13 Ağustos 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

13 Ağustos 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLEKET HABE Giresin - ticaret odası intihabatı 12 zat ittifakla seçildi Girecin, (Hususi) — Kanun! noksan. lıklar dolayıniyle borulmuş olan L 1 odaaı idare — heyeti ış ve CH PA müntehip ola, Çaret ve gani Seçimi yenidan fından ikâri rak nam gösterilen gu zevat İt. Hifakla seçilmişlerdir. Fahri öizdeni atuhtar, et Ozan, , Abdullah — Akgüre, Çakır, Cemil — Ülgen, Ahimsd Mehmet K Bir aleşçi — Sakarya köprüsünden nehire yuvarlandı İzmit, (Hususi) — Bu sabah An. aradan gelen posta, Osman ki üsünden geçerken ateş. makinenin — Gltinda kalmış parçalanımı “nehre yuvarlı sonra kazık Baplarımak suretiyle feci şartlar için. “dü ölmüştür. Tahkikata başlanmıştır. Hatay mebusları Antakyada Antakya — (Hususi) — Mebumları, sammdan Abdülgani Türkmen, Meh, met Tecirif Abdullah Mursal Anka, Tadan şekrimize gelmişlerdir. 21 a. Bustoca kadar Matayda — kalacaklar. dır, — — —- 'Banka müfettisini çevi- ren köylüler Giresan (Hasusi) — Geçen gün Gülkaya tepesinde dolagan Osman İ Bankası müf: ipheli adam sanan köşlüler kendisini tutarak — yahre getirmişler ve polise teklim etmişlerdir. ai Of Parti binası Oftaki Pazti ve Halkevi binasmın | İlizerine bir kat daha atdmasına tü. zum görülmüş ve büna aarfedilmek Üüzere — pdrti genel sekreterliğinden vilâyet parti relaliğine 2400 lira gön. derilmiştir. 5 PR.Or Hakemleri davet Futblo ajanlığından: Eylülde başlaması mukarrer lik maçları hakkında görüşmek üzere — hakem ve yan hakemleri arkadaş. larla sön kürsa devam eden n zetlerin 14 ağustos 940 çarşamba günü asat 18 de bölgeye gelme. leri rica olunur. Yazan: Arkadi Âverçenko ğ Veral. Veral, Güzel saçlı, — parlak gözlü Rus kızı! Bilmem hangi sebeple bu tabloyu görün- /— ce ve bilhassa garip bir tesadüfle konulan ismini öğrenirce seni “için biraz daha kırparak o tabh. loyu seyre dalmıştım. Gittikçe © çiçek satan kız Verayı ındın yordu. Kâmran Hanım, benim e- serinin karşısında vecde daldı germdan her halde çok memnum du: — Bu koyduğunuz isimle bu kızın elindeki çiçekleri mi kas - tetiniz? diye gülümsedim. O be. Him taksadımı derhal anlamıştr: — Çiçekler İsta: bahçele. rinden koparılmış. Onlara Rus Hatayda gençlik Klupleri kuruluyor Şimdiye kadar 6 klubün teşkilâtı Antakya, (Hususl) Terbiyesi kanunu mu leketin her tarafında olduğu ş,—w.. vilâyetimiz. dahilinde de gençlik klüplerinin kurulmasına devam e, , İakenderun ve Yaylâdağı den sonra Kırıkhan ve gençlik klüpleri de teşekkül etmiş ve faa- lüyete geçmiştir. Gerek Kırıkhanda, gerek Re haniyede klüplerin kuruluşu tozı & vermiş, bu münase. etle yapılan törenlerde kayma- lar, mahalli aakeri komutan- heşetleri azala- unmuş- topları- klo gelen mü. kellef gençler söylenen gözleri sü- rekli Aalkışlarla — kargılamışlardır. Bu suretle bölgemizde düne kadı kurulan ve beden terbiyesine in. tibak suretile teşkilâta dahil olan gençlik klüplerinin sayısı 6 ya ba- liğ olmuştur. tıya büyük bir Bugün kurulacak olan Dört genç Tik klübü ve müteakip günlerde di- yapıldı ğer kaza ve nahiyelerde — kurula- eak gençlik klüpleri ile Bölgemiz deki klüplerin meemanu 14 © ba. ğ olacaktır. Kırıkhan- ve Re lan gençlik klüpleri idare h rine adları aşağıda — yazılı güzide gençlerimiz soçilmişlerdir. Kırıkhan gençlik — klübü idare heyeti Rels; İshak Acaralp, maarif me- mimü- Umuümi kâtip: Kemal Falay, be. isdiye relsl haniyede kuru- Veznodar: Mahmut Mursaloğlu, balkevi kâtibi Aza: Tayfur İkizoğlu, Parti baş. kanı. Aza: Sadoftln İlter, dava vekili. Royhaniye' gençlik - klübü idare heyeli: Reia: fahan Acaralp, maarif me- mürü: Umumi kâtip: Ahmet Yılmaz. Veznedar: Nuri Atilâ, Azalar: Hasan Yediç, Şakir Huvaş. Tayfur | Çalım, Sırrı Bahadır: Taşova mıntıkasında Yeni tütün mahsulü 3 mil- yon kilo tahmin ediliyor Ötedenberi mümtaz hususiyoti ile tanman, vasıflarını dalma güzelleşli. ren ve her gene fide, dikme, kırma ve kurutma işleri daha düzenli bir ha. le sokülüan Taşova (Tokat, — Niksar, Erbaa) mıntakası tütünleri bu sene: de timidin fevkinde çok nefis olarak idrak editmeğe haşlanmıştır. Bihasan Erbaa ve Niksar ova ve yaka kısrm, ları ber bakımdan fevkalâde nefiatir. 'Tokat, Niksar, Erban, da ova kı. armlardaki — tütünlerin — kırımlarına gtır. her tarafta tütün mah. idrak hususunda hummalı bir faaliyet göze çarpmaktadır bu fa. a €0 geniş mihrak yeri “Er. ban”dır, Mahaujlir tabririne henüz başlanı. Tüfış olmakla berâber Takal 400000 2.000.000 Bu seneki tütünler kısa ver yap. rak itibarile tam ve pişkindir. Mev, sim müsait giderse bir buçuk ay içinde Taşova mmmtakasına — tütün mahsalleri tantamen içeri alınabile. cektir. Servetlerini saklamak istiyenlere BULUNMAYAN BiR FIRSAT : fstokhülm serbost llmanr aervetlerini saklamak istiyenler için Avru- panın en emin Umanıdır. Ba Gmanda da büyük bir fırsat olarak 350 gü- Ülki, 78 karmızı tilki, 30ön bisam (u faresi), 30 menki » bepsl de ham ve pirima-pirimadır. İntekliler, satılıktır. yalnız 'Türkçe Z. J. Ahsen, TAMPERE (Finland)| açğresine mektup yazmalı ve Türk parası olarak en son fiyatlarını bildirmelidirler. lstiyenler bir vekii marifetiyle malları da görebilirler, 'çiçeği demek doğru olamazdı; ben asıl bu isimle o çiçekleri tu. tan güzel kızı kastettim. dedi. Bu bir buluştu. Renklerin de birisiyle pek güzel imtizacını görünce sanat eserine hayat ve. ren genç ellere baktım: Temin ederim ki o eller de © eser kadar güzeldi. Dedim ki — O halde tablonuzun — güzel amini ben tefsir edeyim: Bir Rus Çiceğinin sünde bir demet Türk çiçeği! Fakat ben ne oluyordum? Bu hal, bu vect, bu ilk ziyarete gel. diğim evde başımı döndüren he. yecanlar neydi? Aziz kariim, her halde benim yazımı okuyuncaya kadar hakikt ve hayali aşk maceralarından il- ham alınarak yazılmış birçok hi. kâüyeler okumuş ve — işi kaba so. fuhğı vurmaya, mürallik etmeye tabil ki hiç Tüzum yoök! — dan da © yolda maceralar ı:csir. mişsindir. Ben hislerimi tahlil de ctmeıcm. sen hemen anlamalısın — Rusyada muharrir. İstanbul. da mülteci (Arkadi) İstanbulda lik girdiği Türk evinde, ilk ko- nuştuğu güzel bir. Türk kızına gönül verdi! — Peki, Vera ne olacak? Ben, mektepte henüz edebiya. ta yeni merak sardırdığım — sıra. larda küçük küçük hikâyeler yaz. * maya uğraşır ve tamamladıkları. mi sınilimizin yegâne — kestane çlı, siyah gözlü çocuğu olan sa. mimi bir arkadaşıma okurdum. O zaman — gâarip bir tesadüf addo- lunabilir. — dâyelerimde bir genç erkek, iki yahut da üç kıza gönül bağlar, ve kalbi, Volga nehri Üzerinde rüzgâra tutulmuz küçlik bir sandal gibi, bir o tara. fa, bir bu tarafa yalpalar, du! du. Siyah gözlü arkadaşım “E. dinkof” çok sabırsızdı; ben daha bikâyelerimi tamamlamadan — bi. rinci kızın hikâyesinden ikincisi. ne geeçrken kolmu çeker, beni susturur: — Peki ” ne olacak? diye birinci kıza alâka gösterirdi. Ur. İşte ben de: — Vera ne olacak? diye kendi kendime bu suali o rahmetli ar- kadaşımı hatırlıyarak — görüyor. dum, İçimde bu sual karşısmda bir kargaşalık oldu; hislerim bolşe. viklerin Moskovaya ilk akın tikleri v eaddelerinin al. dığı şekli aldı; alabora oldu. Fa. kat neticesinde bir ihtilâl mah' mesi reisinin hükmü, yahut bir Çeka âmitinin emri gibi içimden bir ses duydum: — Ne olacak? Pembe çehreli, kestane saçlı, güzel ve derin göz. lü bir Türk güzeli sarı saçlı, ma. vi gözlü bir Rus dilberini kalbim. DÜNYAD Oskar Vayld'in bir cevabı *NELER * OLUYOR Bir İngiliz gazetecisi vaktile, bir gün şöyle bir haber yazmıştı: “Oscar Wilde (Oskar. Vayld) ile James Whistler dün Brighton. | da, karşı karşıya oturmuşlar, her zaman olduğu gibi yine biribirle. rinden bahsederken görülmüş. lerdir.” Bunu okuyunca James derhal kaleme sarılıyor ve Oscar Wilde'e şu mektubu yazıp gönderiyor: “Gazete dün biri bahsettiğimizi yazıyor, Bunu der. hal tekzip etmeliyiz. Zira dün biribirimizden değil, yalnız ben. den bahsediyorduk." Oscar Wilde buna veriyer: imizden şu cevabı “Dediğin doğru, James. Evet, dün karşılıklı oturmuş, senden bahsediyorduk ama, ben içimden kendi hakkımda düşünüyordum. Yeni Nesrivat İzahatlı damga kanunu rehberi pul müfettişi Balim kaleme “alman *İzahatlı dammga pulu rehberi, in- tişar etmiştir. Bu faydak kilabı bütün — okuyucul: nrımıı.ı hararetle tavsiye edoriz. * . * Eski Türk yarmasının menşeği 'Türk Dil Kurumu gramer kolu şefi Ahmet Cevat Emre yukarı. daki ünvan ile mühim bir etüd neşretmiştir. Atatürkün hayatın. da imzalı el yazısı ile takdirine mazhar olan ve hakikaten kefdi nevinde orijinal bir tetkik mah. sulü bulunan eserin kıymeti hak. kında fazla söz söylemeye Tüzum görmüyoruz. BORSA | — Ankara 12-8 -940 —— :—-—ÇEKLER— £ Sterlin 100 Dolar 100 Pro, 100 Liret 100 leviçre Pra 100 Florin 100 Rayişmazlk 100 Bolga 100 Drahmi 100 Leva 100 Çek Kroau 100 Peçeta 100 Ziott 100 Pengö 100 Ley 100 Dinae 100 Yen 100 İsveç K, 100 Ruble İ— Esham ve Tıhnlil Ergani 1938 den kovuyor. “İstanbulda Rus çiçekleri” tab. Josunun karşısında bütün bu ruhi mücadeleleri, hissi ıstırapları ge. çirmiş. dalmış, gitmiştim. Sonun- da tablonun seyriyle duyduğum vectten uyanır gibi yana eğdiğim başımı döğrülttum? — Matmazel, tablonuzu sey. retmekten ömrümün en büyük zevklerinden birisini aldım! de. dim, O: — Estağfurullah, bu tablomu zymeti olduğu için değil, mev. ruu sizi alâkâadar eder diye gös. terdimdi. Farla iltifat ediyorsu. nuz, diye e&ki tevaruunu bir defa daha tekrarladı. k müsmade İstiyordum. — Birar daha oturalım! diye israr ediyor. — Hiç olmazsa bir kahve get- ün de öyle gidersiniz, diyordu. kler, misafirlerinin gitmek arrusu izhar etmelerinden sonra ona bir kahve ikram ederler ve bu kahveye “kalk git” kahvesi derlermiş. Bu kalk git kahvesini de içtik. ten sonra Ferit beyin evinden — Kâmiran hanımın ağabeysi bu isimdeydi — ayrıldım: — Bu ziyaretimde her ikiniz. den gördüğüm hüsnü kabulün minnettarıyım! — Estağfurullah, bilâkis biz daeüünü aai İhtiyar mm bir Saniye sustu, sanra kocaman bir gümüş aati göstererek — Bu da mın yadigârıdır- Güllü teyze, bu ecümleyi söyler- ken sesini yavaşlatmıştı. Parmak. lart santi halif hafif okşuyor, ba: kışları uzaklara —dalıp — gitmiştir: lerinin konarında tütreyen bir damlacık yaş var te, dedi, rahmetlik kota- iyle a Bir ma yelkenli ür, dürün önemeden Zitmiş-. Ru yaşında iken yuvamızı sarstı. $ ize oğlumdan bahsetmeyi — unut- tum- Onu maalesef göremiyecek. siniz. Bu yıl nakere gitti.. Şimdi bir torpidoda çalışıyormuş. Zavallı a- dam, öğlunun bü şerefli - gününü görmeden gitti Berlanm yüzü karanlık bir ifa- dü nldı. Genç kadin içinden taşan heyecanla beyhude uğraşıyor: — Demek, teyzd Bu sevgili ölüleri yalntz böyle hatıra. larla anabiliyorsunuz. Zavallıların y atladı; sonra asli, mağrur ve miltevekkil bir ha- reketle: — Bizde erkeklerin dedi, denizdir Odaya ağır bir sossizlik çöktü. İhtiyar kadm karanlık düşüncele- rine gömülü dalgm duruyor- An. gızın Berlanın güzel göğsünden kopan bir hıçkırık bu matem see- sizliğini noktaladı- ınç kadın kendisini tutamamış- Berlanın da kalbinde, bu Ka. radeniz kadmlarının dertli yürek- lerini hançerleyen ağır bir matem yarası var Turgüdün mezart üze- rinde diz çökerek ;Icllm hıçkıra mezarlığı, ağlamak tesellisi n o da mah. Tumdür: Sevgili Ratıraaımn ihanet ettiği Turgudun. Genç kadın gimdi bir İki gündür Turgudun- hatırasını anmadığı için kendi kendisint giddetle itham ©- diyor. Etrafini ” saran Yyeniliklerle avunduğu, buglin yanında bülunmu- yan zavallı delikanlınım — hatırasını ikinel plâna bıraktığı için- Bir an be sığmdığı, bu kadının sözlerini zevkle kocasının — kendisini sü. 3 bu yeni âlemlı alâkadar olduğu için.. ün bun- lar sevgili Turguda acı bir ihanet değil mi? Beria hıçkıra hiçkira ağlıyor, Güllü teyzenin şaşkm gözleri gı | kadının Üzerinde. — Buna da ne oldu? N le ağlıyor? Galip lâkayt: — Yörgunluktan olacak, dedi. Galip hafif fakat motin bir tarz. da karısının kolundan tuttu: — Çok yorgunsunuz Berla, di artık yatsanız. Berla ilkin itiraz etmek istedi; hıçkırıklar arasında inledi: - Öh, hayır Fakat Galip, önu tıpkı bir çocu- İ ğu yerden kaldırır gibi kaldırdı. Berla bu temastan kaçmak isti. de- sizi ağırhyamadığımız için üzülü. yorur. Kusura bakmayınız. Dünyanın ber tarafında !a( ol. sun, âdabı muaşeret yerini” bul. sun ! diye garfedilen bu sözler, bu iki Türk gencinin ağzında ne sa- Talmi meal almıştı. — Allaha ışmarladık! — Tekrar bekleriz... Ferit beyden bir mektup aldım. Bunda hem kendisinin, bem de kızkardeşinin selâmlarından, hür. metlerinden bahsolunuyordu. N hayetinde de bir müjde vardı: — Kâmiran nişanlandı! Bu müjdeyi okuyunca içimin garip bir şekilde burkulduğunu hizsettim. İstanbulun yerli ve asil ailelerinden yirmi bir yaşında genç ve güzel bir Türk kızı ni. şanlanıyor, bu haber Rusyada çı. kan ihtilâl yüzünden, yerini yur. dunu brrakrp kaçmaya, Bosfor sa- hillerinde kurulmuş bir Türk şeh. rine gelmeye mecbur olan bir Rus muharririni müteessir ediyor. Ah Kâmiran hanrm, niçin sizin evinir yabancı bir Moskofa, esi haremler gibi, kaleler ve yüksek duvarlar gibi ebediyen kapalı kalmadı da beni yüksek bir ruh ve derin bir nezaketle karşılayıp kabul ettiniz? Niye gözleriniz o kadar derin ve güzeldi? Niçin sesinizin ahen. ginde ben, en hassas musiki âle. tinde bulamadığım tatlılığı —bul. MUZAFFER ESEN yordu- Fakat Galip kuvvetli bir de- Ukanlıdır. Kız, kocasmm bu kuv. veti önünde inadından vaz göç Hakikaten de çok yorgundur. Fa- kat bu yorgunluğunu Turgudun o- muzları üzeriede dinülremedikten sonra-- Hayır-: Galip hiç te fena bir dam değil.. Hem Turgut bunda Galibin ne günahi var'- Bugün artık Galibin karısıdır. Kanım ve eemiyet #münde karı Gültü teyze Berla ile Galibi Jarma götürdü. Yere tertemiz bir yatak serilmiş bir Anadolu evinde- Bir ismekle Üzerinde su dolu bhir toprak testi, baş uçlarına msılmuş bir Küranı kerim, sonra şefkat! Berlaya döndü, ve: — Kıztm, dedi. Galip bü ödada doğdu. Hevimize — buğgüti de iyilik, dirlik ve düzenlik getirdin. Deni: Jerimizin rüzgürlarmı dinleyo din- leye mişil mişil uyu! Berlanın - bu temenniye vermeğe cesareti yoktur teyzenin çekilip gilliğini prarn kapanışmdan anladı. Şimdi Galip odada kiç bir şey söylemeden geniş adımlarla dola, giyor. Genç kadının hıçkurıkları birdenbire durdu, şimdi yürr;:ı'ınr. yanı başında - bulunmak — ha zorla alan bu adama kargı affed mez bir kin var- Bu dakikada koca, sr olan bu adam kendisine her za- mankinden daha çok iğr nüyor. Ondan tamamile nc diyor, artık. Ah, şimdi Galihü rinde Turgut bulunabilseydi. Yine büyük bir tsizlik içerisinde sev. Bilisinin hatırasma — sarıldı, sanki bu hatıra kendisir! himaye edeb Ş gibi. Bonsuvar Berla cevan Güllü ak ka- Bu gece ra- ne eğilerek iştilmiyecek Xadar ha. fif, dua eden bir sesle mirıldandı. Beria, mütekallis ellerinin ara- sında gizlediği başını kaldırdı. Gözlerile uzaklaşan koca kip etti. — Fakat nereye gidiyorsunt Delikanlı elile bitisik odayı İşa. Tet etti: — Oraya- Orada bir sedir var. Üzerine uzanır, rahat rahat uyü- rum. Beria boğulaçak gibi oldu. Bu hareketi Galipten hiç beklemiyor. du- Onun için bu vaziyot kargisın- da ne yapacağımı ta: evvel bir tereddüt geçirdi. Şüphe yok, G bu #üret'e hareket edişi Berianın hoşuna git. Ona bu kibarca nreketinden dolayı minnettar kalabi Bununla bergber için tü var. Honüz içerisinde son yaşlar pı- rıldayan gözlerini Galibe, çevirdi: — Fakat-. onlı Güllü “teyzer ila Esma ne derler sonra? Parmağile döşeme — tahtalarımı göstercrek asşağıdan gelen seslere kulak verdi. İki kadın hülâ uyıl.' mamıştır. Beria endişeli etti: taç bir Üzlün, bir tavırla 1srar (Devamı var) dum? Bunları uzatmamalı, bu hisleri üzün üzün yazmamalıyım. En kü. Çük hislerini sayfalar dolusu ya> zan muharrirler, onları hayatm hakikt sahnelerinde duyup ıstıra. bini çekenler, kalemi ellerine al. dıkları zaman yazamıyorlar. On. lar kendileriyle başbaşa Kaldıkla. rı zaman kendi nefislerine — itiraf edilecek tehassüslerdir. , Uzun Çâfın kısası gi idi: Bu güzet Türk kızına gönül vermiş. tim, Şimdi o da, benim kendisine karşı uyanan aşkımdan tamamiy- le bibaber, nişanlanıyor, mesut ©. luyordu. Acaha “Piyerloti” de böyle bhir hâdisenin tesiriyle mi bu memle. kete bağlanmıştı? (Azade) nin gözleri Kâmirat gözleri kadar Kgüzel miydi? Günlerce bunları - sayıkladım. Hattâ bir gece rüyamda “B: kof” u gördüm. Yine mektep ralarında beraberdik. Onu, es den yaptığım gibi bir kenara çek- tim, bu yeni gönül derdimi, Kı. rımdan İstanbula gelişimizi ha. tırlattım. O yine bana sordu? — Peki, Vera ne olacak? » Vera ne olacak bilmiyorum Edi, dedim. Fakat Kâmiran [eu.r., olacak... Kâmiran genç, hassas ve güzel bir Türk zabiti ile evleniyordu. (Devamı var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: