— 36 — — O kedın için şehirde türlü| yetlere de İnanmıyordum. Onun hi güya kocasile baba! lâ kız olmasına ve kocalarile bir kaz hayatı geçiriyormuş! Bundan | evvelki kocasile gecirdikletsi hayat| sına İmkân göremilyordum. baha kız hayatı geçimmiş bulunma Hanri dz başka türlü değilmiş! THottâ kml hudala erkek, kollarının arasına ar| dınlar arasında adimı — “evli kız,, koymuşlar?! Lâkin gerceklen güz! kadındır, yâhut kız, Her ne İse, w nü kendisinden başka Allah bilire yat., Büyük bir merakla sordum: — Delterdar nek yaşlı bir adat değil, nasıl olüyor da böyle bir yat yaşıyor?. — Bü mevzu üzerinde inecden İnceye araştırmalar yapmadım ya. Kulağıma çalınanları söylüyorum. Hem de öyle Birşey ki, doğru olup olmadığını tahkik imkâmı yoktur. Bu kadın, kirmse İle görüşmez; Bir yere gitmezancak kendisini ziynre te gelen misafirleri ağırlarmış! Susturn, İçimde yeri düğümler büyüyordu. Tubaf tıhsrmlı düğüm- Ter. Onları çörmek, hakikati önüme sermek istiyordum. Dostumdan daha bazişeyler öğ vendim, Büsbütün — meraklandım; hepisi bence olağan şeylerdi; fakat onun hâlâ krr olmasına, kocalarde bir baba kız hayatı geçirimiş bulun masına aklım ermiyoldu. Neden sonra bu mevzü üzerin" 'de bu kadar dürdüğüm için kızıyor. ve kendime sörüyordum: — Diye'im ki, hepisi doğrudur, sana ne? Bunta faydası nedir? O- Buala niçin hülâ meşgul oluyorsuna? Ösu önutmalıydım ve buna ça- Tşlım. Mademki evli bir kadındı ve ben de onu kovmuştum, birleş « mek mümkün müydü? Merak ettim. birkaç sabah aynl Süalle onun evinin Önünden geçe « rek gerzintiye gitmek istedim; her s#eferinde onu portalif — sandalyeye Yarı uzanmış; dizlerinde bic balta niye, soldun ve süzgün gözleri ka Pah, hareketdiz. gördüm, Kalhimnlr çarpınlısı gitlikçe 2- zaliyordu; © manzaraya alışıyor « düm; fakat hiç biz zaman köşeyi tarmamile geçerek yoluma devam e- demiyordum, Dönüyordum, Ya kas Targüha geliyordum, yahat gezinti mi başka yollardan Kırlarila dörtnül at koştururken Cifteçevizlerde geçen mesuf günle ri hatırlıyordum. — Vedideyi simdi tekrar yanımda Bolmak, beraherce, $0 sonsuz gibi görünen yeşil ovada, yazın sıcak günlerinde seraplar ö Tünen, uzak ve esrarlı sanılan ufak Tara koşmak artustile yaaıyordum.. Na yazıkki bu pek irzak bir ha yaldi. Onu Kovduğum güaü izdırapla halırlıyordum; gittikçe artan derim Bir pişmanlık duyuyordum. O gün ben ne sersem, ne budatn imişim . Bu hiş ve düşünüş ihtilâli içim Te vazifemi ihmal etmiş, kumanda ve kontrolü fena halde gevşetmişim. Adamlarım bunu hissetmekte Becik Tabdller ve ufak tefek bir İki yolsuz Tok hemen baş gösterdi. Bu hüdiseler bende bir tter le- Birini yapf.? Gene kırbacımı küve Tadum, eski sert, alik, nyanık, hali me döndüm; başkalarının önünde eski şahsiyetim devam — ediyordu; fakat adamta — kapandılım — zaman, Kkendimi — birakıyordüm, Anlıyor- dum ki, bende bir bedbinlik var.. Onu ne kadar maskelemek islesera Bene başını kaldırıyor: — Ben Burmlayım, ben varım!? Diyor. ha ... Kohyalı arkadaş yeni haberler getirdi. Benim Vedidenin eski kora *t olduğüm her israla y aŞ Bilr akşam onun bana geldiğini, odan- 'da bir müddet kaldığımı, sonra a Yaya, ağlaya, harap bir halde evin döndüğünü bile duymuşlar? Simdi Vedide kocasından ayrılmak idi * yormüş! Ayrılınca İslanbula gide - cekmiş! Wedidenter serbest olmosı ihli mali ümid veriyordu. Fakat bu ( mid pek boştu, Mademli hir aramıazdaki alâkayı ve bİ> akşam onün odama kadar, , ni uymuştu; — kocasında» ayrılmasının benim yürümden öbk duğünü bilmezler miydi! Çirkin bir rol oynamış olacak « Tam; Evli bir kadını ayartmak! Fakat onu aramaz, İstanbula git mesine göz yumarsam meçele — kal mazdı. O vakit bu işte tesirim — ob madığı sanılacak ve çerefli bit mül Yese kumandamı almakta devaem © Hecektim, Hayır, önt aramak Tikrinde Te Hlldim, Halk araşına yayılan riva. tılmış olan bü mefis mahlüku, eşi pek az bulanan bu mahlüku , kok- lamadan, okşamadan, — talhı özünü emmeden brakacaktı! Bu apltallığı ancak benim altı se me evvelki toy ve zavallı selefinı yapabilirdi! v *.. Deftedarı gördüm, Yüzünde sitik bir keder seziliyordu; bu keder çıl dınca sevilen bir kadının — ayrılık Izlırabıma hiç benzemiyordu. İhti vassız, uysal bir ağrı çekiyordu. Dikkal ettim, Bana olan bakış ları da soğük değildi; hattâ bu bae, kışlara, sicak demek — mümkündü. Sesinde hiddet we darğınlığın zer resi bulunmayan temiz bir ahenk vardı. Bu bakışlarla ve bu sesle| adetâ bana imrendiğini —anlatmak istiyordu. Elli yaşlarında, bayaz yüzlü. va kur ve gayel sert zannedilen — bir adamdı; onun içindeki uysal — va munis zümreyi ancak pek lecrübe H gözler ve görüşler farkedebilire di. Tecrübeleri olmayanlar 6 iri ve fazla olğun vücudda tunç kadır sert bir yürek olduğunu zanneder- lerdi. Çabuk ahbap olduk; fakat hiç bir zaman husust şeylerden konüs, madık. Ben de ona birşey sorma - dim, Hattâ karısını bir gün odam -| da, bana yalvarır variyeltte görmüş olduğumu hatırlamak utammna hissi weriyordu. Sanki — İstemeksirin bu mühlerem adama karşı süç İşlemiz, tim, Bir aralık içeriye bir odacı gel di; ona hakarak: — Atabalar hazır elendim, ya raın sabah erkenden yola çıkacak « — Evet elendim. —- Beraber kaç Jandarma gidi yor? — Her zamanki gibi Iki., — Hayır yanlışlık var. Ben ktr maedana rica etmiştim. Daha dört kişi verecekti, Yoksa söylemedileri mi? — Bilmiyorum efeodim, emre-| derseniz soralım! Dofterdar odacıya: — Bana Şakir efendiyi Dal! Dedi, Sakir elendi Jandarma Başçavu şu İmiş; geldi. Kodronum darlığın- dan bahsetti; posta — arabalarımın muhafazasına ancak iki nefer veri- Tebitdiğini söyledi. — Fakst, gidecek olan yalaız posta değil, oğlum; banımlar da gi decek! Öleden Başka Bir tanıdık sordu: — Ne o Defterdar bey, yolca | nur mu var? Zavallı adamı yorgun, hir seslte cevap verdi: kederli. — Refikamla annesini gönderk yoruz Ya efendim; onun İçin., Birkaç saniye sustu yan gözle, bana bakarak devam etti: —'Örkd ellik, efendim! Diğeri otıldır — Yanal.. Böyle ansızın?., — Yök, ansızm — değil, on Boeş Yirmi gündür düşünülüyordu. — Sebep? * Ru seer bana Bakan gözlerinile bötün macerayı okumak mümkün dü. Fakat b imkân şüphesiz ki, yalmız benim içindi. Baştan savma ve üxgün bir cevap verdi; — Hiç; kendileri öyle istediler, ne yapalım! Acıdım: Onda — tesellisi elinden| alınmış kimselerin hâli vardı. Pa kal ne kadar da mülevekkil bir a. damdı. Ona karşt duymağa başla - ığım hürmet ürtiyor ve yerleji » yorda, O kadar ki, Beni — buraya. Vedidenin yolu üstüne gelirca Tei südüflere esef ettiğim anlar oluyar da, P? ... Akşam weç vakıt Kararmkha gel dim, odama çıkim. Emirberim : — Size bir. mektup aetirdiler, beyf Sti Deâi. »— — Rim edtirin — Bir kadın,. * Geçenlerde geba xadıo Anı? oaaamümman ae var) YVAKIL sa ve harp Yurdumuzda fiyat mesrlesi yi ne güdün Mmevymunu teşkil etmek. te ve aklalerini meclişte, matbuat ta volbatı) her tarafta göstermekler gir. Bâr taraftan devleş fiyatların ix Uikearı için azaml faaliyeli gösterir Wen diger taraftan mathuat bu €en 'hayali meseleye lâzım gelen ehem. miyeti vermektedir. Biz de bunun için bu haftaki yazımızı serbest pi yasa mevzuuna ve binnelice fiyat Tara tuhsis edecek ve — fiyatların harp vakrasile ülgili olarak yüksel Me hüdisesini iktisad ilmi bakımın dan tetkik etmeğe çalışacağır, Harbin niçin serbesi piyasaya mlsaade elmediğini, niçin harp 1 manlarında fiyatların bötün müdee halelere rağmen tedricen. müdaha le olmadığı takdirde baş döndürü- gü bir süratle yükseldiğini ilmi cepheden telkik edebilmek için Vi« earet serbestisinin hangi — şartlara dayandığını ve bu — şartların harp vakıaslle ilgili olarak ne gibi ta « havvülüla maruz kaldıklarını tetkik etmeliyiz. Harp bir İstisna farzedildiği tak- dirde, şohsi — teşebbils ve rekabele dayanan serbest Hearet sülh ve İle UÜsadi hayatla tabil eddedilebilece. Bi zamanlarda bülün diger iklisadi sistemlere nazaran bir tekâmül ar- zetmekte ve bu tekâmül kendisini fiyal maksnlzmesi ve piyasanın © tomatik olarak teşkili şeklinde e'x termektedir. Şahst feşebbüs ve rekabele — da yanan bu sislen normal zamanları 'da çak kolaylıkla iktisadi müvaze | neyi tesis edebildiği gihi her nevi iktisadi tekâmüle kolaylıkla yol ar makta ve zamanın caplarına kolay hkla intibak edebilmektedir. Fakat Ondokuzuncu ve yirmin €i asır başında büyük iktisadi te kümülüne İmıkân — veren, yol açan bu büyük ve harikulâde — sistem, harp zamanlarında tathikat sahası bülamamaktadır. Cünkü: Harple beraber serbest licare! Özünü teşkil eden vekabet büsbl « tün ortadan kaybolduğu gibi şahsi teşebbilsü ve iklisadi tekâmülü yas Palan mubit de mevcot değildir, İstlbsal, sahasında, piyasaya ar- gedilen eşya İle piyasadan telep © dilen e$ya mikdarları — arasındaki Mmüsavatı fesis etmek surelile iktisae di müvazeneyi lemin eden rekabet harp zumanlarında piyasadan talep edilen emtcanın birdenbire çoğul ması buna mukabil de istihsalin â zalması yüzünden orladan gaybok muş bulunmaktadır. Rekabet ancak İstihsalin fazia olduğu müşlerinin İatihap imkönı bularak mazlandığı zamanlarda due Babilir. Halbu ki, Hüdiseler bize Bgöstemmektledirler ki, harp zaman * larında tüccar malını satarken müş leriye surat ederek çok yukarıdan kakmakta ve bu şekilde bülün İnti- hap imkânları ya büsbütün gaip ol makla veyahut da çok dar bir saha ya İnhisar elmekledir. öveiee , Piyasaya arzedilen eşya mikida- Finın, harp ihliyaçlarının çoğulma sı ve İstihsalla zorlaşması yüzün den azalması neticesinde arz ve ta- lep kanımun tabil bir neticesi ola: rak fiyatlar çok yükseklerde teşşek kül etmekte ve bilnelice piyasa, e lerinde çok para hulunan zengi Terle vaziyelten — İstifnde edebilen, hayat şartlarını — gönün şartlarile mütenasibeo Beraber — yürütebilen, muüayyen küçük bir zümre için teş kil elmekte ve Bu şekilde piyasadan parası az olaun veyahut, parası — sas bit kalan muayyen gelirli Insanlar ya büsbütün çekilmek mecburiye: nde kalmakta veyahut da ihliyaç” Tarını zarürtden daha arla tatmine uğraşarak güzel — günlerin yeniden avdeti ümidile yaşamaktadır!'ar, Bilhassa meselenin en vahim ralı bu fiyat yükselme bâdisesinin yalnır lüks, ikinel derecede &hem- miyeti olan eşyalarda olmayıp ayni zamanda en hayali en aa kendi sinden ferağat — edilemiyecek olun gıda maddelerinde 'de oluşudur. Halbuk! millt bakımdan hepimi zin yaşaması tüzımdır. Bu zor gün Terde mülkt — birliği yaralmak ve Kkuvvelli olabilmek için ea z kar zananımızıa en çok kazanamımızın #yni çorbava kaçık sallaması, para &1 çok olanın İsa fazla parasımnı da- ha Başka müll? vazifelerde kullan « ması meselâ, kabaran para hacmla! Bu zor günlerde mülki birliği yaratmak ve kuv- vetli olabilmek - için en az kazananımızla en çok ka- zananımızın ayni çorbaya kaşık sallaması lâzımdır. İ aa azallmak maksadile devlet tahville rine yabırması lânmdır, Bunu da yurdumuzda temin ç- decek yegâne çare ümümilleyecek ©- lan vesika usulüdür. Talebi tahdid ederek elde mev cud emliaya göre, yurdda yeniden bir iktisadi müvâzene yaralacak » lan bu usül sayesinde fiyalların is. tikrarını temin etmek mümkün o labilir, Satın almak Imkânları keli» menin tata manasında bir delfa tah did edilince ellerinde serbest dr maye bulunan para sahipleri para Tarını ister istemez devlet tabwili: Fine yatırmak mecburiyotinde — ka: lacaklar ve buü şekilde de bölün spe külüsyonlar önlenmiş olacaktır. Bundan başka baro zamanların: da, rekübetin ortadan gaip olmazı cesinde Hazarı dikkatimize çar pan ikinci mühim mokta da, biltüm iktisadi tekâmülün dürüşü ve piya Saya arzedilen malların kalite lti bartle çok düşük oluşudur. Malının ne vaziyette, ne kadar fena olursa olsun. ihtiyacımın (azlalığından do layı — Sürülebileceğini — ıdrük eden müstahsil Gcuza maletmek ve — çok daha fazla kazanmak kaygusile Hnin İyiliğine ikinel derecede hemnmiyet — vermekle ve piyasüyua, hiç tereddliit etmeden en kötü mal karı sörmektedir. Ba harekel gün bir parça daha umümlleşmek- le ve ber gün alınan mal düne na daha fena bulunmaktıdır. lüyor ki, harp rzamanların ları serbest birakmak — ime iştir. Bu işi Iücear — ve lisnünlyetinden, — ve den — beklemek — ise iktisadi bir düşünce değildir. İkti- sadi meseleleri düşünür ve üzerle tinde muhakeme yürütürken muso lenin hissi laraflarını Ikinci pilâa> da burakmak ve binnelice tüccar ve müktahsili sırf kendi — menlaslleri pesinde köşan ve menfaatlerine en uygun gelen şekilde hareket — eden insanlar olmak üzere mülalca — ele mek ve ona göl tetbirler almak mechuriyetindeyiz. Harp muhlekire gülmekte ve ken disine büyük karanç imkânları ver mektedir. Bu