13 Temmuz 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

13 Temmuz 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKIT'IN ANSİKLOPE?!Si Ekuvator Herkes Avrupa harbile mosgul. Amarikada — başlamak — istidadını | gösleren yeni bir harp gazeteleri. | TPT Ka a. | Finden: İ mizde şue ufacık bir yer bula bildi. Conubi Amerikadaki lâtin ahuriyetlerinden ikisi Peru ile Kkuvator srasında bir hudut ihti- dimdan başlıyan bir hareket bu rada da bir harbe müncer oluyor. suş, Kikuvator cenubi Amerikada Pa. Bifik Okyanusu kıyılartnda 443.000 kilemotre genişliğinde 2,5 milyon Büfüslu bir cumhuriyettir. — İdare merkezi Kito şehridir, Bu cumhu- yetin sahil kısımları sıcaktır. akaları yağmurlu ve ator — 1887denberi cumhüriyettir. Cumhurreliti dört sönede bir defa seçilir, Ahalisi kı, zil derililer, melezler, zencilerden mürokkoptir. En büyük şehri yüz bin nüfuslu Gunyakil Timamdır. Bahillorinde kakao ve kahve ve- Kiytirilir. Şoker kamışı, mmur ve buğday boldur. Dağlık mmtakala, rında altın madenleri işlenir. De. miryolları yok gibidir. Ekuvator 1581 de — koşfedilmiş. tir. Fukat ancak on yedinci asıyda Awrüpa ile iktısadi münssebata başlamıştır. Ekuvator — asırlardan. beri komşulurile bilhkamma Poru ile BERinOMiyen bir memlekettir. İki dövlet arasında harp bitip tüken. mek bilmemiştir 1014 de Ekuvator Almanyaya harp İlân etmiş ve bu sebeple 1018 Bulh konferanama iştirük — edevek Versay muahodesini imzalamıştır. Ekuvatorda aakerlik mosburidir. Ekuvator sulh zamanmda 300 su- bay ve 4.000 erden müteşekkil bir orduya maliktir. Seferberlik ha, inde 20000 asker çıikarabilir. Hazeri ordusu 4 bölüklü 10 piya, de taburü, bir süvari alayr, her bi. ri dört bataryalı 8 topçu alayından batetlir. Yarın: Poru, Beygir çııfteu ile y ll'. Beylerbeyinde Kaldırım soka- fında 8 numarada oturan Şükrü Özçakmak, dün beygirini sulamı. ya götürürken ha kendisin! çiftelemiştir. Özcçakmak başından yaralanmış, - Nümune hastaharesin ekaldinimıştır. Yurttaş: Lüsumasun clektrik — sarfetmiyelim. Düğmeyi gevirmeye — üşenmiyolim. Herket böyle intiyatlı davranınsa, tonlarla kömür ve mazöt — takkrrur edilir. ULUSAL RKONOMİ Ve ARTTIRMA KURUMU Mısıra durmadan malzeme geliyor Landra, 12 (ALA) — Röyler ajale rp Çölündeki hustsi muhabi. Libyadaki sükünet, bu harbe ilk da» fa olarak geçen büyük — harptekine bender gartlar ildiaa eylemiştir: Riri birinden ayrı ve arası hiçbir tarafa ae It olmayan uzün ve karyılıklı siperler siperleri arssmdaki bu a. büda. geceleri devriyeler dolaşmakta olmakta Ve keşif hare. makladır. Arasıra da şid, detli topgu ve keşif hareketleri yapı maktadır. İngiliz, cenubi Alrika ve Hind kıta. ları tarafından mücafan adilen bir kı. tada 160 kilometre dolaştım. Asker. lerin maneviyatımı yüksek — buldum. Bunlar, Alman ve İtaiyânlarin — çar, pişmak bevesindedir. Meşbur bir sırb İt müfrezenin sudayı dedi ki “Bana teneke kutular bile verseniz içine koyacak adamlarım vardır.., Tagiütereden ve Amerikadan Afışıra #0t halinde tanklar, tayyareler ve top lar gelmekledir. Bunların &l — kulk Yanılacağını mükemmel surette — bilen fenciler ve muallimler de gelmekta. dir. Müzirin müdatması husüsünda hiçbir endigeye mahal olmadığına en bedbin ler bile kansat getirmelidir. — Günüt bar anında, keskin gözler — düşmanın bütün hareketlerini Leebit etmektodir. İleri sürülen keşif kolları, zerhlr ata» möbtl devriyeleri, düşman — hatlarına kadar ocmaretle ilerlemektledir. Gete, leri piyasm müfrezeleri harekete geçe vek ileri postaları yoklamaktadır. Düşüüni geanret altmda tutan bu devriye kollarının gerlsinde kuvvet» i ve mükemmel — #ilâhlı müteharrik süsütamlar burunmaktadır. — Dunlar, | başkumandanlığın karar vereceği hera hangi bir yerde muharabeye alılmağa hazır tir hakdedir. Şimdilik bir tasr. ruz bareketinde bulunmak istemiyor ve mevzilerini takviye ile meşgul bu, kanuyor. Halfaya geçidinin — yukzarısındaki dağlık arazldaa #ik sık gel infilâk sesleri, düğmanm Burmamı betarı sıği- naklar ve topçu mevzilerile tarsin et. tiğini anintmaktadır. Amerikan müşahitleri Nevyork, 18 ÇALAL) — Bivll müda, fan GerViRİNeE mensup Ametikat ml. şahitler: bugün Clipper — tayyarekile ve Tüsban yülüyün Lönürüya hareket etmişlerdir Bu müşübhitler urasında — Baltimor sihkiye kömültesi şefi dökter Vüyama ve Mişigah emnlyet teşkilâlımdan vün Başı Leönard bulunmakıadır. Heyet, Tagilterede muhtelif mınta. Kaları siyaret ederak hüva — akınları esvasızda belediyo Bervislerinin Taae ityetini Letkik edecektir. Şarkta Söyyet Rusya cephesi kuürulürken Alman - ordularınım, bütün diğer memlekı'l'!r ordula- rına karşı olduğu gibi bir yıldı. rım harbi başaracağı tahmin © dilirdi. Vakıa, Alman — orduları ser! denecek bir hüreketle Po. konvadan 939 da Sov çen arazi jle Finlandiya ni ve Besarabya topraklarını 19 gale muvaffak olmuşlarsa da Stalin müdafaa battında kısmen durakladılar ve harbin ikinci saf hası yıldırım harbinden daha ya. vaş ve fakat yıldırım harbinin benzeri olan hareket harbine in. tikal etti Bayan Svaadaıin Sergisi Yazan : Müfehaı;_u Tayyareci İş bu kadarla d gelen bir ajans » kara ordularının üç milyonluk mevcuduyla Stalin müdafaa hat. tr karşısında siper kazmak mec- buriyetinde kaldığını bildirmek. tedir. Bu hâber ne dereceye ka. dar doğrudur bilmiyoruz. Fakat hareket harbinden mevzi harbi- Avrupada tersilik ve kürkpülük ihtlaasin yapımış olası tekimlş Türk kadın san'atkâr Hayan Saadet, dün tamamen Türk işeilorinln mariftiyin sücüdü getirdiği esererini Tukalm Güzlaosünda canlı matiksülerte iilalde bir duvetli lumurunda teşkir etmlştir Bu sergide Sertlar. keten üzerine sabah — elbiseleri, emprime roblar. tayyarlar. ve yeni woda DÖ Tiyesler gisterlimiştir. Çay elbiseleri, gece * » valetderi de aymıco dikkst ve tamdliri öelbediyordu. Ve gebrimizde Bbulunun Dahiliye Vekiti ve İatanbul Vali ve Bebediyo Heki de, bu eserlere ulaka yüs, bormiş, Yaşlıir aenasmda orada bütenmak Otifatanı kabal etinişlerdir. Vuke- FÜKİ venim, Üzerinde Bayan Sasaetir esirlori bulükan — eanli mankenlerden Adisini göntermekter ir , tamamlamak. Hlimarya Y Şark cephesınde havacıların Macar yeni rollerı ne olabilir ? ne doğru bir adım demek — olan bu haber tahakkuk edecek olur- sa, hava kuvvetlerinin yeni yeni çalışma gşekillerine ve tabya rol. lerine gahit olacağız. 'Tayyareciliği yıldırım harbi- nin en uygun bir silâhı olarak görüyorduk. Hareket harbi sırar sında ize benzer faaliyeti göste. recek şekilde cephelerde yer al- ması umulabilir. Süratle ilerliyen pliyade ve motörlü kuvvetler kar- şısında tutunamıyan ve — ricata mecbur kalan hasım kıtaları top. rağa gömülerek gözden ve ateş- ten korunmak fırsatlarına malik değildirler. Çünkü hasım ordu- sunun tazyiki alt'ında çekilen kı. talar havmclıların hiç durmadan yaptıkları bombardıman — taar- rukları paniğe uğratılmaktaydı- lar, Bu süretle çokiliş kaçişa dö. nüyor, kovalıyan kıtalar daha sert ve daha hızlı olarak - takip fırsati buluyorlardı. Halbuki iş, mevzi harbine intikal edecek - lursa vaziyet gok değişecektir. 'Toprağa gömülen bir kara ör- dusu her şeyden evvel hasim &. teşlerinden kendini korumuş sa- yılır. Ayrıca alacağı gizleme ted birleriyle de gözden saklanınca, onu tutunduğu noktadan — söl atmak, yıldırım harbinin yanı- başında çok zör olur ve — ekseri yetle büyük hazırlıklı baskınlar, tertibi zarureti doğar.. Mevzi harbinde tayyaren!- de volü değişir.. Hareket harbinde moydanda olan bir düşman or. | dusunu bombalamak, çekilis yol- latını kesmak, topçunun atesini ikmallerini dur. durmak gibi daha — birçok — işler tayyal iğe terettüp eder. Vev gi harbinde tpocu da vaziyet ula- | gağından yardımcı olarak — düş manı hirpalamıya gayret - oöder. Ancak fazladan olarak düşmâr üzerine kendi topçusunun ateşini | tahalm etmek işi de yüklenir. Görünmiyen bir hedef üzerine peu ateşini tevcih etmek — içir tayyarecilerin hedefler — zerinde hiç olmamma on beş dakikalık bir zaman dolaşmaları ve topçunun atacağı her merminin hedefe na. yan olan aykırılrönı bildirerek topçu atımları arasına &- f çalıeması Ve Sönra da sik srk isabeller? kontrol et mesi teabedecektri. Bu mecburi. yet topçü atöşlerinin daha kesif bir sekilde, Bedefa tevcih odile- bilmesi noktasından !lori gele- cektir. Cünkü lavyare seri ve bombüdin hedefinin — gakulüne kadar götüret Ve görerek bam. bardımanımı yapan bir — silâhtır. Hattâ daha İleri giderek attıdı bgmbalırır bedef üzerinde yap- iğe t 1 de kantrole imkân bulur. gün bunlara karsı tov cunun tek ve fakat gok büyük kıymeti olan bir üstünlüğli var. dır. ki bu da fazla miktarda mer- püvi vantrAda ve pesinde götürer d ir, Bu suretle atoş kesa. kıtaları 'Almanlarla birliklt ilerliyor Budapeşte, 12 (A, A.) — fani: Son dakikada alman — haberltlğel göre, motörlü Macar kıtaları, Bait olmiyan hava şartlarına nehrin taşmaama rağmen Z0 r * —1 boyunca pek anudana . vam eden düşman mukavemi kırmışlardır. Kemimleca . BO şebri işgal c “ilmietir. Macar kıtaları hu süretle İ lometrelik bir Herleme kavt olup, öneli müfreteler gİmAl Jenka vehrinin Stesinde bulull maktadırlar. Macar ileri hareketi; A kuvvetlerinin ileri hareketi l hemahenk olarak bütün cepli devam otmektedir. Bir Amerikan vapl” |vu daha torpillendi t Nevyork, 18 ÇA A.) — Oflr Amerikan « İsvec ağandırın malümata göre, Amorikan . İl Meksika kumpanyasma mensup bohotm vapuru şimali Atlantikte plllenmiş, mürettebatı kurtul 4 HAL ÜĞ ALA LA n;ı.muı.ı—_rıi;ııuf &u—ıı_ı'.lı:—:ı feti devamlı olur. Büyük harf cephelerde — topçunun ııwl" bombardımanlarına tercih mesinin başlıca sebepleri a1 da bu ateş kesafeti ve dm' lığı g kteydi Hareket harbi mevzi — harl intikal edecek olursa tayya! ge, bombaları ve makinelitüfek Tiyle yer kıtalarına karşı tağf ruzlarından başka ve fazla O rak düşman hatlarında d bir devriye vazifesi, dikkatli fotoğraf servisi ve toptuya dım işleri de düşecektir. Xe © zaman, harbin başladığı den bugüne kadar ikinci pli kalan ve hava ordulurndaki tf kilinde bir fazlalık buluntll gu hissini veren kesif ü Tiği birdenbire ön plâna g Ve tayyareciliğin bu kısmt him roller oynıyarak kum’ danlığının kararları üzerinde siri olacak haberler tonliya0 tır, Bu ârada nv uvşırecmli himave ve müdafaa — vazifeli den baska, da' x #ivade pw' ve motörlü kuvvetlerle müeti caltemalarda bulunacağı da ' sünülür. Yıldırım harbirin, gelen elf ] haber'erinin doğruluğu ile mi harbine intikal etmesi tesif tavyarociliğin ist J Ti tamamiyle değiamin 0 sak ve veni yeni safhalar ŞEŞS müım yezer decektir. oei aai sieeRkkR Tefrika numarası: 12 Ahmet Dündar buna içinden bi: raz da memnun oldu; yeni bir şey kuracak: ti ve adada bu da onun eseri olacaktı. Bu yeni bir şey mutlaka iyi bir şey ölmalıydi. Tahsi rdı. Yardımcı bulup — bulamayacağını ürken müdür: — Yemek servisi, binaların temizliği idare hizmetleri gibi işlere bakmak üzere ayrılmış bir ekip de vardır; ahçımız, çıtakla rı ve ortalıkta - hizmet eden bu - çocuklar © koldandır: sizin hastane icin lüzumlu göre ceğiniz hastabakıcı, pansımancı, filân gib kimseleri de bu ekipten ayırttız; tabil siz on ları yetistirirsiniz. Ahmet Dündarın arkadaşları nihayet müdürle adadaki dört memur olacaktı. Ceza evi müdürnünün işlenmiş kafası ve otoriter hali, daha ilk temastan itibaren saygı uyan dırmağa başlamıştı. Aradan geçen günler içinde Ahmet Dündar müdürün davasına gönül vermiş bir idealist olmakla beraber ay nı zamanda görünüşteki sert çercevesinin içinde pek şefkatli bir kalp taşıdığını ve ye di yüz mahkümün et ufak derdi ile ayrı ay- Ft meşgül olarak kendisini onlara içten gö- nülden sevdirmiş olduğunu — gördü. Ahmet Dündarın kafnemrı daha ilk günden itibaren meşgul etmeğe başlıyan inzibat meselesinin strrr da bu suretle çözüldü. Hakikaten her biri oldukca ağır suçlar islemiş, asıcı kesici vuürucu kimseler olan yedi yürz. mahkümu &hç jandarma neferi ile hâdisesiz idare et- mek bir “hâdise" sayılmalıdır; zaten bu Edebi roman jandarmaların işi de hemen hemen mahküm ları İstanbuldan, Bursadan getirip götürmek gibi postacılıktan — ibaret kalıyordu. Bunü rağmen adadaki memurlar bu kadar mahkü: mun bu kadar zamandır hiç bir — itaatsizlik göstermediğini söylüyorlardı. Ahmet Dün- dar kısa bir zaman içinde anladı ki mahküm- lar müdürün her dilediğini gönül hoşluğu ile yerine getiriyorlar: onun kendileri icin ça İrşan ve iyiliklerini isteyen bir adam olduğu- na inanmışlardır, her birinin - hattâ hususi hayatma ait muhtelif vaziyetlerde müdürün aldığı tavtr ve hareket tarzı da mahkümların bu inanışda aldanmadıklarmı göstermistir. Ahmet Dündar müdürün arkadaşlığın” da samimf ve tekellüfsüz görünmekle bera ber kendisile başkaları arasımda daima biraz mesale biraktığına ve hiç kimse ile lâübali olmadığına ayrıca dikkat etti. O her şeye ve bütün nezaketine tağmen “âmir” di. Genç hekim, belki de zaman geçtikten sonra o nunla ideal arkadaşlığının kuvvet ve nbmı « içinde anlaşıp kaynaşabileceklerini dü. Kâtip husust bir tiptir; yaşı elliye yar kın, ince uzun, sacmma kır düşmüş, alnı kr rışıklarla dolü, kirpiksiz gözleri biraz cukur" ea yuavalarında ebedi bir endişe ile fıril finl dönen bir adam. Ötedenberi adliyede kâtip- liklerde bulunmuş, galiba İmralı memurlarr na verilen maaş farkının cazibesine kapıla” rak buraya gelmiş: kanumları, nizamları, bür tün Mevzuatı kitaptaki sahifesinin, madde" MRALIİ Yazan: REFİK AHMET,| SEVENGİL sinin rakamıma varıncaya kadar ezberden bi- lir; hahkızası kadar dikkati de —kuvvetlidir; çöp atlamaz, kanunsuz kitapsız yanlış iş yap" maz; üsüle riayette müsamahası yoktur; bü” tün bunlara rağmen ve galiba bütün bunlar: dan dolayı dehşetli korkar: Ya sonunda me> suliyet getirecek bir iş yaparsa... Mesuliyet fikri, rüyalarmın semasına kara bulutlar geren korkuünç bir hayalettir. onun içindir ki İmralı cezaevi kâtibi Adnan Kafalı gündüzleri titiz, geceleri rahatsızdır. Müdür, dosyaların ve evrakım tanziminde modern uüsüller tutulması, fiş, Fihrist ve saire gibi yardımcı defterler getirilmesini ister Kâtip bunları müdür istediği için yapmış tır, fakat hiç bir zaman hiç birine müracaat etmez, kafası ona kâfidir; hangi işten bah” sedilirse edilsin bu iş hangi seneye ait olur” sa olsun, derhal yerinden kalkar: — Dolabım filân kösesindeki filân dow: yanm filânca sahifesine bakmalı! Diye mırıldanır, dediğini yapar ve ister nileni vakit geçirmeden bulur. Ahmet Dündar kâtibin iffetli, çalışkan, işine bağlı, iyi bir memur olduğunu görüyor ve önü takdir. adiyordu; — fakat onunla iş mevzuu dişmda - hiç bir şey konuşmanın mümkün olmadığını daha ilk tecrübelerinde anladı. Dosyalar kâtibin dünyasmı teşkil edi- yordu. Adnan Kafalı onların arasında tenef fils ediyor, onların havasında yaşıyordu; si- yasi hâdiselere, günlük vakalara, ada dışm- daki hayata ait haberleri rüya hali ile, can- sız bakışlarla ve bir an evvel bitmesini isti" yormuş gibi bezgin bir manzara ile dinler; sonra kendisinden cevap bekliyenlere kendi işine ait bir meseleden bahsetmek — suretile mukabele ederdi. Ahmet Dündar, kâtibe ah baplığının sıkıcı olması ihtimalini göze ala> rak yaklaşmakta fayda umdu: Bu suüretle mahkümların maceralarını bir bir - öğrenip tetkik etmek, dosyaları karıştırmak, okumak ve aradığı neticeleri elde etmek belki de mümkün olacaktı. Muhasebeci Hüseyin Taşkın, kara, ku' ru, ulak tefek, titizlikte kâtibe &'çthnı cak bir adam. Gözleri hesap Lİ kara çizgileri Üstüne kuvvetli projektör ışık* ları halinde çevrilir, santim kaçırmaz; işi hayli güçtür, meşgul olduğu, tutmağa meer bur olduğu hesaplar çeşitlidir ve oldukça ka” rışıktır; t Hüseyin Taşkın, şimdiye ka” dar hiç bir aksaklık göstermeden bu işde muvaffak olmuştur. Husust hayatında, ah> baplığında, başkalarile temasta adındaki mânânm zıddma olarak gayet Bküllı. e zeneli ve hattâ hi bahsinde biraz da tir; kimseye karşı muhabbet rülmemiştir. Ahmet Dündar la konuşürken mahkümlardan h macerasma işaret ederek |âf kat ve merhamet göstermiş, muhasebeciden şu cevabi almişti: — Etmeseydi, bulmasaydı! Bu söz genç hekimi sonraları uzun boy” lu düşündürmüştü; bir yandan haşfn bir ha kikati ihtiva etmekle beraber öteyandan mu” hasebecinin duygu hayatma hâkim olan zar Hm kuruluğu da bütün açıklığı ile ifade edi- yordu. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: