vermeğe başlamıştır. küdarda Yenicamide öğle üzeri kılınarak h aile kat defnedi- Bu sırada münakaşa şiddetini art- K tırmış ve Ahmet oğlu Ahmet elini atıp çakısını çıkararak Ramazanın üzerine saldırmıştır. Ahmedin bıçak darbesi birer ikişer içmeğe koy Bu sırada âlem tam kıvlm'lmı girmxş zanın ve Nebiye şarkı Bi da çiftetelli oynamağa başlamıştır. Bu sırada kafayı adamakıllı tut- muş olan Ahmet oğlu Ahmet, Rama- zanın iki sene evvel kardeşi Yaşağ dan ayrılan Pakize ile evlendiğini hatırlamış ve birdenbire — yerinden fırlayarak Ramazanın Üzerine atil- dayı kanu boyamış ve girtlağına isabet etmiş ve gu'uıgı kopmuştur. Rama- fışkıran kanlar o- oda, lecektir. Atietizm seçmei' dün yapıldı, Birincilikler de b 'Türkiye birincilikleri seçmö © bakaları dün öğleden sonrâ “© bahçe stadında yapılmış Ve *© bini aşan bir seyirci kütlesi #F dan heyecanla takip edilmiştif" Dün saat 15 te başlayan 1M kalarda 100, yüksek atlama, lama, disk, 110 müânialı, metre, gülle, sırık, 400 metfer dım ve çekiç atma müsaha £ pılmış, finalistler ayrılmıştır. | Buğgün saat 15,30 da yapi çit resminden sonra 1941 TÜr” rincilikleri müsabakaları açilt” müsabakalara geçilecektir. Kadıköy Halkevinin Y ' müsabakaları Kadıköy Halkevi tarafındöfi edilen yüzme müsabakalari da yüzme havuzunda yap sporcu iştirak etmiştir. Mi neticesinde 100 metre serbes* him, küçüklerde Nejat, ö0 gll re serbest küçüklerde $ Seyhan, 100 mM€” çağı almak istemişse de Ahmet ka- dmı göğsünden yaralamaktan çekin- memiştir. Nihayet Ahmet odadan kaçmağa u.ıu»nı etmiş ve tam caddeye çıkıp da bulunanların çığlıkları arasında yere yıkılarak derhal ölmüştür. Bu sırada odada bulunanlardan bir çgoğu dışarı kaçmışlardır. Yalnız Sı- dıka adında bir kadın Ahmedin üze- rine atılarak elinde tuttuğu kanlı bı. bir sırada yeti- şenler tarafından yakalanmıştır. Hâdiseye Müddelumumi muavinle- rinden Turgut el koymuş ve tahki- kata başlamıştır. Dün geç vakit ka- til Ahmet Adliyeye getirilerek sor- gusu yapılmıştır, etmişti. Bir haftadanberi hiç kimseyi uykuda gibi yaşamıştı. bilede 5 kendisini aramıştı. Mabel de bir kaç defa telefon TEFRİKA No. 54 Bütün VAKİT ZIRVALİ EZANİ | bir meseleye temas etmektedir. Büro ——— | meselenin ehemmiyetini nazarı itiba, GÜNEŞ: 619 — 10238 |ra alarak muhtekirleri evraklarile ÖĞLE: 13,16 5,20 birlikte Müddeiumumiliğe vermiştir. İKİNDİ: 17,02 9,06 Bundan başka dünkü ihbarlar ara AKŞAM: 19,55 12,00 sında gaz, tuz, şeker, peynir üzerine YATSI: 23 138 ihbarlar vardır. Tahkikata devam o- İMSAK: 833 — | lunmaktadır. Sebep bu olamazdı. Çünkü bir haftadanberi ayni OMAN şekilde rahatsızlık duyuyordu. Bunun nasıl olü- nt E b yor da şimdiye kadar farkına varmamıştı? Acaba Robert ne istiyordu? —Üçtür - telefonda görmemiş, Bu sabah da kilisede KPEFLİRİRN Ü seder gibi oluyordu. birisile konuşuyordu. şam'üzeri altıda eve döneceğim. kararımı bildiririm. kocasına seslendi: bur değildim. Gönlümün rızasile size bulundum. Her kadının yapabileceği tında öğreniyor ve tanıiyoruz, herkesten kaçmıştı. Bunlardan bazılarının kendi- sine bakarak güldüğünü farketmişti. Fakat buna pe& emn değildi. Belki de kendisine öyle gelmişti. halde değildi. Yalnız kendisini bir tehlikenin tehdit ettiğini his- Telefonu açtı. Robert ile yahut Mabel ile ko- nuşmak istedi. Hat meşguldü. Herhalde Herbert Havada bir felâket sezer gibi oluyordu. O aralık kocası odaya geldi ve sakin bir tavırla dedi ki: — Düşüneyim de size öyle cevap veririm. Ak- O zaman size Bu sözleri söylerken karısının yüzüne bakmı- yordu. Sakin, fakat hileli bir hali vardı. Ödrey: «Acaba kimi görmeğe gidecek?» diye biran şüphelendi. Tam odadan çıkacağı zaman — Herbert, beni dinleyiniz. Size bir bağkasını sevdiğimi söyledim. Fakat bunu ifşa etmeğe mec- deki sırrı sizden gizlemedim. Ben söylememiş ol- saydım, siz yine bir şey öğrenemezdiniz. Görüyor- gunuz size karşı dost ve samimi davrandım. adamın ismini söylemediniz. kında kimseden fikir Yazan: Francis de Croisset — Hayır, tam samimi değilsiniz, çönkü bana bu kat içinde, kalbinin, kduınnı ı;inde hqı o vırıD sözleri, canlanıyordu. — Onu görmek pek âlâü mümkün.. istesem gö- zebilirim. Fakat ah şu benim gururum yok mu? Her şeye müâni olan bu. . Kendi kendinden utandı. Selim de elbette 1stı- h Tindi üıtüde Fuat, 200 serbestte çüklerde Buğu, 200 kurbâa Tevfik, küçüklerde Ahmet, bestte Vedat, tramplet &* Maso birinci olmuşlardır. Boğazı vüzerek g© müsabakası BSu Sporları Ajanlığı g tertip edilen Boğazı geçm© kası dün Anadoli sında yapılmış ve 56 y rak ettiği bu müsabakada raydan Kemal 25.5.4 d g du. Fakat uzüun sürmiyecek, kederini Tap çi dedi. — Bunu söyliyemem. Fakat metresi olmadığımı ve onu bir daha görmiyeceğimi tekrar ediyorum. Sizden yalnız bir şey istiyorum. Bu mesele hak- Kendi içii geleni yapınız. Başka türlü hareket ederseniz sizi hiç affetmem. herhalde siz değilsiniz. — Affetmek mi? Bu da biraz fazla... tersine çeviriyorsunuz. Alfedecek birisi varsa 6 da Hellesi her noktada Öfkeden çatlıyacak hale geldi. Fakat kendini vardı. tuttu. Susmak indi Vıkiı k ktı. Hele börç almak Lady Brandı ile gö iye gittiğini k Odreye şu cevabı verdi bu itirafta — Ben kimse ile görüşmeğe gitmiyorum. Dü- gibi, içim- — şüneceğim: Yalnız kalmak istiyorum, Her ikimiz için mühim olan bir kararı vermeden evvel düşün- mek lâzım... Odrey YA yüzüne bakarak anlamamlası lâzımdı. Belki de valinin karısı da Ödrey'in bu ziyareti bilmesini istemiyecekti. Ka- dını ele vermek doğru olmiyacaktı. Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN — Teşekkür ederim, Herbert, size itimadım var, Od.ı'e_y'in hissettiği sıkıntı Herbert gidince da- Bıldi. İçindeki keder o kadar derin idi ki başka hiçbir şey düşünecek hali yoktu. Tek bir arzusu yardı: Rahayang'dan biran evvel uzaklaşmak... Boşanmak da mühim bir mesele idi. anlaşması lâzımdı. uzaklaşmak ve unutmak lüzımdı. Burada kalİsa Selimi tekrar görmek tehlikesi Gitmek için parası da yoktu. başka tedbir bulamıyordu. Kalede Madam Turpin'de bir kaç gün misalir kaldıktan sonra çalışmıya başlyacaktı. Fakat evvelâ Kaleye kadar gitmek lâzımdı. sonra iş bulmayı düşünebilirdi. başına geçti. Kâğıtlarını tasnife başladı. Ertesi gün için Lady Brandmordan bir davet almış ti. Kendisini bir hayır cemiyeti içtimama çağır- yordu. Buna gitmek lâzımdı. Artık burada geçi- receği son günlerde herkesin her istediğini yapa- caktı Selimi düşünmemeğe gayret ediyordu. Fa- karıları, Uşak Kocasile Sonra gitmek, Mabel'den — —D Bir kere oraya vardıktan Yazı masasının cekmiş. unutacaktı. Selimin o gece söylemiş olduğu şu sözleri hatırladı: — Benim ne kadar yalnız olduğumu bilseniz bana acırsınız. «Yalnız...» Fakat Selim yalnız değildi ki.. Oğul, nesi vardı? Hiç.. Acmmacak halde olan Sdllı değil, kendisi idi. — Efendi gitti.. Bu çinli hizmetçilerin sessizce gelip gitmel, bir türlü alışamamıştı. Li tekrar etti: — Efendi gitti. — Anladım.. ne diya bunu tekrar ediyorsun. duruyor. Size bir mektup getirmiş. — Neye daha evvel haber vermedin? — Efendinin gitmesini bekledim. Hileli bir tavırla gülümsüyord — Getir bana bu mektubu.. ne imiş bakalım. — Adam vermiyor. Kendi eliyle size teslim ede- — Gelsin.. Gelen Malakalı büör adam idi- Mükemmel bir , memleketi ve işi vardı. Halbuki onun Li gelip haber verdi: Sorunuz —— Söyliyt" radyosu sanatkârlarından rakuş radyoyu terk mi d“, ise nerede çalıştığını IW bildirir misiniz? CEVAP — Tahsin Karakti$ ki vazifesinden çdcılnuı“" ğ S SSi İ b ışarıda bir adam bekliyor. Bir lışmaktadır. Afyonkarahisarında ıuowd" Hamdi Bıı;u' sunıyor. Dli;ı d nasıl tedavi edilir? CEVAP — Çocuklarınızlık ğer sarılık ise ağır et li ve salçalt Odrey sinirl: balık, sucuk, pastırma ile yemekler ve tatlılar ği larınız içki kullanacak hassa bunu kati olarak perhizi tatbik ile beraber -© garkası var) İl halde hekime gastamdi meyiniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: