18 Ekim 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

18 Ekim 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

t — VAKIT 18 BİRİNCİTEŞKİN 1010 | Hâdiseler arasında Amerika ; Japony t m Amerika da niba seburf kerlik usulünün ta Daştr. Cumburrelsi R Sohn Ruzvelt ol Siadan 36 yaşma mecburiyet bize hariçten geliyor. Top yekün barbi isat edenlere kargı top yekün mü- faa için hazır garüretin- kmerika Cumhurrelsinin bu sö- yahut okuyup da e hissetmemek mümkün Vakat bize öyle geliyor ki An yikaldar nihayet bir gün fe: seğe mecbür oldüklarr rah t daha evvel torketmiş ol yolki bugünkü Avrupa harbi orta- ya çıkmazdı.. Bunun delilini Ja ponya hariciye narırı Maotsuoka- " ir sözünde buluyoruz. Zira bu o9 devlot adamı Amerika ile Japonya arasında — gittikçe artan gerginlikten babaederken — Amerika ile bir harp insan- İi ölemi için bir felâkot olur.,. Demiştir. Bu sözü ile harpten iç- #nap için elinden geldiğini yapa- tağmı anlatmak istemiştir. Halbuki Birmaaya yolunun açıl- masını Japonyanm harp Sebebi yapacafıma dalr evvelce bazı mü- him Japon gaseteleri neşriyat ya- giyordu. —Almanya ile İtalya Ja. ponyanın bu vaziyetinden İstifade öderek bu devletle Amaerikayı korkutmağa karar — verdi. Üçüzlü Pakt bunun neticesidir. Fakat mih- ver dövletlerinin bu kombinezonu maksatlarını temla — edememiştir. Amerika ve İngiltere bilâkia ev- velkinden daha ziyade eesaretle harekete geçmiştin. Evvelce Ja- ponyanm talebi üzerine üç ay için kapatılmış olan Birmanya yolu &- gümişter. Fakat —Japonya hareket edeceğe benzemiyor. ponyanm bu tarzda harcket- Siz kalması Almanya fle İtatyanın üçüzlü pakttan bekledikleri gayeyi stihsal edememeleri demektir. Eden Mısırda ills harbiyo nazırı Eden'in Nüsıra gitmiş olduğunu ve orada İngiliz orta şark kuvvetleri başku- mandanı Do konuştuğunu dünkü belgraflar arasında okuduk.- Hidise iki noktadan manalıdır: İA 1 — İngiliz devlet adamlarnın harbi kazanmak için şahsi hayatlar yını ön büyük tehlikelere maruz bı. rakmaktan çekinmemeleri. İngilte- eden Misira tayyare e bugünkü ahval Ve çeralt içinde gitmek ne demek olduğunu bilenlerdir ki bu- nun müzasını takdir edorler. 2 — fagiltere hükümetinin Ms- veye kanalımı müdafaa işi- alâde chemmiyet vermek- te bulunduğu. Britanya adasına Bir kaç gün evvel bu sütunlarda Layd Corcun Amerika e rivayetler v daki irtibata bakdırsa ceki |: Mümal harkiade fe almas: gildir. Kısa haberleğ * Nafla Ve ibin yol, k faşantına kâfi gele celk miktarda —nak için canlı ve derle İnşan malzeme ve eşy zakline elverişli büümüm vesalte Üc 1 Tetli 49 Mükellefiyeti konulması hal I kında koordinnsyon — heyetince hazı:- | lanan kara | riyeto kantılır | ae dünden (tfbaren me | * Bi mülddettenberi inşa edllmekte î a olan Çorlü - Yunan hudüdü — elei hattınım laşası bitmiş ve hat görü meye açılmıştır. Bu hat Ne İstan! hen ve diğer gebirlerimizin Selânikle doğru konaşmaları temin edilmiştir. | * Posta, telgraf ve telefon ümur müdürlüğü, muayyen terft müddetle. rini dolduran memurların torfi liste lerini hazırlamağa başlamıştır. Liste ler öcümüzdeki günlerde tamatlana | €ak ve Münakalât Vekâletinin tarvi- bine arzolunacaktır. * Zirnat Vekâleti Devlet Ziraat İş- letmeleri Kurumu, Orman Çiftliginde bulunan bayvanat bahçesi için Misır dan maymun getirtmeğe karar ver. miyür. * Süylemdiğine göre Türk . Alman Hcaret fillen tatbila 18 Teşrinisaniye tehir olunmuştur. Formaliteye ait bamı noktalar etrar fında yapılan müzakerat bugüne ka> dar bitirilecektir. Coçmişte ve gelecekte bütün Ulusal ve Soayal işlerin temeli nüfustur, Nü- fas alyasası da ancak nüfusu — tanr makla kurulabilir. | 20 İLKTEŞRİN PAZAR günü Üc | nel Nüfus Sayımı bize bu siyasanın yolunu gösteroocektir. | da büyük bir hızla ilç |tün yurttaşlar, ilmin Şehir ve köy ya tı okul- larının sayısı a/tıyor | Şehir yatı otulund. Kültür selerberliği son yıllar. iyor. Bü ehemmi. yetini Bevkine, oku tekâmüle doğru gi etmiş bulunuyor. drak etmiş, okumanır da ü Buna en müh son yallarda ilk ve orta tedri- sat mili tin çoğalması, buralarda tahsile devam eden talebönin akıllara hayret vere. cek rakamlarla artmasıdır. Har baba ve ana şimdi çocu- ğuna tahsil verebilmek. için «bü. tüön gayratile çalıeryor. Maarif Vekâleti de onlarm bu gayret - lerini arttırmak ve çocuklarını okutabilme imkânlarını — temin maksadile bir çok kültür kal kmmaları yapıyor. Bunların en başında köylüyü köye faydalr bir tmsur olarak yetiştirmek için ki okulları, köy enstitüleri, köy öğretmer kursları, seyyar köy muhtelif bilgi kursları, ilk vo orta ted- risat teknik terlant müessese, leti açmak gelir. Bu arada; İs tanbul vilâyeti ve diğer bazı vi. lâyetler de köy ve şehir yatı okulları tesin etmektedirler. öze küçük görünen fakat Yıldız yatı tüçük Yoavrular, tahsilin haşlangıç mülessese'eri olan şehir ve köy rınm ebemmiyeti Öksüz kalmış veyahut ber hangi bir vesile ile çocuğunu yanmda bulunduramıyacak aile. lerin, çocuklarına karşı vazife- lerini yapmağı kolaylaştıracak, çocuğa da istikbal başlangıcı to, min edecik yögüne milesseseler işte bu müesseselerdir. üyeti ve Maarif üç yıldanberi gşehir ve köy yatı okulları tesisine büyük bir ehemmiyet veriyor. rm sayısmı her yıl bir yor! Okuyucu- larımıza yatı okulları hakkımda bir fikir verebilmek icin Yıldız birinci yatı okulunda küçük bir tetkik yapacağız. iktaş sırtlarmın Üstünde Boğaza hâkim geniş bir arasi üzerinde kurulan Yıldız - yatı okulu binasından İçeri giriyo. ruz. Okulun geniş vo ferah ve- rici binası daha ilk görüşte in. sanı kendisine çekiyor, Okulun direktörü Bay Salâhattin ile konuşuyoruz. Bu işlerde uzun yıllar çalışmış Ve muvaffakıyet- okulunda bir saat ler göstermiş olan Bay Salâhat. tin anlatıyor: — İlk tesis edildiği vakit Okulun talebe kadrosu 75 ti. | İkinci yıl 125 ve bu yıl da 235 i buldu. Halen namzet olarak | sıra bekliyen 50 ye yakm tale be var.. Bu talebeleri okul bi. nasında yapacağımız küçük bir tadilâtla kabul etmeye çalışa- cağız. Okulda tedrisat resmi ilk o. kul mllfredat programının ay- nldir, Farkı ilâveten pansiyonu | hulunması, daha doğrusu yatılı olmasıdır. — Talebeden — yalnız pansiyon ücreti olarak ayda 13 lira almıyor. Bu ücretle talebe. nin bir aylık bütün leylif mas- rafları temin ediliyor. Velilere kolaylık olmak üzere pansiyon ücretleri aylık da kabul edili. Okulu gezmekte devam edi: yoruz. Smuflar, yatakhaneler, diğer bütün dalreler tam bir in. tizam içerizinde, Bilhassa yatak tizamı — dikkate Okulun bahçetindeyiz. Burasi bir okul bahçesi olduğu gibi, daha ziyade insanın zevkle do- | laşabileceği güzel bir çiçek bekh | çesl! Başöğretmen anlatıyor: | “— Talebemiz arasındt. me, mür, işçi, esnaf, sanatkâr ço cukları var. Bunlardan maada kimsesiz kalmış ve himaye edi- len öksüzler de mevcut! Bütün çocuklara ayni ihtima. | mı gösteririz. Onlar için burası bir okul olduğu kadar, bir alle yuvasıdır, Boş saatlerde ve ser | best zemanlarda kukla, karagöz | Ye sair eğlenceler tertip edilir. | Günden güne rağbet gören | okulun ileride teşkilâtmda bazı yenllikler yapılacaktır. Okulun müteferrik masraflarından ta. varidat da devrediliyor. ik yıl: ! Si Satiiması veya larda 500, ikinci yıl 1000 lira. yi geçen tasarrufumuz mevcut. tur. Bununla okula yeni tesisat ve ders aletleri alryoruz. Müessese halkmm yardmile ve kendi varidatiyle teşekkül et. miş ve ilerlemektedir. Okula önümüzdeki yıllarda kalörifer tesisatı da ilâve edilmesine ça liştyoruz.., ... Netice gu ki, bu okullarım art masile tahsile devam edemiye . cek olan birçok — yurttaşların tahsillerini yapmalarma imkân verilecektir. ,, Hasan Bodrettin Ülgen VA A <Refik -Ahmed. Sevengil | Mhkür etmiştir. Karısile sevişen adamdan para almış ! Sonra da yaralamış Beşiktaşta kundura tamircili. ği yapan Ömer adında birisi, komgşularından Nadinin kendisi- ne ayakkabı yaptırmağa gelen karısı Halime ile sevişmiş ve bir gün dükkânm arka tarafın. | daki odada çırağı Mehmet tara- fmdâan görülmüştür. Çırak butu etrafa yaymış ve hâdise Nadinin kulağma da gi. dince kâlkmış, pür hiddet merin dükkânma gelerek teh. ditlere başlamıştır. Nadi, nihayet işe bir “hal çeresi bulmuş ve Ömerden 8 li- ra haraç alarak kalkmığş, git. miştir, « Fakat Nadiye paranm tadı i- yi gelmis ve bir iki gün sonra tekrar dükkâna gelerek Ömer. den istemiştir; Ömer ar tık işi kısa kesmek - istediği i. gin, Nadiye 7 lira daha vermiş ve beraberce rakt içerek bir daha gelmemesini tenbih etmiş- tir. Nadi sarhoş olduktan sonra, dükkândan çıkmış, sonra baska yerlere girip oralarda da bir hayli deha ictikten sonra kalk. mış, tekrar Ömerin dükkânma gelerek bu sefer bıçağınt çek- miş ve Ömeri yaralamıştır. Bunün Üzerine yakalanen Na. di, hem güsb, hem de : mak suçundan ikinci ağır cem mahkemesine — verilmiş, dün başlanan da suçunu Şehit olarak dinlenen çırak Mohmet İse birinci hâdiseyi et. rafile anlatmış ve muhakeme karar için başka bir güne bi rakılmıştır. ——— Kaçak eşya Hakkında yapılacak muamele tesbit olundu Gümrük ve İnhisarlar Velâ - leti, kaçak eşya, ület ve taştma vasıtalarının Kızılay ve Çocuk verilme. Ttera edimer si hakkmda bir talimatname hazıtlamıştır. 'Talimatnameyo göre, birik. miş bulunan bu gibi eşyaya Üç kişilik bir heyet tarafından kıy met takdir olunacaktır. Kıymet, eşyanm satış kıymeti, navlunu, sigorta masrafları, naki! ücret- leri İlâvesile bulunacaktır. bak listelerden bi. reri Kızılay ve Çocuk Esirge- me küurumlarına gönderilecek, Hatelerin bu kurumlara tevdil tarihinden itfberen 15 gün İçin de eşyaları alıp almıyacakları. n bildirmeleri istenecektir. A- Iacaklarsa kurumlar — eşyanm takdir oluman kı yüzde yirmi beşini bir ay içinde yatı. Tacaklardır. Her iki Kurum da bu eşyala- rı almak isterse Gümrük Vekâ, leti bu iki kurumdan birini tak- dir ve teshitte serbest olacak. tır. Her iki kurumca almmıyan Tefrika Numarası 11 Gülseren daha küçük sınıflarda iken do bu diplo- ma dağrtılma günü ona hüzün verirdi; imtihanlar başlar aşlamaz mektap Üniformasını çıkarıp atan, türlü renk- , türlü biçimde sokak ve ev elbiseleri giymiş olan kız- ar İmtihanlarda muvaffak oldukları anlaşılıp da kon- dilerine diplomalarınm tmerasimle — verileceği gün ge- linco daha sabahtan mektep içinde açağı yukarı te- lüşir telâğir dolaşmağa başlarlar, oda, gofa, koridor ka- piları hızla açılrp kapanır; hamallar ytakhanelere ka- dar girerek küçük denkleri sırtlarına, küçük bavullart ellerine alırlar, etraflarına hayret vo hayranlıkla ba- rak küşede bucakta rastgeldikleri kılara gırıtarak geçip bahçeye çıkarlar. Mezunların eşyaları rine gidiyor! B'raz sonra mesarimle verflscek diplomaları aldık- ün ve bocalzrim ellerini siktiktan, kendileri- allelerinla ve arkadaşlarınm teb- ten, Vodalaetıktan sonra çan vo b kaplı, kenari kordelil, dış gö- Üşü küçük, t ehemmiyet — İtibartle büyük, bü. Pok büyüt bir diploma ile kendileri da bu binadan ecekler! en, bu ayrılış gününü bir humma gibi, haş. 1 hoyöcan kazırgam gibi yaşadı. O Kün mekte. be aile: yalnız babası gelmişti ve galiba onun ge. decetini DUUYİ de'n. önünla karşılaşmamak Iı:hı.ulıeıx. Bnnesi bu merasimde bulunmamistş. — Çocuk volilerile, gocukların athhan'arile, davetiilerile dolm büyük bir Sa- Tonm Defns dallır'le, Çiçeklerle süslenmiş yüksekçe biT yerde de halka karşı aire sira tekemlelerde otaran mo- Meprl bir örnek, bembeyaz, gelin gibi, basit zunlar- ve güzel bembeyaz Clbiteler giymişlenii. Kaç gündür bu elbiseler ne heyecanla, imtihan meticesi belli ölmadan smarlandığı için giyip giymemek nasip olacak mı diye ne merak ve telâşiş hazırlanmıştı!... MüN marş çalmıyor; mektep müdürü toplantıyı açı- yör; toplantıda Böz sözlemek Üzere davet edilmiş olan mühim ve meşbur bir adam, edip mi, mebus mu, siyt- &t mi, mühim bir zat ortaya Çikıyor, her eümlesi o an- da mezunlara fevkalâde dokunaklı gelen sözler söylü- yor, onlara hayaltan, saadetton, vazifeoden bahsediyor; mektebin korosu müsiki mualliminin idaresinde sarkı- lar söylüyor, musiki muallimi konserini veriyor, müdür herkesin sdımı yüksök sesle ayrı ayrı okuyup çağıra- rak merzunlara diplomalarmı dağıtıyor, her mezan İs- kemlesinden kalkıp müdürün yanma gidinceye, diploma- Bsın alıp yerine dününceyo kadar alkışlanıyor. Gülseren elinde Siyh kaplı, kenarı kımmın kor- delâlı «liploma ile alkışlar içinde yerine dönerken göz- leri halk arasında oturan babasının gözlerine illsiyor. genç kızı derlü bir S*vEi ilö takip edon bu gözlerde suk- Tanılamıyan bir ikl damla yaşm parıltısı mt var, yoksa Gülserene mi öyle geldi? Bahçede biribirine girmiş, dönen, dolanan, sarılıp kucaklaşan, önüşen İnsanlar araamda Gülseren baba- genıs arkasında İlerlerken bir tarafta #tralarmış, talc- belerile konuşan hocalarma rastgeldi;. Önce dargın, görmemezliğe gelmek, gtçin gütmek İstedi; artık bun- ların hiç birinin emri altımda değildi, mektebi bitirmiş- &, serbestti: fakat avnr lâhzada fçinde bu hiasinden dü- Tayı derin bir plernan'ık düvün, döndü, hocalarile veda- Taştı; gövle resmi, kuru, kt*a bir yoda: Ha Müdür cezacıliği ile meşhur eskli ve ihtiyar bir mektoptiydi; vaktile gül'ba rarıklı İmlİç; son zamanlar- da sakalımı da kestirip yeni devrin gidişine uymağa ça- lıştyordu. Gülseren, ocun azam! derecede — yeni fikirli görünmesine bir türlü inanamaz ve gülüşü, duruşu, gö- rünüşü, bulâsa tepedon Urnağa kedar bütün varlığı ile sahteliği temsil öden bu adamdan hoşlanmazdı: O: — Muvaffakıyetinizin devamını — dllerim; bizi de gönülden çıkarmazamız, ziyaretlerinizi beklerim hanmım kızma! Diye mırildanırken — Gülseren cümlesinin sonunu beklemeden uzaklaşıp kalabalığa karıştı- ' * Lisayi bitirdikten sonra Üniversite acaeleri geliyor; fakat yatı mektebine alışmış bir talebe Üniversltoyi mektepten Baymaz. Büsbütün başka bir bayet, başka bir âlem.. Koskoca bir gehrin içinde dağmık, mesafeli binalarda, binlerce genç kır ve orkek, değil biribirleri. ni, değil sade fakülte arkadaşlarını, hattâ Smif arka. daşlarını ve hattâ profesörlerin, doçentlerin, asistan. larm hepsin! tanımağa bile tmkân bulamadan tahsilini bitirip çıkıyordu. Bunlarm içinde her renkten, her boy. dan, hor yaştan, her mizaçta insan Vardı Gülserenin ünivereite seneleri esasen büyük bir Tubi karışıklık içinde geçmişti. Yatılı mektepten çıkmp da Gve taşındığı zaman babası İle amnesi trasmdaki ge- çimsizliğin kendi tahmininden üstün bir eiddette oldu- Bunu gördü. Babası bir çok zamanlar evo gelmiyordu, endisine hayatmı İstanbuldan uzakta Anadolu kasa- balarında geçrimesini mecburi — kılan bir iş tutmuştu, fasılarla eve keklii zaman da karısına karşt bir T gibi hareket edivordu. Gülseren daba ünive enin Ük smıfenda iken babasr bir kış günü mahrutniy 10 dola Anadolu seyahatlerinden — birinde soğuk alıp haslalandı, ateşler içinde İstanbıula geldi, kond! İstoği (Devamı var) eşyadan kaçakçılığın sürümünü kolaylaştırıcı olanlar imha olu- nacak diğerleri ise satışa çıka, rılacaktır, Satılacak eşya İçin bir mezat günü tesbit ve eşyanın cinsi, mezat yori ve saati gazetelerle ilân olunacaktır. Satışa oeşyanım — kıymetinin yüzde yirmi beşinin bulunup bulunmamatma — bakılmıyacak- tır. Çabuk bozulur eşya müsa. derenin katileşmesi beklenmek* sizin derhal satılacaktır. Satılamıryan eşya, resmi dal, re, milessese veya mahall! Krml AY Va Çocuk Fsirgeme kun. mundan başkâ diğer hayır cemi. yetlerine. teşekküllerine satılma mak kaydiyle parasız ve resim- ııı&veıı'l!cmkt!r, tılamıyacak oşya İse satış heyeti huzurunda yakılmak, dö. külmek, deniza atılmak, toprak karıştırılmak suretile İmha ©- kınacaktır, ' —— Anası ile kızı bir olmuş Fatihte Kıztaşında, bir med- resede oturan Hasan — kızı Me. lek, ayni yerde oturan Mediha ve kızi Sablhat ile kavga etmiş, gna kız Meleği dövmüş, su te- nekesi ile de başımdan yarala. mxşln:dır.ud. ; Molelir Vi altına almmış, Medina ile Sabahat yakalan - mıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: