13 Aralık 1944 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

13 Aralık 1944 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Me VAKIT— & üz DUŞ DUKÇE: Tasarruf haftası varla oi hatip “çuşum., dan harç kalmadıkça ra gelen İdrak. asımızı DİDO baş ka bir şeye yaramiyor. er bazı öğüşler alır - kit bu öğüdün bende | ağ vi Bamip * yan bire Büy da Be mal Bugün, onun tam şersine, me- selenin milli bir kol bsi pa em, ii büyü la açıyor. Bil tün ei skmot; alkei bu yola e amam Sin olar, sabah. .bideleri koru- Kalay? g kkallara kalay tevziatma alkı tamtakır İtirmizi bakıra « geviren | bazı esnafı Okalaylamak ü; $u kalaylardan birazmı da bize verseler bari Kerahat eğ ni sa yal « inn rin » bastır. Hera kera- bie ği bildi: ve icin mj? İnhi o Bir manavı dükkânnde ölü bulmuşlar. Ölüm hâdisesinin sebebi icleniyormuş Belki de yüksek fiyatla satmak için bek- leşe bekleşe ni elmala - rın o m cağızın yüreğine gökmüşti bildirmek | Gülin bir hatt alık programları ağlar nutul si li hocalar ve suk ayni sy Desin ediri tutum artik ozaman , akla çe şöyle sav el bir öğüş değil, bir dev ler dâ bir memlekeş işitol. muştur, Bugünün çocuğu, her şeyi önünde ME. bulmakla bahşi - yar bir ömür et or. Şu hal - de onlara düşen vazife de bu ni meşler kadar büyük Ve Bö dir. Pm itiyatları nasır ,pağ- olanlar arasında yaymık da: değiliz. Böyle bos yere bağlamak vaktimiz Lei Biz, tutumun yeni neslin, genç- lerin, yarınki yuvaları kor ali olanların bir ahlâk vasfı olması nı istiyor, bunun için çalışıyo - ruz, > sa emek, bu kadar zah- meş, inme sadece bunun için dir Nasıl üzüm üzüme baka ba- ka kararırsa, şuşum günleri de, birbirine baka baka şimdi hafıa yarın ay, öbür gün de yıl olur. HAKKI SUNA GEZGİN üicum.. Altına hü Altın bulmak ümidiyle KEŞ miş? a yardıma mubtaç l ari alk iban ie eli çine Sulak değildir. İ CIMBIZ 3 5 Dün satışa arzolunazı ithal maiları Karaköy No. a salak . 22 de Anı Eer Ruso: | rikli maki samı, Ank X Ticaret T. oç, yedek aksa. mı, İst, Baş vii Di Nesim ve Marko dky a ve dei uvaldız, İst. ilsiz ve Marpı ios ve ey ie 1 yadi z i, bis Sirkeci Adahanda Şark Mer. e ie m cerrahi sargı ve | idroi Eşref. Hayatı ve eserleri Külâhı Mevlâna a l vE Kene davet e Eşrefin İzin ile ; wi Erke be ali duğu p Yazan : gg şeyhi Nuri erden nn H Lu . if vb ertesi m idi gire paşa ii useyın Ri at için hepimizi tekke - da “ m ii ğına aklimi aş Yeni me . | ; etm;sti, ia yl ml n Ahmeş Esadın ha İz mişti. Bu | | berdar olm a dikkut etmemiz kararlaş- gür İnd a: ; — Rifat, yarın akçe sizde toplanalım; ri Mevlevihane en de-git Celâl bul ve benim tarafım - hu aş hı i en, Ahmet USUSİ giktı, geld, Ne içeri iye ne de 1 paşi olmak üzere Kn Memduh, Kâmi ii a damadı Faik paşa, Tokadi zade Şekip, Mevle- vi şeyhi Nuri, bird de İzmirde ikameşe memur Ahmet Esat çoplanmıştık. ve iki kardeşim a değiller merhuma ve diğer dim; e öy Ni > eraber albuk edi ği, ba akıyorlardı. BA orak ama be izahat verebilecek bir vaz'yetşe de; le Gin Sonradan gelenler, A Bandı ora” den: ne vakit evinde bir. 2 Tanşı olsa e ye beni de davet derdi; izzat eve gelir, her halde prim (Külâh-ı Mevlevi) Redif; gazele aze Ti Sr modası va! du ve hemen her gün gazetesile neşrediliyordu. İzmire a olan Celâ! paşa — ei > Meri olduğu için — bir nazire razarak ndermiş Ve o günkü gazetede mrenlmit “e z dökmüş kedi gibi — Büz İM mir o sıralarda ikamete memür a dolu idi; bunların epi işsiz, güç larını Miyine; yaşarlardı; fakat bana e e önde, namusluları nin raber Memi jurnal edip ae Bin sl. EŞ sürülmelerine sebep ve araların- da kendisi de sürülen ire gibi namus- suz Mt de vardı İşte bu Ahmet Esaştan da herkes süphele- di. — Paşam, nazireniz fevkalâde! ŞA SAĞ niz de onu bir kere de kendi ağzınızdan İ işişsel Teklifinde bulundu; öl çek; ver metin ve esini kendir m bir tavırla okudu; yi: dizi iyata ait Kinalbiğir. le vakit meri r etme: manzumeyi tekra! onar, onbeşer e lira ida 4S ii tı | kar, ün gazeteleri bunu da padişahın | yeti, atıfeşi diye alaya ni ra 2) Li ve | turada söylemeye mecburum ki Ahmet İ dk adi bir hafiye değilmiş; bunu meşru- gipür ilânından birkaç gün sonra, evi di yeri | a, tetkik edildikten sonra ik. a Eşref, ma: ni paşa: el rica etmiş, o da bir kere daha ie LU. zaman geçtikten ve biştab: il eri ie an donra, padişahı; kilerin yolsuz | emil babil Bin Hamide Aradan epey iş-ü işret meclisi biraz öl va m. sonra Eşref, gazelin paşa tarafını tekrar edilmesini eye Bir ana “niş ki eb vi. Ben Hamid de onun bu harekeşini mikapına zay ya karşı ha vihanede toplandığımız £ Esat bire gece evvelki eng ek hat SE alâ anlıyor , mevlevi. efendi de iz) “Reşat, veliaht tekrar İLEN zrmnen ona olan Ob tinizi anlatmak jstiyorsunu: ibi hi . Hatta bir ara ji Meb etirerek Mevlevi şeyhi Nurinin önünde hür metle iy vie By da) ki *sikke,, yi aldı, öpe- rek ke geçirdi. “Si şe isa alması usulsüz olmak pe onun bu hareketi Celâl pi Peyi hare in liyerek ve Ahmet Esâdın başındaki Dai ye Gibi hafiye lisanı hir saçmi ortaya aşınca o vakış cüssesi yeri inde olüh Fk iz Ahmet Esa- dın üzerine çi —— merhum — n ümi eşmediğimi; anca Biz, ola eda ia 3 larına hiriedrek ane “Erat in deri Pisi toparlıyarak bir torba içine koymuş gibi, mer- divenlerden indirdik, kapı rdikti. Kn ediverdil ki > şii İni âlâyı görürse, ya Allah, nem cenneşsi “ağ mıdır? söylemişti, Elinde bardağı, ii Bide bağdiş krali olan Eşref Vakıa hâdise o daki apanmış gibi i; fakaş bunun ertes; günü vardı; acaba Ah- met Esa nasıl hareket edecekti? Bir akşam evvelki rezaleti, hafiyelik edip mabeyne yazıp cak rf çizecek, hepimizin başma bir belâ ? Böyle dişler bin domuz yerse cihanda çok mudur? Eskiden bin bok yedi, bunlar acep hulya midir? Buna karşı bizim kahkahalarla gülmem;ze h ken: sonra di başından Bu saza ve Söze ei ai vay ye We ie ilerden: i başına koydu. (GEÇMESİ —83— pehcere arasında dolaşmaya Kaşla, dı. Kâh masa önünde durup onun İştah açan ve neşe veren manzarasi. hi seyrediyor. kâh pencereye yakla. girdik , öteki kapi. dan da Madam Jüliyet içeri girmiş bulunuyordu. Mustafa, tik ari ide biribirlerine dik Jüliyet ceraya alâka göstermiş, ve Madam iyet'e — suslleri hami suallerden bir kismma, km” de malümatı olmadığı ulag Jüliyetiin, her hale al rinde, hendis Sadıkin NE çar ie ğiğir ve bulanik semasma eke > bir sig iş Sri odada, a, bol işik tçkrar saatine baktı, Sekize çeyrek vardı.. Ark veredeyşe gelecekti... 13 BOİMEiKünün Te 13 İRİNcİ KANUN Jozefin evlendi 1779 yılı 13 birincikânüü a 19 Yaşında bir kız, Aleksali Bohorne adında biri ile eyisiiği Bu kız, tarihin resşhü Tojefini, daha oğrem Napoiyiği mun Jozefini oldu 3 Jozefin 32, NER ağ 2 da iken evlendiler, Bir Zeçmek göre Jozefinin kaca idam, vs karşıdan diği vakit oğlu Nap vo kamyon, : iyon miş ve: e e — Babamın kılıcım ban iniz, onunla vatanı müdatas yu demiş, bu surerle polyon, bu cesur genç vasılı le annesini tanımıştır e iz canı mii Demin Arşi düşesi ile ei Fakat Jozefin ratoriçe unvanını" zesmen mıyar, senede üç milyon sisat alıyordu. 13B Birineiki ann Ağ ? pi biri ölmüş. dördü asarRal ve Yerli Ee mallar haftasi * NE Bütün ilk okullarda bu mü zuda dersler verilecek Tasarruf ve y li mallar meh | tası dün başlamı! i tan itibaren bütün lk okullar N Maarif Veki be öm 'E ni lk, seve yalıda deli verilmeğg, ik okullarda 19 bi kânuna li derslerin mılf bu mevzu etrafında toplama" tır. lara! a ayrıca niveraile ve yüks sat era ği de panel pılacı si taraftan iktisat ve ruf cemiyeti bütün mağ: lele agi yerli malları te$ etmektedir. Yı EYİ de hakeme bir iğ ie dam Jüliyetle Mustafa, sade «kşamiki yemeğe fazla bir işina, BÜ va biraz da fazla bir para e Yerler Bu belki, ikisinin de bir SÜ tiyyruldu er katle bakan, 0» | için e: fakat, mak arzusundan di e in ribirine takdim me il lm merakını in ia kiz bu akşam kaz! | Teme hir arkadaşma, bir kadın rkadaşım, mühendis — Sadi i i beraber oturmakta ölmasi o eği” Bir Yi bize buyur. | meye muvaffak mak Bu tuvalet | men, bütçesinde bir | Mustafa, masa ile pencere ürüste.| © — Madam Tüliyet Matyöt rica içinde, sanki daha incelmiş, li olmadığını bi il X N da birkaç gur daha yaptıktan sonra) İkisi de hafif bir tebessümle e Mr mühendis Sadık daveti | gençleşmişti.. ler, gözlü ! dam Jüliyet do a | kapının zili çalindı, Mustafa bu ziür | derhal kabul etmiş ve; daha büyültmüş, ruj dudakları bir etüdyanı m me * Hayı | Si masına m sinai küçük menekşe bu. | — Memnuni daha kirmizlaştırmıştı., bir Di olmadığın; snlatnak “gi ağmen, onu duyunca hafifçe siçrh. | ketini “Hürmetlerimle' li ? Musşafa, Onun bu manzarasından | zusuna düşmüştü . Ve ha Jüliyete uzattr, Madam, “Teşekkür iyle de, dâvetin gününü bi. | gurur duyabilirdi.. Yemekler biribirini tokip “al dam Tüliyet'e ederim” diye alıp buketi a | le kendisi tesbit eylemişti.. Konuşkan tabiatli, sempalik bir mare Sadık, hayret sa — Geldir. koklâdı. Onlar biribirini şimdi gör.) Mustafa, ertesi sabah da, genç olan mühendis Sad ta MR | Ve eki içündem bu masrafı Bİ Diye seslenerek kapıya doğlu| müş olmakla beraber evvelden tarı. ( vetten Madam Jüliyeti KN ©-| dam Jüliyete karşı saygrlr ve na, ra soruşturuyordu.. Ml vi sikti, ştyorlarmış gibiydi. ei onlara | dince, o da mühendis Se&kla zik davranıyordu., Bu suretle ii) yy, aldığı parayt o, wi a, Sİ Kop apleynin karısı daha evvel dav. k ek girip bahset lustafa, | kadar olmuş, ve ona ait bir çok su. | arasındaki > daha ilk karşılaş, | parâ ile ne kendisi, ne de eh ranmış,. Ve misafire ka eni evvel, krala Sa, | aller s e N mada, Mustafaya tamamen erimi; | kömet yi Kor İşte şimdi alleri gbi ykm Ve bundan mennun ha ApIyI a Must ifa onu al ml ii Buyurun 2 > > in ti dü. Sadık beyle Mek öl a Mühendis Sadık, bu i İkisi ine al miş Ke sp ü ları hâ; imei kikate uyup uyma birihirler rinde şekillenmiş aksadiyle oldu, | bin oturunca, aperitiller, san. aplar, neşeyi daha ay Ci daha gok cözdü.. Mi yakasını bir saraya Mustafa ise ayn; para ile oddükça iyi dl 2 bir > imanı ıp, böyle

Bu sayıdan diğer sayfalar: