DAMLALAR: Hüseyin Sadettin Beyin cevabından sonra... Dıs Politika Filistinde Araplar Yahudiler karşı karşıya ve Normal idareye Araplar ile Yahudilerin karsı karşı- ASIM US an aci Ekmek Kavgamız Yazan: REŞAT niye ikinci plânda! O, e ince hastalığın mikrobunu aşılamak - “Zehirli AL yle bir işmiş e gözlerini Boğazın © maviliklerine iki duruyordu. « Karnı tok kedi gibi yala - elin eğlenircesine Sık sık Kudret, yüksek lari bakarken düşünüyor Biyo, adını, Fatih Mehmet'devrinde hanedanının yu dökülen e yeni prensinin burada Puntos prensine “Beyoğlu,, dermiş oğullarının, sie m» > vurguncuların, kodamanların oturduğu bi Maçka sırtları Ki Be tırlattı. - ADARE. EViMİZ gin vaa İmge de ii İst. Ankara Cad. Vakıt Yurd yi bir mdu. Karısı a bir yosma... Ki Rum ev sahibinin kızı evin taraçasında ispinoz, sa- <a, iskete, yamak m üyük eğlencesiydi. Ka ini — tatil sabahı bim dem bitişik taraçada kendisine in? gördü atandı. Güzel Eleni'nin piç oldu; in meçhulü değildi. ye ve sakat Niko daha iy on iki yıl önce, kadın- yana elini yüzünü yıkamak gerektiğini anla ie gık sevdiği karısını elinden kaçırmamanın yolunu araş- İı, e karısına “koca vekili, delikanlının bili; diye şarkılar düzen i,, ndeki salaş e gittiği, “Ihla- i i kalb il i Tahsisatı Kediyi idam etmiş! — Affedersin... (Pehlivanın Si iplikleri kokluyordu;) iş amma da pis kol — Oh ömrüm e Gözleri rastla; utancından yerin dibine geçmişti. Eleni çapkın çapkın gülüyor, göz A - yordu. ivan, ed döndürerek, keten helvanın nasıl iyordu K sını geriye atı - ona yiyor ve damu- Diye soruyordu. — Kârataya bak be! Helvayı kendi yiyor, tadını bana İSME Şöyeci imi “Ada nakışladığı, saatlerce başbaşa kaldığı günleri gülerek hatır- Kudret'in kafasında bir başka hâtıra ei Ağı isi Cevdet'le birlikte imei olacak! . Semt- teki büyük gazinonun bahçesi kiralanmıştı. sö in hok- kabazlar tutulmuş “Kesildikten,, sonra kırmızı atlas bir yorgan altında, beyaz üreme (Maşallah) m pembe takkesi ba şında, alı al yatan Kudret, hokkabazlara katı - larak lord fendiler, ne sihirdir met; ağız kalabalığı al Üç hokka gi yuvarlak Ne ne kera: eldi meydane, üç sezdi rafta tıngır li ime “pehlivan, ince ince kestiği pamuk ipliğini diye onun burnuna sokuyordu: un tı kasi be yağli, zi nezaketlisin! mk ğ ye kavasları nezaki kalır. sen ber na “daire, çal ustacazım! Usta defe başlıyor ve okuyordu: Böyle güzel sevilmez mi Gonce güller ö; yek mi püştükten Şiltecikler sösiliyer mi Hanya benim çil horozum. Gugurik, gugğurik çil horozum. Kudret öylesine utanıyordu ki artık gülemiyordu. Hattâ bir aralık kırmızı yorganı kafasına kadar e miş, gizlenmişti. Bacaklarına vuran lâstik topla, e e ey üzerine doğru koşuyordu. Süslü bir kadın arkas oğlan, dan bağırıyordu. > e pek severdi. Fakat eski elbisesi, yağ- okşamak cesaretini kendin: imz See Çocuk sevgisini Mel - 'kiz yaşında gelen e Ln yatılı okul ve (Arlene ved