, - - * YekAkki araaaa e n D FK I1FKi hak-i Te ausmn Pa rini aydınlatan malüma!: INT Mf tebliği Kudis mesalesı-Hant:;yemîzue'k"WClea DiİrF üet*&ükm:%&%—m” Türkçe yerine Fransızca — Türk ırkı dünyanın en cesur, en —.: <. eee el disiplinli, en muharip milletidir .”:-2->200 sadaretinde cereyan eden - vekayi- den, Damad Fethi Paşanın o za- Ti Je U zizzakç Başreuca — BAy Mehmed AN Ayni, bu eser dolayı- giyie indrasm AlI Vusd Bayin neş- riyatından da bahsetmişti. Ali Fuad Beyin Güzide oğlu ©- Ki Tiran elçimiz Bay ÂAli Türkgeldi bu yazı Üzerine mühlerem babası” nm ruhinu gad ve bütün tarih müntesiplar.ni minmettar edecek bir vukuf ile bir cevap Könder- mişlir. Tş taraflarını geçen Salı sayı- mizda neçrettiğimiz — bu savabin ga Kasmanz da DUKÜN darç ve Tanzimat tarihinin — ebemmiyetli nokularını aydılatan bu lülufla. rından delayı teşekkür edeziz.| Bay Ayni makalesinde “Ali Fu ad Bey merhum ricali mühimmej siyasiyesinde Âli'nin bu birinci sadaretinden — ne için azledildiğini azmamıştır., diyor. Eserin 63 nnuj_ıayfamla mez. kür âtideki fıkralar bu fedanın aksini isbat eder: “Âli Paşa maka- mı sadarete israr İle getirilmiş iken aradan kırk gün geçer geçmez bir Cuma günü yalısında eviddasile musahabet elinekte olduğu sırada Başmâbeyinci marifetiyle bağdeten Mührü Hümayün aldırılıp infisali vukubulmuştur. Bu infisali nüçehzuhurun esba- bına dair tafsilâta destres olama. dım ise de müşarünileyhe İntisabı olan esbak başvekil Arilf Paşa merhum tarafından kaleme alın. mış OlAnN natamam tercümei ha. linde,, o esnada Kudüs meselei müskülek mesnedi sadaretten infi. si intaç “etmiş olduğu bildiri. Bir sureti nezdimde mevcud bu- lunao bu terçümelhal “muarrcelci sulhiyei malümenin akdine gu- vaflak olduktan sonra tasdikname- leri mübadelesiyle Londraya azi- met buyarmuşiardır,, cümlesiyle nihayet bulmaktadır. Arift Paşanm pek sevdiği, pek takdir ettiği ve uzun seneler mai. yetinde çalıştığı bir zatın hayatını edeceği ve zama- mnin birinci derecede — ricalinden olan pebıJeriıSck:h î’dgî.':]n ğğnua ceği tabif ol lan n Kudüs meselesinden dolayı infisal eylediğini kabul etmek lâzımgelir. Ancak o zamanın ahvaline ayni man akdi kararlaşan istikraza şid. detle muhalefetten bahsederse de sebedi infisal hakkında malüma' vermez. Riat Paşa zade Rauf Beyin ta: Tihçel siyasisi —müellilin pederi- gerek iye nazırı gerek meclisi VÖİŞ reisi sıfatiyle Kırım muhare- Si besine takaddüm eden bütün mih zakerata iştirâk ettiği gibi kendisi d2 o zaman hariciye mektupçusu olduğundan pek kıymetli malüma. ti ve Rusya sefiri Titof ile Fransa seliri de la Valette verilen notal hakkında başka eserde bulunmryan tafsilâtı ihtiva eder, Fakat Âli Pa. şanın infisalinden bahsetmez. Kırım muharebesine dair Fran. sızca Âsâr arasında” bir mevki.i mahsusü olan Franza sefirlerinden Edmond Bapst'ın Les origines de la güerre de Erimde isimli kitabır da birçok vesaike istinaden yazıl. miş olduğu hakle bu husutu mek. tum bırakır, . Binaenaleyh Ali Paşanın sebeb-i inlisali olarak elde mevcud malü- mat yine (Ricali mühimme-i Si- yasiye) de ve (Son Sadrırâzamlar) da münderiç olana inhisar eder. Bizzat Kudüs meselesine ve Lâ- tinlere ve Rumlara verilen ferman- lara gelince yakıa Ali Paşa bu ka, rarları Rauf Beyin tarihçe-i Si. yastsinde yazdığı gibi Meclisdi Vü. kelâya danışmadan ittihaz eylemiş ise de sırf kendi mütaleai zatiyesi. le hareket etmeyip evvelâ Reşid Paşanın üçüncü sadaretinde hari- ciye nazırı iken müşarün'ileyh ile, kendi sadrrâzam olduktan sonra da Haricdiye Nazırı Puad Efendi (Pa. ga) ile ve bütün bu müzakerelerde ismi geçen Rifat Paşa ile istişare ederek ittihaz eylemiştir. -Rical-i Tanzimatın müşaviri ilmisi olan Arif Efendi de gerek Şeyhülislâm olmadan evvel gerek sonra bu iş- lerde âmil olmuştur. Münevver ve faml zat “Tanzimat ricaline çok hizmet ve muayenet etmiştir. Rumlara ve Lâtinlere bahşedilen müsaadat bir taraftan — Ruslarım, diğer taraftan Fransızların tayzik. Trk nedir? Bu svale cevap ver- mok için evvelâ, (irsiyet) nedir? onu anlamak (âsımdır, İrsiyet, kı- saca, Çöcüğün anasından, babasin- dan, mülrm da cedlerinden mi- vas ol aldığı bedeni, akli, ah- Vâki istidatların, temayüllerin, has- talıkların veya bastalıklara isti- Gatların heyeti mecmuasıdır. Her- kea, kendi irsiyetinin kölesidir. O- nun çizdiği yoldan dışarı çıkamaz, Irk da, aynı iklime maruz ve aynı hayat şartları içinde yaşıyan bir kavmin müştorek irsiyotidir, Fertler için amansız bir kudret, çaresiz itaata mecbur olduğu müs- tebit bir hüklimdar olan İrsiyet, ırklarda, bundan daha çok cebbar, bundan daha çok küvvetli, âdeta, sel, fırtma gibi, önüne geçilemi- yon bir kudrettir, Irk irsiyetinin kumaşı asırların tesgühlarmda do- kunmuştur. Çözülmek için, gene binlerce senenin dişleri, tırnakları Vâzım. İrsiyetin tesiri o kadar amansız- dir ki, herkes, ana rahminde, 1r“ kınin evvelce geçirmiş olduğu bü- tün safhalardan geçmeğe mecbur- dür, (Hoegol'in hayat — tekevvünü kanunu), İrkın tesiri, hislerin, fikirlerin en ince noktalarını, tırnakların, ke- miklerin en ehemmiyetsiz tafsilâ- tma kadar her şeyde kendisini gösterir, (Zürih tıp faküiltesi akli hastalıklar profesörü Forel'in (La güestien sexvelle, cinsiyet mesele- si, ismindeki kitapbı, sayfa S1). Hör fert, basma bir kitabın ây- nr sayfasıdır. Aykırı bir hal olun- ca, irsiyet onu, derhal ortadan kal- dirir (traitâ do pathologle gönd rale, umumi emraz mocollesi, cilt 1, sayfa 371, irsiyot bahsi). Irklar, biribirindea çok ayrıdır, © kadar ki, ırkın kendisine mahtuas hastalıklari bile vardır: Anglo - Saksonlarda kızıl hastalığı, İsrall kavminde Nikris, şeker gibi (kera, sa, 300), Fert işin şahsfyet ne ise, ırk İçin irsiyet odur (keza, sa. 349). İrktü irsiyeti, şahsın iradesine galebe çalar (keza, sa, 354) 1922 de Parlasto çıkan (Bugl- ! Yazan : Dr.Mus afı Halkkı Akanssl l Haa eee ran Bu tetkizi, içinde yaşadığımız partlar dolayısiyle, yurda faydalı o iahümek ümlüle yaptım. Türk ırkı, dünyanın ea cestr, en Genkçi ırkıdır. Harpten yılmaz, harp hak tarafımdan, Türkün kahraman. hğmi göslermek için İsadedilmiş, denae yeridir. Aeri ailâkların tekemmülüne rağ men, zafer, en sonünda, erlerin ce saretine, ölümü hiçe sayan ea fe î razatina Gdayanır. Bü bakımdan, İ Türk erinin şöhreti dayayı — tut. müştür, — Milletlerin hayatında öyle Anlar olur ki, onların yaşamak hak kı, cepbedeki erlerin, © ciddi daki kadaki hareket tarana bağlı xalır, Türk askerinde bunun nasrl olduğu nu tarihi gösteriyor ve, tıb da, bu- j nun değişemiyoceğini fslbat ediyor, Milletimizin Atisi cihetinden, bu Kkeyfiyet ne kadar emniyet ve ferah vericidir. İ İşte, biz, aşağıdaki satırlarda, bu noktayı, gayet ilm! bir tarada, her türüü taraftarirk iztimalterini — kal-f dirmak İçin, milli kaynaklarımızı $ bir tarafa buakarak, yalaız gârpi tarih ve tıb kitaplarından ıxumueî 1le, va hiç hir güpheye mahal kalma: ? mak için, kitapların, kahdi dilerin | deki isimlerini ve aayfa Bumarata-! %m da koyarak, Ispata çalışmcağız l Yahudi, Alaman, İngiliz, Pransız; tarih mevcut olalıberi nasıl hare- ket ettilerse, umum!? harpte de ge- ne öylece hareket ettiler? Onların zibnt mekanizmalarında sanki biç bir değişiklik olmamıştı.) (sa, 137) İşte, irelyetin rrklarda ne mü- Hlm Vir Amil — olduğunu gösteren yazılar. (1) İrsiyet ve ırk hakkmdaki bu bil- gilerden sonra; Sira, Asya tarihile uğramış ve uzun tetkik mahsulü kıymetli kitaplar yazmış olan parp (Türkler, küçülmeden sabır et- mesini bilirler ve zaferle katiyen Wmarmazlar) (sa, 49). (Romalılara kargı o kadar cesa- Pet gösteren eeki İran süvarisi Türkleri görünce kaçardı) (sa, 54). (O devizde, dünyaya hükim olan Roma gururu bile, Türkleri kendi ayarında tutmuş ve dünyayı onlar la paylaşmıştı). (Sasan'yanın muasırı - olan Er meni tar'helsi Patkanyan'dan nak- len (sa, 101), (Cesurların — cesuru, inatçıların Inatçısı olen bu mdamlar islâmlık uğrunda can foda ettiler), (sa. 130) (Sevlik-tekin, Cayaror o! mihrace- sinin Üç vüz bin aekerini, beşe kar> gt birle, tarümar ott.) (sa, 160). (Cengiz, Türk reki Tayang ile bütün gün muhârebe etll, Tayang ağır yaralandı. ordusu mağlüp ol- du. İhtiyar hâkanlarınm yarlare serildiğ'ni gören Naymanlar ha d: slar, kendi- | Sivaset'n akim bidD ll eh ÜD KUĞRAN bir delil toşkil ettiğine İşaret et maektedirler, siaden nesrl hareket edilmesi lâ- zm geldiini Bordülar; fakat, o ölmüştü. Bu bahadırlar bir an mü- şavere ettiler: (Gurbet drr) diye İ karar verdiler. Dağdan inip tekrar H muharebeye — tutustülar, Cengiz, gönderdi: (Canmız:, malmızt ba- Bişladım, reisinize karşı vazifenizi mertçe ödediniz. muharebeyi bıra- kım, gelin), Fakat, Türkler d'nle- mediler, son nefera varmcaya ka- kendilerini öldürttüler) (sa, 2!1) (Bir Türk hâkanı, Harzemli Ce- Yiettin, bu harikulâde Türk, esir düşmektense, atıvla zırhile kendi - Bini nehro atmağı tercih etti. Gen- giz, etrafmdaki çocuklarına; (İşte, tam bir hükana lâyık bir oğul) di- ye onu tükdirden kendini alama- dı.) sa. Bi Mogollar, Kapcaktak! den kurtulmak İçin, onlarr Vener dikli tacirlere satarlardı, onlarda, onları Mıştra götürüp — emirlere müuhafız aneker olarak - satarlardı. Bunlardan birisi, cesareti ile M- yeti reisi ve harlciye halk Moletof Moskovaya doğru — Berlindei hareket etmiştir. Sovyet devlet Berlinde tihavet bu'en müseberet Jer bakkında Janen matbuatı has raretli mütalenlar yürütmektedir. dar eden bütün meseleler h" dkmn* da iki tarafm vardığı anlaşmaya igaret etmekte ve bu müsaterelçe vin bütün dünvada bir alâka uyan- derdtâmt ve Almanya ile Sovyet- ler Birliği arasındaki münarshetler Fi dahs çok takvive ettiğini tebar Tüz ettirmektadirler, lerin İngiltareda gehehivet verdiği asabiyate ve müzakelerin İagiltes Tenin Bovyotlare karwr takin ettiğil üçlü Daktm azası bulunan Janonya- ya tam mammuniyet vermletir. mevent olfuğfu gu an?'a Almanya kandileri: dtr di hehar | !!0 Sovyetler arasında tahakikuk A el ranbermdiker e eden prenslp anlasması dünva va* b ziyeti üzerinde katf bir tesir ya- * barattır. dar muharebeve devam ettiler ve St';hh:dhiyn!: Berlihde Hitler ve Ribentroplâ yaptığı görlüşmeler hakkında tefsi- ratta devam etmektedirler. aakeri herebâtin dramatik bir saf* haya girdiği ve yeni bir Avrup& nizamt çerçevelerinin belirdiği bir vüz ederek samereli BUVÜUk tiyaset Çercevesine girdiğini yazmaktadır. hâlâ Almanyanm zararma olarak , bir İngiliz — Sovyet tesriki me salrine güvenmesinin gülünç gibi 14 Sonteşrin aabahı komiserler he, Japon matbnatmın yazıları Tokyo, 15 (ALA.) — Albmnan ve adamları arasınd$ Gazeteler, iki memleteti a'ükar Garz-teler hikasen, n görürmü m kaldığına en sarili Tolkive Asahi Simhun divor ki: Berlin konferansının neticesi, Berlin - Roma - Tokyo paktınım Alman razetelerinin tefsirleri Berlin, 15 (ALA.) — DIN.B. &- gazeteleri — Molotof'ul Berliner Börsen Zeltung, askerl teca < hükümetin'n öi & eli a eee ĞÜT Gazete, Londra i leri neticeşinde vukı lmüş oldi $ sıra padişah oldu, Kahire, Şam ve , vukuf ile muttali olan iki zatın e. ga dan Y bi Ya gürün el | Male et selection: cizal Desein İr - çarketlarımmn, benim okuya bildiğim Madınada (Sultan Baybara Ahmet | BöTüNdÜĞü kansatindedir. ! serlerinde buna dair '“"c“*"'l'! e- tedir. Hakikat şudur ki ricali tan. | ginler tarafmdan yazılan kitapta, (Erlerin do, Türk vimm vesılar Zahirettin) namile hutbeler okut ) sadüf %%) İile R.ı:b zimat Rusya ile harbin zuhurunu | Dr. Papillot'nun (Ojenik bakımin- =_î;'__m ettiğim tu. Fransa kralı San hı.lg':llr Amterika UMS. şanın (Tezakir. Uf önlemek için, devletin şeref ve hay- | dan, son umumi barbin ruhi, içti- <. Bür müharebesinde yendi. Suriye- ş Beyin “Kırım Mubarebesinin Ta- iyeti dairesi Malir i| mar İ â Evvelâ, meşhur Lâon Cahun'ün gan haçlılar ordusunu ebediyen nazırı ıl,.' Bi: Fihçel siyastsi, dir, :ili!riil eunım;ld: [ıîzt ayni n: gu ı:t:rlır ot)uııvor: Çinsan 1rke Kitabmr. açalım: (İntrodactioh â — kovdu, Ve ilk defa olarak; o Vak- 1 O çerdemakini Cerdete, Aamanınm “manda kuvvetli müttelikler hazır, | larmar teşkil eden irst ” sülaleler, Kar ea ta VB aeakla Ha Madar euti v GRĞRLE DA | Pi gaa .;' © — Paşanın vakanüivislikte kendisine 9d da ihmal eylememişlerdir. | Ditlerce sene sacf Klanlar öheeş — Ve Mogollar, Paris 1570), beneiyen bir talihe mazhar oldu) | ( zamanda hazırdır dâ. halef olan L?dtii mm yazdığı — Reşid Paşa ile taraftarlarımın | miletli bir değişiklik göstermeden, — (Türklerin vasıfları şunlardır: — (4a, 350) İspanyada tebdili kıyafe* et | tezkerelerdir. mMmecmüası gesaret, itaat, mertlik, doğruluk, fitet bir zekâ, doğru ve borrak bir görüş) (sa, D). (1) 1088 de meşrettiğim (Yurd için) İşte, Loon Cahun'ün 'Türk aakeri hakkındaki fkrini, pek kısa ola- rak, hulâsa ettim. Şimdi, yopyeni eserlere geçe miş bir Alman fırkası vardır. ) tifleri ola l mubhalifleri olan harp taraftarları Cebelitarıka karşt yakında bir ı na yâni Dmad Mehmed Ali Paşa ile mensubiynine karşı mücadele. leri ise hariçle mücade'elerinden 6548 vaştflarını muhafaza — odegü- Hirler (&n, 136) ve (Derhel kabul edebiliriz ki, Antropoloji ilmi, bü- tün şartlarda, ırkf vasıfların sabit Paşarun hâtıratı bükmündedir. ve ihtiva ettiği malümat.i tarihiye, v bileum yapılması mühtemel o- bilhassa taraı ilade itibariyle pek lan bir hâdisedir. Mihver dev- mühimdir. daha az çetin olmamıştır. kaldığına alt iddiaların dı idür isimli Iim: Fransız garkcıst Rend Grous- |letleri Cebelitarıka doğru yapa. Bunda Cevdet Paşa Ali Paşanın (Devamı 6 smoda) — | gunu güstermiştir. m:.ü;r:wu Bi TP Senlanae YAKT zi (Devamı 6 moda) ş::;:—:_ hm Aıııuval"i':lımcrı— ) KK AYA hamla vanmaları mümkündiür. ) Avrunat . İnrilizler tarafın « dan tatsik edilen ablokanın tam tesirini — mavzıubahsedan Kanx, demletir ki: Bu kış Avrupavı — bekliven Dm'lthia şert'erla — kendileri ta. tafmdan hisbir sekhasivet veril mediği — halde münhasıran ci - hana tobakkim etmek — İsteyen müstebitler tarafmdan idare e - Ailen bir harbin kurbanı olarak varlıksız — kelmız masilm mil- Tetlerin marvs kalacakları kıt. İör pavarı iHibara alırsak - bü ablukanım ehammivetini anla. makta teretdiit etmeviz.,, İekebizı D e a » şRefik: Ahmed-Severigil milletinin asil ve büyük varlığına armağan etmiş olan genç kadın, istasyonda elini öpmek için uzanan yaşlı kadmları, kendisine minnet ve bağlılıkla bakan genç ih- tiyar erkek köylü ve İşçileri boğazmda bir heyecan yumrusile, gözleri parıltılı, yanakları sıcak ve kıpkir- Mtar seyrederken, otlarla konuşurken Tezzotlo, hazla, saadetle ağlamamak içbi kendisini güç zaptetmişti. Nibayot bugünkü istasyon sahnesi, Gülzeren kar gısında tahta eiranm üstünde kendisini sayreden bavu- Tefrika - Numaresı 37 Hiddet menbamt bir alle kavgasından alıyorau, Gül- serenin annesi öldükten sonra genç kızı yanlarına ah maş olan babasram akrabaları henüz — toprağı kuruma- maş ölüye saygısızlık göstermişler, — Otlsereni darıltıp goşturmuşlar, bu — maceralara, bu seyahatlere — bilerek bülmlyerek sebep olmuşlardı: ünaamın evlilik hayatın- Ga sadakataizlik gösterdiği yolunda bir dedikoduyu or- Ahmet Turgudun Gülsereni Firdoğanla evlenmeğe moc- buür etmesi ona karşı fena bir ruh gakası, bayağı bir hakaret, hattâ bir intikam manzarası bile ihtiva edi- yor sayılabilirdi. Bu sefer Gülserenin içinde bunlardan başka üçün- €ü bir duygu daha vardı: —Anasmnın evlilik hayatımı sadakatsizlik gösterdiğini kendisine söyledikleri zaman kızıp köpürmüştü. Kendisi, Erdoğanla evlenmelerinin Gstünden henüz bir ay bile geçmeden Ahmet Turgu- taya atmışlardı. Güleeren, anasına ve dolayımile kendi- gine yapılmış o'an bu hakarcte dayamamıyarak monka- belede bulunmuş ve evden ayrilmişti, İkinci sahae: İç Anadolu yaylisında şeker fabri- kası müdürü Ahmet Turgut, verifesinden istifa ettik- ten sonra trene atlayıp İstanbula gelmişti; fabrikarnın bütün memurları onu geçirmek için — İstasyona birik- miçlerdi. Gülseren de Erdoğanla birlikte Kelmişti; Gül- seven, Almet Turduğu kimseye, hattâ kendisine hite Böylemeğe cesaret etmeden İçin için, fakat ooekun bir hassatiyetle sevmişti; Ahmot Turgut, Gülserenin genç Kızlık hulyalarma cevap olan ideşl erkekti; Omun gey gisine alâkasız kalmadığını Zannettirecek hareketlerde de bulanmuş olduğu halde günün birinde durup dürur ken genç kızı Erdoğanla evlendirmeğe kalkmış Ve bu izdivaç malüm şartlar içinde vuku btlmuştu; Gülseren istasyonda Ahtmet Turgudu uğurlamağa gelenler ara- sında korası İle birlikta yer alırken tıplkı birinel istas- yon sahnesinde olduğu €tbi hieran ve hiddet duygula: rile sarsılryordu: Ahmet Türgudun ayrılın Kidisi gene kadmın bütün isteklerine, aaf tamiz, masum Füvalarr ns İndirilen san milthiş ve bahamımü! pdilemez darbe iĞği. Hlcran bu yüzden,.. Hiddetin sebebi ise malüm: duün ayrılıp gilmesi yası içinde esiliyor, eriyip bitiyor- du; bu haleti ruhiye, evlilik hayatına kargr hem de başlangıçta hiç olmazsa hisef bir sadakatsizlik değil md idi? Üçüneti istasyon sahnasi kocası ile birlikte Ana- dolu kasabasından ayrılışı gününe alttir. Gülseren, bu kaasbada fakir ve muhtaç halk arasında bir misyoner iradesi, gayreti ve yılmaalığile kendisini mümleket işle- rine vermiş, işçinin ve köylünün yaşayışmı kolaylas- tırma ve düxzeltme teşobbüslerinde âbideleşem bir göh- ret kazanmıştı. Bu çalışma, genç kadınm ferdi iztirar bint memleket halkmım büyük ve geniş tztrrabi içinde eritip kaybetmesine, bu yüzden ferahlamasıma, rahat- Jamasına 'sebep oluyordu. Gülserenin bir dahâ dönüp dönmiyeceği meçhul olan bu kasabadan ayrılışmı genç İhtiyar, kadın erkek, bir çok fakir, orta halli, işçi, köy- Mü, kasahalı âdeta gözyaşlarile kargılamıştı. Sulh hâkik ml Gülseren, yahut köylü ve işel kadınların, hattâ yaş kaydı olmadan bütün erkek köylü ve isçilerin endan bahsederken kullandıkları kelime ile “Gülseren Ahla” Fakir fikaranmı sade ablası değ'i, ninesi, dert ortağı, her sahada hor türlü yardımcdısı idi, Memleket davasma — gönül verip varlığımı Türk ha ile, yapayalnız, kimsesiz, tek başma iyi kötü bir alle ocağından ayrılın tekrar meçhüle, karanlığfa, talihin neler sakladığı bilinmiyon çetin ve taşir yollarımda ser fare gıkıyor, Tiren bir kaç dakikada bir istesyonlarda durup kalkıyor, mesafeleri atlıyor, iltiyar İstanbul kurlarını aşarak gehre yaklaşıyordu. Gülserenin bulunduğu kom- partımanda balıkçı kryafetli orta yaşlı bir adamla si- yah mantolu, siyah baş örtülü, genç mi, ihtiyar mı oldu. Zu betli olmryan bir kadın karşılıklı oturuyorlardı; er koğin tabakasımdan tutam tutam alıp pek de inde öle mıyan kâğıda güçlükle zardıkları Sigaraları kenarm- dan tükürükleyip yapıştırdıktan sonra keyifli keyifli tellendirmeğe başlamışlardı. Kadın bir aralık dayana- mıyarak: F — Vah, vah, tazoefi.. Acsba hir felükete mi uğ- radı, Tusmm akrabası filân mr öldü? Diye söylendi; balıkçt kıyafetli adam, dönüp Gük serene büktı; sonra, hiç bir gey söylemeden başmı: pen- gereden dışarrya — çevirerek slgarasınm dumanlarmı savurmakta devas -etii. Kadın. etürduğu yerden bete tendi; Millet Meclisi buşfün Relet Ca artezin başkanlığında toplana- Meclisin dünkü * toplantısı Ankara, 15 (A.A.) — Büyük