23 Ağustos 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

v F f eli If! j İ F j Cin XLŞİZSA LA f T g d balip İle .fş—ı.: devri, Baratun bir demir *'ı='ıı Üsvarları KN f Klıç m Ç medeniyeti, Barut made- (GE Diyeti, Filo — medeniyeti, Tayyare medeniyeti Yazan: SABDRİ ERTEM Taş, Üiyi taenif tasulfi Tunç, Bnkır, De" | kalbi halini aldı. nteşhura, | Namluaya <loldurulan barıtım şatolar davarında. açuğı oyuktan göstermek | görüken ulak mavi gök değil mi. hı.:“““ 5 et seması idi, Ki Demlir devrini bit takım Barut medeniyeti nizamlı or k. ullara ayımmak ve bu sanıf* | duları kurdu, Harp sanati nkader tUğr medealyetleri bir, | mik bir iş halini aldı, İnsan kalbi hatlarla ayırmak | dünyovi ümidlerle doklu boşaldı, , * E Hedeniyeti, palayı iyi kul- iyi yerleşip sı- dtkiş — süvarilerin yat tarzını İfade e, eti ile idare / edilet kellesini maharet ve insanlar, cski ta- Amparatorluklarmı Gengiz İmparator* İmparator'uğu gibi,. torlukların — sahnesi , Ve Aktleniz arasındaki di Tarih on altıncı asrm Mmeydanında, ö* “harp Ö.ı_*uıhıı'-_ diyebilen dee cesur insanlar 0e bir teknikleri varde. Kure Medeniyet da'ına geniş bir Suşla idi, Vesil saha, tâlihlerini, kalpleri, resmederlerdi. doldurulması şeytani Baluş şatoların ka, batırıldı Si 2? (ALA.) — Bahin Yaşamak aşkı, insan gibi yaşamak arzusu her adamın — gönlünde bir Epikür yarattı. Artık medeniyet şövalye devirlerinde yaşayan üzir, lere göre, seyyiatimizden başka bir tey değildi. Epikiür'ü içinda büyük emellerle besleyen İnsanlar “Yerdi,, her şer yin Üstünde tatan, devlet hukuku- nu ferd namma tahdit eden Site. ler kurdular. Ve bir gün büyük mâ* kine sırlarını insanlara verdi, Ke lıç devri Asyamın steplerinde doğ- rsuytu, Barut devri Avrupanm gar* binde, ortasmda gelişti. Kılıç dev- ri garbi Avrupada denizler üzerin. de kuruldu. Kılıç devri büyük mü* kinenin jmha kudreti zemilerde toplanıyor, Denizleri emrine ram ediyordu. Seyyar kaleler denirlerr 'e hâkimdi, Avrupa ba medeniye, ti “İngiliz,, profili balinde gördü, 1914 — 1018 harbi yino Soy* yar kalçletin hükimiyeti ile niha* vet buldu, 1984 harbi yepyeni bir devir açtı, Bu devir: Tayyare medehiyeti sevridir lerini alt üst etti. Bugün Avrupa topraklarında harp olurken, Ame, rikan sahillerinde harp korkusun" dan ışıklar — söndürülüyor, Halbu ki, eskiden Avrapa sahilinden A- merikaya yelken gemisi ile dört ayda gidilirdi. Şimdi ba müthiş en- _'ıîıı tayyare içlâ kapı komşusu ol" Ayni zamanda sehirler toprak- Jar altma sinmeye mecbur kaldı.. Hava kutvetlerine dayanmayan deniz, kara birlikleri bir hiçtir. Bu yepyeni görüşün — yarattığı modoeniyetin şentezi hentir malüm değtidir . | ANADILUDAN ŞEHRİMİZE BOL ERZAK GÖNDERİLİYOR Yurdda pirinç rekoltesinin bu yıl bol olduğu Ay başına kadar şehrimize kül: Kyetli miktarda Yağ, —peynir, pls rinç, gibi yiyocek maddeleri geler cektir, Bu husustâ muhtelif vilâ: yetlerden alman telgraflardan Ae nadoluda bu gibi maddelerin bol ve bilhassa pirinç rekoltesinin fev kalâde iyi olduğu anlaşılmaktadır, 350 Bandaj — |İktisat Vekili geldi ı&ym İ Tramvay ye Elektrik idare. si mül izahatı Tramruy ve elektrik klâresi ue mum miüdürü Hulki Bhem dün ken- diaile görüşen bir muharririmise, şunları söylemiştir: , yamarlanacı 350 bandajım şehrimize gönderil. mesi husmsunda alâkadar fırma * le mütabakat basıl olmuştar, Dün gönderilen bir telgrafda ay başın” ,—WMW [eıbw. ( Üsküdar tramray idaresinin 5h- tiyact olan bandej ve diğer mal: |zeme de sipaniş edilmiştir. Yakm a gelecektir. Yeni gelecek bandaj ve diğer vasıtalarla bitün arabar Manyas bugün Ankaraya gideceke tir, Urmun Müdür, HUmanlara ait mavhtelif işler etrafinda veklâlete izahat verecektir. pi? ——— Mermmurlar kooparatifine âza kaydıma başlandı Yeni kurulan — vilüyet memume Tar kooperatifine Arâ kaydina haş- Tanmtatır, Wemurlar 20 İra mükar kölinde bir hisse alarak yeni tete YBStaA dahil olabileceklerdir. 20 Tira dör ttaksitte almabilecektir. Tayyüze kan ve ateş içinde ye, ni medeniyetin doğum sancılarını ada Tağrtama ifade etmektedir , , Cide Hman retsi gitti Haber aidığeoıza göre ,Cide, E- man rekliğine tanımmış denizei genclerden Necdet Tihan tayin e- dlilmiş ve vazifcej başma dün hüs Teket etmiatir. Necdete, yeni vazi: &— — Altın fiyatları Düm bör altmın fintr 32,20 lirm, külçe altının bir gram flatı 8e 451 1989 da, Polonya Tacjası Üzeri- İngilizler, ne harbe giren , Mindis, turdan umdukları yardımı güreme: diler, Bu savaşa girişteki, nail duy- gülar, Ganj kıyılarında, beklenen akisleri uyandırmadı. Kanada, A, vusturalya, — Afriku, —İngilizletiç birlikte silâha sarıldıkları — halde Hindliler, işi savsakladılar, Geçen umümi harpte imparatorlak — kuys vetlerinin en olgun fırkalarını on- lar verdikleri halde, bu savaşta, Dyan çizdiler, İş bu kadarla da, kalmadı, Pa, sifikte, Okyanısta Britanya — do nüânması büyük zararlara uğraya - rak, Singapuru da elden kaçırınca, ' | Hind ufuklarında başka türlü bir bava esmeğe başladı, Kanlı sahneleri uzaktan seyie. Gerek , kendi çıkarlarıma baktılar. |Bir takım ağır şartlar öne sürdü- | ler, Nihayet bir ay Önce de , ma İktisat vokili Sıryı Day, âfin sabah. | İüm Wg_v kararını u:mnl.."'- ekepresle — Ankaradan gehrimize | Kilialeri Hind topraklarından koğ B * mağa kallaştılar, * | — Ben, kendi payıma sömürrenin aleybindeyim, Mindijlerin istödül, |Sahibi olmalarma taraftarım, Fer- di köleliğin kaldırılmasından son. Fa, kölemcinlerin tarih içinde ya* şamaları, tahammü| edilecek facia- lardan değildir. Fakat ne yazık ki, “tsükiki,, anlaşılıyor Piynaadaki, satış fiatları sıkı surette kontrol edikmektedir. Ha « kat artşlar fazla görüldüğü lak - | tirde mâliyet, masraf, ve kâür hue köntro! edir mfliğe teslim edileceklerdir. Ahmet Kınık Bolu'ya ” İstanbul vall münvini Ahmet Kınık, bir hafta müddetle mezuni" yet almıştır. Vai musyininin mezwr niyetini Bolada geçieeceği öğrenilr bir azad kâğıdı bir “Atıkname,, gi" miştir, İttt |bi, milletlere edilemez, O- MUER L E y na kavuşnanın şartları vardır. Parti genel sekreteri * Bir adam kölesini dilediği vakit Ankaradan geldi #zâdedebilir, Ama, millet haline Kelmemiş, Dbüyük biz kalahalığa böyle bir başınt buyrukluk fermanı Verilemez, Çünkü, böyle bir hare- Ankaradan şahrimise gelmiğtir, — — | ket, Otları efendi değiştirir zibi ——— bir neticoye sürükler, Bu ise, va. a D — n aa a Bobek - letinye yabile | — Ni t ik =_ .X'..'".ğ_m ıu—,wmıc:ı_ inganta başlamıştır. İlk olarak | kavak yelleri, İngilizleri kuşkulan: Bebek * Rumeli Hisart arasındeki e Suriyede gıda sıkınlısı varmış Viyi, 22 (ALA.) — Fületinde, Telâ, viv ve Hayfada gıda müddesi sgıkm . Ha devam etmektedir. — Suriyede de karıştltrklar olmaktadır. Halep . Bey TÜç demiryolu birkaç yerinden Kesli. miştir. — Fransada verici radyo kulla. nanlar idam edilecek Londra, 29 (ALA,) — Vişiden ah. nan bir habere göre, Fransız adliye mazırı verjel makine kullatan herke. #im ölüme mahküm sölleceğini bildir. İspartada harmanlar yeni başladı kuruştu, fesinde de muvaffeakiyetler dileriz, | tır. miştir. — 29 --. ya girdiler.. Örası daha süslü, daha tıklım tıklım İdi.. Bahçeye bakan pen. cera hizasında halılar ile örtülü bir kanape vardı.. Onun Ünlünde V N c e Yazan: ZEKİ MESUT ALSAN Yalnız Tevfik Beyin kızı, eski anonelere göre evde büyümüş, ve biraz kur'an okumasını öğrenmiş kopalı ve tabil mahdud fikirli bir kızdı.. Murat Beye göre geri ve cahil bir zevce sayılırdı.. Murat Bey bu bakımdan - iti- rez edecek gibi olmuşsa da Hidayet efendi aldırış etmemişti.. — Kız — akıllı, ve ev kodını İdi. Hem Aydında kendi aileleri ayarında veya daha yüksek seviyedeki cileler içinde doha İyisini, daha okumuşunu bulmak — kabil mi idi?.. Okumuş kız istenilirse, ya bir memur kızı veya bir hoca hanım ara- mok Közımgelirdi.. Onlarda da ne yerde toprak, ne gökle bayrak vardı.. Kuru kuruya ve cascavlak, temeli sağlam, istikbali emin bir oile — kurular matdı.. Murat Bey, mirasa konuncaya kadar babasına tâöbi bir vaziyette öl- duğu için, ve mirosa konacak tarihi de doha hayli uzaklarda gördüğü İçin, babasının izdiyoç hakkındoki mucip sebepleri, kendinİnkilere nisbetle da- ha oğur bastı.. Ve nihayet bu irdivaç teklifine pek iyil dedi.. Hidayet efendi daha evvel Tevfik Beyi iskandil etmiş, ve biraz zor- Tukla muvafakotini alabilmişti.. Çünkü Tevfik Bey de, Murat Bey elinde, Gilesinin torihi malikânesinin Gkibetine pek de emniyet ile bakamıyordu.. Bu, İstanbulda oturmuş, Bayoğlunda frenkler ile düşmüş kalkmış, hiç süp- hesız onların kızları e de öşinclik etmiş, eğlenceye alışmış, para sarfat- menin zevkini tatmış gercin para Üstüne para koyocağına ( W Fakat, bu izdivacı reddetmek, nihayet İkl çiftlik arasında ebedi bir niza' yoratmak demek olacaktı.. Hidayet efendi, çok azimli, vo hükümet — nez- dinde de kondisinden daha müfuzlu bir zath.. Onunlo düşmen — olmaktan ise, dost ve hottâ dünür olmak daha ihtiyatlı bir hareketti.. Böylece Ik! öile, bu izdiveç üstünde birleşmiş, ve Mustafaya hocalık tekfif edildiği tarihten Bi? yıl öace, çalgık, içkili, pehlivan güreşli, ve het bakımdan tantoncli bir düğün yapılmıştıs. üeüi ddi l l ... T ÜYEE A S MABLA A Murat Bey, genç karısı İle bercber, babasınım konağında — ölurüyor- du.. Musurleyan efendinin yazıhanesindeki muhavereden iki — gün — sonra Mustafa bu konoğm kapısını çalmış ve içeri girmişti. Kapıyı açon genç bir basleme onu selâmlik vazifesini gören bir odaya oldı.. Va Muret Baye ha- ber vermeğe gitti. Biraz sonra Murat Bey gekii.. Va Mustalanın selâmına mukobele ederek- ASA » — Musteto efendi, gel, öbür odaya geçelim, dedi. e Mustafa, bit hoyal öleminde dolaşryonsuş gibi, heyocanımı — sokla- moğa çalışoruk, gözüne çarpan binbir Müks eşyo ve mobiiya arasından şessif yürüdü. Halılar, ipekli koltuklar, yoldulı aynalar, manzara — tablo- kan, yapma çiçekler ile dole vezolar, gümüş tabaklar, — işlemeli — örtüler bir müze eşyası gibi birbirini takip ediyordu. Murat Beyin işaret ettiği oda- Murat Beyin genç kansı - © tarihte belki de önyedi yaşında idi - oturmuş, genç hocasını bekliyordu.. Hiç tanımadığı, Mustofayı kocasının — yanında görünce biraz kızardı.. Mustefa da onun yüzüne bakınca, ayni şeyin ken. disinde de hasıl olduğunu sezdi.. Murot Bey: — Bedila, işte hocan.. Mustofa efendi, memleketin en çalışkan ço. cuklarından biridir.. Sonra şakacı bir eda ile Mustafaya dönerek: — Muslafa efendi, iltimas yok.. Taleben iyi çalışmaz, öğrenmezse, tekdir etmekten çekinme.. diyerek hoca ile talebeyi birbirine takdim etti. Şüphesiz, Aydında, doha yüktek seviyede, ve hocalık usulüne daha vakıt gençler bulunabilirdi.. Mustafa öyle tahmin ediyordu ki, onun — inti. habına saik olan başlıca sebep yaşının küçük olması idi.. Çünkü Mustefa on ikisini henüz yoni bitirmişti.. Mustafa, Murat Beyin işareti üzerine kanapeye, tolebesinin yanına, Murat Bey de karşılarındaki sandalyaye oturdu.. — Evvelden — harzırlanmış olan elifbe kitabı, kalem, defter meydanda duruyordu.. Murat Bey tekip edilecek usul hakkında Mustafa ile konuştluktan ve hatlâ direktiller verdikten sonra: — Siz devom edin.. diyip odayı terkelti.. ... ' Mustofanın kendisinden beş yaş büyük olan talabesi Bedig Hanım, buğday renkli, iri kera gözlü, kara saçlı, ay yüzlü, tüylü tanli gürbüz bir kodındı. Boynunda, altın, elmas, İnci, her çeşit gerdanlık vardı. Dirsekle- rine kadar açık olan'kollarında altın bilezikler sarkıyordu. Sihhat ve kuv. vet fışkıran vücudü, © zamanların taşra modasına göre, sırımlı / aflastan yapılmış bir esvop taşıyordu.. Mustofanın bilgisi, ve hocalık — sıfatı, nasil Bedia Hanım üzerinde bir tesir yapmış ise, onun taze kadınlığı, muhteşem ziyneti de Mustafo üzerinde daha büyük tesir uyandırmıştı.. Tevfik Beyin kızı, Hidayet efendinin gelini, Murat Beyin karısı... O kırk kutu icinde itina ile saklanan esrarengiz, fakat çok kıymetli birşeydi.. Şimdi Mustafa için, kutulanın bir çoğu açılmış, ve cevahir parçası az çok meydana — çıkmıştı.. Mustafa onu doya doya seyredebilirdi... Sonreları Mustafa ne vakıt Rum gazinolarında, berber dükkânlarında osılı olan reakli Kleopotra resimlerini görse, hep Bedla Hanımı hatırlardı.. Çönkü onun yüzü ve görzleri bu resinidekilerini andırırdı. Hattâ, —moşhur Wusir kraliçesinin yılan sordü kolu yerine, Bedla Hanımın alhna — sanlmış kolunu koymak ile bu benzeyiş daha İyi tamamlanabilirdi. Kleopatra, meşhür maceraları ile torihe gecmiş bir kodın olduğu İçin, tosviri, adı berber dükkânlerina kadar doğılmışt.. Halbuki, her devirde, her yerde, her gün yaşayon daha ne Kleopotra'lar vardır. A, hiköyelerini — yalnız birkaç kiş bilir.İhtirasları, kopalı duvarların korudukları sırlar ara- sında kalır.. Her kodında, Kleopatra'nın, güzelliği, cesareti olmasa bile, ©nun ruhu ve İhtirası vardır.. Bedia Hanımın keskir bakışlı İri kara gözleri Mustefayı ödeta mon- yafize ederdi. Mustofa içinde bir Ürperme duymadan onlora bukamazdı. Bazlla Hanım dersini okurken, Müstafanın en cok baktığı onun kolları idi,. Seyrek töylerin hörelendirdiği bu kollordak! tezelik insanın İçine ferahlık veriyordu.. Gözler ne kadar osrarlı ve korkunç idiyse, kollarda © nisbette açık ve okşayıcı Görünüyordu.. — Devamı vor — İngilizlet ne gibi tekliller aldılar? Bunu bütün sınırlarile bilmiyoruz. Yalnız bazı liderlerin taşkm söz- lerinden aulıyoruz ki, Hindliler, tır sattan istifade etmeğe kalkışmış- lardır, Ortalığın karmakarışık oldr. Kü bu kiyamet günlerinde onlar, kendi keçelerini sudan çıkarmak, hevi , Birmanyaya yer Tesşen, Japon ordularınmn hafkiki mâ hasını n zavallılar, onlar da bir kuvtarici vasfı bile görür gi- bi olmuşlardı, Japonlar, attıkları kemendin, boyunlara iyice xeçtiğini hissetir. eekleri güne kadar, elbette güler, yüz gösterecelderdi. Fakat sonra, müskeler ntilacak ve gülen dudak* karm altanda kanlı dişler görünme- yectek mi Bunu, istiklâl rüştüne ermemis, MindÜler anlayamadılar, Bütün v. çan kuşların etini yenir sandılar.. Oruçlar, perlüzler ve daha bilmem, nelerlea hürriyyet almır umuduna düştüler, İngilizler, ya muhiti iyi bildile lcrinden, veya der - zamanlürmda yeni bir gaile çıkarmaktan çekin: diklerinden, hâdiz>yi soğuk kani-. hıkla muhakeme ettiler, — Harpten sonra, size istiklül vereceğiz, Ama şimdi sırası değil, dünyada çarptsşan Kayenin ne yaman şey olduğunu bilmiyorau « nuz, Etmeyin, eylemeyin, falân dediler, Ama, dinleyen olmadı. Nümayiş- ler, gösterişler başladı. Surada burada bir köç demla kan da di. küldü, İşte o vakta katlar böüyük, bir sinir bâklmiyye'ile bu aanalı fır* tınzda dümen kufanan İngilizler, şiddetii hareketlere geçtiler. Bir gün Hindistaam — isliklüle kavuşacağına süphe yok, Fakat b türlü yarım idrâkler, cılırz muhalir, melerle değli. Çünkü, bu gibi #ey. ler, istiklülj zeriletmekton başka HAKKI SUHA GEZGİN | Amerikan deniz kuvvetleri. nin insan kayıbı $ikağo, 29 (A A.) — Amerika det Biz basın servisi direktörü yilzbaşı Leland Lovelelle dün ilk defa olas rak Amerika deniz — kuyvetlerinin oğradeğı — kayıpları acığa vurmuş" tur, Bugüne kadar Birleşik Amerika deniz — kuyvetlerinden 12,(38 kişl Gölmüş, yaralanmış veya koybok muştur. y — İngiliz tayyareleri 223 Alman gemisi batırmışlar Londra, 22 ÇAAJ — Röylerin bildirdiğine göze, İngilir hava ve deniz küvvetleri, geçen 15 temmu* Za kadar Marş kantlında ve — glk mal denizinde bir milyon tovilâ dan fazla mihbyer gemisi batı; lardır. 'Topyekün 223 gemi balırılmış ve aralarında harp gemileri de bulu* nüta bağka 135 gemi de ağıe ha e Sara uğratılmıştır. Vakıt l 28 Ağustos B1 Düşman tayyareleri Bvvelki gece anat 11 raddelerinde Dirkaç düşmüan tayyaresi mehtaptan bilistifade gehrimiz üzerinde dolaş. mışlardır. Düşman tayyarelerinin vü- Tudu Üzerine derhâl elektrik ceroyanı Keslimiş ve vesaiti tedefülyemiz faa. 25 yıl evvelki Üyete geçerek düşman tayyatelerine karşı şiddetii bir ateş açmışlardır. 'Tayyareler gehrimiz üzerine — gelmle. den Ayastafonos'tan gerj dönmüşler.