14 Eylül 1946 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

lila viii 14 eyi 1800. Milli Piyanga Taiihileri büyük. , ikra bayii İbrâhim : Bileti tam olduğu i ri ; Z da tam olârak al. arkasını kestiler. İçlerin- » Hal rıhtımlarma uy - Şehir işleri Vali dün gazeteci lere izahat verdi yan gerçekleri hesaba katmazsak, ama mv — Kuyumcuyu lı muavene, ve ; uzanan yola çıktılar. 4 | Helena; «işte!» diye haykırdı, «Dün ge. ye gelsin diye, Slegmund'a dayadı ve oku. mış öyle yatan Siegmund'u uzanıp öpmek is, ice ması oldu da * maya başladı. i diyordu. - Onu öpmek ve biraz gözyaşı akıt, “ mak istiyordu. Fakat ne birini yaplı,neâ, i i i İ i E İ i Kır, kelimelerin üzerine basrak: cxani, niz kıyısındaki kayalığm ucuna yakın bİr geye hasret çekerek, bitkin bir halle, göz, o E' kendinden uzaklaşmak istiyorsun» dedi, (| yerde çıplak, yeşil bir mağaraya geldikleri terini kapadı, «Ademin Cennetten i ni ği mel bakta, i yere oturmr oturmaz uyusam, ne iyi olur!» | «Ne kadar uzak görünüyorlar, değil mi? | Kendini tepenin, denize bakan, yüksek (şaşkın mücadelelerini gözlerinin önüne getir. Helena; «Senin böyle saçma sapan ko - | dedi. ıktalar . yanl a, | Hele, di ve acıdı. Adem'in, susman hoşuma gidiyor, diye cevap verdi. | sağım Sciyadan dah ank ve özden yirmi na da geldi onun yanı başında yer ald. Et. kepenk e Ağır 5 ha. z : & basit bir seki ve faaj bir | asırdan daha fazla wzaktalar, Böyle olma, | rafta çıt çıkmıyordu; rüzgâr da gittikce baktı. Güneş yüzüne vuruyor, alam: parıl # hayat dünyada en geydir.» masını ist İ fifliyordu. Bütün kulak kesilerek diledikleri parıl parlatıyordu. Otların üzerinde duran : Kız alaylı bir tavırla: «Sahi mi? diye | O Helena merak ve sabırsızlıkla; «Neye” belli belir. bileklerindeki damarlar, diye bağırdı. İ siz nefes alışmdan başka bir şey duymuyor. sişmiş Slegmend: «öyle bir adam olayım, haşka | O Segmund güldü lardır: Dalgaların ne yuruşu, ne aralarında amafin, adam, hafif hafif ver ibir sey istemem, dedi, öbek öbek koyu renk #iğanlerin kaplı ©, | boğuk kouşuşu, Siegmund, ellerini başının al, | sılalarla nefes alarak, uyuyordu.