Va v Zaleri ae Rd ada BAL KÖŞESİ; Çal Fokstrot Arkadaşlarım israrla kendi hika- ye ve hıtıralarını yaz dediler. #Şimdiye kadar hep meccanen ko- nuştum ve meccanen yazdımı. Görü- Tüyer ki, amatörlüğe veda cdiyoruz. Bu gevşeklikten ve yumuşaklıktan kurtuhunca acaba kolalanacak mı- yam bilmiyorum. Hâfızamda biriken hatıra ve hi- küyelerin yarıdan fazlası da üryaal Çerik münasına değil) -. Hunlar ten- xil odilünce de sermaye — zayıflıya- gak. Her e ise hele bir. Besmele diyelim bakalım. Hâlâ, aklıma geldikçe soğuk so- Buk ter dökerim. Yaş ve görgü ba- sayıldığı. mız zamaaların birinde, kazanılan bir futbol macından sonra futbolcü arkadaşlara eğlenceli bir - akşam yemeği verilmişti. Solrada xporou- lara teşvik yollu bir IKi söz söyle- mek isap etti. Ve büyükler arasın- dü söz ikramı başladı: — Haydi kardeşlm, bir iki şey söyleyiyer. — Bana düşmer... — Neden yaha, sen söylesenc.. — Hayır hayır Ahmet Bey söyle- sin. Arkadaştar bu ağırtığı biribirleri. pe yükdemiyo çalışırken ben bir Samya sür'atile — yerimden — kalka- rak: «Muhterem arkadaşlart» diye söze başladım. Herkes benim bu sahle Demastenliğim karşısında Kahvelerde | Oturan Talebeler Mekteplerin açık bulunduğu saatlerde talebelerin kahvelerde oturdukları nazarı dikkati celbet. miş ve bu gibilerle uğraşmayı lis üzerine almıştı. Fakat Maarif “daresi bu işin | yalnız polisle havedilemiyeceği- Bi. müdür ve muallimlerin de ciddi — suretle işi takip etmesini istemiylir. Dün bu hususta konuşmak üze- re İstanbuldaki bütün lise ve orta mektep müdürleri Eminönü Hal- kevinde bir toplantı yapmışlar- dir. Toplantıda her talebeye bir | büviyet varakamı — verilmesi, ve mektebin ayıracağı muallimlerin dera saatleri esnasında mektep- lere civar kahveleri dolaşarak talebelerin hüviyetlerini — yokla: maları kararlaştırılmıştır. — | Koordinasyon | Heyeti Toplandı | Ankara, 12 (AA.) — Koor- dinasyon beyeti bu sabah saat | Başvekil Dr. Refik Say-| dam'ın riyaseti altında Başvekâ- lette toplanınış ve bozı kararlar ittihaz etmiş Tosyada Yeni Bir | Kooperatif Kuruldu Tosya (Vatan) — Dokuma- cılığı ileri gitmiş olan kasabamız- da bükümetin yardımı ile yeni bir dokumacılık kooperatifi ku- yulmuştur. Bu sanat sekiz yüzden beş yük tür. Yeni koaperatifin faaliyeti bu işi cekisinden daha yüksek bir £ mevkie çıkaracaklır. Hissedarla- yın miktarı artmaktadır. İlk 255 hissedarıâ sermayesi || bin lirayı | geçmişlir. BORSA 12 İKİNCİTEŞRİN 1910 Kapanış Sterin Dolar İaviçre Pro. Drahmi Leva Peçeta Pengö Ley Dinar 'Yen İsveç K, ESHAM ve TAHVİLAT 'Türk borcu I peşin ıras | Tkramiyeli 96 5 1038 1930 BErgani 1040 | Merkez Bankası peşin 106.— 1 Abone Ücreti Türkiye dahilinde: BSenelik Gaylık Saylık Aylık 1400 750 400 150 kuruş Hariç memleketler: Benelik Gaylk Saylık — Aylık 2700 1410 — 800 .Kr. yoktur şarak hayretle beni dinlemiye baş- Tadılar. Ne kafamda hazırlanmış bir gey. nn da şimdiye kadar böyle bir toplulukta bu tareda konuşmak bil- Bisi vardı. — Kedadımız sporu tabli olarak yaparlardı. Cirit oyunlacı, temak ayunları bunlar tabli eğlencelerin- dendi. Onün için elnseleri — geniş, Adalâtı kavi ve gürbüz olurdu. Do- dim. Bu aralık ta şbakalım ne yık Murtlyacak der gibi yarı gülümser bir halde hayrotle benl dinliyenler | b; gözüme Hişti. Sonra da birdenbire içime: <Eiyval ben bu başlangıcı ne- ye bağlıyarak ve ne şekilde bitire- ceğim T» heyecam geldi. © Bnda urkadaşlar gözüme buz- lu camdan — görünmiyo — başladılar. Kelimeler ağtımdan —münevi — bir tirbişanla çekilmekte olan — çürük Bir mantar gibi dağıla dağıla çık- muya başladı: Atalarımız... Spor.. Bedat... Cirit.. Kodadımız.. Gerisi yük ... Kısa süren karmızı — ve terli bir süküttan sonra ancak müziğin ol- duğu yöre dönerek : — Çal, fokstrot! Diyebildim. Şimdi yu satırları yazarken bile © anı yaşıyormuş gibi hafif bir ür- perme geçiriyorum. Taşanllak besmele — dediğim — bu yazı işinde: «Çal Toktroto demem. BAL Şehir Meclisi Toplandı Şehir meclisi dün saat on dört buçukta — Valinin reisliği altında toplandı. Müzakereye - başlan- zdan evvel muhasebe kursunu bitirenlerin diplomaları dağıtıldı. Vali kısa bir nutukla muhasebe işinin ehemiyetini tebarüz ettir- dikten sonra mezunl: larını verdi. Diploma l yedi kişiden ibarettir. Bunlardan Sabri ile Sermed kursu iyi derece ile bitirdikleri için kendilerine aytıca birer saat de hediye edil- di. Bundan sonra geçen celsenin aptı okundu ve aynen kabul olundu. Ruznameye dahil mese- leler alâkadar encümenlere ha- vale edilerek Belediye zabitasa talimatnamesinin — müzakeresine başlandı. Müzakere soğuk haya depolarile gıda maddeleri satan- lazın risyet etmeleri lâzımgelen hususlara aitti. Bu da bitti ve cu- ma günü toplanılmak üzere cel- seye nihayet verildi. zi Şeii Damphaneye Alına- cak Taydüs Makinesi Maliye Vekâleti Darphane ve Damga matbaası için bir Taydüs makinesi almıya karar vermiş ve eski Darphane müdürü Merkez Bankası - emisyon şeli Fethiyi tetkike memur etmiştir. Bunlar Almanya, İngiltere, Fran- sa ve Balkanlarda tetkikat yap- mışlar ve raporlarını hükümete vermişlerdi. Maliye Vekâleti kâ- n için bir Taydüs makine- ayı kararlaştırmıştır. Harp vaziyeti dolayısile Almanyadan alımacak olan bu makinenin ge- tirtilmesine imkân görülmemek- tedir. basılm: /| İhtikâr Yapan 6 Tüccar Adliyeye Veriliyor Şehrimizde bazı mühim Firma- ların ihtikâr yaptıkları tesbit edil. miştir. Fiyat mürakahe komisyo- nuna vaki müracaatler Üzerine, kaç gündenberi yapılan tah- Bugün top- bunlar kikat neticelenmiştir lJanacak olan komisyon Hakkında bir karar verecektir. İhtikâr, halkın zaruri ihtiyaç- lan üzerinde — yapıldığı | misyonun bugünkü |çok ağır, hattâ meni ticaret hak kında kararlar dahi vermesi kuv» vetle tahmin olunmaktadır. Dün de İstarbulun — muhtelif somtlerinde ihtikâr suçundan za- bıta altı muhtekiri suç üştünde yakalamıştır. Bunlardan Wnıınılanuıcı Armenak 650 ruşa sattığı kumaşı 900 kuruşa, İ|Sirkecide seyyar iplikçi Yako Çiplik — makaralarını 25 kuruşa, Yenipostahane karşısında eczacı Evrokardoman 130 kuruşluk ilâ: €1 160 kuruşa, Yenipostahane arkasında AÂşirelendi sokağında manilaturacı Sadi Kaplancı ve Rifat Gürani İspanrtadan gelen Ahmet adında bir tüccara met rosu 42 kuruştan satılan 10 top faturayı da 42 kuruştan ı halde BO kuruşa sattıkla- takibat başla- Sultanhamamında ku- tından haklarındı mıştir. Evüpte Gislavet lâstik fabr « müdürü, fabrikada 113 balya ham kauçuk mevcut olduğu hal- de 110 balya diye verdiğinden — tahkikat İbirlikte ve diğer beş suçlu ile be- raber bugün Adliyeye tevdi edi- Heceklerdir. Gd Kapı Tokmağı Çalan | Sairifilmenam Sultanahmet sulh birinci < İhâkimi dün çok enteresan bir |iddiayı tetkik etti. Sabıkalılardan |ismail sminde bir genç Uzunçar- İşıda Süleymanın dükkânından bir balta çalmış, bu baka ile yüz- |lerce kapının tokmağını kırtnış ve satarken yakalanmıştır. İsmail poliste yaptığı hırsızlık- ları itiraf etmiş ve çaldığı yerleri |de birer birer göstermiştir. Fakat |dün isticvap edilirken herşeyi in- kâr ederek: «— Ben ne polise gittim, ne de böyle şeyleri gösterdim, hepsi evrakil |Belki karakolda uyurken bunları | yapmışımdır! Uyanık — İsmailin bu gibi şeylerden haberi yoktur> demiştir. | Hâkim bu asirifilmenamlık Fuatle | iddiasına rağınen İemaili tevkif |/ Yazı ve resim ile zemin arasındaki V| etmiştir. Çorluda Ekim Faaliyeti (Vatan) — — Faydalı yağmıya ba; F Çosta mevsim yağmı tezgâha kadar düşmüş- / ğış paraların da memleketimizde / lamıştır. Çiftçilerimiz. bütün Zi- |ha bir çok başkalıldar buli |raat alet ve vasıtalarını harekete geçirerek çalışıyorlar. Bu sene ekiliş geçen senelere nisbetle da- ha fazla olacaktır. Toprak Mah- sulleri Ofisi de halka ucuz fiyat- Plamıştır. beyanname y " |harfin inhinaları açıkça' görülmekte- Datlerinde yüz kuruş yazılı BümÜŞ Uralar şubatın Tik gününe kadar tamamen tedavülden kaldırıl. miş olacaktır. Mal — sandıkları TKeZ Bankast — yüz devam ediyorlar. darphaneye görderlli - tekrar lra olarak basılıyor. |Tedavüle çıkan eyüz kuruş> yazılı İParaların miktarı 8 milyondur. Tak- Ütleri çoğalan da bu paralardır. 25 | müyon liralık gümüş para basıla - caktı. Bugüne kadar 16,322,275 iira- lığı basılmıştır. Gümüş elli ve yirmi beş kuruşluklar da bu yaküna dahil olduğuna göre tedavülde bulunan gü İmüş paraların en çoğu eyüz kuruş> tuklardır. Gümüş piyasasına göre bir liralık gümüş paramtada (22) kuruşluk gü- müş vardır. Hazine her lirada «Tü> kuruş kadar bir menfsat temin — et- mektedir. Bu kazancı cazip bulanlar Mralarımızı taklit hevesine düşmüş- derdir. Şimdiye kadar kurşun, — ka- ley ve salreden dökülmüş taklit pe- ralar yapılmıştır. Yakat bunları gıllarndan ayırt etmek çok kolay doğu için taklitçiler sürmiye muvaf- fak olamamışlar ve derhal yakalan- maşlardır. Fakat zamanlarda yakalanan yüz kuruşluk taklit para- lar kalita itibarito bizim paralarımı- aktadır. Runlarda da — açağı kuruşluk halis gümüş var- tekârlar oldukça da muvaf- fak olmuşlardır. — Bunların — alelâde döküm / vasıtalarila yapdamıyacağı, mühim bir teşkilât ve sermaye işi| olduğu da anlaşılmaktadır. Bunların | smıTlarımız haticinde yapıldığı, hiç olmazsa pullarınn hariçte yaprlarak daha evvelca içeriye sokulan basıma makinelerite — Bazırlardığı — küvvetli bir tahmin olarak ileri sürülmekte- dir. Alelâde taklitçilerin bunları — Bas- leri ve teşkilâtlerı mü Sit olmiyacağı düşüncesi bu iİhtimali küyvetlendirmiştir. Düdkatli bir. ba- kış taklit paralarm Yenipleğinr arılar | makta müskülât — çekmemektedir. Taklitlerde bühmsen şu üç nokta gö-| |ze çarpmaktadır: 1 — Taklit paraların kenarlarm- daki (E ©.) harflerinden (C) ya- rılmış bir (ÜY harfine| bönzemektedir. Halbuki aslında bu | Jerde Cümhüriyet keli- mesinin (M) — harfinin — ertasındaki İbağı ya yoktur veyahut gayet hafif- tir. 8 — A liraların her İki yüzünde faslı müşterek hatları gayet keskin ve net olduğu gibi tırnakla üzerine dokunulduğu gibi eli tatar ve kay- müz hir haldedir. Taklitlerinde fas- h müşterek hatları belli olmryucak derecede kaypaktır. Yayık ve met |değildir. Yani el tutmaz, kayar.. Mutahassıslar kalp paralarda da- iliyorlar. Alâkadarların anlattıldarına göre Münyada tedavtit eden en İtina ile İ|yapımış her paranın taklit edilmesi ve hattâ daha iptidal vessltle bu işin yapılması — mümktindür. — Alükadar İbunu göstermiştir. Bununla boraber Taklit 100 Kuruşlara Dikkat Ediniz! Bunların Evsafını Bildiriyoruz. Ellerine Geçenler Darp- haneye Götürürlerse Ceza ve Zarardan Kurtulurlar. elan|her yerde zabıta teşkilâtı esastı ted- hangi birler almıştır. 'Taklit yüz kuruşluklar sürülürken kuruşlukları | miliklere ve mahkemelere — veriliyor- / ta: 'Topla- |lar ve paralar da müsadere edilerek | Bunlar hem cezal takiptan ve ham de darphaneye gönderiliyor. Fena niyetle olmamak şartile her- üretle bu paralardan el- lerine geçenler darphaneye müracant |ederlerse darphane bu parayı kestik. Ve | yakalanınca bir zabıt ile müddelumü |ten yani paralık vastını isale ettik- mra sahibine lade etmektedir. müsadere suretile uğrıyacakları za- rardan kurtuluyorlar demektir. Gerrahpaşa Hastahanesinin Yeni Pavyonu Dün Açıldı Hastahanenin Çamaşırhane, Mutfak ve Ayakta Binalarına 174 Bin Lira Cerrahpaaş hastahanesindi Vali Dr. Lütfi Kırdar ve Şehir meelisi âzaları dün öğleden sonra Cerrahpaşa nesine gid: rek burada yapılan yeni bir pa- viyonun küşat resminde hazır bulunmuşlardır. Hastahana baş- hekimi Said kısa bir nutukla bu binaya verilen emekleri anlatmış- tır. Yeni bina ayakta tedavi edilecek hastaler için yapılmı tır. Vali kapıdaki kurdelâyı kes- tükten — sonra içerisi gezilmiştir. Askerlerimize Eşya Teberrun Ankara, 12 (A-A.) — Aldı fımiz haberler, yürdim hemen her köşesinde askerlerimize yapı- lacak kışlık yardımlar için muh- telif kollar teşekkül etmiş ve ça- lışmalara başlanmış bulunduğunu bildirmektedir. Almanyadaki Talebemize Gönderilecek Mallar Almanyada bulunan Türk ta- | lebesine yalnız kavurma, tahan helvası ve Antep fıstığı gönderil- mesine müsaade edilmektedi Zeytin ve zeytinyağı gibi bulatt- / sunu da 14,5 kuruşa satabilecek- memleketin muhtelif mın! la yemeklik buğday tevziine baş- | müesseselerde yaprları tecrlibeler de| cı yiyecek maddeleri posta pake- |lerdir. Müsacaatler tetkik edil- 'yına muayyen zamanda ti ile gönderilemiyecektir. Tedavi Sarfedildi | | Yetmiş iki bin liraya imal edilen bu paviyon tekniğin cn son icap- larına göre yapılmış ve modera vasılalarla tedhiz edilmiştir. Haz- tahanenin yeni yapılan çamaşır- | hanesi ile mutfağı da gezilmiştir. | En modern tesisatı ihtiva eden bu iki bina da yüz iki bin liraya î yapılmıştır. Binalar gezildikten sonra — davetlilere çay ve pasta ram edilerek merasime nihayet verilmiştir. | Maltepede Ekmek 14 Kuruşa Satiliyor Evvelki gün Maltepede halk ekmek sıkınlısı çekmiş, fırıncılar piyasadan un alarak ekmek yap- mışlar ve bunları 14 kuruşa sat- | mışlardır. Maltepede - fırınların ekmek — çıkaramaması Belediye hududları h roasından dolayı Ofisin şehir için verdiği ucuz unun Küçükyalıdan Pendiğe kadar olan köylere ve şehir banliyösüne gönderilmesi- me muvafakat etmemesinden ileti gelmektedir. Bu takdirde bu mmtaka dahi- lindeki fırırlar serbest piyazadan alacakları daha fiyatlı unlarla ek. | mek yapacaklar ve ekmeğin kilo- mektedir. Ali Muhsin Beyin yaptıklarna pişman olup buraya dediği- nİz gibi af edilmiye geleceğini hiç zannetmiyorum. Ancak şayet gelse bile ben bundan sonra enunla beraber yaşıya- mam. Birbirimizle artık bir daha unutulamıyacak sözler te- ati ederek ayrıklık. Madam Blanş susuyor ve hayaler kerin teati edildiğir sahneyi yaşıyordu. O sahaede, açılan #çurumu her söz biraz daha genişlettikçe dudaklarındaki tebesslim küvvetlenerek, güzlerinde yanan sevinç alevini farkettirmemek için gözleri inik, bazır olmuştu. Prenses Müzeyyen Hanimefendi yavaş yavaş istintaka geçmiş bulunuyordu:. — Kaç senelik karı kocasınız? — Tam yirmi senelik? — Muhsin Beyefendi esasen de akrabanız midir ? — Gayetle utaktan. Hattâ bilmem bu kadarına akraha- hık demek kabil midir? Babam Hayrettin Paşanın annesi- nin uzaktan hısan. Peder Viyanada ataşemiliterken © da sefaret KALIDI İdi. Orada tanıştık, İstedi, vendiler. — Geçimsizlik llk günlerden mi başladıydı? — Hayır, urun zaman, ön iki sena kadar bir müddet iyi geçindik. Bu zaman esnasında en küçük sadakalsizliğini, ihmalini hissetmedim. Müzeyyen Hanımefendinin yüzüne birden âşikâr bir hü- zün yayılıverdi. Bu ancak biran sürmüşlü. Fakat kirpik- Siz ve açık mavi gözlerinden hiçhir şey kaçmıyan Madam Bianş bunu farketti ve neye hamledeceğini bilemedi. Pronses sormuştu: — Demek ki, on iki sene hiçbir iha. etini görmediniz ? — Evet. Fakat sonra, arada bir, kısa maceralırı olmrya başladı. Banların ilki İstanbulda bulunduğumuz sırada, bir İtal. yan kad'alle olmuştu. Ve bunu, uzun sürmiyen, hayatında herhangi bir tesiri olmryan başka maceralar takip - etii. Ben hiçbirini farketmiş görünmiye tenezzill etmiyordum. Fakat Kopenhaga tayinimizden az sonra bu Magda zu- Kozmopoeolitler Nahid Sırrı hur etti. Ve bu o kadar elddi ve devamlı bir rabrta halini aldı ki, farketmiyor görünmiye bir zaman sonra artık im- kün kalmamıştı. — Bu kız sadece hafilmeşrep bir kadım mıdır, yoksa işi ve muayyen bir seviyesi olan bir mahlük mu? — Her Iki sunlinize de evet diyebileceğim gibi hayır da diyebilirim. Magda Kopenhag Operasının hec türlü kabili- yetten mahrum, şunun bunun himayosile tutunan yedinci derecede bir halet artistidir. Beni bu kızdan evvel aldattı- #t kadınlar arasında kendisile hakikaten mükayese edile- miyecek olanları vardı. Diplemat zevceleri, tanınmış artist- der. Püraf edeceğim, AH Muhsin Bey yakışıklı kalmış ve cazibesini muhafaza etmiş bir adamdır. Son zumanlara ka- dar salonlarda ve kadınlar nezdindeki bütün muvaffukıye- tüni muhafaza ediyordu. Ayni alâkayı uyandırıyordu. Müzeyyen Hanımefendinin yüzünde bir. hüzün — bulutu- mun yenlden dölaştığı Madam Blanşın - dikkatinden yine kaçmadı. Kalsenin on İki yıl tamamen mesut olmasına kar- şı Prensesin öna başkalarının verdiği bu saadeti kıkan- değini kabul edince, bu yeni hiznün membamı keşfetmek çok güçleşiyordu. Hnise devam ettiz — lik önce bu Magda rabrtasını da ancak birkaç hafta devam eder sanmıştım. Falbuki hayır, öyle olmadı. Anka- ra İstanbula hâkim olunca, İstanbulun sefirlerini tamamen arlediverince, Muhsinin vazifesi de nihayet buldu. «İstan- bula çidelim, oradan da sen Ankaraya git, yeni hükümetin hizmetine girmek için bizzat müracaat et,> diye srar et- tim. Ankaraya tahriren, Kopenhagdan müracaat etti ve Yazan: mevkilnde ipka edilmesini istedi. Buna — cevap — verdiler, «Kopenhağda şimdiki halde sefir bulunmıyacaktır.» dedi- ler. Bunun üzerine bir daha müracaatta bulunmryacağını ve Avrupada kalacağını söyledi. Şu halde - Danimarkadan ayrılmayı teklif ettim. Kopeahağg kışları fevkalâde soğuk olan uzak Bir şehir, dünyanın bir bucağı. Lisanmı öğrenme- dik. Rayat ta gayet pahalı. Annemle ben Fransaya gidilme- sini teklit ettik, Bir ara Muhsin Rey yeni bükümetten vazife Kabal etmemekie beraber İstanbula gitmiyo razı olmuştu. Hareketimiz artık gün mesolesi haline geldiği haldo bir- denbire caydı. Birkaç senedenberi yaşadığı bir şehri büyle terkedemiyeceğini, birçok pürüzlü İşleri bulunduğunu, bir kaç ay düha kalmamız ikap - etliğini söyledi. Sefaret bina- mecburiyetile sefirkon Magdayı günde bir iki saatten fazla Bgöremediği halde şimdi otelde bizi arlık tek başımıza bı- rakıyor, günlerini ve gecelerini dansörün yanında geçiri- yordü. Artık kondisile her şeyi açık ve Kati — konuşmak mecbüriyetini hissettim. «Ya ben ya o! Ayrılırsın kendi- sinden ve hemen İstanbula döneriz. Yahut maddi şartları tesbit ederiz, sen istediğin yerde istediğinle yaşarsın, biz de İstanbula gideriz.» Dedim. O gün ilk ve son kavgamızı et 'tik ve o Mopenhagda, biz de bugün Osmanbeydeki şu a- partımanda bulunduğumuza göre de Ali Mahsin Bey dan- söz Magdayı karısına, kızına ve istikbal ve şerefino tercih etti demektir! Odada bir dakika derin bir süküt hüküm sürdü. Sözü ke- silmeden, fasılasız konuştuğu için Enise belki biraz yorul- k | | fendi ise bir rüyadan uzaklaşıyor, çıkıyor gibiydi. Kendisi- ni bir daha totkik eden nazarlarını Madam Blanş Hayred- din Paşa tonba sokağa çevirdi. — Sast dört olmuş güzelim. Müsaadenizi ulıp artık he- men gitmem lâzım. CArkası var) | —ammemmmmi—— — ——— . — — ——— ——T—— —— — 138 .11:. 940 —-”” | HarpHesaplarına Karışan Zelzele Yazan: M. H. ZAL B u harbe Cihan harbi Ü” yorlar. Az daha klitti barbi demek lüzmgeleceke Yerler ve gökler de işe ki Romanyada olan zelzele, intâhi âdeta bir harp hareketi tesifif yapıyor, hem de şekli hazitisfi mış, zamanı İtina ile bir bareket... avuç Demli fiz #memleketin arka — kapilli kendi menfaatleri namına muşlar, ecnebileri içeri soktttt lardır. Rumen milleti için istili felâketine, istiklâlinin faslalü uğraması acısmna, türlü tüti msişet skıntıları da karışmakt dır. Bunlara ilâve olarak GÜf kü ve yarınki dost memlektli? böyle korkunç bir zelzele feli” :eıi geçirmesinden dolayı esiz derin bir tecssür duyâlik Fakat zelzelenin bir netirtf olarak petrol kuyularına sik sisatın harap — olduğundaa V petrolün belki de suyunu G tiğinden bahsediliyor ki bu bir disenin bugünkü harp hesti arasında elbette yeri vardıilk Romanyadaki cenebi W için gösterilen başlıca petrol kuyularının muhafatif idi. Bu kuyular yakın kadar İngiliz sermayesinin -1 de idi. Öyle rivayet ederlef kuyuların tahrip - edilmesi V Alman tecavüz kuvvetlerine kın mesafedeki bir petrol m' bandan mahrum - birakılmtf için esaslı bir plân hazırlanıti! akat ister gaflot yüzündet ter sermayedarların m.llı5 kıyamamaları yüzünden (4 edilememin. Hâdiselerin YF sine bakınız ki.insanların Yi madığı bu işi tamamlamayı SÖÇ ta gökler ve yerler üzerint maaştır. Tam harbin Balkanlti? geçtiği ve Yunan milletinit tiklâli namına kahramanca $i pıştığı bir dakikada şiddetli yer sarsıntısı Balkanlardaki $7 güne mühim petrol yıkmış ve bunları ıhıldılr; ca bir müddet için istifade SŞ mez bir hale koymuztur. retle mihver, bir harp ıuıııl:, da her zerresi alın kadar him olan bu harp malzemesli yakın ve mühim bir kayaali dan mahrum kalmıştır. hef Geçen - Ciban harbinde Almen neferinin kemer t0i üzerinde şu sözler yazılı Gott mit uns! (Allah bisiti” beraber).. w Bugünkü kalyanın dünkü dar güvenilmez bir askeri # tefik olduğunun Yunan hüf ları karşısında sabit olduğu iyede gökler de âdeta yeri lisana getiriyor ve ..ı.mğ e katiyen — ittifek yoka der Kf mucize şeklinde işler bazırliğı Şeker Fiyatlar! Artmıyacak Arkara, 12 (Telefonla) © Vagon — kifayetsizliği — yüzül çt gönderilememesi yüzünden lekette ihtiyaca kâfi gelecek dar şeker bulunmadığı uyanmış, bir kısm toldeçı FNM ler ihtiyacından fazla şelitü mak suretile evlerinde stok :'; mıya başlamışlardır. Diğer © tan şeker fiyatlarının ..ı.a; dair de ortada bir şayia dön! tedir. Bu hususta alâkadaf ; kamlarla yaptığımız temas at cesinde şeker fiyatının artın! bulunduğu göbi fabrikalar da randımanı daima arl memleket ihtiyacına yetecek TAEVİM 13 İKİNCİTEŞRİN 1940 ÇARŞAMBA YIL: 1540 - AY II - GÜ y H ıı; 13Rö