Henüz yakın olanlardan biri son bie hamle yaplı; elindeki pıril pre rıl Alman mavzerini bana çevirdi. Şaşkın bir halde ne yapacağını bil meyen halkı harekete gelirmek için e kudurmuşça bağırdı:. — Durman, vurun gidiyil,. Ba, yağız yürlü bir Konya ele Si jidi, Tabancamı ona çevirdim ha evvel aleş ellim. Önce bir savürndu; sonra bir çığlık ottı: — Vay anam!.. Torlü yola, hayvyanımın ayakt- rının dibine yüzüstü düştü, O «ar da dehşetli bir panik olde. Birkaç niye sonra eltrafımda kendi adam darımdan başka hiç kimze kalma « müştı; her zamanki gibi musaflers, dim Yalnız sol kolumda gillikçe ars tan bir kesiklik vardı. Cakelimin ve gömleğimin yenleri arasından, kan sızıyordu; panlalonumun dizle rinde birkaç kırmızı ve yuvarlak leke gördüm, — yaralandığımı anla- dim, Alımı hüğümet kouağına giden yola sürdüm; het an biraz daha kuvvetten düşüyordum; kan şimdi sızmiyor, akıyordu. - Birkaç adema sonra, eğer keadim inmez ve yara, yı sarmazsam İster İstomez düşeces Bimi anladım, Durdüm ve attan İar dim, Emirberimle diğerleri cirafı ma aldılar: — Yaralandın mı bey? den?.. — Birşey değil... Dedim ve içlerinden birine: —- Veli, caketimi cıkarmak İçin yardım et! Çabuk... Şu kolü — çek! Artık ayakta düramıyordüm, Os racıktaki bir laşa şöktüm, — Başım bafif hafif dönüyoardu. Caket çıktı, gömleğin kelunu de rtüm, Omuzla dirsek arasında ko man bir delik yığın yığın pihli laşınış kan vardı. Meadilimi emir, berime uzattım. — hağlamasını emir villm. Tam bunu yapacakları sıras, dâa biraz ilerideki evin kapısı acıl dı; yaşlıca bir kadın koşarak yazı, mıza geldi — Bize buyurunuz, öğinm,.. Yas vanıe bakılmak isler! — Sizi rahalsız etmiyelim teyzel Dedim, İsvar elti: ”— Aman oğlum, bu bir varife dir. Sisin kibi arslanlara hizmeli, miz dokunursa ne mutlü!,.. Büyyge rTun, buyurun, Çekinmeyin kendi e viniz demektir! Kalktun; Meri girmeden evvel Şöyle birkaç süniye baktım; tmunta zam, büyücek, güzel bir evdi; her halde kibar bir sile olurüyordu. Taşlık bir solaya girdik. Küçük ve terlemiz bir odaya aldılar, Köşe de bembeyaz bir sedir vardı, kalbe forahlık veriyordu, Orsya uzandım, Kadıt: — Ben biraz pamuk felâa geti, reyim, Yaranızı temizliyelim. Böy: Te Brrakmağa gelmer, — Doktora da habor yolleriz; hemen gelir; şurua cıktarı Dedi ve çıktı, Yaramın bir an evvel sarılması; İstiyordum, Şehrin içine dağı M adamlarımı — toplamak, — diğör müfreselerden daha İyli yerleşmek, için herbalde İş başında bulunmak Tâzımidı. Ben burada iken bazı Üğe Bunsez hüdiselerin olması ihtimbli de yok Yeğildi. Banun İçin pek &e birsraidm. Aradan iki dakika geçmemişli, bdaya deminki İhliyar kadınla be raber ondan daha az vaşlı başka bir kadın; çok el, olğun vücul, Ta, mülileşem bir öcüncü genç kre dia girdi. İkinci ve Üçüncüyü he men tapıdıra; gözlerinin etrafı hâl) Siyab bir halka ie çevrilmiş olan Naciye hbağım, benlen eski kayrın. nam.. Genç,ve güzel olamı da he nim eski karım, yani Vedide, , Hayretle dalu, sabit gözlerle on Tara bakıp kalmışım, Ya onlar da beni tanırlarsa? Bu korku ile içim birar titriyordu; ayni zamanda e Neren, * Hiddel kadar simanın tuvale, ilal bozan hissiyat azdır! Hiddet, simayı yalnız maskaraya çevirmek- Te kanaat elmez, dilin edeb ve ter: biyesini de altâsl eder; birkaç sâ, niyede kibar adamı soymt adam derecesine indirir, * Ara n soysuzdur derler! Bizrat . .kendi nefsile başkasının ve rasımı bozan — kimseye de bu söy- î İ ki halıralar birdenbire tıkacı çızee! rılan kör bir çeşme gibi boşandı.. Yoksa Vedideyi altı senedenberi ilk dela görüyordum; içinde yuvarlan diğim tehlikeli, gürüliülü ve mace- râ dolu bayat bana onları;unuttur, muştu. Gerçeklen unutturmuştu! Gözlerimi onlardan çabuk « dim, Hayretlme hatıralara rağmen onlar benim için gayet silik şeyler di, Hemen hemen Sik dofa gördü ğüm yabancı bir kadın İçin me hissedilirse ben de fazlasını bisset, miyordum, Sı farkleki, eskiden her yabanct ve gözel Radın bende bir heyecran ve arrae yaratırdı; yabancı saydığım bu kadm ise o Heçici hre vecinı vermi yontlu, Beni selâmladılar v — Geçmiş alsun! Dediler. Göğlerimi onlura çevir medena cevap/ verdim: — Teşekkür ederim! Naciye hanım İnce ve zarif el, lerile ve gayet dikkatlle yaramı are ti temasları ince bir ipek kumaşın teması kadar — yumuşaktı. Mükemme mel bir pansıman yaptı. — Haber gönderdik — efendim, şimdi dektor da gelir!.. Yara ehem miyelsizdir; başka birşey yapmak Tâzım geleceğini zannetmiyorum!., — Bir doktor da ancak bu ka dar yapabilirdi hanımı efendi! Size nasıl 'leşekkür edeceğimi bilemiyo. rum, Ben hemen — gilmeliyim! Ze ten böyle günde hangi doklor soka Ba çıkarki.. — Üç gündür çıkamıyorduk 2 ma, arlık çıkarız. Siz bize hayal ve hürriyet getirdiniz! Ben konuşmağa başlayınca Vedi uzak, üşina bir musikiyi duyan jkimselere benzemişti. İlk anda bu haf beni şaşırlmıştı, — Yok. Hani,, Hesüiz yalışmadı da,. Bana ne aluyordu; yoksa onu bil lâ seviyor muydum? Hayır, başa !, Bu olamazdı. Hemen eski kayilsiz halime döndüm. Göz ucile, hızlı ve kaçak Yakışlarla onu lelkik ediyor. düm, Haltâ hemea çıkıp gldersedi belki ona ehemmiyet vermiş, ondan utanmış sayılacaktım, Doklor Helin ceye kadar kalmağa karar verdim, Vedide düşünceliydi; hüviyetim bakkında bhenüz kat'i bir hüküm vermediği anlaşılıyordu. Gözler daha irileşmiş, kirpikler vVzamışlı; yüzü penpe ve o kadar sihhalli İdiki., — Vücudunda zarif. dokuntulduğu zaman İncinecok sanı lan inceliği yerinde sağlam, bariz oiğun hatlar vardı. Dudakları bam:e mile cemiş bir meyva gibi İnsama işlibasını kamçılayor; yahut dünya nın en taltlı ve kızil kanı sizan, em Mek ihliresi verea laplfaze bir yas rayı andırıyordu. Fakal hangi iştiha ve bangl ih, lirast., O eski ve acı maceranın yeni « den başlaması ihiâmalinden korku yordum, Önu — seviyordum, — daha doğrüsu, artık sevmemeğe yomin &! miştim, Yıldızlı bir gecede, bir hâ- cum ve ülüm sabahının arafesinde ben ayrılmak korarını — öğrenmiş, tim; beni büsbütün ve baş döndü- Tücü bir boşlük içine kapup koy vermişli, Önü — nasıl — afledebili; dim, Ve o ne yüzle beni hâlü SOV, diğini söyleyebilirdi! Bir aralık istemeksizim Bözlerim onun gözlerile karşılaşlı: bakışları nin derinliğinde lavılcımların Pare Hdığını, ince bir aydınlığın Belir. Üğiaj gördüm, Gözlerim, ne uzua günler ve ge, veler, Onun gözlerini, ebedi Şila kaynakları imiş gi , — Gderin “derin içmişti! Gene mi o eski sunuzlağı: duymağa Başlayacaklını, ve o eski Şifa kaynaklarına'muhtaçlım, | Şaşkın bir,balde elrafına Bakı- yardu;, parmaklarım kıvırtyor, bes Şinı rastgele sağa sola — çeviriyor; #bisesinin uçlarile oynuyor, Böğsü inip kallayordu. —| Eski iace, dar ve hemen hemen dür göğüs artiık yoktu; onun yerin de geniş ve“oldukca (iri, yuvarlak lazın yarı yarıya gömüldüğü — dol Kun bir göğüs vardı; ' insanın kra Rini yüz derecedeki bir su gibi kay mafan bir göğüs!,, Ve Se we / —— Z ortalık Bu kadın eski Vedide ka', Hav Pelt. O bir bebekti, bir şiirdi, bir Ooyuncaktı, Bir çiçekti; fakat bu bir Kadın!.. Mayasını — tamamile almış bir şarap gibi insanı içmeden — ve derinden serhaş eden bir kadın!., Arada bu kadar büyük farkın olacağını kim tahmin edebilirdi!, eee em SA (Devamı vari Tedkikler Van gölü çevresi Van gölü adı daha çok harita- larda geçer, doğüuda — ona ssdece deniz diyori Yüksek — dağlar, geniş düzlükler azılarak — varılun bu koyu mavj gölün beyaz köpük. iü dalgaları tuzlu suyu, hattâ ü. zerinde yükselen vâpur dumanla Ti ile denisi andıran kadar çolçu ki biz de orada dola. girken hep ondan deniz diye ko- nuştük Van gölü havaşı, doğu Torosla- rtn yüceliklerinde uzanan bir yay- tâlar âlemi, Burası ne iki gün ev- vel aşağıda brraktığımız Diyarha- kırm scâk oyalarına ne de Sürt » Bitlis amuanda hişireri ağaçlar. la Öörtülü sasp dağlara benziyor. Burada dağ, owa, dere hepsi var, bepti de bir serinlik ve sessizlik içinde verkğmı hissettiriyor, Bitlisin biraz yakarısında Baş- han; 1i7 inci asır ortalarına doğru yapılmış güzel ve büyük hanlar- dan biri, Eskiden kervan'ar için mühim bir durak yeri imiş, şim- di otomobiller önünde durmadan Beçip gidiyorlar. Biz Siirltenberi hep dereler için. de, kayalık tepeler arasında yol al. dik. Ağaclık yerler de çoktu Ara sıra yamaçlarda ikisi üçü bir arada taştan köy eyleri güze çarpar, Kaptar, penceresi zorlukla bulunan bu evlerin etrafmda lanarak yatiştirilen sehze ve mey- va bahçaleri, hattâ tütün tarlaları bulunuyordu. Başhandan sonra manzura de- Bitli. Geniş sırtlar ve düzlükler başladı. Buraların berrak havası görüm öevresini çok genişletiyor, renklerin, çiçeklerin çeşidi çoğa- lyor, Hayat dere iclerine sıkış- Dü olmaktan kurtuluyor. Yüksek ve sik otlu geniş istepler yer alı. yordu. Doğu yaylâlarında köyier çok değil, fakat mevcat köyler de o ka- dar tabiatin içite girmiş ki, evle- ri, hattâ tarlaları görebilmek için çok dikka etmek lâzmm, Evlerin yarı boyu, hattâ üçte ikisi yere gö- mülü olduğundan düz dam'ar ilze- rinde altındaki evleri farketmeden Beçip Fzidebilirsiniz. Yüylüde İik kargımıza gikân dağ, arut kümesinden Kerkür dağı oldu, Bu dik yamaçlı dağın eteğin- den Van gölü kıyılarına kadar Kahva düzlü uzanıyor. Rahvanın kar fırtmaları çok maşhürdür, Bu dümdüz yere o kadar kar birikir- miş ki gok köre telgraf direkleri. nin de boyunu aştığındın yol güç. lükle bulununmuş, Buradaki kar- ların Ersurum ve Kars bölgesin- den daha yüksek olmasının sebe- bi yağışların daha kış aylarında toplanmaşımdan ileri gelmektedir. Bu yol üzerinde yolculara sığınak olsun diye vaktiyle “dar-ül-aman,, adiyle taştân kervansaraylar yap- torümış, Bugün harabe balinde bu- Junan buraya halk sadece alaman banr diyor. Son ramanlarda uyrı- €a tiç imdat yör; yartırılmız, Batıdan gelenler için Van Bölü kenarında jilk nokta Tatvandır. Bu- rası 500 nüfuslu küçlik bir yer, Fakat göl kenarında işlek bir is- kele olduğu için durmadan yeni Hüfus gelmektedir. Son zaman. larda buraya yerlestirilen 20 . 30 hane Riseli buranın gert iklimine bir türlü alışamamınlar, Her halde _tum."ı yerteştirilecek halkı sert iklâmlerden getirmek icap ediyor Boöl ve iyi bir Suyu var, Evvelce burusr kaza merkezi imiş, Fakat timdi cenupta Teğ-iskelesi gerisin. de bir merkez olarak seçilmiş bu. Tünuyor. Vaktile Vanda ve Ar- Diste kurtlmak istenen tersane gimdi burada yaptlmaya başlan- maştır. Tatvandan Vana vapurla geçil- diği gibi karadun da ya Ahlat - Erciş Üzerinden simal kıyıları ve- yahut Reşadiye - Gevaş üzerinden <enup kayrlarr boyunca da gidilir. Cenup yo'u çak daha kısa; fakat biz giderken gimal yolunu seçtik. Tatvan ile Ahlat arası evvelâ Nem rut dağı boş gibi duruyor. fakat içinde pek çok koyun Sürüleri bes- lendiğini, sürülerin kışa doğru Ko- tum üÜzerinden cenuba doğru gön- derildiğini söylediler. Bütün Van gölü etrafındaki dağ lar Türkiyenin en çok koyun bes. İ&tDen yeri Burada adam başmma 4—5 koyun düşlüyor, Niâân orta. larında sürü'er önce civar otlak. iana, mayıs dauşmda da daj çayır- larına doğru sürülür. Ağustosta dönlş başiar, Pakat a0sak teşrin- Terde köylere, kmlaklara gelinir, Vaktile buralara Irak ova'arın. dan bile sürüler gelirmiş. fakat gimdi civar dağlar daha ziyade bura köylerinin kevunlariylr dolu, Bu köyler zirsat ve hayvancılık fş- Ki e ol tarafları o | 'e —e Yazan 'ı damiğ Sadi Selon ki hattâ bir taraftan sulama işleri ve meyvacılıkla meşgul olmak fır- satını da btluyorlar, Nemrtut eteklerinden — Süph dağı eteklerine geçiliyor. Nem dün tepesji Förünmez, zateh » tepe yerinde büyük bir krater gülü Vulunur, Hulbuki Süphan dağının karla örtülü tepesi nereye dolaş. senz karşımnızdadır. Her ikisjbiu de pek yalın yeoloji devirlerime kadar ateş püsküren bit yanarda. ğ olduğu anlasşrıyor, Hattâ Van nün teşekkülü de Nomrut ik- lâr görünüyor, harap kale Ve y göze çarpıyor. Şimal rüzgürl, karçı az çok kanpelr olan Ahlatta bir dağınık köy manzarası Taş evler geniş ba rinden ayrılmış bulunuyor. Çok Özenerek — işlenmiş ekin tarlaları mahâlle aralarına kadar sokul yor, Güzel kayısı bahçeleri ayrıca dikkati çekiyor. Osmanlı Türklerinin ilk yaşadı- Bi kasabalardan — biri olan bu öz Türk diyarmda türbe ve Esirt gibi ceki esefler çok, fakat Kanuninin İran seferleri esmaşında büyük Si nan tarafından meydana jrile miş bir askeri üsten başka hir şey olmiyan kale içi çok değerli bir e- ser, Bünün pilân ve şekli — tesbit edilecek olursa Ozmanlı devrinin küçük bir kasaba tipi meydana çı- karılmış olur. Eski Ahlat “Hara- be - gehir,, denen yerde, burada daha eski devrin — eserlerini bul. mük kabil olacaktır. Ahlatta dolaşirken her — yerde bir anıta rasgeliniyor. Oldukça ge- niş bir Meşafeye yayılmış ölgü bu kasahanın mahalleleri vaktiyle bir birine bitişik olduğu balde bugün birer köy gibi eralanmış bulunu- yor. 1İl inej asırda Ahlat Havra. sif3n en büyük merkezi imis, Ahlat şahları bötün buralara hükmedi- | yarmuş, Van gölü havzasında za. man zaman bir şehiri büyüyüp bu bdigeye hâkim olması çok dik- kate değar bir noktadır. Bu yal- y biz alyasi bir hâdis- olmayıp v İlarla da ilgili olduğu şüphe Ahlattaa sonra Adilervar' vol göl kıyasını takip ediyor. ların meydana rliği sa. killeri, plâjlar r, Temiz ve güzel ktunluk. t zamarvda kum buuyoları için de cok elverisli. Fakat köyler çok ez, Büttbi bu kıyılar, Ahlat ci. varı, bastan başa ağaçlık olabi- » Her ne kâdar buralardı. yağış miktarı, hususiyle yaz kurak'arı | kendi hendine ağaç yetistirmesine |pek elverişli değilse de küçük bir bakım her türlü ağaçların hizla büyümsine kâfi geliyor. Ahlattan sonra Adilcevar da Böl kenarında kücük bir kasaha da eski bir Türk yurdu. Ez- sük bir tepe Üzerinde bulunuyor, Bvler etrafında kayar kahçeleri, tek tük armnt ve ceviz ağaçları röze carpivor. Nüfasu |2.700 kadar olan bu kasaba da | Süphan dağı eteklerinde u2zanan Keniş b'r zirast ve hayvanerlık sa. hasının alışveriş yeri. Civardaki halk Süphar dağınm zengin otlak- larında pek çok koyun besliyor . lar, Zaten bütün Van gölü havza. g: buğday ve koyun diyarr Asıl 2000 metreden aşağı yer. lerde iklim ve toprak ziraate elve- risli bulunuyor, Her ne karlar bü- rülarda da kışlar sert ise de daha kma, yazlar da daha secaktır; g8l Civa yamuşatıcı bir tesir yayı. yor.. Etrafta tonraklar i tuzludur. Bu seben'e buüra'at sula- muya ve meyva Yetiştirmeğe diğer dağlık varlerden çok daka elveriş- K bulunuyor, Yalnız meyvalar pek geç kemale gejiyor, hattâ kış ba- sını buluyor. Bir yatdan Süphan a kar'ar yağerken Adilcevaz lefinde armutlar yeni yeni zTmus. Öörülüyor ki buralar ©!. kemizin Bon gurfanda Mmeyvaerl k bölgesi, Fakaf buralarda meyvaer- Tığın ge'ismest — demiryolunun bu- Yalara varmasını hekliyor (ÜLKÜY den ru Şehir meclisi Vali- nin nutkuyla açıldı ' Yeni daimi encümen ee rinder âzaları İstanbul umum! meclisinin dör. düncü imatihap devresinin birinci toplantı yılı dün saat M de vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kır. datin bir nutkuyla açılmıştır. * Vali yeni metlis azalarını se. lâmladıktan sonra nutkunu şöyle başlamıytır: S İstanbul umum! me terem azaları, İstanbul umum! meclisinin dör- düncü intihap devn biri yıkı toplantılarını açıyorum, İstan. bul gibi büyük, ehemmiyetli, kıy- Metli bir şebrji ve olün Cevresin. deki kazaları temsil etmek.lzere seçilmiş güzide zevat ile iş birliği ye arkadaşlık etmek benim için hem bir zevk hem de bir iltihar vesilesi olacaktır. Bu günden iti- baren ifasına başlamış bulunduğu. muz yeni Vazifenizden dolayı sir- leri tebrik öderim ve hepinizin yük sek sahamda vilüyetimizin muhte- rem #halisini selâmlamak bahtiyar bğmı kazandığım için duyduğum kar ve iftiharı da ayrtca söylemek isterim, Aziz arkadaşlar, 5 Milli gefimiz, cümhurreisimiz ve €n böyüğümüz İsmet İnönünün dahiyane idaresi, kıymetli rehber- Eği ve himayesi altında an müş- kül şartlar içinde dahi yükte'me Ve ilerleme yolunda olan Türk Milleti yer yüzünün hizmet edil. mefe en çok lâyik Üstür ka Ve krymette yüksek bir milletidir: 'Türk milletinin hizmetinde almak Geğer bitimez hir gereftir: hepi niz gimdiye kadar elbette muhte- da — milletimize hizmet etmek imkânlarını bülmüş, Türk anjlletine elbette daha faydalr ol- muş ve millet icin çalışmak zev- kini tatmış kimsalersiniz; kıymet. H çalızmalarımnızı bunlan sonra da Belediyecilik «ahasında devam et- tireceksiniz. Bu çalışmanın verimi şüpbesiz büyük — olucaktır, İstan. bu? vilâyeti halkr bu verimden &- zami dımşıı faydalanacaktır, bir. yandı seçildi tün mülhak kazalarile birlikte İs- tanbul vilâyetini, öte yandan be- lediye hudutları dahilinde smnırlan- miş olan İsştanbul şehrini temsil etmek vüzifelerini vermiştir. Vilâ- yetimizin maarif, sıhhiye, baytar. llk, nafia, ziraat ve benzeri sahı. larındaki ihtiyaçları meclisinizin kiymetli metaisile düzenleneceği Bibi Çeğrimizin alelümum ihtiyaç v garüretleri aynı suretle değerli çalışmalarınızdan cevap alacak. tur, Memleketimizin baş şebirlerin- den biri olan İstunbulun — sabası Rgenis, nüfusu kafabalık ve ihtiyaçe ları pek fazla çeşit'idir. Normal zamanlarda dahi kargılalanıması Büç olan bu işlef, bilhassa yaşadı- ğimiz günlerin hususiyeti ve fev- | kalâdeliği inde tutuluraa. ko layca anlaşılatilir ki her #nman. | kinden fazla, her zamankinden 8. | ki ve her zamankinden cjddi me- sâj ister, İstanbolu temiz tutmak, İstanbulun tarihi kıymeti ve ta- bil güzelliği'e ahenkli bir imar fa- aliyetini devam ettirmek ve İstan. bul halkırın havati, sıhhi, bedil isteklerini yorine getirmek elbet. te düsüncelerimizin başındadır, fakat dadıa evVel ve her #eyden evvel yaşadığımız fevkalâde gün. lerin Goğurduğu zarsreteri birin. €i plâna alarak halkm hayatmı kolaylaştırmak, iaşe dsrfığıar gi- dermeğfe calısmak ve geçim sikin- tisini hafifletici tedhirler a'mak lâzandır. Bu ehemmiyetli nokta Ü- zerinde çalışmak ve alklumum di- Ger vazilelerimizi yapabilmek için kendinizi içtima devirlerile mu- kayyet saymamasını bilhassa riea ederim, İstanbul umumi! meclisinin top- lantılarında âeğerli fikir ve çalış. ]mıırıaı!u istifade edeceğimiz |muhakkak olmakla beraber Meclis dağtidıktan sonra da azanın vilâ- yet, be'ediye ve millet — işlerinde bize dsima yardımcı olmasım ve Ber şaman millet yolundaki çalış- A Imtihanda k talebelerin i Parasız yatılı tmtll Lalebeler listesinin DLİT bugün koyuyoruz,: Uşak, — artaokul! Çamlıca kız si, Seli yın Sivus Hisesi, Malaiff | KMeltin Çoşkun Maraş 8| met Sökmen Sivas Özdemir, Ahmet Giraf okul, Arapkir ortaokult man Sivas Jisesi, Mantf Gültekin Özsöy İzmir met Erdoğan Denizli sar oörtaokul; Sırr Demir Dündar Sümef ? Sedal Sümer Manisa Taran, Tevfik Özgür Tüurgütlü ortaokul: Zeki Çetin Sivas lisetli Subaşı Çamlıca kiız Cetin Bahkesir lisesl, men, Mustafa Alsan A, Suha Kera, — Ruhi Çamlıca kız lisesi, Maf Mehmet Ballıoğlu Ad xi: Maraş ortaokul: Adana erkek Jisesi Ni İzmir kız lisesi, Must Sükrü Aytemiz, Mehmtl ret Yalçın Diyarhakıt lan ortaokul: Tdris ÖSt kır lisesi, Mardim Cetebloğla İzmir kat Arısan, Neşet Omuy, Diyarhakır Hisesi, M A, Dlhan Avgali ivas Örker İzmir kız tHisesl İ masan, Harli Özbek, Fef Nurettin Otkun, N, Alİ Kâmil Şen, İsmall DE vas ilsesi, Emel Şamlı İzmir kız ttseske ğ kul: Bayram Özen B Niğde — ortaokul: İ kurt, Demir Ali Bozkülf pagut Niğde orlaoktil, * şat, Arttıran — Sivas l Özhan Çamlıca kız S | dar Yücel, M, Emin B net'in Soydan, M, Rid Sivas tisesi, Nazıver V kız Tisesi, Nihat Önal. ser Niğde ortaokul. | İbrahim İnceoğlu Si | saray ortaokul: Mahmtl ı settin. Somunenoğla Di sesi, Zekâi Dalkıtıç, SW de ortaokut, Nadtfe mi Göndoğdu — Diyat Ünye ortaokul: Ö Pa hi ortaokul, Rize met Tercüman Bola © (Devi | Aşıkız, lâzüm olan Kayd.i nümüş nedir? Senden 4lâ bilir Ya bar biçab olap e8t? güncelerile, bulacaklafi ler, şehsi mesaj ve mif, tizi kuvvetlendirmele yorum, Ve bunu sarıtı bulunduğu zam ettirdiği bir Belirtmekte fayda g” Muhterem arkada Sözlerimi bitirirke rar tekrar âvrr ayre İl habbetle selâmlar, »t yırlı muvaffakiyetler derim,,, ça Valinin nutkundaf ggi Kt Yaşaroğlu ile AtIf | larak İstanbutun müP dan faydalanması gösterdiği çalışma VE gi dolayı kendisine tel lerdir, Bilâhrre Ti! seçimine şeçilmiştir. Riyazet divanmdk reli, Abdülkadir K4f Tiko Avni, Safiye Eadi Özden seçilmis hire daimi encümel çilmiştir. Daiml enclimen ai fik Ahmet Seven, Hüsnü Alatlı, Ali hKt Yaşaroğlu, Cevdet ; Ali Turhan, Sait lerdir. Daimf encüm Ci ihtiens encümenlerinin — | pilrmetır. BEncümen calışmi g, tır, f:ni dajmi lantmmnı dün Valinit —— altında yapmıştır. 4 Walindn Vali ve belediye Ç Lütfi Kırdar düü iklerii Ki