liz . 8 Şubat 1943 vana —.— Bir eser hakkında uu ve eski bir öğretmenin yaptığı güzel sanat minyatür el işleri uharri: Geek hakkmda tahkikat ve muha- keme vii ie memurların maaş vaziyetlerine ve me- hari daş a vu taallük eden hükümler,, adını taşı- an bu eserde rastladığı yanl Lzli işarek etmektedir Garden Parti Yazan: Katherine Marsfild. Çeviren: Sacit Polater, A. SEMİZ yapıştı. yarısı içi e tatbikat > “Ne ağlıyor musun, ev eşyasının küçültülmüş yanlışlardan men'i muhakeme arasında kanuni me cihetinden de mümaselet adığına) binaen âmmı eme değil doğru! me çakrime > ve vaz yem davanın iel çi erbil yolunda kurduğu gö- ve buna uymuş bulunan datbis kotı müellif ne süretle izah ede cektir, “fik Ya vazifeler larma bakıyorlardı, rl ehemmiyetini ani V Askerler gib; konuşmak sanatmı pek iyi bilen Hür, trirken, kumandan etrafını alan ve oynaşarak konuşan ms tekrar söz alâr: kerleri arasında derin bir sessizlik kumandası vermek için — bizim gibi aslanların «ağ elini sajladı. Diğer bir hareketle de silâh almak emrini birde tâciz edilmesine meydan vermemek icap ediyor. Esa- verdi, Sükünet tecssüs boğuk bir gürültü, bir iki sen İçinizde buna razı olacak kimse yoktur, Böyle birisi çi silâh sesi yahut, beklenen hücumun olan ayak sese karsa ben, Hülo adından vaz geçerim. Siz dördünüz de bu lerini duyacağını ediyormuşcasına, endişeli bir dikkat yolun iki tarafında bu yoldan geri. le strafı dinleyerek yolun bir ucundan öteki ucuna kadar Teyecek, onun Için vazifenize stk sarılmız, iyice gözetleyi. baktı, o niz, ve bana tam malümat veriniz, haydi çabak! ini deler gibiydi; fakat, hiçbir işaret Sonra onlara tehlikeli tepelerini gösterdi. Hepsi, lerinj iyice tanıdığı bu görünmez düşmanlardan birz iz keş- teşekkür makamında, ellerinin tersin; üç köşeli, yukarısı tet bi, yolun kumları yağmurla ezilmiş ve yılların tesiriyle gevşemiş olan tepesi eti. Üzerine sarkmış eski şapkalarınm ön tarafma götürdüler, Korkusunu haklı gösterecek hiçbir şey görmediğinden Hülonun tanıdığı Laros isminde bir onbaşı tüfe, üniifsizlenerek, yolun kenarlarına doğru ilerledi, hafif te ğini şakırdatarak; pelere güçlükle tırmandı, sonra bu tepelerin zirvelerinde — Onlara güzel bir oyün havası çalarız, kumandan, yavaş yavaş dolaştı, Birdenbire, tecrübesinin Dedi, kurtulması kadar fay. ve aşağı Bir kısmı sağa, ötekiler de sola gitti. Bölüğün, buna damların yolun iki kenarında kayboluşlarmı, görmesi heye- «snsız olmadı. Bu endişe, onları muhakkak bir ölüme gön. tarına dalma esef ederlerdi, Huylarından hoşlandıkları ve derdiğini sanan kumandana da sirayet etti, hattâ onlarm kıvmetin; bildikleri Amirlerinin zihni meşguliyetine dikat şapkalarının ucunu artık göremeyince vücudü ürperdi, Su, eden öteki subaylar ve erler, bu ince dikkatin bir tehlike baylar ve erler, kuru ya; haber verdiğini düşündüler fakat, bu tehikenin ağırlığın yıflayan ayak seslerini, derin bir surette dan için, N bile bile feda edi, Dofes bile almadılar, bu sevkitabliden geliyordu. Birini Me. len dört erin, Jemmape . burası küçük bir Belçika kasaba, Yayamadığı keşfetmek isteyen, e sıdır, 1792 de Dümuriye burada kanlı bir meydan muhare. K ona noktası noktasina itaat eden köpekler gibi, bu erler