kazancın nereden gel diğini düşünmek — üzüntüsünü bile çok gören bu mühtekir kazancını fakir halkın sırlından yapacaktır, Binaenaleyh kendisinden bu firsa» ti almak ve bunün İçin ne yapmak Hizimes hiç çekinmeden millt — se Hâmet uğruna yapmak Jâzımdır. Çarıklı, e hut taran B inimeâLl edilecek hui Vilâyetten tebliğ ed Vilâyetimiz duhilinde dar, mahlât akdarı, teslim tarihi birincilef batam bulmüş ve misarili rihi ikinci teşrin son' tılmıştır. Bu müddel vada hükümcte borçHf bubal mikdarını alım etmemiş bulunan mü: lerindeki bilâmum Hi sayılı karar mucikince © tır. Mahsullerine bu sül! cak olan —mustahsillerit türihitden İlibharen oN de mevcut bilâmum B sı mukabilinde alım teslim etmeleri mecbtt! büriyeti yerine getfil kında Milli — korunml muaddel 55 ve 56'ınci / nin tatbik edileceti wei — Yavhancıla ekmek ka Misafjreten gelirimisi beş günlük muvakkat rını Haydarpaşa, Galaff yöolcu saloalarımdaki K rından alacaklardır. İ! fazin kalmak istiyenlefit Tinl temcilt ettikleri ——— ğ ' ikümele İ& Serbest piya- üeü | hakkında t6 bit olunduktan sonra müPE larını oturdukları kada lıklarma bağtr ekmek glncaklardır. Bu şekildiki ber beş günün bitimindi decek ve ona göre o ekmek büroları muvs ” ni vermeye devam Tek taraflı meseleler karşısı (Baştatofı 1 act sayfada) Zuben bu, biraz aşağıdakj misalj bu gün başlıca mülli davalarımız — içjee aldığımız bir mesolenla, biçbir. kötü niyotj olmtyanlar tarafından — dabi, bazan, ae kadar hafife almdığını gön termek için yazıyoruz. Sormak İster, dik: buğdayına ve başka mahsülleri. ne ea yüksek fiyatı verdiğimiz çiftei #caba yuvadan attığımız “halk,, ara, sında Ondir? — Acada kazancını ve gündeliğini bagünkü hayat pahalılı, #ma üyduran serdesi csnaf, 26 ku - ruşluk zeytia yağların 250 — kuruşa sataa Çüccar, Kuruçeşmeden Bostan, ciya küçücük yelkonli — sandalı Ve 8 liraya kömür taşıyan kayıkçı, bah , selerde günde İki buçük İHeaya kirte. me yapan işçi, ayda ikj yüz — liradan aşağı almamak — Üsere — Teçanbulda kiralanmadık boş yer — brırakmıyan yığın yığın misafir vatandaşlaç, yuya dan altağımız halk arasında mdur? Mesels nedir? Muhtarem Sasaçoğlu, Bun da Ük sutkunda söylediği Üzere, bayat pahalılığından bilharma ztrab çekenler, gelirleri değişmiyen vatam. daşlardır. Banların da jlk safında ay, Tıklı ve Ücretli memurlar gelir. Dev, leç müdahalesinin bütüa vazilelerini bu memurlara gördürüyoruz. Ba me Mmurların maaşlarıma zom — yapimaa demek, diğer fyatları dahi alabildi gine artlarımak para bollağınun bü , tün çilelerini çekmek gene başvekili, Mijğrin şabiri ide, bir fasit dnire içinde dönüp kalmak olduğunu — biliyoruz. Kaldı ki bütün karikatürler, bir |ki #enedenberi sadace memürlar amıfı| vın — sefnleline olmuşlardır. Önce memur, mütekalt, dul, — yetim gibi, beslemak zorunda oldukları ile Beraber, yalnız İstanbul şehrinde bir, kaç ön bini hayij aşan bu sınıfa yar. dun edeceğiz, Acaba sabit gelirii ve yardım edilecek vatandaşlar andece Bunlar medir? Hliç bir geliri olmuyan, ları halk aşbanelerinde bekleme ted, Bizleri dahi alan Hükümet, diğer ha. kik? mubiaçları arayıp bulmakta ve imidatlarına yeçişmekte devam ede, cektir. Bu bahiste gazeteler dahi salâ kiyotli olanlar gibi hükümete tav , siyelerde bulunuşlarsa bundan — kim menmun olmaz? Fakat leytek kari, katürünün mevzua ba — mudur? Ba karikatlrden almabilecek Uk — ders, hükümet kendi memurtarile baraber Kendi başımın çaresini — aramakta ve halk tabiri içine giren milyonları kea di talihine terketmekte olduğudur. Gene bir başka arkadaşımızın ilk sayfasında irj harflerle bir tüccaçe | | mazın diş piyasalardan dört — buçuk kuruşa buğday temin otmiş olduğu (, kün edilmektledir. Bu — arkadaşımızın rak mahsolleri ofisj — birkaç misi küârla satın alacaktır. Koodisjain ka, zanacağı miiyonlara da asla vurzun damgası vurmuyacağızlı, — Dünyanın her tazafında ihraç çaresi bulunma * diğı içim, bol ve ucuz müddeler ol , duğünu kisa bilmez? Gene Başvekili. mir bir yanda açlıktan adam ölürken düuyanın öbür ucunda fasla buğday larıtı yakan milleşler. olduğunu söy, lememiş midle? Arkadaşımızın bab settiği güccar, ucuz buğdayını Tür . kiyeyo çaşımak için hükümetten kö , çücük iki yardımı jstemektediç: dolar ve gemii Ancak — bir de bu başlığı olduğu gibi — okuyan - vatandaşların İlk duygusumu düşününüz: — Öyle ya, eğer hükümet becerikli olabilse, eğee Bu akıllı ve hünerli tüccarın key, finden istilade edebilse, hem — barış devri fiyatına ekmek yeriz; bena dö dükkânlarınızda hamur — işlerinden geçilmez!,, Cesup Ame;ikasında bağ. day var; Kanadada buğday var, Bu, Ba ae bacet, birzat Amerjkalıdar bize buğday vadetmişlerdir. Bugünkü me, selea, Okyanuslar — üstünde — ihliyaç maddelerinin bakrmması andir, onla. rın nakledilodilmesi midir? Bargaz, la İstaabul arasınla küçücük kayık, larımızın felâketlerini yazanlar gene gasvtelerimiz değil midir? — Anglo . Saksonların tekns kayıpları ve sıkın, tıları hakkımda hergün bolboj mala, matı gazetemizden — öğrenmiyor mu yuz? Bü çocarn, Çölün meçhül bir noktasında defina bulumdağuna ha. ber verenlerden faekii medir? Göçen sene şehirlerimine çok — kar yağdı, belediyelerden bazıları birkaç gün caddoleri açamadılar, O vukitlor hültün memlekette Dir İstanbul nükte sinin dolaştığını Delki hatırlarsınmaz “— Akşam üstü hükümeçter bir el koma KAPArI AİlMA, yarın sabah so, Kaklarda bir avuç kar — bulamazsı, mrrt,, Eğer hunu diyen Bir, gülen bir kaç alkaydı, ebemmiyeti — yoktu. Bt koyma siyasetine koana umumi teş. hi buydu, — O kadar Ki bu siyasot simdi bizi bugünkünden İki misli da, ha yi halde bulunduracak bile olsay, hükfimetinin fedbirleri daha elddiye mi alınmıştır.? Düm — düşünüyordak Ki devlet müdahalasi içime aldığımız Köylü, artak bir buğday tamesi ekmıl, yecekti; üstüne varırsanız dağa çıka, caktı; zati, esliğ tütün kaçakçılarına benzer silâhli kervanları dağlarda gören,vardı bu zavallı köylü Kdi buzrün torane başkadıe: köye refah — değil, | kumar, içk; Ve dağılma — görüyoruz Birinci sınıf kadım terajleri köy ka. | dmtarma 150 Uraya esvap yetiştire, momektedirler. Yakut, devlet, Türki, yenin Haşe talihini Salamoama burni, yeçina birakmıştır. hazalarda, vurgunculak, fiyat oyun, culuğu, yolsuzluk olmadığı davası mt yardır? Hayır! Fakat yukardakij neş, »