e gi e AA Ti NİÇİN MÜSLÜMAN Müslüman Oldum, çünkü demokratım Narmelitlara OLDUM ? : 3 Amerikada Hakiki Demokrasiyi Ancak Nevyork İslâm Gemiyetinde Bülursünüz Toplantılarımıza Gelen eski Dünya Müslümanları Arasında Nevyorkta İmanlarını Yeniliyenler Çoktur İslâmiyet, dünya yüzünde —kurulan de mekrasilerin en mükemmelidir. Mekkede krallar ve uşaklar, karalar ve beyazlar Hirkstiyan kiliselerinde imtiyazlılar için bamesi localar vardır. Banlar seneden 1e” neye kiraya verilir veya bütün — hayat müddetl için kiralanır. Büyük şehirle sin, rağbette olan kiliselerinde bir ada- gUn serretini, kilisede işgal etiği vere Bakatak hesaplamak mümkündür. Beyaz Yoristiyanlara mahsas olan kiliselere kiç. bir zenci Hıristiyan gicemez. Zencilerin bilgili, atılgan issanlardı. Toplantılarırsız berkes için açıktı. İ Vim tarih ve medeniyeti hakkında kon: Kecanslar tertip ediyorduk. Müslüman o- Jas veya olmiyanların sardukları sualle Uzak bir kıtada bu şekilde çabşan bir wuç Amerika — Müsümanının — kimseye verilecek bir hesapları yoktur. Gösteriş çin toplanmış olmaları — hatıra gelmez. Vakii, para ve alâkalarını bu maksada yırmalarına sebep, sadece buna candan iman etmeleridir. BİZİM ANLADIĞIMIZ İSLÂMİYET * Üslümiyetin, Nevyock İslüm Cemiyetin- de münikaşa mevmma — yaptığımız. gekli, bir dinden beklenen saf raba, güzi ve Sebeleyi — birleştirmekte ve — bilginin en yüksek derecelerine çıkanlara imaa kuv- veti verebilmektedir. Alâkalarımı smrf ruh sabası içine toplayan bu yolda bir din telâkkisi, hiçbir zaman geriliğin ve İrti enin bir Ületi olamaz, hiçbir zaman mır tanısıplar tarafından bir nüluz ve men Tadi vasıtarı diye kullanılamaz. Hiçbir 2e- man politikaya karıştırılamaz, Toplantılarımıza bazan eski Müslümen | ( memleketlerinden — misafirler — geliyordu. Son seneler içinde defalarla gu garip va kaya rasigeldim: Okumuş, yazmık, garp> hlaşmiş ve dinle alikalarını — tamamile kaybamiş Arap, Türk, — İzanlı, Müslümanları sırf merak vevkile toplar Ularımıma gelince ve bicim Tslâmiyeti aa sıl tefir ve telâkki ettiğimizi görünce A- merikan Müskümanlarının tam yevk ve imanile, İslümiyetin 8l Tukuna uyzun din telikkisi ile karşılaşınca göyle di yorlardı: — Biz İslâmiyeti bir takım ibadetler. den, emirlerden, nehilerden ibaret kup- kuru bir sistem diye telikki ediyorduk. Din bizim rubumuna hitap edemiyordu. Aksine olarak onu daima geriliğin, ceha- letin ve tassşubun Gleti merkünde gör düğümür için dine üdeta düşmendık. Fa- kat burada gördüğümüz İslâmiyetin, bilgi ile, akılla, terakki ile bir aykırılığı yok- vet. Terakki yalundaki gidiyimizden bir ekellimiyor. Aksine olarak ona ge f görüş, temiz bir sevgi, güzellik, mlir ilâve ediyor. Büylere çocaklık senelerindenberi İ lümiyetlen — uzaklaşan ve — Müslümanlığı yalnız kuru bir ad diye taşıyan Müslü. manlar, Nevyork Müdümaularile temas meticesinde hakiki —zminada — Müslüman oluyorlardı. YANYANA Nevyorktaki toplantılarımızın en dik- kate lüyik bir taralı, zenci Müslümanla- tin müsavi insan sifatile beyarların ya- gocüklüktanberi itiyatlar vardır ki bir zencinin yanıbar ganda oturmalarına ve zenciyi, hizmet. çiden başka bir sılatla evlerine kabal et melerine imkân birıkmaz. Neryorleta İz- Tüm Cemiyetinin toplantılarından başka mıbaşında dam Baklı bir insan ve kan deş azfatile yer aldığı görülemez. Şurası çok geriptir Ki Haristiyan sıfa- tile bir otele veya lokantaya — giremiyen Amerika sencileri, adları Ebubekir veya Mehmet Ali olunca otele, eve, har tarala kabul edilmeğe başlarlar. Böylece İslâmiyetin damekrasi rahuna olen yakınlığı " Amerika — Müslümanları arasında ameli bir tecrübeden geçmiştir. Bürün insanlara kardeşlık ve —müsavat himsini telkin edebilen bir din hakkında #ark yanbış bir modersirm tasısuba yü- günden yanlış bükümler vermek yazık ©- ler. Bir Müslüman, Cava'ya, Fas'a, Çin'e, dünyamın neresine — gidene — gitsin, oru Müslümanları tarafından kardeş diye kar- gılanır. Bir Hiristiyan, gittiği yerin Hı Fistiyanları taralından Böyle bir muame le belkiyemez. Tamsubun — gayrecina rağmen — Mür Tümanlığın Böyle Bir vak mehnfemm edebilmesi, dinin —icaplarını — ellecinde tatmak iddiasında balunan mütesmip ho Bir (calar aeyesinde olmamıştır. Onların dini yıkmak ve moderm hayata, milli hareket. lere, yeni yeni hayet şartlarıma jintıhakı. " İma müni olmak için asırlardanberi sar- fettikleri bütün — geyretlere rağmen ol mupur. Demek ki Müslümenlıkta bu ka- dar cehilâne tahriplere dayanacak kadar kuvvetli bir ruh vardır. Allahın birliğine ve yaratıcı bir kavvet olduğuna, tabiat ileminde anun her gün İeserlerini gördüğümüze, ilmin ve fennin " İba büyük mucimeyi bize tanıtmanın yala olduğuna inamnak şeklinde bir din te İlükkisi, her zamanın ve her mekânın icap- İlarına ayabilir. Fazla olarak — dinden; |başkalarına sevgi, feragai, umum için fe dekârlık, ahlâki temelleri kuvvetlendir. zaek, ölüme karşı kuvvecli elmak yolların. da içdimak İetifadeler temin etmek müm. küzdür ki, bunları israf etmek ve din kuvvecini mutlaka geriliğin müttefiki ha- Tine indirmeğe çalışmak cidden yazık 6- Tur, İnsanlar, ancak, tabiat âleminde eser leri görünen” büyük —mucize karşısında küçüklüklerini — duyabilirler, kia ve nebk retten, dar — ihtiranlardan — temirlenizler, |hayır işlgnek ihtiyacını duyarlar ve bi birine sevgi, yakızlık ve kardeşlik du. yarlar. Bütün Bunların şahsi (htiras ve menlerti esas bilen bir maddi sislem için- de yeri alamaz. Küçük kubbeler, büyük kubbeye bizi vardıran bir. köprüdür. Her birimiz ba dünyada kendi kubbemiz altında çalışı- ü muhitte bulunersak bulusa. sak karşılaşalım, dünyadaki — hayatımızı kemdimiz için ve yakınlarımız — için bir cennet haline koymağa çalışmalıyız. Her İbirimiz, mehitimizin hayatını köçük bir cennet baline koymayı İş edinirsek büyük ve umumi cennet keneli kendine kurulmuş olur. İslümiyetin diğer dinlerden farkı, hayatı insanlar için ehir etmek değil, hakiki iman sahipleri için bodutguz bir haz membar haline koymaktır. |— | Abbasağa Parkı | Beşiktaşta, kaymakamlık için kiralanan binanın — tamiratı bit- miştir. Bundan başka bu kazada yapılmakta olan Abbasağa parkı « Barbaros türbesinin — tanzimi e etraflarındaki duvarların inşa- #i da ikmal edilmiştir. Gerek kay- m<makamlık binasının, gerekse park ve Barbaros türbesinin küşat re- simleri 27 Eylülde yapılacaktır. İzmire Uğrayan Vapur Adedi İzmir, 10 (AA.) — Ağustor ayı içinde İzmir limanına 180 Türk vaptıru ile Yunan bandıralı 43 motör yelkenli gelip gitmiştir. Bence caml kubbesi gökleri temsil eder. | Hile Karışıyor Yapan ve Satanlar | Tecziye Edilecek İstanbulda Papazoğlu hanında ve bu hanın civarındaki şekercile- rin yaptıkları marmelât ve şeker- lemelerden alınan — nümunelörin tahlilleri neticesinde lezzetlerinin | bozuk ve kerih kokulu oldukları tesbit edilmiştir. İçlerinde eser halinde meyva bulunan kepekli un veya pirinç ununu da ihtiva | ettikleri anlaşılmış ve Bu marme- lâtların içinde kurtlanmış olanları | bulunduğu gibi kilo - çeksin diye toprakla karışık bir halde imal| edilenleri de görülmüştür. | “Belediye, kısmı âzamı çocuk- lar tarafından, karamelâ ve şe- kerleme halinde satılan bu mar- | melâtların sihhate muzir olduğu- ağır cezaya çarptırılmasını alâka- darlara bildirmiştir. Alâkadarlar bu gibileri tesbit ederek haklarında ceza zaptı tanzim edecektir. Belediye, gıda maddelerine hile karıştıranlarla esaslı mücadeleye başlamıştır. — | VATAN Sümerbank'a Ait âğıtlar Ne Olacak?| Datrelerde biriken kâğıtların be-, l görülmektedir. İÇİNDE Mektupların Sayısı 8.162.351 Adet Arttı Avrupa harbinin bizde posta|ca 7,997 de taahhütlü mektup varidatın) azaltıp — azaltmadığını | tetkik ettik. Posta deyip de geç- miyelim. Bu her şeyden evvel bir memleketin ticari durumu için şaşmaz bir ölçüdür. Memleketi- mizde telefon şebekesi çoğaldığı nisbette, mektup ve kartla yapı- Jlan muhabere miktarı da maktadır. Yapılan bir istatistiğe göre 935 yılında 2,300,000, 936 da 2,350.000; 937 de 2,450,000 938 senesinde 2.650.000; 939 senesinde 2,850,000 liralık posta Varidatı temin edilmiştir. 940 se- nesi bütçesi için de 6,210,000 li- ralık muhammen bir yekân kon- muştur. Bu hesaba göre bu sene posta varidatı daha yüksek ola- caktır. 927 senesinde Türkiye posta- ları 21,280,050 — pullu mektup, 1,189,000 âdi kartpostal, 5,505 cevaplı kartpostal ve 6,374,376 gazete taşımıştır. 325 senenindeki | mektup miktarı — 14,078,029 ve gazete miktarı da 4,163,671 dir. 937senesinde pullu mektup mikta mı 229,442,401 e, gazete miktarı da 8, 17 ye çıkmıştır. Ayn- — Nai mi kurtuldun, dediniz?.. Ondan evvel bu zehire nasıl alıştı- Şrmr anlatayımı size, Çünkü pek enteresandır. Dinlemiye değer. Ha- tırlarsnız ya, güçlü kuvvetli, çok da neşeli bir gençtim. Kendime iyi bakar, her zabah idman yapar, iç- kisiz, sigarasız, bilhassa —sevdasız ve rahat bir hayat yaşardım. En tatir zevklerim ayna karşısında, sertleşen vücudüme, şişen pazula- rıma baka baka idman yapmak, tatil günlerimde de kırlara — gidip temiz hava almak ve koşup sıçra- maktı. Hiç unutmam, bir pazar günü 1- gi Adada gererken, nikâhlanmak üzere bulunan çok sevdiğim bir döstumla, küçüklük arkadaşım o- dan güzel nişanlısma — rastladım. Bir çamın altında oturuyor, süzgün Büzlerle bana bakıyorlardı. Artarz arasız kahkahalar savuruyor, etra» fa neşeler saçıyorlardı. Yanlarına yaklaşınca sıçrryarak üÜzerime atıl- dırlar, kollarımdan çekerek beni a- Falarına aldılar. Kollarını boynuma doladılar, uçlarında. beyaz tozlar sıkışık parmaklarını da burnuma dayadılar ve ikist birden şen ve şakrak birer nâra attılar: — Bizi seviyorsan kokla —Kokla ve esadetimizi kutla. Reddetmek nezaketsitlik alurdu. Kokladım, ettikleri mrarlara daya- zamadım, birkaç kere daha kokla- dım. Başım tatlı tatlı döndü. tdra- Kim yavaş yavaş söndü. Biraz son- ra gözlerim süzüldü. Kalbim çırpın- meya, vücüdüm uyuşmıya başladı- &ı bir sırada parmaklar, yine o be- | /— GÜNÜN RÖPORTAJI Beyaz Zehire Nasıl Alışılır ? O Günden sonra kurtaramadım yakamı elinden. Tam beş sene sararıp solduğumu göre göre, eriyip kuruduğumu bile bile kokladım. Ve günün birinde tımarhaneyi boyladım. gönderilmiştir. 937 de postaların taşıdığı ga- zetelerin 5,235,188 ve mektup- ların da 7,716,542 si İstanbuldan çıkmıştır. On sene içinde mektup adedi 8,162,351 ve gazete miktarı da 1,929,741 artmıştır. Bu da bizde tedricen gazete satış miklarının arttığını göstermektedir, İstanbul Pasif Korunma Pasif “korunma itfaiye müdürlüğünde açılan kur İarın talim ve terbiye — müdd bitmiştir. Şimdiye kadar tir. Bunlar kaza ve ni teşkil edeceklerdir. Mahall lerde yangın söndürme ekiple: nin teşkili kararlaştığından bu e- yeni kipleri yetiştirmek — üzere kurslar açılacaktır. yaz tozlara büründü ve burnuma yine süründü. O andâ - içimde uya- niveren Gayanılmaz bir. istek ile tekrar tekrar kokladım, kokla- dım... O günü hep birlikte kokla- mak, neşeli Kahkahalarla kucak- Taşmak ve birbirimizi - kutlamakla geçirdik. Beyaz zebir, tatlı tatlı kamçılı- yarak uyuşturduğu irademe heman bâkim olmuğ ve beni boynu bülklk, gerefi düşük bir köle haline koy- muştu. O günden sonra kurtarama- drm yakamı elindan. Tam beş sene sararıp solduğumu göre göre, eri- *yip kuruduğumu bile bile koklu- dim, kokladım ve günün — birinde, postahanesi her gün vasatt bir hesapla 21,434 mektup | tor, lıynâudı bu miktar |Beş misline kadar çıkmaktadır. zti diieedeiet bu kurslarda 4 bin kişi yetiştirilmiş- nahiyelerde pasif korunma teşkilâtının esası- İmaret Kazanına Saklanan Hırsız Bayğın Ba Hüi Meydana Çıkarıldı Saat tam iki buçuk.. Gecenin ziliri karanlığı içinde Sanatlar mektebi tarafından kömür depo- su olarak kullanılan Sultanahme- zesler aksediyor. Bekçi Mustafa, hademe onbaşısını — uyandıriyor. onbaşı diğer bekçileri kaldırıyor. Polis karakoluna haber veriliyor. Polisler, bekçiler imaretin etra- hını sarıyorlar ve bağırıyorları — Kim isen aşağıya in... Ses yok.. — Sana diyoruz. Kim isen a- şağıya ine. Yine scs yok. İtfaiye merdive- ni getirtiliyor. polisle, dört bekçi kubbeye çıkıyorlar. Ortada üç top halinde kurşün yığınları var... Bekçinin birisi fenerle kubbeyi dolaşıyor: — Yok efendim... Biraz sonra kubbenin buca- sından tok bir ses aksediyor. Her- kes hayrette: — Bacadan imaretin içine at ladı... deaiyor. açıyorlar, Kazanların arasında iki gözün parladığını görüyorlar. Bekçi Mustafa, komisere sesleni- yorı — Bayım, gökte ararken yer- de buldük. İşte hırsız burada ya- tiyor. Bu, meşhur kurşun hırsızların- dan ve sabıkalılardan Habibul- |lahtır. Ayağı ve kaburga kemik- leri kırılmaş, yalvarıyor: — Aman komiser, ben kendi cezamı kendim verdim. Beni hastaheye götürün... Suçlu, bir sedye ile hastaneye naklediliyor. İptidai müdavatı yapıldıktan sonrg yine sedye ile adliyeye getiriliyor. Hâkim tev- İkif ediyor ve duruşma şahitlerin celbi için başka güne bırakılıyor. Hakülümikan. | Emin Belli Jübilesi Emin Bellinin sanat hayatının 25 inci yılı münarebetile bir jübi- teşkilâtı için Ve hazırlanmıştır. - 28 Eylâl Cu- martesi günü akşamı, Şehir Ti- yatrosu komedi kısmında verile- cek jübilede Selâmi İzzet bir hı- tabede bulunacak, orkestra muh- telif havalar çalacak, Şehir Ti- yatrosu artistleri tarafından Pa: zartesi, Perşembe adlı. komedi temsil edilecektir. Ayrıca Münir Nurettin bir konser verecek, sa- natkâr Naşit, Bekçi Yusuf kome- disini oynıyacaktır. bildiğiniz gibi timarhaneyi boyla- Ğım. Muhatabim, akıt hastahanesinde Beçirdiği altı aylık hayatı, çektiği Tull azap ve iztirabi üzün üzün an- Tatlıktan sonra, sözüne devam etti: — Geçen gün, vaktile bana zehir #unan Tatavlalı Madam Sürpiği kırıtarak - oturuyor, içinde zehir Sakit bulunan tilki derisi buvası da yine amuzunda dürüyordü. Bu ze- hirli yılan beni görünce, kurtuldu. #uma bayret eder gibi, dudaklarını gsrarak yazıma sokuldu. Her za- manki gibi fısildadı ve zehirini kustu: — Tazesi var, İster misin vere- yim?.. Dedi. Ve kalkmak üzere bulunan va- pura atladı. Bir daha —göremedim erada onu... Sükütündan istifade ile, buvanın Kçinde neler bulunduğunu — sordum. Zavalk genç, buhran geçiren yarı Tmalül bir adamın hirsit edasile ce- vap verdi: — Na olarak, küçük paketlerle ercin.. Yalnız buvanıı — İiçinde mi yar.. El çantası d hir zehir çana- Badır, Cam bir tüp içinda baş ağrı- &1 Hâcr gihi duran kağeler, uçtarm- x açıklı koyulu birer ruj takeli ka- in ve uzün teneke töpler, pudra Kkutusumun altr hep eroin Te - dölü- dur. Ah bir daha rastlasam da ya- katna âardlıp avaz avaz, tutun şu gençlik katilini diye bağırsam.. Dedi ve hazlı adımlarla Teşviki- yeye doğru gitti. — Y. din tariht imaretinin kubbesinden | £ Bütün heyet, imaretin kapısını | Hindistandan Çuval Geldi Eski ve Yeni Çuval Tedarikinde İhtilâf Piyasalarımızda her türlü gıda maddelerine talep artmıştır. Di- yarbakırın beş asitli yağları 123. Kars ve Ardahan yağları 118 ku- Tüştan satılmıştır. Anadoluda e- ki ve yeni çuval tedarikinde müş- ülât görüldüğünden çuvalla nak- liyatta da zorluk olmaktadır. Bu yüzden alıcı ve satıcılar arasında ihtilâflar — olmuştur. Maamafih son günlerde nakliyat (nisbeten kolaylaştırılmıştır.. Dün Hindis- vandan getirilmiş ve — İngilizlerin malı olan 800 bin tanelik bir çu- val partisini çuval ve kanaviçe birliği satın almıştır. Nümuneler, birlik tarafından kabul edildiğin- den bu çuvalların bir kısmı piya- saya çıkarılacaktır. Dün Gelen Buğday Dün şehrimize toprak ofisi ta- rafından altınış vagon — buğday, yedi vagon yulaf, üç vagon arpa ve tücecar namına on bir vagon buğday getirilmiş ve satılmıştır. Buğdaylar cinslerine göre 6.15 - 7.05 kuyuştan, 179 ton — susam 15 - 16 ve Keşan susamları 20 kuruşlan, 250 ton sarı kuma darı 6 dan, İzmir kendir tohumu 50 |ton 19 dan, ketentohumu 21 ton 19,32 den, çavdar 30 ton 5.15 den, arpa 365 ton 5,15 - 6,15 kuruştan satılmıştır. İhracat ola- rak 108 bin liralık fındık, deri. badem, darı, kimyon, barsak, tütün satılmıştır. Gümrükteki Mallar Harbin başlangıcında Alman- yadan getirilerek gümrükleri- mizde kahmış olan malların ©n güne kadar tüccar tarafından mu- areleleri ikmal edilerek gümrük- gümrükleneceği alâkadarlara bi dirilmiştir. Asfalt Yollar Belediye, asfalta - tahvil edil- mekte olan Taksim - Harbiye caddesinden çıkacak 200 bin parke taşını, 3,5 kuruştan tram- vay idaresinden satın almağa ka- Tar vermiştir. Bu taşlarla Beyoğ- lunun iç sokakları yapılacaktır. İstanbul cihetinde asfalta tahvil edilecek yollardan çıkan taşlarla 'da yan sokaklar parkelendirile- cektir. Fırın Teftişi paşada 350 kilo noksan ekmek ” buluna- rak müsadere edilmiştir. Kısa Haberler * ET NAKLİYATI — Et nakliyatı 1 Teşrinievvelden iti- baren Belediyeye intikal edecek- tir. Bunun için in sipa- riş ettiği 20 kamyonla 3 deniz motörünün 25 Eylülden evvel ik- w* İTFAİYE LEVAZIMI — İtfaiye levazımının takviyesi için yeniden 2000 metre hortum alın- mıştir. v YENİ PARKLAR — Bele- diye Aksaraydaki — Sütçübostanı ismindeki arsaları park haline ge- tirmeğe karar vermiştir. * MAARİF MÜDÜRÜ — Maarif Müdürü Tevfik Kut, dün muavin İzzet, mimar Şemsettinle beraber Kâğıthaneye giderek bu- Tada yapılmış olan Kâğıthane yatı mektebini tetkik etmiştir. * NÜFUS TAHRİRİ — Nü- fus tahriri bürosu, Teşrinievvelde yapılacak olan umumi — tahrirde her memur için bir zarf hi ir. Y YENİ PULLAR — Balkan olimpiyatları ve müfus sayımı pul- larına ait resimler hazırlanmak- tadır. »x SAKARYA VAPURU —— İskenderuna giden Sakarya va- purundan on gündenberi haber alınamamıştır. * ÇUVAL HIRSIZI — Çuval çalmaktan suçlu Hüseyin İşlek, dün tevkif edilmiştir. * ESRAR KAÇAKÇISI — Unkapanında oturan Hali) adında biri esrar satarken suç — üstünde yakalanmıştır. 11.-9.940 ——— Faydalı Bilgiler Muhtelif Milletler Nasıl Yrkanırlar? Bir Japon gazetesi, mühtelif letlerin nasıl yıkandığırı izah etmeli” tedir. Dünyada mevcut, evlerde KU Yanmlan şu bildiğimiz banyo tekneli” rinin yüzde 95 1 Amarika — Birleşik devletlerindedir. Kalan yüzde GÜĞÜ muhtelif milletler arasında editmiştir. Fakat bu demek ki, Amerikadan sonra diğer memli” iketler pistir. Bilâkis, diğer mületlefi çinko banyo tekneleri gibi eh olmazalar bile başka kaplarda yıkaf” maktadırlar. Meself, Japonyarla sokak ve cad de boylarında çimento ve ağaçtar m havuzlarda yıkananları gÜ" len, geçenler hep görür, seyrederler Japon, her gün ve sıcak günlerdeiei 344 defa yıkanır. Japon banyoların daki amcak suyun harareti 70 dert” geyi bulur. Avrupalılar ise ba kadâf sıcaklığa dayanamazlar. Hirdistanda halk daha ziyade nt hirlerde yıkanırlar. Avrupalılar, Hinİ ilerle yıkanırken - zehirli yılanlart dikkat etmelidirler. Çünkü —yıanlafı nehir yataklarında yuva yaparlar. Susuz Arap çöllerinde, kumlar üzerlerinde yuvarlanarak KİF kabartırlar, temizlenirler, böyleliki yıkanmış olurlar. Firlandiyada, taştan yayılan B vuztar teshinle kızdırılır, ve içerleri" e könülan aü tabahhür ettirilin” Buharda vücutlaki mesamat açılıf. kir de ince çam ağacı sopalarile v cüde darbeler vurularak masaj şek” ünde vücuttan uzaklaştırılır. Bunü müteakip banyodan çıkan Finlandi" yalı vücudünü kar e ağuşturur. ve iya memlekette çok mebzul - bulundu soğuk göllerden birine girer. Madagaskarlıla - rın Garip Halleri Madagaskar adasında — oturanlafi tavır, hal, irade bakımlarından çok gariptirler. Bu karakterlerile dünyüü” nn bütün ırklarından farklıdırlar VE hiçbir millete benzamezlar. Madagas' karlılarm en karakterlatik hali, mi” nen çok sakin olmalarıdır. Hiçhir bit dise onlara tesir etmez, bunun içifi de isbat eder. Onların dü Tüyatindi emir hali yoktur. Meselâ, bir iztmii” nin diğerini egeb> diye yanma çağır” ması icap ettiği zaman şöyle defi €Kğer yanıma gelirseniz, iyi olur? Bütün arzılar ve emirler de böyle * fade edilir. Madagaskar lisanımda cisim ve hayvanların isimleri olduğu halde 00” lar, cisimleri ve hayvanları isimlerilt yâdetmezler, onları çok — kelimelerit ve güzel üslüpta cümlelerle ifade © derler, Meselâ, yakımlarından biri ölse, <öldü>. demezler, o yakmmıf çok uzağa gittiğini veya uzun zamat ne eşarks keltmelerini — kullanırlar Meselâ, ol el için <garp el>, sağ € için eşark el> derler. Kaza Madagatt karlılar çok konuşmazlar ve çok dü Şünmezler. Onların mâzevt net, dünyayı mükemmel kılar.> Farkında mısınız ? Ni relimi iş başına geçtik- 'ton sonra Amerikan mek- teplerindeki ihtiyari almancâ derslerine devam eden talebe- nin sayısı yüzde otuz azalmıştır hakikat, — insanların ders alamadıklarıdır. .0 Fırık :iylldığı zaman takk lan beyaz 'on kravati düzgün durım”:l;o yakanın kıvrık uçlarının altına sokmak | değil, bağlandığı şekilde kıvrik- ların üstünde bırakmak lâzım- 11 Eylül 1940 ÇARŞAMBA YIL: 1940 — AY: 9 — GÜN: 286 RUMİ: 1856 — AĞUSTOS: 29 HİCRİ: 1359 — ŞABAN : 8 VAKİT VASATİ EZANİ GÜNEŞ : 5368 — 1L00 ÖĞLE : 121i BAA İKİNDİ : 1848 910 AKŞAM: 1828 — 1200 YATSI : 201 138 İMSÂK 3 3.54 K27