Ç — VAKIT 28 HEMMUZ 1941 VAKIT'IN ANSİKLOPEDİSİ östence » Sövyet Rusya İle Almanya ara- Kinda harbin başladığı Ük günden Rut tayyarelerinin en çok bardıman ettikleri gehir Kös- d Köstencenin böyle sık lk bombardıman edilişi bir taraf- tan Rus hava üslerine en yaktn elilr olmamı, diğer taraftan da omanyanın Karadeniz - kıyıların- da en mühim ithalât ve ihracat ai teşkil etmesi yüzün. ilendir. Köstence Romanyanın Dobruca inda olup bu devletin Kara- kıyısında en mühim iskele. Kİ teskil! eden 55 bin nüfuslu bir h . Örta Avrupayı * atlantik ve —Akdenize bir uzun demiryolunun Kara- kıyısına doğru giden parça- Sson kısmıdır. © Romanyanın — bütün — ibracatı Künlencede toplanmıştır. Denile - “Rornanya — seyrisefain girke. yolcu vapurları Köstence — $Ye hattı üzerinde çalışır. nya deniz tarikile yolladığı tüin potrol ve müştaklarını Köz- ceden gemilere yükler, Romen eciliğ Köstence en kuv- — ÂAmerika donanması yenileniyor İ Son sürati haiz Bir torpito daha / denize indirildi -İsamırvaffakryete doğru gidememiş Dede oklukçaşyaşlıdır; Sakat uzun se- meyve senelerce çekihı'q'nbmeklm rağ- et hâli yıpranmamış biribünyenin sahibi. Sovyet Rusyada yeni Tarih vesikaları mecmuası dan sonra bir dilek Büyük harpten sonra — kurular Sövyet Rusyanm — kızılordusu şahsi bakımından her türlü im kânlara malik ve sayısını istediği kadar, yirmi milyona varıncaya kadar coğaltabilecek bir cömert likle işe girişebilirdi. Böyle bir ordunun eline ver'lecek silâhlar ise, kızılorduya miras kalan va sıtaların düşük evsafından çok daha başka kudret ve kabiliyette olduğu takdirde işe yarayabilir. di. Bunu takdir etmenin büyük mazhariyetlerini, Sovyet Rusya gencliği başlangıç olarak hava larda idrâk etti. Ve işte kızılor dunun yeni silâh merakı da bu filizleameğe başladı. Her şeyden evve namütenahi scdi ve paragütçü c istikbal harbinde ordusunu havada kullanmak ve bütün hasımları karşısında tasav vur edilemiyecek Ürpri tayyarecilik mektep sıralarına di. Çalıştı. didindi ve nihayet 1935 senesinde yaptığı büyük bir hava manevrasile, bu sahada ha. zırlamış bulunduğu — yeni yeni silâhlarını teşhir etti kâr edilemez bir hakikattir ki; paraşütçüleri ve bunu mütca. kip yapılan ikinci bir Kief manev rasındaki havadan atılan tankla. rın indirme imkânları bütün dün ya efkârı umumiyesini gıcıkladı. Bilhassa Alman askeri makam- ları giddetli tenkitlerle bu yeni harp silâhinin muvaffakıyetsizli. yke Uğrıyacağını ileri“sürerken, ikendisi paraşütlü kıtalar ve ha. va piyadelerini hazırlamak gay. inüm kapıldı. Böylece Sovyet ARusyanın bu yeni — silâh buluşu müthiş bir kuvvet olarak elinde bulunmaktan, ziyade hasımları - am eline geçmiş oldu. Ve Alman. yanın hemen hemen her cephede kmuvaffak ola hava baskınlarını bu paragütlü hücum kıtalarile başardığı'görüldü. Kızılordunun ikinci merakı bü. ,yük çapirtanklar üzerinde görül “mektedir. “Almanlarm askeri ma- nevralarında mahzurlarını göre- vek zahiren ordularından çıkarıl. ,Maamı:emrettikleri ağır tank i. gşini diğer bütün Avrupa devlet- leri makui bularak ağır tank in. gaatından — sarfınazar — şttikleri halde, Sowyet Rusya kendi gö - rüşü ve ordusunun ihtiyaçlarını hiasederek doksan tonluk tanklar inşasına ehemmiyet verdi ve AL man sanayiinin hazırlamakta bulunduğu yetmiş tonluk tank - lardan yirmi ton daha fazlasını Hazırtlamak suretile Awvrupada Alman tanklarına karşı aynı si. dâhla mukabele edehilecek kud. rette yegüne ordu olarak kendi. ni korumuş oldu. Bugün icin Al- man motörlü kıtalarmm ağır tanklar gerisinde yaptıkları sid. detli hücumların diğer cepheler. de olduğu gibi kati ve tam bir solmasının başlıca sebeplerinden biri olatak da, Sövyet ordusun , daki ağır tanıkların mevcudiyeti ve yekünlarının fazla oluşt göz- terilebilir. Bu şekilleki kesif ve muaz . zam yeni silâhlar yanında hiz mete girmiş daha — başkalarının mevcudiyeti hakkımda kati bir malümatımız yok. Çünkü Sov . yetlerin'kızılordusu her cihetten bir parça olsun esrarını muhafa- za ediyor- Yalnız şu var ki, hava tabiyelerinde ve bilhassa tayya. renin tanklara karşı olan müca. i ı Edebi Roman üstünde, ayazda, hattâ yağmur, ah gecelediği olurmuş. Bulursa yer, bul istemez. Bazan gösterilen derecede ağır da olsa dişini sı- n aşmadan, tek şikâyet kelimesi yapar; bazan bir çocuğun elin ikadar basit ve bafif işlere işi gücünün tr ahıp ona kimi Yazan : Mütehassıs Tayyareci T delelerinde silâh merakı bir da. ha kendini göstermiş bulunuyor. Vakıa tanklar büyük bir hare- ket kabiliyetine m: olmakla beraber, elemanları da çelik lev halar içinde mahfuz bulunmak tadırlar, Bunlara karşı harbede tayyarenin — makinelitüfek hiçbir tesir yapatnaz. Ancak yyareler üzerinde oldukça yük çaplı makinelitüfeklerin ve ya küçcük çaplı topların bulm . Jurulması zarureti — vardır. İşte Sövyet Rusya havacılığı tayya releri üzerine top yerleştirirken bunları daha ziyade havayla ka ra arasında ve tanklara karşı © lan mücedelelerde kullanmağı düşünmüştür. Tankların tankla ra karşi mubarebesi, tayyarenin tayyare iİle muharebesi gibi nor. Amerika Askerlik müddetini arlıracak Vaşington: 27 (ALA,) — Ofi: Ayan meelisi nekeri encümeni, “Milj menfhatin tehlikeye maruz" bulunması dolayısile kur'a Ve ihti- yat efradınım bir seneden fazla si- Vâh altmda tutulmularma mücaade eden bir takrir kabul etmiştir — ğrantarci, General dö Gol Beyruta gitti Kamdıra, 27 (A, A,) — B, B. C: General de Gaülle cüma — günü Beyruta- visil olmuş, büyük tex Büratli- kargılanmmştır. Rus cephesine gidecek eĞ ua Madrit, 27 (ALA.) — Of Bir tayyareeiler grupu, Rua vephesine gitmek Üzere İspanya - dan hareket etmiştir, Besarahyanın işgali tamamlandı Bükreş, 27 (Radyo) — Rumen ordusu g Leblle U Besarabyanın tahlisi işi bitmiş. tir. Her tarafta intizam tesis e. dümiştir. Kişmel'te birçok — bina. lar, katedral harap olmuştur. Italya, Finlândiya ve us se- Selya, 97 (ALA.) talya, Finlandiya ve Danimar- kanm Moskova sefaretlerinin mem leketlerine gitmekte olan erkün Ve Memurini dün gece Bofya je- tasyonundan geçmişlerdir. İMRALI Ona verilmiş olan işler hemen hemen umu mi bir taksime uğrıyarak başkaları tarafın dan başarılryor ve sonra Dede büyük bir iş yapmış da yorulmuş gibi mahkümlar etrafı- tütün, kimi kibrit veriyor. onu sanki dinlendiriyorlar, — eğlendiriyorlar | dir ki kati kararın pikeciler ve- | silâh merakı mal ve her zaman beklenen ne . ticeyi verir. Fakat tyyarenin bir tanka karşı olacak taarruzunda ve bilhassa topunu kullanarak yapacağı muharebede muvaffa - kıyet gansı ne dereceye kadar lehinde olacaktır. Bu husus me. rak edilebilir. İste şark cephesinde başlayan Sovyet - Alman — mücadelesinde Sövyetler toplü — tayyarelerini tanklara karşı kullanarak bu dü. şünceyi halletmeğe çalışıyorlar Öyle tahmin edilebilir ki, tank lara kargı açılmış olan diğer mü- | ele ve müdafaa safhaları ya. | tayyarelerin toplarile ola. | müdahaleleri kati tesirli bir | nvetice almasa bile, tanka karşı müdafgaya bir vardımda bulun. mak imkânlarını kaçırmıyacak - tır. Böyle toplı seri tayyarelerin vel ufak pike bömbardı reciklerinin kulla faydayr Alman ordusu etmiş bulunmaktadır- - Bakalım, Sovyetlerin gark cephesindeki tanklara karşı bu yeni tabiye gi temleri ne gibi bir hâsıla ekle e. decektir. Ve ancak ondan sonra. ya boplu tayyareler lehine mi dön ş bulunacağı belli nl:ıcakui Japonva Paralarının bloke edilmesi üzerine Amerikaya Mukabele bilmisilde bulunuyor Şangbay, 27 (LA.) — Afi Ruzveltin. Japon ve Çin kredilerini bioke etmek kararları, ticaret maha, filinde kargaşalıklar husule getirmiz. Ür. Bananla beraber, Şanghaydaki | Amerikan tankalarının Vaştngtondan alacakları talimata intizaten Çinittes | re aft hesnhatr tediyata detmmü etme leri Üzarine barhram” vükümüt Bulimüm, tur, Bankalardaki bütün Japon he- | saplari ile sön zamanlarda. Çinliler mumlna devredilmiş olan Japon hesa, batı bloke edilmiştir. Japonların, —mükabele bilmizli ol. mak üzere, 1980 sencainde Tiensin'de yaptıldarı gibi beynelmilel imtiyazlı mıntakayı bloke etmelerinden andişe edilmektedir. 'Tokyo, 27 (AA,) — Radyoda, bir nutuk söyliyen Japon istihba. rat bürosu rTeisi dotor İto, Tapon- yanın — muslihane — niyetlerinden bahsetmiş ve Fransa ile Japonya araaında aktedilmiş olan müteka- bil müdafaa misakmın — amerikan kuvvetlerinin İzlanda adasına çı karılmalarından daha sulhpervera- ne bir mahiyeti hafz olduğunu ilâ. ve eylemiştir. Mumsileyh, — sözüne şu suretle devsm etmiştir: Ruzveltin karur: üzerine Japon | makate | bir xaç teti | yor matlubatmın bloke odilmesinin İk- uusadi bakımdan Japonya üzerinde eiddi bir tesiri olmtyacaktır. Hatip, Japonyayı Hindiçininin müdafassiına mütcsallik bitr misak imzalamağa sevketmiz olan esbap ve avamil! hatırlattıktan — sönrü | Amerikasın — Japonyanın — hakiki | maksatlarmi anlamaktan — imtina | etmekte olduğun — söylemiş ve A merikalıları daha yi niyetler bes Temeğe davet otmistir. vuşla | hareketli, gezici, vurucu, kırıcı Yazan: REFİK AHME SEVENGİL .te eşkiyalık — ettiğini zaman « “rin bir hayrete düşmekten kendi sini alam mıştı. Büyük bir irade zâfı içinde tenbel bir ömür sürmeğe alışmış görünen böyle bir adam — eşkiyalık gibi çevik, atik, Arşivlerimiz ne vakit tasnif edilecek ve yalnız isimlerini duyduğumuz kitaplara ne vakit kavu- şacağız? Maarif Vekilliğinin “Tarih Vesikas ları,, mecmusamdan “VAKIT,, kızaca bahsetmişli. İlk nüsha ve ikinci nüs. hanın ilân adilen yazıları, Türk mat, baacılık san'atma cidden gurür vere» sek en mütekâmil baakı örneği ve ta, Kibi vesikaların kıymetini sayfaların, da toplayan bu eserden dolayı Maa- yif Vekâlati ne kadar alkışlarnsa azdır. Bu yazında, kıymetli — tarihçi ve Topkapı kütüpbanelli direktörü Tah, sin Öz'ün “Belim TII, Mustafa IV. ve Mahmut IL zamanlarına ait bir kaç vesika,, adlı clâden — lüymetli tetkik yazımı ile Falk Reşid Unat'ın XVIT asır Osmaniı tariki — vesikalarından “Behdi Osman Erendi aefaretnamesi,. | ne NAâve ettiği hakikaten faydalı not, lar hakkında bir kaç söz söylemek istiyorum. Tahsin Öz'ün ortaya koyduğu vasir kalar, vaktiyie Puat Köprülünün bir e Üeri sürdüğü “Osmanlı Türkleri devri tarihi buşünkü şartlar dahilinde — yazılamaz,, — mütaleasını kaykıran birer şahittir. Fuat Köprü, Wi, çünkü diyordu, Osmatlı Türkleri devrine ait tarih — vesikalarımız çok noksandır. Va gene — diyordu ki, bu devre sit başka dillerde menelü İtal, yanca, Lütince, Arabes, Acemce, Yü- nanca, Rusça ve Gürcüce eserlerdeki bize ait bülün vesikalar toplamıp tas. nif edilmelidir. Bunun tabakkuk tmkâmı pek kolay değildir. Yaltız gene pek kolay olmi, yan, fakat tahakkuku zaruri bulunan diğer bir efhet kalıyor ki, o da koendi tarihimize alt kendi arşivlerimizdeki ikalardır. Tarih Tüncilmeni — Mec- muüası bu sahada şükranla amılaca vesikalar neşrotti. Sonra uzun müddet bu sahada çalışılmadı. Arada sırada Kkarmca kararınca i£akat bu dahi yokluk içinde bir var, hıktir) çalıştı Bu sayfada klişesini — gördüğünüz mektup. Mustafa TV ün el yazısıdır. Padişah. Alemdar vakasiyle hapsedil merini imBTekkk B dn HL O BAH aplanı (Deryâk> Beydi. AlI: Taşa, ya yazılımış oğması intimali — verilen mektubunda — kürtarılmasını yalvarı, “Beni gıktığım gidi Kaptan Pa, şa yaparım. Muatata Paşa Âsitanadan | gitliği gibi derhal on binden ziyade asaker başına cem edip hemaen sara. yı hümayüna gelip — sözünüzde tarar edip beni çıkarasın, göceytim seni.,, Tabsliı Öz diyor Ki “Argivde Bulu. nan bir vesika bu hâdiselerin iç yüzü, Hü ve şimdiye kadar bülnmüyen baza noktalarını da lenvir etmektedir... Şimdi geçelim, Faik Reşid Unat'ın “yehdi Osman Elendi sefaretnamesi., | ne ilâve ettiği notlara, Faik Reşid, bu notlarda Türk tarihinde — basılımış ve basılmamış sefaretnamelerin — bir Hatesini veriyor. Öğreniyorum, —Ki Hin Rusya serafetnamesi 1723 — 23) Bihaç Mustafa Hfendinin seftarecina, mest (1730), Mehmet Ürani KEfendimin Rusya sefaretmamesi (1740), Kırımlı Rabmi Efendinin İran sefaretnamesi (1746), Necati Edendinin Rusya sefn, retnamesi (1775), Boyit Tamali Efen. dinin sefaret takriri Pas (1756), Ahmat Azmi Kfendinin sefaret takriri Pus Ebübekir Ratih . fendinin Nemçe sefaretnamesi (1791), Yusuf Agâh Hrendinin Havadistamei fagiltere (I7tO-M0), — Mahmüut Raif Bizmdinin doarnal de Voyağe (1792), Beyit Abdürrakim — Mecit Efendinin Franan sefaretnamesi (180€ — 1811), Bozoklu Osman Şakir Edandinin Res | 16 IIMMJ neşredilmemiştir. Nişli Mehmet Ağne | Mustafa IV mwün hapisha yazdığı mektubun aşlt amli İran sefaretnamesi (1811): ) mük Paşanın Londra selareti teri (1882) ve bir de mocçmuada H kayt başlaran Şondi Etende namesi Ç Notların en mühimmi şu: ” melinleri ele geçirilebilenlerdir. İ lari mübtelif yerlerde görülen dört Ü faretnamenin a) Raşki Mehimed F” dinin İraa, b Abdürrazak Babif fendinin Parla, €) Seytullah Avusturya, d) Defter Emini Mi Beyin İran sefaretnameleri), metinleri görülmemiştir. Argivlerimizin tasnii ve tetkiki tedikçe daha bir çok müihimh name metinlerine tesadüt da küyvetle tahmin edilebilir.. — gp Başvekâlet arşiv dairesinde VE ÖD ger tarihi vesikaları saklayan Ğ lerde yaprlan tasnif, ne vekit sonf recek ve bu şimdiye kadar ale £ yen, tarihlerde görülmiyes — k ' #RaTlerin tatkikine ne vükit H" D wet hâsıl öolücük?.. Bunu kestirmeği kân yoktur. Fakat bir asır kadâf receğini söyliyenler var Bvet bir acır,. Bu bir asrmı ç ni tahlli elmeğe Jtizum yok. BASİ silelerte tekrer edimiştir. Ki, et £ Tub'u asır sonra taznif için. haFi€” Mmütehasmıs gelirtmek meeti kalscağız. Hunu sayın Maaril y veiz Hasan ÂlI Yücetin düşündükt şüphe etmiyoruz. Bu yüzdendir ki, *Tarih mınwl“:, kargınında bir taraftan — kıymetli esere sahip olmanm sevinci, rnr"". raftan muhtaç olduğumuz eseri! | mahrum kaldığımız için keder yoruz. NIYAZI A Romanya Finlândiya ile Ticaret anlasmasi yapıvor Budapeşte, 37 (ALA) — Of Yeni bir ticaret — Itiâfnameei zamnmda müzüakerelerde — bul | üzere buraya bir Finlândiya nııl" heyeti gelmiğtir. Keki ticaret ttüâtmamesinin ÖĞN deti hitam bülmak üzeredir. Mü relerin iyi bör yolda cereyan :m": olduğu ve pek yakın bir zamandi neticeye varacağı tahmin edilmel dür, ——— den bir nevi yarı dini bir manevi hayat ve irfan sahibi olmuş. Onun birçok mahkümlu: ra üstün olan tarafı burasıdır. Demirden lebr lebi. ateşten gömlek olan dervişlik yolunda geçen seneler bugün bu perişan tahammül heykelinin üstünde yükseldiği kaideyi teşkil öğrendiği ediyor. kabiliyet is- Dedenin şahsiyetini ve âkibetini hazır- layan unsurlar arasında içki ile afyonun dâ ehemmiyetli yerini kaydetmek lâzımdır. Bitip tükenmek bilmiyen Anadolu yol larında elinde kırık bir değnek, omuzu! Hakikatte 6 mahkümların eğlencesi ve te- sellinidir. Çünkü Dede çok gezmiş, cok gör müş, türlü boyaya boyanmış, hayatın sıcağı- nı, soğuğunu yakmdan tecrübe etmiştir. Sözlerile ve daha ziyade hicbir seyden aslâ il 'yeîn:ı:nl:yvn hali ile mahkümlarım gözle ri önüh ir tahammül âbidesi gibi yaşıyor. şek gibi çakmış ve düsüp kalkmış, zenginle zengin, fakirle fakir, dertliye eş, dertsize yol- daş olup yaşamış. Ahmet Döndasceman vektile ©GHL Ci tiyen bir işi nasıl yapar? Ahmet Dündar son- raları Dedenin hayatı hakkında tafsilât alm ca tahminlerinde yanılmamış olduğunu an ladı. Dede, eaki Osmanlı imparatorluğunun geniş hudutları içinde tekke tekke — dolaşıp rasgeldiği yerde karnını doyurmuş: o seyh- ten bir nükte, beriki dervişten bir nefes, £- Jân âriften bir söz, filân kimseden bir nağme öğrenerek ve bu derme catma bilgiyi sene- lerin kazandırdığı görgü ile — çerçeveliyerek kendiri kemnen kamen hir krir emede earfetme- tan sessizce — silindiği —görülür. mesuliyet mefhumları ile uzaktan münasebeti olmamıştır. Kendisine iş emniyet edilip verilemez; — çünkü yapmıyacağı bilinemez. Canı isterse isterme yapmaz. Büyük bir ruhi gev- içinde yaşryor; ne isteyip ne isteme- $ debilmiyor. Hayatı âdeta ne- verimsiz bir azık torbasile yaya olarak laşıp tecelli arayan dervişin Salih Çavuş ile tanışması biraz da garipçe sayılacak bir t€ sadüf neticesidir. Salih Çavuşun eşkiya reisi olarak yasadığı günlerde barındığı ormanlar: dan birinin kenarında, vusu kurup yol kesett kızanlardan biri bu derbeder yolcuyu ya p#” ralı, ya süpheli zannederek silâh menziline almış ve tehdit edin durdurduktan sonra y& kalayıp çetenin olduğu — vere cetirmis (Devamı var) sevmiyorlar; yal- di