1-8. Fikiz ve sanat Tazeliğini muha- VARIL " ESEHİR HABERLERİ 1942 3 D .. ©. )l T G ömürcüler Postunundukkânına Miletisas.. a taza eden ruoh 'Odun ve kömürcüler karaz aati SAS, a saygı (Baş tarafı 1 inci sayfada) Ömer Seyfettini asrı #sandete dönmek istiyon ve hayatı Kur'âa ve hadis çevçevesl içinde kadrola. mak jstiyen bu exki telâkkinin düş. manı olarak buldu, İldaci cereyan şalri Tevfik Fik. ret, filezofa Rıza Tevfik ölan Av. rupacıları temsil ediyordu. Edebi- | yatr cedide, fecriati bu kadronun bir devamı idi, İslâmcılar nasıl Kur'ün ve hadi- sin yarattığı ve tarihe mal olan eski bir hayata dönmek — ve bunu kir ccmiyete mal etmek — stiyor. larsa Avrupacılar da ayni cinsten bir mantığa sahiptiler, Onların farkı Kur'ân — ve hadis | yerine Avrupa dedikleri mefhuma | takılıp kalmış olmalarıydı. Bu iki | cereyanın da milli şahsiyoti yok- fu, İkisi de kafaları bir mevi müs- temleke haline koymak - lddiasın. daydı, Ömer Seyfettin bu cereyanın da düşmanı idi, O, imparatorlak bünyesi içinde yeni bir hayat tasavvar eden iyi günleri millet hayatıım ışıkları al- tmda görmek istiyen “Türkçü,, | cereyanım İçindeydi. Bu cereyan o zaman İçin yepyeni idi, biri İslâm ananesi ile harsanmıs, yıpranmış bir ruhu, diğeri Ayvrupa taklidi Na bazap olmuüş bir. kafayı ifado ediyordu, Tekâmülün ileri merhalesi Türk. çülüktü. Ziya Gökalp'ın bayrağı altında toplanaşı ba cereyan Ümer Boyfettinin sanat ve fikir hayatı- ni kadroladı. O böyle bir dünya körüsüne sahipti, Bunun için tazo KÜ, tazeliğini tarih içinde muhafa. rza edecektir. Ömer Seyfettin is- lâmeı ve Avrupacı yani kendisini bulamıyan sanat ve fikrin dışında | samjmi blr şekikle kendini duyu- sun, halkı sezişin, ve milli anlayı- şın bir. ifadesi oldu, Bunun için “ilkler,, den biridir. İlkler dedi- Eim zaman Türk halkmı kavrayan ona hitap sden, Bikâyede ona halk çeşnisini verenlerden biridir, Bugün Ömer Seyfe'thi yeni sa- nat anlayışmmızda ruh bakımından Vir ilk merhaledir. Bagün otun esermi axmsayabilirir. Bolki ona kusurlar da bulabiliriz, Fakat halk rahunu elinde bir mermer gibi, bir tunç gibi kullanmasını bilen bir Ö- mier Söyfettin, bir Refik Halit ol- masaydı. Bugünkü nesiller bir Ö. mer Seyfettin ve bir Befik Halidi bekliyecekler, ondan — sonra ileri ancak ileri hamlelere geçebilecek- Yerdi, Onlar bize ana dille yamı yazıla. bildiğini, halkın ruhunun halkın diliyle hikâyeye sokulabilcceğini anlattılar, Ba sobeplen © tazeliği ve İlk lerden biri oluşunu muhafaza ede- cektir. SADRI ERTEM Almanyada Memleketimize dair konferanslar Lâypaig'den gazetemize yamlı- Bat ve sanayi politikaer konusu ü- zerindeki konferans iki saat sür. müştür. Balonu yüksek tahsil gençliğin. den başka gehrin yüksek siyaset, idaro fikir gahsiyetlerile profesör- ler dolduruyorndu. Konferans büyük bir alâka ile Bebebile M. Nermi'den daha bir M. Nermi, bu konferanslardan birini — (İxtısadi kalkmmam'ıda Türk bankalarınm rolü) ne hasre- decektlir, ——or Memura rüşvet vermek isteyen yakalandı Pangaltıda, Osmanbeyde, Haci Dimitri apartıman'ında oturan Şi- zasi nâmda birisi, Üsküdarda bir Salrede işini takip edoerken bir Memmira rüşvet vermek istemiştir. Şinasi yakalanmımı, cürmü meş- ,but mabkemesine veriimiştir. Nark artırıldığı halde niçin odun getirmek istemiyorlar ? Fiyat Mürakabe teşkilâtı, bu se. ne geçirilen odun kömür tecrübe. sini göz önünde lutarak Önümüz. deki aylarda, Melecek üzün kiş mevsiminin ihtiyacını karşılıyacak miktarda ve büyük partiler halin- de şehire bilhassa mangal kömürü getirtilmesini lemin iİçin etüdlere başlamıştır. Bu sene, bilindiği gibi, büyük o- dun ve kömür toptancıları, müh. teif zamanlarda narhın idare et. nediğini İleri sürerek — fiyatların arllırılmasını, arttırılmadığı tak. dirde şehir kömürsüz ve odunsuz kebrsa bundan mesul olamıyacak. darını iddia etmişlerdi. Dedikleri tahakkak ettiğinden, önümüzdeki meysim için şehire bol miktarda 0. dun ve kömür getirlilmesini temin için ilk akla gelen şey, narhı art. tırmak oldu, Vilâyet İnşe Müdürlüğü Mürakabe teşkilâlra uzağı gören tedbi. bu sefer red ile karşılaşınca t uyandırmıştır. — Zira, — bü. mevsiminde (marh idare fiyalları arttırın) — diyen “Deponun istiyen tün etmiyor odun ye kömürcülerin bu seler, kendiliğinden geleo bir zam tek. lifini reddetmelerine sebep nedir Alâkadarların yaptığı tetkiklerden işin İçyüzü ga suretle aydınlan. Muştır: İlkbahar, odun kesimi ve kömür istihsal meysimldir. Her sene bu mevsimde büyük toptancılar, gele cek kış meysiminin kömür, ve « dününü hazırlarlar, — sonra, — şehi. Te getirtirler. Bu cok geniş iş İçin, binlerce amele çalıştırılmakta — ve bunlara yevmiye verilmektedir. A. mele yeymiyeleri artmıştır. —Bu. gün, usta bir kömür - odun ame. lesi 3 Uradan aşağı çalışmıyor. Bu fiyet, bugünkü narh üzerindendir. Şayet, kömür veya odun narhı art. tırıldığı takdirde amele — yevmiye. lerinin, nakil masraflarının da za. Yürt olarak artması Jlzımdir. — Bü ise, mühim bir masraf kapısı de. mektir. Nasıl olsa, önümüzdeki kış aylarında, yani kömür, odun istih. sal ve depo edildikten sonra mar bin arttırılmasını isltemek ve bu. nu elde etmek kolaydır. kasasını soymak hammal 6 ay hapse mahküm oldu Abdullah Kazabulut adızda bir hömal, bir müddet evvel, Tahtaka. lede bir hazdla depoya mal taşır- ken pirine çuvalları arkasına sak- lanmış ve depo kapardıktan sonra meydana erkarak bir mum yakmış, elite geçirdiği bir demir pargası Üç kasayı kırmağa bazlamışlır. Ancak, bekçilerin dwarıdan mum KIğmr görmeleri Üzerine işi ya- Tn kalan —Abdullah — Karabulat yakslanacağını anlayımnda han ba- Bir genç kadin Ölüm şüpheli görülerek morga kaldırıldı Tarlabaşında, yeyşil sokakfa oturan Fransisko kızı Marya adında 26 ya. gada bir genç kadın, evvelki güm ani olarak sancrlanmış, kaldırı!dığı Beyoğ Ta hastanesinde ölmüştür. Maryanın ölümü bastane doktlarları ve gdliye doktoru Hnver Karan tarafın dan da güpbheli gürülmüş, ölüm bebebi. Nin AnlAşŞIİMIRSI İÇİD Cekat morga kal dırdmıştır. eli ge Altın fiyatı Dün bir Reşadiye altınıyın fiya- t 385 Hira, külçe allımnın bir gram | fiyatı Sse 470 kuruştu. Para mevcut oldukça, borsada vakit geçirmek, at yarışlarıns, kah velere eğlence yerlerine devam etmek şeklinde hayat günel gec- mişti, Hakikatte cjddi hiç hir meş- guliyeti yoktu. Günler böylece geçmiş ve bir gün Kelemen ken- isini parasız işsiz ve bir iş temini ümidinden mahrum olarık bul. muştu, Tabil çılgınca iş aramalar bu vaziyeti takip etti, Her gün ayni zamanda on işi göz önünde tutuyor, nasılsa bunlardan — birini elde ederim diye düşünüyor, fakat niç birinde muvaffak olamıyordu, Eniştesinden ödünç aklığı son pa- rayı bozdurduğu «#ırada babaamın etki dcetlarından biri kondimine bir nakliyat girketinde iş bulmuz- ti O zaman yümi — yaşında . Her işi görebilccek kablliyet- yaramazdı. Şüphesiz bu hal müthişli ve se- nelerdenberi içini kemirip bir da- nuniyetsizliğin sebebi bu idi.. casından taraçaya, aradan damdan dama atlamak suretile bir kaç &0- kak ötedeki bir hanmm bacsaından saklanmıştır. Nihayet damlarda bütün göce süren uzun bir arama sonunda Ka- rabulut çuvalların arkasında ele geçirilmiş, dün teslim edildiği &e- kizinci ceza mahkemesi tarafından 6 ay müddetle hapis oozasına çar. pilmıştır. Sefere çıkan |hastahanede öldü Büw"î:'ı:'l:i sigortalı İstanbul liman riyaseti — yakm bir tarihten sonra Karadeniz ve Akdenize çıkan bütün gemilerin sigortalı olma. Bını şart koymuştur. Bu süretle berbangi bir kaza vuku- unda geml batacak olursa, remi sa hipleri mallarınım bedellerini alacaklar ve zarar kısmen ödenmiş olacaktır. Diğer taraftan, gemiye — yüklenen Taalların ve mürettebatın sigorta odi mesi de düşünülmektedir. Doğum Tzmitteki arkadaşımız Cevdel Ya. kub'un erkek bir. evlâdimın dünyaya Bgeldilini Ööğrendik, Küçük yavruya uzun ve Sâadet dolu bir ömür temen. Yazan: Fransuva Körmendi Mahkeme kadının tev- kifine karar verdi Sirkecide tütüncülük yapan Hasan adında Bir İranlı e metres yaşıyan Nazmiye şekmli bir kadın, düa Hasanın mdisinden ayrılmasma kızarak içmiş sarhoş olduktan sonra dükkânma gi . derek bağırıpn çağırmağa, eline geçirdi. #ini ezmekânlara atarak dükkünr aIt Üst etmeğe başiamıştır. Gürütü üzerine yetişan bekçiler ta rafından yakklanan kâadın birinci sulb ceza mahkemesine verilmiş, — sorgusu Bonunda yersiz yurtmuz bulunduğun dan tevkif olunmuştur. Davaer sıfatile mahkemeye — gelen, fakat davasmdan vazgeçtiği gibi Naz. miye ile barişarak karidorda ellerini öpen Hasan, barıytığını bâkime #söy. Tezmesine rağmen, suç - ümmeye taal Iük eder mahiyette aolduğundan kadın hakkındaki tevkif kararı geri alınma. miş, tevkifhaneye gönderilmiştir. Fazla sarhoşluk Hayatına mal oldu Akaarayda Tiryak; Tinsanpaşa 20. kağında 14 numarada oturan İsmall ndında birlei, evvelki gece Kumkapıda Mardirosun meyhanesinde içmiş, ken. disint bilemiyecek derecede — sarhoş olduktan sonra evine dönmek üzere yola çıkmış, fakat tren yolunun merdi venlerinden inerken düşmüştür. Muhtelif yerlerinden yaralanan İs - mall kaldırıldığı Ralat hastanesinde dün ölmüş, cesedini muayene eden ad liye doktoru Hikmet Nomer defnine ruhânt vermiştir. eeti ü üi işürüüy Hamdullah Suphi dün geldi Bükreş büyük elçimiz lah Suphi Tanriöver, dün satah şehrimize gelmiştir. Büyük elçi. nin bugünlerde Ankaraya gideceği anlaşılmaktadır. e MEĞUÜ yf Dumlupınar yarın geliyör Geçen ây Sonlarında Yunanista. na giden Dumlupımar vapurunun yarın İmammıza — döneceği haber çerilmektedir. Geminin, bu geliş te Yımanistandan baktma — muhtaç bin çocuğu Hetirip getirmiyeceği belli değildir. Hamdul. ——— Yenimahalle sahilinde bir ceset bulundu Dün sabah Yenimahalle ile Sa- myer arasında, dalgalarm ânhile attığı bir erkek cesedi bulunmuz - tur. 30 - 35 yaşlarında kadar olan cezedin kolları, ayakları kopmuş- tur. Vakaya müddejimümilik elo- yarak tahkikata başlamıman da ce- sedin Karadenirde batan bir va- Çeviren: Muzaftfer Acar Xei — mtyordu. Artık insanlardan bir gey beklemiyor ve eşyalar onu aslâ #lâkaedar etmiyordu.. Bugünden yarmı düşünmükte bir fayda gör- meden istikbaline bakıyordu. Andre Kelemen otuz iki yaşm- da Idi fakat hariten yirmi beç ya- Gnda görünmesine rağmen olli sa. nelik yorgunluk ve 7ztmap içini ke- mirmişti. Netekim sekiz on gün Bonra bahüç mevzu olan resim bir tesadüf esöri olarak tekrar eline geçtiği zaman Pengoenin zengin tı: "Hey Allahım, dedi, ben ne kadar lüzumsüz bir mahtük ol- Aym yirmi altar son porşembe- ye tesadüf ediyordu: O akşam, Kafadarlarım kahvede mutat top- Tantı akşaumları idi. Kelemen evve- lâ yemek yediği ucuz lokantadar. evine döndü ceki elbiselerini çıka- rarak lâcivert kostümlerini giydi Ev sahibesi du! Madam Hunka kunduralarını fırçalaması için bir fırça getirdi. örtü ile parlattı. O ada kapıya vuruldu, içeri giren hizmetçi: — Mösyö Veyz aşağıda, dedi. Pencerenizde ışık gördüğü için üç kat merdiven çıkamtyanağını söy- ledi, Kahvoye gidip gitmiyeceğini. zi sörüyor. — Git kendisine söyle krarm şim di geliyorum, Ceketini alelâcele giydi, dşarı- ya çıktı, fakat tam merdivenleri mweceği sırada geriye döndü, ma- ne yerleştirdikten sonra çıktı, Kahvede Arkadaşlar masanım etrafında toplanmışlardı bile,.. Diye selâmlaştılar.. Büyük Veliz ortaya geçmiş Flander cephesınde beraber bulunduğu eski bir arka. daştan bahsediyor: “Otuz dBrt ya. şında ve henüz mülüzimlevvol, ev- vel, eğer bu minval Üzerine gider. Se yüz ktrk altı yağımda muhakkak peneral olur.,, diyor ve herkesten cvvel kendisi kahkahalarla gülü . yordu. Kelemen kahve fincunım salla- dıktan sonra son yudumu (çt sön. ra bütün arkadaşlarma hitaben sordu: ı f Eskiden çok ve yaygın bilgi pe- şinde koşulurdu. Ansikdopedik ma Kümat, moda İdi, Herkes, her ge- yi bilmek ister, her meçhnlün ka- pisinı kurcalardı. Banun sebebi. o0 sekizinel asra kadar gelenlerin bilgiye karşı duy. dukları sonkuz susayış değildir. Hayır, onları, bütün dünya bil. kisini kucaklamığa koştunan şey, bu bilgilerin kucaklanacak kadar A2 Ve sığ oluşu idi, Birmeslekte yollar — ayrılmamış, şubeler belirmemiş ve — bunların başli başına taşıdıkları — derinlik. tarla, genişlikler sezilmemişti, İşte bundan ötürü, herkes, her şey ol- mak hevesine düşüyorda, Fakat bir gün göldi, ki hekim- lik gibi bir gifa ve teşhis mesleği bile, parçalandı. İnsan gövdesi, şu- belere bölündü, Hoör parçanm, bütün bir ömrü yutacak kadar, en- gin bir vartık olduğu anlaşıldı. “İhtisaa,, » doğuran — bunlardır. Artık hiç bir hekim, bir orta çağ “Şüman" « gibi, her derde deva olmak davasmı gütmüyor. Her İş- de ihtisası öne sürüyoraz. Ona inanıyor, İyiyi, güzeli, kusursuru andan bekfiyoruz. FEğer dahiliyeci bir doktor, bizi ameliyat etmek is- ferse, razı olmayız, Göz hekimine de mide Ülserimizi todavi ettirme- Maden mühendisini tümen ku. mandanı, doktoru — kaptan, sefiri fabrika müdürü yapamayız, — Alıl Ve smayiş böyle buyurur, Fakat barzan dalgelık, darlık ve belki de simdi bizim aklımısa birden bire gelmiyon bir takım sebeplerle, bu töürlü yanlışlıklar — yaptığımız olü- yor, Hele Osmanlı İmparatorluğu çağmda, hattâ Tanrimattan sonra bile, bir çok ağlanacak gülünçlük. lere düştü dir edenler ar değiklir. Mücerret fikir olarak, bunu Öne sürüp mü- dafna edenlerin de, mütehasıslar. la gecinemediklerini görüp işiti- yoruz, Bu niçin Böyle henliz — *i Ketirdiği " kibrimize doku. nuyor, Âmirlik keyfine, mütehas- s1s raporu, balyor gibi iniyor, Biz- oluyor? Çünkü gördüğline kızıyor, tok sözlü oluşu. na sinirleniyoruz, Bir, ilj kere kafalarımız çatışın- ea da, içlenerek bu mütehassısla- T atmağa kalkışıyorauz, Ama, ara- da milyonlar kayboluyor, buhran- lar cıkıyormuş. Kimin umurunda Kondi davamız, gözlerimizin önü- ne bir hımç perdesi germiştir. Se- bep olduğumuz zararları — görme- yiz, Bu perdenin - sıyrılması, etrafı- mtzı görmemiz İçin sebep' olduğu. mur zararların hesabht — sorül © zararların bite ödetilmesi lüzıra. dir, Bü uğurda — sürünmeli, sürü- Benleri görmeliyiz, İşte ancak © vakit. kurulduğumuz — sandalyanım mesuliyeti, bizi titretir; gözlerimi. v fal taşı gibi açarız, mesl icim bir yülz sene daha bokle. yemeyiz, Dava, bir memlekette bir kere halledilir; bin kere değli, HAKKI SUHA GEZGİN Tütüne karşı koyma hareketi Mmu.ummse. bllhasna Maarit Mübitinde, bür. “tütüne karşı koyma,, bareketj başladı. Gençler a. rasında tütüne alışmamağı temine çalışan bu hareketin, bir. bakıma memlokot istihaalâtına zararı doku. | nacağı sanddırsa da, bundan andişe e. dümezmelidir. Memleket — tütününün | gatımı, gençlerin tülün — içmesine | bağiı değildir. Mattâ rakı, garap bi. l0 Onlardan fazla kalarını, başka mamleketlere göndermak ve — başka suretle lstifade elde etmek her Ba . maan kabildir. Gezçler, niçin tütün içerler? On. ların bu bali, hiç güphesiz Ki bir Iti. yadın başlangıcını teşkli ediyor, Ço- Bu itiyadlar gibi tütün de, fik genç, lik çağlarında başlıyor. Sanraları bu — Beni dinleyin çocuklar.. Ka. dar'ı hatırlıyor musunuz ? — Kadar mı? —— Toni Kadar mı? — Pengoen?.. — Evet,, Evet., Hatırlıyoruz.. | — Ne olmuş?. Anlat.. Uzun za- mandır ondan hiç haber alamadık. Alâkanm baş göstermiş olduğu mu farkeden Kolemen sarfedeceği | kelimelere azami ehemmiyeti vere- rek konuşmağa başladı: — Şu halde beni dinleyin, de. di Eğer size içimizden hayatta en ziyade onun muvaflak olduğunu söylersem ne dersiniz*. Ku bir süküt bu sözleri takip etti., Veyz nihayot sükütu bozdu: — Kadar heplmizden daha bü- Yük bir aptaldı, binsenaleyh bu müuvaffakiyet haberi aslâ ben! hayrete düşürmez, Dedi, Rona müdahale etti: — Haydi anlat baka'ım bize gu Kadar'ın macarssmı, Kelemen umum! tecessüsün he- nüz küfi olmadığımı gördüğü için yeniden tahrik etti: — Deniz kenarıntasekiz yüz vil. Adan bahsedersem ne dersiniz?. — Dünyanm hiç bir. köşesinde böyle vmsi bir plâj yoktur.. Diye Zende söze karıştı. Kroh Bözlüklerinin Üüzerinden bakarak — Güzel ama sen bütün bunla- rı nereden biliyorsun?, y Nasıl bildiğimi içte siz de görün.. I Kelemen bu sözleri söyledikten sonra cöbinden mecmuayı çıkardı, aetı. Buruşukları parmakları llıı düzeltti. (Devamı var) Dalara GHD Ttiyad kökleşiyor ve zamanla bir ta. krta ahlâkt safantalara yol açıyor: Meselâ hiç unutmam, bir yaşlı tir. yaki dastum, siğaranm bir “fena arkadaş., dan daha tyi olduğunu söy demişti... Doktorların söylediğine ba. kılırsa, siğaranın fenalığtı, bir. fena arkadaştan gelebilecek zararları söl. n gıfır hirakacak kadar şiddetildir. © halde bu iki “Yena,, dan hangistni tercih etmeli? Bence, elbette “ıslahı kabil olan, tarcih edilir ki bu da *insan,, dır. Bu mevzuu kurcalarkea bir nokta. ya daha dokunmadan geçemiyeceğim: Bir kötü alışkanlık aleyhinde pra. paçundalara giriştiğirm'z zaman, yal, niz bir sınıf halkı hedef tutarak, ö. tekilerde bu tesiri yapmanın boguna olacağı, çünkü ittyadların artık Kök. leşmiş olduğu kanmatini bosliyormu. guz gibi bir tesir uyanıyor,. Bilhassa içki düşmanlığı yaparken, “Yoşilay. enar,ın çoğundan dinlediğimiz mü. talcnlar bu yoldadır: “Gençlik, genç. Hki. diyorlar.. Gençliği kurtaratım,. Öteklleri geri çevirmek sordur.,, Fakat düşünmeli ki genaçlik bu mem leket hayaliyetinin körpe fideleri 1. Be, orta yaşlılar, vazifelerinden dal. ma faydalandığımız yetişkin varlık. larıdır., Birinin olduğu kadar ötekinin de mıhhi emziyetinden kendimizi mes'. Wi sayarak, topyekân kurtarıcı med. todlar icat etmeliyiz. M. İ. HİKMET MUNIR cum—r!esî! Pazar 7 Mari | 8 Mart Safer: 18 — |Sater: 20 Kasma: 120 (Kasım: 121 Ezani Vakitlea Vardt Vasat Güneşin b 620 ea 15.88 18.06 1988 450 Öğle İkladi Akşam Yataı İmsak SARİBİ : ASIW US Basıldığı yer: VAKİT MATBAASİ Umumi Neşriyatı idare eden Refik Ahmet Sevengil