4 — VAKIT 18 EYLÜL 1910 İlk okulların talebe vaziyeti Müfettişler tarafından sınıf adedi tesbit ediliyor İstanbul ük okullarında yeni talebe kaydına devam edilmek” tedir, İlk tedrisat müfettişleri kendi bölgeleri dahilindeki okul. larm talebe kaydına ait vaziyeti dünden itibaren tetkike bağla- mışlardır. 'Tetkikler neticesinde her okur lan yeni Bene sınıf ve şube faa, liyeti tespit edilmiş bulunacak- tr. , Maarif Müdürlükleri teşkilâtı tevsi edilecek Maarif Vekilliği vilâyet maa: rif müdürlükleri çalışma teşki. Jâtı etrafmda tetkikler yapmağa karar vermiş ve tetkiklerinet başlamıştır. Ş Bügünkü mevcut teşkilât gün- den güne artan okul, öğretmen vo talebe sayısını önliyecek ve işlerini kısa bir zamanda teshil edecek durumda - değildir. Bit hassa İstanbul maarifinda teşki, Tât ihtiyaca kâfi gelmemektedir. Vekâlet memur ve yar direktör memüurları Üzerinde bazı ilâ- veler yapacaktır. ——— Belediye kooperatif hissedarları toplandılar Belodiye kooperatifi hissedar” ları evyelki gün - fevkalâde bir toplantı yapmışlardır. Bu top- lantıya ancak 16 âza gelmiştir. Eskl idare heyetinin hesabatımna &it üç kişilik bir heyet tarafın” dan tanzim edilen rapor okun- muş, ancak bu rapor evvelce ha zırlanmış olan rapora istinaden tanzim olunduğu iddiasiyle ka- bul olunmamıştır. Eski idare heyetinin hesaplarmı yeni baş* tan gözden geçirmek üzere ida" ve heyetine salâhiyet verilmiş- tir, İdare heyeti tetkiklerini bi: tirdikten sonra mesullerin ceza- landırılmasını istiyebilecektir. ( Irak Bağdat ticearet —atasemizden titaret odasına bir mektup gel- miş, bunda Irak demiryolların” da İtcaret oşyası nakliyatında yapılan tenzilât bildirilmiştir. Meydanı Ekbezden Bağdada ka' dar olan nakliyatta ücret ton başma 5,5 sterlin irdirilmiştir. Bağdattan Basraya kadar da malın nevine göre ton busma 15 - 25 şilin ücret konmuştur. Böylelikle bir ton eşya bizim -Dış ticaret daire Şehrimizde bulunan diş Tet dairesi reis! Servet Berk dün takas İimited şirketinde tanbula gelen Romet ticaret he- Adliyede süratle iş görmek prensibi İstanbul a ferit hâkimlik usulü ihdas olum- duktan sonra, eskiden mevcut bulunan asliye ceza ve ticaret mahkemeleri —eski davalarmı görmekle meşgul olmakta, yeni teşkil olunanlar da yeni davala. Ta bakmaktaydılar. Geçen müddet zarfmda caki mahkemeler, ellerindeki 'i bitirmişlerdir. Aybaşından baren bütün asliye ceza ve tica" ret mahkemelerindeki iş hacmi muvazi bir şekle girecek, her mahkeme müsavi miktarda da. va görmekle meşgul olacaktır. Bu suretle adliyede ideal olan *“sür'atle iş görmek prensipi,, tahakuk ettirilmeğe çalışılacak: tır. ST TEvrlşimim ei Yeşilköy nahiye müdürü Kıymetli idarecilerden Yeşil- köy nahiye müdürü B, Muhlis Turasoy Kumkapr nahiye mü. dürlüğüne nakledilmiştir. Bir sene gibi kısa bir müddet zar- fimda Yeşilköy nahiyesinde bir çok hayırlr işler vaffak olan B. Muhlis, tahiye ile bütün köyler arasında tele. fon şebekesi kurdurmuş, nahi- yenin temizliğinde, balıçe ve demiryollarında Ticaret eşyası nakliyatında tenzilât yapıldı sı re:si şehrimizde | meşgul olmuş; * Ankaradan İa. | Liğini ve bugünlerde neticelene' “Mucize Yaratan Adam,, —a vg ! esinde de mün- | i para ile 32 lira 75 kuruşa nak" ledilebilecektir. — Bundan başka moektupla Ira. kin memleketimizder mühim miktarda kuru m: ve iİçki istediği bildirilmektedir. Trak İle ticarf münasebetlerin daha | zZaten söz söylemenin sırası de. fazla genişletilmesi için Irakta ğildi. Kara Saiâ, kudurmuğ bir bir ticaret mürcessili bulundu- | kurt gibi, Yusufun boynuna kı. rulması da tavsiye edilmekte' | v gı sayılmıştı. dr. Bu, bir güreş değil, müthiş bir boğuşma idi, Herhangi bir Birkte veya dövüş müsabakala- rında binlerce lira bahse tutuş. salar, bu derece ciddi ve tehli. keli bir dövüş yaptırmaya mu, vaffak olamazlardı. Beyirciler: — Aman, sesiniz çıkmadan Diye söüylenerek, dövü teşci ediyorlardı. Yusuf tehlikeyi g ce, bel. ki hayatında ilk defa böyle kuv. vetli bir saldırış yaparak, Kara Saidin belinden yakaladı, hava, ya kaldırdı ve Üç metre leride- ki çakıl taşlarmın üstüne fiır. güleri p ötekinden daha perişan bir hal. yeli reisi ve âzalarile görüşmüş' | de yöre serilmleti. tür. Seryot Berkin müzakerele. Yusuf ellerini kalçasına daya. in normal bir şekilde devam et | dı.. Bir müddet etrafına bakı. narak bekladi: —— Daha niyetlisi var mur? Bandırmalı Hüseyin pehlivan: — Birak artık, aslancığım! dedi. Bunlarla dövüşmek sana yaraşmaz. Ve cebkenini alıp zorla kahve. den çıkardı. ceğini söylemi Yeşilköy ve adalardaki Kömür de;ıolır; neden YurE T SD ge » açılmadı? niş bir nefea almış ve sanki bu Belediye Yeşilköyde ve ada- | Kavgaları o yapmıtmış, bu adam larda semt deposu açılması- Jarı-0 yere sermemiğ gibi dav- nâ müsaade oetmisti. ranarak, yoluna devam etmişti. Fakat buralarda depo açılma” SAP 4a maştır. Halk bu yerlerde kömü- Yusufu l_llhb_ec. rün tonunu 28 iraya almakta" yenmek istediler dır. Bi 2 a yür Yusuf, LA da yapılacak pilan tetkük | büyük sünnet ününe bazır- ler yapılmış, buralara nakliye | danıyordu. Bu düğünde ciddt gü. ülcreti olarak verilen 180 kurur | resler yapılacaktı. » gun azlığı yüzünden do - semt Yusuf, sünnet düğünlnü ha. deposu açılmadığı anlaşılmıştır. | zırltyan ev sahibinin, Halim pa- Bir ton kömür ancak üç liraya | şanın delâlet ve yardımiyle A- naklolunabilmekteymiş? Beledi- | nadoludan birçok pehlivanlar ye bu vaziyet kargısında nakli | davet ettiğini de duymuştu. ye fiyatlarının arttırılması yo- Bir gün Fatihte dolaşan Yu. Tunda incelemeler yapmaktadır. | suf, Malta caddesinde Bandır. malr Hüseyine rastladı. Küçük övlerin tanziminde ı zslahat bir kahveye oturdular. * başarmıştı. Genç ve kıymetli Sinema âlemine daima şabeserler yaratan büyük Rejisbr ]lllsğyîn sordu: ida P vAĞIBiR — Halim paşanın son güreş muvîfrm:- d;:â_w“ ge CECİL B. DE MİLLE müsabakalarından sonrı.b bir Şoförlerin yeknesak WPYRRÇ'E, M—u#"wn mi? * k — Hayır... : kıyafetleri ATLAS EKSPRESİ Filmile | —— Güreşmek niyetinde değil Şoförlerin yekmesik - elbise misin ? giymeleri belediyo zabrtası tar Hmatnamesi ahkâmmdandır. Altmer şube müdürlüğü yek- nesak elbise için koyu grl renk- te bir ceket ve kasket kabul et A Çevirm: Suat Derviş — Peki elfendim. Mister Brun- ton işine girdiğimiz zaman bir şey. ler bilmiyordu. Fakat bir sene şon- ra onun ne kadar iyi bir efendi ol. duğunu göcdüğümüz zaman ben Yeznings'e: “Ona her şeyi söyler. sek daha iyi yapmış olacağız, Çün kü böylelikle daha rahat oluruz,, dedi !li'lığül“ıım Cl: aç - e iyi bir insan olduğunu anladıktan sonra sırrınızı ona bildirmek mec. buriyetinde olduğunuza karar ver- diniz ve kocanızla siz ona her şeyi bildirdiniz? — Evet elendim, bu hakikattir. Yalnız hakikat ve bütün bakikat. tir, Eğer yalanım varsa şeytan ru. . Başlangıçta Yennings iste, humu götürsün. miyordu. Fakat onu ikna ettim. — —— Demek vaka böyle cereyan Ve birlikte giderek — Mister etti? Brunton'u gördük... Anlayorsunuz değil mi? Arthur'u yalnız gönder- mek (l Çünkü ona bir söz bile ü halde gelip bana kendisine her şeyi anlattığını söyliyebilirdi. Arthur bütün erkek- lerden kötü değildir. Fakat bu çok iyidir demek değildir. Alfedersiniz efendim. Tabil ben Arthur seviye, sindeki erkeklerden bahsettim, s1. zin gibi Mösyölerden değil... — Demek Misters Yennings bir sene çalıştıktan ve efendinizin çok — Evet. Bir sene çalıştıktan sonra Arthurla ben gittik Mister Bruntonu ve ona her şeyi söyledim. Daha emin olmak ve işi daha iyi yapmak için Yennings'i yalnız , onunla bera- berdim. — Bir saniye Misters Yennings bunu bize demin de söylediniz. Fa- kat şimdi dikkat ediniz Mis Jean. < nette Bocgüet'in sen zamanlarda Yennings'in Mister Brunton'un parasını çaldığını söylemesinde bir BARBARA STANWYCK — JOBL Mâ, CRTA Medeniyet dünyasıma asırların nurunu söndüremiyeceği bir san'at meşalesi yakmıştır. Bu eşsiz harika yarın akşam L âle Sinemasında 'Yerleriniz! evvelden aldırımız. Telefon: 42005 —ı güreşçi — Bu iş niyetle olur mu, usta. cığım? Meydan lâzım.. Güreşçi Tâzım. — Meydan da var, güreşci de var, Birkaç gün sonra - gelecek bayramda Cinci meydanında bir güreş hazırlığı var, İyi, namuslu oraya, İs- çiler gelecekmi: hakikat var mı? Arthur'u yukarı çağırdı. — Hayır Mösyö, Mister Brun. — Harri tondan kocam para çalmadı. Arte ğimiz için ben de kocamla birlikte hür l'ığ_vlc bir şey yapmaktan çe- yukafıya çıktım... Biz hizmetçiler kinirdi, Bu pek rezilce bir şey o. Mister Harrisondan nefret ederdik lurdu. Alledersiniz yine dilimi tu. ve Mister Bruntonun onu niçin lımad;;ı Fakat bu öyle rezfi bir — tuttuğunu, kovmadığını bir türlü ee anlayamazdık, Jeannette Bocguet'nun — Misters Yennings Mister ınlıtl:ı hikâye uydurma, öylemi? — Brunton ikinize ne dedi. * — Hayır bunu da söylemek iste- — Mister Brunton bize bu me- mıyvrum—;_ıkı nasıl oldu sizean. — çele hakkında düşüneceğini ve ho. latayım. Bir gün, bu ayın ortala. nüz bir karar vermemiş olduğunu rma doğru Yenninga'le ben eski çöyledi. Yennings hakkında ne ya. ştirmek arzusuna pacağını bize daha sonra söy ceğini bildirdi. Fakat verdiğini öğrenemedik. Çünkü er. Mister n ne anlattığını bilmedi. radyomuzu düştük.. Ne ise sözü uzatmıyalım. Günün birinde Mister Harrison kocamı odasından - bir şey almağa yollamış ve o zaman Ârthur bir maşanın üstünde para görmüş... THlem de garip bir tesadüf eseri o- larak bu para tam yeni radyo al. tonus. ; — Haydi Misters.Yennings sü- künetinizi muhafaza edü: Bize ŞA oA Mister Bruntonun bir bu mak için bize lâzım olat para imiş. —meseleden size bahsetmediğini mi Yennings bu şekilde ona bir şey söylemek istiyorsunuz? söy! Mi&er Harrişondan bir nevi ödünç para almış., Fakat elimize para geçer geçmez bunu iade edecekti. — Hayır! Birkaç gün sonra ne de olsa biraz sinirlr olan — Arthur Mösyönün yanma çıkarak hakkı. mrzda nasıl bir karar verdiğini öğ. “Maalesef Mister Harrison biz - renmek istedi. Mister Brunton ona parayı iade edersden almdığını henüz bir karar vermemiş olduğu- farketmis. Hemen gidip Möüsyö nu söyledi ve ona bu kararı Cuma Bruntona anlatmış. Oda hemen günü bildireceğini vandetti. Fokat ne kâarar * tesi hafta.. Mister,.. Mister -Brun. » KOCA TU Yaz anraiSKENDER'E:SERTELLİ Bu bir güreş değil, müthiş - bir boğuşma idi e ni tersen o gün buluşalım da gi. delim. — Ne 0? Sen de güraşmek fikrinda misin? — Hayır. Ben güreşecek hal- de miyim? Kolum hâlâ geçmedi. Yukarı bile kaldıramıyorum.. Sancıyor. Heximler, böyle gider- se hiç bir zaman güreşemiyece. ğimi söylüyorlar. — Çok fena, Kolu işlemeyen bir pehlivan ölmüş demektir. O halde başka bir iş tutmalısm! — Ben de o fikirdeyim. Birkaç ay daha bekliyeceğim. Kolum a- çılmazsa, bir kömürcü dükkânı ç açacağım. O gün, Cinci meydanında bu- lunmak üzere sözleştiler ve ay. rıldılar. Yusufun İstanbulda Bandır- malıdan başka samimi — dostu yoktu. Pehlivanlarım hepsi Yu- sufa düşman olmuştu. — Bu herif de nerden çıktı geldi? Ekmeğimizi elimizden a. lacak... Diyor aleyhinde mütemadiyen atıp tutuyorlardı. Yususf, Cinci meydanma git- meye karar vermişti. O, Cinci meydünında yapıla- cak güreşe kimlerin istirak ede. ceğini bilmiyordu. Sadece gü malümatı edinmişti: Cinci mey- — danında namuslu — pehlivanlar güreşecek. ““Yusaf kime sorsa,'bu cövabı alıyordu. Bayramım birinci günü Yusuf, R A DYÖ | 18.9.940 Çarşamba 7.20; Program — ve memleket saat Ayarı, 1.23: Müzfk: Hafif program (P.) K00 Ajana haberleri, 8.10; Er kadını — Yemek — Katesi, 8.20/R30: Müzik: Hafif proğramın devamı (PL.) 12.30; Program ve memlrket saat ayar, 1246; Müzük:; Şarkıler, X2.60; Ağana haberleri, 1808: — Müzix; Şar. kılar, 1320/14.00: Müzik: Radyo âar Jen orkestrası, 15.00; Program va memloket saat ayarı, 18.00: — Müzile Cazband (Ply 1840: Müzik; Famil beyeti, 19.15: Konuşma (Deş politika Büdiaşleri), 1320: Müzik, 19,45; Memr leket sant ayarı, ve Ajans haberleri, 20.00: Müzür: Şarkılar, 20,15: Konuş. ma, 20,30: Müzik: Antıy ve Warry Ce ten'in Kabare programı. 20.50; Müzükt Geçit konseri, 21.15; Müzik: Sinema Sesi (Pi.) ZL30: Radyo garetesi, 2L80: Müzik: Riyaseticumhur bande- su, (Şef: İhsan Künçer), 22.30; Mem. ayarı, Ajans haberleri, Yennings.. El ehenimiyetli tetkik ettiğimizi zannediyorum. Artık soracak baska bir şey kalma, dığımı düşünüyorum. Siz de böyle mi düş orsunuz. Teşekkür e. î'lm'—n Misters Yennings çekilehi. irsi: t —— VİOLET ETHEL BURRAĞE 4 Bülaşıkçı Kız — İsminiz, toyadınız. — Violet Ethel Burrage. — Yemin eder misiniz? — Kadiri mutlak oları Allah namma yemin ederim ki mahke. me huzurunda hakikati, yalmız hakikati ve bütün hakikati söyli. yeceğim. -- Siz bulaşıkçı olarak mı çalı- sıyordunu:? — Evet efendim. Bündan maa. da öteki hizmetlere de vardım ede. Tim. Cinci meydanma gitti. Oradıl kendisinden önce gelmiş olaft Bandırmalıyı buldu. — Kimler varmış.. Öğrenebil: din mi? — Hayır. Fakat, biraz sonrt Üün sösnükermi Cincl meydanı mahşer gibl kalabalıktı. O devirde İstanbü: lun en meşhur ve en eğlenceli bayram yerlerinden . biri olali Cinci meydanında birçok çadır” lar kurulmuştu. * Bu çadırlardan birinde vahşi hayvanlar teşhir ediliyordu. Ka* pıya bir beyaz ayı, bir buğa yir | lanı, birkaç maymun resmi aşe | mışlardı. İ Yusuf bunları gözden geçifı dikten sonra, bundan daha bit yük bir çadırm önünde durdu. 4 * Bandırmalı Hüzeyin: | — İşte burada güreşecekleri dedi. f Kapıdakl çığırtgan göyle ba. gırıyordu: “Türkiyenin en kuvvetli peh- Tivanlarından — Sarıyerli — İzzetle Arap Hakka, Çanakkaleli Mehe mötle Makarnacı Ahmet pehlis vanlar bir defaya mahsus olmak kizere iddialı güreşler yapacak. lar..” ğ ” Yusuf bu sözleri dinlerken: | — Kulaklarıma — inanamıyo- rum, Hüseyin pahlivan! diyors du, sen ne dersin bu işe”.. | Bandırmalı Hüseyin pehlivam da gaştrmıştı. Azapkapılı Araff Hakkı, Sarryerli Tszet pehlivan- la nasıl güreşebilirdi? (Devamı var) 22.45: Müzik: Dans müziği (PL) Z3.25/23.30: Yarınki program ve ka' Ppanış. Çarşamb İPerşemb 18 Eylül | 19 Eylül 15 Ssban hızir. 196 Vi Saban Bezir )07 Vakitlrr Varati Bzunl Varati Kzan BA2 0126 SARIL 28 doğüşü Öğte Oizek Sazdl üü &5ü Akindi 15 38 9 2ris a7 o2t Akşam 18 16 12 00 18 14 12 00 Yataı 1030 13821048 131 fmsak d 01 D 44 4 0R 947 Ne zamandanberi bu işte bu- lunuyorsunuz?. — Üç aydanberi. — Evdeki işiniz, sizi sık, sık Mösyö Brunton'la - karşılaşlırır mıydı? — Evet elendim.. Hayır, yani sık, sık diyerek ne kastediyorsüle m') b ' — Sinirlenmeyiniz kızım. Etra: fınızı unutmağa çalışınız ve yalnız benim karşımda imişsiniz gibi sa- kin, sakin cevap veriniz, — Peki efendim.. Teşekkür edes Tim efendim. * — Şimdi size son süalimi biras değişik — olarak ) ister Bruntonu haftada kaç defi — görüyordunuz?. — Bunu katt olarak nnyliyw ama bana öyle geliyor ki onu gö- | Hba günde bir kere görüyordum. — Evdeki âdetlerin de biraz far- kında idiniz değil mi?.. Yani efen. dilerinizin ne tarada hayat geçir. diklerini biliyordunuz? — Evet efendm. Öyle zannedi- yorum. — Mister Brunton katledilme- den bir gün evvelini hatıriryor mü, sunuz? z (Devamı var)