29 Nisan 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

29 Nisan 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rüzgâr bir gün kırlardan, çL çeklerden, çamlardan, ormanlar. dan topladığı güzel kokuları et. rafa dağıta dağıta gidiyor, tatlı tatlı esiyordu. Büyük bir önem veren sivri si. nek, onu görmüş, boyuna bosunâ bakmadan: — Püf,.. Püt! Diye gülmüş, Kahraman vüz. gâr: — “Belki bana değil” di mamiış, yoluna devam etmiş. ivri sinek arkadan daha ziyade gülmiye, eğlenmiye babla. Talş. Rüzgâr, kendine mahsus — Lir Üştünlükle ve soğuk kanlılıkla, yavaş yavaş geri dönmüş, sivri sineğin önüne gelmiş. Hiddetle Sormuş! < Bana mı gülüyorsun? — Evet sana! « Benimle mi eğleniyorsun? — Evet, seninle! — Bana mı küfrediyorsun? — Evet, sana!.. Kuvvetli rüzgür, bu ulacık siv. yi sineğin bu derece kafa tutma. gina evvelâ şaşmış, sonra acı. nüş, şöyle konuşmaya başlamış. lar: — Ne cesaret! Sen deli mi ol. dun? Ben bir kere esşersem sen parçalanır,. bi rtarafa çarpar, he. men ölürsün ! — Ben mi? — Ben! Kanarya: Kollarım sarı sarı. Kırlangıç: 'Toplarım böcek arı. Laylek: Sıcak yerlerde gezerim. Marti: Denizde çok yüzerim. Tavuk: Gd gıdak, gid gıdak, Horos: Sabah oldu, eeken kalk. Tavus; Güzel renkli tüylerim, Papağan: İnsan gibi söylerim. Ördek: Gözlerim yerde, suda, Kartal: Gözüm piliç, horosta, Çaylak: Serviye yuva yurdum. Serçe: Büyük olmak dileğim. Kumru: Usküdara gidelim. Gece kuşu: Gecelerin çocdğuyum, Baykus: Bon ne Lalihsiz kuzum... Rüzgâri caksın ha? — Cürmi sun? Senin hiç — Ben rüzgârım, Cürmüm gö. fırtına, | tirir, dalgaları yerinden oynatı: t en | balta girmemiş ormanları çayır | lanan sivri sineği, bir türlü yerin. rünmez, hızla — estiğim, bora, kasırga olduğum z — YAZISIZ HIKAYE: | kuvyetli, en ağır şeyler karşım. | | da çatır çatır yıkılır. : Koca denizleri biribirine katiş. | tırır, Nehirlerin akışlarını değiş. | Horoz ile tilki masalı Bir tilki bir gece, Dolaşmış sessizce, Dağlarda bağlarda, Şurada burada, Avını aramiış, Her yanı taramış. Bulmamış kalmış aç; Uyumuş dalmıs aç.. Sabahleyin erken, Yakın köyden derken, Duymuş horoz sesi, Sabah esnemesi. Köye doöğru koşmuş Bakınış horoz cotk Ötüyor durmadan. Kendini yormadan. Woroza demiş bak: Bir kanad çırparak, Ötüp gezme böyle. Derdin nedir söyle? Haydi al alayını, Amucamı dayınr, Çattı sabah namazı, Tanrımız olsun tazr Beraber katılalım. Vakit, namaz kıla! * ...- Horoz: Köpeği kaldı-. Meşhur imamlardandı Deyince kurnaz tilki, - Sayamadan bir iki, Oralardan kaçarken, — . Dört nal ayak açarken, v Nereye böyle ayol? 'Tuttun sen bir uzu Bir de katılacaktık. yol. Haniya Kituratetık!” Cemaatle hir nama Doğrusu böyle olma .. » Dönerek kurnaz tilki, Uzaklardan dedi ki, Bozulunca abdestim,. « Ben bu işe pesettim. yt * Horoz ötmüş kukuku, Kalkmış alaydan korku; Ziya Vehbi ALTÜRK biçer gibi yerlere sererim. — Pöüf, pül, püf... Beni korgu. Ttamazaın! Ben kızarsam seni bir gaparım, bir yaparım ki!.. © Diye, sivri sinek öyle olmuya. €âak İillar söylemiş ki anlatıla, maz, O vakit rüzgâr, yine hiddet. Jenmeden, ona küçük bir ders ver mek istemiş, biraz hızlanınca ta. ivri sineği önüne katmış: — Buv, buv! ! Tesadülen bir çatının önünden igğeçiyorlarmış. Sivri sinek can ikorkusuyla bu çatıya atlamış; iki İkirişin ara: gizlenmiş, yine: — Püf, püf, püf! Diye tüzgârla eğlenmeye baş. !ımı.ş. Rüzgâr kızmış, daha hızla Csmiş: — Buvv, buvv! Daba hızla: — Buvwv, buvwv .. Sonra daha hızla: — Büuvvvy, buvvwyy!.. Fakat, kirişin arasına iyice sak Tarih Konuları:  Selçuk Türkler'l sanat ve medel” Ü a . t Te itde IAİAT atorluğu | şekilit, gan Tiçe G nden eserleri | gullar eli T lilhassa bu sanatin en Yük- | gden "lv sek bir. kısmı olan mimarinin | Orta A7? mahsulleri oldukça ardır. İ yfazopi eraber, bu mah- | kafkal Türk ruhunun © ilrk devk ve sanalinin bu sa- :]r:rı!ı:rk—* halarda ne şekilde kendini çli $A veterdiğini anlamak müim- | ** yit kündür. ruhlar Türkler, oldukları | lâ” *:l nemleketleri sahat un- | Bana ırlarından € istifadeyi ib- | şaf "d. mul etmedi fakat vücuda hllY“)A t getirdikleri sanat eserlerinde | oğlu İ“p; Ümilit zevkierini canlı — bir su- | mui""î'nı yiS tette yaşatlılar vo Tzi üfİ yazını ile ! yazılmış kitab den, on bi | at dneL asırda. Türkler taralım- riael asırda. Tür t KİND | mimari Fdan yapıldığı P kuleya ben türbe öÖrneklerinden görülen | D yen- Radkân'dakı | rigtel e ççi bu sanatin ça | taş SIR! yabi biridir. | da | güzel | | Türk mimarı bu eseri yaratır- | Ayas0” Radkân türbesinde, en par- | lak Inkişafını Türklerde bul- | olan dokumacılığın en kıcı ve ince motiflerini vücü- da getirmişti. Hiç şüphesiz ki bunun için de, Türk arkının | zengin hoyali ve yaratıer rusu | düzımdı. Selçukller devrindeki 'Türk | mimarisinin diğer güzel bir eso- | r£ de Tus şehrindeki İmam Ga- gali Türbesidir. Bu gaheser de bugün bir ha- rabe halindedir. Bun mikâp seklindek nanın Üztüne üstüvani bir çom- ber vasıtasiyle oturtulmuş o- | lan kubbesi, sado, düz üÜzlübi- | ie, birçok kavimlerin üzerinde hâkimiyetini kurmuş olan Fa- tih bir kaymin, Türk kavminin yakür ruhunu en yüksek bir surette anlatmaktadır. svrindeki gibi ””ıw lerine £ moizi 'î':ul“ kaliy" Türk | sar | kıra Bilâ | den sökememiş. Hiddetle fırtına | olmüş, sonra kayrga, bora, niha. yet tayfun olmuş, başlamış — çatı, | yı sarsmaya |... Artık gülmeyi bıtakan sivri &i. |nek korkusundan, yaptığı ha | ketten af inteyecek yerde: — Terbiyesiz rüzgâr, ne olu. yorsun? Yoksa bana bir fakirin | | çatısını mı söktürteceksin!.. de- miş. Ö. S. | — Öülerim aklınat Ben lıi!î uçmaya başlar, venin karşına çı. | karsam, buralarda' duramaz, u. | zaklara kaçar gidersin! — Ben mi? ı — Evet sen! «4 Bu cürmünle beni kaçıra. !

Bu sayıdan diğer sayfalar: