16 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

16 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ hassa onun içi & — VAKIT larla har Fikra: Ah, şu komşular Tamahkâ a biri evinde iken £ v et olsa da bol so. ğanlı yahni pişirsem, ne güzel de oturup yerim,, diye kendi kendi- ne söylenirken birden kapının tokmağı çalındı. Tamahkâr adam aşağıya inip kapıyı açtı. Bir de baktı ki komşunun çocuğu elinde bir tasla duruyor: — Ne var? yavrum, Diye sor.)| şöyle dedi: bam selâm söyledi. Biraz et suyu İstiyor. 'Tamahkâr çocuğu savup içeri — Allah Allah, dedi. Bizim komşular insantn aklından geçen şeyin bile kokusunu duyuyorlar.., ... Zuraladan bir adam bir hasi« şin evine misafir oldu. Hasis hiz. metçizine: — Misalfir için helva pişir, — Hizmetçi: — Şeker, un, yağ yok cevabı. nr yerdi. — Öyle ise misafire ipekli ya, tağı hazırla! Rahat rahat uyusun bari, dedi. Zarif adam bu söz karşısımda dayanamayıp şöyle dedi: — Helva ile jipekli yatağın or- tasını bulsak daha iyi olmaz mı?! TBir kuru ekmek peynirle bu teklif tekellüf ortadan kalkıp ne helvaya, ne ipekli yatağa lü. zum kalmaz. Yeni Neşriyat ARIŞ — Aydında neşredilmeye başla- gan aylık kültür. mecmuasıdır, İlk aayısı gelmiştir. Kutlular vo devanımı dileyerek yolteleasm: tayatyo ederiz, KTT TÖNERU Genç bir denizci öldü vefat etmiştir. Ce. 've döğrü hastahaneden — merastimle kaldırdarak Xişantaşında Teşvikiye Gamlinde namazı — kdlmacak, Feri- Köy <mezarlığına gömülecektir. Peki, Fokat bize izah miz. Niçin ve ne şe. bepten ve nasıl oldu da Misşter Brunton size bu kadar gizli bir sır. rint açtı. Ve mazisinin bu kadar gizli bir macerasını anlattı. Ve bil« ittiham edici bir mahiyette olan böyle bir mektabu Na... Nasıl söyliyeyim, fşıktı. Bana her şeyini Eğer kendisinden ay saydım eibette beni se vam edecekti. Onun metresi oldu- ğuma zaman benden gizli hiç bir ş$e. yi yoktu. Her şeyini bana anlatı- yardu. Anlayorum. Anlayonum, Şim & söyleyiniz bakalım bize bu mev- gu hakkında anlatacak daha başka şeyleriniz. varmı Mis Bocguct. Yani bum Tattığınız çeviren: Suat Derviş 16 EYLÜL 1940 izzettin Çalışların Sakarya zaferinin yıldö- nümü münasebetile güzel bir makalesi Türk orduları en asri ordu- betmiş bir ordudur Mehmeiçik Avrupa cephelerinde kullanılan silâhların en muihışını tatmış ve dayanmıştır madığımız için kurtuldük. Aynı ümit ve imanla, mükaddes Sa. karyada müsbet istikamete çev. rilen, Türkün talihine mukadder olan daha büyük zaferlere ulağ. Taak için bu büyük millet, ica, bında, en büyük mucizeleri gös- termekten geri durmıyacaktır, termekten gerl ılurmwımkur , şıarından çıkar, “Yurdumuzun sulhunu - bozanlar bu hakkımızı çiğnemek istiyen, ler olabilir. ! Wakat bin aenedir fasılasız ya. gadığımız anavatanımızı müda- faa ederken, elbette galebe çal Muğla Mebuşu Emekli Örge. SYA "'“"".““* Ve-inanmalıyız neral İzzettin iri 3 zaferinin 11 s'jm m Terim, bu arralarda herkesin ak. #irdoleyisişle, gürel Dir vükükle lt Avrupa harbinde büyük rolü iğlır. ylo güzel oOynıyan yeni silâblarla, daba Mahalenin bir parçasım Ulue | ÖCETUSU tayyare ve Lanklarla arkadaşımızdan naklediyoruz: meşguldür. Türk ordülarr. asıf “Eğer yirmi sene evvel Türk. — Ordularla harbetmiştir; Moh- lero tatbik olunan elim siyaseti " Metçik bugün Avrupa cephele. ve suikâstr tekrar etmiyo cesa. Tinde kullanılan silâhların hep. ret edecek herhangi bir düşman — Fihin ağırlığını tatmış, giddeti. zuhur ederse, bugünkü Türkiye "© dayanmıştır. O, Çanakkalede bir daha memlekeli müdafaaya gylarca kara ve hava bombala. muvaffak olduğunu gösterecek- — Tina ve bugünkü tayyare Bom. tir. Böyle bir şey olabilir mi? — balarımım en büyükleri gibi mü. Bazt ihtimaller hayal nevinden €ssir vo canhıraş sadalar çıka, olsa dahi, insanm aklını kurca. — Tan en ağır zırhlı güllelerine ce- lamaktan hali kalmıyor. Canla Vap vermeyi öğrenmiştir. Tay. başla korumıya çalıştığımız a. — yare makineli tüfek hücumları. ziz yurdumuzun sullunu halel, — Tim da ne olduğunü ve bu külcum dar edecek siyasi ve sevkülceygi —lara karşı en basit ve en fennf vaziyetler zuhur odebilir; vgok | Rsuller ve vasıtalarla nasıl ko. büyük kararlar ve birlik lüzumu — Tünmak gerektiğini bilir. hasıl olabilir. Hiç bir zaman in- Tanklara gelince, senelerden. tihara doğru gitmiyeceğiz. Fa. beri çalıştığı ve manevra ve tat. kat yaşadığımız ülkelerin bin bikatlarda tanklar vo zırhlı oto. senelik sahipleri gibi hareket e. —mobillerle de ünsiyet etmiştir. deceğiz. Küçük Asya denilen Tank hücumlarında ürkeklil ge. Anadoluda yer altından sayısız tireccek bir hal bulı medeniyet eserleri çıkarılan jiç ve kendisinin tanka saldıracak bim şene evvelki Eti Türklerini kadar kahraman olduğunu gör- bir tarafa bırakalım. Daha son. —müş ve anlamıştır. Bu kara zırh. raki devirlerde dahi bu toprak- - Itlarmın her tarafa ateş savura. larda ne İranlılar vo Yımanlılar, rak sür'atle ilerlemeleri önünde ne de Romalılar ve: Bizanslılar memleket arazisi her yerde bir bu kadar uzun yaşryamamışlar. mukavemet yuvası hazırlamıya dır. Alpaslan'n Malazgirt mu. çok elverişlidir. hınb;ılnmhumdîugmm Dik bir bayır, en ufak bir ka. yo yakın zaman geçti. Ö zaman- — yalık, sağlam bir bina, kesif &- danberi Anadolu, fasılasız Türk. ğw, Wmıb;rbı;ı:ı ;,”î',.,'k lerin anayurdu olmuş, Türk külL — Jar için tabil manialardır. Meh. tür ve medeniyeti İle zenginles. metcik böyle yerlerde tanklara miştir. Bugünkü Türkiye, Mist- kargı pervasızca durabilir. ve kı Milli hudutları içinde bir dil kendisinin tahrip edemiyeceği konuşan ve bir vicdan taşıyan hie bir silâh ve düşmana yol on sekiz milyon Türk ile yenil — yermez. mu;b"' Kkaya halinde yükselmek 'Tabii bir mukavemet arızası tedir. bulamadığı yerde dahi küreğiy. Biz yoksulluk içinde. geçir- le hzr:ırlıy:ıı—:u'r. tek nefere mah. diğimiz istiklâl mubarebesinden — *U bir toprak çukur içinde gö- imanmmnızı hiç bir zaman sars. (Devamı 6 vacıda) zcetlin Çalışlar ) K iyorum. Biliyorum, Söyle. xım îl'ı.nın:, hakkında ne diye. — 25 — nu bize gösterdi. Bu söyledikleri nize bir şey daha yor mısmiz? - Beni nuz? Bir dakika.. Siz syö — Bruntonun Xcımn,—-n eski yorum. Artık bu Xıır şeyim kal- rek artık sizden ış olan gah illerin ila- ilâye edecek bir şeyiniz dıiğını mi a: St N - Hayır Mösyo, & 1 oluyor da bunu da bis ha başka şeyim de v Çabıcak mahkemeye — İzah ediniz. bu Imkaladc ihbarın ne demek ol. — Bana Yennings hakkında bir duğunu gy sormadınız. Onun ve ifadeleri. — — nın kakkında... Hall t mi ediyor? jkatlir. Yanlış S Mi? Evet hakkmız " şeyleri ortaya sürmüyorum. Size ge hakkmda re söye — delil! im. rsunuz? —- isbane kaçağı v M—ı de çok mühim olduğu bir câni oldu; dair deliller vee YazâanfııstNDERf seme"? Pdşanmköşk ndeki gareşten sonra dedikodu başlamıştı Paşanmı âdetiydi, yenen ve yenilen pebliyanların hepsineo birer ipekli bavlu verirdi. Peh. Yivanlar meydandan uzaklağır. ken, bu havlaya sarmıp silinir. lerdi, Halim Paşa gözlerine inana- miyacak kadar sşaşırmıştı. Mi- safirlerine: <— Ahmet yenildi, değil mi? Diye soruyordu. Yusufu alkış. layanmların heyecanı hâlâ yatış. matıştı. Abdullah Boy derhal herkesin önünde, kırmızı bir ko. seye kanulmuş olan mev'ud âl- tmarı Yusufun elin verdi. — Tebrik ederim, delikanlı! Paşa hazretlerinin gu hediyesini &l bakalım... Yusuf, balkona bakarak: — Teşekkür edörim, paşam! Diye bağırıyordu. Seyirciler dağılırken, Halim Pasa, Yusufu yakından görmek istemişti. Yusuf giyindikten sonra, kâhi- yanın delâletiyle prensin yanma gıkarıldı. Halim Paşa gülerek sordu: — Son, şimdiye kadar bizinı güreşlerimize neden iştirak et. miyordun? — Çorluya gitmiştim, paşam'! Geçenlerde İstanbula gelince, Makarnacının şöhretini duydum İçime bir heves düştü. Şu omuz. Tarı kalkık pehlivanla bir güreş. Bem.. dedim. Abdullah Bey de &öz verdi, kısmet yenmekmiş; yendim. Halim Paşa, Yusufun omuzu- nu okgadı: — Yakında Çamlıcada büyük bir sünnet düğünü olacak. Bü. memezlik ttme! Seni oruda da böyle galip görmek islerim. — Gelirim, paşam! Allak © gün utandırmaz inşallah beni, Halim Paşa, Yusufun istikba- Hini çok parlak görüyordu. Yu. suf gittikten sonra, dostlarmaz — Bu'delikanlı, birkaç seneye varmaz, cihan pehlivanları srra. sına geçör, dedi. *& Tophanede meşhur * pehlivanlar kavgası Halim Paşanın köşkündeki son güreşten sonra, İstanbul kahvelerinda ve bilhassa w)li- vanlar arasında bir hayli dedi- kodu başlamıştı: — Makarnacıyı yenmişler ba! — O kimerye yenilmez.. Para öle yenilmiştir. — Ne parası ba?! Göğümüzle gördük.. Yusuf pehlivyana yenil. di, Hem dene yeniliş! Yarmm sa, &t kadar Jeş gibi yerde yattı.. Kalkamadı. 'Topheanede; pehliyanların de. m etliği Asmalı kalıvede ayar — Evet Mösyö; E — Nasıl oldu da bu u) anı hay, Tet? — Bu pek tabil bir şekilde oldu. Mösyö Brunton bana anlattı. Ona Yennings'in meziyetler h:ıııret— ostu tarafından edildiğini söyledi. hıp shane kaçağı ol. ter sl , İcabıkla po gelen izahatı vereceklir. - E övet, Fakat zannedi. yorum ki eğer söylediğiniz sözler hakikat çıkmazsa çok müskül bir vaziyete düşeceğinizi — size söyle- meğe İüzum yoklur, — Tabil lüzum yok Mösyö, ben deli değilim... Söyliyecek başka bir sözünüz var mız vet. Anlatacaklarımım hep. sini bitirmedira. Size dı*—a Yen niags'den vorum; Fenalrk olsun bunu yapmıyo. KD münakasalar devam ediyordu. — Ahme pehlivanı o günden- beri göremiyoruz.. Nerelerde a. caba? — Ne suratla çıkacak meyda. na? Kendisini yenön Yusul poh. livana meydat okumuştu. Yu- Buf onu öyle bir yere vurdu ki., — Maden ki Bandırma!lı da Böyle söylüyor.. Şimdi inanıyo. Tuz ki, Makarnacı yottilmiştir. , Tophanede Asmalı kahvede bu yliyen, Bandırmalı Hüse. yin pehlivandı. Yusuf ona Halim paşanın köşkünde olup bitenleri anlalmıştı. Yüşuf gençliğindenberi doğru hattâ tok sözlü, hileden, yalan. dan boşlanmaz, çok dürüst bir erkekti. Arkadaşları onun ya- nında saçma sopgn seyler ko. nuşmazlar, ve bilhassa yalan söylememeye dikkat ederlerdi. Yusuf, arkadaşlarımm — yalanını ynı(alaymu derhal yüzlerine vu. — Ben, kahpe ruhlu insanlar. I8 Konuşmam! Diyerek, selârar sabahı kesi- yerirdi. O gün kahvenin peykelerinde birkaç pehlivan oturuyordu. Yu. suf, asma altındaki direğe da. yanmış, Bandırmalı Hüseyin pehlivanla konuşuyordu: l Karışık program (PL) 1800 Program ve memleket sast ayarı, 1805: Müzik Öda Müziği (PLy 1840: Aizik: Radı yo CaZ örkettresi, 10. i terek Ve t garlülür, 1948: Memler et saat ayarı ve Ajans, 20.00: Mü. Zik: Fasıl heyeti, 2080: — Konügma, D045; Müzik —. Dinleyici istekleri, 21.10: Müzik: Mezart — Keman ve Viyola Düotarı, 21.10: Radyo gazete- Tn y lemek için ıtendı hndımı Böz ver. dim. Ben Yenmiags'in para çalmış olduğunu öğren ton da bumu farketmi — Ne'taman para çaldı. Çok olmadı. M iraz düşüneyim.. Bir, iki, üç, Hayır tam bir hafta oluyor. Fakat Mister Brunton — onu he. mez yakalarsamış, Çarşamba günü anlamış. — Ölümünden bir gün evvel mi? nlar anlamaz Mistec Brunton ne yapmış - Yene nim bilmedi bir şey söylemiş.. — Mister Brantonia hiç kotuş. madığınız halde bu hikâyeyi kim. den ve nasıl öğrendiniz? — Çak basit bir surette. Yen- nings'le koca inek karisı konuşur. m işittim. Dinlemedim, fakat Şi . Onlar çok yüksek sesle kö- nüşüy orlar. — Yenningeler arasındaki bir muhavmvı işttini fösyö Brun- tonun bundan sonra ne yapmak istediğini — Görenebildiniz mi? , ÇARINE KADINI. MELVYN DUĞLAS « tıla Franstsca sözlü şahano temsilleri Güllünsiyecek.. Gülecek... Kahkahalara boğulacaksınız, Yarın akşam Sümer dirmtsili düsyö Brun- : ediniz, M? . Biştirmek j — Makarnacı Ahmedi n Buldun? & — Kaba soğanm biri.. 'îh-’ Bandırmalı ı:ulmc)ı: başladı; — O, hakikaten kahba soğan'i! biridir ama, oyunda öyle hildiüe ti, öyle görülmemiş nuz vardır ki.. — Ahlaşıldı.. Anlaşıldı.. Ö* bugüne kadar herkesi hile Dü düzenbazlıkla yenmiş. Fake& ben onun hilelerini çakuk — e8i tım. Ne yaptıyaa fayda vermedi Altımıda öyle bir enseledim biraz daha sıksaydım, cerı çikf” caktı. Bereket versin ki, fasll “Üzmek istemedim de, çarçi gırtmı yere getirdim. — O hâlâ seni yenecoğini sö!” lüyor. Dün buraya uğramışti? “Bana öyle çocuklar — vız gelir Elbette, yorgun olmadığım gün karşıma çıkar, Alacağı ok sun onun.” dedi. — Sen cevap vermedin zek| Hüseyin pehlivan? — Covapsız birakır. miymi! “Meydan boş.. Yusuf hor zami güreşe hazırdır.” dedim, — İyi söylemişsin! İki ker€i üç kere değil, on kere, yüz kott de güreşirim onunla. Ve her gü reşiniğe onu yenerim. Nerde İ terse, ne zaman isterse, nııım” tutuşmaya hazırım. (Devemı yari) | " BA4dI1L 20 S4rIr 28 Öğle — 1200 54018 09 5 B0 İkindi DW 41 g211540 92i Akşam 18 19 18 00 18 18 12 00 Yatsr 1086 1 321052 138 İmsak — 359 930 400 HA1 VİRGİNİA BRUCE ,dım. Esasen bu da beni ımıu "etmezdi. — Anlıyorum. Şimdiye kadaf işittiğiniz şahitlerin iladeleri hakt X.ıı!.ı söyliyecek bir sözünüz Vl: — Hayır Mösyö, ben y—.ıLnlİı hıxılıun aortaya çıkmasına W y Mıı Bocguet; siz bir oomof bir polis hâkimine şimdiye kadaf werilmiş olan iladelerin en şayattl lıaymlım vermiş bulunuyorsunuz.. Söylediğiniz sözlerin hepsini yeni-, dm düşününüz.., Mahkemeye söye mus olduğunuz sözler içinde de- varmı? - — Fakat Mösyö düşünmeğe ih. tiyacım yok, Hakikati söyledim ve değiştirecek bir kelim yoktur. — Bir dakika. Sahihten size I. Hargreavesin annesi k malümatı, II Yetnings meselesini; size Mister Maxyell Brunton muü söyledi. Yoksa siz bunlarr meselâ © mektuhu bir yerde bulup eliniz? geçirerek veyahut Yenningele kart- sının. tesadüfen — bir konuymasır! igiterek mi öğrendiniz? ( (Dovem per)

Bu sayıdan diğer sayfalar: