£ g RADYO 31.10.340 Perşembe 8.00: Program — ve memleket saal ayarı, X08: Müzik: Hafif — program (PL) B 1ö: Afans haberleri, 8.80: Mü: zik programmın devamı, (PL) 8.50/ 9.00: Biv kadını — Konuşma, — 19.80: gram ve melileket asât ayarı, 1238 Müzik, 12.50: Ajüns hâberleri, âğğğâîğğî Dünkü maçta Fenerbahçe - Galafasaray 3-3. — berabere kaldılar Haymanatıya gol gör ündü —4A9— 'usufun biribirine kilitlenen tini açmak mümkün ©. amadı. Üsi de yatıyor. boyundu kurtaran fakat, bu müthiş omuzlarını r heyecan İçinde tit. arkadan bir bağuk ©8 yükseldi: — Ha Yusufum.. Koca arala. göreyim se: ! ŞU aygıra B K HRaymanaya dön düğü zaman, K Yusufun na sıl bir pe n olduğunu küy. lülere anlatsın. Bu sözler Yusufun hoşuna gitmemişti. O, kendisine karşı güöste i yecan ve alâkayı büyük bir te. Vazula karşılar, daha fazlasına da canı sıkılırdi. Servet Bey, yanındaki harem ağasına döndü: — Şimdi ne dersin bakalım? Hâlâ eski fikirde misin? Arabın gözleri ışıldamağa baş ladı: — Galiba berabere ka! lar, beyim! Biraz önce firrim başka idi. Haymanalı, Yusufu, yenecektir, diyordum. Şimdi be. rabere kalacaklarınt tahmin e. diyorum. Servet Bey, manalı bir lüşle başını salladı: — Hele hele, biras daha h- kikati görmeğe çalışın bakaı. hm! Deminki tllrrlndonunn'ıâd vasgeçtinse, bu —kanaai le, öyle değiştireceksin! Yani önla. rm berahere kalmıyacağını gim diden anlamalısın! Bervet Bey, ağasile komuştr. ken, birdenbire acı bir ses du- yüldu. Kudurmuş boğuk boğuk ul nr: hiç de k: sak « Yusuf birdenbire ayağa kalk. miş ve Haymanalı doğrulduğu zaman onu tekrar altma als- rak, bü sefer gör açtırmadan Em*:âa başlamıştı. Servet . Bey, için için gülü. Haremağası gözlerini hayret. l& açmıştı. Seyirellerin heyecanı, daki. kalar geçtikçe artıyordu. Nedim Bey, güreşin biraz da- ha uzamasmı, hattâ berabere kalmasımt istiyordu. Güreş ba. Tabere kalırsa, belki ertesi gün | bir güreş daha yapmak müm. kün oölncekti. Nedim Bey bir aralık pehli. Vanların yanma sokuldü!: b kl-mAnl d:rı.&n!ınm berdı; aRlim s[]_fm yarm devam edelim. Diye fısıldadı, Pakat, Yusuf, ne geçirdiği fırsatı kaybet. Mek niyetinde değildi. O zaten ertesi gün tekrar Belemiyecekti.. O gece Beykora "'l:aym'.nnıı, bir meııgmımfn lma sikıemış gibi eziliyor, kıvranıyor, ve ara sıra boğuk Sesile ae aet bomurdanıyor, ne SÖylediği belli olmuyordu. Seyircilerden biri: dü— Haymanalıya yol görün. Diye bağırmı — Pes.. pes.. Yusuf, — Haymanalıya — öyle indeye getirmiş, öyle ezineğe tı ki.. Bu aırada Nedim Bey: — Pes diyor yahu... - Bırak. sana.. Diyi Yusuf hasmıntı tirmeden bırak Yusuf gö yağa kalktı. Seyiretler: bağırmamış — olsaydı, gırtimı yere ge — Yaşa Yusuf pehlivan.. Ya- | musu be, alınm ağzından eri koştular. Hay aten — bitkin bir dav. o kadar zora gelmişti ki, güreş bir kaç saniye daha devam et. ydi, Haymana aygırı belki de boğulacaktı. Şimdi berkes — Haymanalıya acıyordu. — İyi ki pes demişsin, diyor. lardı, yokaa boğulacaktın ! Baymanalının yüzlüne su ser. piyorlar ve göğsünü oğuşturu. yorlardı. Haymanalının yüzü mosmor olmuş, bağına kan - toplanmıştı. Böyle cilaseli bir adam bu ka. dar zora gelirse, celbette onu Yusufun bileklerinden önce kan boğacaktı. Haymanalr son dakikaya ka- dâr tahammlil etmiş, pes deme. mek İçin bütün kudretini sar. | fetmiş, fakat Yusufun boyun. dürüğuünda kurtulamıyacağı- 'yTm.. Diyerek pes demişti. Yusuf bir kenarda silinip gi. â'înltken. müşteriler — dağılıyor- u. (Devamı var) Küçük Hikâye: 13.05: Müzik, 18.20/14.00; Müslki Ka- rışık program (PL) 1800: — Program ve memirket #aat ayârı, 1808: — Mü: ziler Radyo caz orkastrası, — (Ibrahim Özgür Karesinda), 18,60: Müzik, 19.15 Müzik: Çiğan havalafı (PL) 1930: Memlekat saat AyarI. ve ajans haber. leri, 10.45: Müzik: Füml beyeti, 20.15 Radyo gazelesi, miş parçalar, 1.11.940 Cuma 8.00: Prog: 8 Progri ) 8161 Ajana babürleri, 8.30: M zik Programının devemi — (PL) 850 9.00: By kadınt — Yemak Liatesi 1230: Program ve yart, 12.35: Müzik, berleri, 13.06: Müzik, 13.20/14.00; Mü zik: Kariğık program (Pi,) — 1800 Progratn — ve inemleket Asât ayarı 18.08: Müzik: Radyo “Bving, kuar teti, dü$0: Müzlk: ; Fasil he yeti, 19.00: Müzük: Şarkılar, —18.80 Memleket #aat ayarı ve Ağana hâber leri, 10465 Müzik: Radyo ince saz he yeti, 20.18: Radyo — Güzetesi, 2045 Temeli, 21.30: Kotuşma (İktisat sa Ati), 2L48: Müzik: Radyo salon or- Kastrası, (Viyoloalet Necip Aşkın £ dâresinde), 22.30: Momleket saat a yürı, Ağans haberleti, 22.48: Müzik Radyo salan örköstraaı — programınm devamı, 2800: Müzik: Dans müziği 2826/28.30: — Yazınki program kapanış. Sinema ve tiyatrolar Şehir Tiyatrosu R TİYATROSU t Dram kasm gün snat 2000 64 | BDBİR. ANA ... Üatit Onddesi — Kamedi kısımı: Gündüz M de: ÇOCUK OYUNU Akşam 2490 da: DADI <Dünkü sayıdan devam) Yüni, IAf aramızda, bir votka daha alıp iyiee srzar mısm diyordu... Vologdada işlerimiz hiç de fena gitmedi. Nikola Nikolayer viçi meyhanede eker ekmez istasyonda aldık soluğu. Doğrusu soğuk bir gündü, Buzların çözülme — mevalminde tesadüf edilmiyen bir gün, Derimiz bir ayı balığının derisi kar dar sertleşmişli, Fakat Vologdadan kaçabilmek için da her şey hazırdı. Hemen, üslü kapalı ve madeni vagonlardan birine tıkıldık, Rusyada bu maden! vagonlardan bir çok vardır. Arasıra Lâpon geyikleri, bazı kereler de benzin varilleri, yahut mahpus- lar bu çeşit vagotlarla nakledilir. Çok dafalar da zengin ve yar bancı ölülerine tahsis olanurlar, Üzerlerinde hiç bir delik ve pencere göremezsiniz!.. Sadece, vagonun yukarısmda küçük bir hava menferi vardır; #F ikl yerinde de çakı ile oyulmuş bir göz uza kadar delikler.. Bütün dizarısı, bu küçük delikle sizi temas baline getirerek coğrafi vaziyotinizi anlatmaya çalışır... Trenin hareketine yarım sant vardı. İstasyon çuvallar, pa- ketler ve zahire ile dolü idi. Hiç bir kimse, ne bir işaret memu- ru, ne bir gar dö fren Müadenf vagona kaşla göz arasında tıkıl- Satıcı — Empermes geçirdiğine emin olmak niz buyurun düşün al — İtalyan Rarikatürü — AÇIK GÖZ — Şa elli lrayı bozar mmmre? — On tane beş lralık — versem slur mu? — Bir tane yüz Hralık vorse, Perşembe| Cuma 301.Teş. IJI 1.Teş, Ramazaa 29 Şevvalı 1 Har: 170 |Hazırı 180 Beyoğlu Halk Sineması İ büyük füm, İki büyük — yahasır Birden: 1 — Hühlisalih — Muharebeleri, ? — Şikago yanıyor, — Matbuat Takımı Fener Dünkü Galalasaray . Fener Cumhuriyet Bayramı tatilinden istifade edilerek dün de şehrimizde Mmuhtelif spor hareketleri yapılmış. tır. Fener Stadında Galatasaray— Fenerbâhçe, Matbuat Takımı- ;':ışh:ıhçn kTekaüı' i, Fenerbah- — Bakırköy Barutgücü ta kımları husust birer karşılaşma yapmışlar, Bebekte Galatasaray )uz“cılh—_n arasında 800 metre üze, rinden bir mukavemet yarışı yas pılmiş ve Beyoğlu halkevinde de Türkiye Grekoromen Büreş birin- ciliklerine başlanmıştır. a Barutgücü - F n.bahçe B Fener Stadında günün ük müsa. t Barütgücü—Fener - B. ta- kmılın_ arasında yapılmıştır. İyi ve hâkim bir oyun oynıyan Barut- güçlüler birinci devreyi 3—a1 galip bitirmişlerdir. İkinci devrede düzgün bir 1 gol çi f 3-f Barutgücünün galeha &Hü'nhm'. H .. N Matbuat Takımı - Fener Tekaütleri Sıra günün bu €n eğlenceli mü- Fenerliler daha “Vallah, billâh yok,, Yazan: Kenan Hulüsi müfreze isinsiz Petorsburgn gldlyor, Hey Nikola dayı, Nikola Nikolayeviş... Bağır şu komlsere be!.. Aynı dakika, üç köylü, ayakları kıçlarma e başladılar, karakoluna doğru koşmaya İşte ben, söylediklerimi bu göyle bir yana iterek sahanlığa değru başımı uzı — İyi, dedim; eb, haydi cevab verin Iediğiniz çuvalardan kızılların haberi var Birdenbire yüz geri döndü. Ben Sözüme vam ettim: Gerek İstasyon #iTada aklettim. Arkadağtmı abtım * SİMdi? Bu trena yük- mi? daha giddetle de- — Bütün bu çuvaflart Hzllardan — ka; Çtrdığımızı biltyoraz, Dün akşam Totmadan geçtiğinisi, nah, biz de göslerimizle gör dük, Rus köylüleri tuhaftır. Bir defa kabahatleri suraflarma vurulunca, büyük bir saflıkla ve hiç bir Blân &i YA t kşlmaksızın her şeyi hemen ağığa vuruverirler; eeT a Tekaütlerini 1 - O yendi ahi görümüş, yircilerin gözleri stadın çıkış ka, pısına dikilmişti. Nihayet meşhur yenilmez Matbuat Takımı ile Fe- ner Tekaütleri gözüktüğü zaman sahayı müthiş bir alkış tulanı kapladı. Çoğu kırkını geçmiş, gö- bek salmış bu eski — futbolcuların ne netice alacakları merakla bek. leniyordu. $ Nihayet Futbol Asanı İHasan Kümil Spoörelin hakemliği altımda nda Matbuat Tâktıai gol çıl it ve devre netice de- ğişmeden 0 Matbuat — takım, vrede de het iki takun bütün çalışmalarına — rağmen gol çıkaramadılar ve müsabakayı i1—Ü0 Matbuat Takımı kazanarak fut- bolda ne müthiş bir varlık oldu. ifunu bir daha isbat et F enmçe_c.s. . Günün bu en mühim müsaha- kasının oynanacağı taale kadar halta arası olmasına rağmen stac'ı dört bine yakın bir kalabalık dol- durmuştu. Hakem Hüseyinin ida. resinde oynanan bu mürabakaya İ kadrolarla çık- | FENERBAHÇE., Nwti —— Muzajfer, Örhan — Ömer, Esat, Lebip — Küçük Fike ret, Yaşar, Melih, İ GALATASARAY: Hınr — Foruk, Solim — Mu. sa, Halil, Eşfak — Hahk, - Sölü- hâttin, Gündüz, Buduri, Rbı:ı). Oyuna Galatasaraylılar başladı. |lar, Müsabaka mütevazin ve sürat. | li oluyor. Fenerliler mütemadiyen sağdan işliyorlar, İki taraf da bir- birleri için tehiikeli oluyorlar, fa- kat gol çıkaramıyorlar, Nihayet 12 inci dakikada Galatasaray aley. vinde verilen bir frikiği Esat çok | ustalıklı ve sakı bir vuruşla sarı « kırmızı ağlarına taktı ve Fenerli- ker birinci göllerini bu şekilde ka. zanmış oldular. Bu gölden sonru Galatasaraylıları Fener kalesi ö nünde görüyoruz. Fakat gol çıka. ramamakta bütün forlar birbirle. riyle rekabete girişmişler. Oyun bu tarada cereyan ederken birden. bire Fener muavin hattından Me. dığımızı farketmemişti. Fakat birdenbire, nası! olduğunu bir de anlıyamadık; Voloğda köylülerinden bir kacı vazana dodru # girtüler: P ğ lştı. arwgdşm Bey, bu sesin geldiği 'ala başmı çevirdi: — Çeneni tut, arkadaş! Peh. OŞ anlarla güreş arasında şaka apılmaz, , Bayram münasebetile” çadıra Biren ğoı-uklır: 'Z Para verdik. Bedava girmedik ya buraya! Söz söyle- Mek yasak mı? Diye söyleniyordu. — Tuh! diye yere tükürdü; Yakalandık, Bahanlığa doğru bir adım attı: — İyi öyle isa, dedi. Şimdi anlaştık — Burada adamlar var. Burada adamlar var! diye ilerik Maktan korküyoruz. Ne yapalım? Hey, yorlardı, İçlerinden biri Yok canm bir ölü olacak! diye ortar.. — kolayeviç! Geriye dön; göriye dön... ya bir JÂf attı ise de bir kaçıllatümüze doğru tırmanmaya Ve “, |— tepedeki hava deliklerine göz uydurarak kulakları ile de içeri" yi dinlemeye başlamıştı. Sonra aynı sesler — vagonun içinde dür. tişen Niyazi sıkı bir gütle topu Ga- latasaray takarak Fener. bahçeye ikinci golü de kazandırdı. Bu gol Galatasaraylılârı yıldırma- dı. Yine Fener kalesini tazyika başladılar. Bu arada da üstüste iki frikik ve İki körner kazandılarsa da çıkaramadılaı gol dar, Arkadaş. Sonra aç kal- Nikola dayı; Nikola N Kapıyı kapadık; ve ilk sSeğirten ki iaber verdiğini bildiğimiz için, maden! A oyulmuş tek boşluğuna güzlerimizi ko; öylünün keml komlsare Yagonun ince bir biğak- Seyirciler Erasımda oturan yulda: Bandırmalı H kenmişti. Biz de para verdik. Gürül Pa - Gürültü di Tiveoek değitiz ltü din teğiz. di Sirası değil, korkune ve Sonra, Haymanı Rük sezi duyuldu: Üseyinin sabrı tü. — Çocuklar, Sesinizi kesin. | Güne M IZI açlık: Diyo bağırdı. Nedim Bey; — Hay Allah razı olaun, de. Ağamı öpeyim. Gürültünün Otuz beş Adakika ezici bi süren bu smadan | SA ite bo- firdı. Komisor istasyon — Evet, adamlar.. Hem de nah, sürü!, Bütün plinlarımız altüst oluyordu. Birimiz arka sahanlığın — Varsa, var?.. dödik, Potorsburga gidiyoruz; işte,, — Öyle ise görelim kâğıtlarnızı. Kızılların müsedesi olma» dan guradan şuraya gidemeesiniz siz!.. fonra, birdenbire geri döndü: — Kımllara haber verin; kıztllara habar karakolunda olacak, verin! diye be- Totmadan gelen Komlser koşa koşa geldi. Yarak neticeyi bekledik.. duk, Evvelâ köylü: Diğarıda konuşulanları işitiyor — Bir yatlışlık olmuş: âcdr Tesride rimı R ç A YÖKT> Sorira Nikola Nikolayeviç sallana salı geldi. bie beta yaztrukladı: lana Vagonu — Yok; dedi; yeybobu miçeyo » İy Komlser geri döndü. 'Tven kahı, ©- YUYbobu niçeyo niyet. t İi gün sonra Petersburga geldik. Rohtırada bini bir Al'maa vapuru bokliyordu. Sene 1918 te; | g ga Nihayet 32 inci dakikada Budu- ri Gündüzden aklığı bir pasla ve sıkı bir vuruşla topu Fener kaleni. ne soktu, - Galatasaraylılar dü rinci göllerini böyle t Kı 'azin ni gölsüz yine mütevazin ve birinci devre 21 Fenerin siyle neticelendi. İKİNCİ DEVRE: